9 Mart 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

9 Mart 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| » Mart 190t ı / | Yeni Boğazlar rejimi D karşısında Almanya Si hakkında #İAlmanyanın Montreux mukavelesi hakkında itirazi kayidler ileri sürdüğü rivayeti etra- fında bir İngiliz mecmuasının mütaleası Fitler Hoku, Karadenizin Akdeniz İlikları tetkik etmişlir Tktend Vekileri, b için şehrimirde bulun: serdeyledi. | barekân için bir üssülkareke olman ht-| / İkmad Vekületi, a mabirlm nn szadya meyesl eeei Bu münsebele - Londrada an lagilizce eCrent Brain sad The) Din carmsn Io iokmda Boğuz Ü Soruen zölenban (5pme Becla - İi geçen nehrin adıdır) alnda nejrett- fi barmakalede diyor ki «Tük diplemasizi Umumi Harhden vi birçok sert imühanlar geçirmiş oldu- çün evvel” Almanyanın vyet başb gemi: ıma sid ahki- indan memnun olmadığını bildiren ha- rlerin uyandırdıı gürültü. Yakımşark- İi ehvale pek terir edecek birşey d Mütareke zamanında Türkiyenin bü - dünyada tek bir dosta yaktı. Eski ikleri aciz içinde idi. Fazla' olarak Almanya — sevilmiyordu. fürkler. galib devletlerin neler dürün- Bklerini mütevekkilâne bekliyorlardı. Fakat Türkiye ölmemişti. G vrin Yananlıları Anadoluya gönder- süretile yaptıkları bir delilik. 'Türk- “yeni bir hayat verdi. Bu mücadelede At Daha santa Türkiye Balkan devlet -| kenin ve şark derletlerinin mahabbetini, /onra da İngilterenin dortluğunu temin| inir. Bunlardan bütün İnsilizler iin 'ziyade memnuniyeti babir olan nokta, * İitüzkirenin Tazilere ile dort olmandır. -| Bu İngilir - Türk donluğu deha çok) Kyaf ve terakki bulacaktır. Bu dosülük-| İhi Türkiyeye memur edilen mahtelif İnr| li büyük- ekilerinin — hizmeti var fakat Ankaradaki devlet adamlarının ve: Jinünen basiretkâr görüşlerinin de ürk - İngili dortluğunun meydana gel inde çok büyük tesii almuştar. "Türkiyenin birbirini mütcakib ve de ankı sarette diplomasi vahatında kazarel di muvaffakiyetler - Ümümü Harbden gamaki devrin en ziyade dikkate şayan| kğrelerinden Dirini teşkil etmekteğir dahilen yapıcı ve haricen kendirine dostlar soçmiz: Son ayların bâdiseleri Türkiyenin mu- İşikiyetlerini tetevvüc etmi ' İimihedesinde imzası bulunmuyan devlet- Boğarlar mükaveleini tadile tüi » murafakat etmeleri ” Türkiyenin) enda kazandığı büyük hür udır. ürkiyenin ehine iz- İlimf etmiştir. Tam bummada Almanya < Üiz Montreur mühedesinin bazı mad - (delerinin Berlinde hot görülmediğini ih- retmiş olmanı, şaşılacak birşey olarak İkarnlansa gerekti. Almanyanın Lazan müshedesinde im-| İzan mı vardır) Yahud kendisi Akdesiz, derleti midir? Almanya Montreux kon - Femani eanasında mütaleslarımı bildirme-| diği halde, bunu bildirmek için neden bul iştir? — Acaba bu teşebbüs, ile mi tevil oluna”| malisden korkmuş alabilir. Lâkin. Al - manyanın, Rurya hakkındaki endişeleri. İvinin sahibi olmuştur. Buna kimsenin do- oğazlar veğiminin ati deilürmek için teki yapalilmesi o ka « dar hayali bir şerdir ki buna sid haber lere imeni inaaacağı gelniyor. Bununla imesi| çe ile Almanya arasır dür ki diplamasi sahadaki bir gerginlik bul zünasebetlere dokunabilir. Almanya, Türkiyenin umumi ihraca - mmn yürde elisini / sthlâk - etmekledir. ihtilâf çıkarmamak için masib her çareye başvuracak, fakat ken- &i mülüi emniyeti ile alâkadar İmiüdahaleye asla müsaade elmiyecektir. plânlara Taymis gözetesinin İstanbul muhab e 4 mart tarihinde çektiği bir telgrafta| rak nizanın ilk haftasında evvelâ Roma -| yaz. bir perde ile ya gidecekler, aradaki / müsahakalara girdikten sonra Parkse geçerek / oradaki yanşlara da iştrak edeceklerdir. Süvarilerimiz, Paristen sonra <Türkiye Harkiye Vekâleti Mon -| Veux muahedesine aid Alman teşebbüsü- nün ebemmiyetini / Tahlif - etmek istiyor Almanyanın resmi bulunduğunu kabul et neşriyat yapmamasından da het iki hü - kümetin aradaki müki detmemek hususunda mutabik kaldıkları meleri vemmi ad- Bayraksız vapur Zonguldakta çıkan Yunan vapuru tescil Kışın çiddetli zamanındeki” fıranalar- dan birinde Erenula irminde bir Yunan) yapunu Zonguldakta karaya aturmuş ve yanyanya batmıştı. Bir Türk armatörü ili ortağile birlikte bu vapdrı sahibaden iyam batmış bir vaziyette setm alınışlar ve birçok masraf ettikten sonra G kararak tamir ettirmiş lir. Simdi bu vapurun çalışa- bülmesi için tesçil edilmeri ve bir bayrağa sahib olması icab etmektedir. İstinye önünde demirli bulunan bu ge- mmünin sahibleri arasında bayrak mesele -| sinden dolayı bir ihtilâf çıkmıştır. Türk |malümatı Bekliyordu. Türk bandırası, İran te-) baasından olan diğer ortak ta İtan bu gektirmek — istemekledir. İf mahkemeye düşmüştür. Simdi bu sebebden denizden çıkanlan ve tamir edilen vapur muattal bir halde| durmaktadır. Yunan gemisi 32 yaşında-| dır. Denir ticaret filasuna Timanımiza | Bu o ihtb- bir kanan | 've edilecek ggemilerin 15 yaşından fazla olmaması zamdır. Binaenaleyh bu noktadan vapır| run bu vaziyetinde tetçili ve Türk bay -| altında çalışması mümkün olamıyar| caktır. Fazla hise Türk a duğundan vapurdan diğer ortaklar da ir tilade edemiyeceklerdir. Bu vaziyetin ne süretle halledilece alükadarlar arasında merakla beklenmek-| Cumhuriyetin edebi tefrikası: 12 Z iNSANLAR Yazan: Peyami Safa Kadın öfkeli bir gülüşle devam eti Ben ğ Orhan daha yüksek, fakat daha sakin. duyar benim. Cemil bir haftadır mekle- ir sexle cevab verdi be gitmediği halde öğrendi — Şayanı teessüf bir bâdise.. Cemil| viz siz. —O değil mi? diye hağınyordu, söy- | İmenize... O değil mi? Tahsin değil mi? bahçede oynarken başka bir çocuğa fe- Bir.söz söylemiy: «Eşek Türke demiş uu kimden öğrendiği aynı meseledir; fakat çocuk ta ona bir taş atmış, Evet, adı Tahsint Çocuğun anası, oli denilen kadına döndü ve gene İransızca — Göndünüz mü? de - Yemek odasının kapısına koşarak ba- — Vedin! gel, bak, gel kulağınla işi, © hınzırın oğlu mektebde imiş, Dışarıdan cevab - gelmeyince başını dikça hem gözleri” büyüyüp küçülü -| vor, hem de omuzları kalkıp iniyordu. Orbana dönerek bir daha sordu Kadının hakaret püsküren gözleri kar- t etmekten iştlerini ile|Jazdır. Bahçede İnhisa Bakalara da gi da iştirak edeceklerdir. kaktır. miştir. öğrenmiştir. — Eşek Türk! E; “Türk mektebinde geldi. Türksünüz! sallandı kurulacak elan Yerli Maliar yakından alâkedar olmaktadır. tebtişiye reisi Hüsnü Yar fiği tarafından sergi için yapılan hazır - Süvarilerimiz, teşrinlevvelde dan avdetlerindenberi, mütemadi bir w- yete çalışmakta olup bazı yeni hayvan- Jar da yetiştimişlerdir. Ekipin bangi ze İbitlerden mürekkeb alacağı kenüz Tüm değilse de, kaç. senedir, CUMHLRİYET Yerli Mallar Sergisi Bu sene gene Galata- saray lisesinde açılacak n Sanayi Bi inin Taksim bah- çesinde kunulmasın münasb görmediğin- den Hümü Yamanla Birlik umumi kât bi ve ei Galatasaray - Tisesi hçetle birlikte tetkikat İktsad Vekileti de vergi için Galatasa -| | Planetarlam, fe vay hicesini seçmiş olduğundan Mil ü 'nayi Birliği Maarif Vekâletie mektebin | Yâtelerin — hayatım, intil müddetinde sergiye tahsisi için res - men müracasite bulummuştur. Bu mürar aat İktmad Vekâleti kanalile yapılmış. |İt olan / münaebet Bu seneki sergiye Sümer Bank ve İş Bankası fabrikaları da iştiak edec |etir. Bu iki büyük Bankamız sergi bah - (Etyet kta, bir za - çesinde iki muazzam paviyon kuracaklar, bu süretle mekteh salonlarının dar çerçer verine sıfmak kaydinden azade kalacak- Bunun Vekâlet heyeti Paris 1937 ver - bi bazalıkları ana: 'fında en harikulâde Si hiç tüphesiz mey hur Planetarmn. © İacaktır. z Glemindeki sey - onların bütün hare: ketlerini, birbirleri safe melhumunu or tadan kaldırırcasına, Bu alet, serginin vr İdaresi de bir | Fennt eğlenceler par- K Si | üvarilerimiz Avrupaya | gidiyorlar (üaştarafı inet sahtfeder Eskişehirdeki facianın muhakemesine başlandı. Eskişehir B (Hunusi) — 20 kişinin)| ölümü ve 10 kişinin yaralanmasile neti- celenen otobüs kazasının Ağırceza mahkemesinde başlanmıştır Mühakeme salonu hincahinc - dolmüş, koridorlardan geçmek — ve v dinlemek imkânı hulunamıyordu. dinleyici meraklılar birinci katın korider-| toplanmış ağızdan ağıza gelen muhakemesine Mahkeme heyeti yerine geldi. Kaz min şoörü Ahmed bir jandarmanın vefar katinde muhakeme salonuna getirildi ve maznun mevkiine sokuldu Hkimin bütün sordu cak durgun udurgun cevab veriyor ve verdiği cevabda Taron treninin makinisti sinyal vermedi diyordu. Heyeti hâkime muhakemeyi, gelmiyen şahidlerin için 22 mant 1937 ye talk eti. İmrali hapisanesinde Buna (Hususi) — İmrah adann deki hapise meyeudunun itbaren (beş yüze) çıkarlması kararlaş - | yaştır. Bunun için hazırlıklar yapılmak- dadır. Şehrimizdeki umumi hapisaneden yeniden 25 mahkün İmrahya gönderil süzllere a kendimi alamaden. Mutlaka bir yerden Viyana- kemeyi Bütün| 'celbi hazirandan ida fezaya tahsis edilen büyük binn- n içindedir. Plane tarum, geniş bir sa- İlonda düreyor. Bu salonun. tavamı be - baştan başa/ örtülür yöz kadar seyir - Lon -|i alabilerek — yer vardır. Alet, salo —| gzaya geçecekler ve Londtalaki müm - num tam ertayerindedir. Fesayi deldu » B çikadan geçercen Brükselde kalarak bu gehirde yapılacak büyük müsabakalara Tan güneşi, ayı, İrli wfaklı yıldızları, ta- yandaki beyaz perde üzerine - aksellire- zek alelâde bir projeksiyon makineri hi süni veren bu alet, hakkatte iki/ milyon franktan fazlaya bir âlemdir. Aletin içi grojektör vardır. Bu. projekörlerin he Birinin camında semanın / müayyeni / bir, parçasınm Tesmi vardır. Alet/ harekete dtelif |gelince, elektik motörleri, heyeti umu <| Arrıpa mütabakalarında — mimaffakiyet İmiyesi akıllara hayret verecek / derecede kazanan yarış teerübesi yükvek zabitleri- | dakik hesablarla - ölçülüp biçilmiş bu İmirin hemen hepsinin çidecekleri muhâk- projektörlerin üzerindeki zesimleri, hakikt) Semadan kat'iyyen farkedilemiyecek bir yuzulı ve mükemmeliyetle beyaz perde gan gözile görülmesine ömkön di Te S REE n me Ni ge Tetmiyen, sadece başınızın üzerinde bir da- ü anlatırdım; yalmız tecssüf etmekle| kalıyorum; — unutmayınız ki çocuğ Kadın, üstünde Orhanın eli bulunan | verdiğiniz bu terbiye inzibat meclisinin koltuğu Tazla geçerek bağınyordur karan üstünde aynıca müetsir olacaktır. “Türk ya! Eşek | Ben, kendi hesabena, taşı alan çocuğu| olmasa bunu yapar mı? Doğru söylemiş Hehbet, Bu sözü de ben gek Türkt Bu rezalet çocuğumun başına öğrendi. E- Kanının yüzü kıpkınmızı olmuştu. Sofi ona yaklaşarak hafif Rum şivesi İçan düzgün bir türkçe iler — Hanimefendi, dedi, böyle vöyle - a meyiniz, hep İslâm ' değil möniz? Hep| — — Bevefendi! dedi. Orhan büyük bir hayretle - bu kadına yanda bu susle de kendini doğrudan | bakarken, kapının önünde — duran genc — Hizmetçi yalının pit kat pencerelerine doğruya muhatab saymıyan Orhan, bi-| kız bir adım ileri ati yerden sözüne devam eti nn muallimi benim, Mes- aliyetimi kabul ediyorum. Dersten çıkm- a tesbihi stnıfta, kürsünün Üstünde unut- | — Kızın da yüzü / kapkınımızı mmuştum. O srada bu hâdize almuş, Çok tür. Özür dilerim. Çocu Ü yakınımızdaki aekeri mektebe götür - düm ve pansımanını yaptırdım. Buraya kadar da ben getirdin. Yolda kendisi itiraf etti: Arkadaşına eşek Türk demiş. Bununla taş ata çocuğun mazur olması| icab etmez. İnzbat meclisi kararını vere eektir. Fakat ben bir. Türk çocuğunun ağzında böyle bir söze haş k halif vücudü olmuştu. Biraz kalın dudaklarile nlak ve hareke- Ti açılıp kapandıkça biçimi dağılıp tap- Tanan oynak ve canlı bir ağızı vardı. Renk- Ki yüzüne göre soletin ince boyunu kısldı. ve kemikleri fazla narin, artk mazur görüyorum. Ve oradakilerin hepsine bir tek buş ser Tümi vererek hizla dışarıya çıktı Kapının arkasında - düran hizmetçinin içeriyi dinliyen bir hali vardı. Bahçeye Kadar Orhazın arkasından koştu ve üs- tünde kömür çuvalı duran karık demir ka- mapenin önünde yanına yaklaştı; | “Orhan başını çevirince her çizgisi yah- yaran bir yürle kargılaşmışt |baktıktan sonra başını Orhana doğrü v- — Yenge, dedi, rica ederim, vaziyeti | zalarak: bir düşününüz, rica ederim, Sofi size ne leri hatulatmaya mecbur oluyor! — Günahtir! —dedi, —© çocukcağıı| mektebden kormasınlar. —T vi Evet, bahası haphte, Anast yök, Yetimdir, yoksuldur. Orhan başını arkaya dağra salladı: — Sen merak etmel Dedi ve ilkönce bızlı, — sonra kararım bulan adımlarla yokuşu çıkmaya başlı Orhan kadına doğru sert bir adım at- | di. Fakat yalının bahçe kapısımdan geçin ce adımları intizamını kaybetmişi. — Mer'al bir vaziyette olmasaydım.| / Deniz kıymında, elak, torl ve sert|Orba dedi, süze sizin müliyetiniri daha başka | bir hava yüzünün derisine yapışmcıya | rarak bu kanaın tepesinden aşağ Fen nihayet göky yere indirecek! Paris sergisinde bir alet, salonun kubbesinde uzunu bütün fezayı canlandırarak güneş manzumesi- nin ve diğer yıldızların hareketlerini gösterecek dür. — İçeride ber Planetarlum aeti çalişrken Tam tepede kutub yıldırı göz kamaştı| he pinlekiyor. Geceyarım. güneşi- nin solgun, hüzünlü bir işikla aydınlatıyor. . Planetariım, projektörlerin- deki hattı üstüva semasını gösteriyor. Yil-| dirlar, eski yerlerini sefer, yanlarında bizim bilmediğimiz mamizın yabancısı olan daha başka yi liyorlar, fakat, bur murlarını, günleri, geceleri, mevsimleri ve üzerinde canlandırmakta ve fezatın, in| v rek, dünyanın-en cazib bir sinema sahne- | Bft Dahsrden tarihçi bu düğünde binlerce Bikük harekellerini seyircilerin - gözleri| »i çibi Löylece canlamdıracaktır Firuzağada 13 mumaralı Mennanın ve| Melkonun evinden, Tanaşın süthanesin den ve ayni yerde Mahmudum evinden, Canonun Kulübesinden kapı kilidi kınl mak süretile birçok eşya ve para çalı- Zabita bu vak'alar Üzerine tühikikata başlamış ve Kibar Al, Tonm Ali, Kâr| dört kiiyi yakalamı | O parayı, böyle hayırlı işlere sazfetmeyi 'vır. Bu adamlar soydukları beş evden e Tek bir günlük eğlenceye, yana başka Taksimde Panarama bahçesi civa- aü ei Hazarosun/ kulübesini, 'cadderizde - Emekyemez Taşç Mehmedin odasnı, - Beyanıdda Buğdaycılar sokuğuda açi ü ve Süleymanın evlerini, Şehzadebaşında | Ktrılmış bin İirayı kasadan - çıkarmamak Hacı Hiteynin ardiyesini, Ayvansaraye | ibi yüksek ve verimli bir zekâ everi gör odalarını, Tah-|teren zengin — dostumu candan alkışlıyo- takelede bir işkembeci dükkânını, Ciba - |rum. Bence sünget veya evleame düği Şehzadebaşnda af berber Rizanın. dükki yında Cami sakağında Mehmedin evini Torduklarını iiraf. etmişlerdir. l kakkında tahkikata devam edilmekte -| esindedir, bilmem?. . Yalının buhçe kapısından çı kaziyeti birkaç ihümal grupuna a düşünmek istemişti. h) aA D SAĞ I aS . SAA G —— ZZ M SüLE Tag S EME v YZ teRİ SELASIN SEZME D B Ha S . Si L B SA — e Haa HArm e Hinlac e | FER Z EEREERE Te — — Bö çe SA KONY e Br y e M Eaş e S AR MA D Eme ll Beuzuml B SD Pir e— SAA I İmte 1937 serisinde, insanların, estas | PUT pekliranlar. - flünlar ve - iğnlı at en fazla merak ettikleri gökyüzünü, Düğüne gelenlerin getirdikleri ve gider ken aldıkları hediyelerin kıymeti belki düğün masraflarından daha fazla. Vakır kilo zeytinyağı kullanıldığını ve asçari bir” hesabla beş yüz elli keve (bugünkü rayi- Bi Tarina gebelerni Şakallbi yüz yetmiş beş bin lira) har candığını yazıyor Şu düğün manlığa uygun düşecek akli bir mikyasla tahlil olkmursa ortada delice miş beş bin lira ile muhteşem bir mabed, mükemmel beş on mekteb, kuvvetli / bir hasta yurdu ve batta yaşaması, yaşatı. mmast mümkün bir hmarhane / yapılabilir. gene bir gün için doyurma uğrunda Bankalar (heder etmek - divanelikten - başka bir ae ŞE İbeder etmek dineliklen buşka hiyer Oğlunun ilk mürüvveti için gözden çi- Terinde tasavvur olunan mürürvetin haki- kini işte budur. Bahtiyar olmak uğrunda bütçeyi tarlimar etmenin emürüyvets ne- M. TURHAN TAN yolun farkında ol- | hiğını görür gibi oluyordu. Sonra «hay - ken | dad. eşkiya...» sözlerile Tahsinin babe ik | sına matuf kinin — nereden gelebileceği “Fakat bu hâdivenin | düşündü. Demek yahdan bu adamı tanı- akıbetine aid bazı hayaller, akıldan ge - | yorlar ve belki aralarında da bir şey geç İen yemaları dağitacak bir jatizamsızlık | miş. «Haydudun oğlu da haydıd olur.r İa, demin yahdan aldığı tesirlerle karşa-| demişti, kadın. Acaba taş hâdisesi Tah- tak içine öfkeler ve korkular dalduruyor- |(dur Kadının mavi birer kaytan gibi ge rilen damarlarile aslından fazla uzun gö- tünen bayunu, çok beyazken biraz karar- | demint izünün üstünde, hava taz- | — Orhan, mektebde bu çocuğu müdı np delikleri hatırlatan, evle-. için girişeceği mülcadelenin, kendisini Bit- rinden fırlamış gözleri ve © safi sinirden | pazarında son gıdasını aramağa mecbur. parmakları sallanan zayıf elleri, birkaç | edebileceğini düşünüyor. yerden bir ar- dar, günahtır, yoksuldur. babası hapistebe şin yüksek, maktamdan kesilmiş. dasda- nüne veldi. «Eşek Türk, eşek Türk ya, | racık ve penceresiz bir oda gibi karanlık esek Türke diyen vesinin ketkin akidleri| bir dükkânın içinde, minderinin ödtüne aranında, kurumuş lâvanla çiçekleri çenesine kadar uzun, balinali - bir si yaka içinde kızarmış ablak bir yüz, ar. kasında gene © ses bağdaş kurmuş bir adamın önünde, koltur. undan indirdiği paketi açarak, paltasu: ma verilecek ilk Fat, yoldan gelip ge « çenler arasında bir tanıdığa raslamak e Mouslafale | dişesinden kurtulmak için bum bir mi Ve kapının kirli beyaz yağlıboyan ö-| nakaşadan sonra kabul etmek mecburi » nünde, lâciverd elbiserile, yere basmıyor mmuş gibi hafi€ ve gevşek duran kız, «Ve din, gel burayal..b, enazırlara söyletirim, kapatınm mektebinizi...> diye 'ayni ses. Koltuğu hızla çeken bir ' el yetinin, son çulu satmak ve aldanmak gi Bi iki utancını birden duyuyordu. İçin « den gelen korku, dişandan gelen rüzgâr- İa birleşerek, sırtında ve omuzlarında vo- Orhan bir kömür çuvalımı bavay kaldi | ğuk bir ürperme dolaştırdı. boşalte Carkanı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: