6 Temmuz 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

6 Temmuz 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Temmuz 1936 CUMHURİYET 5ON TELEFON MAB TELCRAr ERLEC vc TELSiZLE Pire ve Kavalada yeniden grevler başladı Kavalada kanlı hâdiseler oldu, jandarmalarla grevciler çarpıştı, yaralananlar var Atina 5 (Hususî) Dün Kavalada kanlı grev hâdiseleri olmuştur. Gündeliklerinin artınlmasını istiyen on bir bin tütün işçisi fabrikatorlar ile uzlaşamadık lanndan grev ilân etmişlerdir. Diğer bir takım işçiler de greve mâni olmak için çahşmağa teşebbüs ettiklerinden gravciler ile çalışmak istiyen amele arasmda çarpışmalar başlamıştır. Jandarma, çalışanlara mâni olmak istiyen grevcileri menetmek istemiş, fakat bu defa da jandarma ile grevciler arasmda musademeler ol muş ve altı kişi ağır surette yaralanmıştır. Grevin umumıleşeceği zannedıliyor. lere mâni olan bir hayli işçiyi tevkif et miştir. Sokolodaki ipek fabrikatorlarının 14 gündenberi ameleye iş vermemelerine bir mukabele olmak üzere yarın yirmi dört saatlik umumî grev ilân edilecektir. Dafnopotami maden işçilerinin grevi devam etmektedir. Atlandis esnafının grev ilân ettikleri bugün gelen telgraflarda bildirilmektedir. Bu grevlerin bazı kanlı hâdisata sebebi yet vermesinden korkulmaktadır. Zecrî tedbirlerin Habeşistana faydası olmus! IBaştarafı 1 inci sahifede] Meseleler Ferd, cemiyet, insan Peyami Safa Maxime Gorki, on dokuzuncu asırda Avrupa ve Rus edebiyatının, cemiyete, devlete ve tabiate zıd, ufuksuz, hırçın ve bedbin bir ferdciliğin ifadesi olduğunu söylıyenlerdendi. Gorkıden çok evvel ve çok sonra, düşünen adamlar arasında büyük bir kalabalık, böyle «ferd» ve «cemiyet» gibi birbirinden çok ayrı, hatta aıalarında açık tezadlar bulunan iki mahiyet tasarlıyarak bunlara acayib bir yunıurta döğüşü yaptıragelmiştir. Bu «ferdcemiyet» münakaşası psikoloji ile sosyo loji arasmda, ferdci tarih felsefesile ce miyetçi tarih felsefesi arasmda, iktısadî sistemler arasında ve çeşid çeşid san'at ekollan arasında uzun zaman sürüp gitti. Serpintileri bize kadar geliyor. «kâina tın merkezi düşünen adamın ve san'atkârın enesi midir?» «San'at ferd için mi dir, cemiyet için mi?», «Tarih birkaç büyük adamın eseri midir>», «Ferdî şuurlardan ayrı, müstakil objektif bir içtimaî şuur var mıdır?» gibi arkası hâlâ alın mamış ve kronik olmuş münakaşalann başında son iki asnn en büyük isimlerine tesadüf ediyoruz. Moskovada ve Pariste yapılan sol muharrirler kongrelerinde de gene bu müzmin dava nüksetmişti. • ce, ancak her birinin aklî muvazenelerine aid şartların şuurunu kazanmalarıdır. Fakat bu muvazenenin kanunlannı ya ratan ne ferddir, ne de cemiyet. Bu iki tabirden hangisinin, ferdin mi, cemiyetin mi evvel geldiğini sormakla tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıktı diyc sormak arasmda fark yoktur. Birbirlerine ircaı mümkün olmıyan bir zıddiyet fikrine düşmiyerek hâdiseyi hem pisiko logun, hem de sosyologun çifte metodile tetkik etmek lâzımdır.» Tam bir ilim ve tahlil mihekine vuru lunca bu «ferd» ve «cemiyet» abstrak siyonları, edebiyatçıların kafasmda olduğu kadar keskin çizgilerle görümüyorlar. Bu iki tabir, «tek» ve «çok» gibi kem miyete aid riyazî mefhumların manevî sahaya nakledilerek mantıkî bir tasnifle ıfadesidir ve muayyen, müşahhas hiçbir realitenin karşılığı değildirler. Vahdetle kesret arasmdaki en fizik ve riyazî münasebetten en mistik ve metafizik telâkkiye kadar asgar ve azamı namütenahi merdiveni üstünde ve sonsuzluğun sonsuz iki ucu arasında bizi şaşırtan bu tedbirler üstünde oynamak, bütün bu neviden mücerred mefhumlann tahlilinde varacağımız neticeye sürükler. Bu netice dipsiz ve sonsuz. nafile bir diyalektiktir. Bir cemiyet hulâsası olan ferd ve ferdiyetler yekunu olan cemiyet mefhumları arasına dik ve kaba tasnif çizgileri çekmemize bugünün ilmi müsaade etmiyor. Ne biyolojide, ne fizikte, ne pisikolojide, bölünmesi ve cüzlerine ircaı mümkün olmıyan tek bir unsur vahdetine tesadüf edilmemiştir. Ferdle cemiyet arasmdaki münasebet, den:zle damla arasmdaki münasebet tar zında, mahiyetine değil, sadece kemmi yetine aid bir fark arzediyor. Ölçüye aid bir tahlili, mahiyete de teşmil etmekten gelen büyük hata, bugüne kadar ferd ciler ve cemiyetçiler arasındaki sahte ve nafile münakaşayı uzatıp durmuştur. Ferde aid herşeyin soyal ve cemiyete aid her şeyin ferdî olduğunu teslim etmemekten gelen bu mantık düellosunun daha fazla devam etmemesi için, yalnız bu iki tabirin değil, hemen bütün mücerred mef humlarımızın bunlar kadar köksüz, indî ve itibarî olduklarını anlamıya başlamamızı beklemeliyiz. Bize ferdle cemiyet arasında imiş gibi görünen ihtilâflar, hakıkatte ferdlerle ferdler arasında, muayyen ferd gruplarile diğer ferd grupları arasında, zümrelerle zümreler arasmda, cemiyet parçalarile cemiyet parçaları arasmda, velhasıl, bütün bu nafile tabir lerin üstüne çıkmak ve daha az yanlış bir mefhum üzerinde kalmak istersek: Insanla insan arasındadır. IHEM NALINA MIHINA Zavallı Milletler Cemiyeti irinci perde Milletler Cemiyetine güvenerek İtalya ile sulhan fakat zelilâne anlaşmaktansa, milletinin bilmem kaç se~ nelik istiklâlini müdafaa için, harbi tercih eden Habeş İmparatoru, derdini yanmak üzere, kürsüye çıkıyor. Mazlum milleti için bir mersiyeden başka bir şey olmı yan sözlerine başlarken italyan gaze tecileri, terbiyeye, muaşeret âdabına, civanmerdliğe yaraşmıyan bir şekilde ıs lıklar çalarak bağınyorlar: «Kahrol fellâh! Karil!» Polisler, hatta jandarmalar vasıtasile İtalyan gazetecileri evvelâ Milletler Meclisinden, sonra da Isviçre hududundan di" şan atıhyorlar. Ikinci perde Naziler tarafından Almanyadan ko vulan Yahudilerden bir gazeteci, Milletleı Cemiyetinin nazan dikkatini celbetmek için, içtimaf salonunda kafasma bir kur şun sıkıyor. Sonra nakledildiği hastane de ölüyor. Böylece Milletler Cemiyetinde bir de melodram sahnesi cereyan ediyor. Vçüncü perde Milletler Meclisinde, Danzig hakkmda hararetli münakaşalar olurken Danzig Âyan reisi içtimaa riyaset eden Edene elini havaya kaldırarak muhteşem bir Nazi selâmı veriyor, sonra homurdanmağa başlıyan bazı gazetecilere dönerek evvelâ dilini çıkarıyor, sonra da elini burnuna götürerek mükemmel bir nanik yapıyor. Gazeteciler, Âyan reisinin bu hareketine karşı bağırarak hiddetlerini izhar ediyorlar. M. Eden, tam bir îngiliz soğukkan lılığile bu hareketi görmediğini ve Milletler Cemiyetinin haysiyeti namına görmemiş olmanm daha müreccah olduğunu söylüyor. Reisin bu muhteşem «tecahülü arifanesi» le de mesele kapanıyor. Dikkat ediyor musunuz? Bazılan, Milletler meclisini, bizim eski mahalle mektebine, hatta komik Hasanın tiyatrosuna döndürdüler. Zavallı Habes milletinin İmparator lar İmparatoru mümessılıne istiklâl ve istikraz verine rikkat ve merhametten ve bir avur a'kıstan ba«ka, birşey veremiyer Mi'letlc Cemiyeti de, aünden güne Habeşistan kadar acınacak bir hale geliyor. yacağı için kat'î bir tesir yapamamıştır. Herhalde zecrî tedbirlerin, bilhassa müstakımane tatbik edildikleri andan itibaren, mânen büyük yardımı olmuştur. Sonra bunlar beynelmilel münasebata hâkim olan yeni zihniyeti göstermek su retile, ileride dünyanın ekonomik faaliyetine düzen vermek iktiza eylediği tak dirde Milletler Cemiyetinin nüfuz ve kudreti ne olabileceği hakkında bir fi kir vermiştir. Milletler Cemiyetinin yerini başka hiçbir kurum tutamaz. Onun içindir ki onun bakasını temin uğruna hiçbir şey esirgememeliyiz.» Mutolini karar suretini kabul etmiş Cenevre 5 (A.A.) Milletler Cemiyeti karar suretinin dün sabah MusoKomünist meb'ut yakalandı Atina (Hususî) On beş gün evvel liniye arzedildiği ve kendisinin bunu biPirede de grev başladı lâitiraz tasvib eylediği haber alınmış Atina 5 (Hususi) Pirede dün ki Piredeki grev esnasında grevcileri hü br. remid ve tuğla yapan işçiler grev ilân et kumet aleyhinde teşvik ederek kanlı hâdiM. Eden Londraya döndü miştir. Grevciler gündeliklerinin artırıl selere sebeb olan komünist meb'uslardan Paris 5 (A.A.) Dclbos ve Eden masını ve mesai saatinin azaltılmasını is Manoleas aranmakta idi. Dün saklı ol bu sabah 8,30 da trenle Cenevreden butemektedirler. Polis, çalışmak istiyen işçi duğu yer anlaşılmış ve yakalanmıştır. raya gelmişlerdir. »Mimıuımmilllllllllllllllllllllllllllllltllnilllllininuııı Gorkinin ölümü bizi tekrar ayni mevEden, 9,30 da Le Bourgetten tayyazua çekiyor. 1931 senesi mayısında, Pare ile Londraya hareket etmiştir. riste bir ilim cemiyeti, Caullery, Bougle, Îngiltere döminyonlarla P. Janet, Piaget ve L. Febre arasında teatiiefkâr edecek bu mevzua dair yapılan münakaşayı bir Londra 5 (A.A.) îyi haber alan cild halinde neşretti. (1) M. Caullery ferdiyetin vasıflarını uzmehafilden söylendiğine göre, Cenevre viyette arıyan bir tebliğ yapmıştı: «Ta anlaşmasının tadili hakkında, gelecek azzuv etmiş varhkların ferdiyete doğru tehaftalar zarfında îngiltere hükumeti, dö kâmül ettiklerini » bildiriyordu. Fakat minyonlarile teatiiefkâr edecektir. biyolojinin bu mevzuda mutlak bir ne Londra 5 (A.A.) Sunday EksBursa 5 (Telefonla) Dahiliye VeSunday Timesin diplomatik muharri ticeye varamıyacağını söyledi. Organizmkilimiz Şükrü Kaya, refakatinde Parti presin Politika muharriri, beynelmilel vari bu hususta: «îngiltere, asamblenin ey lerde ferdiyet meselesinin en son tahlilde umumî idare heyeti azaları olduğu halde ziyet dolayısile, kabine azalarının parlabir kelimeye dayanıp kaldığında ittifak bugün Yalova yolile şehrimize geldi. mento tatili esnasında payitahttan çok lul içtimaında her türlü münakaşa imkâ edildi. Valimiz Şefik Soyer, Dahiliye Vekili uzaklaşmamaları için, her birine talimat nmı selbeden, çok kat'î bir kararile, önDavayı psikoloji cephesinden tetkik emizi yolda karşıladı. ceden bağlı bulunmak arzusunda değil verileceğini bildirmektedir. den meşhur P. Janet te sözlerini ayni Şükrü Kaya, Atıcılarda kalarak at Ayni muharririn tahminine göre, hü dir» diyor. kararsızlıkla bitiıçnişti: «Teessüf ede yanşlannı büyük bir alâka ile takib et kumet, bılhassa havada teslihat prograAyni muharririn yazdığına göre, Ingil rim ki, diyordu, ruhiyat ta biyoloji ve ti ve bilâhare Bursaya gelerek Yeşilpa mını derhal tesri edecektir. terede, Habeşistanin Italya tarafından il fizik ilimleri gibi bizi ayni zorluklar içine lasa indi. Parlamento tatil olmazdan önce, hü hakını tanımak hususunda temayül baş sokuyor.» Toplantınm reisi de bu mev Dahiliye Vekilimiz saat 17 de Parti zuun kendilerini bir tabir münakaşasına kumet yeniden iki harb gemisi inşası için göstermektedir. merkezine giderek orada toplanmış olan götürmekten başka netice vermemesinden Muharrir, misal olarak Ma^çuriyi zik korktuğunu ilâve etmişti. R. Lenoir: Parti idare heyeti azalarile uzun bir has bir mukavele akdeylediğini Avam Ka marasına bildirecektir. retmekte ve bu yeni devletin tanmmamış «Ferd ve cemiyet tabirlerini birbirine zıd bıhal yaptı. Diğer taraftan, silâhlanma işlerine has olmasından yalnız Japonyanın istifade farzederek halle çalışmak, felsefe edebiGece Dahiliye Vekili Sükrü Kaya şerefine Çelikpalasta 30 kişilik bir ziyafet rolunmak üzere hükumetçe bir istikraz eylediğini söylemektedir. yatı yapmaktın> diyordu. Pıagetnin de akdedileceği zannolunuyor. verildi. tngiltere tek başına sulhü fikri şu idi: «Bu mesele hakikî ölçülerine • Dahiliye Vekili Bursaya gitti îngiltere acele silâhlanacak Dün Bursa Parti merke Yeniden iki harb gemisi inşası kararlaştı zinde bir toplantı yapıldı Başvekil îstanbula geliyor Ankara 5 (Telefonla) Başvekil İsmet İnönünün yarın sabah hususî bir tayyare ile İstanbula hareket etmesi muhtemeldir. Bursada kır balosu" Bursa 5 (Telefonla) Bu gece as kerî mahfilin bahçesinde büyük bir kır balosu verildi. Baloda Vali Şefik Soy erle askerî kumandan General Cavad Tahir ve Bursanın birçok güzide aileleri bulundular. Tıbbî bir kongre Berlin 5 (Hususî) Ağustos sonunda, Berlinde tıbbî bir kongre toplanacaktır. Fransız komünistlerinin çıkardığı hâdiseler Aix En Provence 5 (A.A.) Dün akşam, komünistlerle bunların aleyhtar lan arasmda bir arbede çıkmış, her iki taraftan birçok silâh atılmışür. Altı kişi ağır surette yaralanmıştır. Belediye reisi Marsilyadan yardımcı kuvvet istemiştir. Bazı kimseler tevkif edilmişlerdir. Mançester Gardiyan, Alman yaya girmiyecek Berlin 5 (A.A.) Gizli polis, Mançester Gardian isimli İngiliz gazetesinin haftalık tabınm 30 eylule kadar Almanyada satışını yasak etmiştir. Macaristan Italyaya buğday satıyor Roma 5 (A.A.) Hariciye Nazırı Kont Çiyano ile Macaristan sefiri ara sında, Italyanın Macaristandan buğday satın alması hakkında bir mukavele imzalanmıştır. Italyanın Afrika hakkındaki kararları Roma 5 (A.A.) Bakanlar kurulu, 3oğu Afrikasınm tensiki ve ezcümle sağlık, tecim, mekteb ve tüze ve müstemleke teşkilâtları hakkında bir takım tedbirler kabul etmiştir. Ekonomi alanmda, bütün hususî te şebbüsler devlet tarafından kontrol edi Türkiye elçisi Apaydın Türk sporcu lecek ve kooperatif sistem tesis edilecek tir. larının gördükleri dostane kabul ve itinadan dolayı Sovyet hükumetine, Assovi Japon sefiri Bursada Bursa 5 (Telefonla) Japon sefiri akhimin merkez komitesine ve Merkez Taku Dauva maiyetile birlikte bugün Tayyare kulübüne minnettarlığını beyan etmiştir. Bursaya gelerek Çelikpalasa inmiştir. irca edilecek olursa maalesef bulanık ve Londra 5 (Hususî) Yeni bir nu sıkıcıdır. Çünkü ferdde herşey, ayni zamanda hem biyolojık, hem psikolojik, tuk söyliyen Maliye Nazırı Çemberlayn hem de sosyaldır.» ve ilâve ediyordu: Nevyork 5 (A.A.) Amerikada is Ingilterenin tek başına sulhu idameye «Cemiyeti bir sebeb olarak ileri sürmek tiklâl bayramı münasebetile yapılan nü muktedir olduğunu söylemiştir. kelime üstünde oynamaktır. Ferdlerin mavisler esnasında 123 kişi ölmüştür. Milletler Cemiyetinin en birbirleri üstüne tesirlerinden çıkan netiGeçen yıl ayni günde ölenlerin sayısı kara bir günü (1) Fellx Alcan L'individualite. 214 e balig olmuştu. Paris 5 (A.A.) Paris gazeteleriPariste tevkif edilen nin Cenevredeki hususî muhabirlerinin gizlemeğe lüzum görmediğini kaydedi komünistler hemen hepsi de dünkü günün Milletler yor. Berlin 5 (Hususî) Pariste çıkan İtalyan gazetecilerinin Negüse Le Jour gazetesi bugün Pariste birçok Cemiyeti için en kara bir gün olduğunu hakareti haklı imiş! komünistlerin tevkif edildiğini, bunla telgraflamışlardır. rm çoğunun Moskovadan kaçmış olduMorning Postun Roma muhabiri İtalHabeş işi daha henüz aydınlanmışken, ğunu vazmaktadır. Alfierinin, Milletler Cemiyeti Danziğin tehlikeli da ya Matbuat Nazın Signor Negüs hâdisesi dolayısile Cenevrede Rivasın istifası kabul vasile karşılaşmaktadır. hapsedilen İtalyan gazetecileri hakkın edilmiyor Jur gazetesi, dün Habeşistandı, bu da Cenevre İtalyan konsolosuna yolla Santiago 5 (A.A.) Şili hükumeti, gün Danzigdir, yarın da Avusturya oladığı uzun bir telgrafnameyi mevzuu bahCenevrede delegesi bulunan M. Rivas caktır. Milletler Cemiyeti gerçekten çok sederek diyor ki: Vikunanın istifasını kabul etmemeğe kanasibsiz» diyor. «İtalyan gazetecilerinin tarzı hareketrar vermiştir. Bununla beraber gazetelerin hemen lerini haklı bulmak hususunda karşımızda Belçikada iş haftası cümlesi de Milletler Cemiyetinin istikba yalnız İtalyan Matbuat Nazınnı değil, Brüksel 5 (A.A.) Senato, sendi* li hakkında ümidli bulunduklannı teyid bütün italyan halkını ve hükumet partisini buluyoruz.» , kal serbesti, 40 saatlik iş haftası ve üc ediyorlar. retler kesilmeden mezuniyet hususlannı Bundan başka gazetelerde intişar eden Pöti Pariziyen diyor ki: ihtiva eden ve evvelce meb'usan meclisi diğer yazılarda da Milletler Cemiyetin«Artık şimdi, İtalya, M. Van Zee de ıslık çalmak ve yuha çekmek gibi te tarafından kabul edilmiş olan kanun lâland tarafından davet edilerek, Fran zahürlerin menedilmemesi lâzım geldiği yıhasını kabul etmiştir. sanın, Ingilterenin ve Belçikanm mü ileri sürülmektedir. Bu mütalea sahible Grandi Romaya gitti messillerile Brükselde karşılaşabilir. rinin fikirlerince «Asambleyi bir tiyat Roma 5 (A.A.) Italyanın Londra Yalnız bu netice, Milletler Cemiyetinin roya teşbih etmek kabildir. Bundan do elçisi M. Grandi ve refikası bu sabah bir haftadanberidir geçirmiş olduğu müşlayı; mademki alkışa müsaade ediliyor; londradan buraya gelmişlerdir. kül anlan telâfi ettirmeğe kâfidir.» o halde diğer tezahürlere de ses çıkar Tayyareci Mebrose öldü Jurnalde Sen Bris: «Dünkü gün, Mil mamak ve müsaade etmek lâzımdır.» Melburn 5 (A.A.) Avustralyalı letler Cemiyeti en ezici demlerini yaşa Morning Post muhabiri yazısının so meşhur tayyareci Mebrose bu sabah bir dı» diyor. nunda şu sözleri sarfetmekten kendini auçuş esnasında, kazaen ölmüştür. Bedbin olan Pertinaks da, Eko dö Pa lamamış olacak ki: Rusyadaki tayyareci talebe ride, Habeş meselesile, «yarının müteca «Allah, bu prensipi faşist meclisinde miz şerefine verilen ziyafet vizi» M. Greiserin nutkunu karşılaştıra tatbik edenlere acısın! Alkıştan başka rak, beynelmilel camianın her türlü insi herhanjri bir tezahüre kalkışanm vay haMoskova 5 (A.A.) Merkez Tay camını kaybeylediğini ve artık niyetlerini line!» diyor. yare kulübü pilot derslerini muvaffakiyetle bitiren Türk sporcuları şerefine bir ziyafet vermiş ve bu ziyafette Assoviakhim erkânı, Türkiye Büyük Elçisi, Dış komiserlik mümessili, Türk elçiliği ve komiserlik ileri gelenleri, Türk tayyarecileri ve tanınmış Sovyet pilotları ve paraşütçüler hazır bulunmuştur. Türkiye elçisile Eidemann samimi nutuklar teati etmişlerdir. Amerikanın istiklâl şenliklerinde 123 kişi öldü idameye muktedirmiş Göçmen sevkiyatı, Ağustosta yeniden 10,000 göçmenin nakline İskân Umum Müdürlüğü tarafından göçmen işlerile uğraşmak üzere Romanyaya göndenlen iskân memurlarından Recai ve Nebil İstanbula dönmüş ve buradan Ankaraya gitmişlerdir. Bu sene Romanyadan göçmen gerirme işinde geçen seneki intizamsızlıklar olmamıştır. Bu yıl ilk partide 6500 göçmen gelmiştir. Bunların kısmı azamı Silistre ve Köstence civan köyleri ahalisinden dir. İkinci 1000 kişilik partiye ağustosta başlanacak ve bunların nakli teşrinievvel ortalarına doğru bitirilecektir. Sevkiyat işlerile Bükreş elçiliği ve Köstence konsolosluğu da yakından alâkadar olmaktadır. Bu işe memur edilen Recaî ve Nebö ağustosta tekrar Romanyaya gidecek * lerdir. PEYAMİ SAFA İngiliz gazeteleri \Ba$ tarnh 1 tncı lahtîeâe) zım geliyor. Bazı dostlarının Basvekâ letten ayrılmasma muhalif olmalarına mukabil, diğerlerinin de yerini baska birisine terketmek lâzım geldiği kanaatıni izhar etmekte oldukları söyleniyor. Mıster Baldvin istifa ettiği takdirde yerini Mister Neville Chamberlame terkedecektir. İstifasına rağmen Mr. Baldvinin kabinede kendini daha az yoracak bir nezaret kabul etmek ihtimali de vardır.» Daily Exspres de Başvekilin istifa ihtimallerinden kuvvetle bahsetmekte ve çekildiği takdirde kabinede esash değişiklikler hasıl olacağını kaydetmektedir. Denize düşen kadın kurtarıldı Dün saat 16 da Yalovadan Köprüye gelen Burgaz vapuru Büyükada iskelesine yanaşırken süratini kesemiyerek iskeleye çarpmış ve vapurun arka tarafında oturan yolculardan Gedikpaşada 4 numarada oturan Nimet ismindeki bir kadın bu çarpışmadan muvazenesini kaybederek denize düşmüşse de vapur tayfaları tarafından kurtarılmıştır. Bulgar hükumetinin beyannamesi Sofya 5 (A.A.) Hükumet aşagîdaki beyannameyi neşretmiştir: Kral tarafından memleket idaresi kendisine tevdi olunan hükumet, evvelki kabinenin haricî siyasetine hiç aynlmaksızm devam edecektir. Bu siyaset, Milletler Cemiyetine bağlılık, Yugoslavya ile mukarenet, Bulgaristanla komşu olan bütün j memleketlerle sulh, anlaşma ve samimi 1 teşriki mesai ve nihayet bütün devletlerle dostane münasebetlerden ibarettir. Kralın geçen sene nisanındaki 21 Uw rihli beyannamesi kabinenin dahilî siyaset programı olacaktır. Bu programın tahakkuku emrinde, kabine memleketi iktısaden canlandırmak v« iktısaden zayıf olan halk kütlelerine yardım etmek için bütün gayretini sarfedecek ve bütün vasıtalara müracaat edecektir. Hükumet, memleketi en kısa bir müddet içinde normal bir hale koymaya az metmiştir ve milletin hükumete iştiraki şartlarmı hazırlamak yolunda evvelki kabinenin mesaisine devam ederek önümüzdeki teşrinievvelin son 15 günü içinde ser , best teşriî intihabat yaphracaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: