26 Kasım 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

26 Kasım 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 Ikinciteşrin 1936 SON HABERLER... Yeni itilâfın esası TELEFON TELGRAF ve TELSiZLE Hâdiseler arasında Sağımızı solumuzu şaşırmıyalım! SON HATIRALAR: SARAY ve ÖTESi |HEM NALINA MIH1NA Almanya ile Japonya komünist faaliyetine yardım edenlere karşı müştereken siddetli tedbirler alacaklardır [Baştarafı 1 inci sahifede] 3 îtilâfname, bugünden itibaren ve beş sene müddet mer'i olacaktır. Bütün ecnebi devletler sefirleri, Sovyet Rusya sefiri müstesna olmak üzere, saat 12 ile 13 arasında Hariciye Neza retine davet edilmişlerdir. Japon noktai nazarı Gazeteciler de saat 1,30 da mezkur Tokyo 25 (A.A.) Resmî bir tebNezarete çağırılmışlardır. Iiğ, Japonyanın kominterne karşı Almanîtilâf tasdik ediliyor yanın vaziyetine muadil bir vaziyette buTokyo 25 (A.A.) Hariciye Ne lunduğunu ehemmiyetle kaydetmektedir. zareti namına söz söylemeğe salâhiyet Bu sebebden dolayı Japonya hükumeti, tar bir zat, Japonya ile bir devlet arasm komünizme karşı ilk hareket olmak üzeda akdedilmiş olan itilâfnamenin bugün re Almanya ile bir itilâf akdetmek ka tasdik edileceğini beyan etmiştir. rarını vermiştir. 'Almanya, Rusya ile münasebattnı Japonya, diğer memleketlerle de bu kesiyor mu ? gibi itilâflar akdine hazır bulunmakta Londra 25 (A.A.) Deyli Telgraf dır. diyor ki: Esasen bu tebliğde, Japon Alman iM. Fon Ribbentropp, Baldvine S o v tilâfının bir blok ihdasını istihdaf etme yetler tarafından kundakçılık ve casus mekte olduğu ve Sovyet ittihadı aleyhine hıkla itham edilerek idama mahkum k r müteveccih bulunmadığı beyan edilmeklınmış olan Alman mühendisi Sticklingin tedir. idamı takdirinde Almanyanın Sovyet Bugün neşredilmiş olan itilâftan başka Rusya ile diplomasi münasebetlerini ke hiçbir itilâf mevcud değildir. seceğini bildirmiştir. Bir Japon gazetesinin mütaleası pVünyadaki bütün sosyalistler ve komünistler Madridin, bütün nasyonalistler Burgosun kazanmasını isterler. Politika ve ideoloji olarak bunun aksine tek bir misal, tek bir delil getirmeğe imkân yoktur. Fakat sosyalistlere ve komünistlere sorarsanız Burgos îspanyol milletini temsil etmez; millet halktır, yani müstahsil işçi sınıfı demektir ve sosyate bulunduğu beyan olunmaktadır. Bin listlerle beraberdir. Nasyonalistlere netice, harb tehlikelerine karşı, her ne pa sorarsanız Madrid, halkı temsil ethasına olursa olsun, bir bitarafhk siyase mez; halk millettir, yani bütün sınıfti takib etmek arzusunda bulunan Ame ların tek bir şuur içinde kaynaması rikanın bir guna müdahalede bulunması demektir ve nasyonalistlerle beraihtimali mevcud değildir. berdir. Bizde de, önde müseccel komünistler, arkada öz temayüllerini sakhyan muharrirler, Caballero edebiyatmı gazetelerimizde harfi harfine tekrar ederler ve Burgos hükumetinin Îspanyol milletini temsil etmediğini yazıp çizerler. Daha da ileri gitmişler, dünyanın yüzünü kızartan İspanya sınıf boğuşmasmı, bütün bir milletin mukaddes kurtuluş davasından başka birşey olmıyan büyük tstiklâl Mücadelesine benzeterek bugüne kadar Franko ordulanndan fasılasız dayak yiyen Madridi muzaffer Ankara ile bir tutmak istemişlerdir. Müseccel komünistlerin Istanbul gazetelerinde yer bulan bu hezeyanlanna kimse şasmaz; şaşılacak şey, fikirlerinin ve kültürlerinin sağlamMoskovada yakalanan Alman Berlin 25 (A.A.) Tokyoda çık lığma inandığımız arkadaşlann da makta olan Nişinişi gazetesi yazıyor: casusu idamdan kurtuldu bu çıkmaza girmiş olmalandır. «Alman Japon mukavelenamesi SovBerlin 25 (A.A.) Resmî bir tebliUlus gazetesi haftalık siyasî icmal ge göre, Alman mühendis Stickling Sov yet Rusya tarafından hiçbir itiraza maruz kalamaz. Çünkü Sovyet hükumeti muharririnin pek güzel söylediği giyet hükumeti icra komitesi reisi tarafından affa mazhar olmuştur. îdam cezası 10 kominternle hiçbir alâkası olmadığını bi «sağ ve sol davası artık milletlerarası politikasının mihveri oldu. Bümütemadiyen beyan etmiştir.» sene hapse tahvil edilmiştir. Pariste endişe tün meseleler bu dava etrafında topAmerika bitaraf kalacak Paris 25 (A.A.) Siyasî mehafil, lanmış gibidir. Rusya ile Almanya Vaşington 25 (A.A.) Amerika, bugün Berlinde imza edilmiş olan Al arasındaki münasebetler bunun etraJapon Alman ittifakına muhalefet edemiyeceğinden, tam bir bitarafhk muhafa man Japon itilâfının derpiş etmekte ol fında dönüyor. İspanya ihtilâli böyza etmek arzusundadır. Japon Alman duğu daimî Alman Japon komitesinin le bir renk aldı. Roma protokolunu îtilâfının Sovyet Rusyayı ihata etmeği ve ihdasına büyük bir ehemmiyet atfetmek imza eden devletlerin Viyana içtimaı ayni yola çıktı. Şimdi de ayni makAlmanyanın muhtemel rakiblerine karşı tedirler. Bu mehafil, bu komitenin istikbalde sadla bir Japonya Almanya ttalya Japonyanın müdahalede bulunacağı tehdidile Almanyaya yardım eylemeği is sarfedeceği mesai hakkında bir takım en blokunun tesekkülünden bahsedilitihdaf etmekte olduğu mütaleasında bu dişeler izhar etmekte ve fakat Japon hü yor. Yalnız milletlerarası politikası lunan siyasî mehafilin intibaı bu merkez kumetinin daima çok had siyasî bir ki değil, hükumetlerin meşgul oldugu yaset ibraz etmiş olduğunu ve Japonya iç politikalar da bu mesele etrafında dedir. Siyasî mehafilde Alman ve Japon er nın Berlin itilâfına, Japonyayı Avrupa dönüyor: Hafta içinde Moskovada kânıharbiyelerinin teşriki mesai ile Al da zuhur etmesi muhtemel ihtilâtlara ka başlıyan faşist davası, Fransa İç Bamanyanın Japon tayyareciliğini hazırla nştırmağa sebebiyet verecek bir tefsire kanınm intihan gibi.» mağa çalışmasınm daha şimdiden itilâfın meydan vermiyeceğini ilâve etmektdir Ulus muharririnin doğru olarak tatbik mevkiine konulduğunu göstermek 1er. ıınılMlllllllllllllllllllllinilllllllllllllllllllllinillllimillınınmMrr işaret ettiği gibi dünyanın iç ve dış politikalan bugün ancak o kaba sağsol zaviyelerinden görülebilir. Fakat İngiltere ve Türkiye gibi ne sağ, ne de sol blok içinde mütalea edilemiyecek şahsiyetli ve müstakil politikalar da vardır. Ezelden bağlı olduğumuz banş prensipi de, bizi bu sağlı sollu kan davalarına girmekten ahkoyar. Dış politikamız şu veya bu tarafa doğru zarurî inhiraflar kaydetse bile • Berlin 25 (A.A.) Resmî bir teb Roma 25 (A.A.) Macar Naibi Hü Madridin veya şunun bunun serdenkumeti Amiral Horti, saat 15,45 te bu geçti tarafgirliğini yapamayız, hele liğ, Nobel mükâfatının bir haine verilmeraya gelmiş ve İtalya Kral ve Kraliçesi îspanyanın yüz kızartıcı sokak ve sısinin yeni Almanyaya karşı muhakkirane ile M. Musolini tarafından karşılanmışbir tahrik teşkil etmekte olduğunu beyan tır. îstasyonda Quirinal sarayma kadar nıf boğuşmasmı köriikliyen propaetmektedir. Buna karşı pek yakında açık bütün yollarda kesif bir halk kütlesi ganda kundaklannı hududlanmızdan Ve kat'î bir cevab vermek icab edecektir. toplanmıştı. İki keçeli asker selâm res içeri sokamayız. Bu tebliğde M. Ossietzkynin cumhu mini ifa ediyordu. Dört landodan mü Sokamayız diyoruz amma o gene rekkeb olan kafileden birinci arabada bir çatlak bulup eiriyor. riyet devrinde hiyaneti vataniye cürmile Amiralle İtalya Kraliçesi, ikinci araba18 ay hapse mahkum edilmiş olduğunu da da İtalya Kralı ile Madam Horti buPEYAMl SAFA hatırlatmaktadır. Kendisi 1932 mayısın lunuyordu. Halk alayı şiddetle alkışlada hapse atılmış ve Mareşal Hindenburg, mıştır. Şehir, Macar ve İtalyan bayrak Bulgaristanda bir komünist larile donanmıştır. mahkumun af istidasını reddetmiş idi. şebekesi meydana çıkarıldı Nobel mükâfatı gürültü kopardı Macar Kral Naibi Romaya vardı Bu yüzden Almanya Naib, İtalyan Kralı veM. Musolini tarafından Norveç münasebatı karşılandı gerginleşiyor Sofya 25 (Telefonla) Bulgar polisi eski Zagrada da büyük bir komünist şeBerlin 25 (A.A.) Hariciye Na bekesi meydana çıkarmıştır. Bu şebe zın Baron von Neurath, Oslodaki Alman Moskova 25 (Hususî muhabirimiz kenin Bulgaristanda bir çok şubeleri orta elçisine bir telgraf çekerek Storting den) Sekizinci fevkalâde Sovyetler olduğu anlaşılmıştır. komitesinin Nobel mükâfatının verilmesi kongresi bugün saat 1 7 de Kremlin sa Polis bundan suçlu olarak 38 kişiyi hakkındaki karardan dolayı hayretini tevkif etmiştir. rayında Kalenin tarafından açıldı. Norveç hükumetine bildirmeğe memur etFransanın yeni Dahiliye Kongrede Sovyetler memleketini temmiştir. Nazırı silen iki bin otuz üç delege, kordiplomaHer ne kadar Norveç hükumeti bu meParis 25 (A.A.) Sosyalist meb • selede doğrudan doğruya alâkadar de tik, matbuat mensublan ve îspanya he uslardan M. Max Dormoy, müteveffa ğilse de ortada Norveç milletinin mü yeti hazır bulunuyordu. M. Salengronun yerine Dahiliye Nazın Divanı riyaset intihabından sonra al messilleri tarafından verilmiş bir karar tayin edilmiştir. vardır. Ve bu karar, adeta Berline kar kışlar arasında Stalin yeni intihabat proYeni Nazır, 48 yaşında olup Büyük şı ankasdin yapılmış bir tahrik mahiye jesini uzun uzadıya tahlil eden bir nu Harb muhariblerindendir ve Montluen tindedir. tukla izah etti. Nutuk ikidebirde siddetli belediye reisıdır. Elçi, Almanya hükumetinin, bu ka alkışlarla kesiliyordu. rardan mütevellid bilcümle netayici is Stalin, memleketin sımfsız cemiyet tihrac etmek hakkını muhafaza ettiğini olduğundan dolayı muhtelif siyasî partiavnca teblige memur edilmiştir. lerin mevcudiyetinin imkânsızlığını söyleDr. Şaht Bağdada hareket miş ve proletarya diktatörlüğünün baki etti kalacağını kaydettikten sonra yeni kanuTahran 25 (A.A.) Rayişbank di nu esasinin faşizm tehlikesini kökünden rektörü Dr. Şaht dün tayyare ile Bağdayok edeceğini ilâve etmiştir. da hareket etmiştir. Simdiye kadar yapılan alenî kritik Fransız Harbiye Nazırı huneticesinde yeni kanunu esasinin kongredudu teftiş ediyor ce aynen tasdik edileceği ümid edilmekMulhouse 25 (A.A.) M. Dalatedir. Yarından tibaren kongre Stalinin dier ile General Gamelin ve yüksek harb meclisi azasından General Hure, buraya raporunu uzun uzadıya müzakere ve tetgelmişlerdir. Bu zevat, Eura dağları bo kike başlıyacaktır. Haber verildiğine göyunca Fransız İsviçre hududunu teftiş re, ayrıca bir müdafaa sanayii komiser ligi teşkil edilecektir. edeceklerdir. Mesele büyüyor Sekizinci Sovyetler kongresi merasimle açıldı ir iki gün evvel gazeetlerde bir Varşova telgrafı çıktı. Bu telgrafa göre, Varşovada «müstemlekât günleri» nümayişlerine devam Bu loş odada, beni bekliyen mukad mukabele etti. Ancak o dakikada kendi edilmekte imiş. Müstemlekât günleri nüderatın daha karanlık esrarile ihata edil kendime: Nihayet terbiye görmüş mayişlerinden maksad da, müstemleke « mıs olarak, herhalde pek az bir zaman bir adam ne yaparsa onu yaparım!.. de lerin ve dünya nüfusunun yeniden tevzikalmıştım. Belliydi ki, memlekette ihtilâl dim. Sarayda mükerreren göre gÖre meş ine nazan dikkati celbetmek imiş. yapan bir cemiyet, müstebid ve zalim, kedilmiş ve birçok emsaline gene o gün Sözün kısası ve açıkçası şudur: Le cebanetine rağmen her tehlikeye göğüs orada tesadüf olunmuş süslü ve kandilli histan da müstemleke istiyor. Lehistanın gerecek kadar gözü pek bir padişahı bin temennalardan birile odaya girdim, iki hakkı, var, doğrusu! Kim müstemleke islerce süngülerinin arasmdan, otuz üç sene adım ilerihyerek gelecek işarete intizaren temez ki... Müstemlekeniz olursa, muhtac olduğunuz iptidaî maddelerin büyük bimehaba ve biperva, ancak kendi mev durdum. bir kısmını bol bol ve bedava denilecek cudiyeti ve emniyeti için işgal ettiği tahHünkâr ayakta, sağ tarafta ve kapıya tından söküp kopararak menfaya gönde yakın bir noktada bir koltuğun önünde, kadar ucuz tedarik edebilirsiniz. Memleren bir zümre tarafından kendisine baş koyu lâciverd bir redingotun önü iliklen ket endüstrisinin birçok şubelerine mah rec temin edebilirsiniz. İptidaî memle kâtib sıfatile gönderilmiş adamı, elbette miş, ilk tetkik nazan derhal bir memnuketlerin halkına birkaç şişe ucuz içki, bir endişe ile bekliyen bir yeni hünkâr, yu niyet yebessümıle panldıyarak, hemen o iki avuc boncuk, beş on oyuncak verir, karıda, erkenden kalkıp haremden çık sırada ancak iki arşınlık bir mesafeye gezavalhlann .ellerinde avuclarında ne varmış, ikide birde «geldi mi?» diye sora tirılip konulan yaldızlı hafif bir sandalsa, hepsini alabilirsiniz. Müstemleke halrak beklemektedir. Belki de gözleri ateş yeyi gösterdi, ve oturmağa davet etti. kını, yok pahasma ve istediğiniz kadar ten ve kandan yılmıyan bakışlarile korBu defa tekrar, fakat kısaca bir teçalıştırırsınız ve böylece zengin olur, mükunc, sırtma saraya azçok yakışacak iğ menna ile bu oturmak müsaadesine teşekreffeh yaşarsınız. reti bir elbise takmış bir adamdı. Belki kür vazifesini ifa ederek, sandalyeye ilişO iptidaî insanları, îstismar ettiğiniz, de hiç öyle değildi, bir gün evvel görüp tim. Kendisi de ancak o zaman, benimle servetlerini sömürdüğünüz yetişmiyormuş memnun kaldığı başmabeyncisi gibi çele beraber oturmuş oldu. İlk sözü: Tebbi bir efendi ile karşılaşacaktı, günde rik ederim! diye başladı. Şimdi gözlerinin gibi onlan silâhlandırarak yeni müstemkimbilir kaç kere saatlerle başbaşa kal tebessümü bütün çehresine yayılan, ve lekeler zaptedersiniz. Meselâ; îtalyanın mak icab eden bu başkâtib te öyle huzu muhavere ileriledikçe arasıra sesli birer Eritre ve Somali ahalisile Trablusgarbi, rundan ürkülmiyecek, üşünmiyecek bir küçük gülüş şeklini alan geniş bir hande sonra da, bu üç müstemlekeden devşirisaray adamına benziyecekti. oluyordu. Belliydi ki yeni hünkâr yeni len askerlerle Habeşistanı istilâ ettiği giBu merak yeni başkâtibde de vardı. başkâtibini ilk görüşte beğenmişti. Bu o bi... Avrupada büyük bir harb çıkarsa, bu Hayatında birinci defa olarak bir hü derece sarihti ki bende de derhal bir emrenkli insanların yüz binlercesini, bilâ kümdarla karşıkarşıya gelecekti. Bir hü niyet, bir teslimiyet uyandırmış oldu. merhamet, düşmanınızın karşısına sürer, kümdar ki o güne kadar hakkında işitilO söylemekte devam etti. Söyleyişinonlarla Avrupalı hasmınızı yenersiniz. miş türlü rivayetlerle, ve uzaktan uzağa de bir nevi tereddüd, cümlelerin tanziarabasmda yarım dakikalık rüyetlerle minde ve kelimelerin intihabında en mü Meselâ, Büyük Harbde, Fransa ve întıynet ve mahiyeti için bir sarih fikir ve nasib farzedeceklerini bulmak için bir gilterenin yaptığı, Almanyanın yapmaK istediği halde beceremediği gibi... rememişti. takayyüd vardı. O söylerken ben de tetOnun için kim müstemleke istemez kî..< Onu tarihin tesavir silsilesi arasından kikten hâli değildim; sesi pek kalın, ve aBu itibarla Lehistanın da müstemleke isÂli Osman zincirine bağlıyarak bir istid lelâde bir muhavere perdesini bulmakta temesini çok görmemeli... Yalnız, bir lâl yapmak, veraset kanununun çapraşık zorluk çekecek kadar gürdü. Bütün vünokta var: Müstemlekeleri de yalnız isdolambaclanndan geçerek şehvetleri, cudünde, bilhassa veçhinde, ve ellerinin temekle kimse, kimseye vermez. Şu zave hiddetleri feveranınma biçare kızları hareketlerinde beden mümareselerine hiç manda, müstemleke sahibi olabilmek için kurban eden, bigünah insanların kellele vesile bulamamış, mahsur bir hayatta evvelâ denizci bir millet olmak, az çok rini uçurtan haris, zalim, mecnun ecda vaktinden evvel ve yaşından erken ihtiyar kuvvetli bir donanmaya sahib bulunmak dından filân ve filâna benzetmek müm olmuş bir hal vardı. Pek nazik, pek ziya ve gidip fethedebilmek için boş ve sahibkün değildi. Uzaktan alman intıbalarla de merasime mütekayyiddi. Her memle siz müstemleke bulmak lâzım. Halbukî o derece halim, selim, otuz senelik infirad kette, saltanat süren hanedan mensubla açıkgöz davrananlar, bütün müstemleke hayatının mahpusiyetten farkı olmıyan rınm müşterek bir vasfı olan bu tavır ve lerin üstüne oturmuşlardır. Bu sömürgeci kuşenişinliğinde öyle saburane bir hik lisan zarafeti hiç te beklenmiyecek birşey devletlerin elinden müstemleke kopara metle dolgun görmüştü ki hakkında ilk değildi, asıl beklenecek olan bunlann ü bilmek için silâha sarılmak, harbetmek duygusu daha ziyade bir incizabla tefsir zerini örten ipek perdeleri zamanın ya ve galib gelmek lâzımdır. Bu da kolay olunabilirdi. Hatta tarihin uzak devrele vaş yavaş kaldınp altmda gizlenen hafa bir iş değildir. rine çıkmaksızın onu kendisine en yakın yayı meydana çıkarmasıydı. Kendi istiklâlini daha dün geri alabilen olan amcası Abdülâzize, kardeşleri HaBu ilk mülâkatta neler söyledi. Bun Lehli dostlanmız, müstemleke istiyorlarmide ve Murada bile benzetmek için bir sa, öyle kuru nümayiş yapmakla maksad* emare yoktu. Babası Abdülmecidden lann içinden en ziyade ehemmiyeti haiz arına nail olamazlar. Bunun için, de " pek çok huylara tevarüs etmiş derlerdi. noktaları tahattur ediyorum: niz aşın bir harb yapmayı göze aldırma« Ben hiç müsrif değilim; diye başOnun gibi şehvet buhranlannın esiridir, ladı. Pek azla idare etmeğe alışık bir a ıdırlar. Çünkü müstemleke de hürriyet onun gibi ayyaştır, elinde fırsat vesileleri gibidir; verilmez alınır... bulsa onun kadar müsriftir, sonra gayet dam olduğum için gene öyle olmakta deDonanma piyangosu hakkında dessastır, hud'a ve hileye meyyaldır, mü vam edeceğim. Sizden bekliyeceğim himmektub gönderen okuyjtcuma raidir diye membaını keşfetmek zor olmı metlerin başında sarayın masarifini tahGönderdiğiniz mektubu ve onunla sisata göre ölçüp tayin etmek ciheti gelir. yan isnadlarla halkın gözünden düşürmeBaşmabeynci Beyle beraber Hazinei berabre adresinizi kaybettiğim için size ğe çahşırlardı, ve bu memba, içinde kaycevab yazamıyorum. İstediğinizi ve adnıyan maksadlarla o derece az itimad ih Hassa ile anlaşıp bunu kararlaştınrsınız. resinizi yeni bir mektubla bildirmenizi sas ederdi ki bu rivayetlerin hiçbirisine Sonra, bütün saray eşyasile beraber ha rica ederim. rab bir haldedir. Uzun seneler metruk iltifat etmek akla gelemezdi. bir halde kalmış, hiçbir himmet eseri görEn doğru hüküm onu gördükten ve memiş. Bütün çatılan akıyor, içinde barıgörmekte uzun bir zaman devam ettik nılacak bir oda kalmamış, eşya yağmur tcn, her günün müşahedeleri yeni yeni sızıntılarının altmda, yıllarca kızgın gü35 kiloluk Diyarbekir emareler getirip ilk hükmü teyid veya neşlere karşı parça parça olmuş, solmuş, karpuzları tekzib ettikten sonra mümkün olabilirdi. çürümüş. Memleketin çelik ağlarla örülmüş olOnun için loş odadan çıkıp ta DolmaBunları söylerken gözlerile etrafı dol ması sayesinde kış mevsimine girmekbahçe sarayının birinci katından başlıyan duran, hakikaten çürüyüp lime lime liğimize rağmen İzmirden kavun, Di geniş merdiveni aşarken, şark tarafındaki sarkan ipek perdeleri, sandalyelerin solup yarbekirden karpuz gelmektedir. Bil büyük ve deniz cıhetinden kara cıhetıne aşmmış kumaşlannı gösteriyordu. hassa son günlerde Diyarbekrin büyük kadar uzanan arzanî sofayı geçerken Gözlerinin evleri içinde müsterih ol karpuzları nazari dikkati celbedecek hiçbir korku duymadım. Bana delâlet emadıklanna delâlet eden bir hareketi kadar çoğalmıştır. Bunlann içinde 35 kilo sikletinde olanlar da vardır. İstanden, bendegândan nazik, haluk ve zeki, vardı. Belliydi ki göjlerinde bir sakat bul Ziraat müdiriyeti bu karpuzlardan küçük kıt'ada, zarif, acul, serbest zatın denecek derecede değil, fakat bir arıza nümunelik celbetmiştir. Bunlarm çe delâletile bu zat Esvabcıbaşı Sabit Beyvardı. Belki bu yalnız asabî bir hâdisey kirdekleri saklanarak ekim mevsiminde di hünkânn bulunduğu denize nazır odi. şehirde alâkadarlara dağıtılacaktır. danın kapısında bir dakikalık bir meks Sarayı gezersiniz, diye devam etesnasında, ancak o zaman, kendi kenditi; sarayın teşkilâtını ona göre yaparsıme düşündüm. Nasıl girmek, ne yapmak, Abdülmecidi yadederdi. nız. Bir yandan da binanın ve mefruşatm hizmetinde bulunulacak bir hükümdara ... Nişantaşında Başmabeyncile Başkarşı ihtiram âsannı ne şekilde göstermek tamiratı imkân dairesinde düşünülür. kâtibe mahsus birer konak vardı. Biradeicab ederdi; buna ne yolda bir if ade koy Sonra sizlere her vakit gündüz ve gece, rimin zamanında bunlar harab oldu ve malıydı ki ne tezellüle delâlet etsin ne de hiç beklenmiyen saatlerde ihtiyac olacak türlü türlü akıbetlere uğradı. Bunlar tahürmet izharında bir noksan bırakmış ol tır, hususile bu sıralarda. Pederimin za mjr edilip sizlerin ikametinize tahsis olusun. Delilim odanın kapısını açıp ta eşik manmda... nuncıya kadar belki arasıra, lüzum görülSultan Reşadın pederinden daima dükçe, gecelemek, hatta gündüzleri istiten yarı içeri yan dışarı bir vaziyette: « Efendimiz, Başkâtib Bey geldiler, bahsetmek ve onun hatıralarma sadık ve rahate çekilmek üzere sarayda birer yane ferman buyurulur?» diye cehrî bir merbut kalacak surette izini takib eyle tak odanız bulunmak münasib olur. sesle istizan edince, içeriden gür ve kalm mek için daimî bir meyl vardı. Sık sık Bu suretle yeni hünkâr, mahrumiyetin Dİr ses: « Buyursunlar...» cevabile yaptırmak istediklerinden bahsetmek için bütün uzun yıllarında: «Tahta çıkarsam şöyle yapayım böyle yapayım...» diye düşündüklerini birer birer anlatıyordu. Belki bu emeller pek vâsi bir sahaya yayılırdı, fakat şimdi meşrutiyetin teessüsünden sonra ancak sarayın hududu içinde mahsur kalmak lüzumile ölçülüyordu. Kabul Resmi Halid Ziya Uşaklıgil 2 Verilmez, alınır! Bu muhavere böyle, bu minval üzere devam etti. Ben hükümdar izin vermedikçe kalkılmıyacağına vâkıftım, nihayet ayağa kalktı, ben de kalktım, ancak o zaman ayakta iken tekrar en mühim noktaya temas etti: Asıl düşünülecek iş masarifle tahsisat arasında tevazündür. Tabiî biraderin yolunu tutmağa imkân yoktur... Ve ilâve etti: Pek memnun oldum, inşallah biribirimizden hoşnud oluruz. Halid Ziya UŞAKLIGİL

Bu sayıdan diğer sayfalar: