19 Aralık 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

19 Aralık 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 19 Birincikânon 1935 Dünün Genci Anlatıyor Sermed Muhtar Alus ( Şehir ve Memleket Haberleri Şark Demiryolu kumpanyasında Artırma Haftası dün aksam bitti Yapılan tetkikler senelik Vitrin müsabakası neti tetkiklerden ibarettir cesi bugün belli olacak Dünkü akşam gazetelerinin birinde, Şark Demiryollarının hükumet tarafın dan satın alınması için Ankaradan gelen bir heyetin hatlan tetkik etmekte olduğu ve müzakerelerin de yılbaşmda başlıya cağı yazılmışü. Dün şirket nezdinde yaptığımız tahkikatta, şirketin satın almıp alınmıyacağı hakkında Ankaradan şimdiye kadar hiçbir tebligat gelmediği anlaşılmıştır. Bu mesele hakkında salâhiyettar makamlardan aldığımız malumat ta şudur: Son günlerde bazı gazetelerin Şark Demiryollan idaresinin hükumete devredileceği hakkındaki yazıları doğru de ğildir. Ulusal Artırma ve Yerli Mallar haf tası dün akşam nihayet bulmuştur. Baş bakanm Ankara Halkevinde verdiği e hemmiyetli bir söylevle açılan hafta dün akşam Ekonomi Bakanı Celâl Bayarın Ankara radyosundan verdiği bir söylev le kapanmıştır. j Siyasî icmal Sulh teklifleri ve Fransız kabinesi ösyö Lavalle Sir Samuel Hor tarafından Pariste hazırlanıp iki muharib devlete bildirilen sulh tekliflerinin bütün dünyada kopardığı büyük fırtınadan teklifleri yapan nazırlann memleketleri de masun kalamadı. Dünkü yazımızda İngiliz kabinesinin ne müşkül vaziyette bulunduğunu izah etmiştik. Baldvin kabinesinin bu fırtmayı atlatıp atlatamıyacağı bugün Avam Kamarasında yapılacak münakaşalann sonunda anlaşılacaktır. Paris sulh teklifleri Fransada dahi büyük gürültülere sebeb olmuştur. Burada sollar kabineye şiddetle hücum etmeğe hazırlanmışlar, fakat M. Laval işi usulü müzakere meselesi şekline dökerek fırtınayı ayın sonuna kadar atlatmıştır. Fransız kabinesi ucuz kurtulmasını bütün sağ partilerin kendi tarafını tutmuş olmasına borcludur. Halbuki Baldvin kabinesi yalnız amele partisinin hücumuna uğra makla kalmamış, millî hükumetin en büyük istinadgâhı muhafazakârlar arasmda dahi sulh teklifleri yüzünden derin bir infial ve muhalefet uyanmıştır. Binaena Ieyh Ingiliz kabinesi Fransız kabinesine nazaran daha müşkül ve tehlikeli mevkide bulunuyor. Habeş meselesi Fransada ayni zamanda dahilî bir mesele olmuştur. Faşistliğe mütemayi] olan ve Fransanın selâmetini otorite sahibi bir hükumette arayan sağ partilerden bir çoğu ve bunlann müsel lâh teşkilâtı İtalyan politikasına yapı lan hücumlan dolayısile kendılerine ya pılmış sayıyorlar. Sol partiler ise fa«i?t Italyanın sıkıştırılmasını bütün dünyadaki ve bilhassa Fransadaki faşistlerin bir nevi hezimeti addediyorlar. îşte Fransada bütün partilerin böyle iki cepheye aynlmış olması M. Lavalin vaziyetini kolaylaş tırmıştır. Sosyalistlerle diğer sollar, sulh teklifleri üzerinde hükumetin derhal sorguya çekilmesini ısrarla istemişlerse de sağ partiler beynelmilel vaziyetin tavazzuhuna kadar hükumeti hareİcet ve faHyetinde serbest bırakmağı daha uygun bulmuşlardır. Bilhassa M. Lavalin Fransanın dahi mukadderatile alâkadar bir mesele için Cenevreye gideceği bir sırada yıpranmış ve hezimete uğramış bir hale düşmesine merkez fırkalan ve radikalleHn sağ cenahı dahi razı olmamışlardır. Bunun için M. Laval itimad meselesini ileri sürerek sulh tekliflerine aid istizahların müzakeresinin 27 kânunuevvele tehir edilmesini istediği zaman sağ ve soî'.ar müttehid bir cephe teskil etmislerdi. Neticede 252 reye karşı 306 reyle kabineye itimad kararı verilmiştir. M. Lavalin münakaşa iptidasmda söylediği sözler, bu muvaffakiyeti te « minde hatırı sayılır bir amil olmuştur. Mumaileyh sulh tekliflerinin İngiliz tezi olduğunu ve Ingiltere ile itilâf Fransanın emniyet ve selâmeti için şart oldu§ ır.dan bu tezi kabul eylediğini söylemiş, îtalyanın Harbi Umumideki fedakârlıklarına işaret etmekle beraber sulh tekliflerinin Italyaya gösterilen müsaadelerin son haddini teşkil evlediğini de ehemmiyetle ihtar eylemiştir. M. Laval Milletler Cemiyeti misakının on altmcı maddesi ahkâmnıa yani petrol ambargosunun Fransayı harbe sürükliyebileceSini de bildirmiştir. Hulâsa M. Laval mevkii kuvvetlenm'ş olarak Cenevreye gitmiştir. Lâkin Ingiüz Dıs Bakanınm tehlikeden ayni şekilde sıyrılacağı süphelidir. Yakın maziden maceralar 17 Pencerenin önünde, avcumda saat, gözlerim gökte sabahı iplerle çektim. Beyazıd caddesinden ilk tramvay düdüklerini işitir işitmez kendimi evden attım. Aksaraydan Tevekkül hamamına çıktım. Vakit çok erken olduğu için daha hamamın kapılan kapalı. Sokakta bir aşağı, bir yukan dolaşarak bir saatten fazla bekledim. Nihayet anakadın göründü. Eline gene mecidiyeyi sıkıştırarak yazdığım kâğıdı verdim ve yerine gönderdim. Memleketin orta mekteb ihtiyacı Bakanlık şimdiden tedbir alıyor Beş gündenberi Ankarada bulunan Kültür direktörü Tevfik, dün şehrimize dönmüştür. Tevfik Ankarada, Istanbul küliür işleri hakkında Bakanhkla görüşmüş ve bazı direktifler almıştır. Aldığımız malumata göre Bakanlık önümüzdeki ders senesi başında açıkta tek bir talebe bırakmamak için daha şimdiden bazı tedbirler düşünmektedir. Bakanlık bu mesele hakkında üç esas ü zerinde durmaktadır. 1 Mevcud ortamekteblere yeni şube ilâve etmek.. Bu mekteblerden bına sı ilâveye müsaid olmıyanlar, başka binalara nakledilecektir. 2 Bilhassa nüfusu kalabalık olan semtlerde yeni bina tedarik ederek, ye niden ortamekteb açmak... 3 Mevcud ılkmekteblerden binası müsaid olanlara, sınıf ilâve etmek. Bakanlık ilkmekteblerden çıkacak talebelerin, orta tedrisat programmı kolaylıkla takib edebilmeleri için başka bir çare de düşünmektedir. Bu da bil hassa şehir ilkmekteblerine birer sınıf daha ilâve etmek suretile ilk tedrisatı a!tı seneye çıkarmaktır. Fakat Bakanhk bu tedbirlerden herhangisi üzerinde kat'î o larak henüz durmamış ve bir karar ver memiştir. Talebeyi okulsuz bırakmamak için, bunlann başvunılacak yegâne çare olduğuna kani bulunmaktadır. Kara kadma nikâh ve başıma gelenler Bu naklettiğım maceranm bundan otesi, ayrı bir fasıl açmağa değer; başlıbaşına bir menkıbedir. Hamam anası: Aşkolsun paşazadem!.. Ayol pilâv, zerde yiyecekmişiz de ne diye benden saklarsın? diyerek gelmişti. Para tutuşumdan; kıyafetimden beni paşazade sanıyor. îşi ona açmıslar. Iki ayağımı bir papuca sokuyordu: Kılavuzluk hakkımı, ayakterimi isterim doğrusu. Kızoğlan kızlardan körpe, tombul, tombul, fıkır fıkır bir tazeyi adama kolay kolay aldınnazlar. Ötekiîeri saymam. aynca bahşışımı isterim! Hani cevab?.. Karşıhk kâğıd yazmadı mı?.. diye sordum. Kulağıma iğildi: Annesile,, ablasile görüşüp karar verccekler. Nikâh gününü, saatini bir mektuba yazıp bana bırakacak. Akşama zarfı benden al! dedi. Bir mecidiyeyi daha cebler ceblemez, sokaktan geçen bo; bir faytona atladı. (Arabaya atladım ben) türküsünü söy liye söyliye, kiriz atar gibi de gerdan kıra kıra, 20 adun ilerideki hamam kapısma kadar gitti. Eh artık istediğim oldu; yiireğim rahat etse ya... Hayır. Bilâkis arpacı kunırusu gibi düşünmeğe, hatta kâğıdı gönderdiğime pişman olmağa başlamıştım. Ne yapıyorum?.. Bu kadar toy, tecrübesiz, daha doğrusu hımbıl mıyım? Bu derece şıpsevdilik ne oluyor? Böyle bir kadın nikâhla alınır mı? Duyanlar ne demez; son pişmanlık ta para etmez. Iki, nihayet üç teki geçmemek şartile bir iki parlatıp şu belânın ıcığını cıcığını iyice bir düşünüp tasarlayım, dedim. Sabah sabah, Sandıkburnunda soluğu aldım. Denize karşı bir tane çektaı; bir daha çektim. Aklım başıma gelir gibi oldu. Evet, yerden göke kadar haklryım. Fikrim yanhş, baştanaşağı hata. Böyle çürük tahtaya basılmaz. Bu sindırlıyı sıyırtmış facire tahh nikâha alınmaz. Göksudaki ve vavpurdaki yapmacık lan; iki yudumcuk konyakla guya sarhoş oluşu; sonra Saraymeydanındaki evde sıvırya rakı devirişi; ud çalışı, türkü söyleyişi, çiftetelli oynayışı... Görülen köye kılavuz ister mi? Ne matah olduğu meydanda. Gene kendi kendime diyordum ki: Kendineee gel!.. Avanaklığın âlemi yok, aklını başına al be Tosun! O akşam hamam kapısma gidip anakadından zarfı, marfı almadım. Bir hafta Aksaray semtine uğramadım. Eşyayı Ayniyeye, Sirkeciye, Eminönüne de ayak atmadım. Kalemden çıkar çıkmaz tersyüzü dönüp arka sokaklardan Unkapanına Vak'amn kahramanı Karakadın iniyor, köprüyü aşıyor, Meyit yokuşunu tırmanıp karşıya çıkıyordum. Geceleri eve ya geç vakit dönüyor, ya da Beyoğ lunda kalıyordum. Kara kadını unutmak için yapmadiğım yoktu. Tüysüz Haçiğin peşine takılarak en nadide, en cevahir kızları görmeğe gidiyor, Kocaburun Davidle, Horoz Vasille bütün arka sokaklan dolaşıyordum. Oralarda geceleyip içki sofralan kurdurtuyor, çalgılar, lâternalar getirtiyor, sa bahlara kadar veryansın edivordum ama içyüzümü bir de bana sor. Kara kadm gene zihnimde kakılı. Aradan bir hafta kadar geçmişti. Arük Beyoğlu taraflanna ayaklanm gitmemege başlamıştı. Aksaraydan uzaklaşa mıyordum. Sandıkburnuna kadar bile cıkmıyor, Lângadan öteye gitmiyor, hep Taşkasab, Tevekkül hamamı civarlannda dolaşıp duruyordum. Gene böyle bir akşam, Lângadaki meyhanelerin birinde rakı çekiyorum. Tam da kapının yanındaki pencerenin önündeyim. Tık tık! cam vurulmus, karşıda oturanlardan biri işaret etti. Ben farkında değilim. Baktım, pencerenin dışında bir kadm. Başı açık, omzuna boyunatkısı örtmüş bir hıristiyan kadını, elile beni dısan çağm yor. Hemen sokağa çıktım. Karşımdaki nir bir Ermeni kızı olduğu dilinden belliydi. Bana ismimle, lâkabımla, memuriyetimle hitab ediyordu. Kara kadınjn modistrasıymış. Fakat münasebetleri, yalnız modistralıktan ötürü değilmiş. Vaktile yakın komşu imişler, hemen hemen beraber büyümüşler; şimdı de, gece gündüz sık sık görüşürlermiş; birbirlerine pek candan, içli dışlı imişler. Ermeni kızı onun tarafından geîiyor muş, bilhassa o göndermişmiş. O Göksuya gittiğimiz gün, diyormuş, dişim tutup başsız tavuk gibi çırpmdığım zamanlar, elimde markalı bir keten mendil vardı. Mendilin ne hükmü oiur, kaç paralık şey? Öyle adileri değil, ipeklileri, tentenelileri feda olsun, fakat o mendilin üstünde ablamın markası vardı; ondan korkanm. Aradaki rabıtamızm bozulduğu anlaşıhyor. Zira, hamama bı raktımığ kâğıdım bile alınmadı. Bir haftadır, ne aranıyor, ne soruluyorum. Artırma haftası münasebetile yerl mallarla vitrinlerini tezyin eden mağa zalar arasmda yapılacak vitrin müsaba kasınm jürisi dün akşam son defa saat 16 da Artırma kurumu Istanbul mümessili Danişin nezdinde toplanmışlar ve bu radan hep beraber çıkarak evvelâ İs tanbul tarafmm sonra Beyoğlunun vit rinlerini tetkik etmişlerdir. Heyet bura Trakyada terakki ve inkişafın günden dan Üsküdara geçmiş ve Üsküdardak güne artması üzerine, Şark Demirj'oîlar vitrinleri tetkik ettikten sonra Kadıkö; muharrik ve müteharrik aletlerinin bu in vitrinlerini gözden geçirmiştir. Jüri bu kişaf üzerinde ne dereceye kadar âmi gün tetkik ettiği vitrinler üzerindeki kara olduğunu Bayındırlık Bakanı anlamal rını verecektir. istediğinden Ankaradan bir heyet gön Havanın hafta zarfında fena gitme dermiştir ki bu işlere devam etmektedir sinden dolayı hazırlık yapılamadığından Gazetelerin yazdığı gibi Umum Di mukarrer olduğu veçhile dün Taksim a rektör Paskal merkezle temasa gıtme bidesine çelenk konulamamıştır. miştir. Bütün memurin ve servis şefleriDün bazı ilk okullar havanın güze nin de haklan olduğu üzere bir aylık olmasından istifade ederek muhitlerinde mezuniyetini geçirmek üzere Avrjpaya yerli mallar gösterisi yapmışlardır. istirahate gitmiştir ve bu ayın yinni bi Istanbul radyosunda da dün akşam rinde vazifesi başında olacaktır. son konferansı Safiye Hüseyin vermiş, Bayındırlık Bakanlığı bundan dört ay tir. . evvel lokomotifleri muayene ettirmişti Dün saat 15 te bir tayyare de şehrimiz Bu sefer de 350 kilometro tutan bu hatüzerinde gezerek şehre halkı artırmıya tı muayene ettirmektedir. Esasen bu gibi teşvik edecek mahiyette kâğıdlar atmış muayeneler Avrupada senede bir defa tır. vapılmaktadır. V/MYBTTF: îç îşleri teftiş heyeti reisi Iç işleri Bakanlığı teftiş heyeti T?'IS Sabri Ankaradan şehrimize gelmiş ve dün Vilâyete gelerek Vali muavini Hü dai ile mülkiye müfettişlerini ziyaret et mistir. Ibrahim Sabrinin burada bulundugu müddetçe teftiş işlerile alâkadar olacağı ve Istanbula aid bazı işleri tetkik edeceği söylenmektedir. DEN/Z İSLER Istanbul Iimanı için bir eser hazırlanıyor Deniz Ticaret Müdürlüğü tarafından Istanbul Iimanmın tarihî ve iktısadî va ziyeti, mevcud vesaiti ve sairesi hakkın da büyük bir eser hazırlanmaktadır. Hava hücumu için yapılacak tecrübe Beyoğlu itfaiyesine gaz maskesi dağıtıldı Limana aid fennî malumat, harta ve Yarın akşam saat 9,30 da Beyoğlun resimleri ihtiva eden bu kitab aybaşında da yapılacak hava tehlikesine karşı ko hazırlanmış bulunacaktır. runma tecrübeleri hazırlıklan bu akşam 65 numaranın geçirdiği kaza tamamlanacaktır. Şirketihayriyenin 65 numaralı vapu runda evvelki gece çift uskurlarından bir tanesinin bir cisme çarparak sakatlanma sından mütevellid ufak bir anza olmu ve vapur diğer pervanesile yoluna devam ederek Beykoza yanaşmış, yolcuların buraya çıkarmıştır. Yolcular şirketin 60 numaralı vapurile gidecekleri yerlere git mişlerdir. 65 numaralı vapur da kendi kendine tek uskurla Köprüye dönmüş ve dün sabah Halice girmiştir. Vapupjn ikinci uskurundaki arıza bugün düzelti Iecek ve gemi yarın postalarına devam edecektir. llbay muavininin başkanlığındaki Hava Tehlikesine Karşı Korunma komis yonu yarın akşam tecrübeden evvel Beyoğlu Kaymakamlık binasında toplanarak yapılacak tecrübelere nezaret edecektir ADLİYEDE Tekirdağa ğönderilmiş mahkumlar Son günlerde Istanbul hapishanesin deki mahkumlar ziyadeleştiği için bun lardan bir kısmınm Tekirdağ hapisha .nesine nakline karar verilmiş ve yirmişer kişilik üç kafile halinde altmış mahkum Tekirdağa gönderilmiştir. Beyoğlu itfaiyesine o gece için lâzım gelen maskeler tevzi edilmiştir. îtfaiye dündenberi bu maskelerle talimlere baş lamışbr. Îtfaiye, tecrübe gecesi Beyoğ lunda 7, 8 yerde mevki tutacaktır. Yan gın ihtimaline karşı Beyoğlu itfaiyesi İs tanbul itfaiyesile takviye edilecektir. Bun dan başka Beyoğlundaki zabıta kuvvetleri de takviye edilmiştir. Düdükler öt tükten sonra ışıklannı söndürmemiş veya Hâdise, bir sabah gazetesinin izam bunlan maskelememiş olanlar para ce ederek yazdığı gibi ehemmiyetli bir kaza zasına çarptınlacaklardır. değil, alelâde ufak bir anzadır. ŞEHİR İSLERİ Dünden itibaren halkı vazifelerine da vet için sokaklara beyannameler yapı§ tırılmıştır. Eski Halic şirketi protesto İki aya mahkum oldu Müşteri sıfatile Orozdibak mağazasina giren ve tezgâhtarların meşguliyetinden istifade etmek istiyerek bir kumaş parçası çalarken yakalanan Hasan ad lıyeye verilmiştir. Suçlunun dün Sulta nahmed birinci sulh ceza mahkemesinde duruşması yapılmış ve iki ay hapsine karar verilmiştir. Bir katil mahkum oldu edildi Eski Halic Şirketi hissedarlarindan bir kısmı toplanarak eski şirkette kalan alacaklarından dolayı şirketin idare he yetini protesto etmişlerdir. Hissedarla. aynca Belediyeye de bir protestoname göndermişlerdir. (Arkası oar) 2 nci İlkmektebde Atatürk büstü Belediye Evkaf ihtilâfı Belediye ile Evkaf arasındaki ihti lâflı işleri tetkik eden hakem heyeti dün toplanmıştır. Heyet bugünkü toplanü sında bu işi kat'î bir neticeye bağlıya rak karannı verecektir. Ekmek narktan da ucuza satılıyor Hazırlanan ekmek narkı bugünden îtibaren tatbik edilecektir. Tesbit edilmiş bulunan fiata gore birinci nevi ekmeğin on iki kuruşa, ikinci nevi ekmeğin de on bir kuruşa satılması lâzımdır. Halbuki dün akşam birçok fırınlarda birinci nevi ekmek on bir buçuk kuruşa, ikinci nevi ekmek te on buçuk kuruşa satılmaktaydı. Bu vaziyetten anlaşıldığına göre gerek birinci nevi, gerekse ikinci nevi ekmekleri daha aşağıya tesbit eylemek mümkiin dür. Robert Kollej talebesi, fakir yavrulara 53 liralık yardım yaptı Yeniköyde Bağlar mevkiinde otur makta olan Trikofu öldürmekten maz nun Dimitri oğlu Koçonun Ağırcezadaki muhakemesi bitmiş ve karar dün bildi rilmiştir. Koço 15 sene ağır hap«e mahkum olCuma akşamı tecrübeler yapıhrken muş fakat hâdisede esbabı muhaffefe Beyoğlu yakasmdaki sinema ve tiyatrolar bulunduğundan cezası 5 seneye indiril açık kalacaklardır. miştir. Bu davada yalan yere şehadetten Beyoğlu kazasmdan maada ayin yir maznun Katina beraet etmiştir. misinde Çatalcada ve 22 sinde de Şıle kazasında hava tehlikesine karşı korun Palto çalan gencin muhakemesi ma tedbirleri yapılacaktır. Universitenin muhtelif fakültelerinden palto ve sair eşya çalmaktan maznun İsmail Safa ve bu hâdisede suçlu diğer kimselerin muhakemesine dün Sultanahmed ikinci sulh ceza mahkemesinde devam edilmiştir. Şahidler tamamen Ismail Safanm aleyhine şehadet etmektedirler. Kendisi «yalnız üç pardesü çaldım, mütebakisi iftiradır» diyor. MUHARREM FEYZl TOGAY GÜMRÜKLERDE Başdirektör muavinliği Istanbul Gümrükleri Başdirektörlü « ğünde bir muavinlik ihdas edildiğini yazmıştık. Görülen lüzum üzerine idareten müfettiş muavinlerinden Medeni de ikinci muavinlik vazifesini yapmağa başla •. miştir. Aferin genclere! Mekteb muallimleri, davetliler, ve eaerin san'atkârt bir arada Dün tstanbul 2 nci ilkmektebde, kıymetli heykeltraş Zeynel Akkoca tarafından yapılmış olan Atatürk büstü tö renle açılmıştır. Törene bütün mekteb talebelerinin hep birlikte söyledikleri Istiklâl marşile başlanmıştır. Mekteb direktörü Şekure kısa ve özlü bir nutuk söylemiş, korde lâyı Şehir Meclisi üyelerinden Raşid Gökdemir kesmiştir. Mekteb hılebeleri tarafmdan bfls . te çok güzel bir çelenk konulmuş ve son sınıf talebesinden Muzafferle direktör Şekurenin minimini yavrusu birer hitabe söylemişler ve pek çok alkışlanmışlardır. MÜTEFERRİK Per Vasil mahkemeye verildi Berberler cemiyeti bir saç suyu yapaBütün talebenin büst önünde yaptığı rak satan Per Vasili mahkemeye venııişbir geçid resmile törene son verilmiştir. tir. Diğer taraftan Eczaneler müfettişliği Hazır bulunanlar izaz edilmiş ve en de Per Vasil hakkında ikinci defa Müddeiumumiliğe müracaat etmiştir. Berberson olarak ta mektebde henüz teşekkül ler bir yandan da Ticaret Odasına müeden himaye heyeti tarafından 30 yav racaat ederek bu mesele üzerinde hare rtrya ayakkabı ve çorab giydirilmiştir. kete geçmesini istemişlerdir. Gümrüklere gelmiş Fransız Robert Kolejdeki Kızılay Genclik M. Wayt gitti Derneği mekteblerde bulunan yoksul armalları Düyunu Umumiyenin tngiliz dayinK' kadaşlanna yardım etmek için bir gün Fransızlarla yeni ticaret anlaşmasi içinde 53 lira tophyarak Kızılay Istan vekili Wayt dün Ankaradan dönerek 13 ağustosta mevkii meriyete girdiği halde Londraya gitmiştir. bul mümessilliğine vermişlerdir. r ransadan el'an eski formüle göre memBu parayı toplamak için leylî talebe Başkırdistan Cumhur Reisinin eketimize mal ihracatı yapıldığı görül « mektedir. îcra Vekilleri Heyeti 1 teşri < ler bir gün tath yememişler, nehariler de ziyaretleri nievvele kadar gümrüklere gelmiş rnal mekteb lokantasmdan aldıklan yemek Ankaradan şehrimize dönen Başkir ları bir defaya mahsus olmak üzere eski [ere birer kuruş ilâve etmişlerdir. Bu gene distan Cumhurreisi Tahirof dün Askerî şeraitle kabul kararını vermiştir. Türk yavrulannı tebrik ederken bütün Müzeyi gezmiş ve Babıâli kitabcılannı mekteb talebelerinin de ayni sahada ça dolaşmıştır. Ayni zamanda Sovyet Ruslıştıklannı görmek isteriz. anm sayılı muharrirlerinden olan Ta hirof birkaç gün daha şehrimizde kal 23 Ramazan 1354 d;ktan ve bilhassa kültür müesseselerile Nüshast S Kuruştnr 19 Bfrincikânun 1935 :emas ettikten sonra Parise gidecektir. •\j.. ı .ıııı.ı,ı ırtlıııı.«ıı ıı ı ıtllr~ıı~ı ı~ı|| ~ır ECUEBİ MEHAFtim Cumhuriyet Imsak GDneş öğle 2,39 Ikindi Akşam Yatsı 7,28 9,48 12,00 1,39 7,21 12,11 14,31 16,42 Piyano konseri Önümüzdeki pazar sabahı saat 10,30 profesör S. Papelyanın talebeleri taafından Tepebaşmda K?.za Ditalya ulübünde bir piyano konseri verilecek 18,22 Senelİk 1400 Kr. İ700 Kr. Altı aylık 7S0 1450 Üç ayl»k 400 800 Bir ayltk 150 yokhır Abone j ^ şeraiti • »?'»

Bu sayıdan diğer sayfalar: