26 Nisan 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

26 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 Nîsan 1936 CUMHURİYET SON HABERLER vc TELSiZLE TELGRAF TEIEFON Fransada intihabat Yunan Meclisinde hararetli bir celse mücadelesi arttı Ateşhaç şefi miralay dö Larok şiddetli bir nutuk söyledi Paris 25 (A.A.) Ateşhaç teşkilâtı şefi albay de la Rocque, şu beyanatta bulunmuştur: «Bizim uzlaşma için yükselttiğimiz sesi taklid etmeğe çalışan ve fakat ona kin velveleleri karıştıran, vatan için çalışmak iddiasında bulunan ve fakat onu bilmem ne çeşid bir diktatörlüğe doğru götüren, ahlâktan bahsetmeğe cesaret eden ve fakat sabıkalılarla ve beynelmilel âlemin kendilerini istemediği bir takım kimselerle birleşerek bir takım tecavüzlerde bulunan ihtilâlciler, bizim ateşhaç idealine olan merbutiyet ve ihlâ«ımızı kuvvetle tebarüz ettirmekten başka bir şey yapmış olmıyorlar.» Albay de la Rocque, ilâveten demiştir ki: «Fransa, bolşevik diktatörlüğü îstemediği gibi Faşizmi ve Hitlerizmi taklid etmek te istemiyor.» Edebiyat Tenkidin ilk şartı Peyami Safa kid için, edebiyatla beraber fel&efe kültürü şarttır. Her edebî eser bir insan, bir cemiyet, bir dünya ve kâinat görüşü getirir. Bunun orijinalitesini ve kıymetini tayin etmek için yalnız büyük edebî eserlerin atmosferinden gelen müşevveş bir zevk sahibi olmak yetişmez; bu görüşün bütün fikir tarihinde ve geçirdiği merhalelerin umumî bir bilgisi olmadan yapılacak tenkidler, nihayet güzide bir kariin «affectif» ölçiisü, bir intıba mahsulü sevgi ve nefret hükümleri içinde kalmıya mahkum olurlar. Hangi münakkid bizde san'at eserlerini böyle geniş felsefî bir vizyondan görüyor? Daha evvel, hangi münakkidin, hangi edebiyat tarihçisinin bu felsefe problemlerile ömründe bir defa meşgul olduğunu gösteren tek bir kitabı, vazgeçtim tek bir etüdü, vazgeçtim tek bir makalesi vardır? San'atla ilim arasındaki karşıhkh ve çapraşık terkib ve tahlil münasebetini bir san'at eserinde yakalamaktan başka vazifesi olmıyan münakkid, kendisinden ilmî liyakatine aid bir vesika sorulduğu zaman ne gösterecektir? Meşhur« müfettişi kim teftiş etsin?» sözünü hatırlatan «münakkidi kim tenkid etsin?» endişesi doğmadığı için bizde bu vesika hiçbir münakkide sorulmamıştır. Cild cild edebiyat tarihi yazan profesörden, tümen tümen edebiyat tenkidi yazan muharrire kadar hiçbirinin bu vesikayı gösteremiyeceğini de biliyoruz. Bu vesika lise diploması değildir; hatta doktora ilmühaberi de değildir. Her mekteb mezununa tenkid hakkı verilemez. Bu vesika, herşeyden evvel, dünya kültür meseleleri üstünde çalıştığını, düşündüğünü ve metod bakımından kabule lâyık hususî bir görüş ve anlayış sahibi olduğunu münakkidin eline kalemi aldığı günden itibaren bize kabul ettirmeğe çalışan yazılandır. Edebî eserlerin mütaleasından ibaret, tekbaşına «edebiyat» diye birşey yoktur. Bu mefhum içinde bütün kültür davalan, ilmin önünde giden edebiyat adamınm toplu görüşünden bir aydınlık bekliyorlar. Bu görüş, o davalan bilmeden, havadan kapma fikirlerin çürük ve müphem terkibi içinde teşekkül edemez. Hakikî bir edebiyat tenkidinin doğmasını bekliyenler, bundan sonra münakkid sıfatile ortaya çıkacak olanlardan insan kafasınm tarihi karşısmdaki vaziyet ve ehliytelerini tayin eden vesikalar istemelidirler. Tercüme kafasını tankid kafasından ancak bu vesikalar ayıracakhr. İHEM D NALINA MIHINA Tam inanılacak teminatî. talyan ordusunun, Nilin ayaklanndan birinin çıktığı Tana gölüne dayanmai sı, nihayet, Mısırda endişeler uyandırmış. Fakat, İtalyanlar, İngiltereye olduğu gibi Mısıra da teminat veriyorlarmış; ne îngilterenin, ne de Mısınn Tana ölü civarındaki haklanna tecavüz etmieceklerini söylüyorlarmış... Harta, Itali a, daha ileri giderek Mısıra karşı dostane hisler beslediği ve Mısır topraklanna ecavüzü aklına bile getirmediği hususunda Kahire hükumetine teminat vermiş... Mısırhlar, bu teminata inanırlar mı ümem ? Fakat, Şarkî Afrikada vaziyet çpaçıfc meydandadır. İtalya, Afrikada büyük bir ımparatorluk kurmağa azmetmiştir. Eriteyi almış, Trablusgarb ve Bingaziyi almış, Somaliyi almış, şimdi de Habeşistam lmaktadır. Bugün, Habeşistana karşı harbeden Italyan ordusunda Eritre, Somali, Libya (Trablusgarb ve Bingazi) müstemlekelerinin ahalisinden mürekkeb ırkalar var. Bunlar, Habeşistam da, endi memleketleri gibi îtalyan müstemekesi ve Habeşleri de kendileri gibi Italan kölesi yapmak için kanlanm dökmek afletini gösteriyorlar. Halbuki meselâ Trablusgarb ve Bingazi halkının daha talyanlara kurşun attıklan günlerin üsünden on yıl bile geçmedi. Bugün, Italyan zehirli gazleri altında an veren Habeşlerin de, yarın îtalyanlar, ğrunda can verecek kadar şuursuzluk östereceklerine jüphe yoktur. İşte, o zaman, yani îtalya, cengâver Habeşleri teçhiz ve teslih edip te onlarlan yüz binlerce asker aldıktan sonra, özlerini Sudana ve Mısıra, kimbilir, beli daha başka yerlere çevirecektir. Eritre, Somali ve Habeş ahalisinden röicude getirilmiş muazzam ve muntazam ir ordunun karşısında Mısır ve Sudanm kıbeti ne olacağını tahmin etmek güç irşey olmasa gerektir. Bu tahminimiz, Ibette bugüne ve yanna aid değildir. akat, on sene sonra, biçimine getiriline, bu düşüncelerin tahakkuk etmesi ihmali kuvvetle mevcuddur. Siyaset, is îkbali görmek demek değil midir? İtalya, Mısıra verdiği dostluk ve ademi tecavüz teminatının aynini, kimbilir, aç defa Habeşistana da vermiştir? Haleşistanın Milletler Cemiyetine girmesi çin en çok çalışan İtalya değil miydi? Mısır, Mısırdan ziyade Îngiltere, bu eminata inanmak ve bel bağlamak gafetini gösterecekler mi? Reis Sofulisin takbihi teklifi reddedildi M. Heryonun müdafaatt Lion 25 (A.A.) M. Herriot, intihabat münasebetile yapılan bir toplanbda dün akşam uzun bir nutuk söyliyerek son teşriî devre esnasında radikal hükumetlerin umumî finansı idare edişlerini müdafaa etmiştir. Sözü haricî siyasete nakleden M. Herrîot, Fransız Çekoslovak misaklarınm Fransanın son ümidi olduğunu söylemiştir. M. Alber Saro dün gece radyoda bir nutuk söy&edi • Paris 25 (Hususî) Başvekil M. İMber Saro bu gece radyoda Fransız milîetine hitaben irad ettiği nutkunda ezcümle şımlan söylemiştir: « İntihabat münasebetile bütün fırka mümessilleri radyo vasıtasile programlarını millete izah ettiler. Ben ise, 40 senedenberi mensub olduğum radikal sosyalist fırkası namına değil, Başvekil »ı fatile size birkaç söz söylemek istiyorum. Riyaset ettiğim kabine benim intihabat işlerine müdahaleme müsaade edemez. Kabienin yegâne vazifesi, bütün vatan (daşlarm tam bir hürriyetle reylerini istimal etmelerini teminden ibarettir. Hüku Belçika Meclisinde Harbi durduracak garib bir vaziyet yegâne çare! ' Flamanca nutuklar nasıl verilecek? Brüksel 25 (A.A.) Meb'usan mec Iisi, Flâman lisanile söylenilen nutuk lann son derece süratle fransızcaya tercüme edilmelerine medar olacak yeni bir sistemin tecrübesini yapmıştır. Flâman lisanile konuşan parlamento mensublarının ekserisi meclLste münhasıran Flâman lisamnı kullanmağa ka rar vermiş olduklarından bu yüzden bir takım hâdiseler çıkmıştı. Çünkü Valonlar Flâman lisanı tekellüm etmiyorlardı. Bugün tatbikına başlamlan sistem, Milletler Cemiyetinde kullanılan sis teme benzemektedir. Milletler Cemiyetinde her hatibin nutku hemen tercüme edilerek telefonlarla hazır bulunanlara yetiştirilmektedir. Metaksas programınt intihabat arifesinde vaziyeti ve haki bugün okuyacak katleri olduğu gibi size anlatırken emi Atina 25 (Hususî) Başvekil MetaKnım ki yann vereceğiniz reyle Fran<anın ne büyüklüğünden ne de demokrasrye as kabinenin programını parlamento karşı perverde ettiği imandan feragat et un bugünkü toplantısında okuyacak ır. Programın münakaşası ve itimad mediğini ve etmiyeceğini isbat edecek eyi talebinin, parti liderlerinin ara tır.» annda konuşabilmeleri için pazartesi.•.u,mMi.>nlnıııiHHimıırııııııınııifiniiHn!inilllllItnillltılımnnııınımmm> e taliki tahmin edilmektedir. Partile in uzlaşarak bir ittihad kabinesi kur maları imkân haricinde bulunduğu ar :ık iyice anlaşılmış olduğundan hüku metin parlamentonun ekseriyetini ka;anacağından şüphe edilmemektedir. Atina 25 (Hususî) Parlamento dün saat beşte içtima etmiştir. Müzakere amet bu sahada kendisine terettüb edeceğ; çılır açılmaz komünistlerle bir itilâf vazifeyi yapmak için icab eden tedbirlerı name imza eden reis Sofulisin takbih ealmıştır. Buna mukabil sizden de. Fran dilmesi hakkmdaki takririn münakaşasanın nüfuz ve şerefine lâyık şahsiyeHere sına başlanmıştır. rey vermenizi bekîeriz. Bilhassa yaşadığıBaşvekil Metaksas müzakereye işti mız çok müşkül saatlerde hürriyete ve rak etmemiştir. Keza parlamento reisi demokrasiye ne derece bağh olduğumuzu Sofulis te şahsına taalluk eden bu mübütün dünyaya isbat ebnenizi istiyoruz. zakerelerde bulunmamıştır. İlk evvel söz alan takrir sahibi ısla Dahilî ihtilâflara ümid bağhyanlar hatçı Ahali partisi lideri Rallis parti Bu suretle Fransanın dahilî ihtilâflanna j menfaati için komünistlerle itilâf yapümid bağhyanlar inkisan hayale uğrıya • mağa kadar ileri giden Sofulisin riya caklar, ve bütün dünya Fransanın büyük tte kalması caiz olmadığını, binaen bir millete lâyık olduğu şekilde hareket leyh takbih teklifinin kabulünü iste ettiğini görecektir. Fırka mücadeleleri ıiştir. Ondan sonra eski Maarif Nazırı nizin favkinde bütün Fransızların bir tek 'urkovasilis te çok uzun süren nutkunendişesi: «Fransız vatanının endişesi» a Sofulisin takbih edilmesi zaruretini bulunmalıdır. Unutmayınız ki bir mem eri sürmüştür. leket ancak harekete gelemediği zaman Komünist saylavlardan Sklavenas ölür. Dahilde ve haricde büyük bir em unlara cevab vererek yapılan itilâf niyete muhtac olan Fransa ise, mil'î kal ameyi müdafaa etmiş ve diğer komükınmasını temin edebilmek için kuvvetl. ist meb'us Glinos ise Ahali partisi nabir hareket yapmahdır. Bütün Fransız mına dört defa kendilerine müracaat een meb'us ve mümessilleri, Angelo lardan beklediğimiz işte bu harekcttir. ulosun bütün Antivenizelist partiler «Kaba dahi olsa, hakikati söyle amına ayni şeraiti kabul etmişse de mekten çekinmiyelim. Bugün Fransa utilâfın Hürriyetperverlerle imza edil mumun menfaatini fırka menfaatleri fev miş bulunduğunu söylemiştir. kinde bulundurmak mecburiyetindedir. Glinosun bu ifşaatı mecliste büyük Bütün Fransızlar bu müşkül anda kendi ir heyecan uyandırmış, Ahali partisi lerine düşen vazifeleri yapmalıdırlar. Mil ;ürültü yaparak komünist meb'usu kürlî kalkınma saati gelmiştir. Bunda mu üden indirmek istemiştir. vaffak olabilmek için bütün Fransızlann Bundan sonra kürsüye gelen Çalda el birliği etmesi lâzımdır. isin Angelopulosa hiçbir salâhiyet verMillî kalkınmasmı temin için Fransa memiş olduğunu söylemesi Kafanda ne etrafında toplanacak bir tek adama isle aralarında şiddetli sözler teatisi muhtaçtır ne de diğer ırklardan üstün ol e sebeb olmuştur. Kafandaris liderler duğunu iddia etmek mecburiyetini hisse meclisinde de anlaşıldığı üzere Çalda isi hakikatin aksini söylemekle itham diyor. Fransa kendi istikbalinden emin tmiştir. dir. Bununla beraber, Fransız efkân uSabahın saat beşine kadar devam emumiyesi yanndan emin olmak istiyor. en bu münakaşalardan sonra reye müBundan dolayıdır ki millî müdafaasına azamî ehemmiyet vermekle beraber, da acaatle 88 reye karşı 165 reyle takbih hilî zorluklann kollektif emniyet çerçe îklifi reddedilerek Sofulis riyaset mev ünde ipka edilmiştir. vesi dahilinde halledilmesini istiyor. Yabancı bir dil bilen ve garb edebiyatı hakkında umumî fikirler edinen her nsanda büyük bir tenkid cür'eti peyda oluyor. Bu cür'etin geniş bir salâhiyet kazanmıya kâfi gelen vasıtası da, müşkülpesend eda ile yazılmış birkaç makaeden ibarettir. Meselâ fransızcadan ve Fransız edebiyahndan bakaloryasım vermiş herkes, cür'eti de piyasa ölçüsünden aşağı değilse, bu münekkid ehliyetnamesini kazanmış sayılır. Yahud da, bir yabancı dil bilmiyenlerin Divan Edebiya:ı metinlerini sökecek kadar Arab ve Acem kelimelerine, terkiblerine, mazmun lişelerine aşina olmalan bütün edebî devirler ve çehreler üstünde hüküm verme lerine kâfi geliyor. Münekkid ve edebiyat tarihçisi hüviyeile ortaya çıkanlara hiç kimse bu sıfatlaı nasıl benimsediklerini sormamıştır. Mensub olduğu esnaf cemiyetinin iyi kötün bir tasdikına muhtac küçük meslekler arasında hamallık vasfını alabilmek bile münekkid sıfatını kabullenmekten daha güçtür. Edebiyatta kültür disiplininin gevşek olmasının, yahud da hiç olmamasının açtığı bu meydan boşluğunda en büyük kalite cür'ettir. lnkâr ve taarruz kabiliyeti nisbetinde şeref alacağını bilen münakkidin yüzündeki bedbin ve somurtkan maske altında hayranlıktan kıskanclığa doğru akan pençe pençe buruşuklar, yol yol çizgiler gizlenir. Yahud da, Avrupaya hayran münakkidin Türk zevkine kontra gitmekte bir imtiyaz anyan bu bedbinliğile cültürü daima Türk edebiyatının metineri arasında kaldığı için ekseriyetin zev:ile bir hizada giden edebiyat tarihçisinin nikbinliği ayni nevidendir: Biri halkın daha iyiyi bekliyen tekemmül iştiyakını, öteki de okuyucunun aldanma ve beğenme htiyacını istismar ederek tutunmıya çahşır. Bu hal devam ettikçe tenkid, şarktaki an'anesine sadık kalacak ve daima şu iki iekilden biri halinde karşımıza çıkacakır: Ya zem, ya medih; ya hiciv, ya kaside. Çünkü edebiyat tarihçisine ve münakcide bu iki şekil arasında sayısız nüansarı yakalama kabiliyeti veren geniş tahil ve terkib görüşü, sadece edebiyat külürile elde edilen birjey değildir. Bu kül:ür bize nihayet seçme bir edebiyat karii olmak imtiyazı verir. Bir edebî eseri mizacımıza bağlıyan sevgi ve nefret alâkaannı aşarak onun ancak manevî ilimler karşısında alacağı manayı tayin etmeğe mecbur bir münakkid, yani hakikî münak { ı PEYAM1 SAFA Hitler bir kısım mahkumları affetti Berlin 25 (A.A.) M. Hitler, bir af kararnamesi imzalamıştır. Affedilecek olanlar şunlardır: 1 Nazi idealine karşı fazla gayret keşlik göstermek için kanunlar ahkâmını ihlâl etmiş olanlar ve yalnız katil irtikâb etmiş bulunanlar müstesnadır. 2 Nazi teşkilâtlan hakkında lisa nen tecavüzde bulunmuş olduklarından dolayı mahkum edilmiş olan kimseler. 3 Bizzat M. Hitler ve Nazi rüesasına hakaret etmiş olanlar. Kızılayın senelik kongresi dün toplandı Ankara 25 (Telefonla) Kızılay Kurumunun senelik kongresi bugün, Sıhhat Vekili Doktor Refiğin riyaseti altında, umumî merkez binasında toplanmıştır. Kongre reisliğine Antalya meb'usu Cemal Tunca seçildikten sonra bir senelik faaliyet raporu okunmuş ve bütçe 821,801 lira olarak tesbit edilmiştir. Bundan sonra kongre münasebetile Reisicumhur Atatürke, Millet Meclisi Reisine ve Başvekile tazimat telgraflan çekilmiştir. Avusturyada diktatörlük mü? Paris 25 (Hususî) Sosyalistler şefi Leon Blum, Hitler taraftarlarının A irusturyada diktatörlük ilân etmek ü:ere bulunduklarını yazmıştır. Viyana 25 (Hususî) Heimwehren ieşkilâtı erkânı bugün Başvekil muavini Prens Strahembergin riyaseti altında gizli bir toplantı yapmışlardır. Bu top lantıya büyük bir ehemmiyet atfedil mektedir. Süveyşin kapanmasınî istiyenler çoğahyor Londra 25 (A.A.) Lord Lytton, dün akşam Edimbourgda Milletler Cemi yeti muhibleri birliği tarafından tertib edilen bir toplantıda söylemiş olduğu bir nutukta şöyle demiştir: < Ümidsiz vaziyette gene ümidsiz usullere ihtiyaç vardır. İtalya, tecavü zünü son haddine kadar götürmeğe &• çıkça karar vermiş olduğundan ve iktısadî zecrî tedbirler de muvaffakiyetle neticelenmemiş bulunduğundan M. Eden, Milletler Cemiyetinin 11 mayıs tarihli toplantısında şayet cemiyet, İtal ya ile doğu Afrikasındaki ordusu ara sındaki münakalât ve münasebetı kesmeğe karar vermekten ibaret bulunan ve harbi durdurabilecek olan yegâne tedbiri almadığı takdirde artık İngiltereye güvenmemesini beyan etmek mec buriyetinde kalacaktır. Sofulisin lehinde verilen reylerden de parlamentonun temayülü anlaşıl maktadır. Parlamento bu ayın otuzuna kadar müzakerelerine devam ettikten onra gelecek eylul, yahut teşrini evvee kadar tatil edilecektir. Bütün küçük partilerin liderleri Yunanistanda bundan sonra yapılacak seçimlerin nisbî usulle yapılması hakkında parlamento riyasetine bir takrir vermişlerdir. Osten Çemberleynin Viyana temasları Viyana 25 (A.A.) Sir Austen Çemberlayn bugün 11.50 de Budapeşteye hareket etmiştir. Teyid edilmiyen bir şayiaya göre oradan Belgrada gidecektir. Viyana 25 (A.A.) Austen Çemberlaynın Viyanayı ziyareti bütü ntekziblere rağmen sarahaten siyasî mahiyette olmuştur. Çemberlayn, yalnız Avusturya hükumetile temaslarda bulunmakla kalmamış, kralcı rüesaden Wiesnerle de görüşmüştür. Wiesner, kralcılığın A vusturyada iadesi lüzumuna muhatabını iknaa çalışmıştır. Londrada Süveyşin kapanmasım istiyenler Londra 25 (A.A.) Milletler Cemi yetine müzaheret birliği, hükumetten Süveyş kanalını kapatmasım istemeğe karar vermiştir. Süveyşin kapanması teklifine bir ttalyan gazetesi ateş püskürüyor Roma 25 (Hususi) Cemiyeti Akvama Müzaheret Cemiyeti Reisi Lord Lettonun İtalyaya karşı Süveyş kanalı nın kapanmasım istemesi Romada bü yük bir asabiyet tevlid etmiştir. Sümer Bank umumî heyeti Tribuna gazetesi bu akşam bu mesele den bahsederek şunları yazıyor: Ankara 25 (Telefonla) Sümer «Herhangi bir harb hareketine harblı Bankın umumî heyeti bugünlerde toplamukabele edeceğiz. îngiltere, îtalyanın nacaktır. yalnız Afrikada değil, Akdenizle Alp Almanya, silâhlarını artırmak dağlarında da kuvvetli olduğunu unut mamalıdır!» için yeni vergiler koyuyor Brüksel 25 (Hususî) Berlinden bilM. Musolini «Zecri tedbirler öirildiğine göre, Alman hükumeti yeni iflâs etmiştir» diyor silâhlanma projelerini tatbik için serRoma 25 (Hususî) Roma civarınd mayeler üzerinde yüzde 4, her nevi varidat üzerine de yüzde 2 nisbetinde yeni kurutulan bataklık sahasında inşa edi len dördüncü kasabamn resmi küşad vergiler koymıya karar vermiştir. yapılmıştır. Aprilia adını taşıyan bu ka Madridde grevler sabanın küşad resmine riyaset eden Baş MaÖrid 25 (A.A.) Bilbaodaki tramvekil Musolini kısa bir nutuk söyliyere Vay ve otobüs şirketi müstahdemleri İtalyanlarm Afrikada kazandıkları mu grev Üân etmişlerdir. Belediyenin ilti zamen bu şirketi ijletmesi muhtemel zafferiyetlerden vfc zecrî tedbirlerin if lâsından bahsetmi§tir. Hir. Atina 25 (Hususî) Yunanistanm Yeniden mahkum olanlar ordu ve donanmasmın teçhizat ve tesliBerlin 25 (A.A.) Magdeburg mahhatı için harice çıkardığı dövizler yü kemesi, Laxe eyaleti dahilinde gayri z\inden dırahmi kıymetinin düşeceği hakkında dün borsada çıkan şayiaları kanunî teşkilâtları yeniden vücude getirmeğe teşebbüs etmiş ve Alman parBaşvekil tekzib etmiştir. tilerile ecnebi partileri arasında irtibat Azgın mahbusun düşüncesi tesis eylemiş olmakla itham edilen eşne imiş? hastan 13 kişilik ilk grupu, 11 seneye Atina 25 (Hususî) Geçen gün bir kadar çıkan muhtelif kürek cezalarına meb'usu hapisanesindeki höceresinde mahkum etmiştir. hapsettiği için öldürülen kürek mahkuOtomobil kazasında mumJn Dahiliye ve Adliye Nazırların yaralananlar dan birini hapsetmek suretile hüku meti tehdid edip affedilmesini tasav Ankara 25 (Telefonla) Akköprü vur ettiği anlaşılmıştır. civannda bir otomobil kazasında ağırca Bulgaristan Saint Germaint yaralanmış olan Devlet Şurası azasmmuahedesinin tadilini istiyor dan Mükerremin tedavisine Nümune hastanesinde devam edilmektedir. Paris 25 (A.A.) Bu akşam diploM. Titulesko Bükreşe döndü matik mehafilde söylenildiğine gö Bükreş 25 (Hususî) Hariciye Na re, Bulgaristanın Saint Germain muahezırı M. Titulesko bugün Bükreşe dö desinin tadilini istiyeceğine dair Sofya nerek, Londra ve Pariste yaptığı temasdan gelen haberlerin teeyyüd etmekte ol ların neticesi hakkında Başvekil M. Tatareskoya izahat vermiştir. duğu intıbaı mevcuddur. Drahminin ktymeti düşmiyor îngiliz askerlerinin Çanakkaleye ayak bastıklan gün Londra 25 (Hususî) 1915 te İngiliz askerlerinin Çanakkaleye ayak basışlarının yıldönümü münasebetile bugün bütün İngiliz İmparatorluğunda mera sim yapılmış ve Çanakkalede ölen İn « Paris 25 (A.A.) Onuncu ceza mah giliz askerleri için dinî âyinler yapü kemesi, kral taraftarlarmdan Cour mıştır. toisi üç ay ve Andurandı on beş gün Şişli Teralki lisesinin bir hapse mahkum etmiş ve bu cezalan te cil etmemiştir. tavzihi Mahkumiyetlerinin sebebi, akademi Evvelki günkü Cumhuriyetin «Hem azasından Jacques Bainvillein cenaze Nalına, Hem Mıhma» sütununda çıkan merasiminde M. Leon Bluma taarruz tenkidleriniz arasında bir okuyucunuda bulunmuş olmalarıdır. zun gönderdiği mektub dolayısile mekHatırlarda olduğu veçhile o gün Leon tebimizin de adı geçmektedir. Millî bay Blumun binmiş olduğu otomobil muma ramlarda yapılan törenlerde, bilhassa uileyhi evine götürmekte iken Saint Jer sul ve intizama riayetle halkımızın ve men bülvarmda inzibatı teminle meş resmî makamların takdirini kazanmış gul olan Action Française azalarına te olan müessesemizin kendine mahsus bir sadüf etmiştir. mekteb bayrağı yoktur. Her yürüyüşte Kral taraftan, M. Leon Blumu tanı millî bayrağımızı kız talebemiz daima mışlar, otomobilinin camlarmı kırmış m önde şerefle taşımışlardır. Nitekim lar, içinde bulunan meb'uslardan Mon bu defaki Millî Hakimiyet bayramını netle karısını ve bilhassa Leon Blumu kutlulamak için tertib edilmiş olan medövmüşlerdir. Leon Blum, başmdan ol rasime de, gerek Şişli Halk Partisi ödukça ağır surette yaralanmıştır. nünde, gerekse Taksimde Cumhuriyet meydanmda yeknasak kasketleri, muntazam kıyafetlerile iştirak etmiş olan mektebimiz talebesinin millî bayrağı mızı büyük ve haklı bir gururla en önde taşımış olduklarına herkes şahid olmuştur. Talebemize karşı yapılan isnadı tekzib etmenizi rica ederken gösterdi ğiniz çok haklı hassasiyette mektebimizin de tamamen sizinle müşterek ve beraber olduğunu saygılarla bildiririz. Şişli Terakki Lisesi Cumhuriyet 23 nisan günü çekilmiş hususî bir fotografî, Şişli Terakki lisesi talebesinin, en önde millî bayrağımız olduğu halde merasime iştirak ettigini göstermektedir. Mektebin kıymetli di rektörünün millî mukaddesata hürmet meselelerinde son derece hassas ve titiz olduğunu da öğrendik. Bu noktayı tavziha lüzum gördük. Fransada mahkum olan Kralcılar

Bu sayıdan diğer sayfalar: