20 Mayıs 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

20 Mayıs 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 20 Mayıs 1936 VİYANA OONUŞU Tarihî tefrika:38 M. TURHAN TAN f Şehir ve Memleket Haberleri ) 935 936 varidatı Halkın şikâyeti Bir muhacirden geri ahnan ev Beyazid, Sekbaşnbaşı mahallesi Ağaçeşme sokak 2 numara, Mü cibin evinde Zafer imzasile aldığımız mektubda deniliyor ki: tMuhacir olduğum birçok tahkikat ve eşkâle tâbi tutularak anla şıldıktan sonra 1924 senesinde Beyoğlunun Kamerhatun mahallesinde „ 17/19 numaralı evi bana verdiler. 1932 senesinde de kat'î tapu muamelesi yapıldı. 1928 senesinde çıkan 1331 numa ralı bir kanun vardır. Bu kanunda 1331 ve 1339 tarihli kanunlara göre vazıyed edilmi| ve edilecek gay( rimenkul mallar gerek mübadille re tahsis ve teffiz edilmiş bulun sun, gçrekse hazine uhdesinde kalsm, mahkeme kararile olsa bile aynen iade edilmezler. Bunlara 1331 , senesindeki kıymeti muhammene leri üezrinden devlet tarafından tediyatta bulunulur, denilmekte dir. Halbuki kanunun bu sarahatine rağmen işgal etmekte olduğum bu evden mahkeme kararı var, deni lerek dışarı atıldım. Hakkımın ia desi için aid olduğu yüksek makamların dikkat nazarlannı çekmenizi dilerim.> Sîyasî icmal İngilterenin askerî vaziyeti ve Avrupa işleri Ej ngiltere, Berlindeki sefiri vasıtasile II Almanyadan sorduğu suallere beklediği cevabın gecikmesi ve ne zaman verileceği belli olmaması üzerine gene ayni vasıta ile M. Hitlerden malumat istemişti. Mumaileyh biran evvel cevab vermeği düşünmekle beraber gayet karışmış olan beynelmilel vaziyetin durulmasını ve salâh bulmasmı beklemeğe lüzum gördüğünü bildirmiştir. Bu hesaba göre M. Hitler İngilterenin sorduğu suallere vereceği cevabı, Milletler Cemiyeti meclisi 16 haziranda toplanarak îtalyanın dünya polirikasmda ve Avrupa işlerindeki mevkii taayyün edinciye kadar tehir edecektir. Almanya, cevabını hayli zaman geciktireceğinden îngilterenin dış işlerde Mister Edenden sonra en ziyade salâhiyet sahibi Lord Halifaksın şimdilik Berline gitmesine ve îngiltere kabinesi namına, sualler hakkında, Almanyaya yeni izahat vermesine lüzum kalmamıştır. îngilterenin Almanyadan sorduğu suallerden ziyade soruş tarzı Fransız politika mehafilinde memnuniyetle karşılanmadı. Fransız politikacılan istiyorlardı ki îngiltere sorgularmı kat'î taleb şeklinde sorsun. Fakat Londra hükumeti büyük bir devlete karşı meydan okurcasına bir tavır almanın îngiliz împaraotrluğunun hem şerefine, hem de menfaatine uygun olmadığını, Habeş meselesinde tecrübe etmiş olduğundan Almanyaya karşı uzlaşma ve nezaket yolile hareket etmeği ihtiyata muvafık bulmuştur. tstanbulun plânı Mimar Prost dün şehrimize geldi tstanbuln plânını yapacak olan mimar Prost dün şehrimize gelmiş, Vali Mu hiddin Üstündağla görüşmüştür. Kendisile yapılacak mukavele bugünlerde imza edilerek tasdika gönderilecektir. Mukavele tasdik edilinciye kadar Prost Yalovaya giderek orada tesisatı ve Floryadaki tesisatı gözden geçirecektir. Mukavele tasdiktan geldikten sonra derhal bir imar bürosu tesis edilerek işe başlanacaktır. İmar bürosunda, Prostun nezareti altında münhasıran Türk mühendis ve mimarlar çalışacaktır. Prost kendisile görüşen gazetecilere, plân hakkında lâzım gelen etüdlerde bulunmak üzere şimdilik iki ay kadar îs tanbulda kalacağını, îstanbul plânının hazırlanması, iki sene süreceğini, bu plâ nm kaç milyon liraya mal olacağını henüz kestirmek mümkün olmadığını, Türkiyenin merkezindeki imar faaliyetini ve tesis edilen yeni binalan gözden geçir mek üzere birkaç gün için de Ankaraya gideceğini söylemiştir. Bir sene evvelki varidata nazaran artmıştır İmparator, ansızm salonun kapısında bir demir Merkez Bankası tarafından neşredi heykeli andıran Kara Mehmedi görünce onu len son bültene nazaran 935936 malî Elçi Paşa sanarak ayağa kalkmıştı yılının mart sonuna kadar olan devlet Onun için sizi memur ediyorum, sa raya girdimiz zaman öne geçeceksi niz Çâsarın oturduğu salonun kapı sına kadar gideceksiniz, onu gözliye ceksiniz, ben yaklaşınca ayağa kalkarsa hiç tınmayın. Ben işi anlanm, içeri gire rim. Put gibi yerinde mıhh duruyorsa yüzünüzü çevirip bana başımzı sallayın. Hemen geri dönüp herifleri berbad e derim. Alay işte bu münakaşarlardan ve kararlardan sonra kuruldu, Elçi Paşa en öne Türk bayrağını geçirdi, onun ardına mehtcrhaneyi kurdu, kendisi saraydan gönderilen bir arabaya kuruldu, Imparatora verilecek atları sıraya dizdirdi, bohça bohça kumaşlan birer uşağa ve denk denk halıları katırlara yükletti, sağmı solunu Türk atlılarile çerçeveledi, gerçekten bir fatih çalımı ile saraya gitti. O sırada Schoesbraun sarayı henüz yoktu, bu adı taşıyan bir geniş meydandı, împarator Avresperg sarayında oturu yordu. Bir asır sonra bu sarayın adı bir şaire geçti, fakat saray Türklerin Viyanayı ikinci sarışlannda yandı. Kara Mehmedin elçiliği günlerinde Viyana nın en şık binası Avrespergdi ve bu bina, tarihin en sayılı bir gününü yaşıyordu. Halk Nemse payitahtına ordular göndermek kudretini taşıyan bir hükumetin o kudrete uygun bir gurura malik elçisini bir daha görmek için geceyi uykusuz geçirmiş ve gün ışığından evvel sarayı çevirmişti. Türk haşmetine Avusturya debdebesile karşıhk vermek isteyen împarator da baştanaşağı demir kaplı süvarile rini, parlak kostümlü piyadelerini sıralıyarak kalabalığa müsellah bir enginlik katmış bulunuyordu. Fakat kadınların da, erkeklerin de gözü Türklerdeydi. Sipahi Kara Mehmed ayarında olanlan değil, at uşaklarını bile zırhlı Avusturya askerlerini kuru bir deriye bürünmüş gösterecek kadar çelik yapılı buluyorlar ve kamaşan gözlerini uğuşturup duruyorlardı. Çocuklarının ninnilerini, beşikten kurtulmuşlarının masallarını, genclerinin hikâyelerini iki asırdanberi hep Türke ve Türklüğe aid mevzu lar teşkil eden bu halk, birkaç yüz Türkü bir arada görmekle kendi hayallerinin hakikatleştiğini seziyorlar, rüyadan hakikate açılmış şaşkın bir gözle manzarayı seyrediyorlardı. Elçi Paşa, yüz kırk üç yıl önce Vi yanaya gelip dönen ordunun yanm bı raktığı işi bitirmiş bir adam vakarile bu halkın hayretini ve hayraniyetini çiğnıyerek saraya yanaştı, iç kapıda ve mertner merdivenlerin önünde arabadan ındi. îstanbuldan getirdiği mektubu zarfa sokulmuş bir sulh kuşu gibi başma kaldırdı, kethüdasile kâtibi tarafından koltuklandığı halde ağır ağır merdivenleri çıktı, divanhaneye girdi. Her basamakta ve her adımda bir baş yere eğiliyor, kendisini selâmlıyordu. Fakat onun boynu dimdikti, açılan şapkalara yalnız gözünün ucile yanm bir selâm bırakarak ilerliyordu. Üst kata çıkan merdiven başına geldiği vakit Kara Mehmedle Evliya, generalleri ve teşrifat memurlannı şaşkına çeviren bir hızla süzülmüşler ve basamaklan ikişer ikişer atlıyarak yukanya fırlamışlardı. Onlann bu hareketlerindeki sırn kavnyamayan saray halkı sessiz bir telâş içinde boca lıyorlar, ne yapacaklarını kestiremiyerek alık alık bakınıyorlardı. îçlerinde bu iki Türkün Imparatoru yakalayıp el ve etek öptürmek üzere aşağıya, elçinin yanına getirmek istediğini sananlar da vardı. Fakat sefirin vekannı bozmadan yürümesi, merdiveni ağır ağır çıkmaya başlaması heriflerin yüreğine su serpti, rasime ara sında facia çıkmak ihtımalmden yüreklerini kurtardı. Fakat aşağıda ve merdiven üzeriade bulunanların çektikleri helecan biraz sonra İmparatorla yanında sıralanmış olanlara sirayet etti. Ansızm büyük salon kapısında boy gösteren Kara Mehmed, Viyana sarayına Türk bayrağını çekmeğe gelmiş bir serdengeçti gibi hepsinin yüreğını hoplatmıştı. Onun elçi olmadığı belliydi, elçiden önce oraya bir Türkün gelmesi ise beklenmiyordu. İmparator işte bu helecan içinde ihtiyarsız yerinden fırlamıştı ve gene ihti yarsız birkaç adım ileri yürümüştü. Halinde, yerden çıkıvermiş bir demir heykel gibi salon kapısına yaslanıp duran Kara Mehmedi selâmlamakla selâmla mamak arasında sendeliyen şuursuz bir tereddüd vardı. Elçinin görünmesidir ki bu gülünc duruma nihayet verdi, împarator da geniş bir nefes aldı. Elçi Paşa, İstanbuldan getirdiği mektubu gene başının üstünde tutarak ağır ağır yürüyordu, Leopoldun önüne gelince dimdik duran boynunu iğmeden mektuubu öptü ve uzattı. împarator garib bir cazibeye tutulmuş gibi şaşkındı, duda ğına doğru uzatılan kâğıdı öpmek zorunu duyuyor ve bu zoru karşılayan düşünceler yüzünden de yutkunup duruyordu. Nihayet kendisinin Le Saint Empere Romain olduğunu hatırladı, iradesini saran cazibeden yarı kurtuldu ve mektubu alarak yanıbaşındaki yüksek sehpanın üzerine koydu. Elçi Paşa humayunname diye anılmasından dolayı değil, fakat Türk kudretinden bir yaprak bulunduğu için pek ziyade değer verdiği mektubun yüksek bir yere konulduğunu görünce biraz gülümsedi: Haşmetlu Çâsar, dedi, size sulh getirdim, dostluk getirdim. Umarım ki sizden de îstanbula riyasız saygılar gö rüreceğim. Babalannızdan, atalannızdan elbette duymuşsunuzdur: Yeryüzünde rahat yaşayabilmek için tek bir yol vardır: Türklerle iyi geçinmek. Biz, paranın pulun yapamadığı, topun tüfeğin getiremediği nimeti, yurdunuzda tasasız yaşamak nimetini size tattıracağız. Sizden dileğimiz dostluğumuzun kadrini bilmenizdir. Başka birşey istediğimiz yok. \Arkast carl varidatı anlaşılmıştır. Yalnız bu husustaki malumat mülhakattan telgrafla a hnmış olduğu için yalnız varidat tahsi lâtı gösterilmektedir. Neşredilen rakamlara göre Posta, Telgraf ve Telefon hasılatı haric, dev letin 935936 malî yılı on aylık gelir miktan 165,367,000 liradır. Geçen sene ayni müddetteki varidat yekunu 158,682,000 lira olduğuna göre bu seneki gelir geçen seneden 6,685,000 lira fazladır. $u vaziyet umumî refahm geçen yıl lara nazaran daha iyi olduğunu göster diği kadar devlet tahsilâtının da daha düzgün bir şekilde yapıldığını ortaya koymaktadır. Posta, Telgraf ve Telefon hasılatı da dahil olduğu halde kat'î rakamlara da • yanan devlet varidat tahsilâtı ancak 935936 malî yılının ilk yedi ayına aid olan kısmı için anlaşılmıştır. Bu kat'î rakamlara göre 935936 malî yılının ilk yedi aylık devlet varidat ve tahsilâtı 118,267,000 liradır. Geçen malî yılm ilk yedi ayında ise varidat tahsilât yekunu 114,127.000 lira idi. Bu şekle göre bu senenin ilk yedi aylık geliri geçen seneden dört milyon liraya yakın bir miktar fazladır. Bu malî senenin ilk yedi aylık devlet varidat tahsilâtı bu olmakla beraber u mumî devlet varidatının ne tutacağı bi linemez. 930936 senesi ilk beşinci ayı sonuna kadar yapılmış olan devlet umumî varidatı kat'î rakamlarına göre bu beş avdaki umumî varidat 107,259,000 li radır. Bir yıl önceki ilk beş aylık vari dat vekunu ise 95.476,000 lira idi. Bu seneki ilk beş aylık tahsilâtın 48,480,000 lirası vergiler, 14.387.600 lirası inhisarlar geliri ve 1,559,000 lirası devlet em lâk ve tesebbüsatı hasılatıdır. 935936 malî senesinin ilk beş ayındaki devlet umumî masraflan ise 79.923.000 liradır. 935936 malî yılı on aylık, yâni mart ayı sonuna kadar olan gümrük varidatı da 49,064,000 liradır. Geçen malî »enenin on ayındaki gümrük varidatı 41.927.000 lira idi. KÜLTÜR İŞLERİ Orta Tedrisat müdürü îstanbul Orta tedrisat müdürü Avni, imtihanlarda bulunmak üzere dün şehrimize gelMÜTEFERRÎK miştir. Bu sene basılacak kitablar hak kında alâkadarlarla temas etmek üzere telefonu teşkilât Vekâlet neşriyat şubesi müdürü Faik Reşid de îstanbula gelmiş bulunmaktadır. kanunu Veznedar mahkum oldu Zimmetine bin beş yüz küsur lira geçirmekle suçlu olup üçüncü ceza mahkemesinde muhakeme edilmekte olan rüsumu bahriye veznedan Remzi hakkmdaki dava bitmiştir.Suçlunun bir sene hapse konmasına ve zimmetine geçirdiği pa ranın da tahsil edilmesine karar veril mistir. Bir ay hapse mahkum oldu Sirkecide bakkal Nurinin dükkânm dan bir teneke zeytinyağı çalmakla suçlu Mustafa Adliyeye verilmişrir. Suçlıınun dün Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesinde duruşması yapılarak bir ay hapse konması kararlaşmıştır. Ilk Türk gazete kâğıdı tzmit fabrikası, mektubluk kâğıd ve kartondan sonra, gazete kâğıdı da yapmağa başladı Aksaray soygunculanndan Mehmed Adliyeye verildi Bundan bir müddet evvel; Aksarayda Pertevniyal lisesi karşısında oturan Nadirenin evine iki adamın giderek kendilerine elektrik memuru süsü vermek suretile soygunculuk yaptıklannı yaz mıştık. Bu soygunculardan yakalanan Mehmed dün Adliyeye gönderilmiş ve Sultnahmed birinci sulh ceza mahkemesinde sorgusu yapıldıktan sonra tevkifıne karar verilmiştir. Suçlu; hâkim Reşidin suallerine karşı cürmünü tamamile itiraf etmiş ve ezcümle şunlan söylemiştir: « Girdiğimiz evden on iki beşibiryerde, on beş altın, iki bilezik ve bir kor don alarak bunlan Edirnekapı mezarlığında bir yere gömdük. Sonra bunlan Necati gömülü olan yerden çıkararak metresi Müzeyyenin evine götürdü. Ne cati ve îbrahimle buluştuğumuz zaman bana yalnız otuz lira kâğıd para verdi ler. Ben bu parayı alınca Çatalcaya gittım. Paraları yedikten sonra îstanbula geldim ve burada yakalandım.» Tahkikata devam edilmekte; diğer suçlular Necati ve İbrahim de aran maktadır. İngilterenin bugünkü askerî vaziyeti yalnızbaşına büyük bir devletle yüzde yüz emniyetle harbetmeğe müsaid değildir. Hatta deniz satveti de, dünyanın en büyük iki deniz devletile değil, yalnız birile de tam ve kat'î bir emniyetle harbetmeğe müsaid değildir. îtalya, Habeşistanı almak maksadına îngilterenin enSAĞL1K İŞLERİ gel olacağını hissedip te denizin altından ve havadan taarruzda bulunacağını ihsas Hastanelerde yapılan ettiği vakit îngiltere, Akdenizdeki doYalova ilkmekteb talebeleri yenilikler nanmasını Maltadan uzaklaştırıp îskenmatbaamızda Haydarpaşada açılan Nümune has deriyeye göndermiş ve bütün dünya sulaYalova merkez ilkmekteb talebesi mu tanesinin bütün noksanlan ikmal edilmiş nndaki harb gemilerini Cebelitarıka yığallimleri ile birlikte dün matbaamıza ge ve Avrupaya ısmarlanan otoklav ve mıştı. lerek jazetemizin tertib ve'labf işleri rl« Röntgen cihazları getirtilerek yerlerine îngiltere bütün deniz kuvvetleriruden kitab ve mücellidhane çalışmalan etra konulmuşhîr. ' Şimdl hastanede yatan tek bir gemiyi Akdenizden uzakla^hra fmda tetkikatta bulunrmışlardirV hasta adedi 150 dir. Bir de 20 yataklı mıyacak bir hale gelmişti. Hatta Lon doğum paviyonu ilâve edilmiştir. Bir sinemada yangm çıktı Haseki hastanesinin yapılmakta olan drada teşhir olunan eski Çin güzel sanEvvelki gece, Bakırköyünde Halk mutfak binasının inşaah ikmal edilmişlir, at eserlerini bir kruvazörle götürüp getirpartisi binası üstündeki Aile sinemasmda Dahilî tefrişatma da bugünlerde başla meği taahhüd ettiği halde serginin sonunfilim gösterilirken bir filim bobini ateş nacaktır. înşaatı biten hariciye koğusu da bu eserleri götürmek için bir kruvazör almıştır. Bakırköy itfaiyesi süratle sine nun da bugünlerde açılış töreni yapıla ayıramamıştı. îngilterenin, Akdenizde maya yetişmiş ve sinemanın tavanı yanbir taarruza uğradığı zaman, kendisine mağa başladığı sırada yangım söndüraskerî, bahrî ve havaî yardımda bulunulCEMtYETLERDE: ması için Fransadan ve şarkî Akdeniz müştür. însanca eksiklik yoktur. ve kat'î taah ŞEHİR İSLERİ Berberler cemiyeti bir broşür devletlerinden muayyen sebebsiz değildi. * hüdler almak istemesi neşretti Belediye tahsil şubeleri teşkilâtı îstanbul Berberler Cemiyeti Büyük Îngiltere bugünkü vaziyerini düzelt Hazirandan itibaren Belediyeye geçe Millet Meclisi azasına hitab eden bir mek için tarihin kaydetmediği 800 milcek olan bina ve arazi vergilerinin tah broşür neşrederek her saylava ayn, ayrı yon Îngiliz liralık büyük bir silâhlanma silile meşgul olacak tahsil şubelerinin teş göndermiştir. Bu broşür, îstanbul berber bütçesi tanzim etmiştir. Denizden ve hakilâtı ikmal edilmek üzeredir. Belediye, lerinin senelerdenberi verem illeti gibi u vadan fevkalâde teslihata başlamıştır. Maliye Vekâletile temas ederek bu şu zayıp ve hiçbir tedaviye mazhar olama Lâkin bunların tamam olması en az üç belerin kadro vazifelerini tesbit eylemij dığı için uzadıkça daha derinleşen meş seneye muhtacdır. Askerî vaziyeti ise datir. hur bir derdi var. Hafta tatili diye baş ha fenadır. îngilterede, askerî mükellefiYeni tahsil şubeleri kadrosuna veri lamakta ve berberlerin hafta tatilindcn yet olmadığından gönüllü devşirmekte Iecek memurlann bir kısmı eski belediye istifade etmesi için kanuna bir madde ko dir. Bu sene ise kaydolunan gönüllülerin tahsil şubelerinden alınacak, bir kısmı da nulması rica edilmektedir. miktan ihtiyacm yüzde ellisini bile dolyeniden tayin edilecektir. Bu şubelerin DENİZ tŞLERi duramamıstır. Bunun için îngilterede yeteşkilile muhasebe müdürlüğünün vazifeni tesis edilen Müdafaa Nezaretinin şefi îki vapur çarpıştı «i çoğalacağmdan geçen seneki kadro Lord înskip ya gönüllü usulünün esash Evvelki gece Ortaköy önünde Kırzadan fazla olarak bir ikinci muavinlik insurette değiştirileceğine yahud askerî müdelere aid îzmir şilebile Ilgaz vapuru das edilmiştir. kellefiyetin konulacağma işaret eden çarpışmıştır. VÎLÂYETTE Izmir şilebi sert bir rüzgâr önünde su müphem lâkin îngilizler için çok ehemmiyetli sözler söyledi. Buğday suiistimal tahkikat lara kapılarak o civarda bağlı olan Ilgaz İngilterenin bu vaziyetini Fransızlar vapurunun üzerine düşmüştür. Müsade evrakı geldi me neticesinde Ilgaz vapurunun baştarafı dahi iyi takdir ediyorlar. îngiliz, Fran Ziraat Bankası buğday suiistimaline parçalanmış, îzmir şilebi de iskele kıç sız ve Belçika ekrânıharbleri arasında son aid tahkikat evrakı 25 kiloluk bir vapul omuzluğundan hasara uğramıştır. yapılan görüşmelerde Fransa ile Belçika içinde olduğu halde dün vilâyet idare heLiman reisliği hâdiseyi tahkike başla bir taarruza uğradığı zaman îngilterenin yetine gelmiştir. Vilâyet idare heyeti ya mış, her iki vapurun kaptanlannm ifade ilk yapacağı askerî yardımın on taburu rından itibaren bu evrakı tetkike başlı lerini almıştır. Zarar ve ziyan 4,000 lira geçmiyeceği sabit olduğunu Fransız gayacaktır. zeteleri ehemmiyetle kaydediyorlar. Bu kadar tahmin edilmektedir. vaziyet önünde Fransa dahi Almanyaya karşı çok ileri varmak istemiyor. Ren mıntakasının işgali üzerine terhis edilmiyen sınıflann şimdi evlerine gönderilmiş olması Fransanın Almanyaya karşı nümayişten vazgeçtiğini gösteriyor. Fran sada sosyalistlerin iş başına geçmekte olmasınm da bu karar üzerinde tesir yaptığı şüphesizdir. Hulâsa îngilterenin bugünkü askerî vaziyetinin Avrupa politikası üzerinde mühim tesirleri görülmektedir. îstanbul telefonunun devlet tarafından işletilmesi ve bu husustaki ıslahat ve teşkilât kanununun önümüzdeki aybaşmdan itibaren meclisten geçmesi beklenmekte dir. Eski telefon şirketi heyeti umumiyesi de önümüzdeki salı günü toplanacaktır. Bu fevkalâde toplantıda şirketin hüku mete satılması tasdik edilecek ve şirketin tasfiyesi karan verilecektir. Yeni telefon idaresi ancak bundan sonra resmen işe başlıyacak ve ıslahat yapılacaktır. Imtihan mümeyyizleri Lise ve ortamekteb imtihanlannda bulunacak mümeyyizleri tesbit etmek jizere alâkadar mekteb müdürleri dün Maarif müdürlüğünde toplanmışlardar. Bu toplantıda her mektebin, mümeyyizlerini seçmesine ve bir liste halinde maarif idaresine gönderip tasdik ettirmesine karar verilmiftir. Gene bir askerî talebe öldü İzmit Kâğıd fabrikasımn kâğıd kurut ma makınelerinin bulunduğu kısım Beş senelik sanayi programına dahil yaptığı güzel millî kâğıdlara basılmıştır. Fabrikamn açılma töreni, Başvekil îsbulunan îzmit kâğıd fabrikasımn işle meğe, kâğıd ve karton çıkarmağa başla met înönünün tensib edeceği bir zamandığmı yazmıştık. Fabrika, ahiren gazete da yapılacak ve memleketin irfan haya kâğıdı imaline de başlamıştır. Bu suretıe tında büyük bir hâdise olduğu için, büilk Türk gazete kâğıdı yakında piyasaya yük merasim yapılacaktır. çıkarılmış olacaktır. Kâğıd fabrikasına ilk siparişleri InhiYakında toplanacak olan Sümer Bank sarlar îdaresi vermiş olup fabrika daHa umumî heyetinde okunacak olan rapor, şimdiden yedi sekiz aylık mesaisini dol" ilk defa olarak îzmit kâğıd fabrik«ınm duracak kadar iş almıştır. DEMÎRYOLLARDA Haydarpaşa ile Kızıltoprak arasmda yeni bir istasyon yapıldı Civar semtlerde oturan halkın müra caati üzerine Devlet Demiryolları, Kızıİ toprakla Haydarpaşa arasında Söğüdlüçeşme mevkiinde bir istasyon tesisine karar vermiştir. İdare dün bütün devair ve müessesata gönderdiği bir tamimde mevzuu bahsolan istasyonun 20 mayıstan itibaren açılacağını bildirmiştir. Muharrem Feyzi Togay Maltepe Askerî lisesi son smıf talebesinden 3015 numaralı Basri, bir müd dettenberi tedavi edilmekte olduğu Gümüşsuyu askerî hastanesinde ölmüştür Cenazesi dün mekteb arkadaşlannm göz yaşlan arasında kaldırılarak defnedil miştir. Ailesine, mekteb idaresine ve arkadaşlarına taziyetlerimizi sunanz. Yukarıki resim, bu hazin merasimi göstermektedir. Fenlândiya Türk leri Arasında Beş gün

Bu sayıdan diğer sayfalar: