27 Mayıs 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

27 Mayıs 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

27 Mayıs 1936 CUMHURİYET Iki defa sahte miralay olan Italyan ajanı... Dumdum kurşunu hâdisesinde nasıl çalışmış ve Habeş eîçisini nasıl kandırmış? Daily Herald yazıyor: «Dün gazetemiz tarafından teşhir edilen dum dum kurşunları kahramanı miralay Mezler meselesi İtalya tarafından Ingiltere aleyhine tevcih olunan gizli propaganda mücadelesinde ancak tek bir hâdiseyi teskil «'mektedir. Miralay Mezler namı müstearile dolaşan ve hakikî hüviyeti Henry Laurence olan adam, îtalyan hesabma çalışan gizli ajanlardan ancak bıridir. Hükumet îtalyanlar tarafından Imparatorluğun her tarafına teşmil edilen propaganda mücadelesi hakkında en ufak teferruata kadar malumattardır. Ayni zamanda Italyan casus teşküâtı hakkında da kıymetli malumat elde ed'lmiştir. Italyan casusları son zaman'arda harfe gemilerinin faaliyeti ve Ingiherenin silâhlanma programı hakkında malumat toplamak için müthiş bir faaliyete girişmiş bulunuyorlar. îtalyanların İngiltereyi Habeşistana dum dum kurşunu satmakla itham yolundaki gayretlerinin de casus faaliyetlerini setretmek gayesine matuf bir hareket olduğu kuvvetle muhtemeldir. Laurence Harbiye Nezareti tarafından sorguya çekilmiş, fakat elde mevcud malumata fazla bir şeyler ilâve edecek ifşaatta bulunmamıştır. Laurence dün evin den kaybolmuştur. Dün karısı, bir mu harririmize, kocasmın nerede oldusunu bilmediğini ve bundan dolayı son derece endişe ettiğini söylemiştir. Dün akşam geç vakit evinde bayılan Madam Lau rence komşulannın evine naklolunmuş tur. I Hariciye. Nezareti, dum dum kurşunlarına aid îtalyan muhtırasının geri alınmasile meseleye kapanmış nazarile bakmaktadır. Gerek dum dum kurşunları hâdisesi esnasında gerekse bundan evyel Harbiye Nezareti istihbarat teşkilâtı. İngiltere a leyhine tevcih olunan İtalyan propagandasının faaliyet sahası ve bilcümle ajanları hakkında kâfi malumat toplamış ve meselenin mahiyeti bugün tamamile ta hakkuk etmiş olduğundan tahkikatın tamikine lüzum görülmemektedir. Şimdiki halde îtalyanlardan para ka bul ettikleri tahakkuk eden ajanlar sıkı bir tarassud altında bulundurulmakla iktifa olunmaktadır. Bunların faaliyetleri ve varidat membaları sessizce nihaycte e r dırilecektir. Dün şüpheli addolunan bazı eşhas sorguya çekilmi? ve Londrada birkaç ev basılmıştır. Dum dum kurşunu hâdisesi, Ingiltere den harice akmakta olan gizli haberl»ıin hangi kanallardan istifade etmekte olduğuna daire de birçok faydalı malumatm elde edilmesine vesile olmuştur. Gerek Harbiye Nezareti, gerekse îngiliz istihbarat teşkilâtı Londranın en süfli bir mahallesi olan Sohoda faalıyette bulunan birkaç beynelmilel ajanın dahil bulunduklan teşkilât hakkında da rahkikat yapmaktadırlar. Bunların faşist a janlarla temasta bulunduklan tesbit olunmuştur. Hariciye Nezareti, Italyan sefaretine, müracaat edilen usullerin dikkatle takib edilmekte olduğunu ve bundan böyle de devam ettiği takdirde bu usulleri teşhir etmekte hiç te tereddüd etmiyeceğini bildirmiştir. Bu itibarla Londranın İtalya sefareti hiç te iyi bir vaziyette değildir. Yalnız dum dum kurşunları hâdisesinde değil, diğer mesailde de alttan alta siyasete muhalif olmamakla beraber Roma hükumeti sefaretin beceriksiz hareket etmiş olma sından müstekidir.» Biz bize Gürültüsüzce... Dündenberi klâksonlar kaldınldı. Artık, sokakta dalgın dalgın yürürken birdenbire aklımızı oynatan, yüreğimizi ağzımıza getıren korkunc, vahşi çığlıkları duymıyacağız. Otomobiller ehlileşiyor. Ne idi o, Afrika çöllerindeki aslan böğürtülerini andıran, sağırlan, vurdum duymazları bile can havlile kaldırım köşelerine sıçratan klâkson gürültüsü! Şimdi caddelerde, dönemec yerlerde, sokak aralarında yuvarlanan otomobiller, balta girmemiş ormanlara lâyık o vahşi böğürtüyü bırakıp gırtlaklarını şu sevimli tona göre ayar ediyorlar. Vak! Vak, vak! Vak, vak, vak! Istanbul, içinde kazların hüküm sürdüğü acayib bir beldeye db'ndü. Sanki üç bin otomobilin ehlileşmesile yedi yüz binlik koca şehir bir kümes oluverdi. Fakat acaba bu ku'meste, babamızm çiftliğinde gibi elimizi kolumuzu sallıyarak, rahatça dolaşabilecek miyiz? Ne gezer? Otomobillerin sesleri inceldise teker lekleri de çıtkmldımlaşmadı ya! Yedi kat mahalleyi yerinden oynatan klâksonlar bile arasıra, dünyadan elini eteğini çekmiş, canından bezmiş bazı îstanbullulara tesir edemez, ezip geçmeğe mecbur olurdu. Bir şey değil, bundan sonra henüz canından bezmiyenlerin de hayatı tehlikede demektir. N. Harb Avrupada değil; Şaıkta kopacak gibi! Sarı tehlike, sarih bir Japon tehlikesi haline gelmiş ve 936 da Şark meselesi Japon emelleri meselesi olmuştur Yazan : Bernar Fay Senelerdenberi, bütün dünya efkârı umumiyesi, bir Avrupa harbi çıkacağını tahmin ediyor, ve eski dünyada mevcud rekabetlerin, bu ateşi tutuşturacağmı zannediyordu. 1936 da, Avrupada mevcud karga şalığa rağmen, en çok mevzuu bahsolan harb şark harbidir ve bu müphem ve derin fikrin sadık bir makesi olan Anglo Sakson gazeteler, büyük Asya ovasında gitgide genişliyen ve herşeyi istilâya ha zırlanır gibi bir daire çeviren Japon ordularınm hareketini, endişeli gözlerle seyrediyorlar. Siberya, Çin, Moğoüstan, Hindiçini, Hindistan, Sonde adalan, Filipin adalan, her taraf tehlikede gö rünüyor. Umumî bir formül olan sarı tehlike, yerini, sarih bir Japon tehlikesi fikrine terketmiş ve 1936 senesinde, şark meselesi, Japon emelleri meselesi olmuştur. Bir kelime için bir ülke verilirmis! ugünün mühim meselelerinden biri de Mısırlılann güttükleri pürüzsüz istiklâl davasıdır. Tarih bakımından Mısırla alâkamız pek geniş olduğu ve daha doğrusu Mısır ta rihinin en tanılmış tarafı Türk tarihinin içinde bulunduğu cihetle bazan sessiz, bazan velveleli bir cereyan alarak sürüp giden o dava ile de yakından alâkalan mamız tabiidir. Hemen ilâve edeyim ki bu alâka siyasî değildir, tarihidir, yani tarih zevki bakımındandır. Biz bugünün Mısırını, ToJon oğullan devrindeki Mısır gibi mütalea ederiz. îlgimiz öyle bir mecra almıştır. Nitekim Osmanlı tarihini de yakın bir mazinin ibretli hikâyesi gibi gözden geçiririz. O tarihlere hissimiz yapışmaz, fikrimiz ilişir. tiler. Bu işler bitince, sıra beklemeğe başladılar ve bu da gecikmedi. Milletler Cemiyetinin îtalyaya karşı giriştiği mü cahede, îngiltere ile M. Musoliniyi ça tıştıran anlaşmazlık, Japonlara, bekle dikleri fırsatı vermiş oldu. O zaman, Japonyanın, 1922 muahedesini inkâr ettiği ve Çinin bütün şimal mmtakasında geniş bir muhtariyet hareketini körükliyerek bu harekete, asker kıtaatile muzaheret ettiği görüldü. 19311932 dekinden daha az şümullü olan bu hareket henüz nihayete ermemiştir ve Moğolistan istikametinde yeniden bir Japon teşebbüsü vuku bula cağından bahsedilmektedir. Mançukuo Sahte miralay Lopez ve Mezlerın ile Moğolistan, Sovyet Cumhuriyeti a başka bir resmi rasında tekarrür eden hudud hâdiseleri, Dün Mısmn şimdi geçirmekte olduğu şunları hâdisesinin kahramanı namı diğertehlikenin yakın olduğunu gösteren par veya geçirmek istediği siyasî istihaleyi le Henry Laurenceden kâtibiadil huzurunlak delillerdir. tevlid eden sebeblerin tarihçesini kendi da imzaladığı tercümeihal kıhklı bir yazı kendime incelerken evvelce nasılsa gözüBu sefer, Japonyanın hedefi, doğru almıştır. Aslen Avustralyada doğan ve dan doğruya Asyanın göbeği olacak, me çarpmıyan bir nokta üzerinde irkilip ismine nazaran bir Yahudi olduğu mu kaldım. Ben Mısmn Ingilizler tarafından hakkak bulunan Henry Laurence BeınsJaponya, uzun, çevik sıçrayışlan ta muvaffakiyet kazandığı takdirde, Çini askerî işgal altına alınmasını, mülga Batein, bu yazıda, hayatını başından so kib eden gittikçe daha kısa ve daha sey Rusyadan ayıracak, Rusyayı Avrupaya, bıalinin o ülke üzerinde Osmanlı hakiminuna kadar anlatmaktadır. Ingiltere nam rek tevakkuflarla, şarkî Asyada ilerledi. Çini Pasifiğe doğru atacaktır. Bu takdiryetini kayidsiz ve şartsız olarak muhafave hesabına yapmış olduğu hizmetlerden 1895 senesinde, Çine karşı kazandığı ilk de, Çinin artık haricî âlemle hiçbir temazada gösterdiğ ısrara atfediyordum. dolayı bir vakitler vatanperverliği ile iştizaferden sonra, Japonya, henüz mahallî sı kalmıyacak ve Japonyanın tavassutunKuvvete müstenid olmıyan ve yalnız ahdî har etmiş olduğunu nimresmî vesikalara bir kuvvet halinde idi. 19041905 te dan müstağni kalamıyacaktır. haklara istinad ettirilen bu ısrann zarar istinad ettirmek istiyen ve bu hizmetlere Rusyaya karşı kazandığı galebe, ona, Bir asırdanberi, bu derece geniş bir hasırada Badair Müstemlekât Nezaretinde kayidler Berlin ticaret mümessilimi Çin topraklarında limanlar, şimendiferler reketin vukuu görülmemiştir; dünya için, vermesi zarurî idi. Nitekim o olan ingiliz bıali ile müzakereye girişmiş bulunduğunu ileri süren Laurence b rkac ve arazi hukuku temin etmekle kalmamış, hiçbir beynelmilel programın bundan dazin temasları sefiri Sadırazam Kâmil Paşanm boyuna kıt'ada şüpheli işler tuttuğunu da sakla Japon Imparatorluğunu, cihanın beş bü ha fazla ehemmiyeti yoktur. Berlin ticaret mümessilimiz Avninin tekrarladığı «hak» kelimesinden sinirle mıyor. Laurencein mazisirie aid bu faayük devletinden biri mevkiine çıkarmış ve Dahilî kavgalarile meşgul olan Av nerek şu son sözü söylemişti: de iştirakile dün Türkofiste tiftik, yapağı liyetler bizi fazla alâkadar etmiyeceği Çinin mefruz varisi yapmıştır. Müttefik rupa, şu sırada, bütün Asyanın birkaç ve yumurta tüccarları bir toplantı yap Peki efendim. Hak sizde, Mısır için Italyanın Londra sefareti hesabına mışlardır. Toplantıda Berlin ticaret mü lerle bir safta, 1914 ağustosundan itiba asırlık mukaderatının karara bağlanmak bizde kalsın!.. aid faaliyetleri hakkındaki sözlerini alımessilimiz Avni tüccarlara lâzım gelen ren iştirak ettiği Büyük Harbde, Alman üzere olduğunu göremiyor. Esasen, en Halbuki yeni yaptığım incelemelerden yoruz: ravsiyelerde bulunarak Berline ihrac edi lann amban olan KiaoÇeuyu silâh kuv bellibaşlı menfaatlerini müdafaa etmek Mısır ülkesinin bir kelime yüzünden In sahillerini için bile, bu muazzam meseleye müdaha« Günün birinde bana Italyan ya lecek Türk mallan hakkında esaslı ma vetile ele geçirmiş, Pasifik kendi menfaatine olarak inzıbat altına le edebilmek için kâfi miktarda kuvvet giltereye bağışlandığını anladım. Tarihte ralılannm vücudlerinde dum dum kur lumat vermiştir. almış ve 1915 te Çine, haysiyet kıncı tahsis edemez. Aczini o kadar iyi takdir eşi olmıyan bu facianın hulâsası şudur: şunu yarası bulunduğunu söylediier. Avni, Istanbulda bulunduğu müddetçe A'rabi Paşanm ihdas ettiği kanşıklıkBunların fotoğraflan alınmışü. Ital hergün Türkofise uğnyarak alâkadarla bir muahede kabul ettirmiştir. Şimdi, bü etmektedir ki, bu mücadelenin safhala lan vesile yaparak Mısıra el koymak istün medenî milletlerin delegesi sıfatile, rına karşı adeta lâkayd kalmakta ve buyanın Avrupadaki bütün sefarethaneleri nn suallerine cevab verecektir. ihtiyar ve barbar Çinin karşısına dikil nu anlamak istemiyor gibi görünmekte tiyen Ingiltere bu emelini maskelemek ine de, bulunduklan memleketlerde imal çin Osmanlı Imparatorluğunun hakimi dir. Fakat, elde edilecek şey çok büyük olunan dum dum kurşunlan hakkında duklannı tetkike memur edildim. Ha mektedir. yet haklarına saygı gösterir gibi davranımalumat ve nümune toplamalarını em beşlerin Schvvimmer adlı birile bu husus1918 den 1930 senesine kadar. Bir ve istikbalin gösterdiği manzara çok va yor ve Mısır asayişinin elbirliğile düzelretmişlerdi. Romadaki merkez bunları ta temasta olduklarını söylediler. leşik Amerikanın mazhar olduğu hari himdir. Vaziyeti iyice görmek için bir tilmesini teklif ediyordu. Bu siyaset icamukayese ederek hangi memlekette imal lşte bundan sonra miralay Mezler im kulâde inkişafı ve Anglo Sakson millet gayret yapmak zahmete değer. bı olarak bir yandan îskenderiyeye Şu sırada, meselenin her noktasını, büolduğunu anlamak istiyordu. zasile Habeş sefirine bir mektub yaza lerin yaptıklan sıkı elbirliği, Japon te harb gemileri gönderirken bir yandan İtalyanlar dum dum kurçunlannm Ifl rak Habeşistanda mühim bazı ticarî im rakkiyatını yavaşlatmaktan zıyade sıkı tün teferruatile bilmek kabil değildir. E da Istanbula Sir Hanri Drumond Volf gilterede imal edıldiğini zannediyoflarr flzlâra, m^kabil keodilerine .roihimmat ya koymuştur. Gerçi, Japonya, Vaşing konomik, diplomatik, ırkî, dinî birçok adlı bir murahhas yollamıştı. Fevkalâ dı. Italyanlara buna imkân olmadığına verebilecek birile dost olduğumu bildir ton konferansında 1922 şubatında, Çin mülâhazalar, çok çapraşık bir şekilde bu de elçi unvanını taşıyan bu zat 1885 a dair teminat verdim. Fakat muhakkak miştim. Cevaben sefarete uğramakhğım hakimiyet haklarmı kabul ve Çindeki ec meseleye kanşmakta ve teknisyenler, ğustosunun on birinci günü îstanbula gelbildirildi. nebi imtiyazlarının tedricen terki için bir bunlardan bir tanesini çok esaslı surette di, vapurdan çıkar çıkmaz Babıaliye ginümune istediler. Evvelâ posta ile verilecek mühimmata insaniyetperverlik programı ihtiva eden bildikleri için ötekileri bilmek istememek derek getirdiği mektubun ve hünkârla lşte bundan sonradır ki miralay Lo te ve acemiler gibi şüphe ve tereddüd iilk görüşeceği gün okuyacağı nutkun supez ismini takınarak harekete mecbur ol aid bir liste yolladım. Bu listede «yumu «Dokuz devlet muahedesi» ni imzala şak bash» kaydi altmdaki fişekler de da mak zaruretinde kaldı; fakat hazırlan çinde hareket etmektedirler. Maamafih, retlerini Hariciye Nazınna verdi. Bu kâdum. Fakat bu, bir saatten fazla sürmehildi. Bundan maksad Habeslerin buna maktan geri durmadı ve Amerikada e bu buhranın derin manasını meydana çı ğıdlar hemen tercüme olunarak Abdül di. Londrada birkaç firmayı dolaşarak itiraz edip etmiyeceklerini anlamaktı. konomik buhran, Birleşik Amerikanın karmak arzu edildiği takdirde, haliha hamide sunuldu. üç dum dum kurşunu aldım. Bunlar doBundan sonra şahsan sefiri ziyarete Rİt Pasifikte müessir bir harekete geçme zırda, Pasifikte çarpışmakta olan üç büMeğer nutuk suretinde bir «concours» lu değildi ve eski tiplerdendi. tim. sini müşkül kılacak derecede şiddetlenin yük medeniyet arasmdaki rekabete intikal kelimesi varmış ve Hariciyedeki müter Bunlan alırken Cenubî Amerika için Habeş elçisi doktor Martin bana çok ce, 1931 sonbahan zarfmda, şiddetli bir edilebilir. Bu üç devlet, Amerika, Japon cimler bunu «muavenet» diye tercüme olduğunu söyledim. hararetli bir şekilde İtalyanların zehirli askerî 1 ketle Mançuriye vazıyed et ya ve Çindir. Avrupa, bu işe dahil de etmişler imis!.. İşte Mısıra bir Osmanlı Aldığım üç dum dum fişeğini Italyan gaz ve bomba ile memleketini tahrib et tikten sonra, orayı muhtar bir devlet ha ğildir. Ingiltere, împaratorluğunu tarsin ordusu gönderilerek asayişi düzeltmek ve lara götürdüm. Bunların Habeşistanda tiklerini anlattı. Habeşistanın müstevli line koydu, Çin Imparatorlannın ahfa etmek, Hindistanı kurtarmak ve Birleşik o ülkeye İngilizlerin girmesine mahal veItalyan yaralılarının üzerinde bulunan leri kovmak üzere ayni veçhile hareket dından en sonuncusunu o devletin basına devletlerle olan hüsnü muaşeretini koru rilmemek yolunun kapanmasına sebeb o lara benzemediği derhal teslim edildi. etmek için hazır olduğunu söyledi. getirdi ve sağlam yapılı bir Mançu J a mak endişesinde bulunduğu için, vaktile lan bu kelimedir. Çiinkü Abdülhamid: ı Bunun için biraz daha araştırmam emreTeklifim üzerine listede yazılı «yu pon idaresi kurdu. Japonya, ayni zaman en yüksek mevkii işgal ettiği ve şimdi ti «Mısır benim mülküm iken îngiltere devdildi. muşak başlı» kurşunlar da dahil olmak da, Sarı nehrin gectiği büyük ovaya hâ caretinin aşağı dereceye indiği bir mm leti kendisini oranın maliki ve beni ecneAyni hüviyetle uzun zaman dolaşmak üzere mühimmatı almak için bana res kim şimalî Çindeki bütün vilâyetlere ve takada, kendi isteğile, ikinci derece rol bi yerine koyup muavenet istiyor» diye oynamaktadır. Rusya, Avrupadaki en doğru olmadığı için bu sefer de miralay mî salâhiyet yerdi. Ben ise bu salâhiyet bütün demiryollarına vazıyed etti. esası bırakıo kelime üzerinde oynamağa trikalarla meşgul olduğu için, Asyada Mezler ismini aldım. Bir monokl taka nameyi sırf îtalyanların yaralılar üzerinbaşlamış ve Mısır vaziyetinin ağırlaşmaNankin hükumeti, boş yere itirazlarda rak mümkün olduğu kadar ismime lâ de bulduklan kurşunlarla mukayese et bulundu, öfkelendi, Japon mallarına kar kuşkulu davranmaktadır. Gerilemeğe a sına, sonunda da Iskenderiyenin topa tuyık bir adam olmağa çahştım ve iki kur mek üzere dum dum kurşunlanndan di şı boykotaj ilân etti, Milletler Cemiye made olduğu hissediliyor ve biliniyor. tulmasına, karaya asker çıkanlmasına ^eşun daha tedarik edebildim. Bundan ğer nümuneler elde etmek maksadile al tinden bir tahkikat müsaadesi ve 1932 Birleşik Amerikada, bilâkis, millet ve bebiyet vermiştir. devlet adamlan, şark fikri sabitinden kursonra Birminghama giderek biraz daha mıs bulunuyordum. tesrinievvelinde heyeti umumiyesi Çin Garibi şu ki concours kelimesinin araştırma yapmaklığım emredildi. Bir İngiliz olarak vazifem dum dum müddeiyatına uygun bir rapor aldı, fakat tulamazlar; öteyanda, Japonya, davayı «hemahenk» olarak tercümesinin daha Birminghamda Afrikada vahşi hay kurşunlanndan mevcud bütün nümunele Japonya sıkı bastı ve Milletler Cemiye kazanmak ve fırsattan istifade etmek i doğru olacağı ve ayni zamanda con çin bütün kuvvetlerini harekete getiriyor; van avlamak için kullanılan dum dum ri almak ve îtalyanlara bunların îngiliz tinden aynlmakla iktifa etti. Çine gelince, o, uçsuz zucaksız bir atalet coursun metbu ve hâkim bir devletten iskurşunlanndan iki üç paket tedarik et ler tarafından verilmediğini ispat etmekJaponlar, hiç vakit geçirmeden, şeka içinde, kendi ölümünü veya yeniden dün tenilecek yardım mefhumunu da taşıdığı meğe muvaffak oldum. ti. hünkâra söylenmişken vehmi giderilemeveti ortadan kaldırmak üzere kıtaat ha yaya gelişini seyretmekele meşgul. Ayni firma ihracat için satabilecekleri Fakat aldığım talimat mucibince dokmiştir. Bu üç rakibi ve önce, bize en yakın okurşunlann bana bir listesini de vesdi. tor Martin tarafından verilen imzalı sa zırladılar, muvasalayı temin etmek makİşte Mısırlı kardeşlerimizin şimdi kurFakat aldığım paketler derunündeki dum lâhiyetnameyi Italyanlara vermem lâzım sadile demiryollan tesis ettiler, her tara lan Birleşik Amerika Cumhuriyetini iti tulmak istedikleri askerî isgali onlann badumlar da îtalyanların işine yaramadı. gelivordu. Bundan sonra bu salâhiyetna fa memurlar ve garnizonlar yerlestırdiler, na ile tetkik etmedikçe, bu oyunu anla sına getiren kelime!.... Koca bir mil Hâdisenin, kendi kahramant Bundan sonra mühimmat hususunda meyi bir daha görmedim. Artık faaliye hulâsa, Mançukuoyu, Japon împarator mak kabil değildir. ağzından hikâyesi letin tam elli yıl bir kelime uğruna isgal (Arkası var) luğunun ileri karakolu halinde tanzim etDaily Express gazetesi, dum dum kur Habeslerin ne gibi faalivetlerde bulun time hitam verildiği tebliğ edildi.» ezası çekmesi bütün cihan tarihinde yei gâne gibidir. Gerçi her tahakkümün ve O da olur. Ödağacı var mı? Ben bu odadan çıkacak mıyım? yirmi lira çıkararak ona uzattı: Cumhuriyetin tefrikası; 16 tegallübün temeli kuvvettir amma onulij Yoktur. Al, bunu sana pey olarak veri diye sordu: bir kelime üzerinde bağdaş kuruşu ger ] yorum. Aybaşına bir hafta var. O za Onu alınz, kolay. Sen bana şu o çekten nadirdir. Tabiî... Hem de şimdi... Üçü man sana iki aylık peşin veririm. Şimdi müz bu yatağı filân senin kiraya vermek teki odayı göster bakayım. M. TURHAN TAN sen bana bu iki odayı ayıracaksın. Kalk istediğin odaya taşıyacağız. Fakat buraŞadi kiralanacak odayı gezdi, bir çok Darüşşafakaya teberrü bir tertibat yapahm. Haydi, madam. ya divan gibi bir şey lâzım. Ot minder eşyalar seçti, bir kâğıdın üstüne yazdı, Yoğurdcu Halid Ekşinozlugil, Darüş Kadın şaşırmış, Suzanın yüzüne bakı de olsa olur. Üstüne şilte koyacağız. Bir çizgiler çekti ve sokağa fırlıyarak bir Yazan: Server Bedi yordu. Şadi parayı onun kucağına atarak iki halı atacağız. Duvarlardaki re?im!er hamal alıp geldi. Iki saat kadar uğraşa şafakaya yüz kilo yoğurd göndermiştir. Mekteb müdiriyetinden teşekkür olu bitişik odanın kapısma gitti: dursun amma üstlerine siyah birer örtü rak odalann eşyalannı değiştirdiler. Ah, oğul, fakat... Zaten bu meslekte gizlinin tesiri nur. Mükemmel! dedi, tam benim tasav geçireceğiz. Bu ne? Sizin evde ne çok Şadi mutfağa da girip çıktı, bir ta Beni dinle! Herkes nasıl para ka vur ettiğim gibi. Alâ! Bak burada bir sandık var yahu!.. Bunu da kaldıraca daha çok olur. Hiç düşünme, sen ba Tashih na bırak, adam kesecek değiliz, hırsızlık zanıyor? Beyoğlunun bunca yıllık kaoı camlı dolab da var. Orada yeşil kavano ğız. Bu aralık kapıya geniş bir tül lâzım. kım surahiler, kadehler, fincanlar aldı, Kadastro ve tapu teşkilât kanunun odaya getirdi ve ertesi sabah geleceŞini edecek değiliz, hergün bir iki misafirimiz msın, bilmez misin? Kimi gizli ev işleti zun içinde bir kandil yanacak. Müşteri evvelâ dışanki odada oturacak söyliyerek Suzanla beraber Madam Af Kamutaydaki müzakeresine aid 23/5/ gelecek, derdlerini dinliyeceğız, birkaç yor, kimi gizli kumar oynatıyor, her biri Madam Afro Suzana rumca bir şey ve burası karanhkta kalacak. Yalnız 936 tarihli gazetemizdeki Ankara tele rodan avnldı. bir türlü... yol gösterip iyilik edeceğiz. ler soruyordu. Ermeni kızı, Şadinin pek şu dolabda yeşil mklı bir kandil... Sonfonunda ismi geçen Halid Ziyanın (K Yolda ellerini uğuşturuyor ve Suzana dastro başfen müfettişliği) memuriy Biz öyle işler yapmadık ta bu haMadam Afro parmaklannı alnında beğendiği emniyet verici bir sesle bağır ra bu odadan ötekine tütsü dumanlan yale geldik. bir sinemaya gitmeyi teklif ediyordu Ka sehven (Kadastro müdiri umumisi) olagezdirerek: yılacak. mıştı: Hah!.. Bak nasıl anlamışsm. Hem dın havTetler içinde idi: Dur bakayım, dedi, Sakızağacmda rak dizilmiştir. Tashih ederiz. Hiç korkma madamcığım. GörmüŞadi kendi kendine: «Esrar düma biz onlar gibi fenahk edecek değiliz, biböyle bir adam vardı. Nasıl kandırdın madamı... Ser yor musun, bak ne akıllı çocuktur! Hep nı! dedi, müşterinin kafası sersem olun Hah!.. Bak sen de biliyorsun, Be lâkis herkesin iyiliğine calısacağız. Bankada hesabı olan yurddaş hesem olmuş kadın... cıya kadar.» sabın senden her günku tasarrnfaSuzan Şadinin yüzüne hayretle bakı sini idare eder. yoğlunda meşhurdur, o da Hindistan Birisini kandıracağın zaman matını bekliyor ve çogattmak istîyor. Şadi bu sözleri hiç duymamış gibi, ikiHâlâ şaşkın duran Madam Afroyu yor, arada bir onun «değil mi?» sualledan gelmişti. rifet düşünmeye meydan bırakmamak Onu hergün duşün ye arttırmayı sine birden: omuzlarından tutarak sordu: rile uyanaraJc başuıı sallıyor, bütün söy Nerededir o şimdi? Ne oldu vazife edin. Kendine gel biraz bakayım..• Ce tır. Düsünürse korkusu artar. Ağız k v Buraya geliniz! dedi, beraber dü Ne olacak, zengin oldu, çekiîdi. lediklerini tasdik ediyordu. Ulusal Ekonoml labalığile sersem etmeli. ve vab ver: Divan gibi bir şey var mı ? Şadi ayağa kalktı ve Madam Af> şünelim. tnşallah biz de birer apartıman yapar, Arttırma Kurumu [Arkan var\ îçeride bir şczlong var. Madam Afro yaklaşh: rodan hiçbir cevab beklemeden cebinden sonra rahat ederiz. SERSERI J

Bu sayıdan diğer sayfalar: