16 Eylül 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

16 Eylül 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

•'*4 â' ClTMHTTFtYET 16 Eylul 1936 Danimarkada ictimaî yardım teşkilâtı f Şehir ve Memleket Haberleri j İstanbul radyosu Soruyoruz? Akay vapurları temizliğe ne vakit kavuşacak? Denizyolları vapurları az zamanda limanlarımız arasında rahat ve temiz seyahat temin etmiş bulunuyor. Vapurların ve yemekle rin temizliğine ilâveten üstü başı muntazam, yüzleri tıraşlı garson ve kamarotlar da iftiharı celbe diyor. Siyasî icmal Almanyanm cevabı vrupa islerinin çok kanşmış olmasmdan dolayı İngiltere hiç olmazsa muayyen mmtakalarda sulh ve emniyetin istikrar bulması ve bu suretle umumî emniyetin esaslan kurul » ması için diplomasi cihetten fevkalâde çalışıyor. Bu maksadla îngiltere hükumeti Almanyayı İberik yarımadası haric olarak Garbî Avrupanm emniyetini zamân altına almak üzere yeni bir Lokarno konferansının akdi için gelecek teşrinievvelin on beşile yirmisi arasında bir tarih tayin edilmesine resmen davet etti. Malumdur ki yeni Lokarno konferansı îngiltere, Fransa ve Belçika arasında kararlaştmlmış ve bunlar tarafından müsavi şartlara riayet edileceği kaydile Al" manya davet edilmiş ve îtalya da çağırılmıştı. Bu iki devlet esas itibarile bu daveti kabul etmişlerdi. Fakat konferansın toplanması için bir tarih tayin edilmesi Almanya ile İtalyanın arzusuna bırakık mıştı. Fakat bugünkü karışık ahval içinde îngiltere yukanda söylediğimiz sebebden konferansın biran evvel toplanmasma lüzum görmüştür. Almanya derhal cevab verdi. Bu cevab, konferansın tahirinden ziyade mahiyetine ve bunu teşkil edecek azalara aiddir. Filvaki konferansın ilk göreceği iş Garbî Avrupanın sulh ve emniyetini zamân altına almaktır. Lâkin bu netice tebellür ettikten sonra Avrupanın diğer taraflarının ve meselâ Şarkî Avrupanın sulh ve emniyeti üzerinde dahi görü§üleceği kaydi konulmuştu. Bu itibarla Fransanın sulh tecezzi kabul etmez bir kül olduğu düsturu üzere konferansın genişletilmesi ve azalarının artınlması icab tmektedir. Artacak azalann başlıcası Sovyet Rusya olacaktır. Almanya, cevabında bu nokta üzerinde durmuş ve Sovyetlerin iştirak ve imza edeceği bir muahede üzerinde görüşülecek bir konfransa hiçbir suretle iştirak edemiyeceğini bildirmiştir. Almanyanm iştirak etmiyeceği bir konferansta îtalya dahi hazır bulunmıya • caktır. Avrupanın politika havasındaki fevkalâde gerginlik artık tamamile kendisini gösterdi. M. Hitler ve muavinleri ve General Voroşilof karşılıklı askerî ihtar vö tehdidlerde bulundular. İki taraf ta düşmanı kendi toprağında boğacaklarını söylüyorlar. İki taraf ta fevkalâde büyük mikyasta askerî nümayiş yapıyorlar. Kızılordu şimdive kadar görülmemiş büyük bir kuvvetle Sovyetlerin garb hududunda harb manevraları yapıyor. Yeni Alman ordusu da ilk defa Al > manyanın şark hududu üzerinde Silezyada gayet büyük harb manevraları yapıyor. İberya yarımadasmdaki komünist ve faşist boğuşmasının Asya kıt'asmm bir yanmadasından başka birşey olmıyan bütün Avrupaya bir örnek olması ihtimali kuvvet bulmuştur. Bu vaziyet karşısrnda İngilterenin sulhu kurtarmak için Almanyanm verdiği cevabdan nevmid olmıyarak yeni bir gayretle mühim teşebbüslerde bulunacağına intizar edilmelidir. Muamele vergisi Dün de birçok fabrikatorlar toplandı Bu memlekette, yeni ve müterakki formüller Nafıa Vekâletine geçince dahilinde ihtiyar ve alillere yardım edilmektedir masraf dört misli arttı İstanbul Radyosu posta idaresine geçtikten sonra programlarında birçok değişiklik yapıldığı ve programların genişlediği malumdur. İstanbul Radyosunun şimdıki haftalık masrafı eskisine nazaran dört misline çıkmıştır. İdare, imkân ol dukça programlarını daha ziyade genişletmeğe çalışacaktır. Bundan başka Nafıa Vekâleti Ankarada biri 60 kilovatlık uzun dalga ve diğeri de 20 kilovatlık kısa dalga olmak üzere iki büyük radyo istasyonu yaptıracaktır. Bu iş için Ankarada çalışmakta olan komisyon mesaisini bitirmiştir. Yakmda münakasa ilân edilecektır. Uzun dalga istasyonu bütün memle ket dahiline ve Avrupaya ve kısa dalga istasyonile de bütün dünyaya neşriyat yapılabilecektir. îdare bu kış mevsiminde operet ve sinemalardan geniş mikyasta nakil yapmağı da düşünmektedir. Bu hususta çalışıl£a ba«lanmıstır. ¥ ı% Kopenhagta ihtiyarlar yuva&ından bir sörünüs Pariste intişar eden İllustration mec muası, Emile Schreiberin Skandinav memleketlerinde yaptığı bir tetkik seya hatine aid intıbalannı neşretmektedir. O uzak iklimde yaşıyan insanların hayat tarzlan hakkmda çok şayanı dikkat tafsilâtı ihtiva eden bu notların son kısmı, her medenî camiaya ibret dersi olacak kadar mühim bir mevzua, Danimarkanın, sosyal yardım sahasında tahakkuk ettirdiği büyük eserlere temas ediyor. Makalenin o kısmını okuyucularımızın istifa desine arzetmek için iktibae ediyoruz: Danimarkanın kanunu csasisine, ta 1849 senesinde, hayatını kazanmaktan ve ailesini geçindirmekten âciz bulunan her ferdin yardıma müstahak olduğuna dair bir madde konulmuştu. Komün tarafm dan bu yardım bir ivaz mukabilinde oluyordu. Bu gibi kimseler, intihab edilmek ve rey vermek gibi bazı haklarından feragat etmek mecburiyetinde idiler. Yurddaşların sosyal hayattaki mevkilerini tesbit eden başlıca amillerden birinin maddî muvaffakiyet olduğu bir devirde, bu kayid tabiî görülüyordu. Yavaş yavaş fıkirlerde değişiklik hasıl oldu; 1891 senesinden itibaren, yardım prensipi bir hak telâkki edilmeğe başlandı ve merhametin yerini sigorta aldı. 1888 senesinde, Danimarka hükumeti, gayrimeşru bir çocuğun anasına, babanın boynuna borc olan paranın devlet tarafından avans olarak verileceğine dair bir kanun neşretmişti. Devlet, bu avansı, tediyesile mükellef olan tarafın tesbitini beklemeğe lüzum görmeden derhaJ tesviye ediyordu. «Once yardım, sonra kırtasiyecilik» ismi verilebilecek olan bu prensipin çok büyük bir ehemmiyeti vardır. Hastaların âcil tedavisi hususu da, bütün Skandinav memleketlerinde, hiç vakit geçirilmeden yapılır. Bunun masrafı nı, sonra tahsil etmek üzere devlet öder. Skandinav memleketlerinde, sosyal sigorta yalnız ücretli kimselere münhasır olmayıp nüfusun üçte birinden fazlasına thtiyarlara ucuz apartımanlar şamildir ve devletin verdiği tahsisat, siFakat, bu müessese nekadar mükemgortalılann verdiği aidatın dörtte üçünü mel olursa olsun, bu memlekette, sosyal mütecavizdir. yardım sahasındaki terakki, onu pek gethtiyarlık sigortası ride bırakmıştır. Yeni bir formül muci Bu sigortalılar içinde en şayanı dikkati bince, ihtiyarlara, bir oda ve bir küçük ihtiyarlık sigortasıdır. Danimarkada bu mutfaktan ibaret, içinde elektriği, kalo sigorta mecburidir; maktu miktarlarla riferi, sıcak ve soğuk suyu bulunan a .mukayyeddir ve bu miktarlar da, sigor partımanlar kiralanıyor. Bu apartımanlar talının iradile mütenasibdir. ayni müessesenin içinde ve aylığı 75 Sigortalının, altmış beş yaşından itiba franktır. Bu miktar, ihtiyarların sigortaren almağa başladığı paranın nisbeti, dan aldıklan aylık ücretin yarısından azhükumet merkezinde, başka büyük bir dır. Diğer yarısı da iaşelerine tahsis e şehirde veya kasabada oturduğuna göre diliyor. Bu şekil, ihtiyarlara daha fazla değişir. Sigorta ücreti vasatî olarak, er serbesti ve daha fazla yaşamak zevki vekekler için 1800, kadmlar için 1600 riyor. franktır. Danimarkada, geçimin, Fran Dnimarka, yardım sahasındaki her icsadan takriben yüzde yirmi beş nisbetin raatı yeni ve müterakki formüllere istinad de ucuz olduğu da unutulmamah. ettirmekte devam ediyor. Meselâ KopenIhtiyarlara yardım işinin nasıl yapıl hagdaki Ortopedi hastanesinde her ic dığını anlamak için 1919 da yapılan ve raatı yeni ve müterakki formüllere isti Kopenhagın tam merkezinde bulunan nad ettirmekte devam ediyor. Telefonda «İhtiyarlar Yurdu» nu birlikte ziyaret e yarı belinden aşağısı sakat bir kadın çadelim. lışıyor. Kalem odalarında, vücudlerinin Etrafı gayet güzel bahçelerle çevrili bir kısmı hatta bazan kollarına vanncı geniş müteaddid binalardan müteşekkil ya kadar mefluc daktilo kadınlar vazife olan «İhtiyarlar Yurdu» Belediyenin i görüyorlar. Hastane idaresi, bunlara daresi altındadır. îcinde, kadın ve erkek mahsus yazı makineleri yaptırmış. Hade1500 kişi barınmaktadır. Doktor, hasta meler kambur, hastabakıcılar topal. Bu bakıcı ,kâtib ve saire olmak üzere 450 bedbahtlara hakkı hayat verilmis, hayatmüstahdem bu binanın idaresile mükel larını kendi alınlarınm terile kazanmalan, leftir. Yurdun senelik bütçesi 2 milyon kendi ihtiyaclannı kendileri temin etmekorondur ve Yurda giren ihtiyarlar, si leri irrıkânı verilmis. gortadan aldıklan paradan feragat et Sakat ve aliller müessesesi mektedirler. Bu hastanede bedeva tedavi edilenler Yurdun masrafmın on ikide yedisi hicbir iş yapmak kudretinde olmıyanlardevlet tarafından, on ikide beşi sigortalı dır. Şehirde yasıyan sakatlar, hastalık, ihtiyarların mensub oldukları komünler cins ve yaş sırasile bu müesseseye gelip tarafından deruhde edilmistir. İhtiyarla beden terbiyesi dersleri alıyorlar. Bir nn adam basına bir günlük masrafı gün l'imnastik salonunu gezdiğimiz sırada, ude 10 frank, hasta veya malul ihtiyarlar zuvlarında herhangi bir sakatlık, bir kötiçin 15 franktır. Her ihtiyara, haftada rümlük bulunan genc kızların, bir ta 10 frank ceb harclığı verilir. kım hareketler yapmak suretile vücudleBahçeleri dolaşıyoruz. Sıraların üs rini tamire çalistıklarmı gördük. tünde, iskambil oynıyan ihtiyar erkekler, Danimarkadaki sosyal yardım islerinin karşılıklı çene çalan ihtiyar kadmlar o bilhassa «Vaki» tedavi usulüne müstenid turuyor. Fakat, bir örnek esvab giymek olduğunu bir kere daha göriiyorduk. mecburiyeti ihtiyarlan müteessir etti|i y. çin, müessese kadmlar ve erkekler için ayrı ayn iki terzihane tedarik etmiş, herkes buralardan, birkaç model içinden, kendi zevkine giden biçimde elbiseyi alıp giyiyor. Binalardan birine giriyoruz. KoridorIarın ve odalann temizliği hertürlü sita yişin fevkinde. îkiden on yataklıya ka dar odalar var. Kıdem sahiblerine mahsus tek yataklı odalar da çok. Yani, ihtiyarlar, müesseseye ilk girdikleri zaman on yataklı umurnî yatakhaneye, sonra, münhal vuku buldukça iki yataklı oda va, oradan da tek yataklıya geçiyorlar. Münhal sayısı da senede takriben 500 oluyormuş! Gezmeğe çıkmakta, misafir kabul etmekte herkes tam bir serbestiye malık. Yalnız, bütün ıhtiyarlara pek ağır gelen bir mecburiyet varsa, o da, odalarını kendi eşyalarile süsliyememek mecburiyeti. Hepsinin yatağmın başucundaki dolabın üstünde, duvarlarda, masalarda, eski günlerden hatıra kalmış, çeşid çeşid aile fotoğrafları var. Herbirinin hayatı, ö mürlerinin bu son merhalesinde, sevgili vücudlerin resimlerinden ıbaret kalmış. Hazin birşey! «îhtiyarlar Yurdunda» bir kilise, bir de tiyatro salonu var. Her iskemlenin üstünde bir kulaklık merbut bulunuyor. Sağırlar, Jtilisede duayı, tiyatroda sahneyi iyi isitebilmek icin, bir oparlöre bağlı o lan bu kulakhğı kullanıyor. Mutfaklan geziyoruz. Temizlik, pek çok müesseselerimizin yüzünü kızartacak derecede. Büyük bahçenin bir kısmı hususî, küçük bahçeler halinde ayrılmış. Bu küçük bahçelerin herbirinde tahtadan, ufak bir köşk var. Güzel havalarda, ihtiyarlar, hertürlü idarî kontroldan azade, burada kendi kendilerine ufaktefek meşguliyetler bularak, bahçelerile eğlenerek vakit geçiriyorlar. Bu bahçelerin ekserisi, çok güzel tanzim edilmiş, mükemmel birer cicek bahçesi. MÜTEFERRtK Ev ve elişleri sergisi için hazırlıklar Ankarada 29 teşrinievvelde açılacak olan ev ve el işleri sergisine iştirak işile meşgul olan komite azalan Vali ve Parti reisi Muhiddin Üstündağı ziyaretle uzun müddet görüşmüşlerdir. Bu görüşme sonunda bazı kararlar alınmıştır. Bu sene tejrinievvelin birinden itibaıen Bu sergi işile meşgul olmak üzere Bur istanbul Vilâyeti hududuna giren bütün saya gitmiş olan sanayi müfettişi Daniş kaza, nahiye ve köylerde ruam mücadeleşehrimize dönmüştür. sine başlanması kararlaştırılmıştır. Ruam Ticaret Odasmda bugünkü mücadelesi muayenesine tâbi tutulan beygirlerin adedi dokuz bin kadardır. Buntoplantı lann beş bini şehirde, mütebakisi kaza, Ticaret Odası meclisi bugün topla nahiye ve köylerdedir. Ruam mücadelesi narak Zahire borsası idare heyeti yeni reisi ve hesab müfettişlerinin intihabla • için bütün beygirlerin gözlerine Manlein rını tasdik edecektir. Riyasete Murad isminde bir menkuh zerkedilecek ve böyFurton seçilmiştir. Bundan sonra meclis lelikle hayvanın ruamlı olup olmadığı tespatates talimatnamesinde yapılacak ta bit edilmiş olacaktır. Ruamlı olan hay dilât üzerinde müzakeratta bulunacaktır. vanlar sıkı bir tedaviye tâbi tutulacaktır. Mücadele iki ay kadar devam edecektir. Namuslu hırsız! Mücadele müddeti esnasmda vilâyet Boyacıköyünde oturan Selânik eşra baytarile belediye baytan teşriki mesai fmdan Hıfzı evvelki gün Istanbula inedeceklerdir. miş; kısa bir müddet sonra da geri dönmüştür.' Bu gidi'ş geliş sırasmda da ce ,.„...a ....,u. ŞEHÎRİŞLERİ bindeki cüzdanı çalınmıştır. Cüzdanı çan adam içindeki para ile cüzdahı" alr Eyübde seçim yapılacak koymuş; Hıfzıya aid nüfus tezkeresile Yeni teşkil edilen Eyüb kazasmda 319 senesinde Necmeddin Molla tara Şehir Meclisinin toplantısından evvel fından Hıfzıya gönderilmiş bir mektubu Belediye teşkilâtına bir hazırlık olmak bir zarf içine koyarak Beyoğlu posta ku üzere teşrinievvel sonunda bir seçim ya~ tusuna atmıştır. Bu suretle ele geçen nü pılmasına karar verilmiştir. fus tezkeresile mektub sahibine iade eKadıköy Su şirketi satın dilmiştir. Ruam mücadelesi Bu sene 9 bin beygir muayene edilecek Muamele vergisi kanununda yapıla cak tadilât dolayısile kendilerine aid olan kısımlan tesbit için dün de Ticaret Odasında çikolata, şeker, şekerleme, tahan ve helva fabrikatorlan toplanmışlardır. Bugün de deri çanta, eldiven ve saraciye eşyası fabrikatorları toplanacaklardır. Fakat bunlara mukabil, Deniz Yapılan içtimalarda sanayiden alınayollarının bir yavrusu olan Akay cak muamele vergisi için üç şekil tebarüz vapurlarında ne ayni intizam, ne etmektedir. Bunlardan birincisi ham de ayni temizlikten eser görülme maddesini kâmilen haricden getiren sanamektedir. Meselâ, bu vapurlarda yidir ki muamele vergisinin gümrükten kahve ocaklan, kahveciler, bunla | giren ham madde üzerinden ahnması murın garsonları, çikolata ve öte vafık görülmektedir. beri satan çocukların kıyafetleri Bir kısım sanayi vardır ki ham maddeçok fena ve pistir. Günlerce tıraş sini kâmilen dahilden almaktadır. İpek, olmamış, pis yüzlü bir garson elinpamuklu ve değirmen sanayii de bu me den pis bir fincan kahve içmek hoşa gitmiyen bir şeydir. Keza fın yandadır. Değirmenciler, hususî vaziyetdık, fıstık ve çikolata satan pis ve leri dolayısile ayrı bir teklifte bulunmakbazan terbiyesi noksan satıcılar tadırlar. Buğdayi koruma kanunu doladan artık bıktık. Acaba daha çok yısile değirmenlerden çıkan bütün unlar büyük işler becerenlerin bu ufak kontrola tâbi tutulmaktadır. Her çuval işi bir hamlede halletmeleri daha un kurşun mühürle mühürlenerek çıkmaknekadar sürecektir? ta ve bu suretle değirmenlerin istihsalâtı kâmbilen tesbit edilebilmektedir. Değirmenciler, değSrmenlerden muamele vergisinin koruma vergisi esaslanna göre alınmasmı teklif etmektedirler. Soruyoruz! j ADLİYEDE Garib bir şikâyet Dün Müddeiumumiliğe garib bir şi kâyet yapılmıştır. Bu şikâyeti yapan Karagümrükte oturan Lutfiye isminde bir kadındır. Kadmın iddiasına nazaran kendisini muayene etmek üzere evine gelen bir doktor yanmda bir de arkadaşını getirmiş ve muayene sırasmda ötesini berisini sıkıştırmağa başlamıştır. Bu hale maruz kalan kadın bağırmağa başlamış ve kendini kurtarmıştır. Müddeiumumi lik şikâyeti tetkik etmekte, vak'ayı gören şahidlerin malumatma müracaat eylemektedir. 10 ay hapse mahkum oldu Kendisine aid nakil ruhsatnamesi yokken başka bir arkadaşına aid nakil ruhsatnamesini elde ederek tahrif etmek ve bu sahte ruhsatname ile iki defa Şileden kömür getirip Üsküdarda satmakla suçu Şilelî Musanm Ağırceza mahkemesinde' bâkırmâkta oîa'h rfıuhakemesi dün bitmiştir. Suç meydana çıktığı için Musa nın on ay hapse konmasına karar veril • miştir. Hayırlı çırak Yanmda çıraklık ettiği Ömer Mekkinin dükkânmdan bazı eşya çalarak kaçmakla suçlu Hamdinin üçüncü ceza mah" kemesinde devam eden muhakemesi bitmiştir. Suçlunun üç ay beş gün hapse konmasına ve aynca kendisinden on bes ira para cezası alınmasına karar verilmiştir. Tenezzühe tahsis edilecek vapurlar alınıyor Şirketi Hayriye, Akay ve Halic vapurlarında büfelerin temiz bulunması, garsonların bağırmalarının önüne ge çilmesi hakkında Dahiliye Vekâletinden VİLÂYETTE bir tamim gönderildiği yazılmıştı. Tam.m tngiliz Kralı Türk polisini alâkadar vapur idarelerine tebliğ edil miştir. takdir etti Badema bu vapurlardan tenezzühe Dahiliye Vekili îstanbul Vilâyetine tahsis edilenlerin bir köşesinin büfeye tahşu tamimi göndermiştir: Şirket namına Valter isminde bir zat sis edilerek vapura bir lokanta veya bi «Ingiltere Kralı Sekizinci Edvardın yakında Paristen şehrimize gelecektir. rahane manzarası verilmesınin önüne gememleketimize dahil olduğu günden itiŞirket mümessilile 15 teşrinievvelde müçilecektir. baren Çanakkalede, îstanbulda ve av zakerata başlanacaktır. Berberler mektebi . dette hat güzergâhmdaki Türk polisinin kendilerine gösterdiği yüksek itina ve emgenişletilecek Sofya muhibirimiz Memduh Talâtın niyet vazifelerini ifadaki dikkat ve faaBerberler Cemiyetinde dün sabah bir toplantı yapılarak bu sene berber mek pederi ve Denizyolları kooperatif vez liyetlerinden çok mütehassis olmuşlar ve tebinin alacağı şekil üzerinde görüşül nedarı Ahmed Topuzun kaympederi akdir etmişlerdir. Bu hususta mesaileri müştür. Berber mektebi bu sene daha Mehmed Talât evvelki gün kalb sekte sebkeden bütün zabıta âmir ve memur genişliyecek ve modanın son icablarına inden vefat etmiş ve cenazesj dün kal lanna ve bu meyanda İstanbul, Çanakdırılmıştır. Arkadaşımıza beyani tazi kale vilâyetleri Emniyet Müdürlüklerine göre yeni der«ler iiâve edilecektir. yet eder ve merhuma Allahtan mağfi takdir ve teşekkürlerimi bildirir ve bu Ç. H. PARTlSÎNDE ret dileriz. keyfiyetin bütün zabıta âmirlerine de tebliğini rica ederim.» Ocak kongreleri başladı Kadıköy Üsküdar su şirketinin satın ahnması etrafmdaki tetkikler ikmal edilmistir. Şirketin vaziyeti hakkında maliye müfettişi tarafından verilen raporu gözden geçiren komisyon, mütaleasını da ılâve ederek Nafıa Vekâletine gönder miştir. Komisyonun bu raporu üzerine Vekâlet, şirketin satın alınmasına ve bu husus için şirket mümessillerile temasa girişilmesine karar vermiştir. Muharrem Feyzi TOGAY Birecikliler yol ve köprü istiyorlar Birecik (Hususî) Birecik günden güne güzelleşen ve nüfusu on bini aşan büyük bir kaza merkezidir. Ticarî vaziyeti iyidir. Buğday ve yağ ihracah çok mühim bir yekun tutar. Belediye bütçesi kırk beş bin liradır. İyi işler görülüyorsa da Bireciğin önemli ihtiyaclarından çoğu henüz temin edil " memiştir. Herhalde bu kadar bülçe ile daha çok iş görülebilir. Kasabanın çok mühim eksiklerinden i" kisi yol ve köprüdür. Birecik Urfa yolu çok bozuktur. O kadar ki, kamyonlar dört saatlik yolu on iki saatte ve müşkülâtla katedebiliyor. Bu'vaziyet ticarî inkişafa mâni oluyor. İkincisi, Fırat üze rinde bir köprü olmamasıdır. Gazi An * tebden gelen yolcular nehir kenannda inmekte ve hepsi de acayib bir tekne ile Bireciğe geçmektedirler. Kamyonlar da başka teknelerle sahilin Birecik kısmına ücretle geçiriliyor. Bu teknelerde insan larla hayvanlar bir arada nakledilmektedir. Belediye, motörle işliyen bir vasıta yapmış ve buna dört bm lira sarfetmişse de bu da yapılmasını müteakıb açıga ç r karılmıştır. "VeİFaT SEYRÜSEFER ÎÇİN Parti ocak ve kaza kongrelerine, dün den itibaren başlanmıştır. Ocak kongre Emniyet Müdürlüğunden: Şehrin büyük ve küçük caddeleri ve bu leri eylulün sonuna kadar hitam bulmuş caddelerin birleştiği meydanların ortası olacaktır. On teşrinievvelde nahiye kongrelerine başlanacak ve ay sonundan ev münhasıran vesaiti nakliyenin geçmesine mahsus olduğundan yayalarm vesaitin vel ikmal edilecektir. geçtiği yola inmiyerek yayakaldırımlarm KÜLTÜR tŞLERÎ dan yurümeleri ve yürüdüğü yayakaldırı muıın da sağ tarafını takib etmeleri seytlk tedrisat kadrosu rüsefer kaidelerinin en esaslısını teşkil etİstanbul ilk tedrisat muallim ve mek mektedir. Hal böyleyken ve herkes bu kateb müdürlerine aid bu seneki kadro, ideyi bilirken maalesef yayakaldırımlan Maarif Müdürlüğü tarafından hazır müsaid olan caddelerde bile buna rlayet lanarak dün Ankaraya gönderilmiştir. edilmiyerek halkın yolun ortasından yü rüdükleri görulmektedir. Bu vaziyet Istanyerlerde tatbik sahası bulmaktadır. Me bulda tramvay ve otomobil kazalarmın en selâ Danimarka mekteblerinin çoğunda birinci sebebini teşkil ediyor. Kazaların ö1923 tenberi ihdas edilmiş birer diş te nünü almak için polis bu hususu tanzlme çalışırken bir taraftan halkm da kendini davihanesi vardır. Çocuklar burada be tehlikeden koruması lâzımdır. Bu meyandava tedavi edilir ve tedavi masrafını koda karşıdan karsıya geçmek zarureti ha mün verir. linde herkesin etrafını kollıyarak en kısa Yalnız Kopenhagda, geçen sene diş yoldan ve mümkün mertebe topluca kimtedavisi gören çocukların sayısı 58,000 selerin geçtiği noktadan amuden geçme dir. Belediye mekteblerinden birinin kli leri icab eder. Bundan sonra bu kaidelere niğinde dört diş doktoru, üç kadın asis aykırı hareket edenlerle bu işte ihmal göstan, bir stenodaktilograf, bir hastabakıcı terenlerin umuru belediyeye müteallik ahgördük. Belediyenin verdiği alât ve ede kâmı cezaiye kanununa tevfikan ceza gövatla tesisatın heyeti umumiyesinin, en recekleri tebliğ olunur. son terakki eserleri olduğunu ilâveye lüEmniyet Direktörü Salın ÜNİVERSİTEDE Üniversite teşrinievvelin birinde açılıyor îstanbul Üniversitesinde halen ikmal imtihanlarına devam edilmektedir. Bu yoklamalar ay sonuna kadar bitirilecek ve birinciteşrinin ilk günü Rektörün bir nutkile açılarak derslere başlanacaktır. Çuüurova pamuk mahsulü iyi Çukurova mıntakasınm bu seneki kat'î pamuk tahmini yapılmıştır. Bu tahmine göre bu sene pamuk rökoltesi 159,560 balyadır. Geçen seneki mahsul 144,000 balya olduğuna nazaran bu sene 15,560 balya bir fazlalık vardır ve son tahmine nazaran mahsul yüzde 4 fazla çıkmıştır. Bu sene yapılan son ve kat'î tahmin yerli pamuğun 107,005, iane ve ekspres pamuklarının 32,815, Klevlând cinsinın 19,740 balya kadar olacaktır. Esasen Klevlând, iane, ekspres pamuğu toplanmağa başlanmış ve Çırçır fabrikaları faaliyete geçmiştir. Bu sene havalar müsaid veya yağ mursuz gittiğinden pamuğun rengi umumiyetle parlak bulunmaktadır. Cumhuriyet Nushası S Kuniftnr 1 Turkiye Senelik 1400 Kr. Altı aylık 750 Üç aylık 400 Bir ayhk 150 şeraiti 1 ^ 1700 Kr. t45O 800 yokhır

Bu sayıdan diğer sayfalar: