6 Kasım 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

6 Kasım 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 6 İkinciteşrin 1936 Anadoiu su itibarile çok [ Şehir ve Memleket Haberleri ) Kuyruklu yalan Kahvelere dadanan Şehinşah Pehlevi zengin bir yerdir Toprağa gömülü olan sular için tesisat ve teşkilât Balıkçılar, kime karşı boykot ettiklerini yapılırsa bozkırlardan bir cennet yaratılır bilmiyorlar Anadolu iklim ve toprak bakımından büyük türlülük göstcren memleketlerden biridir. Öyle ki kalın hatlarla 5 6 iklim mıntakasına ayrılan yurdumuzun her bölgesindc gene bir birinin zıddı parçalara rastlanır. Kışı uzun, karı, yağmuru bol doğu illerinin arasına sıkışmış olan Iğdır pamuğu ile meşhurdur. Nisbeten suyu az olan orta Anadoluda Sakarya kazası cenub illerimizi andı rır. Karadenizin doğu sahillerinde Rizc bölgesi munite nazaran bambaşka bir âlemdir. Doğusu, batısı, ortası, cenubu ve şi mali müstakil birer iklim kıt'ası denecek kadar ayrılan Anadolumuzda başta orta kısımlar olmak üzere su ihtiyacı bir çok yerler için hayatî bir mevzu teşkil eder. Anadolu tarihte birçok milletlerin savaş alanı olmuştur. Bu savaşlann sebe bi bir taraftan bu arazinin Avrupa, Asya arasında bir köprü olması ise diğer yönden burasının birçok tabiat haznelerile bezenmiş olmasındandır. Her defasında geniş sahalar yıkılmış, yoksuzlaşmış, şe~ hırler taş taş üstüne gelmiş, halkı dağıl • mış, fakat mevcud kültür yok edildiği hallerde bile çok geçmeden tabiat haz nelerinin tükenmez zenginliklerinden kuvvet alan insan eli burada yeniden medenıyetler kurmuştur. Bu tevali eden hâdiselerin eserleri yurdda modern arkeoloğ için hududsuz bir define yatağı teşkil etmektedir. Eski kavimlerin hububat ambarı te lâkki edildiği günlerde Anadolunun ik limi bundan başka bir şekilde miydi? Buna meteorolojik malumat olmamasına rağmen hayır; diyebıliriz. Çünkü insan elinin Anadolu toprağını yuğurmağa başladığı giinden bugüne kadar bir iklim değişikliği olabileceğini mantık kabul etmez. Arada belki bakımsızlık yüzün den bazı, suyu tanzim edici faktörler tahrib edilmiştir. Fakat Anadoluda tarihten önce ve sonra yaratılmış olan madeniyetlerin hepsi de su karşısında bugünkü insanlar kadar mustarıb olmuşlardır. Sulama işi bugünün icadı değildir. Bu ihtiyac ilkönce, kavurucu tesirini karşılamak üzere güneşin en çok hüküm sürdüğü şark memleketlerinde doğmuştur. En eski ve şayanı dikkat sulama tesisatı ortaasyada ve oradan meşhur kurakhk dolayısile hicret etmiş olan Türklerin işgal ettikleri Hindistan, Mezopotamya ve Mısırda görülür. Fena bakım, Fırat ve Anadoluda sulama kurulmasını bozmuştur. Bir zamanlar dünyanın en iyi sulanan memleketlerinden biri olan Mısır, tesisatının fena bakılması yüzünden kıymetini kaybetmek üzere idi. Son birkaç onyıldanberi bu kurum yeniden teşkilâtlan mıştır. Anadolu insan faalıyetıne sahne ol mağa başladığı gündenberi daima su der dile karşılaşmıştır. Çalışan kollar bunu vücude getirilmiş tesisatla telâfi etmişler dir. Tabıatı zengin olduğu nısbette haşın olan orta Anadoluda büyük zahmetlerle temin edilen herşey, ayni titiz itina gösterilmezse en yakın yoldan mahvolmağa mahkumdur. Ankaradaki şehri ve civarı yeşillendirme işinde bunu hergün gör müyor muyuz? Dikilen ağaca tabiat yardım etmiyor, bilâkis onu baltalama ğa çalışıyor. Eğer bugün kuru bir step ortasında yeşil bir Ankara doğuyorsa bunun Türkün yenilmez irade ve azminin mahsulü olduğunu unutmamalıyız! \ ü reklerimize ferahlık veren gümrah çiftlik ormanlarından insan elini çekiniz, birkaç sene içinde herşey eski haline döner. Orta Anadolunun insan elinin yarattığı ziraat servetlerini, asırlaıca devam etmiş ihmalci, üstelik tahrib edki idareler bu hale getirmişlerdi'". Fakat dünyanıa neresınde tabiatle savaş kolay olmuştur? Avrupa köylüsü, gıpta ile gördüğümüz zengin ve yeşil <r valarını kendi emeklerine borçludurlar. Bizde yağmur azlığı nc ise, başka menr leketlerde onun çokluğu bir belâdır. Biz tarlamızı sulamazsak, oalar gübrelemezlerse mahsul kafdırarnazlar. Şu halde dünyada tabiat çahşmadan kimsenin k a r nını doyurmuyor. Avrupalı, topragınm gübre ihtiyacını havadan azot olarak temin ediyor. Bizim bu bakımdan zengin, fakat suca fakir görünen toprağımızı ne 3e mahsuldar kılabiliriz? Anadolu susuz değildir. Fakat bu su da havadan elimize gelmiyecektir. Bunu çalışarak temine mecburuz. Anadoluda ziraat ve endüstriyi, bugünkii medeniyet seviyesinin en üst ve hatta ondan da üstün katlara çıkaracak kadar bol su kaynakları mevcuddur. Bu kaynaklan üçe bölebiliriz: 1 Yeryüzünde akan sular. 2 Yeryüzünde toplanmış olan sular. (Göller). 3 Yeraltı sulan. Yurdun orta kısmında yeraltı sulan, yeryüzünde akan ve toplanmış olan su lara nazaran daha fazladır. Bunun böyle oluşu bir külfet değil, bir nimet telâkki edilmelidir. Tabiatte daima karşı koyan kuvveti yenmeğe matuf bir mukabil tedbir vardır. îşte Orta Anadoluda suların toprak alhnda toplanması, tabiatın bize bir lutfü olarak kabul edilmelidir. Orta Anadoluda iklimin senelik su tebhir kuvveti (1800) milimetredir. Yani burada her yıl 180 santim derinlıkte bir gölün suyu havaya uçabilir. Halbuki bu mıntakaya senede ancak (30) san tim yağmur yağar. Eğer bu suyun bir kısmı toprağın altına sızmayıp ta hepsi satıhta kalmış olsaydı o zaman birkaç ay zarfında her taraf, hatta bir damla su kalmaksızın, kuruyup kerbelâya dönerdi. Tabiat yağan yağmur ve kar suyunun önemli bir kısmını toprak altında sakla makla buna karşı tedbir almış derriek tir. Ankarada yapılmış olan denemeler bu yeraltı suyu servetinin ne kadar büyük olduğunu gösterrniştir. Birkaç misalle bunu gösterelim: Orman Çiftliğinin bundan on yıl önceki manzarasmı kim haurlamaz. Bu gün yeraltı suyunu Marmara ve Karadeniz havuzlarına çıkaran bir iki motör orman haline gelmiş olan koca dağları sulamaktadır. Yüksek Ziraat Enstitü sünde açılan bir kuyu yüzlerce dönüm araziyi suladıktan maada, günde sarfiyatı yüzlerce ton su olan bütün Enstitü lâboratujj*. klinik ve talebe dairelerinin suyunu temin etmektedir. Ankara elektrik fabrikası, Yüniş mensucat fabrikası hep kuyulardan çekilen sularla işlemektedirler. Yurdun diğer yerlerinde kurulmuş olan fabrikaları da örnek olarak gösterebiliriz. Bütün bu misallerden anlaşılı yor ki yeraltmdaki su servetlerimiz baş lıbaşına bir kıymettir ve bunlardan her bakımdan azamî derecede istifade mümkündür. Yukanda saymış olduğum kuyulann seviyesi yıllardanberi kullanılmalarına rağmen bir kanş inmemiştir. Görülüyor ki Anadoluda su az değildir. Teşkilât yapılırsa bugün herkesin gözüne kuru görünen yurddan yemyeşil bir cennet yaratılabilir. Dünkü akşam gazetelerinden biri îstanbul balıkçılannm balık fiatlarının düşkünlüğünden dolayı aralarında bir boykot yaptıklarını, dün sabahtanberi balık tutmadıklarını ve boykotun 48 saat devam edeceğini yazıyordu. Bu hususta yaptığımız tahkikata nazaran bu boykot haberi tamamen uy durmadır ve nereden çıktığı bir türlü anlaşılamamıştır. Bu hususta kendisile görüşen bir muharririmize Balıkçılar cemiyeti reisi Ahmed demiştir ki: « Kime karşı boykot veya grev yapmışız bir türlü anlıyamadık. Bizim bir şirketimiz, blokumuz yok ki, boykotu muz olsun. Balıkçıhk bu, bir alamanası, üç tane adamı olan denize açılır, kıs metini arar. Son günlerde torikler çok büyük ge liyor, ağlar dayanmıyor. Birçok ağlar parçalandı. Şimdi büyük balıkçılar ağlarını tamirle meşgul oluyorlar. Eğer buna boykot ismi veriliyorsa biz de öğrenelim.> Siyasî icmal Amerikadaki seçimler ırk sekiz hükumetin ittihadından müteşekkil Şimalî Amerika Birliğınde geçen salı umumî seçim yapıldı. Vaşingtonda toplanan ve kon gre denilen Şimalî Amerika Müttehid Hükumetlerinin müşterek yani federal parlamentosunun 435 azası bulunan meb'usan meclisinin bütün saylavlan yeniden seçildi. Ayni zamanda müşterek parlamentonun âyan yani senato meclisinin 96 kişiye baliğ bulunan azasından bir sülüsü yani 32 kişi de yeniden intihab edildi. Ayan meclisi daha ziyade dış işlerile meşgul ve devletin haricî politikası üzerinde çok müessir olduğundan ve meb'usan meclisinin de işlerini tetkik eylediğinden istikrara muhtacdır. Bu sebeble her seçimde azasının yalnız üçte biri değiş mektedir. Meb'usların hepsi ve âyanın üçte biri seçilirken her iki meclisin yani bütün kongre azalannın yekununa muadil olmak üzere 531 azalı ikinci müntehibler heyeti seçilir ve bu heyet 48 hükumetin müşterek cumhurreisile cumhurreis muavınini seçer. Amerika kanunu esasisi cumhurreisine hükümdarlıkla idare olunan memleket lerde imparatorlara ve krallara verilen salâhiyet ve kuvvetin kat kat fevkinde idare ve kontrol hakları vermiş olduğundan bu makamı işgal edecek zatm, efkârı umumiyenin şu veya bu mütaleası ve cereyanile değil; belki efkârı umumiye nin derin düşünce ve ihtiyaclanna vâkıf ve bunlara tercüman olacak ağırbaşlı ve tecrübeli hususî mümessillerinin fikir teatisi ve ince tetkikleri neticesi olarak se çilmesine büyük ehemmiyet vermiş ve bunun için bu intihabı, ne reyiama ne de meb'usların ve âyanm dileklerine bırakmamıştır. Fakat kanunun vazıı tarafından düşünülen bu usul, amelî sahada büsbütün aksi neticeler vermektedir. Cumhurreisi partilerin değil bütün Amerikan mille inin adamı olmak lâzım geldiği halde ötedenberi Amerikayı münavebe ile idare eden cumhuriyetçi ve demokrat parrilerinin adamı oluyor. Dahası var: Çok defa cumhurreisi Amerikan hükumetlerinin ekseriyeti değil, ekalliyeti tarafından eçilmiş oluyor. İkinci müntehibleri her hükumet mü avat üzere değil, kendi nüfusılmuı HİSbetine göre seçiyor. întihabda nısıftan bir fazla rey ekseriyet sayılmaktadır. ensilvanya ve Nevyork hükumetleri gibi nüfusunun çokluğu itibarile her biri elliye yakın ikinci müntehib çıkaran bir kaç hükumetten her birinin yan nüfusundan iki üç kişi fazla olan ekseriyeti elliye akın müntehibi seçebilir. Meselâ, Nevorkta on milyon birinci müntehib varsa, bu on milyonun yansından yani beş milyondan beş on kişi fazlası, ikinci müntehiblerin hepsini birden seçmekte, ekalliyette kalan diğer beş milyon tek ikinci müntehib dahi seçememektedir. Halbuki bu hükumetlerin yanıbaşındaki az nüfusu bir düzine hükumet beraberce dahi bu kadar müntehibi sani çıkaramıyor. Neticede meselâ Nevyork hükumetinin beş on fazla birinci müntehib reyi, bu hükume in yan nüfusunun dileğini hasıraltı yapığı gibi yanıbaşındaki on iki hükumetin halklarının ittifakla verecekleri hükmü dahi müntehibisaniler heyetinin verdi ği hükümde ekseriyeti haiz olması itibarile iptal edebiliyor. mekteb talebeleri Maarif İdaresi ciddî kararlar alıyor Şehrimizde bir sokağa dost memleket hükümdarının ismi verildi $ehir medisi ikinci toplantısmı dün birinci reis vekili Necib Serdengeçtinin riyasetinde akdetmiştir. Dünkü toplantıda ilk evvelâ Belediye Mezad idaresinin Şefkat Sandığına terhin edilen eşyanın tephir edilmesi lâzım geldiği takdirde bu ücretin kimden alınmast icab edeceğine dair olan tezkere okunarak Mülkiye encümenine havale edilmiştir. Yenipostane önünden Ankara cadde sine uzanan caddeye «Şehinşah Peh levi» ismi verilmesi hakkındaki encümen mazbatası okunmuş ve herhangi bir en cümende tetkikine lüzum hissedilmeden teklif ittifakla kabul edilmiştir. Ayaspaşada, kapatılarak arsa halinde satılma sın karar verilen Masrafnazırı sokağı hakkında encümenden gelen tezkere o kunmuş, azanın ekseriyeti bu sokağın kapatılmasını muvafık görmediğinden mazbata üzerindeki tetkikatın derinleş tirilmesi için Kavanin encümenine, Fa tihten Sultanselime giden caddeye de Kazaskerler caddesi ismi verilmesi hakkındaki teklif te azadan Manyasizade Feridun tarafından vaki olan itiraz üzerine tekrar Mülkiye encümenine gönderilmiş, Beyazıddan Sultanhamamına i nen caddenin de Vasıf Çınar ismile i simlendirilmesine dair olan teklif kabul toDİantıva nihavet verilmistir. Son zamanlarda mekteb talebeleri gerek ders saatleri esnasında, gerekse bu saatler haricinde gene k%hvelere dadanmışlardır. Bunun için çocuk velile rinden bir çoğu Maarif idaresine mü racaatle bunun önüne geçilmesini rica etmişlerdir. Maarif müdürlüğü, kahvehane ve kazinolardan talebelerin aya ğını kat'î olarak kesmek için polisle el birliği etmeğe karar vermiştir. Bunun için de bir taraftan muallimler, diğer taraftan zabıta sık sık kahve ve kazi noları kontrol edeceklerdir. Bu kontrol esnasında yakalanan talebeler, velile rine teslim edilecektir. Tekerrürü ha linde mekteble alâkaları kesilecektir. Ayrıca bu talebeleri kabul eden kahve ve kazino sahibleri de tecziye edilecektir. tplik buhranı Evkaf ipotek faizlerini indiriyor Vekâletin yerinde bir kaEVKAFTA rarile ortadan kaldırılıyor İplik fabrikalarının yarattığı pamuk ipliği buhranının önüne geçmek için İktısad Vekâletinin hüsnü suretle ileri sürdüğü bütün hal şekilleri alâkadarlarm hükumete müzaheret etmemesi yüzünden iyi netice vermemiştir. Bunun neticesi olarak sırf evlerinde kurdukları bir makine veya tezgâhla ek meğini çıkaran halk, dükkânındaki bir kaç tezgâhile çalışan çorabcı gibi za valhlar bütün çorab, trikotaj ve dokuma fabrikaları işsiz kalmıştır. îktısad Vekâleti, bu vaziyet karşısında şiddetle hareket etmek lüzumunu duymuştur. Çalışkan bir kısım halkı sıkıntıya maruz bırakan ve memlekette bir buhran doğuranların daha fazla himayesi doğru görülmemiş, bunun için piyasada en çok aranılan ve buluna mıyan numaralardaki ince ipliklerin gümrük resmini indirerek ihtiyaç nis betinde ithal ve ucuz fiatla tezgâh sa hiblerine tevziine karar vermiştir. Buin^jçjnjıazırhklar yapılmaktadır. „ Bu haber, dün piyasada fevkalâde sevinç uyandarmış&r, J3u husustaki semrin bugün geleceği umulmaktadır. t Vakıf Paralar idaresi, ipotek muamelesi üzerindeki faizleri bir nisbet dahilinde t%azil etmeğe karar vermiş ve bu hususta bir de talimatname hazırlanmış olduğu için Vakıf Paralar idaresi müdürü Ankaraya gitmiştir. Alâkadar makamlarla temas ederek talimatname nin kat'î şeklini verdirecektir. Bu talimatname kat'î şeklini aldıktan sonra da faizlerin ne nisbet dahilinde indirile ceği belli olacaktır. VtLÂYETTE îstanbulun yeni Nüfus müdürü tstanbul Vilâyeti yeni Nüfus müdürü Faik vazifesine başlamış, eski Nüfus müdürü Hilmi dün arkadaşlarına veda ederek işinden ayrılmıştır. Hilmi 30 seneden fazla hükumet memuriyetlerinde bulunmuş, namuskâr ve mütevazi bir idare memuru idi. ADÜYEDE 10 para için biletçiye hakaret eden bir kadın mahkum oldu Modada oturan Aliye adında bir kadın yanında iki kişi ile beraber Har biye Aksaray tramvayına binmiş ve üç tane üç otuz paralık bilet almış ve 11 kuruş 10 para verecek yerde yalnız 11 kuruş vermıştir. Biletçi 10 para daha isteyince: «Geriye 30 para ver k^by. kuruş vereyim. Siz zaten böyle para nın üstünü vermemek suretile milyoner oluyorsunuz> demiştir. Biletçi bu ithamdan kurtulmak için vatmandan tedarik ettiği 10 paraya ken disi de 20 para ilâve etmiş ve 30 parayı müşteriye uzatmca bu sefer de Aliye (serseri) kelimesile başlıyan bir sürü küfür sıralamış ve bunun üzerine biletçi polise müracaat etmiştir. 10 para yüzünden çıkan bu ihtilâf netice itibarile cürmü meşhud mahkemesine kadar gelmiş ve biletçiye hakaret eden Aliye üç gün hapse ve bir lira para cezasına mah kum olmuştur. ECNEBÎ MEHAFtLDE Sovyet Başkonsoloshanesin de resmi kabul Şehrimizdeki îstanbul Sovyetler Başkonsoloshanesinde Sovyetler Birliğınin kinciteşrin inkılâbının 19 uncu yıldö nünaü münasebetile ayın 7nci cumar tesi günü saat 11 den 13 e kadar resmi kabul yapılacaktır. Beyoğlu Birinci Noterinin muhakemesi Harç pulları üzerinde 3600 lira açık vermekten ve belediye pullarından da 27.000 lira ihtilâs etmekten maznun Beyoğlu Birinci Noteri Salâhaddinin Ağırcezadaki muhakemesine dün de devam edilmiştir. Dünkü celsede iddia makamı belediye pulları hakkmda mah kemeye verilmiş olan rapor münderi catmm yeniden tetkıkini istemiştir. Maznun vekili Hâmid Şevket te, be raet edecelkerine kat'iyetle kani bulunduklannı, binaenaleyh müekkilinin nahak yere ilânihaye mevkuf tutulmıyarak tahliye edilmesini istemiştir. Heyeti hâkime tahliye talebinin reddine ve belediye pulları hakkmdaki mü fettişlik raporunun muhteviyatı hak kında tekrar Belediyeden izahat alınmasma ve muhakemenin ayın 19 una bırakılmasma karar vermiştir. Birkaç gündenberi İstanbul Tapu ve Kadastrosunda tetkikat yapmakta olan Tapu Umum müdürlüğü Başmüşaviri Halid Ziya, Ankaraya gidecektir. Halid Ziya,^ İzmir, Aydın ve İstanbulda yaptığı tetkikat neticesini birer rapor ha linde umum müdürlüğe arzedecektir. ŞEHİR tŞLERl Kara sinekler İstanbulda da Tapu ve Kadastroda yapılan çoğalıyor tetkikat Son günlerde Cağaloğlunda da kara TAPU VE KADASTRODA sineklerle sivrisinekler çoğalmıştır. Bu müz'iç hayvanların Cağaloğlunda cadde üzerinde bulunan bir fırına aid ahıra bazı esnafm bulaşık sularını kanali zasyon bacalarına dökmelerinden ürediği anlaşılmaktadır. Alâkadarlann nazari dikkatini cekeriz. Dr. Kerim Ömer ÇAĞLAR Gazetecilere gösterilen güzel bir Rus filmi Maarif Vekâleti, ilkmekteb muallimerine kıdem zammı verilmesini kabul îttiği halde bunların zamları son za manlara kadar verilemiyerek birikmişti. Maarif idaresinin vilâyet nezdinde yaptığı teşebbüsat neticesinde birikmiş olan zamlarm verilmesine muvaffaki yet hâsıl olmuştur. Zam alacak muallimlerin bordroları hazırlanarak Hususî İdareye verilmiş tir. İlk tedrisat müfettişlerine de zam verilmesi takarrür etmiş olmakla be Küçük san'atlar kongresi aber bunlarm verilmesi bir müddet Ankarada bu aym 12 sinde toplanacak daha gecikecektir. olan küçük san'atlar kongresine Tica Maarifte bir tayin ret Odasınca hazırlanan rapor yarın Saray kazası Büyük Manika muallimAnkaraya gönderilecektir. Kongreye iştirak edecek murahhaslar da Önümüz lerinden Halid Aksan, İzmir Karacataş 7 gün hapse mahkum oldu deki çarşamba günü Ankaraya gidecek ortamektebi tarih ve coğrafya muallimliğine tayin edilmiştir. Sarhoş olduktan sonra üç bekçiyi ve lerdir. bir polisi dövmekten maznun pehlivan ve boksör Halidin muhakemesine dün cürmü meşhud dördüncü asliyede ba kılmış ve Halid yedi gün hapse ve 7 lira para cezasına mahkum olmuştur. Turan Neşri Maarif ve Yardım cemiyetinin yıllık kongresinde verilen karar üzere Başvekil İsmet înönüne çekilen tazim ve tebrik telgraflarına cevaben müşarünileyh, cemiyetin başkanı arkadaşımız Muharrem Feyzi Togaya ce vabî bir telgraf çekerek iltüatta bulunmuşlar ve muvaffakiyetler dilemişlerdir. Başbakan telgrafta» «Kongrenin duygularına teşekkür eder ve başarılar dilerim» demektedirler. KÜLTÜR tŞLERt MÜTEFERRtK İlk mekteb muallimlerinin Başvekilin Turan cemiyeti kıdem zamları veriliyor reisine telgrafı Kalp beşibirlik yapmışlar Arif Hikmet isminde birine kalp bir beşibirliği 48 liraya satmaktan maznun olarak dün İbrahim Etem isminde biri yakalanmıştır. İbrahim, bu kalp parayı Hulusi isminde birinden aldığını, Hulusi de Piç Mehmedden aldığını söylemişlerdir. Fakat Piç Mehmed bunu inkâr etmiştir. Yapılan tahkikat neticesinde bu kalp parayı Hulusinin imal ettiği anlaşılmış ve Hulusi ile İbrahim Etem Ad liyeye verilmişlerdir. mi kadın san'atkânnın kuvvet oyunla rında ve spordaki meharetini tebarüz ettirmekte ve buna sinemakâri maceralar da eklemektedir. Birçok yeni buluşlar filme hususî bir cazrb* vermektedirler. Filimden sonra, matbuata bir de çay ziyafeti verilmiş ve bu münasebetle samimî nutuklar söylenmiştir. Evvelki gece Sovyet konsoloshanesinde verilen çay ziyajetinde iaşkonsolos vekiîi M. Varte nutuh söylerken Yakında Istanbul sinemalarında halDost Sovyetlerin Istanbul Başkonso los vekili M. Varte evvelki akşam Is ka gösterilecek olan bu filim, büyük bir tanbul gazetecilerini konsoloshaneye da itina ile hazırlanmış şayanı dikkat bir korvet ederek «Sirk» admdaki Sovyet fjlmi delâdır. Kadın güzelliğini teşhir eden Amerikan filimlerine mukabil, Sirk fil ni göstermiştir. Neticede nüfusu çokça olan iki üç hükumetteki birinci müntehiblerin reylerinin yarıdan fazla olan beş on reyi Amerikan hükumetlerinin, ve Amerikan milletinin kahir ekseriyetini sıfıra indire bilmektedir. Amerikan demokrasisinin emeli, bir rey fazladan ibaret olsa bile ekseriyeti mutlakaya riayet olduğundan çok defa cumhurreisleri milletin ve hükumetlerin ekseriyetini temsil edememektedir. Fakat bu defaki intihab görünüşe nazaran böyle değildir. Demokrat partisinın namzedi Mister Ruzvelt pek kahir lan bir ekseriyetle ikinci müntehibler heyeti tarafından seçildi. Müşarünileyh 1932 senesinde birinci defa Cumhurreisi olduğu zaman Amerikada bütün bankaar gişelerini kapatmış, demiryolu kum panyalan iflâs, sanayi müesseseleri durmuştu. Mister Ruzvelt Amerikan kanu nu esasisinin ince teferruatına ve müşte rek yani federal hükumetten ziyade birliği teşkil eden hükumetlerden her birine verdiği salâhiyetlere pek ehemmiyet vermeyip müşterek devleti, bütün malî ıktısadî, sanayi ve ziraat işlerinde, sırasına göre, hâkim yahud hakem yapmışü. Müşterek âli mahkeme, bunları kanunu esasiye mugayir sayıncıya kadar bu cezrî tedbirler Amerikan milletinin halini düzeltmişti. Bu defaki seçim, Mister Ruzveltin şahsî ve hususî menfaatleri uMarmaris Çocuk Esirgeme kurumu tarafından Cumhurıyet bayramında mumî refah uğrunda çiğniyen cezrî usugiydirüen yoksul çocuklar lün devam edip etmemesi hakkında efkârı Marmaris (Hususî) Bu yıla gelin Mektebdeki yoksul yavrulara hafta ciye kadar, sönük, ismi var, cismi yok nın üç gününde sıcak yemek vermek umumiyenin bir kararı idi. Verilen hü bir durumda olan İlçe Çocuk Esirgeme tedir. Cumhuriyet bayramı münasebe küm zâhirde olsa bile kahir bir ekseriyetkurumu, birdenbire faaliyete atılmış, tile 43 yoksul yavruyu giyindirerek se le bu usulün devamı lehinde olmuştur. insanlık gururumuzu okşıyan varlıklar vindirmiştir. Bunları daha geniş mik Muharrem Feyzi TOCAY yasta yeni faaliyetleri takib edecktir. yaratmıjtır. Marmaris Çocuk Esirgeme Kurumu

Bu sayıdan diğer sayfalar: