13 Haziran 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

13 Haziran 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHITRt YET 13 Haziran 1936 ( Şehlr ve Memleket Haberleri ] VIYANA DONUŞU Tarihî tefrika: 61 M. TURHAN TAN Siyasî icmal Ingilterenin dış politikasi 5 talyanın müessis ve daimî azası bu • » II lunduğu Milletler Cemiyetini hiçe sayarak Habeşistana hücum edip bu memleketi zaptetmesi ye sonunda ilhak ederek yeni bir Roma İmparatorluğunun temelini kurması Avrupadaki politika vaziyetini dahi altüst ettiğinden bütün devletler politikalarına yeni istikamet vermek mecburiyeti karşısında kaldılar. Bu devletlerin başında İngiltere geliyor. Burada hükumet erkânı ve siyasî partilerin liderleri, Ingilterenin ve İngiliz Im paratorluğunun mukaidderatile yakından alâkadar politikacılar yeni istikameti kararlaştırmakla meşguldürler. Milletler Cemiyetei meclislerinin ve Boğazlar konferansının ve Ren meselesile alâkadar yeni müzakerelerin başlaması zamanı çok yakınlaştığından ingiliz devlet adamları yeni dış politikaya aid tetkik ve görüşmelerini tesrie lüzum görmüşlerdir. Ingilterenin bundan sonraki dış politikasmın hattı hareketi ne olacağı hakkında şimdiden birşey söylenemez. Şu kadar var ki İngiliz Dış Bakanı M. Eden kendisinin intihab dairesinde gayet ihtiyatlı bir lisanla söylediği nu tukta, îngilterenin yeni dış politikasi hakkında zihninde tebellür eden nokta lara dair mühim işaretlerde bulundu. Bu sözlereden anlaşıldığına göre, İngiltere, en ziyade doğrudan doğruya kendisinin hakikî ve hayatî menfaatlerine dokunan sahaya aid sulh ve emniyete ehemmiyet yerecektir. Bu saha da garbî Avrupadır. ingiltere, Fransa ile Belçikanın taarruz ve istilâya uğramasile İngiliz adalannın ve devletinin de tehlikeye düşeceği ka * naatindedir. Bunun için Lokarno misa kında bu iki memlekete karşı üzerine almış bulunduğu müdafaa ve yardım ta « ahhüdlerinde hâlâ sebat etmektedir. Bu karanm ispat için İngiliz umurrrî erkânı harbiyesi Fransız ve Belçika erkânıharbiyelerile temasta bulunmuştur. Fakat diğer taraftan Rendeki gayriaskerî mıntakanm Alman ordusu tarafın dan işgal edilmiş bulunmasını İngiltere tanımağa hazırdır. Yalnız Avrupanın garbinde emniyet ve ademi tecavüzü zamân altına alacak yeni bir anlaşma yapılmasını istiyor. Almanyadan şimdiye kadar ahnan izahat İngilterece Avrupanm garbinde sulhu temin edecek bir mahiyette görülmüştür. Yalnız, orta Av rupada ve bu kıt'anın şarkında, Fransanm kendi hususî ilişik ve taahhüdleri dolayısile alâkadar bulunduğu emniyet hakkında Almanyanın verdiği cevablar kâfi ve vâzıh görülmemiştir. Bununla beraber, ingiltere, doğrudan doğruya garbî Avrupa haricinde hiçbir taahhüd altına girmiyecektir. Yani İngiltere sırf Fransayı tatmin etmek ve umumî sulh ve emniyeti kolaylaştırmak noktasından Avrupanın orta « sına ve şarkına aid işlerle alâkadar ol maktadır. İngilterenin hayatî ehemmiyet ve kıymet verdiği saha, garbî Avrupa olduğundan Almanya ile anlaşma temini yeni îngiliz politikasmın en mühim he defi olacaktır. İngiltere, umumî sulh ve emniyet noktasından silâhların tahdid e> dilmesine de kıymet verdiğinden kendisinin millî müdafaa vasıtalarını artırmakta bulunmasına rağmen, terki teslihat hu * susunda gene büyük faaliyet gösterecektir. Yeni İngiliz dış politikasmın mühim bir hedefi de Milletler Cemiyetinin ıslahı olacaktır. İngiliz Dış Bakanı, Milletler Cemiyetinin sulhu kurtarmakta ve tecavüzü menetmekte İtalyaya karşı iflâs etmCsine rağmen mefkure itibarile bu müesseseye İngilterenin kıymet verdiğini ve merbut bulunduğunu, yapılacak ı*la » hatın gayesi bu yükseke mefkurenin müessir ve mükemmel surette tatbikını te • min olacağını söylemiştir. Bu sözlerden anlaşıldığına göre, İngiltere, Milletler Cemiyetinin şu şekilde ıslahını istiyor ki tecavüze uğrıyan milletler, bu müesseseden görecekleri yardım ve himayenin müessir ve kâfi olacağını evvelden bilmeli • dirler. îngilterenin Milleteler Cemiyetini terketmek istemediğini ispat eden yeni bir delıl önünde bulunuyoruz: İtalya Ak * deniz üzerinde bir anlaşma yapılmasınî Londra sefiri vasıtasile teklif etmiş ve lâkin işe Milletler Cemiyetinin karışünl* mayıp doğrudan doğruya iki devlet arasında kararlaştırılmasını şart koymuştu, İngiltere bu şartı kat'î surette reddetmiştir. Nakil vasıtaları Aym on beşinde muayene başlıyor Motörlü kara nakil vasıtalan on beş hazirandan itibaren fennî muayeneye tâbi tutulacaklardır. Şimdiye kadar tatbik edilen muayene şeklinin mahzurlu ol duğu anlaşıldığmdan bu şekil değiştirilmiştir. Her nakil vasıtasının muayenesi kendi plâka numaralarına göre sıraya konmuştur. Bunlar kendilerine aynlan günlerde muayene mahallerıne müraca at edecekler, plâkalannı gösterecekler. İşlemelerinde mahzur yoksa kendilerine vesika verilip ön taraflarına birer etiket konacaktır. Bu etiketler gelecek seneye kadar konulduğu yerde muhafaza edilecektir. Kendilerinde bir arıza görülen vesait ise bu arızayı giderdiğini ispat edinciye kadar çalıştırılmıyacaktır. Bu vaziyetlerıne rağmen çalıştıkları görülenler tecziye edileceklerdir. Muayeneler ha zıranın on beşinde Sultanahmed meydanında yapılacaktır. 15 hazirandan 19 hazirana kadar otobüsler, 20 hazirandan 29 hazirana kadar hususî otomobiller, 30 hazirandan 9 temmuza kadar taksiler, 10 temmuzdan 16 temmuza kadar kamyon ve kamyonetler muayene edileceklerdir. Haziranın .19 ve 29 uncu günleri muayeneler Kadıköyde vanılacaktır. Mahsul rökoltesi bu Pazar ruhsatiyesi sene çok iyi... Belediye Encümeni buBuğday fiatleri bir miktar yükseldi Buğday piyasası içinde bulunduğumuz hafta içinde geçen haftalann fiatlarına ve son tenezzüle nazaran küçük bir yükseliş göstermiştir. Bu yükseliş dahilî pi yasa ve stok vaziyetlerinden doğmuş alelâde bir şey telâkki edilmektedir. Muhtelif cins mallar üzerinde 30 paraya kadar fiat tereffüü olmuştur. Piyasanın umumî vaziyeti daha ziyade yükselmeğe değil düşmeğe meyyal bulunmaktadır. Memleketin her tarafında yeni mah sul idrak edildikçe İstanbul ticaret bor sasına gelen malumat bu sene gerek buğday gerek hububat rekoltesinin iyi oldır ğu merkezindedir. İyilik yurdun her kısmında olduğu için bir kısmında görülen fevkalâdeliğe mukabil diğer kısımlardaki yokluklardan daha çok memnunıyet u yandırmaktadır. İstanbul ve Marmara mıntakası ve garbî Anadoluda bazı yerlerin buğday rekoltesi de son yıllarda hiç görülmemiş derecede iyidır. îkinci bir sevincli hâdise de bir kısım halkın ekmeğinin esasını teşkil eden mr sırın bu sene çok olacağının görülmesidir. Bir gece Kolçiski zilzurna sarhoş, çadıra gelerek Kara Mehmedi uyandırdı. Ona Leh Kralmın öldüğünü Sobyeskinin Kral seçileceğini haber verdi Hain Kolçiski, hançerini can alacak yere, yaralı Türkün ta kalbine saplamıştı ve o kalb bu darbe ile kan ve ıstırab kusuyordu. Kolçiski kızıl nemlerle dolu gözlerden, boyuna titreyen ellerden bu ıstırabın azametini temaşa etmek zevkine erdi: Kıvran Kara Mehmed, dedi, kıvran. Ben de Tezeri severken çok kıvranmıştım. Yaralı Sipahi, Kızılelmaya doğru u çurulan çalınmış bayrağın aziz hayalini mustarib ruhunun biitün heyecanile se lâmladıktan sonra yattığı kilim üzerinde doğrulmağa çalıştı ve biitün kuvvetini toplıyarak Kolçiskinin yüzüne bir tükrük yapışrırdı: Al namerd, dedi, işte bahşişin!.. Gencliğinin her günü iğrenilecek, tükürülecek işler içinde geçmiş olan casus, verdiği hain müjdenin şu pek gerekli bahşişini gülerek kabul etti, kolunun tersile tükürüğü sildi, koynundan mahud yü züğü çıkardı: Bunu da, dedi, senden aldım. Eşim olacak kadına vereceğim. Kara Mehmedin yüreği bir daha yandı, bir daha kanadı, Kolçiskinin elinde parlıyan şu yüzük, Deli Muradın Avcı Mehmedin elinde paralanmış ömrü gibi yetim görünüyordu. Hayır. O kadarla kalmıyordu, Gülbeyazın ölüsünden ko parılmış bir parmağı, Bülbülün gözünden ahnmış bir damla yaşı andırıyordu. O parmağın ve o damlanın şu insafsız ele düştüğünü görmek ne acıklı bir talihsizlikti. Kara Mehmed, faciayı daha fazla görmemek için gözlerini kaparken Kol çiski başka bir tebliğ yaptı: Kalede Türkün ne ölüsü kaldı, ne dirisi. Mareşal, çadırlan Turla suyu kıyısına geçiriyor. Biz de ona uyup göçedeceğiz. Sakın kımıldama. Ben adam yollaylp seni taşıtırım. Gerçekten de öyle oldu, yaralı Türk bir sedirle nehir kenannda kurulan yeni karargâh» ve gene Kolçinskinin çadınna götürülduü, tımar altına alındı. Madam Maryet hergün esiri görmeğe geliyordu. Cerrahlan kontrol ediyordu, Kolçiski de gece ve gündüz, vahşi tasavvurunu tekrar ediyordu, yaralann kapanmasile beraber yapılacak zalim ameliyenin acısını şimdiden tattırmağa savaşıyordu. Kara Mehmed, merd bir tahammül ve dindar bir tevekkülle bütün bu eziyetlere göğüs veriyordu. Fakat kafasında yeni bir soru işareti de peyda olmuştu, onu için için üzüyordu. Bu soru, Leh ordusunun hareketsizliğinden ileri geliyordu. Kolçiskinin sözlerinden, Madam Maryetin halinden, çadıra çarpan büyük gü rültüden bu ordunun henüz Hotin önünde durduğunu anhyordu. Lâkin sebebini kestiremiyerek üzülüyordu. Aceba Mareşal Sobyeski denilen kırhatmanı, kazandığı zaferin sonunu getirmekten çekiniyor muydu? Yahud Türk lerin Hotini geri almak için taarruza mı geçmelerini bekliyordu? Yaralı Sipahi bu mechulü halletmek için boyuna kafasını yoruyor ve kendini tatmin edecek bir neticeye varamayınca sinirleniyordu. I çinde bir ümid, yaraları üzerinde yapılan tımardan daha müessır olan bir ümid vardı: Türklerin Hotine gelmelerü. E ğer bu ümid tahakkuk etse hemen iyileşeceğini, sargılannı atıp ve çadırı devirip savaşa atılacağmı umuyordu. Bu hasta kuruntu bazan o kadar enginleşi yordu ki Kolçiskinin ondan sezmesinden ürkmeğe başlıyordu. yeski de yerinden kımıldanmanvşt;. Kara Mehmed, bu hareketsİ7İiğ;n sıırını keşfedememekten doğma üziintü ile e riyip duruyordu. Nihayet bir gere Kolçiski, bilmecenin anahtarını getırdi. O, zilzurna idi. Pek geç çadıra geüp biraz dalmış olan esirini hoyratca dürterek uyandırmıştı, peltek bir dille anlatıyordu: Leh Kralı öldü, Diyet meclisi Mareşalı çağırdı. Bütün ordu ile Karako viye gideceğiz. Yeni Kralın seçilme toreninde bulunacağız. Ve gururlu bir tebessümle kendi dü şüncelerini açığa vurdu: Bizim Mareşalın Kral seçileceğine şüphe yok. Ben onun baş mabeyincisi olacağım, senı de alacağım karıya dam dönör yapacağım. Erkekten damdönör? Avrupa bunu benim evimde görecek ve b'rnek yapacak?.. Vay geldi bundan sonra yakalanacak sıpahilerin başına?.. Kara Mehmed, Türk ordusu ile Hotin galibleri arasında bir çarpışma vukua gelmek ihtimalinin son derece zaifledi ğini anlayarak içini çekerken Kolçiski ayağa kalktı, sarhoş bir sendeleyiş içinde uzun uzun geriledi: Sen, dedi, yürüyemezsin. Araba ile götürüleceksin. Düşündüğüm büyük iş te artık Karakovide yapılacak. Şımdilık uyumana izin veriyorum. Ben de yata cağım. Gün doğarken görüşürüz dos tum! Kara Mehmed onun yatağına düşer gibi uzandığını gözucu ile seyrederken yaman bir sinir buhranı geçiriyordu. Ne uykusu kalmıştı, ne yaralannın acısı. Kafasında: kurtulmak, Karakoviye gö türülmek zilletinden sıyrılmak kaygusu dolaşıyordu ve bu kaygu, bütün sınirlerini şaha kaldırmıştı. Çadır enikonu karanhktı, bir köşeye konulan cılız kandıl gecenin koyu rengını yırtamıyordu. Kolçiski bu zulmet ıçınde horlayan bir leş gibi göze iğrenç görünüyordu. Dışarıda da derin bir sessizlik vardı. Bütün Leh ordusu emin bir inşirah içinde uyumuşa benziyordu. Yal nız Torla suyu hasta bir sesle mırıldanıyordu. Belki çıktığı yerle döküldüğü nokta arasmdaki uzun mesafenin yor gunluğunu inliyordu, belki on beş gün önce kendi köpüklerine damarlarınm asil kanını boşaltan yiğit Türklerin mersiyesini okuyordu. Herhalde uyumuyordu, mırıldana mırıldana yürüyordu. Kara Mehmed, uzun bir lâhza bu mırıltıyı, Torlanın güftesi anlaşılmıyan mahzun terennümünü dinledi, sonra bir buçuk adım ötede sızakalan Kolçiski nin horultusuna kulak verdi, daha sonra sarılı kollarını ve bacaklarım gererek, oynatarak bir kuvvet tecrübesi yaptı ve bağh bir gölge gibi yavaş yavaş yerin den kalktı. Bütün yaraları o anda , o buhran anında kapanmış gibiydi. Ne sızı duyuyordu, ne acı. Yalnız bir emel, bir dilek ve bir hedef benliğini kavramıştı, kendisini içinden kamçılıyarak yürütü yordu. Eğer yarı bağh ve yaralarla sarılı olduğunu düşünüp uzandığı yerde kalsa o iç kamçısının alevleşerek beynini, yüreğini yakacağını seziyordu. Dur duğu yerde yanmamak için de mutlaka harekete geçmek ıztırarındaydı ve şuu runu bu ıztırara feda ederek ayağa kalkmıştı. gün şikâyetleri dinliyecek Pazarları açık kalacak esnaftan alı nacak ruhsatiye bedelinin çokluğundan ve nisbetsizliğinden şikâyet ederek Be ledıyeye müracaat edenlerin müracaat leri bugün Belediye encümeninde tetkik edilecektir. Azamî had olarak tayin edilen 50 liranın indirilmesine ancak Şehir meclisi salâhiyettardır. Bu itıbarla encümenin bu hususta bir karar vermesine imkân yoktur. Yalnıa Şehir meclisinin toplantısına kadar bu paranm tahsil edilmemesi iste ttilmektedir ki encümen bunu tetkik edecektir. Maahaza Şehir meclisi de toplansa kanun pazar ruhsatiyesi miktarını oturdukları binanın iradi gayrisafisinin yüzde onu olarak tayin ve ancak azamî miktarın tesbitini Belediyeye bıraktığından bu miktarı indirmek Cemiyeti Belediyenin dahi salâhiyeti dahilinde değildir. Olsa olsa Belediye azamî had olan 50 liradan fazla alınmaz kaydini değiştirip miktarı yükselterek büyük dükkânların ruhsati ye harcı olarak senede daha fazla para vermeleri suretile küçük müesseseler arasında bir fark temin etmiş olabilecektir. ŞEHİR IŞLERt Fatihte tramvay durak mahalli Muallim mektebi 934 senesi mezunlaFatihte üstü kapah bir tramvay durak rından 13 muallim birer derece terfi etTicaret Odası, Liman şirketi tasfiye mahallinin yapılması için Belediyece tirilmişlerdir. Terfi edenlerin isimleri heyeti tarafından satılmakta olan Liman Tramvay şirketi nezdinde teşebbüste buMaarif müdürlüğüne bildirilmiştir. hanını kat'î olarak satın almağa karar lunulmuştur. Yazı kursunun neticesi vermiştir. Vakıâ bu hanm önümüzdeki Floryada dükkânlar kiraya Maarif müdürlüğü Istanbuldaki mu ay yapılacak arttırılmasına Uyuşturucu çıkarıldı allimler için bir yazı kursu açmıştı. Bu Maddeler înhisan da girmek niyetinde Floryada Belediye tarafından yeni kurs neticesi hakkında bir broşür neşredir ama İnhisarın hanı alabilmesi pek le yaptınlan 25 dükkân dün kiraya çıka dilmiştir. Bu broşürde yazının tarihi ve ihtimal dahilinde görülmemektedir. nlmıştır. Bu dükkânlar üç kısımdır. Bi yazı hakkında neşredilen makaleler de Ticaret Odası Liman hanını alınca rinci kısma dahil 10 dükkân mezeci, vardır. Kursta tatbik edilen şekiller bu hanın üç iki katını kendisi işgal edecekbakkal, manav gibi işler içindir. ikinci sene bazı mekteblerde gösterilecek ve setir. Orta kat Türkofis ve sanayi müfet kısma dahil 9 dükkân mahallebici, pas ne sonunda bu şekiller hakkında mual tişliği tarafından işgal edilecek onun altındaki kat ta esnaf cemiyetlerine tahsis tacı gibi esnafa verilecektir. Mütebaki limlerin mütaleası alınacaktır. dükkânlar da tütüncü ve saıre gıbı san atDENİZ tŞLERl edilecektir. lara mahsustur. Dükkânlarla birlikte yaEski evrak imha edilecek pılmış olan kazino da kiraya çıkanlmışDeniz Müsteşarı niçin Geçen sene neşredilen bir kanunla eski tır. gelmiş? evraktan lüzumu olmıyanların yok edil"Evvelki gün şehrimize gelen Deniz Fırınlar pazar günü mesi kararlaşmıştı. Buna nazaran vilâ Müsteşarı Sadullah Güney dün şehri kapanmıyacak yetlerde, Vekâletlerde birer komisyon mizdeki deniz müesseselerinden bazıla teşkil edilerek bu evrakı tasnif edecek ve Pazar tatili ruhsatiyesi ücretinin çok rını teftiş etmiştir. yok edilmesi icab eden evrakın bir liste luğundan doğan vaziyet dolayısile ber Sadullah Güneyin Deniz Ticaret meksini çıkardıktan sonra bunu merkezde berler biran evvel pazar tatili kanununa tebinin ıslahat işlerile meşgul olmak üzeBaşvekâlet muamelât müdürü Haydarın kendilerinin de ithali hakkında Kamutay re şehrimize geldiği hakkında bir gazeteriyasetinde müteşekkil komisyona bildire azaları nezdinde teşebbüsatta bulunmak nin yazdığı haber doğru değildir. Çünkü rek bu komisyonun muvafakatini aldık üzere Ankaraya bir heyet göndermeğe bu mektebin ıslah işlerine çok evvelden tan sonra imha edecektir. Vekâletlerdeki karar vermişlerdi. Fakat bu heyetin Ka başlanmış bulunmaktadır. Deniz Müstetalî komisyonlar hazırladıkları listeyi mutayın tatilinden evvel Ankaraya ye şarı ise Boğazlar konferansına gidecek murahhas heyetimize dahil bulunduğun merkezdeki komisyona bildirmişler bu tişebileceği şüpheli görülmüştür. komisyon da icab eden emirleri vermiştir. Bazı gazeteler fmncılann da ruhsati dan şehrimizde birkaç gün kalacak ve Haydarın riyasetindeki bu komisyon ha ye ücretinin çokluğundan dolayı pazar buradan Avrupaya gidecektir. zinei evrakta bulunan 926 senesine ka günü fınnlannı kapatmağa karar verdikHALKEVİNDE dar biriktirilmiş Devlet Şurasına aid ev lerini yazmıştır. Eminönü Halkevinde rakın listesini mahallinde tetkik etmek Dün bu hususta kendisinden malumat üzere şehrimize gelmiştir. konferans istediğimiz Ticaret Odası esnaf şubesı 16 haziran salı günü akşamı saat 21 de Heyet buradaki vazifesini bir haftaya müdürü fınncılann böyle bir niyetleri olEminönü Halkevinde mimar Seyfi Halil kadar ikmal edecektir. imhasına karar madığım kat'î olarak bildirmiştir. «Her Türk ailesi bir ev sahibi» mevzulu verilen evrak ya burada yakılacak ve yaSAĞLIK ÎŞLERİ bir konferans verecek ve Kadıköy Halkhud hamur haline konulması için Izmit evi mandolin takımı tarafından da bir kâğıd fabrikasına gönderilecektir. Hastanelerdeki inşaat konser verilecektir Hakem mahkemesi için Cerrahpaşa hastanesinde bir mutfak, Galatada Tünel Hanı bir çamaşırhane ve birkaç ta paviyon intahsisat şası takarrür etmiştir. Galatada inşa edilecek olan Tünel haMuhtelit hakem mahkemesinde yalnız Haseki hastanesinde yapılmakta olan nının projesi Nafıa Vekâletince tasdik Fransız mahkemesine aid ufak bir dava edilerek İstanbula gönderilmiştir. Bir ay kalmıştı. Bu davanın hakeme müracaat paviyonun inşaatı bitmek üzeredir. Ya sonra binanın inşasına başlanacaktır. suretile halli için teşebbüsata girişilmiş, kında açılış töreni yapılacaktır. MÜTEFERRÎK Liman Hanına müşteri yok KÜLTÜR ÎŞLERt 13 muallim bir derece terfi etti olmakla beraber eski mahkemelere aid evrakın tasfiyesi de lâzım geldiğinden Ne yapacaktı?.. Bunu bilmiyordu ve bu işlerin intacı için bu seneki bütçeye düşünemiyordu. Boyuna dürtüklenen bir Türk ajanlığı masarifi için bir miktar adam vaziyetinde idi. Fakat yanıbaşın tahsisat konulmuştur. daki iğrenç horultu onun dumanla örtüDamızlık koçlar geldi lü idrakini hızla açan bir tırnak oldu ve felce uğramış görünen dimağ, hızla iş Damızlık Merinos koçu almak üzere evvelce Macaristana gitmiş olan heyet Lâkin on gün, onbeş gün geçtiği halde lemege koyuldu. Türk ordusu gelmemişti. Mareşal SoblArkast carl dün şehrimize dönmüştür. Heyet evvelce gelenlerden başka 60 koç daha getir miştir. Bunlar Karacabey harası Merinos yetiştirme çiftliğine gönderilecektir. Dagampur Mihracesi dün geldi İlk mekteblerde imtihanlar bitti GÜMRÜKLERDE Gümrük ambarlarının devri Limanm Maliyeden İktısad Vekâletine devri için bütün hazırlıklar ikmal e dilmiştir. Bu husustaki kanunun bugün lerdeki Resmî Gazetede neşredileceği umulmaktadır. Ancak bundan sonra resmi devir muamelesi başhyacaktır. Gümrük ambarlarının limana devri için hazırlanan talimatname projesi de Gümrük Başmüdürü Mustafa Nuri tarafın dan Gümrükler Vekâletine verilmiştir. Talimatname üzerinde Gümrük ve Iktısad Vekâletleri arasında bugünlerde bir görüşme 'olacak ve ambarların devri o şerait içinde yapılacaktır. Dün gümrükte ambarların devri için büyük hazırlıklar yapılmıştır. Ambarlaı daimî şekilde devre hazır bulunmakta dır. Sağda Mihrace, tolda maiyetile Galata Gümrük »alonundan çıkıyorlar Dagampur Mihracesi Sir Şimandal Setalvad dün sabah maiyeti erkânile beraber Nordland vapurile şehrimiez gelmiş ve Perapalas otelinde kendisine tahsis edilen daireye yerleşmiştir. Dagampur Mihracesi dün bir müddet otelde istirahat etmiş ve öğleden sonra otomobille şehirde bir gezinti yaparak, müzeleri ve camileri ziyaret etmiştir. Sir Şimandal Setalvadf yarın atşamfcî ekspresle Ankaraya gidecek ve iki gün orada kaldıktan sonra, İstanbula dönecektir. Bu müddet zarfında Hind erkânından bir zat Londradan şehrimize gelerek Mihraceye iltihak edecektir. Dagampur Mihracesi, Londradan gelecek dostu ve maiyeti erkânile beraber Ro manya ve Orta Avrupa memleketlerinden ge^çerek Londraya gidecektir. Dagampur Mihracesi tamamile hususî surette seyahat etmekte oldugundan, gazetecilere beyanatta bulunmamıjtır. Muharrem Feyzi Togay îpek fabrikatorlari toplanıyorlar İpek sanayii fabrikatorlari önümüz'de* ki perşembe günü Ticaret Odasında daha geniş bir toplantı yapacaklardır. Bu toplantıda ipekli kumaşlann enlerinin ve iplik adedinin tahdidi nakkmdaki görufmelere devam edilecektir. Ilkmekteblerin son sınıflannın imtihan ları dün bitmiştir. Bu sene îstanbul ilkmekteblerinin son sınıflarında imtihanlar a girenlerin sayısı 8 bin kadardır. Bunlardan 7,500 ünün mezun olduklan tah min ediliyor. Resmimiz bir imtihan esnasında alınmı$tır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: