27 Mayıs 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

27 Mayıs 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CTJMHURİYET 27 Mayıs 1936 "Yüzen Saray,, yolcu! Queen Mary transatlantiği Amerikaya ilk seferini yapıyor Bu muazzam gemi 6,000,000 îngiliz lirasma malolmuştur. Makinelerinin takati 2,000,000 beygir kuvveti, dümenin ağırlığı 140 tondur. Gemide 30,000 elektrik lâmbası, 5,000 vantilâtör ve çıngırak vardır. Omurgadan direk şapkasına olan yüksekliği Beyazıd kulesini geçer Först Viyana takımı geliyor Muhtelitlerle maçlara 6 haziranda başlanacak Olimpiyadlara gidecek Türk millî futbol takımını hazırlamak üzere îstanbui, îzmir, Ankara muhtelit takunlarile Vi yananm kuvvetli takımlarından Först Viyana takımı arasında bir turnuva yapılacağını yazmıştık. Först Viyana takımı haziranın dördünde şehrimizde bulunacakbr. Bu takım bu sene Viyana profesyo nel likinde ikinci olmuştur. Ankara, Izmir muhtelitleri ayni ta rihte şehrimize gelmiş olacaklardır. 6 haziran cumartesi günü Izmir muh teliti Först Viyana, Istanbui Ankara muhtelitleri karşılaşacaktır. 7 haziran pazar günü Istanbui muhteliti Först Viyana, îzmir Ankara muhtelitleri karşılaşacaktır. 9 haziran salı günü de Ankara muhteIiti Fost Viyana, îzmir Istanbui muhtelitleri karşılacaktır. Müsabakalar Taksim stadyomunda yapılacaktır. Först Viyana takımile ya pılan bu maçlardan sonra Futbol Fede rasyonu Sparta Slâvya muhtelitini de şehrimize getirecektir. Şehrimize gelecek Först Viyana takımında on beynelmilel oyuncu vardır. Gelecek oyuncuların isimleri şudur: Payner, Kalbar, Havliçik, Holeç, Erdil, Şmavz, Hofman, Geşvaydir, Mokır, Molzer, Mohu. Gerek Först Viyana takımile, gerekse îzmir, Ankara muhtelitlerile burada yapılacak müsabakalar, futbolculanmızın bugünkü kıymetini kat'î olmasa da mevdana koymus olacaktır. Haricî siyasetimiz Sulha hizmet ederken kuvvetlenmeği ihmal etmiyoruz IBaştarafı 1 inci sahifede\ Finlandiyalılarla güreşecek pehlivanlarımız Queen Mary ilk tecrübelerini yaparken tam sür'atle uçuyor Dünyanın en büyük gemilerinden bi ri (bazılarının ifadesine göre en büyü ğü) olan Cunard White Star kumpanyasınm Queen Mary transatlantiği bugün ilk seferine çıkıyor. Bu gemi hakkında iyi bir fikir edinebilmek için 96 sene evvelisine bir bakalım. Cunard kumpanyasının Britannia is mindeki ilk transatlantiği 1840 senesi temmuzunun 4 ünde ilk seferine çık mıştı. Boyu 63 metro kadar olan 115C tonluk gemiye 740 beygir kuvvetindeki makineleri saatte 8 1 /2 mil [*] sürat veriyordu. Günde 38 ton kömür yakan Britannia 1 15 kamara yolcusu ve 225 ton yük taşımış ve Liverpoldan Bostona 15 günde varabilmişti. Bu gemide seyahat eden maruf ediblerden Dichsens yolculuğa aid hatıralannı yazarken gemide her nevi konfor vasıtalarının bulunduğunu ve kendini evinde zannettiğini söylemiştir. Işte (transatlantik) ismile anılan gemiler terakki ede ede yüz seneden az bir zamanda deniz sarayı ismini alan gemilere inkılâb etmiştir. Bu yeni gemi cesamet, sürat, konfor, lüks ve emniyet itibarile bütün gemilere faik olduğunu ispat etmiştir. Boyu 310 metro, genişliği 33 metro ve ağırlığı 73,000 ton olan bu geminin omurgadan direk şapkasına kadar yük sekliği 70 metro (Beyazıd kulesinden yüksek) tir. Bu geminin dört uskurundan her biri seri halinde bağlanmışı dört turbinle çevrilmektedir. Makine tertibatı Normandieninkinden farklıdır. Turbinler diğer buhar makinelerine benzemez. Süratleri yüksek olmazsa randımanlan düşer. Bu sürat umumiyetle dakikada 2 ilâ 3 bin devirdir. Pervane şaftı bu süratle dönerse pervane ölü suda çahşır ve randman düşer. Bu halde turbin süratini düşürmek lâzım. Bunun için iki yol var. Birinde turbinle bir dinamoyu Ve dinamo ile bir elektrik motörünü ça lışbrmak. Diğerinde dişli tertibatile sü rati düşürmek. Bunlardan birincisini Normandiede ve ikincisini bu gemide görüyoruz. Bu turbinlerin buharlan Yarrow ti pinden 27 su borulu kazanla temin ediliyor. Her pervane şaftını çeviren dişli kutru 4.2 metrodur. Kıçtaki tur binler baş turbinlerinin ikisinde mahfa zası içinde olup dişlilerle mahfa zalann ağırhğı 200 tonu bulmaktadır. Bu dişlilerin açıhşmda milimetrenin 400 de biri kadar sıhhat derecesi gözetilmiştir. Turbinlerin 257,000 kanadmın uzunluklan 5 santimetre ile 40 santimetre arasmda tahavvül etmekte olup her kanad el muayenesinden geçirilmiştir. Bu gemi mazut yakmakta olup 8,000 ton mazut 50 ve 5,000 ton tatlı su da 50 M M I Jolchmılmuştur. Ye<R ta«e hınSoceneratSr elektrik kudretini tevlid etmekte olup elektrik itibarile bu geminin rakibi yoktur. Bu dinamolann tâkati İngilterenin maruf sayfiyelerinden biri olan 150,000 nüfuslu Brighton şehrinin bütün elektrik ıhtiyacını tatmin edecek miktardadır. Dina molann hâsıl ettiği takat 20,000 tonluk bir transatlantiğe saatte 16 1/2 mil sürat verebilecek kabiliyettedir. Bu dinamolardan üçü tenvir, teshin, mutfak ve hava değiştirme işlerinde ve dördü de yüzlerce yardımcı makineler, su motörleri, yağ motörleri, telsiz, irgad ve vinç makineleri gibi güverte makine lerini çalıştırmak hususunda kullanılır. Elektrik devrelerinde on binlerce lâmba ve ziller vardır. On elektrik asansörü geminin on bir güvertesi arasında inip çıkmaktadır. Bunlardan maada yük çıkarmağa ve makine dairelerine mahsus diğer on asansör vardır. Deniz seviyesinden 30 metro yukaııda olan kaptan köprüsünde bugün mevcud olan emniyet tertibatmın hepsi bulunu yor. Giro pusulalan, gemiyi rotasında tutmak için Giro dümen tertibatı, telsiz le cihet tayin eden alât, denizaltı çanları, sada ile denizin derinliğini ölçen cihazlar, elektrikli telgraf sistemi, elektrikli parakete ve iki kuvvetli projektör kaptan köprüsünde bulunan cihazlardır. Bu köprüden 210 metro geride olan 140 ton ağırlığındaki dümen idrolik telemotör tertibatile köprü üzerinde bir parmak fiskesile hareket ettiriliyor. Su sızdırış, bölme kapılan kaptan köprüsünden idrolik tertibatile idare edilmekte olup bütün bölme kapılan bir kaç saniyede kapanabilmektedir. Bu kapılar gemiyi 200 bölmeye ayırmakta dır. ton cer tecrübesine ve üç bakla 405 tonluk cer tecrübesine tâbi tutulmuştur. Üç baklalık zincir parçası 693 tonluk çekme kuvvetile kopmuştur. Baklalar uiribirine girdikten sonra elektrikle kaynak edilmiştir. Tekne ile makinelerin ağırlığı 55,000 tonu geçmekte olup on milyondan fazla perçin kullanılmıştır. Gemideki iki binden fazla lombo'z"ve pencerelerde sureti mahsusada yapılmış olan 200 metro murabbaı cam kullanılmıştır. Güreş Federasyonu, Finlandiya güreş takımile 30 mayısta karşılaşacak güreşçileri tesbit etmiştir. Finlandiya takımile birinci müsaba kada 56 kiloda Kenan, 61 kiloda An karalı Ahmed, 66 kiloda Yusuf Aslan, 72 kiloda Nuri, 79 kiloda Adnan, 87 kiloda Büyük Mustafa, Ağırda da Ankaralı Necmi güreşeceklerdir. Ayni günde 61 kiloda grekorumen güreşini yapacak olan Finlandiyalı güreşçi Aakarrak Habible bir de serbest güreş yapacaktır. îkinci, üçüncü ve dordüncü müsaba kalara çıkarılacak güreşçiler bilâhare seçilecektir. Uç bacasından birincisinin yüksekliği 21 metro (yedi kath apartıman yüksekliği) olup diğerleri biraz daha kısadır. Bundan maksad bacadan çıkan düman lardan güverte ve vantilâtörleri korumaktır. Bacalann kutnı büyük olup yukarıda ismi geçen Britannia transatlantiğinin Bu gemi bir seyahat esnasında muhteteknesi bımun içinden ferah ferah ge lif radyo neşriyatı yapacaktır. Britan çer. 225 metro uzunlugundaki Promenad nia ile Queen Mary kıyas edilirse 96 güvertesinde iki tren yanyana geçebilir. senede tonajın 65, makine takatinin 280 Satte 5 kilometro yürüyen bir şahıs bu ve süratin dört misli arttığı ve seyahat müddetinin üç buçuk defa azaldığı gögüverteyi 6 dakikada dolaşabilir. rülür. Her birinin boyu 11 metro olup iki Gemi tezgâha konmazdan evvel modelyüz kişi alan 28 cankurtaran dizel nıo ler üzerinde binlerce tecrübeler yapılmış törlerile tahrik edilmektedir. Bunlardan bir çoğu 300 kilometrodan konuşabüen ve Atlas Okyanusunun dalga ve rüzgârtelsiz cihazlarile mücehhezdir. Matafo larının gemide yapacağı tesirler gözden ralar o suretle tertib edilmiştir ki bir tayfa geçirilmiştir. Böyle bir gemi Britannia ile seyahabir tahlisiye sandalını bir kaç saniyede te çıkanlarm hayalinden bile geçmemiş denize indirebilir. Beheri 16 ton gelen demirlerden her bi tir. însanı hayretlere düşüren bu gemi ri 165 kulaç uzunlugundaki zincirlere henüz sefere cıkmadan bir îngiliz pro bağlı olup bu zincir baklalannın uzunlu fesörünün bu gemi (demode) olmuştur, ğu 60 santimetre ve kutru 11 santimet demesine ne diyelim ! redir. Bu zincir kolayca tamir edilebil [•] Gemilerin saatleri deniz mili, daha mek üzere 15 şer kulaçlık parçalardan doğrusu düğüm manasına gelen kustla ölmürekkebdir. Baklalardan her biri 290 çülür, ki bu da 1854 metro kadardır. İki lüks yüzme havuzu mevcud olup Alman güreşçileri geliyor iki büyük jimnastikhanesinde elektrikle Güreş Federasyonu tarafından davet çalışan her nevi spor âletleri, bir Türk edilen Alman güreş takımı, haziranın yirhamamından maada bir takım elektrik misinde îstanbula geleceğini bildirmiştir. banyoları ve masaj daireleri vardır. Finlandiya maçından çıkacak millî taLüks ve birinci sınıf yolcu kamarala kım iki hafta sonra da Almanlarla karnnın her birinde hususî bir banyo mev şılaşmış olacaktır. Alman takımile bera cuddur. Kamara yolculan telefonla geber gelenler içinde meşhur Alman şam minin ve dünyanın her tarafile konuşa piyonlan da bulunacaktır. bileceklerdir. 66 kiloda Şperling, 89 da Vegedes. 4000 yolcu taşıyacak olan bu geminin ağır siklette Riger Almanlann en sayılı 1200 tayfasının her biri konförlü kamagüreşçileridir. Almanlar dört müsabaka rada gidecektir. yapacaklardır. Müsabakalann ikisi greBu kadar halk kütlesi için icab eden korumen, ikisi de serbest güreş olacaktır. erzaka mahsus bir takım ambarlar bu Müsabakalar Taksim stadında yapıla lunduğu gibi et, balık, süt, sebze ve şa caktır. rab gibi bozulacak şeyler için 2000 mitİngilizler Berlin olimpiyadma ro mikâbı hacminde soğuk hava depolan gidiyorlar vardır. Londra 26 (A.A.) îngiliz ama Gemide berber dükkânları, tuvalet satör atletler cemiyeti, millî amele spor celonları, barlar, sigara salonlan, dadı miyeti mümessilinin Büyük Britanyanın lara ve bebeklere mahsus darreler, hastaBerlin Olimpiyadlan müsabakalanndan ne, tiyatro, sinema, balo salonlan, kü çekilmesini teklifini 8 reye karşı 200 reytübhaneler, kâğıd oyunlanna mahsus sale reddetmistir. lonlar, mücevherat dükkânları, postaneler ve bir takım dükkânlar da vardır. Gü Beşiktaş kulübü lik maçların verte yolculan gemi güvertesinde her nedan çekilmiyor vi spor ve oyunlan oynıyabilecektir. Beşiktaş jimnastik kulübü başkanlı Gemide dört telsiz mürsilesi ve sekiz ğından: Malum şekilde inkıtaa uğnyan Fenerahizesi mevcud olup 32 dalga uzunlu bahçe Beşiktaş maçı münasebetile ku ğile muhabere alıp vermektedir. Ana antenin uzunluğu 180 metro olup bun lubümüzün lik maçlanndan çekileceğine dan maada 45 metroluk bir anten, kısa dair bazı gazetelerde yapılan neşriyatın dalgalara mahsus üç anten, alıcılara asıl ve esası olmadığını ve lik maçlanna mahsus 5 anten ve bir ihtiyat anteni var devam edeceğimizin tabiî bulunduğunu görülen lüzum üzerine bildiririz. dır. saitini ihmal etmemek lâzım olduğu kanaatinde olmamız tabiî bir şeydir. Bunun kadar tabiî olan diğer bir şey de mıntakavî veya umumî, kollektif emniyet ve tecavüz etmemek ve tecavüzün aleyhinde bulunmak, Türkiyenin siyaseti olması dır. Kadim dostluklanmızda ve pakt mükellefiyetlerimizde yalnız tedafüî mana bulunması ondandır. Uzun karışıklıktan sonra eğer, te menni ettigimiz gibi yeni bir arsıulusal huzur ve ahenk nizamı kurmak mümkün olursa bundan ve buna yardım etmek ten Türkiye bahtiyarlık duyacaktır. Biz zannediyoruz ki, yeni bir emniyet nizamı için Akdeniz devletleri arasında bir anlaşma, elzem şartlardan biridir. Böyle bir anlaşmanın yalnız büyük devletler arasında vukuu kâfi olacağını zannetmek, geçirmekte olduğumuz hâdiselerden hiç ders almamış olmak demektir. Her devletin kendini emniyette hissetmesi, arsıulusal huzur için şarttır. Cemiyeti Akvamın kuvvetli olmasını yürekten istiyoruz. îçinde bulunduğumuz dar vaziyetten Cemiyetin itibar ve kuv veti artmış, kırgın ve eksik azasını ta mamlamış olarak çıkmasını dileriz. Büyük Meclisin malumudur ki, en mühim meselemiz, bugün arsıulusal masa üstündedir. Boğazlardan bahsediyorum. Mevcud mukavelenin temellerini kay bettğini alâkadarlara izah ederek müzakereye davet etmiştik. Muhatab devlet lerin hepsi müzakereyi kabul cevabını verdiler. Teklifimiz bütün dünyada hatta umumî siyasette birbirinden ayn zan nolunan kutublarda bile, iyi karşılanmıştır. Esas olarak kendimizi sağlam haklara dayadığımız anlaşılmış ve usul olarak beşeriyet normal ve doğru yoldan büyük bir emniyet meselesinin halli misalini vermek lüzumunu hissetmiştir. Cumhuriyet hükumeti bugünlerde haziranın son haftası için îsviçrenin güzel bir köşesini müzakere yeri olarak teklif etmek niyetindedir. Mutad olan hususî ve nimresmî temaslarımız böyle bir toplantının umumî şeraite uygun olacağını zannettirmiştir. Konferansta varacağımız neticeler hakkında beyanat ve tahminatta bulunmak mümkün olmadığını kabul buyurursunuz. Ancak, meselenin esası olan Türkiyenin emniyeti davasının hallolunacağına inanımız kat'idir. Emniyet meselelerinin ihmal ve teahhur kabul etmiyen hususî karakteri üzerinde beyanat yapmak için meb'us arkadaşlanm beni mütemadiyen tazyik etmişlerdir. Bu halde dahi netice hakkında gene bir tarih tesbit etmek iktidarında değilim. Yalnız şu hususta Büyük Meclisi temin ederim ki hükumet, Boğazlann tahkimi ve emniyeti keyfiyetinin filiyata geçmesini bir an evvel tahakkuk ettirmek için ciddî bir kaygu içinde çalışmaktadır. Meselenin Türkiye için hayatî ehemmiyeti ve müzakere edecek devletlerin hak tanır ve Türkiyeye dost vaziyetleri, çabuk netice için ümid verici telâkki edilmek, mubalâğalı addolunmasa gerektir. Muhterem arkadaşlar, Hariciye bütçesi hakkında yüksek kararlannızı dilerim.» Hariciye Vekâleti vekilinden sonra Hüsnü Kitabcı dedi ki: « Muhterem Vekilin sözlerini yal nız dikkatle değil, şükranla da dinledik. Bu beyanatın milletin hakikî hissiyat ve temayüllerine tamamile mutabık olduğunu bu kürsüden söylemeği vazife bildim. Türkün karakteri medenidir. Medenî olduğu için de sulhçudur. Sulhu temin edici sıfatile kollektif emniyet siyasetini temel ittihaz etmiştir. Fakat dünya siyaseti yalnız bu emele istinad etmediği için millî em niyet ve müdafaa hususunda icab ed°n bütün tedbirleri almağı da ihmal etmiyeceğimiz tabiidir. Hükumet milletin lüzu munda her türlü fedakârlığa hazır olduğunu bilir. Muhtelif sahalarda gösterdiği muvaffakiyeti hiç şüphesiz Boğazlar meselesinde de gösterecektir. Berç Türker (Afyon) söz alarak ş,öyle söyledi: « Bugün tekmil milleti alâkadar eden en hayatî mesele Boğazlar meselesidir. Kapımız nasılsa açık kalmış, şimdi kapamak istiyoruz. Muhterem Hariciye Vekilimizin emniyet verici sözlerini dinledik. Fakat ben de tecrübelere istinaden bir tavsiyede bulunmak isterim. Bu işi komisyonlara bırakmamalıdır. Zira ko misyonlar şehir şehir dolaşır ve muhtelif toplantılar yaparlar. Onlara anlatmalı ki, bu işin uzatılmağa tahammülü yoktur ve kapımızı daha fazla açık tutamayız.» Emin Sazağın tenkidleri ve Vekilin Cemiyeti Akvama dair izahati Emin Sazak (Eskişehir), Hariciye Vekâleti vekilimizin Cemiyeti Akvamın kuvvetlenmesinden ve bunun halisane temenni ettiğimizden bahis sözlerine işaret ettikten sonra Cemiyeti Akvamın son hâdiseler münasebetile kudretsizliğinin zâhire çıktığını ve böyle bir cemiyete itimad etmenin ve ümid bağlamanın doğru olamıyacağmı ve kendisinden hiçbir fayda beklenemiyeceğini söylemiş ve Cemiyeti Akvamı şiddetle tenkid ederek «böyle zayıf bir müesseseye intisab doğru değildir» demiştir. Tekrar söz alan Saracoğlu hatıbler tarafından ileri sürülmüş olan bu mütalealara karsı da şunları söylemiştir: « Eskişehirin muhterem meb'usu Emin Sazak pekâlâ bilir ki hiçbir uzviyet doğduğu gün mütekâmil bir vaziyet içinde bulunmaz. Her mahluk gibi Cemiyeti Akvam da buhranlar geçirecek, krizler geçirecek, fakat her geçen dersten, her geçen hâdiseden ibaret alacak ve noksanlannı pey " derpey ikmal ede ede temenni ettigimiz iyi ve kadir mahluk belki vücud bulacaktır. Bir mahlukun herhangi bir uzviyetinin iyi işlememesi veya tekâmül derecesine varmaması onu yetiştirenlerin, onu yetiştirmekten ve büyütmekten vazgeçmelrıi demek değildir. Cemiyeti Akvam vardır. Gayesi beşeriyetin huzur, sükun, refah ve sulh içinde çalışmasıdır. Bu huzur, sükun, sulh ve re fah içinde yaşamak ve yaşatmak istiyen bu mahluk kâfi derecede tekâmül etnr.ş bir vaziyette değilse kusur sadece şeklinde değil, uzviyetlerinde ve bünyesini teşkil eden unsurlardadır. Temenni edilir ki hergün zayıf yerleri biraz daha takviye bularak bizzat kendisini bekliyen tarihî vazifeyi ifa edebilecek bir hale biran evvel vâsıl olsun. Yalnız Büyük Meclisi miz pekâlâ bilir ki biz henüz daha tekâmül devresi geçiren bir mahluka kat'î olarak raptı ümid etmiş ve bütün akıbet leri oradan bekliyen bir millet ve hükumet değiliz. (Bravo sesleri, alkışlar) kendı tedbirimizi bir taarftan kendimiz alı yoruz, diğer taraftan insanî ve büyük bir makinenin teessüs edebilmesi için elimizden geldiği kadar yardım ediyoruz. Buradan söylediğim sözler Büyük Meclisin o yardımlarından birisi telâkki edilmek lâzım gelir. (Bravo sesleri, alkışlar) » Boğazlar konferansına Türk heyeti gidecek Ankara 26 (Telefonla) Lozan muahedenamesinın Boğazlar hakkında ki hükümlerinin yeniden tetkiki için âkid devletlerle îsviçrede Montreauxda yapılacak müzakerelerde Hariciye Vekili Tevfik Rüstü Arasla birlikte. Numan Menemencioğlunun ikinci delege sıfatile bulunacağı anlasılmaktadır. Bu hu*ustakı davetname bugünlerde devletere bildirilmek üzere hazırlanmış bulunuyor. Yapılan temaslar bu davetimizin muvafakat cevabile karşılanacağını gös + termektedir. Filistindeki kargaşalık ihtilâl şeklini alıyor \Baştarafi 1 tnct iahijede\ KÜLTÜR tSLERi Maarif idaresi haksızlığa mâni oldu Haricden Ike mezuniyet imtihanlanna girmek istiyenlerin askerî kamp vesikası göstermediklerinden dolayı imtihana kabul edilmediklerini ve bu hareketin doğru olmadığını yazmıştık. Haber aldığımıza göre bu husustaki neşriyatımızı hüsnü telâkki eden maarif idaresi, dün, bu genclerin imtihanlannı yapacak olan îstanbul lise müdürlüğüne, Maarif Vekâletinin emrine istinaden imtihanlannın icrası lüzumunu bildirmiştir. Her tarafta hâdiseler Bir mekteb müdürü azledildi Galatadaki Ermeni Getronagan lisesi müdürü Kirkor Sarrafyanm vazifesine nihayet verilmiştir. Bu kararın geçenlerde mektebde bulunan bazı kitablarla alâkadar olduğu anlaşılmıştır. Kudüs 26 (A.A.) Filistinin her tarafında kargaşalıklar, devam etmek tedir. Memleketin birçok yerlerinde bombalar atılmış ve bu yüzden telgraf hat ları ve bilhassa Filistin Mısır telgraf telleri kesilmiştir. Polisin tarassud ve nezaretine rağmen yollarda kafilelere karşı taarruzlar devam etmektedir. Birçok şehirlerde Arabların yapmış olduklan nü mayişler, arbede şeklini almış ve asker ler, nümayisçileri dağıtmak için silâh kullanmak mecburiyetinde kalmışlardır. Bu arbedeler, bilhassa Nablus ve Akkâda pek kanlı olmuştur. Akkâda Arablardan iki kişinin ölmüş ve birçoklannın yara lanmış olduğu haber verilmektedir. Ayni mıntakada bir Yahudinin naşı bulunmuş ve bu hal, bütün Yahudileri heyecana düşürmüştür. Yahudilerle meskun olan birçok yer lerde ağaclar kesilmiş, hasadlar tahrib ve tarlalar yağma edilmiştir. Bu yerler, bilhassa geceleri yapılan tecavüz tehdidle rine maruz bulunmakta olduğundan bu ralann himayesi icin siddetli tedbirler a lınmasına lüzum görülmüstür. Akşam o !up ta herkes, evlerine çekildikten sonra bütün münakalât durmakta ise de gene münferiden yapılan taarruzların ardı a « rası kesilmemektedir. Umumî sçrevin başlıca elebaşılan nefyedilmişlerse de Yüksek Arab komitesi azası, sonuna kadar greve devam etme ğe azmetmislerdir ve faal bir propaganda yapmaktadırlar. Bunlardan Emir Ab dullah, Âli Komisere yeni bir muhtıra daha vererek Arabların metalibatını tasrih etmiştir. Âli Komiser, TelAviv panayırının, «îngiliz günü» münasebetile yapılacak merasimde bulunmak üzere oraya gitmi}tir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: