22 Ekim 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

22 Ekim 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 Birinciteşrin 1936 CUMHURİYET Observer gazetesi Ingiltere Kralının Istanbulda mak istemiş fakat 6 ay sonra Ingiliz Imparahapse mahkum olmuştur torluğunu dolaşacak Atatürkle dört defa görüşmesi üzerine Türk Hasan adında birisi dün Köprüde Sunday Ekspresin yazdığına göre Ingiliz dostluğu son derece inkişaf etmiştir, diyor tramvaydan inmek üzere sahanlığa çık Kral Edvard 12 mayısta tac giyme me[Bastarafı 1 Inci sahi ede] Yakınşarkta ve Orta Asyada uyan makta olan milletler dahi kendilerine rehberlik ve liderlik yapması için gözierini hep Ankaraya tevcih ediyorlardı. Simdi ise yeni Türkiye, Ingiltere ile dostluk tesisini çok arzu ediyor. Yeni Türkivenin müdebbir, hakim ve tecrübeli Sefi Kamâl Atatürk anlaşılan îngilterenin emel ve gayeleri kendisinin emel ve gayelerile muvazi bulunduğu neticesine varmıştır. 1919 ve 1922 Türkiyesi galib devletlerin ve bahusus İngilterenin politikasını muhakkirane telâkki etmekte idi. Şimdi ise Lozan muahedesinin bıraktığı son şikâyetler, Montrö konferansmda Boğazlar üzerindeki kontrola aid ahkâmın ilgasile bertaraf olmuştur. Tamamile tatmin edilmiş olan Türkiye îngiltereye sulhun başlıca direği nazarile bakıyor. Dahası var: Kuvvetli bir Ingiltereyi Akdenizde ve diğer yerlerde sulhun en iyi zamânı addetmektedir. Bu Türk Ingiliz dostluğu, bati, fakat emin bir surette aylardanberi inkişaf ediyor du. Kral Edvardın Istanbula gelip burada Türkiye Cumhurreisile dört defa gö rüsmesi bu inkişafı son haddine vardırmıştır.» lannda İstanbulda bulunurlar. Cumhur reisi çok çalışkan bir zattır. Türkiyeyi sanayileştirmek politikası muvaffak olacak mıdır? Sualine kolayca cevab verilemez. Lâkin şurası muhak kaktır ki bu maksadla pek çok işler yapılmıştır. Türkiyeyi kendi yağile kavrulacak bir memleket haline sokmak ni • yeti yoktur. Yalnız mebzul ve kâfi harn maddenin mevcudiyeti ile lüzumlu ve muvafık görülen sanayi vücude getiril • mektedir.» Makale sahibine, bir Türk devlet adamı demiştir ki: « Biz ne Almanlar gibi autarchy (otarşi) yani herşeyi memlekette ye tiştirmek taraftanyız, ne de Sovyetler gibi memleketi sosyalistleştirmek istiyoruz. Birçok mühim sanayii devletin yahud devletle alâkadar bankaların elinde bu* lundurmakhğımızın sebebi, sermaye ve sây ihtilâfı olmıyan memleketimizde sı • nıf mücadelesine sebeb olacak büyuk servetlerin eşhas tarafından kazanılmasına mâni olmak düşüncesidir.» Bunu kaydeden muharrir makalesini şöyle bitiriyor: «Türkiyede ticaret faal bir haldedir. Sanayileşme hareketinden dolayı memlekette iktısadî faaliyet vardır. Lâkin sanayileşme işi sonuna ermektedir. iktısadî faaliyetin bir sebebi de Almanların Türk ziraî istihsalâtına verdikleri yüksek fiatlardır. Almanya, diğer Balkan memleketlerinde olduğu gıbi Türkiyede de haricî ticaretin büyük kısmını eline almağa ça* lışıyor. Halihazırda ihracatm yüzde alt" mışı Almanyaya gidiyor. Almanlar cihan piyasasından Yüzde 30 daha yüksek bir fiatla Türk malla nnı satın alıyorlar, sonradan cihan piyasası fiatlan üzere bunlan Roterdamda tekrar satıyorlar. Bu suretle elde ettikleri döviz ile Alman sanayii için elzem olan diğer ham maddeleri başka memle^etlerden satm alıyorlar. « >, Bu muamele dolayısile Türkiyenin refahını artınyorlar. Bununla beraber Türkiyenin ticaretinin büyük bir kısmr nm yalnız bir memleket ile yapılmakta olmasından endişe ediliyor. Türkiye, haricî ticaretinin muhtelif memleketlerle yapılmasını istiyor. Bu işte mümkün mertebe tngilterenin tercih edılmesi arzu olunuyor. Zonguldak civanndaki büyük demir fabnkalannm inşası bir Ingiliz firmasına verilmesi biı başlangıç olmaktadır. Bugün Türkiyede, Ingiltere ile ticarî münasebetlerin genişletilmesinin samimî surette istenildiği şüphesizdir.» mış, fakat bu sırada cebinin birdenbire hafifledığini hissetmiştir. Hasan, derhal elini cebine atmış ve parasının yankesicilik suretile aşınldığının farkına vararak etrafına bakınmış, bu sırada birisinin tramvaydan atlıyarak kaçmakta olduğunu görmüştür. Kendisi de onun peşinden atlamış ve Köprüde .bir kovalamaca başlamış ve maruf yankesicilerden olduğu bilâhara anlaşılan Yaşar bir arabanın arkasına gizlenmiştir. Fakat bu sırada mukabil taraftan da bir polis memuru gö rününce yakalanacağını sezen kurnaz yankesici kendisini anyan Hasana doğm yürümüş ve biraz evvel çaldığı parayı elile ve reverans yaparak sahibine uzatmış ve büyük bir hürmet vaziyeti takınarak tıpkı borcunu öder gibi tabiî bir halle (buyurunuz efendim) demiştir. Bu sırada yetişen polis memuru bu nazik (!) yankesiciyi yakalıyark cürmü meşhud mahkemesine vermiştir. Meğer Yaşar iki gün evvel de gene bir vak'a işlemiş, fakat delil bulunamadığından ayni mahkemeden beraet etmişti. Kurnaz yanke sici bu sefer de veremli rolü oynamağa baslamış ve mahkemt salonu dışmda kanlı ve çiğ bir dalak yiyerek adalet huzurunda kan tükürmek suretile veremli olduğunu iddia etmek istemiştir. Fakat bu foyası da çabucak meydana çıkanl mış ve 6 ay 10 gün hapse mahkum edilmiştir. ^^^^^^^^^ rasimini müteakıb derhal imparatorluk turuna çıkacaktır. Gelecek ayın üçünde parlamentoyu küşad merasiminde irad eyliyeceği nutkunda d* Kral bu seyahati hakkında izahat verecektir. Hindistanda Kral şerefine büyük bir Delhi bayramı yapılacaktır. imparatorluk turunun nereleri ihtiva edeceği kat'î olarak çizilmiş olmamakla beraber İmparatorluk merkezlerinin bir çoğuna teşmil edileceği şüphesizdir. Buralarda Kral hükümdar olarak ilân edilecektir. Tac giyme merasimi yalnız Westminister kilisesinde ayinle tes'id olunacaktır. Kral Edvard her dominyonun ayrı ayn hükümdarı olarak ilân edılecek blrinci Ingiliz Kralı olacaktır. Bundan evvelki merasimlerde Ingiltere Kralı sadece «deniz aşın dominyonları hükümdarı» olarak tevsim ediliyordu. Kral seyahatinin büyük bir kısmını tayyare ile yapacaktır. Çaldığı parayı geri Ingiliz Türk Ingiliz dostluğuna veren nazik adam tac giymeKralının Karsta topraksız köymerasimi dair mühim bir yazı Adalet önünde de rol yap Kral Edvard bundan lüye toprak dağıtılıyor Kars çok güzel ve şirin bir şehir, yalnız imar edilmeğe çok ihtiyacı var Kars suyu üzerinde elektrik santralı olarak yapılan fakat işletilemiyen tesisat Kars (Vekillerin seyahatini takib eden arkadaşımızdan) Göçmenlerin yurdlandırılmasına ve topraksız köy lüye toprak verilmesme şark vilâyet lerinde yer yer devam ediliyor. Şunun bunun yanmda, butün ailesi efradıle ırgadlığa mecbur kalmış msanlar, şimdi birdenbire mulk sahibi olmuşlardır. Bütün köylüler sevinc içindedir. Kars vılâyeti dahüındekı toprak dağıtma işi bitmiş gıbıdir. Köylülere, sahıb olduk lan arazinin tapusunu almak için dahi zahmet ettirilmiyor: Memurlar her işi bitırdikten sonra tapuya aid kayid muamelelerini vilâyet merkezinde yap maktadırlar; tapular hazırlanmca vali, kaymakam ve Halkevi mensubları, köylülerin ayağına kadar gıtmekte, malınm tapusunu takdim etmekte ve bu sırada köy hakikî bir bayram günü manzarası almaktadır. Fakat kuvvetli bir imar hareketine bizzat Kars şehri de muhtac bir vazi yettedır. 336 da Ermeniler kaçarken, birçok mühim binalan yakmışlardı. Bunlann mühim bir kısmı yapılmıştır; fakat gene caddelerde yıkık duvarlar ve birçok bina enkazı görülüyor. Şehir yapılış itibarile çok güzeldir. Bir u cundan öbür ucu görünen geniş cad deler birbirlerini amuden katediyor; fakat bir türlü esaslı tamir göremiyen sokaklar, günden güne harab olmaktadır. Senelerdenberi birkaç bin lira sarfedılmiş olmasma rağmen, sokaklar ağaclandırılamamıştır. Halbuki, şehrin Erzurum cihetindeki methaline tesadüf eden kısımda, Türkiyenin en güzel parklarından biri vardır. Bu güzel park bile, Karsta her çeşid ağacın kolaylıkla yetişebileceğini ispata kifayet eder. Kars, Iğdır, Kağızman ve Sankamışta elektrik tesisatı yapılması için ban tetkiklere girişılmiştir. Şimdiki halde Karsm elektriği bir un değirmeninden almıyor, o da bütün şehirdeki lâmbaların mecmuu 200 ü geçmemek şartüe! Bu elektriğin bir garib macerasını da anlattılar: Üç sene e\rvelki Belediye 30 bin lira sarfederek, Kars suyundan elektrik almak istemiş, bunun için de bir bend yaptırmış, bir de bostan dolabı koydurmuş. Taşan sular duvan vnkmış, dolabı parçalamış, elde sadece fabrika binası kalmış. Bunun üzerine Belediye 30 bm liraya yaptığı elektrik istasyonunu on bin lira üzerinden un değirmenine mal etmeğe mecbur kal mış; buna mukabıl değirmen de sene»de 2500 lira hesabile, şehre dört yü ışxkvermeği taahhüd etmiş. tşte bu topu topu 200 lâmba da, şimdi bu şekilde vakılmaktadır. Mehhi Said Ankarada yapılan askerî tatbikatta Boğazların serbestisi Makale sahibi Türkiyeyi ziyaret ettiği zaman Kamâl Atatürkün Montrö Konferansmda Boğazlar üzerinde Türkiyenin serbestii hukukunu tekrar temine muvaffakiyetinden dolayı her yerde Türklerin fevkalâde fahr ve memnuniyet duyduklarını müşahede ettiğini anlatıyor ve makalesine şöyle devam ediyor: Padişahlar zamanmda Türk milliyetperverliği yoktu, yahud tazyikle sindirilmişti. Halbuki bugün Türk milliyetperverliği mevrtyidur. Bunun alâmeti rejimin kuvvetli olmasıdır, Türkiyedeki yeni rejim, adilâne olmıyan ahdî ahkâmın ilgasmCfahc şakırtılarile ;§||n|eîf süretfle millijretperverlik hissini tiyac duymamıştır. Türkiyenin bir defa Boğazlar üzerindeki hukukunu temin ettikten sonra, derhal Çanakkaleyi tahkim edeceği zannedilmişti. Lâkin Boğazlara yapılan bir seyahat tahkim fikir ve niyeti mevcud olmakla beraber isticale lüzum görülmediği hakkmda kanaat hâsıl etmeğe kâfi gelir. Sigorta meselesi etrafında [Bastarafı 1 inci sahifede] teşekkülünden sonra bu şirkete bırakılan yüzde elli prim hissesine aid teknik ihtiyattır. 3 Hükumet, meleketimizde sigor ta emniyetinin ve bu iki sigorta şirketine sigortalı bulunanlann zarardan korunması için lâzım gelen esaslı teşebbüslerde bulunmuştur. Başta Millî Resürans olduğu halde memleketimizde yerleşmiş bulunan sigorta şirketleri bu teşebbüse muzaheret gösterdiklerinden aşağıdaki şekil ve usulün tatbıkı kararlaştmlmıştır: A Hayat, harik, k*za ve diğer nevi sigorta braşlanna aid olan bu iki şirketin Türkiye ajanlıklanndan alınmış ve Türkiyede kayidli poliçeleri bulu nanlar, kendi mes'uliyetleri altında inti * hab edecekleri Türkiyede çalışan sigorta şirketlerinden birine ellerindeki eski poliçelerini ayni fiat ve ayni eşkâl da hilinde yalnız iştira ve ikraz isteme hakları müracaatleri tarihinden itibaren iki sene müddetle tecile tâbi tutulmak şar tile yeni poliçelerle tebdil edeceklerdir. Bu suretle sigortalılar bir zarar gör • memiş olacaktır. B Yapılacak muameleyi tafsilâtile öğrenmek istiyenlerin, Yenipostane arkasmda Türkiye hanında bu maksadla tesis edilen büroya müracaat etmeleri lâ* zımdır. 4 Türkiye Millî ve Föniks dö Viyen sigorta şirketleri hakkında Adliyece lâzım gelen muamele ve takibat yapılmaktadır. 5 Sigorta şirketlerinde yapılan umumî teftiş neticesi muamelelerinde gö rülen noksanlar düzelttirilmektedir. Şirketlerin kanunen Vekâlete karşı vermeğe mecbur oldukları teminatlannın bir kısmını teşkil eden gayrimenkul kıy metlerinde vuku bulan sukutlar sebebile bazı şirketlerin eksilen teminat karşılık" j lan tamamlattırılmaktadır. Müddeti z a r | fmda bu noksanlan tamamlamıyan şir * ketler hakkında kanunî tatbikat yapıla • cak ve bunlar aynca gazetelerle ilân edilecektir. 6 Memleketimizdeki sigorta endüstrisi hakkında mevcud kanunî ve nizamî hükümler on senelık tecrübeye göre ye niden gözden geçirilmiştir. Millî ihtiyaclann bize emrettiği şekilde müzeyyel ve yeni bar kanun projesi hazırlanmıştır. Proje Büyük Millet Meclisine arzolunmazdan evvel umumî bir anket mevzuu teşkil etmesi için gazetelerle neşredile • cektir. [Baştarafı 1 inci sahifede] Altes saat beşte Genel Kurmay ikinci reisi Asım Gündüz tarafından Ordu Evinde şereflerine verilen çay ziyafetini teşrif eylemişler, ziyafette Genel Kur may Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak ile Millî Müdafaa Vekili General Kâzım Özalp, Dış Işleri Bakanı Dr. Tevfik Köylüler, aile nüfusuna göre top Rüştü Aras ve bu Vekâletler ile Genel raklandırılıyor. Bu muameleler sıra Kurmay erkânı hazır bulunmuşlardır. smda bazı garib müracaatler de olmuştur: Bu arada bir köylü de, kendme toprak verilmesine dair muamelenin hiç olmazsa on beş gün geciktirilmesini rica etmiştir. Diğer köylüler birbir[Bastarafı l inci sahifede] lerile yarış edercesine istical ederler larile Akdenizden geçmek gibi bazı böl ken bu yurddaşın teennisine bidayette gelere aid emniyet Ingiltere için istisnai mana verilememiş; fakat mesele son ihemmiyeti haizdir ve îngıltere icab eder radan anlaşılmıştır: Tevziat ailedeki nüfus sayısına göre yapılmaktadır; se bu bölgenin emniyeti için harbe de gibeş, on gun tehirıni istiyen köylü de, rebilir. Herhangi bir taarruzun önüne doğmak üzere olan bebeğinin hesaba geçmek için süel tedbirler alınmasma lü katılmasını temine çalışıyormuş! zum hasıl olduğu takdirde, bunlann geKars vılâyeti dahilindeki göçmenle lecekte bizzat tehiikeye maruz kalan ve rin yurdlandırılması işi de temamile derhal ve filen müdahale edilebileoek. o bitirilmiştir. Bu yüzden, vilâyette yer lanlar tarafından alınması icab edecek yer imar hareketleri de baslamış, ev sahibi olanlar binalarını tamire başlatir. Ingiltere, dünyanm neresinde otursa mışlardır. Ingiltere siyasetini açıkça bildirdi Halk ve Şefİ Ankara Türkiyenin resmî merkezi ol* makla beıaber yazın sıcak aylannda devlet erkânı Istanbula gelir. Cumhurreisi de Ankaranın tahammülfersa sıcak olsun vukubulacak herhangi bir taarruzu defetmek mes'uliyetini üzerine alamaz ve buna binaen dıkkatini kaybetmiyerek alabileceği mes'uliyeti tesbit etmesi ve sonra bunu muayyen bir çerçeve içinde tam manasire tatbik etmesi lâzımdır. Bütün sabah gazeteleri Beşler Konferansınm muvaffakiyet ihtimali hakkında aşikâr 1)ir bedbinlik gösteriyorlar. Avusturya Rejisi heyeti şerefine ziyafet Su hilekârlıgına mâni olmak için Belediye, memba sularında yapılan hilelerin önüne geçmek için icab eden teftişat ve tetkikatı ıkmal etmiştir. Su hüekârhğını kökünden halletmeğe ka rar veren Belediye bunun için yeni bir formül bulmuştur. Bu formüle göre perakende su satanlar, toptancıdan su alırlarken, aldıkları suyun mik tarım ve cınsini gösterecek bir ve sika alacaklardır. Bu vesika suyun miktarı ve cinsile beraber, suyu satan toptancmın imzasmı ve yahud damgasını havi olacaktır. Gayrimuayyen zamanlarda Belediye memurları bu pe rakendecileri kontrol edeceklerdir. Hileli suya tesadüf edilirse bu hilenm toptancı tarafından mı, yoksa perakendeci tarafından mı yapıldığı anlaşıla cak ve hilekârlar cezalandırılacaklar dır. Şehrimize gelen kadın tayyareci Dün İnhisarlar İdaresi tarafından verilen ziyafette bulunanlar Memleketimizin yeni tütün rökoltesini tetkik etmek ve Avusturya rejisinin bu sene memleketımizden yapacağı mubayaat üzerinde alâkadarlarla temaslarda bulunmak üzere şehrimize gelmiş olan Avusturya Rejisi Umum Müdürünün riyasetindeki heyet şere fine İnhisarlar Umum Müdürlüğü ta rafından dün öğleyin bir ziyafet verilmiştir. Ziyafette Avusturya Rejisi erkânı, İnhisarlar Umum Müdürü Mithat Yenel, Tütün İşleri müdürü Adnan Taş pmarla Tütün Mubayaat, Ziraat ve î • malât şubeleri müdürleri hazır bulunmuşlardır. Ziyafet çok samimî olırmş, karşılıklı nutuklar söylenmiştir. Almanyanın dört yıllık plânı Berlin l (A.A.) Havas Ajansı muhabirinden: M. Hitlerin tatbikına girişileceğini bildirmiş olduğu dört senelik plân bugün lerde neşredilecektir. Bu plânı vücuda getirmiş ve tatbikına memur edilmiş olan M. Göring, ayni zamanda birçok emirnameler neşredecektir. M. Göringin bu işe memur edilmesi bütün Almanyada birçok tefsirata yol açmıştır. Gazeteler, memleketin bütün kuvvetlerinin umumî surette seferber e • dıleceğinden bahsedecektir. Berliner Tageblatt, diyor ki: «M. Göringin vazifesi her hususa şamildir.» Bazı gazeteler, M. Göringin salâhi yetlerinin gazetelere de şamil olduğunu yazmaktadırlar. Hiç şüphesiz M. Hit lerin geçenlerdeki kararnamesile M. GÖring, M. Göbelse galebe çalmış oluyor. M. Göringin fiatlann seviyesini muhafaza edeceği ve malum olan enerjisini perakende satıcılara karşı sarfedeceği tahmin olunmaktadır. Maslakta kazalara mâni olmak için Tayyareci Mis Bessie Owenin foto muhabırımızle beraber İstanbul •uçarken aZmmtş bir resmi üzerinde Vefat Galatasaraylılar cemıyeti riyasetin den: Mektebimizin ilk mezunlarmdan o lup 45 sene müddetle mektebimizin Dahiliye müdürlüğü vazifesini ifa et miş bulunan Bay Kalavasinin vefat ettiğıni arkadaşlarımıza teessürle haber veriyoruz. Cenaze merasimi bugün saat 14 te îstiklâl caddesinde Sent Antuan kilise sinde yapılacaktır. Hepimizin sevdiği ve hürmet ettiği bu eski Galatasaraylı ağabeye karşı son hürmet vazifesini ifaya mezun arkadaşlarımızı davet ediyoruz. ±aygared Mis Bessie Owenle tayyaresi Mis Bessie Owen Kaliforniyalı amatör bir kadın tayyarecidir. Kendisi va purla Atlantiği geçtıkten sonra tayyaresile bütün Avrupayı gezmiş ve şehrimize gelmistir. Mis Bessie Owen bundan sonra Asyada da bir seyahat yapacak ve mem leketine dönecektir. Belediyenin tecrübe ettiği usule riayet etmiyen bir otomobil İstanbul Beledıyesi Seyrüsefer ıda resi tarafından Maslaktaki otomobil kazalarma mâni olmak için, ilk defa olarak, Şışlıden 5 ve 6 ncı kilomtero arasında ve asfalt yolun tam ortasm dan geçmek üzere beyaz yağlı boya ile çızgıler çızılmıştır. Otomobiller yolun sağını takıb ederek virajlarda bu çizgilerın soluna geçmiyeceklerdır. Bu usul müspet netıce verdıği takdirde bu çizgıler bütün asfalt yol boyunca imtidad ettirilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: