23 Haziran 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

23 Haziran 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

23 Haziran 1937 CUMHURİYET SON TELEFON HABERLER TELGRAF ... v« TELSiZLE Hatay Türklerînin millî benliği Irkdaşlarımız çalışmağa başladılar Hareketler Peyami Safa Daladier ile Delbos mevkilerini muhafaza ediyorlar. Leon Blum Başvekil muavini oldu surette veya serbestî ile halledebileceğîni beyan etmektedirler. Paris 22 (A.A.) M. Leon Blum, Malî kalkınmayı temin için çok ağn s«at 10 dan 10/30 a kadar bir toplantı ve halkm hoşuna gitmiyecek tedbirler yapmış ve yeniden toplanacak olan sos ahnması çok muhtemeldir. yalist fırkası millî meclisinde demiştir ki: İtalyanlann mütaleası « İdaresi radikal sosyalistlerde buRoma 22 (A.A.) Popolo di Rolunan bir halkçılar cephesi hükumetine manın paris muhabiri gazetesine şu tel iştirakten imtina edemeyiz, halkçılar cepgrafı göndermiştir: hesi ekseriyetini ve tahakkuk ettirilmiş «Eğer Blum, bidayette memleketin olan içtimaî eserleri muhafaza etmeli karşısına cür'etkâr mantıkî ve makul bir yiz.» programla çıkmış olsaydı, memleket kenSabah celsesinde sosyalist fırkası kâtidisini takib edecek ve âyan meclisi de biumumî muavini Severac, vaziyet hak ağzını açamıyacaktı.» kında kısaca izahat vermiştir. Müteakı Tribuna, şöyle yazıyor: ben Blum, malî vaziyet hakkındaki mü «Buhran pek şiddetlidir ve müşküiât, talealarını söylemiş ve son günlerin vakagelecek hükumetin bu kadar kanşık ve yiinden uzunuzadıya bahsetmiştir. müstacel meseleleri ne gibi kahramanane Sosyalist âyandan Morizet, âyan meclisi maliye encümeninin hattı hareketini tedbirlerle halledeceğinin malum olnıa izah etmiş, Deruty ise sol cenah fırkalan ması keyfiyetinden ziyade Meb'u.«an ve delegasyonunun bu sabahki içtimaında Âyan medisleri arasındaki ihtilâfin parlamento noktasından garib bir vaziy;t yapılan müzakereleri anlatmıştır. ihdas etmiş olmasından ileri gelmekte Ayandaki noktai nazar Paris 22 (A.A.) Âyan meclisi dir.» Yeni Fransız kabinesi dün teşekkül etti » Blum'ün beyanatı \BaştaraU 1 inci sohi/edcj Ibni Sina ihtifali üzerine elbirliğile Bratislava konferansı Milletler Cemiyetî muzaheret heyetleri toplanıyor Murahhaslarımızdan Fazıl Ahmed Aykac dün gitti koridoflarında âyan azasının bir çoğu nun sempatisine naıl olan Chautmps'nin mesaisi hakkında müsaid mütalealar dermeyan edilmektedir. Ancak mumaileyhin ciddî müşkülâta uğnyacağı ileri sürül mektedir. Âyan azası, siyasî hal sureti her ne olursa olsun malî meselenin hâd mahi yetini tamamile muhafaza edeceğini ve hükumetin bu meseleyi ancak ya zecrî Tempt gazetesine göre Paris 22 (A.A.) Buhran hak kında tefsirlerde bulunan Temps gazetesi, şöyle yazmaktadır: «Âyan meclisinin kabul edebi'.eceği bir siyaset takib etmek saati çalmışt'.r. Bu suretle meşrutî hakikate avdet edil miş ve ayni zamanda millî kalkınma için lâzım olan şartlardan biri yerine geti rilmiş olacaktır.» Türk Tarihi Tetkik ve Araştırma Cemiyeti bir ihtifal hazırlamasaydı, îbni Sinanın adını bağlryan örümcek ağlann yırtarak, içinden millî tefekkürümüzün büyük ve sayılı şereflerinden birini orta ya çıkarmak mümkün olmıyacaktı. İbn Sina, çoktan, küçük Sahaflar çarşısmda bile unutulan ve şöhretinin üstüne güveler çullanan isimlerden biri haline gelmiş ti. Onun Türk olduğunu, bugünkü tıbbın ve kimyanın tekâmülünde en büyük rolü oynadığını bilenler, adını bir kitabm üç İskenderun Eti Türklerinin ileri beş sahifesinde veya bir makalenin üç gelenlerinden Ahmed Cerib beş satınnda anmaktan fazla hiç birşey Antakya: Haziran (Hususî muha yapmış değillerdi. birimizden) Hatayın Eti Türkleri Ancak bu ihtifal sayesinde, okuma bio güzel kıt'anın hemen her tarafında tak len Türklerin münevver bir ekalliyeti dedirlere lâyık bir gayret ve himmetle millî ğil, hemen hepsi, ilk defa olarak bugünTürk varlıklarının bütün icablarını ye lerde, yani «îşarat ve Kanun» müellifirine getirmeğe başlamışlardır. Bu meyan nin ölümünden tam dokuz yüz sene sonda iskenderun taraflarındaki Etilerin a ra İbni Sina diye bir isim duydular; onun zimkâr faaliyetleri bilhassa zikre şayan bütün garb kültür dünyasında büyük bir dır. Bir kıt'a fotografını gönderdiğim şöhreti olduğunu, eserlerinin modern hb, genc Ahmed Cerib İskenderun Etileri fen ve felsefenin tekâmülüne çok yaranin ileri gelenlerinden ve önderlerinden dığını öğrendiler; Türk mimarisinde Sidir. Kendisinin kıymetli mesai arkadaş nan ne ise, Türk tefekküründe de İbni ları olarak size ezcümle şu isimleri vere Sinanm o olduğunu anladılar. bilirim: İskender Dik, Cemil Gelhabib, Dokuz yüz sene! Gerçi bu zaman içinIbrahim Çunni, Receb Cere, Ahmed de Ibni Sina ile meşgul, hatta ondan Heddad, Bedı Bikfelâvi, Mehmed Sabri mülhem olmuş Türk mütefekkirleri yok Kassab. değildir. Fakat bunlar hem oldukça eskiHatay kıt'asının istiklâli buradaki mil dirler, hem de İbni Sinayı Arab sanan Iî Türk varlığına yeni bir canlıhk verdi. Avrupa gafleti içine dalmaktan kendileIrkdaşlar arasındaki küçük büyük dar rini kurtaramamışlardır. gınlıkların kâffesi bir tarafa bırakılarak Yeni Türkiye münevverleri, Ibni Si umumî elbirliğine doğru temiz ve heye nanın Türk olduğunu ve dünya kültürü canlı bir hareket var. O kadar güzel bir içindeki büyük kıymetini dünkü ihtifal birlik iştiyakı görülüyor ki sadece tema den evvel de biliyordu. Fakat, işte o kaşası bıle gönüllere sonsuz ferah ve sürur dar. Onun birçok eserleri Avrupa dilveriyor. lerine tercüme edilmiş olduğu halde, için Tuna toplantısmda verilen kararlar Küçük Antant Almanya ile Italyaya bazı tekliflerde bulunacak Atatürkle Bulgar ve Isveç Kralı arasında telgraflar Ankara 22 (Telefonla) Bulgar Kraliçesinin bir veliahd dünyaya getirmesi ve Isveç Kralının yıl dönümü münasebetile Atatürkl" Bulgar ve Isveç Krallan arasında dostane telgraflar teati edilmiştir. Memlekette ormanı hem işletmek, hem de yetiştirmek lâzımdir [Başmakaleden devam] Prag 22 (A.A.) Başvekil Hodza, ajanslar muhabirlerini kabul ederek şu beyanatta bulunmuştur: « Bükreşi ziyaretim ve Küçük Antant devletleri Başvekillerinin son toplantısı, umduğum neticeleri vermiştir. Bir komşu memleket gazetelerinden bir kıs mının yazdıklarının aksine olarak, vü cude getirilen plânîar, ne Fransa lehinde, ne Almanya lehinde, ne de İtalya lehindedir. Bu plânlar yalnız Tuna havzası lehindedir. Bittabi alâkadar iki büyük cevletin, Almanya ve îtalyanın iştiraki Ankara 22 (Telefonla) Yenişehirde olmadan hiçbir orta Avrupa organizas yonu vücude getirilemez. Biz, bu iki yapılacak yeni Meclis binası, Riyaseticumhur dairesi ve Başvekâlet binaları devletin meşru ihtiyaçlarını nazan dik için beynelmilel şöhreti haiz mimarlara kate almaktayız. müracaat edilmiş ve kendilerinden An Garb büyük devletlerile, yani Fransa, karaya gelerek sahayı ve mevkiini bizIngiltere ve Amerika ile bir anlaşma bit zat görmeleri istenmişti. Mimarların bu tabi hiçbir müşkülle karşılaşmıyacaktır. seyahatlerine aid masraflar ödenecektir. Şimdiden Alman ve Italyan eksperlerile Müracaat edilenlerden bir kısmı şimiptidaî mükâlemelere başlamaya ve on diden muvafakat cevabı vermişlerdir. lara bilâhare müzakere mevzuu teşkil Bu inşaat için 4,5 milyon lira tahsisat cdebilecek mufassal tekliflerde bulun ayrılmıştır. Bu binalann ehemmiyetile mütenasib maya karar vermiş bulunuyoruz. bir azamet ve güzellikte olması için icab Bunlardan başka, Küçük Antant devletleri Başvekilleri içtimalannı her daim ederse daha fazla da fedakârlık yapılacak ve yeniden tahsisat istenecektir. tekrar etmiye karar verdik. Bu suretle Diğer taraftan Cumhuriyet Halk Parişbirliği daha sıkı bir hale gelecektir.» tisi de Ankarada büyük bir genel mer Ankarada yapılacak resmî binalar Meclis, Riyaseticumhur ve Başvekâlet binaları çok azametli olacak Italyan Afrikası için 6 yıllık bir plân Roma 22 (A.A.) Şarkî Italyan Afrikasının imarı için 6 senelik bir plân tatbik edilmesine karar verilmiştir. Bu iş için 12 milyar sarfedilecek ve bundan maada devlet de 6 sene müddetle şarkî Afrika bütçesini tevzin etmek için senede bir milyar verecektir. kez binası yaptıracaktır. Genel menke zin de Yenişehirde inşa olunacağı anlaşılıyor. Maruf mimarların Ankaraya gelmesi münasebetile Fırka merkezi inşaatı üzerinde de görüşmeler yapılacaktır. Eski Meclis olan şimdiki merkez esasen tarihî mahiyette bir bina olduğundan müze ittihaz edilecektir. yeni ağacların vücud bulması behemehal temin olunmalıdır. 3 : Devlet ormanlarının umumî surette muhafazaları, büyültülmeleri ve genişletilmeleri bütün devlet ve milletin baş vaj zifelerinden biri olduğu hakikati hükumetin ve halkm kafasına iyice yerleştirilmiş olmalıdır. Cumhuriyet devrinin son seneleri tecrübelerinden bugün gene kendi elimizle baltalanmak tehlıkesıne maruz büyük bir hakikat çıktı: Türkiyede Türkiyenin kereste ihtiyacını karşıhyacak orman ve ormancıhk kabiliyeti vardır. Hem de ormanın kerestelik ve baltahk her çeşidi. Bu hakikatin manası bugün memleketin büyük memnuniyetlerle karşılaması icab eden büyük bir ekonomik kudret ve kabiliyettir. İmparatorlukta kadri bilinmiyen bu kabiliyeti cumhuriyet rejimi tebarüz ettirdi. Rejim için şeref olan bu muvaffakiyeti gelişigüzel terk v£ feda etmemekliğimiz en basit bir mantık icabıdır. Şu sebebden dolayı ki memleketimizden istihsali mümkün olan orman mahsulâtı ihtiyaclan için harice avuc avuc değil, etek etek altın veremeyiz ve vermemeliyiz. Biz kendi ormanlarımızdan kesme ameliyelerine müsaadekâr oldukça ormanlarımız tahrib olunuyor veya tahrib olunur endişesi asla mazeret değildir. Ağacı devlet damgahyacak, ormanı hükumet gösterecek, ondan sonra kesme yapılacaktır. Bunun haricinde orman tahrib eden ve ettiren elbel belâsını bulmalıdır. Biz bunu temin edersek hiç ormanlarımızın tahribine imkân kalır mı? Dahildeki kesmeler netice itibarile ormanlanmızı harab etmek şöyle dursun, bilâkis bizi onlarm gencleştirilmesi ve büyütülmesi gayesine götürmelidir ve götürür. Nitekim müteakıb yazımızdaki izahlarda görülmüş olacaktır. den çıktığı memleketin lisanına, modern türkçeye çevrilmemişti; Fuzuli ve hemen bütün Türk şöhretleri için olduğu gibi İbni Sina için de ihtifal münasebetile Ahmed Halid kitabhanesi tarafından çıkarılan büyük eser müstesna hiçbir derli toplu etud neşredilmiş değildi. Dün, kürsüsünde İbni Sinanm adını kutlulıyan Üniversiteye mensub bir talebe, onun eserlerini ve felsefî akidesini tetkik etmeğe karar verse, kendinden evvel yapılmış hiçbir büyük ve metodik cehbin yemişlerinden istifade edemezdi. İşe yeniden başlamak ve belki de bütün ömrünü ona bağlamak mecburiyetınde kalacaktı. Istanbul Üniversitesinin kitab raflan bu yegâne büyük Türk hekimi ve fdozofu için, modern usullerle yazılmış, hususî ve tam bir tek eserden bile mahrumdur. Çağraın, ümmetinin ve devrinin zaruretlerile arabca söyliyen îbni Sinayı bugün türkçe konuşmağa davet eden hiçbir mütercımimiz, mütefekkirimiz, üniversitemiz, kültür müessesemiz olmadığı gibi, onu alelâde el kitablarile gencliğe, talebelere, kültür dostlanna tanıtacak basit ve küçük zahmetlerden birine giren de bulunmamıştır. Geniş manasile alınırsa Türk İbni Sinanın eserlerini, Türk İbni Sinanm kafa yapısım ve iddialannı Türklerden başka hemen her millet biliyor! Evvelki günkü ihtifal, bence, İbni Sinanm büyük hatırasına yollanmış açık bir millî selâm olduğu kadar, Türk Üniversitesine ve felsefe tarihçilerine doğrudan doğruya tevcih edilmiş kapalı bir ihtardır. Bu ihtan açmak ve bir ifade haline koymak lâzım gelse içinde şunları oku Milletler Cemi ruz: yetine muzaheret Ey bugünün Türk mütefekkirleri! heyetleri birliğinin Sizler ki, hiç şüphe yok, İbni Sinanın adı bu seneki yulik nı biliyorsunuz; gene hiç şüphe yok, bu konferansı Çekos adamm Türk olduğunu, dokuz asırdan lovakyada Bratis beri kaybolmamış bir dünya şöhreti ka lâva şehrinde top zandığmı da biliyorsunuz; Avrupa fen lanacağını evvelce ve felsefe kongrelerinde adınm her fır yazmıştık. Konfe satta anıldığını da, gene hiç şüphe yok, rans 28 hazirandan duymuşsunuzdur; fakat bu halis muhlis 3 temmuz 937 tari Türk şerefinin Arablara maledildiğinden hine kadar çalışa Fazıl Ahmed Aykaç de, gene hiç şüphe yok, haberdarsınız; caktır. Doktor Bay Besim Ömerin başkanlığı garb dünyasında, Türklerden yalnız iyi altında Bratislâvaya gidecek heyet azamuharib çıktığı ve cihan ölçüsünde yasından Fazıl ehmed Aykaç dün akşamki rancı bir kafa yetişmediği kanaatinin ekspresle Viyanaya hareket etmiştir. hâlâ nekadar dipdiri olduğunu da, gene Kendisile görüşen bir muharririmize hiç şüphe yok, tasdik edersiniz; Farabi, Fazıl Ahmed Aykaç aşağıdaki beyanatIbni Sina ilâh... gibi millî şereflerimizin ta bulunmuştur: bu kanaati yıkmıya ne derece kâfi gele Cumhuriyet Türkiyesinin büyük bileceğini de, gene hiç şüphe yok, inkâr şiarı malumdur. Yurdda sulh, cihanda etmezsiniz; çünkü modern Avrupada, sulh.. Bu gayeyi, şeref, istiklâl ve hayBerthelot gibi büyük fen adamlarının siyet mefhumlan içinde memleketimiz bile, bugünkü kimyanın tekâmülünde İb daima takib ediyor. Bratislava konferansmm bu seneki ni Sinanın ne yaman bir rolü olduğuna ruznanresinde dört sınıf meselesi vardır: işaret ettiklerini, gene hiç şüphe yok, hatırlarsınız; yeni Türkiyede millî itimadı Terbiyevî, iktısadî ve siyasî, hukukî menefsimizi yeniden tesis etmek için Türk seleler.. 1936 senesinde toplanan genclik konolan her büyük kıymetin peşinden koş gresi münasebetile uluslararası meden! mağa nasıl mecbur olduğumuzu da, gene terbiyede sulh ve sulhseverlik fikirlerihiç şüphe yok, hepiniz takdir edersiniz; nin dikkate değer bir yer tuttuğu görülbilhassa fen ve felsefe sahasında telif müştür. Zaten biz Türkler medenî külkütübhanemizin tamtakır denecek kadar türümüzde gerek resmî ve gerek gayriboş durmasından da, gene hiç şüphe yok, resmî olsun geleceği, geçmişlerin acı duyuyorsunuz; öyle ise, ne diye, hurafelerine ve kinlerine bağlıyarak Türk olduğunu cihana haykırmamız lâ necib ve geniş duyguları boğan telkin zrnı gelen bir dehayı, memleketimize bile lerden uzak tuttuğumuzu birçok kere tanıtmak için yerinizden kımıldamağa spat ettik. Bu alandaki açık ve serbest üşenirsiniz? İçinizde hiç kültürümüzün ;örüşümüz şimdiye kadar gerek Balkan millî köklerini araştırmağa merak eden konferanslarında, gerek beynelmilel diyerli ve özlü bir tecessüs sahibi yok mu ğer toplantılarda büyük takdirlerle kardur? Hele İbni Sina gibi beynelmilel kıy şılandı. Noktai nazarımızı Bratislava'da da izah etmeğe fırsat düşecektir. sanı meti üstünde hiç kimsenin münakaşa etyorum. mediği şahsiyetlere dair bir tek etud yapRuznameye giren iktısadî, siyasî ve mak zahmetinden niçin hepiniz kaçarsıhukukî meseleler üzerindeki Türk gö nız? Şimdiye kadar olan oldu. Fakat bu üşleri de şimdiye kadar bütün vuzu htifal size en büyük vazifenizi hatırlatıhile tesbit edilmiştir. Şu sebeble vazi yor. Türk zekâsının dünya tefekkürüne etimiz sarih, gönüllerimiz müsterihtir.» kattığı cevherlerin tarihi üzerinde eski vurdumduymazlığınızı lutfen bırakınız, en büyük Türk hekiminin ve filozofunun eserleri üstüne başmızı iyice sarkıtınız, düşününüz, bulunuz, yazınız, onu [Baştarafı 1 inci sahi]ede1 evvelâ kendinize, sonra bize ve nimarşlarını çalmış ve askerî bir müfreze hayet bütün dünyaya daha iyi tanıtınız. Bizim kültürdeki cedlerimiz de muhterem misafire askerî selâmı ifa ne Descartes'dır, ne de Bacon; Fa eylemiştir. Bundan sonra sivil ve askerî rabimizi ve İbni Sinamızı tammadan ve yüksek memurlar Türk heyetine takdim anlamadan, karanlık bir irsiyetin bulanık edilmiş ve müteakıben muhterem misafirbakışile garb tefekkürünü kavrıyamayız. ler, halkın hararetli alkışları arasında ve Haydi yiğitler! Türk ortaçağına bir tet muhteşem bir kafıle halinde kendilerine kik seyahati yapınız. Kütübhaneler em Kraliyet sarayında tahsis edilen dairelerinize amade. Yani, korkmayınız, yol be re doğru gitmişlerdir. Şehir harikulâde bir surette donanmış, Türk ve Irak baydavadır. rakları bütün binalar üstünde dalgalanPEYAMİ SAFA maktadır. i R. Aras ve Celâl Bayar Bağdadda Türkiye Sovyet Rusya dostluğunun kuvveti IBaştarafr 1 Inci sahiiede\ Başvekil Tuncelinden Ankaraya geldi iBaştarafı 1 inci sahlfedei YUNUS NAD1 Londra 22 (Hususî) Meçhul bir Berlin 22 (A.A.) General Göring. İngiliz eski Başvekil M. Baldvvin'e 250 îtalyan ekonomisi liderlerinden mürek bin İngiliz lirası teberru etmiştir. keb komisyon azalarını kabul etmiştir. Bu komisyon, Mussolini'nin emri muci Posta tayyarelerimizin tzmir bince, Almanyanm dört senelik plânına ve Adana postaları müşabih bir siyasî ve ekonomik faaliyet Ankara 22 (Telefonla) Devlet Haplânı çizecektir. vayollarınm İzmir ve Adana seferlerine ağustosta başlanacağı anlaşılmaktadır Havayolları için ısmarlanmış olan 4 Atina 22 (A.A.) Gazeteler, Ha motörlü yolcu tayyarelerinden ikisi temmidiye mekteb gemisinin Hanyayı ziya muz ortasında memleketimize gelecekretinin birçok Türk Yunan dostluk te tir. zahürlerine vesile olduğunu bildiren telgraflar neşrediyorlar. Hanya baştanasağı Paris 22 (Hususî) Paris borsasının Türk ve Yunan bayraklarile süslenmiş bugünkü kapanış fiatları şunlardır: tir. Dost ve müttefik millet bahriyeH'e Londra 110,89, Nevyork 22,43, Berlin rine kardeşçe hüsnü kabul gösterilmistir. 899, Brüksel 378,75, Amsterdam 1232,75, Hamidiye kumandanı da Hanya vük Roma 117,95, Lizbon 100,75, Cenevıe sek memurlan şerefine gemide bir r«;smi 514.37 1/2, bakır 59 1/2 61 1/2, kalav kabul vermiştir. Hamidiye bugün Istan 245.7.6, altın 140,04. gümüş 19 3/4, kurbula hareket etmiştir. şun 21,18,9, çinko 20,12,6. Almanyada bulunan İtalyan erkânı Eski İngiliz Başvekîline yapılan bir teberru Memlekette maden tetkikatı için bir talimatname Ankara 22 (Telefonla) Maden Tetkik ve Araştırma Enstitüsünün idare ve murakabe şekillerile umumî müdür ve murakıbların vazife ve salâhiyetleri ve enstitünün dahilî teşkilâtile sureti idaresi hakkında bir talimatname hazır landı. Enstitünün başlıca vazifesi, resmî daireler, millî müesseseler ve hususî şahıslar nam ve hesabına memleketimizde işlemeğe elverişli maden ve taş ocağı sahaları bulunup bulunmadığı ve işletilen maden ve taş ocaklarının daha faydalı surette işletilmelerinin nelere mütevakkıf olduğunu araştırmak, arama ameliyatı, fennî ve jeolojik tetkikat, kimyevî tahlil ve fennî tecrübeler yapmak, harita almak, plân, proje ve fennî raporlar, rantabilite hesabları tanzim etmek gibi bütün teknik ve ilmî ışlen görmek ve memleketin madenlerinde ve maden sanayiinde çalışacak Türk mü hendisi, fen memuru, ustabaşı ve işçi yetiştirmektir. Hamidiye dönüyor PARİS BORSAS1 binezonlar sayesinde yaratılmış bir dost Iuk değildir. İki memleketin gayesi muslıhane ve sakin mesailerini dış suikasdlere karşı müdafaa ve dünya sulhu için çalışmaktır. İşte bunun içindir ki, Türk Sovyet dostluğu beynelmilel sahada filî bir âmil haline gelmiştir. Yine bunun içindir ki, Sovyet hükumeti Türkiye Cumhuriyeti ile olan dostane münasebatınm muhafaza, inkişaf ve tarsınini arzu ediyordu. Başvekil İsmet İnönünün siyasetindeki açıklık umumiyetle malumdur. Sovyet efkân umumiyesi, onun Sovyet Türk dostluğu hakkındaki beyanatım büyük bir memnuniyetle karşılayacaktır ve bu dostluk, İsmet İnönünün tabiri veçhile «iki memleket siyasetinin sağlam bir unsuru olarak kalacaktır.» Sovyet efkârı umumiyesi, ismet Inö nünün «iki memleket arasındaki iyi münasebat ve samimî dostluk hakkında tikirlerde vücud bulmuş veya bulabilecek bütün şüphelerin yersiz olduğu» nu bildiren beyanatım da ayni memnuniyetle öğrenecektir. Türkiye Başvekili ismet İnönünün Büyük Millet Meclisi önündeki bu be yanatının Avrupanın mutaarnz kuvvet lerini ayıltacak bir ihtar teşkil edeceğini ümid ederiz. Başvekilimiz Keyseriden geçerken sim meselesinin artık tamamen tarihe in tikal etmiş olduğunu kat'î olarak teyid etmektedir. Başvekil İnönü bugünlerde Istanbula hareket ederek Büyük Önder Atatürke teftiş ve müşahedeleri etrafında izahatta bulunacaktır. Dahiliye Vekilinin de Istanbula Başvekille birlikte hareket etmesi muhtemeldir. Bir Alman heyeti seferiyesinin uğradıgı felâket Simla 22 (A.A.) Resmî bir membadan istihbar edildiğine göre, bir çığa yakalanmış olan Managa Alman heyet1' seferiyesinden yegâne hayatta kalan zat, Dr. Luft'tür. Heyeti seferiye reisi Dr. Karl Wien ölmüştür. Kayseri 22 (Hususî muhabirimiz den telefonla) Şark vilâyetlerindeki tetkik seyahatinden dönmekte olan Başvekil İsmet İnönü bugün 16,30 da binlerce halkm tezahüran arasında buraya geldi. İsmet înönü tayyare fabrikasmı gezdi ve yeni yapılan tayyarelerin uçuşlannı Hariciye Veziri bu akşam, Türk he • gördü ve saat 18 de yine ayni tezahüratla yetinin şerefine bir akşam yemeği vere « teşyi edildi. cektir. Bunu parlak bir suvare takib edeStvastan geçerken cektir. Sıvas 22 (Hususî muhabirimizden) Türk heyetine gösterilen samimî te * Başvekil îsmet İnönü, Tuncelinden dö zahürat, Türkiye ile Irak arasındaki sağnerlerken Sıvasta tezahüratla karşılandı. lam dostluğu bir kere daha tebarüz etlirBaşvekilimiz halkla konuşarak dileklerimiştir. Bu ziyaret Türkiye Irak münani sordu ve Devlet Demiryolların'n cer sebetlerinde yeni bir devre açmıştır. Bu atölyesini, elektrik fabrikasını, Selçuk dostluk ebediyyen kalacaktır. eserlerini gezdi ve gene merasimle teşyi Bugün, bütün Irak gazeteleri, Irak edildi. milletinin Türkiyeye karşı beslediği sa ve Türkiye ile Habeş Imparatorunun açtığı mimî duyguları tebarüz ettirmekte mevcud samimî bağları ve Büdava vük Şef Atatürkün sayesinde yeni TürLondra 22 (Hususî) Habeş îm • kiyede başarılan kalkınma hakkında u paratonı tarafından bir akşam gazetesı zun makaleler neşreylemektedirler. aleyhine açılan hakaret davasına bugün Irak Türkiye dostluğunu takviye başlanmıştır. Gazeteci mevzuubahs ya eden iki devlet ricalini methüsena eden zıyı hakaret maksadile yazmadığını söy gazeteler Türkiye ve Türk Irak temasliyerek İmparatora tarziye verdiğinden, ları hakkında fotoğraflar neşretmekte Imparator davadan feragat etmiştir. dirler. Türk heyeti azası kendilerine tahsis edilen dairelerde kısa bir müddet istira hat ettikten sonra Hariciye Nezaretine gitmişler, burada da büyük merasimle karşılanmışlardır. Heyet müteakıben Başvekili maka mında ziyaret etmiştir. Halk, Türk he * yetinin geçtiği yollarda Irak Türkiye dostluğu lehinde çok hararetli tezahürl* yapmışür. Türk heyeti bundan çok mütehassis olmuştur. Irak Başvekili, Hariciye Nazırile birlikte, Türk heyetinin ziyaretini öğleden evvel iade eylemiştir. Muhterem Türk heyeti öğle yemeğini hususî bir surette Türkiye elçiliğinde yemiştir. Öğleden sonra, Kral Hazretleri, muhterem Türk heyetini Elzuhur saray>nda kabul edecek ve heyeti çaya alıkoyacekür.

Bu sayıdan diğer sayfalar: