10 Temmuz 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

10 Temmuz 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 10 Temmuz 1936 KUçük Hlkâye Kadından dost Bibliyoğrafya Istatistik Umum Müdürlüğü neşriyatı îstatistik Umum müdürlüğü dört sahafelik bir kanun olan 1 sayılı neşriyatmı 1927 de yapmıştı. Bu senenin ilk altı ayında, bir tanesi yedi yüz küsur sahife olmak üzere, çıkardığı dcirt mühim eserden sonuncu sunun sayısı 78 dir. Bu kitabların dördü de birbırinden istifadeli, memleket hakkında malumat verme hususunda birbırinden yararhdır. <İstatistiğin kıymet ve mahiyeti, beşerî malumat manzumesindeki mevkii çok büyüktür. Bugün istatistik bizzat bir ilim telâkki olunmaz, birçok ilim lere tatbikı kabil olan bir usul addedi lir. Çünkü istatistik mürekkeb bir mecmua yerine, vasatî bir hat, değişen neticeler yerine, bir kararda kalan unsurlar ikame eder. Ve vakıâların inkisamlarım veya aralarındaki adedî münasebetleri tahlil suretile hâdisatm tetkikini ikmal eyler. Ayni zamanda bu usu lün tatbikında bütün ilrnî tetkiklerin esas olan prensiplerle müşahedeye müs tenid her ilme has olan merhaleler mevcuddur.» Istatistiğin bugünkü mevkiini bu suretle muhtasaran ifade ettikten sonra eserleri takdim edelim: Bu senenin ilk kitabı «Genel Nüfus Sayımı» adlıdır. 20 ilkteşrin 1935 te yapılan nüfus sayımına aid kanunlar, talimatnameler, kararnameler, tamimler ve örnekler büyük kıt'ada 145 sahife tutan bu esere kâmilen dercedilmiştir. Yurdumuzda yapılan ilk nüfus sayım lanna dair vesika arayıp bulamıyanla rın çektikleri sıkıntı karşısında, mev cud bütün malumatı toplu olarak tedvın etmenin ne himmetli bir iş olduğunu ayrıca kayde lüzum var mı? Vilâyet Hususî idareleri 1929 1933 seneleri faaliyeti hakkında olan bu senenin ikinci kitabı Cumhuriyet rejiminin vilâyet hususî idarelerine varidat, masarifat ve memurlar bakımından verdiği inkişafı, tekâmülü kat'i rakamlara istinad ettirerek meydana koy maktadır. İstatistik yıllığı 1934 1935 seneleri için tertib edilmiş bellibaşh bir abide dir. Memleketin tabiî halini, nüfusunu, sıhhat ve içtimaî muavenet, adliye, maarif sahalarındaki umumî faaliyeti, ıktısadî ahvali, malî vaziyeti, nafıa ve münakalât işlerini ve bütün bunlarla alâkadar birçok işlerin son senelere aid durumlarım çok canlı olarak tebarüz ettirmektedir. Bu eserden ayrıca bahsedeceğimiz den şimdilik bu tükenmez malumat hazmesıni yalnız tavsiye ile iktifa ede ceğiz. Bu senenin dördüncü kitabı da <Tarım İstatistikleri> dir. 1928 1934 senelerine aid bütün ziraî istatistikler burada cemolunmuştur. Topraklarımızm ayrıhş şekli, ekilişi ve mahsulleri gös terildikten sonra bunların vilâyet iti barile taksimatile, gülyağcılığı, tütün, üzüm, meyvalar, ipekböceği, arıcılık, tavukçuluk ve kesim havanları hakkında istatistikler dercolunmuştur. Bu eserin topladığı malumatm nekadar faydalı olduğunu bir kat daha meydana çıkarmak için 1926 da çıkarılmış olan <Ziraat îstatistikleri» ile muka yesesini tavsiye ederiz. Bütün bu kitabları görmek, okumak istiyenler umumî kütübhanelerde bunlan bulabilirler. Hiçbirinin fiatının yazılı olmadığına bakılırsa ayrıca satıl madıklarına hükmetmek icab eder. • Bu vesile ile çok muazzam bir iş başarmakta olan İstatistik Umum müdürlüğünü hararetle tebrik edelim. Beynelmilel Bebek sergisi için hazırlık RADYO Bu akşamki program J İSTANBÜL: 18 muhtelif plâklar . 19 haberler 1915 hafif ırıusıki parçaları (plâkJ 20 halk mur sikisi 20,30 studyo orkestraları . 21,30 son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu ajansımn gazet«lere mahsus havadis servisi verileeek~« tır. VİYANA: 18,35 Graçtan naklen konsear M.IB spor haberleri, seyahat haberleri, konuşma 20,35 opera komik. Bir gunlük kral 23,05 haberler 23.15 eğlenceli konser 23,55 ko. nuşma 24,10 esperanto yayını 24.20 koru serin devamı . 24,50 Viyana musikisi. 3ERLİN: 18,05 gramofon, konuşma 18,55 huku « ki nasihatler 19,05 Lâyipzigden konser » 20,05 gelecek haftanm programı 20,25 şan konseri . 20,35 fransızca ders 20,$0 günün akisleri, haberler 21,15 piyano mu. sikisi . 22,05 Hamburgdan nakil 23,05 hava raporu, havadis, spor . 23,35 eğlencçü konser. BUDAPEŞTE: 18,05 Cazband takımı, spor haberleri 19,10 Macar musikisi, konferarus 20,05 konser 21,20 siyasi haberler . 21,35 kon.ser 23,05 haberler. gramofon 24,15 çin gene musiklsi, son haberler. BÜKREŞ: 18.20 orkestra konseri, havadis . 19,20 konserin devamı, konferans 20,20 gra • mofon, konferans 21,20 gramofonla opera yayını, istirahat esnasmda haberler ve spor 23.50 fransızca ve almanca hftber . ler 24 haberler. LONDRA: 17,05 senfonik konser 18,20 çocuklarra zamanı, havadis, Natıonal istasyomı 21,05 piyano !le eğlenceler 21,20 Polonya mu . sikisi 22 musikili piyes 23.15 spor, havadis . 23,35 dans musikisi . 24,35 hava dis 24,45 gramofonla şarkılar. PARİS [P. T. T.l: 17,35 çocuk sarkıları, orkestra konseri 18.35 konuşma, gramofon . 19,05 orkestra konseri, havadLs 20,40 Italyan senfonisl . 21.05 musiki k.onuşması 21,35 piyes 23,35 havadis. ROMA: 17.45 konuşma, dans musikisi 19,25 yabancı dillerde konusma, seyahat haberle . ri 20.25 eğlenceli musiki 20.50 fransızca haberler 20,55 Yunanistan için yayın . 21.10 havadis, gramofon 21,45 operet: Eva, istirahat esnasında konuşmalar, sonra dans musikisi, istirahat esnasmda in gilizce haberler. Norvec hikâyesi Hayır, hayır, Pierrot, ısrar etmek faydasız. Ağzımdan birşey kapamazsın, yemin ederim. Seni çok severim, çok beğendiğin kadm dostlanndan biriyim, kabul. Fakat, ağzımı yoklaman, beni söyletmeğe çalışman boş. Otesini bıimem. Maamafih, birşeyler bilmiş olsam bile, bunlan benden ancak en sonuncu olarak öğrcnebilirsin. Ve sonra da, bilmiyor musun ki, bcn karının en iyi dostuyum? O halde? Kadınların, birbirlerine aid olan yerlerde nekadar mektum olduklarını sana tekrar etmeğe liizum yok. Sen ki kadınları çok iyi tanıdığını soylcrdin. N e ! Demek, benden. karına aid şeyleri öğrenmeğe çahfiyorsun. Demek, beni bu mukadde» sır sakiamada mağlub etmek niyetinde sin? Söylenilecek şeyin ikimiz arasında kalacağına ve boşboğazlık etmiyeceğine emin olsam. belki söylemeği düşünürdüm. Halbuki, bunlan benden öğrenince ka rına gidip çatacaksın. Kurnaz karın da bu lâfların nereden çıkmış olduğunu ko layca keşfedecek.. Dünkü hareketinden intikam al mak maksadile seni fitillediğimi anlıya cak. Evet, onun bu kadar iyi dostu ol duktan, ve o da beni böyle tanıdıktan sonra artık ısrar etmen.. Sana olanlan anlatmamdan birşey çıkmaz. Fakat ben onun tahmininden daha iyi dostuyum. Her zaman olduğu gibi. bu defa da susuyorum. Bu kadar konusabilirim, yeter. Fakat, havır.. Sana hiçbir şey anlatmadım ya? Sende en küçük bir vesvese u yandırmadım, değil mi? Asla. Öyle mi? Şu halde?. Hatta, kocamm şu Charles denilen yumurcakla aramda geçtiğini farzettiği şeylerden de bahsetmedim.. Sen Rusyada tetkik seyahatinde bulunduğun zaman zarfında hiç karından aynlmadım. Karının şerefini korumak için. ona bir nevi paravana vazifesi gördiim. Bir ke Allahım, şu kumar borclannı ödemek için!.. Brice karşı o kadar kuvvetli bir ihtiras besliyor ki. Bir öğrense masanın başından kalkmıyacak, varını yoğunu verecek. Tabiî bu bir ayıb değil, anlı yorsun. Sözüm ona, faziletli geçinen bazı kadınlar var ki senin kann meselâ, daha briç oynamasını bilmezler. Hakikaten bu kadınlar. briç masası altmda bacaklannı hoşlandıklan adamın bacakları arasında hissetmek saadetini tatmamışlardır. Bu bacak hikâyesinde muvaffak olan bir binbaşıyı ne diye karına takdim ettim. Sanki.. Düşünüyor musun?. Bunu ben ister miyim, sanıyorsun? Gevezelik ediyorsun. Pierrot! Ona sükunetle: «Bu, dedim, benim dördüncü flörtüm. Erkekler ilk görünüslennde muvaffak olacaklarmış tesirini verirler. Buna pek kulak asma!».. Bunu ona söyledim. Bunda ciddî idim. Bunu kaşla göz arasında, kadınların bu türlü konusmalanndaki gizli hilelerle ve vüzuhla anlattım. O adamla aramda hiç bir hikâye cereyan etmiş değildi. Halbuki, kannın ona göz koyuşu beni hayrete dünirdü. Tuhaf mı, dersin?. Öyle değil mi?. . . . Sonra da, bütün suvare devammca, kadm ve erkek dostlar arasında be nimle ancak bir iki çift lâf etti, o kadar. Georgette bana dedj ki: «Sana karşı dünkü hareketine bir mana vermek güç. Ben senin yerinde olsam, kocasının kulağını bükerdim!»... Lily ve Else, Carine ve Erica bu işi yapmam için beni epey zorladılar. Tasavvur edersin, tabiî nafile. Hele, o pısınk İrene bana gelip te «mademki Pierrotnun dostu olduğunu söylü yorsun, o halde onun <*özünü açmalısın!» dedikten sonra, söylemekliğime kat'iyyen imkân yoktu. Anladın mı? Böyle birşey yapmama imkân yok. Fakat, bunun için fırsat zuhur etmeli, ve bürona gelebilmeklığim için de yolum bu mahalleye düş meliymiş.. 8 ağustosta Kermes vesilesile açılacak Beynelmilel Bebek sergisi için Kızılay Cemıyetine hergün muhtelif memleketlerden ve yerli bebekler için tertib edilen müsabakaya iştirak için birçok bebekler gelmeğe başlamıştır. Müsabakada birinciliği kazanacak bebeğe 100 lira ikramiyc verilecektir. Müsabakaya iştirak şartları: 1 Bebekler kontr plâke, bez, mulaj ve saire gibi her türlü malzemeden yapılabılecektir. T. Boylan azamî seksen santimi geçmiyecektir. 3 Nıhayet 28 temmuz akşamına kadar bebeklerin Kızılay Cemiyeti Eminönü Köprübaşındaki şubesınde s«rgi tertib hevetine teslimi lâzımdır. Yukarıda gördüğünüz resim gelmiş olan bebeklerin bir kaçını östermektedir. Çerkesköyde güzel bir su bulundu Çerkesköy (Hususî) Nahiyemizin sulan ihtiyacdan çok az olduğu için halk eskidenberi sıkıntı çekmekteydi. Kuşbahçede geçen sene bulunan ve henüz ana boruya ilâve edilmiyen membaın takriben 350 metro ilerisinde mebzul bir surette ve ayni nefaset ve lezzette diğer bir su bulunmus ve mambaı temizlenmiştir. Çerkesköylüler bu memba sayesinde günde 25 tondan fazla bir suya daha kavuşmuş bulunmaktadırlar. Bu sudan nahiyenin istifade ettirilmesi çareleri başarılmak üzeredir. r ASKERLİK İŞLERİ Şubeye davet ) Beykoz Askerlık şubesmden: Beykoz Askerlik şubesinde kayidli malul subay ve eratla sehid yetımlerinin tütun ikranuye paraları dağıtma günleri salı, perşembe gıinlen sabahtan akşama kadar. dir. Bugünlerde para alacaklar fotoğraf, maaç «enedi resmilerlle birlikte Beykoz Maimudürluğune başvurmaları ilân olu nur. Şubeye davet Besiktas Askerlık şubesinden: Şubede mukayyed piyade yarsubayların '313 ilâ 326 doğumlu dahil) adresini degiştirenlerle yoklamaya gelnüyenlerin 20/7/ 936 akşamına kadar şubeye muracaatleri ilân olunur. Ç YENİ ESERLEB Lokman hekim; ) (Jaiiırılar. konferanslar, kongriüeP) Toplantıya davet Turkiye San'at Mektebleri Mezunları cemiyetinden: Cemiyetimiz resmen teessüs etmiştir. Butun San'at mekteblerinden mezun arkadaşlarımızın aza kaydi icin her cumartesi saat < 37j raddelerinde Divan yolunda (118) numaralı merkez dairesine acele müracaatlermi dllerız. limecik söyliyeyim, o kelimecik bu işi tamamile aydınlatmağa kâfi gelir. Ma amafih, müthiş bir kıskançhkla susmayı tercıh ederim. Dünyada hiçbir kuvvet Birşey söylemiyorsun, Pierrot? bu mevzuda bana bir tek kelime söyletmeğe muktedir değildir, anlıyor musun? Hep susacak mısın? Dinle. Hayır, ısrar Zira, biliyorum ki, ben onun en iyi kadın etme, fazla hiç birşey söyliyemem. Şayed, onun bana yapmış olduğunu ben ona yapdostuyum.. En iyi kadm dostu.. saydım, bir bahane ile kocamm yanına Bilirsin. Beş parmağın beşi de bir gelir, ve herşeyi anlatırdı. Fakat, bana değildir. Senin karın kocama, ondan bol gelince, böyle bir alçaklığm benden bekbol para istemekliğimin, diğer kadm dost lenmesine bile tahammülüm yoktur. İnlarımızı kudurtmak için birkaç fazla şap sanhğın dostluklara neler medyun olması ka almak maksadından ileri geldiğini icab ettiğini pekâlâ bilirim. Yalnız, söylesöylemedi m!.J Belki. Şimdi, sen de benim mek istediğim şey, karından sana karşı biburaya, onun da berbere ve terziye para raz titiz, nasıl söyliyeyim, biraz ihtiyatlı yetiştirmek için mutfağı tamtakır bıraktı hareket etmesini rica etmendir. Artık, tağını anlatmak niyetile geldiğimi zanne hammülüm son haddıne vardı. iyi ola deccksin. Bereket versin, bu türlü hare yım, sır saklayıcı olayım dıye bugüne ketler kocaların pek gözlerine göriinmez, kadar sustum; fakat, söyle ona, eğer böyve bilhassa di™erlerine nazaran... En son le giderse, ben de kozumu oynıyacağım, olanlar hakkında birşey söylememe, ısrar bunu iyi bilsin! Çeviren: etme. Hir birşey söylemiyeceğim, hatta ŞER1F HULUSI şu rehin hikâvesini bile... Adana Halkevi temsil komitesinin turnesi Bilmeyiz, doktor Hafız Cemali tanı mıyan var mıdır? Zannetmiyoruz. Fakat bilmiyen varsa tanıtmak için şu kadar söylemek kâfidir: O, İstanbulun Lokman Hekimidir. Herkesin tanıdığı ve sevdiği bu adam adeta bütün haya tmı ve bütün kudretini herkes için vakfetmiştir. Fasılasız faaliyetîni halka hasreden bu fen adamı şimdi Lokman Kekim aöile bir halk mecmuası çıkar mağa başlamıştır. Birinci sayısı intişar eden <Lokman Hekim» de alıştığımız şekilde bir tıbbî mecmua karakteri aramak manasızdır. Doktor Hafız Cemal. mecmuasını, sa dece doktorlara okutmak ister gibi bir mündericatla çıkan klâsik tıbbî mec mualardan tamamen ayırmıştır. Lokman Hekimde, her kari, her aradığını bulacaktır. Çünkü risale hakikî bir Lokman Hekim gibi her okuyanın her derdine. her ihtiyacma cevab ver mek için hazırlanmıştır. Onda sıhhat bahisleri, öğüdlerile beraber daha bin bir şekilde yazılar bulacaksmız. Mut laka okuyunuz. Mevlid Berayi tedavi İstanbulda bulunmakta ıken bu kere vefat eden Trabzon gümrükleri başmüdürlüğünden mütekaid Nazmi Üsteoğlunun kızı ve gümrük memurlarmdan Cemal Saracoğlunun refikası Nebahat Saracoğlunun ruhuna ithaf edilmek üzere Aksaray Valide camii şerifinde bugün cuma namazmı müteakıb Mevlidi Nebevî kıraat ettirileceğinden arzu eden ihvanı dinin hazır bulunmaları rica olunur. Müteveffiye Bayan Nebahatin zevci Cemal Saracoğlu Berlinin şık T A K S i M BAHÇESi GERTY & JOHN VON UHL Bu gece nobetçi olan eczaneler şunlar . dir: Istanbul cihetindekiler: Aksarayda (Etem Pertev), Alemdarda <Sjrrı Rasim), Bakırkoyde (İstepan), Be yazıdda CBelkis), Eminönünde (Beşir Kemal. Cevad), Fenerde (Emilyadi), Kara gümmkte (Suad\ Küçükpazarda (Hasan Hulusi). Samatyada (Erofılos). Şehremi ninde (Nazım), Şehzadebaşında (Ismail Hakkn. Beyoğlu cihetindekiler: Galatada (Ismet), Haskoyde (Yeni Türkiye), Kasımpaşada (Turan), Sarıyerde (Osman). Şışlıde (Halk), Taksimde (Tak. sım), cBeyoğlu). Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Buyukadada fŞinasi). Heybelide (Tanaş), Kadıkoy Eskiiskele caddesmde (Buyük), Kadıkoy Yeldeğirmeninde (Üçler), Üskü dar İmrahorda ılmrahor). Nöbetçi Eczaneler % HÇESİNDE H A L K OPERETİ Bu akşam 21.45 te 3EVDA OTELİ Pek yakında RAHMET E F E ND i Masalarınızı ayırınız Tel. 43703 dansözleri Fransızca dersleri Yaz mevsimi. lisan için çalışmağa en müsaıd zamandır. Diplomalı ve pratik bir metoda malik bir Fransız bayanı müsaid şeraitle ders vermektedir. Ga zetede (C.) adresine yazılmalıdır. Yeni çıktı Sevimli beynelmilel şantöz LiViA FLORETTY'nin yeni numaraları S1Q TRİO MARTİNESCU eksantrik danslarında TOMMY TOMMEH Yüzde yüz Amerikan numaraiarı vesair 10 eglenceli numaralar Gece yansından sonra bütün şık ve kibar halk toplanıyor ar. Ve SVART BOY'S orkestrasının terennümatı altında dans edip eğleniyorlar sil etmeği kararlaştırmışlar ve Ceyhana, Kozana, Osmaniyeye ve Dörtyola tur neler yapmışlardır. Yukarıdaki resim, temsil komitesiAdana (Hususî) Kış içinde ve ba sinde çalışan gencler, havalann çok mü nin bir yolculuğa çıkmak üzere deharda çok muvaffakiyetli temsiller ver said gitmesinden istifade ederek, yakın korlar ve sair levazımile hazırlanmış bumiş olan Adana Halkevi temsil komite kasabalarda, hazırladıkları piyesleri tem lunan genclerini göstermektedir. j rılması boşuna değildi. Fakat siyahlı kaI dını elde etmeli. Herşey o zaman anlaşılacak. Binaenaleyh mahkeme salonuna «Cumhurıyet» ın zabıta romant: 101 kimin vasıtasile girdiğini meydana çıkarmahyız. Onlar dışan çıktıkları vakit, sırada gaBu bir başhk gibi birşeydi. Fakat kâ zetesını okuyan ihtiyar meydanda yoktu. ğıd kesilmiş olduğu için bütüh harfler gö Polis sefi: Bizim ihtiyar gazete okumaktan zükmüyor. Yalnız şunlar seçiliyordu: bıkmış olacak ki artık gözükmüyor! dedi. ///... AJEST... İCE Otel sahibi hayretle: Bundan tabiî birşey anlaşılmaz. Gene mi geldi? diye sordu. Üç ayFakat tamamlarsak şu ingilizce kelimeler dır meydanda yoktu.. Yani Mösyö Memeydana gelir: sin tevkif edileliberi... Hergün saat gibi CW HIS MAJESITES muayyen zamanlarda gelırdi.. Mösyö SERVICE Bunların manası şudur: Majestelerinin Mesin yakalandıktan sonra artık ihtiyarı hizmetinde. Bu; nerelerde görülür, bilir görmeyince nazan dikkatimizi çekti. O halde bir daha gelirse polis mümisin? Scotland Yardın, Büyük Britanya ne dürlüğünde bana telefon edersiniz: Müzaretlerinin ve «Gizli servis» in resmî fettiş Ochille Bastien. zarflan üzerinde... Bu kâğıd parçasının Otomobile atladıkları vakit polis şefi oraya AbdelMesin tarafmdan kondu arkadasına: ğu ne malum, diyeceksin, deği] mi? Pos Demek ki ihtiyarı yakalamakla da ta damgasma bak: 1 ağustos. Herif bu isimiz olur, dedi. odada üç ay oturduktan sonra teşrinievAchille Bastien yazıhanesine dönün vel ayında tevkif edildi. Ötekini artık ce Jacques Morand: kendin anla. Demek ki bu esrarengiz ölü Telefonda sizi aradılar, dedi. mün bir tek sebebi var: «Gizli servis!» Mühım bir iş için mi? O halde AbdelMesinin ortadan kalcu Hâkim Hendi Saverne evinde ölü ÇİÇERON Hitabetüe bütün eski Roma tarihini parlatan Çiçeronun bu tercümei hali o zamanlann en yük sek tarihçisi Plütark tarafmdan yazılmıştı. Haydar Rijatın kalemile dilimize çevrilmiştir. 40 kuruş. hayatta idi. Evet efendim. O saatte ona mektublarını götürdüm. Ve istemiyerek gö züm odadaki saate ilişti. Fakat kapı arkasından demirlenmişti. Peki o halde ölünün saatıne ba kalım. Düşerken belki durmuştur. Baktılar. Saatin camları kırılmıştı; ve akrebler 3,37 yi gösteriyordu. Polis şefi devam etti: Demek ölüm saat 3,37 de vukua gelmiş; saat 4 te kapı sürgülü iken beşte nasıl açık bulunuyor? Acaba ölmezden evvel reis kendisinde bu kuvveti bula bilmiş midir? Doktor: İmkânsız, dedi. Ölüm anide ol muştur. O halde içeride bir başkası vardı. Bu da imkânsız. Çünkü o zaman bu başkasının çamaşırcı kadının önünden geçmesi Iâzımdı ki görülürdü. Yalnız birşey var. Efendi arka kapıya inen bir merdiven yaptırmıştı. Buradan bazı zi yaretçileri kabul ederdi. Demek buradan kim olursa görünmeden çıkabilir, öyle mi? Evet. Achille Bastien yazıhanenin gözleri KARAMBA'da MÜESSİF BİR İRTİHAL Şehrimizin maruf kâğıd ve kırtasiye tüccarlarından merhum Bay Ali Asgarm eşi. Ekmel, Rıza ve İffetin anneleri Bayan Hatice Asgari bulunduğu Karlsbad şehrinde vefat etmiştir. Beşi kırk iki geçe Yazan: Gharles de Richter bulunmuş!.. Gnayet mi? Hayır, intihar. Henri Saverne, EbdelMesinin sor guya çekildiği ceza mahkemesinin reisi idi. Bastien: Yazık, dedi, fakat bu ölüm saye sinde belki de fotoğrafçı kadının hangi kapıdan mahkeme salonuna girdiğini anlarız. Durkheim ile beraber hâkimin evine gittiler. Ailenin doktoru Mornard ölü nün başında idi. Achille Bastien sordu: Ölüm hakkında hiçbir şüpheniz yok mu? Hiç.. Buraya geldiğim zaman rövolveri elinde sımsıkı tutuyordu. Ben gelinciye kadar da cesede kimse dokunmamış. Bana kalırsa öleli aşağı yukan bir saat olmalı. Maamafih bunu usaktan da anlıyabiliriz. Uşağı çağırdılar. Polis şefi isticvaba başladı: Saat dörtte efendinizin odasına gelince kapıyı kapalı bulmuşsunuz. Reis her zaman böyle kapanır mıydı? Evet, bir müddettenberi... Demek saat dörtte efendiniz daha nı karıştırmağa başladı. Dosyalara hiç el kibe koyuldular. sürülmemışti. Yalnız en alt çekmecede Biraz sonra ihtiyar gene bir sıraya o gözüne birşey ilişti. Bunu ne arkadasına, turdu. Polisler, acaba bu herifin bütün ne uşağa, ne de doktora göstermek is hayatı sıra üzerinde mi geçer, diye düşütiyordu. Nasıl etsem diye düşünürken nürlerken birşey dikkatlerine çarptı. KarDurkheim onu müşkül mevkiden kurtar şı tarafta bir kadm önüne bir kitab aç dı. Gene müfettiş pencereye yaklaş mış, sanki hayaller kuruyordu. Bu kadm tığı zaman «bakın hele!» demekten oraya polislerden evvel mi gelmişti? Yokkendini alamamıştı. Herkesin gözleri pen sa sonra miı1 cereye dönünce Bastien de bundan istifade Bastien dikkat etti, kadın bu karanlıkederek bulduğu varakayı kimseye göster ta birşeyler yazıyor ve aradasırada uzun meden cebine yerleştirdi. Bundan sonra | boylu duraklıyordu. Acaba şiir mi yazıarkadaşmın yanına gittiği vakit o da hay yordu? Daha aıkkatli baktı. Kadın keliretıni saklıyamadı. me yazmıyor, bir takım harflej notediyorGazete a. törü ihtiyar gene bir sıraya du. Bir haber miydi bu? Fakat bu haberi oturmuş, ışığın azlığma rağmen okuyadu kim dikte ediyordu? Kulak verdi, ihtiyar ruyordu. fısıldamıyordu bile. Parmak işaretinden Durkheim: şüphe etti, lâkin herifin elleri cebinde idi. ! Bu sefer elimizde! diye homur Kadın ayağa kalkmıştı. Bu sefer onu dandı. takıb ettiler. Bu defterde herhalde bir iş Bastien tashih etti: vardı. Daha doğrusu o bizi tarassud'ediKadın karşı tarafa geçeceği sırada bir yor galıba. otomobil hızla üzerine gelmiş ve içinden İki arkadaş, aşağı indiler. Polis şefi: uzanan bir el çantasile defterini kapıp Yoksa, bizden evvel yukan çıkmış kaçmıştı. Kadın bağırarak kafasını kalolan erkek veya kadına nezaret etmış ol dırdığı vakit yüzüne ışık vurdu. Durk masın? dedi. heim haykırmaktan kendisini zor tuttu. İhtiyar bu sırada ayağa kalkarak yü Yalnız arkadasına şunlan fısıldadı: rümeğe başladı. Sivil polisler de onu talArkan varj •*

Bu sayıdan diğer sayfalar: