19 Aralık 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

19 Aralık 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET 19 Birincikânun I93S Tiyatro Musiki anketimizin akisleri Amasya tarihinin dördüncü cild sonu Tazan: Htisimeddin Yasar Halk Operetinde Telli Turna Telli Turna, rövü tarzında müziği ve dansları güzel bir operettir Tarihten Ayni zamanda sahne musikisini de canlandırmah Ihtiyar Vezir haykırdı: Bire durman şu haramzadeyi yıkın, iğdiç edin!)) Fakat bu zalim icraatı duyan ve padişah kızı olan karısı köpürdü, vezir kafa tutunca cariveleri toplayıp... Eski bir müzik amatörü müzik âşıkı sıfatile gazetenizde açmış olduğunuz anketi dıkkatle okudum. Yurdumuza gır mesini pek uzun zamandanberi arzu ettiğim müzik kültürü için tecrübeden doğan fikirlerimi yazmağa cesaret ettim. Ankete cevab veren artistlerimizden birkaçı kendilerinin san'atta terakki edebilmeleri için başka yerlerde yetişen üsAayas Paşa ölünce Kanunî Sultan Sü lir, siz gibi biz de tövbekâr oluruz, deli « tadlan da dinlemenin faydalı olduğunu leymanı bir düşünce aldı. Ölen sadraza kanlılara öğüd vermeğe başlarız. söylüyorlar. Doğru bir fikir! Fakat gaDelikanlı şu sözile sadrazamm da ye meselâ kemanda, piyanoda ilerlemiş mın terekesi, devlete bıraküğı mıras yüz bir üstadı dinlemek onun (tavrından) ve on iki çocuktan ibaretti. Koca vezir, öbür gencliğinde hayli kozlar kırmış olabilecetekniğinden istifade etmek ise bu tarz sadrazamlar gibi ne mal bırakmışh, ne ğini ileri sürmü§ oluyordu. Bu, kendisine virtouse olmak istiyenler için elzemdır. mülk?.. Haznesi boştu, ahırları boştu. yükletilmek istenilen suçtan daha büyük Memlekette müzik kültürünü yayabilmek Yalnız harem dairesinde sira sıra beşık şeydi. O sebeble sadrazam kara bir köler vardı ve bu beşiklerin kırk tanesinde pük kümesine döndü, çavuşlara haykırdıl için başka şeylere de ihtiyac vardır. Bre durman, şu haramzadeyi yıkvn, Müzikte dönüm noktasındayız. Melo henüz süt emen çocuklar sallanıyordu. dik müzik yerine garbin «armonik» müKanunî Süleyman, harbde düşman öl iğdiç edin! Böyle bir ceza o tarihe kadar hiçbîr ziğini memlekete sokmak istiyoruz. Fikre, dürmeği, ordular devirmeği bildığı kadar suçluya verilmemişti. Evli olduklan halde hisse daha canlı surette hitab eden ve ha evinde de çocuk yetiştirmeği, beşik kuryatın bütün hadiselerini terennüm eden mayı bilen, kalemin hangi parmakla kul aşk yapan kadınla erkeğin toprağa gömüTelli Turna operetinde baletin itfaiye numaran medeniyetin, insaniyetin müziğini kabul lanılacağını ömründe merak etmemesme lüp taşa tutulmasmı ve o suretle öldürülPazartesi akşamı olduğu halde her | komiklerınden biri olacak. Bayan ŞaziAvrupada bir devrin veya bir ferdin etmek istiyoruz. rağmen bu bilgisizliğini kılıc kullanmak mesini caiz gören din bile iğdiçlik cezasını yer dolu.. Anlaşılıyor ki «Telli Turna!» yenin Işığı pek tabiî ve pek güzel oyna tarihini uzun tahlillerle yazmayı ilk Bunun için müziği tamim etmek ister. taki eşsiz meharetile telâfi ehnekte güclük kabul etmemişti. Fakat Lutfi Paşanın h*;r opereti halk operetınin dığer oyunları gı masma mukabıl Bayan îrma Toto ve tecrübe edenler. tarih ilmme bu şekli Halka müzik kültürünü yaymak için ne çekmiyen Ayas Paşanın yerine sadra emri kanun kuvvetinde olduğu için bu hübi tutmuş.. Seyfettin Asaf, şakrak ouver Bayan Melâhat çapkın kadınlık vazi de sokanlar Augustin Thierry, Thiers, zamlığa getireceği adamın böyle züğürt küm de hemen ve tereddüdsüz infaz olunyapmalıyız? tureü derin bir hâkimiyetle idare edi yetlerini, çapkın erkeklerin durumundan Michelet ve Soreldir. Tarihçilik bakıMemlekette iyi bir orkstra heyeti ye olmasını istemedi, ayni zamanda kadın du, zavallı delikanlı ömrü oldukça bekâr mından onlarla ölçülmeğe tahammülü yor. Perde açıldığı zaman karşımızda bir daha şiddetli bir şekle soktular. olmamakla beraber Hüsameddin Yasar tiştirilmesi şarttır. Bu bir taraftan yetış düşkünü bulunmasını da doğru görmedi. yasamak durumuna sokuldu. kumaşçı mağazası, «Aslan marka sağlam Rejisörün bu şiddeti tadil etmesi lâ da bize bir yenilik getirmiştir, bir şehir tiriledursun o vakte kadar şu türlü lıare Hem zengin, hem kadınlara karşı yüreğı Sadrazamın kendi konağından Kubbetecimevi» beliriyor. Fakat öylc bir ku zımdır. Artist kadrosunun bu defa da tarihinin nasıl yazılacağını göstermiş ket olunmalıdır: 1) Eldeki orskestra ile zırhh bir vezir aradı. Bu meziyetler Lutfi altına gidıp gelirken ve orada bulunurken masçı mağazası ki bir kol çengi.. Ortak Jale rolünü muvaffakiyetle oynıyan Ba tir. Bu, uzun ve pek uzun emeklerle metodik bir programla (kolaydan yük Paşada vardı, ondan dolayı emir verdi, kimlerle konuştuğu, nasıl oturup kalkhgı, lardan «Kaplan Yavaş» daktilo Jç>r yan Ferda ile takviye edildiğini göriiyo elde edilen bir muvaffakiyettir. Ondan seğe gider surette) umumî konserler ver sadrazamlığa lâyık gördüğü veziri sara ne yiyip içtiği, neler yaptığı dakikası dajetle flört yapmak niyetinde.. Daktilo ruz. Diğer artistler arasında Hüseyin Ke dolayı da Hüsameddin Yasar, Naima melidir. Konsere başlamazdan önce iyi ya çağırttı, mührünü sundu, «Haydı, işe kıkasına eşı olan sultana haber verilirdi. ona yüz vermemekle beraber bir taraftan mal, Lutfullah Süruri, Yaşar Nezıh en dan veya Rasidden çok üstün bir ta başla, iyi çalış!» dedi. O günkü vahşi muamele de kendi eve bir müzik muallimi veya mütehassısı ta da tezgâhtar Turgutla sevişıyor. Diğer muvaffak olanlarıdır. Îrma Toto bütün rihçi sayılmak hakkını kazanmıştır. rafından o programdaki parçalara ve bu Lutfi Paşa gerçekten bilgili bir adam dönmeden önce sultan hazretlerinin kuortak «Mülâyim Aslan» ise ciddiyeti, (Amasva Tarihi) nin yalnız Amasya arada alelumum garb müziğinin umumî dı, o devrin âlimlerinden sayılıyordu, lağına değdi, büyük bir heyecan uyandırintizamı kendisinden başka kimseye mal va taalluk eden tarihî bir eser olmakkarakterlerine dair hafif ve ders kokmı serveti ve tantanası da yerindeydi. Yara dı. O ve nedimeleri bir delikanhnın bu etmek istemedıği halde Allahın belâsı bir la kalmavıp Türk dili hakkında da mütılışında kadınlara karşı kayidsizlik vardı. şekilde gadre uğramasından son derece him incelemeleri ihtiva ettiğini, Hü yan konferans vermeli. Viyanadaki Urakadına, Şenaya tutulmuş.. Vannı yoğumüteessir olmuşlardı, başbaşa verip Lufi sameddin Yasarın bu sebeble ayrıca nio müessesesinin kuruluşundanberi mü Böyle de olmasa Havva kızlarına gelişinu ona yediriyor. Fakat Şenay da gene Pasayı tenkide koyulmuşlardı. bir değer aldığını işaret ettikten sonra ziği tamim için takib ettiği yol budur. Bu güzel kendini kaptıramazdı. Çünkü padıtegâhtar Turguta gönül vermişlerden bişahın damadıydı, bu sebeble tek kadına Sadrazam saraydan dönüp te konağısimdi çıkan cild hakkındaki düşünce sayede Viyanada müzik sevgisi merakı ridir. lerimizi söylıyelim: Dördüncü cildin Şubertlerin, Mozarlann zamanında gib bağlı kalıp yaşamak zorundaydı, sultan na girince eşikten salona kadar açık bir K'imnsyoncu Bohor ise kaleyi içeri sonu dediğimiz bu on iki formalık ki yaşamakta ve fazla olarak gittikçe halka efendinin üstüne ne odalık alabilirdi, ne düşmanlıkla karsılandı. Bütün halayık'ar, den fetetmiş. Ticarethanenın muame tab, (250) yıldanberi Amasvaya gelen yayılmaktadır. de nikâhlı bir kadın. Ister istemez tek ya ustalar, haznedarlar, meşşateler (bugülelerine aid bütün esran Jorjetten öğrevali ve mutasarrıfların tercümeihal taktaş kahn çekecekti, bütün bir ömrü tek nün kuvafürleri) bir yılan görmüş gibi 2) Şurası düşünülmelidir ki müziğin niyor, müşteri yolluyorum diverek «Sağlerini ihtiva ediyor. Hüsameddin Ya en yüksek tezahür şekli ve tamim yolu bir çiçekle geçirecekti. Fakat dediğimiz kendisinden uzaklasıyorlardı. Sultan da sar bu malumatı ne Kamusülâlâmdan, lam Tecimevi» ni soyup soğana çeviri gibi o, kendi durumundan memnundu, ayni yüz eksilığini gösterdi ve kocasının ne Sicilli Osmaniden almıştır, ne de tiyatrolardır: Opera, operakomık, operet yor. Hadikatülvüzeradan veva vak'anüvis gibi. Müziği bu sahneler yaşatır. Müzik kadınlarla ezeldenberi yıldızı barışık de yüzüne haykırdı: tşler bu şekilde yürüyüp giderken Bo Bre zalim, o delikanlıya nice kıytarihlerinden toplamıştır. Onun kaynak. sahnesi olmıyan memlekette bu güzel ğildi. horun yolladığı müşterilerden «AlevIşık lan eski kütükler. mahkeme sicilleri ve san'at terakki edemez. Büyük bilgisine, büyük görgüsüne, i dın, hiç mi Tanndan korkmadın? Terzievi» müessisleri araya girince va mezartaşlarıdır. Demek ki yıllarca göz Lutfi Paşa bir padişah kızmın da olBızde bu sahneler yoktur. Daha da darî ve askerî şöhretine rağmen onun büziyet değiştiriyor. Kaplan Yavaş, çıtıpıtı nuru dökmüş, terliye terliye bu bilgi birçok yıllar olamıyacağı görülüyor. Biz yük bir kusuru vardı: En küçük suça en sa hakaretine dayanacak erkeklerden debir bayan olan «Işık» a, Mülâyim Aslan leri elde etmiştir. Kendisini candan de müzik sahnesi tekâmül edinciye kadar büyük cezayı verirdi. Enikonu zalimdi, ğildi. Kannm bu ağır sözü üzerine aklı da kendi ayan uçan bir kadın olan tebrik eder ve alkışlarız. dışannın yani Avrupanın yardımına muh merhamet bilmezdi, şefkat tanımazdı. Bir başından gitti: «Alev» e gönül veriyor. Lâkin her iki taAncak bu yorucu zahmetler arasmda Vay, dedi, onun iğdiçliği sana mi tacız. Her sene Türkiyeye dışandan ope tavuk çalanın hiç acımadan kolunu kestirafın biribirinden haberi yok. Hem ittiufaktefek yenlışlıklar da yapıldı&ını rirdi, bir cam kıranın evini başına yıktınr dokundu kâfir? Dur seni de ona benzetefaklar, ittıhadlar sade his ve kalb sahasövlemekten kendimizi alamayız. Me ra ve operet takımlan getirtmeli. Bunlara selâ 25 inci sahifede hal tercümesi ya iyi düşünülmüş, halkımızın müzik terbi dı. Bu insafsızlığile, bu yaman davr.nış yim de gör! sında kalsa ne ise.. Ticarî ortakhğa kaBu sözleri haykınrken hançerini de zılan Ahmed Pasa, Hüsameddin Yasa yesini yükseltecek surette tanzim edılmi^ larla bütün memleketi korkutmuştu. Yedar ilerliyor. Yeni operette bir tango rın dediği gibi, Sülevman Bey adlı bir bir repertuar dahilinde temsiller verdiril niçeriler bile onun gülmek bilmiyen sert çekmişti, sultanın üzerine saldırmıştı. Lâİkinci perdede «Alev Işık» terzihaadamm torunu değildir. Onun dedesi yüzüne titremeden bakamazlardı. Kub kin kırk, elli halayık, yirmi otuz haremnesi holündeyiz. Muhtelif sahnelerde ı anslarda bir operet artistine yaraşan Genzidelik Mehmed Beydir. Süleyman melidir. Bu iş az fedakârhkla olur. Verg: ve resimlerde kolayhk göstermekle para bealtı vezirleri yanına girerken halecan ağası odaya doldular, kendisini yakaladıIsığın Kaplan Yavaşla, Alevin Mülâ büyük bir kudret göstermektedir. Bey ise oğlu olup sonradan vezir ol yardımına da lüzum kalmaz. geçirirlerdi, hafakana tutulurlardı. Sözün lar, apar topar merdivenden aşağı yuvarDaktilo Jorjet rolünü yapan Bayan yim Aslanla müzakerelerine, münaka muştur. Süleyman Beyin de Ahmed ladılar. Lutfi Paşa ertesi gün DimetokaEskiderf İstanbula. îzmire her sene kısası korkunc bir adamdı. Necile, rolü az olmakla beraber iyi oy Paşa adlı bir oğlu bulunması Hüsa şalanna şahid oluyoruz. Araya müşteBir gün divanda vazifelerini gören ya sürüldü ve son yıllannı orada bir tarih muntazaman opera, operet trajedi truprilerden ve Şenayın arkadaşı Jalenin, ter nadı. Bayan Necile çok iyi bir subret meddin Yasarı şaşırtmış olsa gerek. Sonra bu mutasarrıfın hal tercümesin lan gelirdi. Sara Bernarlar, Koklenler, kazeskerlerin önüne genc bir suçlu getırıl kaleme almakla geçirdi. Nekadar yazık zihanenin ressamı Bahirle sevişmesi giri 'olmak istidadındadır. ki bıraktığı güzel eser, kendi macerasını yor ve Şenayın asıl isminin «Telli TurBalet danslarına gelince, S. Attilâ, de bir yanlışlık daha var. Eserde onun Novelliler gibi büyük artistleri Istanbulda di. Bu delikanlı, ârü hayâya uygun düşbize daha etraflı surette öğretecek sahrlar na!» olduğunu biz burada öğreniyoruz. bundan evvelki operetlerde olduğu gibi, Üçüncü Sultan Ahmede damad yapıl çok defalar görürdük. Kuvvetli opera miyen hareketlerde bulunmakla itham etaşımıyor. Alev Mülâyim Aslan sevgisi karşısın Telli Turnada da çok güzel ve orijinal mak üzere îstanbula çağırıldığını ya operet takımlan hiç eksik olmazdı. Mos diliyordu. Ârü hayâ tabiri hemen her dezılıyor. Rasid tarihinin beşinci cildinde kova ve Petersburgdaki büyük operalar virde elâstikî, uzanıp kısahr ve her yana M. TURHAN TAN da Şenayın kıskançlıklan, yeni şirketin danslar tertib etmek suretile, büyük bir (S: 284291) uzun uzun anlatıldığına da kış sezonu yapmak için Istanbulda çekilebilir bir mefhum taşır. Kanunî Sulkurulması münasebetile verilen ziyafete muvaffakiyet kazanmıştır. göre henüz on dört yaşında iken p yaz sezonu geçiren meşhur Costellano o tan Süleyman devrinde de zabıta memurBohoraçinin bir sürü Balatlı davetli geMuharrir arkadaşımız Mahmud Ye lıkla Amasyaya mutasarrıf yapılan pera takımı her sene gelir, müzik sahnes lan bu iğilip bükülmeğe çok elverişli tatirmesi ve saire ile bu perde hitama erisari güzel nükteleri, Sezai ve Sey Ahmed Paşaya daha doğrusu Sey repertuarında yer tutmuş olan operalar birden alabildiğine istifade ediyorlardı. yor. yid Ahmed Paşaya hünkârm değil fettın Asaf kardeşler şakrak müzıkleri, Lâle devrini kurmuş olan meşhur Sa muvaffakiyetle oynardı. Ve hiçbir gcc Nitekim divana getirilen delikanhnın daÜçüncü perde, ayni holde cereyan e S. Attilâ ise canlı dânslarile bize güzel dırazam Nevşehirli İbrahim Paşanın tiyatroda boş yer kalmazdı. hi bellibaşlı bir suçu şöyle dursun, davacıdiyor. Allem edip kallem edip Telli ve eğl<»nceli bir operet hediye etmişlerdir. kızı alınmak istenıliyordu. Müverrihi Şimdi bizde bu eksiklik çok acıdır. Savın sı bile yoktu. Onun elinden ırzı incinmiş Gerek bu operette, gerekse dığer hu yanıltan bu çocuk mutasarrıfm torunu Turna da Kaplan Yavaştan sızdırdığı gazeteniz sahne musikisi hakkında da bi bir şikâyetçi görülmüyordu, gösterilmiparalarla yeni şirkete dahil oluyor ve suslarda gösterdiği tekâmüllerle her eser olup 1201 de Birinci Abdülhamidin kıkampanya açmış olsa müziğe büyük hiz yordu, lâkin Kullukçu denilen inzıbat me sevgilisi Turgutu da işe karıştırmaktan de yeni bir ilerleme hamlesi yapan «Halk zı Hatice ile evlenen Seyid Ahmed murlardan biri: Kadınlara sarkıntıhk etmet etmiş olur. geri kalmıyor. Perdenin son kısmı bu zi Opereti» nin pek yakında bize hiç kuPaşanın ayni adı taşımış ve damad yaBir müddettenberi istanbul limanının mekle pek meşgul olduğunu, eteğine teHÜSEYtN yafete aid eğlencelerle geçiyor, Alev sursuz eserler verebileceğini ümid etmek pılmış olmasıdır. miz bulunmadığını, gözü haramda do müstakbel vaziyeti ve umumî liman iş « Mülâyim Aslan, Işık Kaplan Yavaş, teyiz. Fakat bunlar öyle yanlışlardır ki e laştığını ileri sürerek kendisini oraya ka lerile Denizyolları işlerini tetkik eden E" serin yazılması için çekilen büyük e Telli Turna Turgut, Bahir Jale çiftkonomi Bakanlığı başmüşaviri Vander dar getirmişti. meklerin yanında dile alınamazlar, pek lerinin saadetlerini doya doya gördükten 1934 senesi haziranının 13 üncü gü Divan usulüne göre bu gibi maslahat Porter Bakanlık tarafından yapılan daküçük kalırlar. Hele birçok vilâyet sal nü, Pariset Bleue sokağındaki postanede sonra alkışlar arasında oyun bitiyor. • lan kazeskerler tetkik derlerdi, lâzım ge vet üzerine dün akşam beraberinde mu • namelerinde Tanzimattan sonraki va bir patlama hâdisesi olmuş, kapalı bi: *S* *F" *!• rakıb Fahreddin bulunduğu halde An < lilerin hal tercümeleri şöyle dursun len hükümleri verirlerdi. Sadrazamlarla adlan bile doğruca sıralanmamış du zarf .açıldığı sırada, bir bomba gibi pat vezirlere düşen iş, seyirci olmaktı, dava karaya gitmiştir. Eser, yazılış itibarile birçok güldürürurken 250 yıl içinde Amasyaya gelmiş lamıştı. Ayni gün, Parisin muhtelif ma ların göriilmesbi sessizce dinlemekti. FaBaşmüşavir dün sabah limana gelmiş cü kelime oyunlan ve nüktelerle dolu mutasarrıflan, valileri ve onlarla çağ hallelerinde muhtelif adreslere ayni şe kat Lutfi Paşa usul tanımaz, kaideye de ve öğleye kadar limanda Genel Dııektör dur. Kayserili «Mülâyim Aslan» m, daş olan memleket seçkinlerini bu ka kilde mektublar gönderilmiş, bunlar da Yahudi Bohorun sözleri kendi şivelerinğer vermez bir vezirdi. Davanın uçkur Raufi ile birlikte çalışmıştır. Bundan dar güzel bir biçimde bulup sıralamayı açıldıklan sırada ayni suretle patlamış de tanzim olunmuştur. Musiki oynak ve namusuna taalluk ettiğini anlar anlamaz, sonra dışarı çıkılarak şimdiye kadar tes « takdir etmemek gerçekten kıymet bil ü. Dün Ekrem isminde bir hırsız yaralı kısmen alaturkaya yakın nağmelerden • Rumeli ve Anadolu kazaskerlerinin vazi bit edilen esaslar dahilinde Iimanın ala • memezlik olur. tki kişinin hafifçe yaralanmasile neti fesine uluorta kanştı, suçlu denilen deli cağı vaziyet tesbit edilmiştir. Bu arada müteşekkildir. İkinci ve üçüncü perde olduğu halde yakalanarak hastaneye yaHer şehrimizin böyle bir tarihini yacelenen bu hâdise üzerine yapılan tahki kanlıyı kendisi sorguya çekti: vak'alannın cereyan ettiği terzihane ho tınlmıştır. Sezai oğlu Vanlı Ekrem is zılmış görmeği kim istemez ki?... Dolmabahçe sarayı yanına kadar gidi * kat hiçbir semere vermemiş, mektublan Iünü gösteren dekor cidden itina ile ve mindeki bu sabıkalı Istanbulda birçok lerek nhtımların uzanabileceği saha göz Bre haramzade, dedi, neve haram M. TURHAN TAN gönderenin kim olduğu anlaşılamamıştı. işlersin, Tanndan korkmaz mısın, padı den geçirilmiştir. büyük masraflarla vücude getirilmiştir. hırsızlıklar yaptıktan sonra Trakyaya Geçen pazar günü, bu eski hâdise te şahtan perva etme misin, cezadan çekinBaleler, gittikçe ilerliyor, Trabzon hava geçmiş ve bir iki gün evvel Hadımköy Uyuşturoca Maddeler POL1STE kerrür etmiş, Parisin birkaç postanesin mez misin? sı oyunları, tangolar, rumbalar iyi idi. İnhisar idaresi deposundan 40 klo tütün İnhisarında Hele ikinci perdenin sonunda âşıklar çalarak bunu orada yakaladığı bir bcyZAVALLI KÜÇÜĞÜN FECt ÖLÜ de o zamanki zarflara aynile benziyen Başmüşavir Vander Porten Uyuşru • Delikanlı, korkunc vezirin bu uzun ve dan herhangı bırinin ağzmdan çıkan «ya gire yükleterek İstanbul yolunu tutmuş MÜ Şehremininde Hekimoğlu soka zarflar bulunmuştur. Bu zarflann için ürkütücü sözlerini sarsılmadan dinledi, rucu Maddeler İnhisarına da giderek dinıyorum!» lâkırdısı üzerine seyirciler a tur. Vak'a jandarmaya haber verilince ğmda oturan yedi yaşlannda Hüsamet de, «yüksek mevkiler işgal eden müc hiçbir endişe göstermedi, üstelik gözlerini rektör Ali Sami ile görüşmüştür. Bu hu * rasından kosup gelen itfaiye takımı cid jandarmalar ve korucular hırsızın peşine tinle ayni mahallede oturan Şükriye rimleri» cezalandırmıyan Fransız mille onun kızgm yüzüne dikti, güle güle baktı, susta kendisile görüşen bir muharririmiden nefisti. Bunun düşünülüşü nekadar takılmışlar ve uzun bir yürüyüşten sonra aduıdaki 10 yaşlarındaki kız, evvelki tine karşı birçok tehdidler vardır. Minos alay eder gibi karşılık verdi: ze Ali Sami demiştir ki: güzel bir buluşsa kıyafetler de o kadar Rami civannda izini bulmuşlardır. Sa gün sokakta karşılaşmışlar ve ortada Eague ve Rhadamante imzasını taşıyan Serde genclik var devletli. Göz ka« Başmüşavir buraya da geldi. Fabıkalı takib edildiğini görünce karmağa hiç sebeb yokken Hüsamettin Şükriye daktilo ile yazılı bu mektubların bir del mükemmeldi. rannca, gönül kabannca, ele fırsat ta gekat Ankaraya gideceğinden bu gelişi bir Oynayış itibarile aktörler arasında bu başlamış ve Edirnekapıya kadar gelmiş, nm üstüne hücum etmiş ve küçük kı tarafından yazıldığına hükmolunmakta çince güneh işlememek nice olur? ziyaret şeklinde oldu, tetkikat yapama ^ , , , T eserin birnciliğini Mehmed Ibrahime ver Ömerli köyü korucusu Sabri hırsızı ta zı dövmeğe başlamıştır. Şükriyecik ka. dır. Lutfi Paşanın yüzü büsbütün korkunc dı .Yalnız bize bazı tavsiyelerde bulunmek icab eder. Üç perdeyi tek bir pü kibe devam etmiştir. Nihayet hırsıza çarken ayağı taşa takılmış ve yere dü Viyana Prag ekspresi yoldan laştı, sesinde müthiş bir fırtma gürledi: du ve bunların derhal tatbikına geçtık ve rüz yapmadan bastan aşağı Yahudi tak teslim olması teklif edilmiş, fakat emre şerek yaralanmış ve biraz sonra evin Genclik dediğin kepazelik midir ilk anda iyi neticelerini gördük. Müte çıktı lidile oynamak pek kolay iş olmasa ge riayet etmediğinden atılan kurşunla aya de ölmüştür. hassıstan tekrar gelerek tetkikat yapmasıViyana 18 (A.A.) Viyana Prag mel'un? Sen, hiç mi hayâ bilmezsin? rek. Mülâyim Aslanı yaratan Celâl Sü ğından yaralı olarak yakalanıp hastaneye Muddeiumumî muavinlerinden Sa Delikanlı zene durumunu bozmadı, nı rica ettim.» ekspresi Dranovica istasyonu yakının ruri mubalagaya kaçmaktan kurtulursa yatınlmıştır. Ekremin ayağının kemiği lu dullah işe el koymuş, cesed morga kalVander Porten bayramertesi «ehrimi . da yoldan çıkmıştır. Bir ki§i ölmüş, 20 ayni ağzı kullandı: muhakkak ki Türk sahnesinin «evimli nlmıştır. dınlmıştır. Hüsamettin yakalannuştır. kişi de yaralanmıştır. Hoş. gör, devletli vezir. Bir gün ge ze dönecektir. Hüsameddin Yasar, «Amasya Tari hi» nin dördüncü cildini son günlerde tamamladı. Amasya Tarihi, dördüncü cild ve zeyli!.. Bunlar, ilk bakışta biribirine o kadar aykırı görünen kelimelerdir ki hepsinin bir arada toplanışına. vani Amasya icin beş cild tarih yazıldığına inanmak gerçekten güçtür. Fakat bu bir hakikattir ve Hüsameddin Yasar, valnız Amasya için beş cildlik bir tarih yazmıştır. Acaba Amasya. bu kadar uzun bir tarihe malik midir? îstanbulun tarihî ömrü ve tarihî değeri Amasvadan birçok defa fazla iken ortada türkçe yazılmış iki cildlik bir tarihi bile vok. Amasyanın nasıl oluyor da beş cildlik tarihi yazılabiliyor!.. Bu sorular hatıra gelse bile müspet bir kıymet ifade edemez. Cünkü îstanbulun, yahud Erzu rumun tarihi yazılmamıs olmakla A masvanın tarihsizliği neticesine varı lamaz. Nitekim ortada işte bir eser var ve beş cild tutan bu eserde biz Amasyanın eski ve yeni tarihini zevkle, ibretle okuyoruz. Ekonomi müşaviri Ankaraya gitti Lîmanda esaslı tetkiklçr devam ediyor Patlıyan mektublar Sabıkalı hırsız Takib esnasında yaralanarak yakalandı

Bu sayıdan diğer sayfalar: