15 Nisan 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

15 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 15 Nisan 1936 VIYANA DONUŞU M. TURHAN TAN ( Şehlr ve Memleket Haberleri ] Bir sigorta şirketi buhran geçiriyor Föniks müessesesinin 70 milyon açığı varmış! Türkiyede uzun zamandanberi sigorta işlerile meşgul olan Föniks dö Viyen sigorta şirketinin Avusturyadaki merkezi nin 70 milyon Türk liralık bir açığı ol duğu ve bu yüzden şirketin tatili faaliyet edeceği veya Avusturya bankalarınm uzun vadeli yardımlarile vaziyetini idame edip gene normal vaziyette çalışacağı söylenmektedir. Dün Föniks dö Viyen sigorta şirketinin Istanbul şubesi müdürlüğünden yap tığımız tahkikatta bu rivayetler teyid edilmiştir. Bir Avusturya gazetesinde şirketin 250 milyon Avusturya şilini açığı olduğu hakkında verilen malumata binaen îstanbul şubesi merkeze telgrafla müracaat etmiş ve vaziyet hakkında ma lumat istemiştir. Alman cevabda: İs'an ahire kadar muntazaman faaliyete de vam edilmesi, ve vaziyette şimdilik ve hamet görülmediği bildirilmiştir. Föniks dö Viyen sigorta şirketinin Istanbul şubesi, halihazırdaki vaziyetini bildiren bir raporu Türkofis vasıtasile îktısad Vekâletine göndermiştir. Şirketin Türkiyedeki müşterilerinin yüzde elli hukuku Millî Reasürans ta rafından sigortah bulunmaktadır. Aynca Îktısad Vekâletinde teminat parası da vardır. Bu sebeble Türkiyedeki müşte rilerinin, şirket tatili faaliyet etse bile haklarına halel gelmiyeceği ümid edil mektedir. Siyasî icmal Fransada seçim hazırbğı enevrede toplanan Lokarnocu * lar konferansınm Almanyaya karşı kat'î bir harekette bulun . mağa karar vermeyip Fransada yapılacak umumî seçimin neticesini beklemek için şimdilik îngilterenin Almanya ile temasta bulunmasile iktifa etmiş olması sebebsiz değildir. Çünkü Avrupaya aid herhangi bir meseleye Fransız milletinin umumî seçimde temayül ve fikrini gös termeden evvel ciddî surette yanaşmağa imkân yoktur. Bütün Avrupa Fransada nisanın yirmi altıncı ve mayısın altıncı günleri yapılacak seçimleri gayet derin bir alâka ile bekliyor. Resmî intihab mücadelesi 6 nisanda başladı, 615 meb'us seçilecektir. 2730 namzed ismini bildirmiştir. Yeni meb'u san meclisi haziranm birinde toplanacaktır. Mücadele partiler arasında değil gruplar ve cepheler arasında yapıla caktır. Sosyalistler, komünistler ve radikal sosyalistlerin büyük bir kısmı (halk cephesi) namı altında birleşmişlerdir. întihab dairelerinde birbirlerine karşı mücadele yapmıyacaklar ve bilâkis sağ partilerin namzedlerine karşı hep birlikte mücadele edeceklerdir. Denilebilir ki bugün bütün Fransız milleti demokratlar ve faşistler diye münhasıran iki cepheye aynlmış bulunuyor. Seçim mücadelesi bu iki cephenin çarpışması şeklinde cereyan ede cektir. Eskiden intihab mücadelesi daima dahilî meseleler üzerinde yapılırdı. Şimdi seçim üzerinde haricî meseleler de müessir olacaktır. Fakat haricî meselelerde dahi Fransızlann nazarı dahilî cereyanlara tâbidir. Bugün Fransız milleti haricî meseleler karşısmda müttehid bir kütle ve cephe gösteremiyor. Çünkü haricdeki her hangi devlet ve rejime karşı Fransız partileri kendi dahilî içtihad ve nazarlanna göre davranıyorlar. Meselâ Habeş meselesinde sağlar Musolininin politikasını sırf faşist olduğu için tuttuklan halde sollar dahi kendilerinin sırf faşist hukuku duygusu ile Habeşli • Ierin davasına ve îtalyanın zecrî tedbir • Ierle sıkıştınlmasma taraftar olmuşlardır. Hatta Hitlerin Ren mıntakasım askerî işgal altına almış bulunması bile Fran * sızlan birleştirememiştir. Birkaç sene evvel böyle bir mesele çıksaydı sâğ partiler bütün Fransız milletini arkalanndan sü > rükliyebilirlerdi. «Cumhuriyet» in tarihî tefrikası: 3 Kara Mehmedin güllesi, ateş olmuş Türk yumruğu gibi topun ağzından fırladı, Venedik Amiralinin gemisine ulaştı! zıma geldi, ta içimden bir ses yükseldi: Ateş!.. «Serçeşme Deli Muradla Sipahi Kara Bu emri bana veren gene bendim. LâMehmed konuşuyorlar. Kara Mehmed, Ve. kin başkasmdan, büyük bir zabitimden nedik donanmasınm 1646 yüında Çanak kale Boğazına nasu saldvrdığını anlatı emir alıyormuşum gibi tirredim, gözümü yor. Onun tarihe uygun olan hikâyesine Kör kaptandan ayırmaksızm fitili ateşgöre üç Türk mavnası ilkin bir Venedik ledim. Eh; nişanı melekler almış olacak. mavnasmı esir etmişken arkadan dört mavna yetişiyor, esir mavnayı kurtardık Güllem, ateş olmuş Türk yumruğu gibi, tan başka bir Türk mavnasını batırıyor, topun ağzından fırladı, Venedik baştarbirini de yedeğe alıyor. Bunun üzerine Küdesine ulaştı ve tam cepaneliğin üzerinçük Mehmed adlı bir yiğit üç kayikla ileri de patladı. atüıyor, esir mavnayı kurtanyor. Fakat Osmanlı donanması hareketsizdir, düşma Kaç saattenberi büyülü olan gözü na hücum etmiyor, şuraya buraya sığın mün büyüden kurtulup açıldığım duy mağa çalışıyor. İşte bu sırada Kör kaptan dum ve Venedik baştardesinin alevler idiye şöhret bulan Amiral Lâzaro Moçeniko harekete geçiyor, kendi bindiği gemi en çinde kaldığını gördüm. Gemi yana yaönde olduğu halde bütün kalyonlarınt Bo na batıyordu, Kör kaptanla arkadaşlağaza doğru sürüyor. Moçeniko mağrur bir rının, binden artık kürekçinin, cenkcinin amiraldır, Osmanlt donanmasını ve Bo ğaz istihkâmlannt mühimsemiyor. Kara parçalanmış cesedleri gökyüzünde uçuMehmedin hikâyesi tam bu noktadadır:* şuyordu. Biraz sonra amiral gemisine yakın olan kalyonlar ateş aldı, bu ateşKör kaptan bunları gösteriş için ya ten mavnalar alevlendi. Deniz dalga dalpıyordu. Kumanda ettiği yetmiş iki bu ga cehennem oldu, düşmanı lokma lokçuk millet içinden toplanma gemicilere ma eritmeğe koyuldu. Türkün namusu kendince yiirek pekliği aşılamak istiyor kurtulmuştu! du. Yavaş yavaş bizim güllelerin ulaş Serçeşme Deli Murad, bir Kur'an suma sınırı içine girdiği halde çalımını bozresi dinledikten sonra içten gelen bir haymuyordu. Kendisi güvertedeydi, yanın raniyetle sadakallahülazîm diyen mu da yedi iinlü kaptan vardı. Hep birlikte tekid müslümanlar gibi haykırdı: şarab içiyorlardı. Ben, içinde bulundu Var ol Kara Mehmed, elin derd ğum metristen, Kör kaptana kadeh su görmesin Kara Mehmed. nan keklik yapılı genc oğlancıkları bile Ve sonra ilâve etti: görüyordum. Sen o güllenle Türklüğün başına Düşman işte bu çalımla geldi, geldi, kümelenen talihsizlik bulurunu da da bizim metrislerin önünden karşı yakada ğıttın. O gün, bugün işlerimiz iyi gidi ki baştardemize doğru akmıya başladı. yor. Şimdi kime sorsan devlete koca Sürüden ayn düşmüş kuzuyu kurd na Köprülü ile oğlu düzen verdi derler. Kasıl güle güle, eğlene eğlene kaparsa Kör ra Mehmedin güllesini dile almazlar. kaptan da bizim baştardeyi o biçimde a Halbuki sen o gülleyi atmasaydın ne kolıp götürecekti. Çünkü gemiciler hep ka ca vezir yerinde kalırdı, ne hünkâr. Belraya dökülmüştü. Koca vezirin kılıcın ki tstanbul da elden çıkardı. Ne yazık dan kurtulanlar dağlara, kırlara dağıl ki kimse senin kadrini bilmiyor. Bak, mıştı. Baştardeyi koruyacak değil, dü bugün gene yetmiş akçeli bir Sipahisin. menini tutacak tek adam yoktu. Ne tuğun, ne otağın var! Bu durumda kara askerimiz ağlaşı Kara Mehmed, bu sözlerden hoşlanyordu, birbirlerile kucaklaşıp gözyaşı madığını göstermek ister gibi sert bir hadöküyordu. Onlar, ellerinden gelse, de reket yaptı: nize atılacaklardı, palalannı dişlerine ta Yok, yok, dedi, öyle deme. Topu kıp düşman gemilerine saldıracaklardı. ben ateşledim amma nişanı alan Türkün Fakat deniz, hain deniz, yol vermiyor ulu bahtıdır. Başka türlü o gülle bu işi du, yiğit ayaklan karaya mıhlıyordu. yapamazdı. Sonra mükâfat ta görmeBen de ağlıyordum, fakat gözümle değil kalbimle. Çünkü gözüm benden aynlmış gibiydi, Kör kaptanm gemisindeydi. Bizim baştardeyi, koca koynun dan alınan bir geline çevirmek istiyen bu uğursuz herif, benim de gözümü esir etmişe benziyordu. Bir türlü sağıma, soluma bakamıyordum, hep onu görü yordum. Bu büyülü bakış nekadar sürdü, bilmem. Lâkin bir aralık onunla adeta karşı karşıya geldiğimi gördüm. Ona parmağımla dokunabileceğimi sanıyordum ve herifi kendine o kadar yakın buluyordum. îşte bu sırada gözüm, evinversene. den çıkacakmış gibi büyüdü, yüreğim ağ Emlâk kıymetini düşüren sebebler Bir muharririmizin tetkikatı hakikati meydana çıkardı Afyon saylavı Berc Türkerin Kamutaya verdiği bir takrirle emlâk kıyme tinin yarı yanya düştüğünü, buna karşı ne gibi bir tedbir alınmak niyetinde bulunulduğunu Maliye Vekâletinden sorduğunu dünkü nüshamızda yazmıştık. Müstakil Afyon saylavının sual takriri en ziyade şehrimizdeki vaziyete uygun bulunmaktadır. Filhakika son yıllarda şehrimizdeki muazzam inşaatla îstanbul emlâk işi içinden çıkılmaz bir kördüğüm haline gelmiştir. Bir muharririmiz dün bu hususta tetkikat yaparak emlâk satışile uğraşan idarehanelerle, emlâke karşılık ikrazat yapan Vakıf Paralar idaresile ve emlâk sahiblerile temasta bulunmuş, mütalea lannı almıştır. Muharirimizin görüştüğü bir emlâk aIım satım müessesesi müdürü: « îstanbul emlâkinin yüzde 75 i ipotektir. Ve mevcud emlâk son on sene içinde kıymetlerinin yüzde 30 undan 65 ine kadannı kaybetmiştir. Bu rakamlarda hiçbir mubalâğa yoktur. lcab e derse müteaddid misaller gösterebilirim.» Diye söze başlamış ve bunun neden ileri geldiğini şöyle anlatmıştır: « Son senelerde bizde apartıman, yani gelir temin edecek bina yaptırmak salgın bir hastalık haline gelmiştir. Bir sermayedar, elindeki meselâ 10,000 Iira ile 30,000 liralık bir binayı yapmağa kalkışıyor. Bina ikinci kata çıktı mı para da bitiyor. Haydi Emlâk Bankasma ipotek, yahud Vakıf Paralar idaresine terhin. Bina bitiyor. Fakat borc kolay bitmez. Çünkü emlâkin ipotek edildiği Emlâk Bankası, Emniyet Sandığı, Vakıf Paralar idaresi veya hükumetin ruhsatını haiz bir faiz müessesesi senede yüzde 12 faiz alıyor. Halbuki hiçbir mülkün getireceği gelir yüzde 8, en nihayet 9 dan fazla değildir. îşte size işin düğüm noktası. Faiz kabanyor, resülmali de geçiyor ve nihayet parayı veren müessese emlâki satışa çıkanyor. Bu, işin birinci safhâsı... Şimdi gelelim ikinci safhasına: Satışa çıkanlan emlâk o kadar çoktur ki, 40,000 liralık binaya 15,000 Iira veren az bulunuyor. Parayı veren r" •^sesenin dü şüncesi verdiği parayı çık naktır ve hakikaten verdiği parayı bulunca hemen satısı yapıyor ve işin içinden çıkıyor. îşte bu işin basit, fakat halli müşkül muadelesi.» Bir emlâk sahibi de şunlari soylemektedir: Türk Fransız mahkemesinde Üç mühim davanın görülmesine başlanıyor Türk Fransız muhtelit hakem mahkemesi bugün faaliyete başlıyarak üç daayı tetkik edecektir. îşlerini bitirebil diği takdirde diğer muhtelit hakem mahkemeleri gibi dağılacaktır. Maruf bir Fransız avukatile kâtibleri dün şehrimize gelmişlerdir. Rüyet edi lecek olan dava hükumetimiz tarafından Fransızlar aleyhine ikame edilmiş bir daadır. Bunun mevzuuna göre Harbi Umumide ciheti askeriye tarafından işgal dilmiş olan Beyoğlundaki Fransız mekteblerinde hükumete aid cam ve saire gibi birçok eşya bırakılmıştır. Mütarekede Fransız kumandanı bu şyayı almış fakat makbuz mukabilinde Dam Dosyon, Sen Benuva ve saire gibi Fransız mektebleri müdürlerine teslim etmiştir. Hükumet bu malzemeden dolayı Fransızlardan 50,000 frank istemekte dir. Bu davadan sonra meşhur Çukurova davası rüyet edilecektir. Bu, Fransızlann leyhimize ikame ettiği bir davadır. Ve her iki tarafın arzusile tayin edilen ha îemin karan bu mahkemede okunacak e tetkik edilecektir. Üçüncü bir davaya da iki gün sonra >akılacaktır. Bu dava da Abdülhamid eresesinin Fransız hükumeti aleyhine ıçtığı Suriyedeki emlâkin iadesi hakkındaki davadır. Ayni mevzu etrafında Abdülhamidin kadınlanndan biri tarafından açılmış bir dava daha vardır. Türk Fransız muhtelit hakem mahkemesi reisi olan M. Aser dün şehrimize gelmiştir. Dünkü ve evvelki günkü tefrikalartn hulâsan MÜTEFERRÎK Balkanlararası deniz seyrüsefer konferansı Balkan Antantını imzalamış devletler murahhaslannın iştirakile bu ayın 22 sinde Istanbulda toplanacak olan Balkan lararası deniz seyrüsefer konferansı mayısm 26 sma tehir edilmiştir. Balkan Antantı konseyi mayısın 6 sında Hariciye Vkilimiz doktor Tevfik Rüştü Arasm riyasetinde Belgradda toplanacağından Balkanlar arasında deniz seyrüseferi işlerini tetkik edecek olan konferansm daha sonraya bırakılması takarrür etmiştir. Bu konferansa iştirak e decek olan Rumen murahhaslarından Romanya Ticaret Nezareti şube mü dürlerinden M. Mihalopol Atinaya gitmiştir. Kumen murahhası Yunanistandan dim değil. Koca vezir, bütün ordunun dönüşünde birkaç gün şehrimizde kala önünde beni çağırtb, alnımdan öptü, «ye rak, alakadar makamatla temaslarda budiğin ekmek halâl olsun» dedi, Sipahi lunacaktır. lik verdi, yüz altın da bahşiş sundu. DaYalova kaphcalannda hazırlık ha ne ummalıydım? Yalova kaplıcalarının açılma mevsimi Deli Murad, acı acı gülümsedi: yaklaşmıştır. Kaplıcalar yarından itibaren Ne mi ummalıydın?. Bir ev, bir faaliyete geçecek, bir mayısta resmen açıcan yoldaşı!.. Baksana, yaşın kırka varlacaktır. dı. Henüz evin yok, eşin yok! Kaplıcalarda yapılmakta olan 150 yaKara Mehmed gülümsedi: taklı otelin inşaatı devam etmektedir. Bi Sen de benim gibisin Murad. Gö nanm kurulduğu yerde fazla su çıktığınke çıksan yerde pabucun kalmıyacak. dan iki kat bodrum yapılmasına zaruret Bana acıyacağına kendine çeki düzen görülmüştür. Binaenaleyh inşaat bu yüzlArkası var] den uzamıştır. Yeni otel ancak gelecek sene açılabilecektir. Akay Müdürü Cemil, kaplıcalarda hazırlıklan gözden geçirmek üzere dün, Yalovaya gitmiştir. ŞEHtR İŞLERİ Ayasofya camisinin etrafındaki dükkânlar yıkılacak Ayasofya camisi etrafındaki dükkân ann istimlâk edilerek yıktınlması ve yerlerinin müzeye ilâve edilmesine karar verilmiştir. îstimlâk edilecek dükkânlar, 2 dir. Bunlara tahmin edilen istimlâk edeli de 18,000 Iira kadardır. Bu dökkânların istimlâk bedeli, Maarif Vekâleti tarafından Terilecektir. Boğazlara dair Türk notası ve Avrupa matbuatı [Başmakaleden devam] ] dikkati Boğazlarla alakadar meseleler üIe meşbu olan bu ızahlarm en mühım z e r J n e Çekmekle beraber makalesini şöyle noktalarından birini Boğazlarda gayrias bitirmekten kendini alamıyor: kerî vaziyetin yerine ikame olunacak aske« Türk müracaati son hâdiselerin bir rî vaziyetin asla tecavüzî değil, fakat neticesidir. Fakat şekil itibarile bu mürakat'iyyen tedafüî bir mahiyeti haiz olacacaat bu hâdiselere karşı müsaid ve sevimli ğının tebarüz ettirilmesi teşkil ediyor. bir zıddiyet taşımaktadır.» îzvestiyanın dediği gibi Türkiye CumhuDeyli Kronikl gazetesi müracaatimize riyeti teessüsündenberi sulha olan bağlımüspet bir cevab vermek lâzım geldiği ve lığının binbir misalini vermiştir. Dünya vaziyetlerinde fenadan betere giden vazi bunun yeni ve hakikî sulh için belki bir yetlere karşı Türkiyenin kendisini tehdid başlangıc olacağı neticesinde karar kılıedebilecek en zayıf nokta olan Boğazları yor. Fransız matbuatı notamızm usul itibarikendi emniyet ve selâmeti noktasından müstahkem bir vaziyette tutmağı istemek le olan dürüstlüğünü takdir etmekte müttefik olmakla beraber esas itibarile de sate yerden göke kadar haklıdır. İngilteredeki telâkki tarzı da umumi rih bir aleyhtarlık göstermiyor, ve belki yetle bu yolda tezahür ve tevali etmekte son tahlilde müracaatimizin itinaya lâyık dir diyebiliriz. îngiliz Dış Bakanmın şah bir teveccühle karşılanması lâzım geldiğini sile samimî münasebetleri tevatür derece tebarüz ettirmiş bulunuyor. Italyan matbuatının zecrî tedbirler küssine vardınlan Deyli Telgraf gazetesi künlüğü saikasile ihtiyatkâr ve hatta susan Boğazlar meselesinde Türkiye Cumhuriyeti hükumetinin hareketi tarzını pek bü bir vaziyet almasını tabiî buluruz. Maayük takdirlerle yadetmekte ve «Türk mafih filiyatta Italyan hükumetinin bizim noktai nazannı tam anlayış zihniyetile bu haklı teşebbüsümüzü hoş görmemezlik görüşmeğe hazır bulunmalıyız» demekte etmiyeceğini kuvvetle ümid etmemekliğimize sebeb yoktur. dir. Liberal Mançester Guardian gazetesi meselenin ehemmiyetini unutmamakla beraber Türk müracaatindeki nezaketin Avrupadan bir şükran mukabelesi görmege hakkı olduğunu açık yazıyor, ve meselenin Cenevrede ciddiyetle tetkiki lüzumunu ileri sürmüş bulunuyor. Ağırbaşh Taymis gazetesi Türk notası muhteviyatında tetkike değer birçok meseleler bulunduğunu kaydediyor. Elbette var, ve işte zaten biz onlan tetkik olunsunlar diye notamıza dercetmiş te bulunuyoruz. Citynin büyük gazetesi nazan Bulgaristanda efkâr henüz tamamile ortaya atılmış değildir. Hususî muhabirimizin telefon haberleri orada da müracaatimizin müspet ve müsaid bir telâkki ile neticeleneceğini göstermektedir. Hulâsa notamızm her taraftaki telâkkisi esasen daha ziyade muvafık, mülâyim ve hele şekil itibarile umumen takdirkârdır. Bu güzel mukaddemelere nazaran vusulünü istihdaf ettiğimiz neticenin bizim müracaatimizi tanzir ve tatmin edecek bir şekil ve mahiyette tahakkukundan kuvvetle ümidvar olabiliriz. Silâh altına ahnacak efrad Şimdiye kadar askerliğini yapmamış olanlar hakkmda neşredilen kanunun verdiği müddet gelecek ay bitmektedir. Muvazzaflık hizmetini bugüne kadar her nasılsa yapmamış olanlardan tam hizmetli ve zamanmda yoklamalarını yaptırmış 316 doğumludan 328 doğumluya kadar (328 liler dahil) kara efradı ve gene 316 dan 330 a kadar deniz, gümrük ve jandarma efradı, 316 dan 329 doğum lulara kadar mızıka ve gayrimüslim ef rad bu ay içinde mahalli meretteblerine sevkedileceklerdir. Şubeler bu efradın sevklerine aid günleri yazmışlardır. Bu bakaya efraddan başka kara ef radının 328, mızıka ve jandarma sınıf Iannın 330 doğumlulan bu ay içinde silâh altına almacaklardır. Gerek bakaya ve gerek normal şerait içinde asker olacaklardan nakdî bedel veıeceklerin askerlikleri tecil edileceği için bunların bedelleri 20 nisan akşamına kadar kabul edilecektir. Şehrimize gelen seyyahlar Son hafta içinde şehrimize her zamankinden fazla seyyah gelmiştir. Evvelki gün gelen seyyah vapurundan başka dün Alman bandıralı General fon Ştoyben yapuru 350 Alman, Çar Ferdinand vapuru da 100 Bulgar seyyahı getirmiştir. Bugün de bir îngiliz vapurunun dört yüze yakın seyyah getireceği haber ve rilmektedir. Alâkadarlann ifadesine göre, hüku metin seyyah vapurlanna karşı gösterdiği kolaylıklar bu sene ümidden daha fazla seyyah gelmesinde âmil olmuştur. Dün şehrimizde (2) bine yakın seyyah vardı. Sovyetlerle ittifak meselesinde de Fransız milleti ittihad edememiş ve hü " Îstanbul Türkkuşu şubesi kumet istifa ile tehdid ve tazyikte bulu « îstanbul Türkkuşu şubesi mayısın ilk narak ittifak muahedesini zoraki tasdik haftasmda açılacaktır. Açılma hazırlık ettirebilmiştir. Hulâsa dahilî işlerde ol * larile meşgul olmak üzere tayyareci Ve duğu gibi haricî meselelerde dahi her cihi dün Ankaradan şehrimize gelmiştir. Fransız faşist ve faşist aleyhtarlığı nokta Diğer muallimlerle Rusyada tahsilde bu sından düşünüyor. Demek oluyor ki unan genclerimiz mayısın ilk haftasında Fransızlar bugün dahildeki iki cereyana stanbula gelmiş olacaklardır. göre iç ve dış meselelere bakıyorlar. Türkkuşuna asgarî orta tahsil görmüş Fakat dahilî meseleler ve ihtilâflar dagenclerle bilhassa ihtiyat zabiti olmak vas ha ziyade Fransızlann zihnini işgal edi« Şehirde bir kaynaşma var. Halk fını haiz olanlar almacaklardır. yor. Sol partiler dahilî meselelerde tutuîstanbul tarafından, Edirnekapı ve Lâ lacak politikada ittihad etmiş gibidir, leli caddeleri hariç, kaçıyor. Bir taraftan îmtihan edilen sigorta tellâllan Bilhassa hususî ticaretin kaldırılmasım isAnadolu yakasınm Feneryolu kısmında Türkofiste seyyar sigorta acenta ve tiyenler kahir bir ekseriyet teşkil ediyor, ve Beyoğlunun Cihangir ve Taksimden tellâllarının imtihanlan devam etmekte Fransa bankasının hususî şirket elinden aöte kısımlannda, bir de Beşiktaş ve ci dir. Tahrirî imtihanlara girenlerin şifahî lınmasını ve para işinin altın esasına bakılvarında inşaat fazla. Ben size 30 Iiraya imtihanlan perşembe günü yapılacaktır. mıyarak idare edilmesini ve bütün ban * Cihangirde dört odalı, banyolu, hertürlü Şimdiye kadar yüz kişi imtihan edilmiş kaların ve sanayiin devletleştirilmesini iskonforu haiz bir daire verirsem Topka tir. Şifahî imtihanların uzun sürmesi yütiyenler de az değildir. pıdaki 20 liralık evinizde oturur musu zünden imtihanlar daha bir ay kadar deîspanyada son seçimde sollann birkaç nuz?» vam edecektir. fazla reyle ekseriyeti mutlakayı temin eîstatistikler ise hakikati daha açık EVKAFTA der etmez en müfrit marksizm prensiple « meydana /koymaktadır: rini tatbik etmeğe başlamış olmalan FranEvkaf Umum müdürü gitti sadaki sol partilerin ittihadına cesaret ve Yalnız Beyoğlu tarafında 926 sene sinde 9, 927 de 32, 928 de 60, 929 da Evkaf Umum Müdürü Arif Kiper ve aleyhtarlanna endişe vermiştir. Umumî 63, 930 da 104, 931 de 199, 932 de muavini îstanbuldaki tetkiklerini bitirerek seçim neticesi olarak frangın altın kıyme210 ve 933 yılında 260 apartıman ya Ankaraya gitmişlerdir. ti düşürüleceği ve diğer müfrit tedbirler pılmıştır. alınacağı korkusu sermayelerin harice Avrupaya gönderilecek Yalnız Emniyet Sandığı emlâke mukaçmasına veya gizlenmesine sebeb oldukabil 928 de 5,214,000, 929 da 7 milğundan ortaya yeni bir buhran çıkmıştır. talebe yon 45,000, 930 da 7,540,000, 931 d îngiltere hazinesinin üç yüz elli milyon îktısad Vekâleti tarafından gemi ma7.700.000 ve 932 de 7,272,000 Iira sterlinlik hususî sermayesile yaptığı mü kine ve inşaiye mühendisliği tahsili için vermiştir. zaherete ve îngilterenin ve Holandanın Almanyaya gönderilecek olan gencler Şunu da ilâve etmek lâzımdır ki, ge ay nihayetindeAvrup)aya gideceklerdir. verdiği yeni istikrazlara rağmen buhran rek Emniyet Sandığı, gerek Vakıf Pa îmtihanda muvaffak olan genclerden bir hâlâ zail olmadı. Frangın karşılığı, altınralar idaresi ve gerekse Emlâk Bankası tanesi hakkmdan feragat ettiğinden bu Iann azalmasından dolayı evvelki iki nrn ellerinde müşteri bulunamadığmdan nun yerine başka bir talebe alınmak üze buhranda karşılık yüzde seksenden yüzde yetmişe inmişti. Şimdi bir kat daha azaldı. dolayı satılamıyan yüzlerce bina vardır. re yeniden bir imtihan yapılacakhr. Yeni intihabda sollar 307 meb'us çıkanp Alâkadarlar bu vaziyete karşı tedbir Bu imtihan ayın yinninci günü icra ekseriyeti mutlakayı kazanacak olurlarsa olmak üzere hemen ittifakla şunlan ileri edilecektir. bu defa cezrî programlannı tatbik ede sürmektedirler: Diğer taraftan îsveç ticaret gemilerin« Şehirde bina miktan mevcud nü de bir sene staj görecek olan 11 zabit ceklerdir. Fransadaki yeni seçim bütün fusa göre çoktur. Fakat mevcud mülkler, namzedi îktısad Vekâleti tarafından se Avrupanın politikası üzerinde büyük tesir mal yüzünden menfaat temin etmek is çilmektedir. Yüksek Deniz Ticaret Mek yapacaktır. Muharrem Feyzi Togay tiyen sermayedarlar elinde kalmıştır. Ş tebini bitiren ve hâlen Denizyollan ve hale göre bir ailenin bannacağı ev inşa Akay vapurlannda staj görmekte olan atını teşvik, fakat kiraya verilecek apar genclerin çoğu îsveç gemilerinde staj görtıman inşaatım hiç değilse on sene için meğe talib olmuşlardır. menetmek lâzımdır.» CEMtYETLERDE: Cumhuriyet Nüchası S Kuniftnr Türkiye YUNUS NAD1 Van (Hususî) İsmini işitmekle imrenerek özlediğimiz elektrik tenviratıîstanbul Adliyesi hâkim namzedleria na nihayet kavuştuk. Şehrin ehemmiyetli den Cemil Artvine, Bürhan Saraya, Hil ve kalabalık yerleri karanlıktan kurtul mi Diyarbekire, Cihad Tefeniye, Nuri du. Şimdilik elektrik sayesinde sinema Ayvacığa, Fuad Cihanbeyliğe, îbrahim bile seyrediyoruz. Belediyemizin bu ilk Hakkı Karsa sorgu hâkimi ve Nuran d icraatından hız alarak daha büyük ve Malatyaya aza muavini tayin edilmişler daha nafi işler görmesini candan ve gönülden dileriz. dir. ADLtYEDE Tayin edilen stajyerler Van elektriğe kavuştu SeneÜk 1400 Kr.j «700 Kr. Altı aylık 750 t4S0 800 Üç Ü ayhk 40OJ yoktur Bir aylık 150» şeraiti» Uariç

Bu sayıdan diğer sayfalar: