10 Temmuz 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

10 Temmuz 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 1936 CÜMHÜRİYET SON TCLEFON HAB TELCRAF ERLEC veTELSsZLE Danzige muhtariyet Trakya köyleri meselenin en iyi hal şekli imar ediliyor verilmesi düşünülüyor Bu sene her tarafta çok Harb halinde Türkiye bitarafken İngiliz matbuatı, M. Hitlerle Polonya anlaştığı için vaziyete müdahalenin lüzumsuz olduğunu ileri sürüyorlar IBaştarafı 1 Inct sahifedel arazisi» ihdas ve bu arazinin Almanyaya t«bi imiş gibi idare olunacağmı tahmin etmektedir. Serbest şehre aid olan bütün meselelerin doğrudan doğruya Almanya ile Lehistan arasında halledileceği soylenmektedir. Lehistanın Danzigdeki şimdiki iktısadî haklan muhafaza edilecek ve Alman Leh münasebatında amelî hiçbir değişiklik olmıyacaktır. Almanyanın Danzigi sadece Alman camiasına ithal etmeği tercih etmekte bulunduğu, ancak bu şeklifl Lehistanca kabul edilemiyeceği, M. Hıtlerin ise Lehistanın dostluğuna fevklâde bir kıymet vermekte olduğun dan dolayı bu noktada ısrar etmiyeceği söylenmektedir. Daily Mail, yazıyor: «Danzigdeki gergin vaziyetin sebebleri artık herkesçe malumdur. Bu sebebleri keşfetmek için oraya bir tahkik komitesi göndermeğe ve mevsimsiz bir müdahale ile bu gerginliği artırmağa hiç te ihtiyac yoktur.» |HEM Işi sarpa sardıran çetin Boğazları muhariblere kapatmaktır Konferans etrafında tetkikler NALINA MIH1NA] Bir «Marş, marş!» kumandasile... iyi mahsul alınacak Edirne 9 (A.A.) Trakyada köy kalkınma plânlan hemen her yerde ve bütün kazalarda dikkatle ve köylüye kolay bir tarzda tatbika başlanmıştır. Uç haftaya yakın bir teftiş seyahatinden sonra Müfettişi Umumî Kâzım Dirik köy işlerinden ve köylerin ileri gidişinden emniyetle bahsetmektedir. Bin kadar köy, köylerinin manevî şahsiyetleri adına çeşidli ekim yapmışlardır. Bunlann parası yalnız kendi köylerinin kalkınması içindir. Göçmenlerin her yerde sürdüğü tarlalarda iyi ve temiz mahsul alınmakta dır. Yeniden gelen binlerce pulluk ve satın alınan binlerce öküz araba dağı tılmaktadır. Göçmenlerin sıhhat ve neşeleri mükemmeldir. Hükumetin çizdiği miktarda evler küçük müteahhidlerce Vekâletin verdiği tipler gibi yapılmaktadır. Köylüler satış piyasalarında aldanmamak için Umumî Müfettişliğin Eko nomi dairesi 65 yere fiat bültenleri göndermektedir. Bu yıl bütün pazarlar, panayırlar ve sergiler daha düzgün bir plânla çalışıyorlar. Panayır günleri ci var vilâyetlere bildirilmiştir. Trakyada 90 köy, örnek köyü olarak ayrılmıştır. masına müsameha edemiyeceğini bildir miştir. M. Greiser, âyan meclisinin asla fev kalâde tedbirler almak tasavvurunda olmadığı ve muhaliflere karşı yapılacak icraahn serbest şehir statüsünün çerçevesi dahilinde yapılacağı hakkında M. Pa peee teminat vermiştir Pariste temas Paris 9 (A.A.) Dış îşleri Bakanı M. Delbos, Polonya büyük elçisile uzunuzadıya bir mülâkatta bulunmuş tur. İyi haber alan mehafilde kuvvetle söylendığıne göre bu konuşma esnasında Danzig meselesi mevzuu bahsedilmiştir. Tahkikata liizum yok! Lehistan komiserine teminat verilen Danzig 9 (A.A.) Lehistanın Danzig umumî komiseri M. Papee, mezkur şehir âyan meclisi reisi M. Greisere Le histanın serbest şehir statüsünün hiçbir veçhile değiştirilmesine ve Leh ticaretinin serbestçe icrasının menedilmesine kalkışıl""'»"•« Londra 9 (A.A.) Dail Mail gazetesi, başmakalesinde Danzig mese lesinin halli için bir İngiliz Fransız Portekiz komisyonunun teşkilini gülünc ve tehlikeli bir adım olarak telâkki et mektedir. Bu gazete diyor ki: «Böyle bir tedbirin yegâne sebebi, Milletler Cemiyetinin herhangi bir ihti lâfı hal ve herhangi bir tedbiri almak hususundaki iktidarsızlığıdır. Anlaşmazlığın sebebleri hakkında Danzige gidip tahkikat yapmağa lüzum bile olmıyacaktır. Komisyonun mesaisi, ihtilâfm inkişafı üzerinde tehlikeli bir tesir uyandıracak tır.» Fransada amele hareketleri Hükumetin kararı tasvible karşılandı Paris 9 (A.A.) Sosyalist partisi genel sekreteri M. Paul Faure, fabrika lann amele tarafından işgal edilmesini mevzuu bahsederek ezcümle şunları söylemiştir: « Amelenin ıstırabını anlamak ge rektir. Bütün ihtilâflar, iki taraflı kısa görüşmelerle halledılmelı ve böyle bir ' imkân mevcud olmadığı takdirde, Iş Bakanının hakemliğine tevdi olunmalıdır. FâKHkalarirr işgali fcaftunî »dirrfefiljrfda beraber, hükumet, müsellâh kuvvetı müdahale ettirerek, işçilerin kanile ellerini boyamak istememektedir. Amele de hükumetin bu arzusunu takdir etmelidir.» Komünistler bu husustaki noktai na zarlannı bildirmişlerdir. Komünist partisi genel sekreteri M. Thorey, çok mutedil bir lisan kullanmış ve M. Salengronun senatodaki sözlerini tasvib etmiştir. M. Thorey ancak, bazı müstesna hâdiseler de hükumetin kuvvet istimal etmek mecburiyetinde olduğunu söyliyen îç Bakanının sözlerini tenkid etmiş ve komünistlerin böyle korkunc bır ihtimali kabul edemiyeceklerini ilâve etmiştir. UIIIIII|l||||||!||||||||HUIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIinWHi»»u.mm..l Rusya Japonya Moskova yeniden protestoda bulundu Moskova 9 (A.A.) Japon gaze telerinin evvelce neşrettikleri haberlerde Japonya büyük elçisi Ohta ile Dış İşleri Komiseri muavini Stomoncakov arasın da 3 hazıranda yapılan görüşme esnasında, elçinin Japon balıkçı gemilerinin zaptı hakkında hükumetinın şiddetlı protes tosunu bildirmiş olduğu yazılmakta idi. İzmîr panayırı Rusya geniş mikyasta iştirak ediyor Moskova 9 (A.A.) Sovyet Rus ya Tecim Odası 7 hazıranda İzmir pa nayınndaki Sovyet paviyonunda teşhir edilecek olan eşyayı yollamıştır. Bu pa viyonun ilk seksiyonu Sovyet Rusyanıh endüstri, tarim, münakalât, kültür sahasındaki muvaffakiyetlerini göstermekte dir. Türkiye ile Rusya arasındaki eko nomik ve kültürel münasebetler de diğer bir seksiyonda gösterilecektir. Üçüncü bir seksiyonda, tarim makineleri, tarktörler, madeni ve tahtayı işlemeğe yanyan makineler, elektromotörler, ve birçok maden eşantiyonları teşhir edilecektir. Pamuklu mensucat, kimyevî madde ler, eczalar, tıb aletleri, muhtelif gübreler de bu paviyonda teşhir edilecektir. Teknik ve edebiyat eserleri için de aynca bir seksiyon ayrılmıştır. Tass ajansmın salâhiyettar mehafilden öğrendiğine göre, gerek Domei ajansı nın, gerek Japon gazetelerinin istihbaratı hakikate muhaliftir. Bu mehafilin tasrih ettiğine göre, büyük elçinin, küçük Japon gemilerine vazıyed eden Sovyet hudud otoriteleri hak" kındaki mevzu protestosu, şu küçük hâdiseden doğmuştur. Bu ayın 4 ünde, fırtınaya maruz kalan bir Japon balıkçı gemisi Sovyet sularına Diğer iştirak edecekler girmiştir. Bu girişin sebebini tahkik eden Bu sene 1 eylulde açılacak ve 22 eySovyet otoriteleri Japon gemisini derhal lule kadar devam edecek olan altıncı İzserbest bırakmışlardır. mir panayırı için hazırlıklara büyük bir faaliyetle devam edilmektedir. Bu seneki panayıra haricden gele cek mallar için hükumetçe aynca ve fazla kontenjan verildiği gibi satış be delleri için de serbest döviz tahsis edil miştir. Panayıra geçen sene 165 yerli firma, Atina 9 (Hususî) İtalyanın Oniki 26 mıllî müessese, 12 vilâyet, 38 ecnebi adadaki üssübahrisine mensub iki torpito firma ve beş devlet te resmen iştirak et muhribi ile iki tayyarenin Girid adasın mişti. Bu sene resmen iştirak edecek devdaki Trihomisi limanına geldikleri bildi letlerin daha çok olduğu görülmektedir. rilmektedir. Geçen seneki sergiyi ziyaret eden 311 Sisam adasından da îtalyan askerî tay bin kişinin de bu sene yarım milyonu yarelerinin adanın üstünde uçuşlar yap bulacağına şüphe edilmemektedir. Memleketimizde yalnız İzmirde açı makta olduğu bildirilmiştir. Italyanların hukuku düvel kaidelerine Ian bu beynelmilel serginin mükemme muhalif olarak Akdenizdeki Yunan ada liyeti günden güne artmaktadır. Bilhassa larında gösterdikleri bu gibi faaliyetler bu sene daha çok tekemmül etmiş olan buranın bütün mahfillerinde infial ve h a y Kültür Park, panayıra ayn bir güzellik verecektir. ret uyandırmıştır. 6 ncı İzmir beyjıelmilel panayırına Sümer Bank ve îş Bankasınm bütün fabrikalan da toplu bir şekilde hazırlanmaktadırlar. Herhalde verli sanayiin en Sofya 9 (A.A.) Kral Boris bu yüksek temsil nümunesi îzmir panayınngün Semplonla İtalyaya hareket etmiştir. da görülecektir. Bulgar Kralı orada kısa bir müddet îtalSekizinci Yerli Mallar Sergisinde buyan Kral hanedanmın misafiri olacaktır. lunan müesseselerden birçoğu da İzmire' Bulgar Kralı mütenekkiren seyahat et • gitmeğe karar vermişlerdir. mektedir. Tarikatcılar Ankarada muhakeme devam ediyor Ankara 9 (Telefonla) Tarikat çılık ve üfürükçülük suçile geçenlerde yakalanmış olanların muhakemelerine gayrimevkuf olarak devam ediliyor. Maznunlardan Keskin hukuk hâkimi Vehbinin muayenesi icab etmiş ve müşahede altına alınmıştır. Üfürükçülerin muhakemesine ayın on yedisinde devam edilecektir. Maznun hâkim hakkındaki rapor da bu celsede okunacaktır. Yunan adalarında îtalyan tayyareleri uçuşlar yapıyor İngiliz Kralı Fransaya geliyor Paris 9 (A.A.) İngiltere büyük elçisi, Kral Sekizinci Edouvardm Fran sanın cenub sahüinde 15 gün kadar ikamet etmek arzusunda bulunduğunu İç Bakanına bildirmiştir. Bulgar Kralı * Italvaya sritti M. Eden kalbinden hasta Londra 9 (A.A.) Daily Mail gazetesinin istihbarına göre. M. Eden. 1935 te Varşova, Moskova ve Berlin seyahatinden sonra müptelâ olduğu kalb zafiyetinden hasta bulunmaktadır. Nazır, sekiz günlük bir mezuniyet almıştır. Amerika müthiş kuraklık tehlJkesi geçiriyor Vekiller Heyetinin dünkü toplantısı tranda zelzele Nevyork 9 (A.A.) Sıcak dalgası, daha şimdiden 143 kişinin ölümüne se bebiyet vermiştir. Morth Dakotada 45 santigrad hararet derecesi kaydedilmiştir. Wyomingde mühim hasarlara sebeb olan müthiş orman vangınları çıkmıştır. Zecrî tedb'rlerin kaldırılaca Amerika arazisinin üçte birinin kurakğı alâkadarlara bildirildi lığa maruz bulunduğu tahmin edilmekteAnkara 9 (Telefonla) Ayın on bedir. Morth Dakota çiftlik sahiblerinin şinde kaldırılması takarrür eden zecrî yüzde doksanının zararları adeta onlann tedbirlerin kaldırılacağı alâkadarlara tamamen mahvolmalarını intac etmiştir. tebliğ edüdi. Ankara 9 (Telefonla) Başvekil İsmet İnönü geldi. Başvekil istasyonda Vekiller, Vekâletler erkânı tarafmdan karşılandı. Vekiller Heyeti bugün öğ leden sonra Hariciye Vekâleti binasında toplanarak geç vakte kadar müza lîprelerde bulundu. Tahran 9 (A.A.) Horasan eyaletinde bir zelzele olmuştur. 12 ölü ve 50 varalı vardır. izmirde yıldırımdan ölenler İzmir 9 (A.A.) Yağan şiddetli yağmurlar esnasında Menemene düşen bir yıldırım bir kişiyi öliürmüş, üç kişiyi de athr surette yarpl^mıstır. Vehib Paşa Kıbrısa gidiyor Atina 9 (Hususî muhabirimizden) Kibrıs gazeteleri Vehib Pasanın Kıbrısa gitmek için müsaade istediğini yazıyor lar. tarajı 1 ınct sahıfede\ Eğer bu tarih değişürilecek olursa yeni giriş tarihi üç gün evvelden bildirilecekür. Boğazlardan geçiş ilk ihbar tarihinden ilibaren 20 gün zarfmda vuku bulacak • tır. Bu devrenin inkızasmdan sonra on beş günlük yeni bir preavis (evvelden ihbar) Verilmesi lâzımdır. Geçiş esnasında kuvvei bahriye ku mandanı, tevakkuf etmek mecburiyetin de kalmaksızın, Çanakkale ve İstanbul Boğazı methalindeki bir işaret istasyonuna, emri altında bulunan kuvvetin hakikî teşekkülü ile bu kuvvete aid bütün mü temmim malumatı bildirecektir. On birinci madde: Madde: 1 1 Herhangi bir zamanda Boğazlarda transit halinde bulunabile cek olan bütün ecnebi bahrî kuvvetlerin azamî tonajı yekunu geçiş esnasında filî hizmette bulunan Türk filosu tonajı yekununun nısfını tecavüz etmıyecek ve yahud filo hizmette bulunan Türk filo su tonajının yarısı, 15,000 tonu bulmadığı takdirde mezkur azamî tonaj yekunu 15,000 tonu geçmiyecektir. Maamafih, işbu maddenin yukarıki bendinde isiihdaf edilen kuvveller 9 sefineden fazlasım ihtiva edemezler. Karadenizde sahili olan veya olmıyan devletlere mensub olup, 14 üncü madde ahkâmı mucibince Boğazlar dahilindeki bir Türk limanını ziyaret eden gemiler bu tonaj a dahil olmıyacaktır. 10 uncu maddedeki tadilin kıymeti İngilizlerin 10 uncu ve 1 1 inci maddelerde yaptıklan tadiller, büyük bir ehemmiyeti haiz değildir. Çünkü daha ziyade şekle aid değişikliklerdir. Her iki tadilde, italik harflerle dizilmiş olan kısımlar, daha evvelki teklifte hiç yoktu. Bu yeni tadilâtm birincisi bizim emniyet içinde geçiş prensipimizi biraz daha teyid eder mahiyette ise de teferruata aid olduğundan fazla kıymet ve ehemmiyeti yoktur. Fakat ikincisi, bu bakımdan daha mühim dir.. .. 10 uncu maddedeki tadil, Boğazlar claf? geçeceğf 15 gun evvel bildirilen gemilerin nihayet 20 gün zarfmda geçmeleri lâzım geldiği bu müddetin inkızasın dan sonra geçmedikleri takdirde yeniden bir haber verme yapılması mecburî olduğunu söylüyor. Böylece, on beş gün evvel haber verdikten sonra, her ne sebeble olursa olsun, Boğazlardan geçmiyen gemilerin, meselâ iki ay sonra Boğazın ağzına gelip, biz iki ay evvel haber vermiştik ya işte şimdi geçiyoruz, diye geçmek istemeleri gibi münasebetsiz bir vaziyet hasıl olmasının önüne geçilmiş olacaktır. Gemi adedinin tahdidi lehimizedir: 11 inci maddedeki tadil ise, Boğazlardan bir defada geçecek olan azamî 15 bin tonluk deniz kuvvetinin 9 gemiden fazla olmıyacağını tasrih etmektedir. Böylece, Boğazlar mıntakasında, ayni zamanda, geçiş halinde bulunabilecek olan bir veya bütün ecnebi devletlere mensub gemilerin adedi de 9 dan fazla olmıyacaktır. Gemiler çoğaldıkça tonajları küçüleceği için, bu tadilin büyük ehemmiyeti yok gibi görünürse de tahdid esası bizim lehimizedir. İngiliz teklifinin umumiyetle değil; fakat gemi adedini tahdid esasının lehimize olduğunu da şöyle bir misalle anlatabiliriz. Bir devlet 15,000 tonluk deniz kuvvetini meselâ şöyle terkib edebilir: Beheri 2756 tonluk iki seri kruvazör (meselâ İtalyanîann Brindizi sistemi gibi), beheri 1200 tonluk ve mecmuu 8400 tonluk 7 büyük muhrib, beheri 30 ilâ 40 tonluk bizim Doğan sistemi hücumbotlarından da takriben 30 tene ki bunlann da mecmuu 1000 ton eder. (Bizim Doğan sınıfı motörbotlarımızın sürati saatte 34 mildir. Halbuki diğer devletlerde ve bilhassa İngilizlerde bunlann sürati 50 mildir.) îşte böyle bir filo aşağıyukarı 15,000 ton tutar ve Türk filosu için Marmara denizinde bir tehlike teşkil edebilir. Çünkü böyle son derece seri bır fıloda, toplardan sarfınazar, 8 tanesi kruvazörlerde 42 tanesi muhriblerde, 30 tanesi hücumbotlarında olmak üzere, 80 tane torpido kovanı, 500 kadar da mayin bulunabilir. Bu itibarla, Boğazlardan geçebilecek harb gemilerinin azamî adedini de tayin etmek lehimizde bir tadil teşkil eder. Fakat bu azamî tonaj, ve azamî aded bahislerinde İngiliz teklifinin, bizim emniyet ve müdafaa prensipimize muhalif noktaları vardır ki onlan yann ayrı bir makale ile iyice izah edeceğiz. *** ingilizlerin 16 ncı maddesi Boğazlar konferansında asıl mühim mesele, şimdi, İngiliz teklifinin 16 ncı maddesi üzerinde cereyan etmekte olan nazik müzakerelerdir. Pürüzlü taraflannı dünkü yazımızda uzunuzadıya izah ettiğimiz bu madde, Türkiye bitaraf ve Karadeniz devletlerile Akdeniz devletleri arasında harb olduğu zaman, Boğazlardan harb gemilerinin geçişini tayin eden maddedir. Türkiye bitarafken harb zamanında geçiş etrafındakı teklifler şöyle hulâsa edilebilir: / Türk teklifi: Harb zamanında, Türkiye bitarafken Boğazlardan karadenize bir defada 14,000 tonluk ve azamî mecmuu 28,000 tonluk ecnebi harb gemisi geçebilir. Karadenizden Akdenize ise her defasında yalnız 14,000 tonluk olmak üezere bütün Karadenize sa hildar devletlerin gemileri çıkabilir. Yalnız 25,000 tonluğa kadar olan büyük gemilerin, Türkiyeden izin alması ve yalnızbaşına geçmesi lâzımdır. Türk teklifi tamamile Sovyetlerin lehinedir. Bu maddeye tevfikan Sovyetler, harb zamanında Karadeniz filolarını parça parça Akdenize çıkarabilirler. Buna mukabil, Akdeniz devletleri Karadenize bir defada 14,000 ton, azamî 28,000 ton gemi sokabilirler. Sovyetlerin Karadeniz filosu bugünkü halile en az 1 dretnot, 3 kruvazör, 5 muhrib, 17 denizaltı gemisi ve sair bir sürü yardımcı gemiden mürekkeb ve 28,000 tondan hayli fazla oldıığundan, Almarların iki Ceb zırhlısından başka mecmuu 28,000 tonluk hiçbir kuvvet Karadenize girmege cesaret edemez. 2 tngiliz teklifi: İngiliz teklifi, Boğazlan harb zama nında muharib devletlere tamamile açık bırakmaktadır. Hem de, bu tekliflerinde «Boğazlardan geçiş şariları muharib bir devlet hakkında kendisinin harb haklan zaranna olarak kabili tatbik olmıyacak iır» demekle bizim Boğazlardan «emni yet içinde geçiş» pernsipimizi de baltalamaktadırlar. Filvaki bu İngiliz teklifi fazla elâstikidir. Karadeniz sahillerini ve Boğazlar mıntakasını Akdenizden ge elcek çok kuvvetli donanmalara açık bırakan bu ham teklifi, son içtimada İngi lizler tefsir ve tadil etmişlerdir. Demişlerdir ki Türkiye bitaraf oldu ğu zaman harb halinde, Boğazlan her iki muharib tarafa da açıp açmamakta ser best olsun. Bu, bizim için çok belâlı vaziyetler ihdas edebilir. Çünkü, iki mu harib taraftan biri, Boğazların açılma sını, diğeri kapanmasını istiyebilir ve mütemadiyen diplomasi tazyikleri yaparak rahatımızı kaçırırlar, belki de, istediklerini yapmıyoruz, diye bizi zorla harbe sürüklerler. Kuvvetli donanmasile denizlere hâkim olan îngilterenin, mütemadiyen Boğazların açılmasmı istiyeceği de tabiidir. 3 Sovyet teklifi: Sovyetler, eskidenberi Boğazların harb zamanında, Akdenizden gelecek harb gemilerine karşı kapanmasını, fakat kendilerinin hususî vaziyeti nazan itibara a lınarak muhtelif denizlerde bulunan donanmalannın bundan istisna edilmesini istiyorlardı. İngilizlerle Japonlar ve uzaktan Almanlar, bu şekle muarızdırlar. Onlar, daima mütekabiliyet esasında ıs rar ediyorlar. Çünkü denizlerde Sovyetlerden kuvvetlidirler ve bu nazarî mütekabiliyet, hakikatte ve filiyatta onlann hakimiyeti demektir. Sovyet Rusya ise, Boğazların Karadeniz donanmasına açık olmasından, filiyat itibarile pek az isti fade edebilir. Çünkü Karadeniz filosu, büyük denizci devletlerin filolarına na zaran pek zayıftır. Simdi Sovyetler, bu tekliflerini değiştirmişler, Türkiyenin bitaraf olduğu bir harbde, Boğazlann her iki muharib tarafa da sımsıkı kapalı olmasını istemişler dir. Konferans muhitinde, böyle bir vaziyetin, Türkiyeyi istemiyerek harbe sü rüklemesi ihtimali ileri sürülmüştür. Yani, kuvvetine çok güvenen mağrur ve mütearrız bir devletin Karadeniz devletlerine taarruz etmek için zorla Boğazı geçmeğe kalkışması ihtimali düşünülmüştür. Halbuki böyle bir ihtimal, İngiliz teklifinde daha fazla olarak vardır. Sovyet teklifinde ise bize Boğazlan kapamak hakkı, ahden verilmiş oluyor. Binaena leyh böyle bir vaziyette iki muharib ta rafa da elimizdeki Boğazlar mukavele namesini gösterebiliriz. Bu muahede bizi Boğazlan harb gemilerine açmaktan menediyor, deriz. İngiliz ve Sovyet tek liflerinden Sovyetlerinki Türkiye hesa oğazlar meselesi sarpa sarpb. Kabahat bizde mi? Hayır! Çünkü Türkiyenin emniyet ve müdafaasma aid olan «Boğazlann tahkimi» işini bir «Kardeniz meselesi» haline soktular. Karadeniz meselesi ise, 1700 denberi sürüp gelen ve muhtelif muahedelerle muhtelif şekiller alan belâlı bir siyasî meseledir. İki buçuk asra yakın bir zamandanberi müzminleşmiş olan bir işi, bizim emniyet ve müdafaamızın mevzuu bahsolduğu müstacel Boğazlar meselesi içinde halletmeğe kalkışınca, haftalar, aylar değil, hatta yıllar da kâfi gelmez. Çünkü bu mevzu, akademik müzakerelere, devletler umumî hukuku bakımından münakaşalara, siyasal tarihten deliller göstermege, maziden misaller getirmeğe çok müsaiddir. îş tngiltere ile Sovyet Rusya arasında Karadeniz hakimiyetini ele geçirmek için mücadele şeklini almca, konferansm aJ kim kalması ihtimali bile vardır. Böyle tatsız bir vaziyet hâdis olduğ takdirde, bizim için yapılacak şey basifr tir. Türk ağır bataryalan iki saat içinde Boğaz kıyılanna yanaşırlar. Biz, bir ta: raftan tahkimata devam ederken, Ingili ve Sovyet dostlanmız da, Karadeniz kimiyeti için, münakaşalanna tatlı tatl ve istedikleri kadar devam ederler. İngiliz Sovyet münakaşasının esas: Karadeniz devletlerile açık deniz devletleri arasında, açıkçası İngiltere ile Sovy Rusya arasında bir harb çıktığı ve T 1 kiye bitaraf kaldığı takdirde, muhari devletler harb gemilerinin Karadenize Akdenize geçip geçmemeleri meselesidir, Görünürde böyle bir harb ihtimali olma| dığına göre, münakaşalann alabildiği uzatılmağa tahammülü vardır. Bu ara dostlanmız anlaşıncıya kadar, biz tahkimatı yapar, emniyet ve müdafaamı zı temin ederiz. Boğazlar meselesinin bizim için en hay tî noktası, Boğazlar mıntakasında Tü: hükümranlık hukukunun tam ve kâ olarak tanınması, yani Boğazlardaki ga; riaskerî mıntakaların ilgasile buralar tahkimat yapmak hakkımızın tasdikıdır. İstecii^rmizi yapmazlarsa biz de, «gî nahı, vebali onlann boynuna!» d Almanya gibi yapanz. Yani bir, Marş marş! kumandasile meseleyi hallederiz. Mes'ud bir evlenme Orman müfettişi umumisi Mahfinin " ; kızı Muallâ ile Ziraat Bankası müfet ] tişlerinden Ata Sanerin düğünleri dün j akşam Porkotelde yapılmış ve bu müteyemmen toplantıda güzide bir ahbab kütlesi hazır bulunmuştur. Yeni evlilere saadet dileriz. bına daha makul görünüyor. Fakat Sovyet teklifinin bir de zeyli var ki o da harb zamanında Türkiye bitarafken Boğazlardan bir filonun geçip geçmemesine Milletler Cemiyeti Konseyinin karar vermesi tezidir. Fransa ve Yunanistanın da müdafaa etmekte olduklan bu Sovyet teklifi, Milletler Cemiyetinin, büyük devletlerden kâh birinin kâh ötekinin siyasetine alet olması itibarile bizim hiç hoşumuza gitmemektedir. Çünkü Milletler Cemiyetine bağlı olmıyan milletler de vardır. Bunlar, Mil letler Cemiyetinin karannı dinliyecekler mi? Sonra Boğazlar mukavelenamesini imzalamıyan devletler de vardır ki Al «• • manya, îtalya gibi kuvvetli denizci dev letler bunlann arasmdadır. Milletler Cemiyetinin karan yüzünden onlarla da bir takım meseleler çıkabilir. Nitekim konferansm 8 tarihli tebliğinde şöyle bir ibare de var: Konferans, Milletler Cemiyeti pakb ile bağlı olmıyan devletlerle Boğazlar mukavelenamesinde imzası olmıyan dev letler muharib olduklan takdirde bunlara aid gemilerin Boğazlardan geçişinin men'i keyfiyetinin irae ettiği hukukî ve' pratik cepheleri müzakere etmiştir. Tebliğin bu kısmı hayli müphemdir. Bu çe şid devletler muharib olduklan zaman, harb gemilerinin Boğazlardan geçirilmemesi mi mevzuubahstır? Devletleri iki ayn muameleye tâbi tutmak mı istenili yor? Tebliğde kâfi tafsilât olmadığı için bu hususta birşey söylemek imkânı yoktur. Hulâsa, Türkiye bitarafken harb ha^ linde, Boğazlardan harb gemilerinin geçişi çok mühim ve karışık bir mesele halini almıştır. Fikrimizce en iyi hal ça resi, harb zamanında Boğazlan bütü harb gemilerine karşı bilâkayid ve şa kapamak gibi görünüyor. Abidin Daoer DAV'ER

Bu sayıdan diğer sayfalar: