8 Ekim 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

8 Ekim 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 8 Birinciteşrin 1936 Sovyet Rusya intıbaları : 1 Muazzam bir memleket iş seferberliği içinde... Milyonlarca halk lüküs degil, zevki bile bir tarafa bırakmış yarın için durmadan ter dökmektedir [ Şehir ve Memleket Haberleri~J Vapurda bulunan kaçak eşyalar Kaptan ve tayfalar mahkemeye verildi Geçen sehe Marsilyada tayfalan a rasında isyan çıkan Erol vapurunda yeni bir hâdıse daha olmuştur. Evvelki gün limanımıza gelen bu vapurdan gümrük muhafaza teşkilâtı a lelusul beyanname almıştır. Beyannamede vapurda mevcud eşyanın nev'i ve miktarı gösterilmektedir. Fakat muha faza teşkilâtı şüphe üzerine vapurda sıkı bir araştırma yapmış ve kaçak birçok eşya bulmuştur. Çok mahirane saklanan ve kaptanla tayfaya aid olduklan anlaşılan bu eşya radyo, karyola, portatif masa, ipekli kumaş ve eşarplarla diğer kumaşlardan i barettir. Eşya musadere edilmiş, gemi süvari sile tayfası dokuzuncu ihtısas mahkemesine verilmiştir. Siyasî icmal * ransa kâğıd parası mukabilinde altın verilmesi esasmda yalnızbaşına devam edemiyeceğini ve altına nazaran kâğıd parasına 1928 de tayin etmiş olduğu sabit kıymetin Fransız emtiasını cihan piyasasından daha yüksek bir fiata bağlaması yüzünden bunun devamile haricî ticaretinin büsbütün mahvolacağmı düşünerek altın usulünden ayrıhp parasını yüzde 25 ile yüzde 33 arasmdaki bir nisbette düşürdükten sonra altm esas ve usulüne tâbi bulunan diğer memleketleri de arkasmdan sürüklemişti. Bunlar da İsviçre, Belçika ve Holandadır. Bu memleketlerin paralan Ingiliz parası sterlin ve Amerika parası dolarla bir hizaya geldiğinden Fransız emtiası nın fiatları da cihan • piyasasına uygun gelmıştir. Fransız parasınm kıymeti düşürülmesi üzerine haricden Fransaya gelen mallann fiatlan yükselmemesi için de gümrük tarifeleri o nisbette indirilmiş tir. Ingiltere ile Amerika, Fransanm ve Fransayı örnek tutan diğer memleketle rin paralarını düşürmelerini kendilerine karşı bir rekabet saymamağa ve bilâkis kapitalist rejimi kuvvetlendirmek için bu paraların yeni kıymetlerine istikrar vermek üzere yardımda bulunmağa ev velce söz vermişlerdir. Bu üç büyük demokrat devletle onları para ve iktısad işlerinde örnek tutan küçük hükumetler, para işleri üzerindeki anlaşmalarla her türlü döviz kayidlerinin, kontenjan ve sair tahdidatın ortadan kal* karak Umumî Harbden evvelki serbest mübadele usulünün avdet edeceğini ve iktısadî refahın da tekrar yerleşerek sulhun sağlamlanmasma mâni olan iktısad ve para harblerinin nihayet bulacağını ümid ediyorlar. Lâkin bu ümidlerin ta hakkuk etmesi için bu anlaşmıya «diğer büyük devletlerin de iştirak eylemeleri şarttır. Fransadan evvel Japonya da Ingiltere ile Amerikanm para usulünü kabul ederek kendi parası yeni sterlin ve dolar ile bir hizaya getirmişti. Binaenaleyh yeni anlaşma sterlin dolar yen frank bloku sayılabilir. Zaten Japonya döviz kontrolu, klering ve kontenjan gibi ka yidleri kabul ve tatbik etmemekte ısrar edentycgine'rtıemlekettir. Şimdi butloka İ^ iltihak etti.. ttalya hükumeti parası liretin altın kıymetini yüzde 41 nisbetinde indirdi. Bu suretle Fransız frangı, İtalyan lireti, sterlin, yen ve dolar bir hizaya gelmiş oldu. Şimdi 100 liret aşağıyukan 100 franga muadıldir. 100 frank ta takriben bir sterlindir. Bir sterlin de takriben beş dolardır. Italy hükumeti parasının döviz kıymetinın düşmesinden haricden gelen mallann fiatı artmaması için Fransa gibi gümrük tanfelerini ayni zamanda indirdi. Dahildeki fiatlann artmamasını da temin etti. Meselâ iki sene ev kiraları ve elek trik ve gaz fiatlan kat'iyyen yükselmiyecektir. Italya, Milletler Cemiyetinde ve Avrupanın emniyet işlerinde Ingiltere ve Fransa ile teşriki mesaide bulunmaktan imtina eylediği ve Akdenizde Ingiltere ile siyasî, askerî zıddiyet ve münafereti son dereceyi bulduğu halde para işlerinde ve iktısad meselesinde bu devletlerle birlikte yürümekten istinkâf edemedi. Çünkü Avrupada tam altın esas ve usulüne tâbi devletlerin, Ingiltere, Amerika ve Japonyanın para ve iktısad usullerini kabul etmelerile İtalyanm yalnız başına yaşamasına, cihan piyasalannda diğer memleketlere muvaffakiyetle rekabet eylemesine ve îtalyaya seyyah celbine imkân kalmadığını anlamıştır. Yalnız bir daha zecrî tedbirlere maruz kaîdığl zaman, kendi yağile kavrulabilmek için bazı dahilî sanayi ve ziraat istıhsalâtım eskisi gibi hiyame edecektir. Italyanın serbest mübadele ve bir seviyedeki para usulüne taraftar olmasile kapitalist cep he bir kat daha kuvvet bulmuş oluyor. Doğru değil mi ? Belediye, verdiği bu isabetli kararı tatbik etmelidir Birkaç gün evvel, îstanbul Belediyesi, tramvayların tevakkuf mahallinde durduklan zaman diğer motörlü vesaitin halk tramvaya binip ininciye kadar yollanna devam etmiyerek beklemeleri lâzım geldiğine dair çok yerinde bir emir verdi. Fakat, verilen bu emir maale sef, tatbik sahasma konulamadı. Usulen, tramvayın arkasında bekleyip tramvayın hareketinden sonra yollanna devam etmeleri lâzım gelen otomobiller, gene bu kaideye aldırmadan yollanna devam ediyor ve bittabi tramvaya binip inen halkı rahatsız ediyorlar. Tramvaya girip çıkarken arka dan gelen otomobillerle karşıalş mak birçok kazalara sebebiyet verebilir. Nitekim veriyor da... Bu gibi tehlikeli vaziyetlere mahal bırakmamak için Beledijemizin bu işe daha fazla ehemmiyet vererek bu kaideye riayet etmiyen vesaite ağır cezalar vermesi halkın selâ meti ve menfaati için elzemdir, diye düşünüyoruz. Bir davadan çıkan hâdise Bir avukat suçlu olarak muhakeme edildi Dün, cürmü meşhud mahkemelerinde bir avukat suçlu olarak muhakeme edil miştir. Vak'a şöyle olmuştur: Avukat Cevdet Ferid, dördüncü asliye hukukta bir gayrimenkulden müteveMid bir davaya çıkmış, bu sırada taraflardan biri bulunan Nazmi Acarla şiddetli bir münakaşaya tutulmuştur. Dava bittik^n sonra koridora çıkıldığı zaman bu rrü nakaşa devam etmiş ve avukat Cevdet Ferid, Nazmi Acara (ben sana gösteririm) demiştir. Bunun üzerine muha tabı (sen zaten terbiyesizin birisin) di yince ihtilâf büyümüş ve cürmü me?hud Müddeiumumiliğinin huzuruna kadar gidilmiştir. Dün geç vakit nöbetçi olan birinci sulh ceza mahkemesinde bu da vaya bakılmış ve Cevdet Ferid tehdid, Nazmi Acar da hakaret suçlarından \nw hakeme edilmişlerdir. Neticede, avukatın gösterdiği şahid ler dinlenmiş ve avukat (gösteririm) k limesinden maksadınm (seni mahkemeye veririm) demek olduğunu tebarüz ettirmiştir. Nazmi Acar da (ben şahid h lamadım. Herkes sıvıştı. Avukatın gös terdiği şahidler benim lehimde konuştu lar) demiştir. Mahkeme maznunlann sabıkalannı tetkike karar vermiş ve muhakemeyi ayın 10 una bırakmıştır. Italya da parasını duşurdu Rusyada yeni yapılan muazzam binalar Sovyet Rusyada, bu ucubucağı olnu yan memlekette, iki hafta kaldım. Odc sayı, Moskovayı, Leningradı gördüm. tstanbuldan ayrılırken Sovyet Rusya nm Ankara elçiliği müsteşan vemasla hatgüzan Zalkin Yoldaş bana, Yalmz sokağın manzarasına bakmayınız. Memleketin ruhuna nüfuz et meğe çalışınız, demişti. Bu güzel ve yerinde tavsiyeye uymağa çalıştım. Fakat lisanını bilmediğiniz bir memleketin ruhuna nüfuz etmek, hele bunu dörtte üçü yolda geçen on beş gün içinde yapmak, hiç te kolay değildir. Onun için, itiraf ederim ki sayin Zalkin Yoldaşm tavsiyesini daima gözönünd tuhnama rağmen, Sovyetler ilini pek 1yi ve derinden tetkik edemedim. Fakat, gene hayli şey gördüm. Gördüklerimi dili min döndüğü kadar anlatmağa çalışacağım. Sovyet Rusya, bugün, hakikaten se ferber bir memleket manzarası arzedi yor. Bu koca memleket, tam manasile bir iş seferberliği ilân etmiştir. Birinci ve ikinci beş senelik sanayi programlan, bu seferberliğin plânlandır. Çarlık zama ntnda geri kalmış, Büyük Harbde ve dahilî mücadelelerde harab olmuş memle keti imar etmek ve emsalsiz bir ham madde ülkesi olan Sovyet Rusyayı sanayileştirmek için harika denilebilecek gayretler sarfedilmiştir, ve hâlâ da edilmekte dir. îstikbali kurmak ve korumak için bugiinkü nesiller, omuzlarına çok ezici bir yük almışlardır. Çalışıyorlar, yoruluyorlar, kazancları maddî olmaktan ziyade manevidir. Kendi huzur ve refahlan için değil; yannın seadeti için uğraşıyorlar ve didiniyorlar. Bugünkülerin hissesine düaen sadece zahmettir. Sovyetler, çok büyük ve çok muaz zam işler başarmak için, daha küçiiklerini, gündelik hayatın bir takım ihtiyacla nnı ihmal etmişler. Başka memleketlerin konfor için, süs için, moda için sarfet tjği himmetler, Sovyet Rusyada ağır sa nayie, Kızılorduya, büyük nafıa işlerine hasredilmiştir. Sovyet Rusyada, ipek çorablı kadınlara, ipek gömlekli erkeklere, renk renk şapkalara, nadir kumaşlara tesadüf edemezsiniz. Burası yalnız kasket ve bere memleketidir. Erkekler kasketli, kadınlar bereli... Tayyare icad eden, motör yapan memleket Avrupa ve Amerikanm örümcek ağından ince ipek çorablannı, gözalıcı kumaşlannı yapamaz mı? Elbette yapabilir; fakat yapmıyor. Anlaşılan memleketin iktısadî kalkınmasma, müdafaa vasıtalanmn kuvvetlenmesine fay dası dokunmıyan şeylere eneffji sarfetmek istemiyorlar. Bu yüzden Sovyet Rusyada sokağın manzarası şık ve güzel değildir. Çünkü Viyananın, Parisin, Berlinin, Londramn zarafetle ve bin itina ile giyinmiş insanlan yerine eline ne geçtiyse onu sırtlamış işçiler görürsü • nüz. Ya koşar gibi hızlı hızlı yürüyen, yahud da müthiş bir gürültü ile yuvar lanıp giden üçer vagonlu kocaman tramvaylan tıklım tıklım dolduran bu insanlar, bugün kendilerini düşünmiyerek yarın için ter döken Sovyet Rusya işçileridir. Bugünkü Sovyet Rusya, yalnız lüksü, israfı değil, hatta zevk ve refahı bile bir tarafa bırakmış gibidir. Moskovada, Leningradda, birkaç tane istisnasile, Parisin büyük lokantala nnı, Viyananın emsalsiz kahvelerini, Londramn muhteşem otellerini bütün Avrupa şehirlerinin zevk ve safa ve eğlence yerlerini, bulamazsmız. Fakat bunu, yapamadıkları için yapmıyorlar, zannetmeyiniz. Çünkü Moskovanın göbe ğinde yapılan ve bir kısmı henüz bibne • miş olan yeni Moskova oteli Nevyorkun büyük binalannı andıran bir ihtişam ve azamettedir. Daha ziyade ecnebilerin istifade ettikleri bu lüks müesseseler haricinde, halkın ihtiyadannı temin eden lokanta ve saire basittir, .alelâdedir. Buna muakbil devlet daireleri, müzeler, istasyonlar, yeni yapılan apartımanlar çok azametli ve güzeldir. Moskovada hummalı bir faaliyetle yeni yeni binalar yapılıyor. Nüfusu bir milyondan dört milyona çıknuş olan şehirde, halkın ikametgâh ihtiyacını te min için, sarfedilen mesai çok büyüktür; buna rağmen, altı yedi odalı apartıman dairelerinde altı yedi aile bir arada, oturmaktadır. Kapıların üstünde her odaya ve aileye mahsus bir zil ve zilin yanına ailenin ismi yazılmı§tır. Böylece herkes yalnız kendisine gelene kapı açmaktadır. Burada devlet, ev sahibi, millet kiracıdır. Bir bakımdan biraz da İstanbula benzer. Bu şehirde, yüzlerce odalı ve on beş katlı betonarme binadan tutunuz, iki odalı ve tek katlı tahta eve kadar her türlü mebaniyi yanyana görebilirsiniz. Sokaklar da öyle... En mükememl asfalt caddelerden tutunuz da daha muntazam ve iyi yapılmış olmak şartile bizim arnavud kaldınmına vanncıya her çeşid yola raslarsınız. Filvaki Moskovada hergün yeni, geniş caddeler açıhyor. Parke ve Arnavud kaldınmlan yerine asfalt yol lar döşeniyor. Şehrin içinden geçen Moskova nehrinin her iki kıyısma taştan mükemmel nhtımlar yapıhyor, Sovyetlerin merkezinde, tabiî daha büyük mikyasta olmak üzere, Ankaranın inşa ve imar faaliyetinin aynini görürsünüz; şehrin her semtinde, her mahallesinde, her köşesin* de, her caddesinde, her sokağında, mutLaka yeni bina ve yeni yol inşaatına şahid olursunuz. Yedi senelik bir plân yapılarak Moskovanın yeni bir şehir haline sokulması kararlaştırılmıştır. Plânın tatbikatı bitince Moskova, dünyanın en güzel ve en büyük şehirlerinden biri halini alacaktır. Şehrin ortasında, nehir kenannda ve meşhur Kremlin sarayı civarında yapılması mukarrer olan Lenin abidesi, dünyanm en yüksek binası olacaktır. Sovyet mühendisleri, dünyadaki en yüksek binanm 407 metro yüksekliğinde ve Nevyorkta olduğunu, fakat kendilerinin 415 metro yüksekliğinde bir abide yaparak yüksek bina rökorunu kıracaklannı söylüyorlar. Bu abidenin üstüne dikilecek olan 70 metro boyundaki Lenin heykelinin her parmağı 2 metro uzunluğunda yapılacakmış. Bu, bir abide değil, abide şeklinde muazzam bir saraydır ki biri 20,000 kişi, diğeri 5000 kişi alacak büyüklükte sa lonları bulunacaktır. Lenin abidesinin kurulacağı yerde vaktile 45 senede yapılmış büyük bir kilise varmış; bu kiliseyi yıkmışlar... Bize izahat veren zat şöyle diyordu: Çarlann kırk beş senede yaptıklan binanm yerine biz dört senede dünyada misli olmıyan bir abide dikeceğiz. 1940 ta Moskovaya geldiğiniz zaman bu abidenin haşmet ve azameti karşısında hayretinizden parmağmızı ısıracaksınız. Müzede gördüğüm resmine ve maketine nazaran, Lenin abidesi, yapıldığı talcdirde hakikaten insana parmak ısırtacak bir bina olacaktır. ŞEHİR İŞLERÎ Halde yapılacak paviyonlar Kavun, karpuz, Sarımsak, soğan ve yumurta gibi maddelere tahsis edilmek üzere 60 bin lira sarfile Sebze Halinde yapılacak paviyonların inşaatına ya kında başlanacaktır. Bu paviyonlarda, bilhassa yumurtaların sarsılmadan alınıp verilmesi ve muhafazası için Transformatör tertibatı da yapılacaktır. Doğru değil mi? K «* ı * * ı ** • * Beyoğlu çöpleri için bir yer bulundu Belediye Temizlik İşleri müdürlüğü, Beyoğlu semtinin çöpleri için yeni ve daimî bir yer bulmuştur. İstanbulun 300 senelik çöpünü alabilecek kadar geniş olduğu söylenilen bu yer, Mecidiyeköyünden, kestirme olarak Sukulesine giden patika üzerinde bir deredir. Zincirlikuyudaki Yusuf îzzeddin köşkünün arkasmdan başlıyan bu dere hemen deniz seviyesine yakm bir irtifadadır. Belediyenin fikrine göre, İstanbul çöpleri için burası gayet müsaid ve tabiî bir mahzendir. Vilâyet Sıhhiye müdiriyeti de bu dereyi tetkik ederek muvafık görmüştür. oy ve koylunun kalkınması için Meyzinle muallimin davast Yeni teşkilât etrafında tetkikler yapılıyor Köy kalkmma teşkilâtı hakkında tetkikatta bulunmakta olan Dahiliye Ve kâleti Mahallî Idareler Umum Müdürü Faik, cenub vilâyetlerimize gitmiştir. Faik bu tetkikatmı ikmal ederek raporunu Dahiliye Vekâletine verecektir. Köy kalkınması hakkındaki yeni lâyiha bu sene hazırlanacaktır. Trakya Umumî Müfettişliği şimdiden beş senelik bir köy programı hazırlıyarak alâkadarlara tebliğ etmiştir. Buna nazaran, ilk sene zarfında köylüler bazı sıhhî işleri yapacaklar, köyün civanndaki Vilâyetimizde ruama musab kuyuları ve ufak bataklıkları kurutacak lar, koy içindeki ufak yolları tamir edöhayvan yok cekler, sari hastalıklı olanlan tesbit edeVilâyet hududu dahilinde ruam mücadelesi devam etmektedir. Şimdiye rek cetvellerini alâkadar makamlara bilkadar yapılan mücadele ve hayvanlarda direceklerdir. hastalık olup olmadığı hakkmda yapı Diğer senelerde daha büyük işler balan araştırmalar müsbet netice vermiş, şanlacaktır. hiçbir hayvanm ruama musab olmadığı görülmüştür. Bu iyi vaziyetin birkaç ADÜYEDE sene evvel yapılmış olan ruam mücadelesinden mütevellid olduğu anlaşılmış Dokuzuncu Ihtuas hâkimi Evvelce 8 numaralı İhtısas mahkemetır. Bununla beraber mücadeleye devam edilerek bütün hayvanlar müşahededen si hâkimi iken bu defa 9 numaralı İhtısas mahkemesi hâkimliğine tayin edilen geçirilecektir. Atıf şehrimize gelmiş ve yeni vazife Odun ve kömür fiatları sine başlamıştır. Cibalide Gül camisinin meyzini Ra • şid, caminin karşısındaki 14 üncü ilkmektebin bazı talebelerini caminin camlannı kırdıkları iddiasile sopa ile dövmek istemiştir. Talebelerinin dayak yemekte olduğunu gören mekteb muallimlerinden Şükrü derhal meyzinin üzerine atılarak elinden sopayı almağa teşebbüs etmiş fakat anlaşılan meyzin bu sefer de so payı muallime karşı kullanmağa kalkmca, muallim iki üç tokat atarak meyzin Raşidin çürük bir dişini kırmıştır. Bunun üzerine başta muallim olmak üzere çoğu birinci sınıf talebesi olan 6 7 yaşında küçücük kızlar manga kolunda Adliyeye gelmişler ve üçüncü sıılh ceza mahkemesinde davacı mevkiini doldunnuşlardır.t u u „ / , ,u/1, . . yükseliyor Son hafta içinde, havalarm biraz serinlemesi üzerine İstanbulda odun ve kömür fiatları derhal yükselmiştir. Bir hafta evvel odunun çekisi 260 kuruşken dün akşam 300 kuruşa kadar. çıktığı görülmüştür. Odun kömürü de kiloda 20 para yükselmiştir. Mahrukat fiatları nm böyle birdenbire yükselmesinde, biraz da tüccarın İstanbulda fazla stok bulunduğu mülâhazasile son 15 günde civar iskelelerden odun ve kömür ge tirtmemesi saik olmuştur. POÜSTE BİR GENC EROİNDEN ZEHİRLE NEREK ÖLDÜ Tarlabaşmda oturan 27 yaşlarmda Avram adında bir genc dün misafir gittiği Tarlabaşmda Ceviz sokağında oturan Muizin evinde bir denbire ölmüştür. Avramın uzun müddettenberi eroin çektiğinden dolayı zehirlenerek öldüğü söylenmektedir. Cesedi Morga kaldırılmıştır. KADINA ÇARPAN OTOMOBİL İtalyan sefarethanesine aid Ankara plâkah 1230 numaralı otomobil, dün Harbiyeden geçerken Ispartalı Ayşe admda genc bir kadına çarpmış ve yaralamıştır. Yaralı tedavi altına alınmış, otomo bilin şoförü Marko yakalanmıştır. KAYBOLAN KIYMETLt YÜZÜK Mühendis Hayrinin eşi Ragıbe, bun dan üç gün evvel 1100 lira kıymetinde bulunan elmas yüzüğünü kaybetmiştir. Emniyet ikinci şube müdürlüğü bu hususta tahkikata başlamıştır. Fakat, hâkim Osman Tevhid bu cocuklann kanunen dava'cr olamıyacaklarnı bildirince muallim tek başına davacı olJuğunu bildirmiş, bunun üzerine muhakf meye başlanmıştır. Her iki tarafın şahıdleri dinlendikten sonra hâkim her iki tarafa sulh teklif etmiş, fakat, mual! m Şükrü kendi hakkından feragat etse bile çocuklann haklarından feragat edemi yeceğini bildirince hâkim gerek meyzin Raşidi ve gerekse muallim Şükrüyü 25 er lira ağır para cezasına mahkum etmiştir. Ancak, muallim Şükrünün ço cuklan kurtarmak saikasile hareket et Beyoğlu Noterinin mesi cürmü hafifletici sebebler arasınJa muhakemesi sayılarak cezasının 8 liraya tenziline kaZimmetine para geçirmekten maznun rar verilpıiştir. Beyoğlu Noteri Salâhaddinin duruşmaKÜLTÜR ÎŞLERİ sına dün Ağırcezada devam edilmiştir. Dün cürmü tesbite çalışan müfettişlerle ehli vükuf heyeti dinlenmiştir. Bunlar llkmektebler talimatnamesi Maarif Vekâleti ilkmektebler tali dan Beyoğlu İkinci Noter Başkâtibi Ziyanın şehadeti bir saatten fazla sürmüş matnamesinde bazı değişiklikler yap tür. Ziya, bu zimmetin yevmiye defte mak tasavvurundadır. Bu değişikliklerrile muvazene defteri arasmdaki uyma den maksad, talimatnamenin yeni müfmazlıktan çıktığım söylemiştir. Neti redat programlarile müvazi bir şekilde tatbikı imkânlarını temin etmektir. cede dava ayın 15 ine kalmıştır. İNHİSARLARDA Son sistem bir kıyı mmakinesi İnhisarlar idaresi sigara fabrikası için yeni bir tütün kıyma makinesi getirt miştir. Bu makine kendiliğinden tütünerin taş ve toprak gibi fena ve yabancı kısımlarını ayırmakta ve bu suretle kıyım işi çok mükemmel bir tarzda ya pılmaktadır. Muallimler kursunu bitirenler Maarif müdürlüğü tarafından mual limlere mahsus olmak üzere İstanbul 5 inci mektebinde açılan kurs hitam bulmuş ve devam edenler arasında dün bir imtihan yapılmıştır. İmtihanda 10 muallim kursu muvaffakiyetle bitire •ek ehliyetname almıştır. AB1DIN DAVER DAV'ER Refik Halid kaza geçirmemiş Bir akşam gazetesinden naklen Ha lebde muharrir Refik Halidin bir otomobil kazası geçirmiş olduğunu yazmıştık. Bizzat Refik Halidden buradaki akrabasına varid olan telgrafnamede bu kaza haberinin ash olmadığı, gerek kendisinin ve gerek refikasımn sıhhat ve afiyette bulunduklan bildirilmiştir. Ticareti kontrol için alınacak müfettişler Men'i teftiş kanununun gösterdiği vazifeleri ifa etmek için 150 lira ücretle 30 müfettiş almacaktır. Talib olanlar İktısad Vekâletine müracaat etmişler dir. Müracaat edenler arasında 30 kişi seçildıkten sonra bunlar için Ankarada bir kurs açılarak kendilerine kanunun tatbikt hakkında izahat verilecektir. Mezun bulunan Borsa ve Osmanlı Muharrem Feyzi TOGAY Ankarada bu ayın 28 inde açılacak o Bankası komiseri İhsan Rifatm mezu lan Elişleri sergisine gönderilmek üzere niyeti bitmiş ve dün sabah vazifesine dün Trakyadan 9 büyük sandık içinde tekrar başlamıştır. Beşiktaş ve Eminönü merkez Trakyadaki el ve ev sanayii örnekleri memurları GÜMRÜKLERDE getirilmiştir. Nümuneleri getiren Trakya Umumî müfettişliği iktısad müşaviri Beşiktaş Merkez memuru Mehmedle Şükrü eşyaları şehrimizdeki sergi komi Kaçak eşya getiren yolcu Eminönü merkez memuru Adil vazifeesine teslim etmiştir. yakalandı lerini değiştirmişlerdir. Her iki merkez Şehrimize gelen Adana treni yolcula memuru dün yeni vazifelerine başla Ankara sergisine gidecek nümuneler nihayet cumartesi gününe kadar kabul rından Nuri oğlu Kasımm şüphe üzerine mıslardır. edilecek ve pazar günü hepsi birlikte bavulu aranmış ve eşyası arasında 18 metro kaçak yünlü kumaş, şapka, kıraAnkaraya sevkedilecektir. vat ve pardesü yakalanarak mahkemeye verilmiştir. Yugoslavya ile yeni ticaret Elişleri sergisine Trakyadan gönderilen nümuneler BORSALARDA Borsa komiseri Cumhuriyet Nüstıuı S Kuniftnr (TOrkiye İÇİD müzakereleri Yeni ticaret anlaşması müzakerelerini yapmak üzere bir Yugoslav heyeti nin bugün şehrimize gelmesi beklen mektedir. Heyet şehrimizde kalmadan Ankaraya gidecektir. Yugoslavya ile aramızdaki ticaret anaşmasının müddeti bu ayın 19 unda bitecektir. O vakte kadar yeni müzakerelerin de biteceği umulmaktadır. ECNEBl MEHAFİLDE Çin Cumhuriyetinin yıldönümü Hariç İÇİD Çin Cumhuriyetinin 25 inci yıldönümü münasebetile önümüzdeki cumartesi günü Ankaradaki Çin sefaretînde bir resmi kabul tertib edilecektir. Elçilik maslahatgüzarı M. Hsiao bu münase betle Çin kolonisini kabul edecektir. Senelik 1400 Kr. Altı aylık 7S0 Üç ayUk 400 Bir aylık 1S0 şeraiti 1700 Kr. 1450 yoktur 800

Bu sayıdan diğer sayfalar: