24 Ağustos 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

24 Ağustos 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURtYET 24 Agnstos 1937 Osmanlı Rasputini ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Dubrovnik geliyor Yugoslav kruvazörü bugün şehrimizde olacak Hamamcılar ve kırkçeşme suları Cemiyet, kanunî yoldan itirazda bulunacak Hep birden istifa eden Hamamcılar Cemiyeti idare heyetinin yerine yeni idare heyeti seçimi yann yapılacaktır. istanbul hamamcılan Kırkçeşme sulannın Belediye tarafından kesilmesinden dolayı bugünlerde en müşkül anlarını yaşamaktadırlar. Fakat hamamcılar bu işte Belediyenin haksız olduğunu meydana çıkarmışlardır. Hıfzıssıhha kanununun sulara müteallik hükümlerinden biri Belediyeleri beş sene zarfında ellerindeki suları ıslaha mecbur tutmaktadır. Bu beş senelik müddet geçmiştir. Beş sene sular üzerinde esash bir hareketi görülmiyen Belediye beşinci senenin son iki ayında birdenbire hare kete gelmiş ve Kırkçeşme suyunun içinde basil olmasından dolayı kesmiştir. Hamamcılar bu şckilde Kırkçeşmenin içme suyu olamıyacağı kabul edilse bile yıkanma suyu olamıyacağını kabul etmemektedirler. Bununla beraber Belediyenin elinde bulunan suyu temizlemek vazifesiyken bunu temizlemiyerek sadece kesmesini kanuna aykın gören hamamcı lar kanunî yollardan teşebbüslcre geçe ceklerdir. Hamamcılann yeni idare heyeti scçilince doğrudan doğruya Devlet Surasma müracaat ederek istanbul Belediyesini protesto ctmesi ihtimali var dır. İktısad Vekili Celâl Bayarın yarın gelmesi bekleniyor İktısad Vekili Celâl Bayar dün îzmirden Ipar kotrasile limanımıza müteveccihen hareket etmiştir. Celâl Bayarın yarın şehrimize geleceği tahmin edilmektedir. Evvelce takarrür ettiği veçhile sanayiciler burada V'ekihn nezdinde bir toplantı yapacaklardır. Bu toplantıda devletin umumî sanayi sıyasasile sanayicilerin vaziyeti sanayie müteallık çıkacak kanun lar, almacak kararlar, gümrük rejiminin ihdas ettiği vaziyet ve vergilere aid hususjar üzerinde etrafile görüşülecektir. İktısad Vekili şehrimizde birkaç gün kaldıktan sonra beraberinde bazı zevat olduğu halde Zonguldağa ve oradan Karabüke, daha sonra da Ankaraya gidecektir. Çindeki harb ve devletleı indeki askerî ve siyasî vaziyt şöylece hulâsa olunabilir: Ja pon ordusu, şimalî Çinin belk< miği olan Pekin, Tiençin ve sahildel Taku hattı ve bunun iki tarafındaki SJ hada tamamile yerleşmiş ve siyasî vaziyc te de hâkim olmuştur. Çahar Hopı eyaletleri siyasî meclisinin temsil ettij mahallî hükumet de, Nankin ile her tü lü alâkasını kesmiş ve Japonyanın hak miyetini tanımıştır. Şimdi Japon ordusu Pekin • Suiyua demiryolu üzerinden şarkî Türkistan doğru ilerlemek için bu hat boyunda Çi ordusunun döküntüsünü teşkil eden 70bi kışilik bir kuvvetle harbediyor. Daha z yade çeteci olan bu Çinli kuvvetler, Maı çuri ve Jehol'da olduğu gibi, Japon ordı sunun ilerlemesine mâni olamıyacaktır. Tarihî tefrika : 3 Yazan : M. Turhan Tan İbrahim tahta geçince... Korkak delide beliren değişiklik ya mbasmda bulunanlan şaşırtacak kadar büyüktü. O fersiz gözler birdenbire ışık içinde kalmış, o iki bükliim beden bir lâhzada dikleşmiş, o titriyen bacaklar çarçabuk çelikleşmişti. Yalnız dudaklan kapalıydı, tek kelime konuşmuyordu. Kösem, kendine geldiğini sevincle gördüğü oğlunu konuşturmak için yumu§ak bir sesle sordu: Artık inandın, değil mi, aslanım?.. O, gülümsiyen bakışlannı cenazeden ayınp anasma çevirdi, uzun uzun bakb: Eh, dedi, padişah olmuşum, inandım gayri. Öyleyse taht odasına buyurun, cülus edin. Lalan seni oraya iletsin! İbrahim, sevıne sevine ve salına salına odadan çıkarken Sadrıazam, Valide Sultana sokuldu, fısıldadı: Şevketlu hünkâr, kafes kılığiledir. El öpmeğe, ayak öpmeğe gelenler onu saçında gülle, dardağan çakşırla görürîerse nice olur? Lutfedın de kıhğına ni Deli hükümdarın kadm ihtirası tutuşmuş ve Topkapı Sarayı avrat pazarına dönmüştü zam verin. Kösem, telâştan ve ıstırabdan bu bi çansizliği unutmuştu, oğlunu tahta oturtmayı saadet bilip terini kurutmağa hazırJanryordu. Vezirin ihtan üzcrine gamlı gamh içini çekti: Rahmetli ammisi gîbi allahlık ( * ) . Dünyaya bir pul kadar değer vermıyor. Lâkin hakkın var, bugüne bugün padi şahtır. Elc güne karşı baş açık çıkması doğru değil. Hünkânn ayannı çokt?n tesbit etmi§ olan vezir, kendi kendine: «Kara manın koyunu, sonra çıkar oyunu» de mekle beraber kısa, uzun hiçbir cevab vermedi, Valide Sultanın deli padişahı yakalayıp bir odaya sokuşunu, oradan giyimli, kuşamh olarak çıkarışmı seyirle iktifa etti. Artık taht odasma gidilmeğe mâni kalmamıştı, bütün güçlükler yenilmiş sayılabilirdi. Fakat tbrahim, o odanm kapısı önüne gelir gelmez durdu, arkasından gelmekte olan Sadrıazama yüzünü çevirdi, sert sert sordu: Ben padişah değil miyim? O, hayret içinde cevab verdi: Belî sultanım, padişahsınız. Ne istersem yapanm, değil mi? Belî padişahım, yaparsınız. Öyleyse dönelim, karındaşımı bir daha görelim! Deli adam, tam tahta oturduğu sıra<îa cellâdlann boy gösterip kendisini cürmü meşhud halinde yakalanmış bir suçlu gibi alaşağı edeceklenni düşündüğünden îhtiyatlı hareket etmeği tasarhyor ve şayed kardeşi ölü taklidi yapıyorsa gene istemem teranesini tutturarak yakasını tuzaktan kurtarmak istiyordu. Heybetli vezir onun bu gülünc düşüncesini sez raekten geri kalmadı, lâkin birşey diyemedi, mahzun mahzun mırıldandı: Peki sultanım, görelim! Deminki sahne biraz sonra tazeleni yor, ölünün yüzü açılıp Deli Ibrahime gösteriliyor ve Hekimbaşı başta olduğu halde bütün sarayhlar tahtm, tacın kendisine kaldığı hakkmda andlar içerek herife emniyet telkin etmeğe uğraşıyordu. İbrahim ancak bu ikinci muayeneden sonra korkuyu, telâşı, bocalamayı bıraktı, tahta oturmağa nza göstererek vezir lere, hocalara, ocak ağalarma el ve ayak öptürdü, Osmanlı împaratorluğunu keyfine göre idareye başladı. Onun ilk iradesini telâkki eden Kösem Sultandı ve irade şu üç kelimeden ibaretti: Güzel kadın isterim!.... Yugoslavyamn Dubrovnik kruvazörü bu sabah şehrimize gelecektir. Gemi geldikten sonra kumandanın vapacağı ziyaretleri Vali, İstanbul Kumandanı gemiye gitmek suretile iade edeceklerdır. Bu aksam Park otelinde gemi sü varisi şerefine bir ziyafet verılecektir. Dubrovnik süvari ve zabitanı yarın Heybeliadaya giderek Deniz okulunu ıle kaydettiği bariz bir hakikati örtmüş zivaret edeceklerdir. değildir ve Deli Ibrahimin Osman oğulları sarayında kurduğu avrat pazarını büMÜTEFERRtK tün dünya tanıyıp öğrenmiştir. Bunun akKıtaatımız garnizonlarına si nasıl mümkün olabilirdi ki yeryüzünde dönüyor hiçbir saray, bu avrat pazan kadar acib hâdiselere, garib vâkıalara, ibretli sah Birinci Ordunun Trakyada yaptığı büyük manevraya ve geçıd resmine iş nelere kaynak olmamıştır. tirak eden kıt'alarımız, pazar akşamınPazarı kurduran Deli Ibrahimin cindan itıbaren garnizonlarına dönmeğe net derecesini aşmış, ığrenc bir dalâlet baslamışlardır. seviyes:ne ulaşımş olan kadınalığı Iskenderun şehbenderliği idi ( I ) . Kadm, onun için ziya gibi, ha İskenderun şehbenderliğine Paris va gibi, su gibi hayat umdelerinden bir konsolosu Firuz tayin edilmiştir. nesneydi. Güneşin sıcaklığını duydukça göze görünmez bir kadm kucağında ısın Emniyet müdürlüğü kadrosu İstanbul Emniyet müdürlüğü kadrodığmı sanıp gerinmeğe başlar, serin bir su dıin Emniyet İşleri Umum Müdür rüzgâr esince bir peri kızının dudağından lüğü tarafından İstanbula gönderilmiş çıkan nefesle karşılaştığını kuruntulayıp ve Emnivet müdürlüğüne tebliğ edil pis hulyalara dalar, berrak sularda kü miştır. Yeni kadroda müdırandan bazı*ne küme kadınlann cilveleştiklerini te larının maaşları tezyid edilmekte, Ri vehhüm ederek uyanık gözle garib rüyazeye tayin edilen îkinci şube müdürü lar sıralardı. Necatinin yerine Çanakkale Emniyet Saza bayılırdı: Kıvrak nağmeleri ka müdürü Nevzad getirilmektedir. Anadoluda dil tetkikleri dm sesin* benzettiği için. Güzel koku lardan haşlanırdı: Çiçeklerde kadın rtn Her sene tatil aylarında olduğu gibi bulduğu için. Raksa can verirdi: Kadın bu sene de tatil basında, Türk dili şi teninin oyunda açılıp saçılışına vmren veleri hakkmda tetkikatta bulunmak üzere garbî Anadoluya gönderilen Edediği için!.. biyat Fakültesi Türk Dili Tarihi do O, şüphe yok ki, zırdelilerdendi, fakat çenti Ahmed Caferoğlu, îzmir, Mani dimağını kadın nrcvzuu üzerine çevirince sa, Afyon, Denizli ve Balıkesir mınta orijinal düşüncelerile ken<üni dinleyen kalannda bu husustaki tetkikatmı ik lere parmak ısırnrdı. Meselâ beyaz ka mal ederek dün geri gelmistir. dınlann tebessümden kahkahaya geçmeİş dairesi reisi leri için nasıl davranılmak lâzım geldiIş dairesi Umumî Reisi Enis Behiç ğini riyazî bir kat'iyetle bilirdi. Sarışm dün Ankaradan şehrimize gelmistir. lan somurtaıak, esmerleri ağlatmak yol Enis Behiç burada tetkikler yapacak larını inceden inceye ölçmüştü, biçmişti. tır. Kızıl bir cahil olmasına rağmen kadın Ziraat Bankası imtihanları mevzuunu her bakımdan kavramış gibiyZiraat Bankasının, lise ve yüksek di. Yalnız ayağını gördüğü bir kadınm mekteb mezunlan arasından alacağı küçük ağızh mı, büyük ağızlı mı olduğu memurların imtihanına dün Ticaret Onu keşfeder ve bu şekildeki isabetli bu dasında başlanmıştır. îmtihana bugün luşlarını en hurde noktalara kadar teş de devam edilecektir. mil etmekte güçlük çekmezdi. MÜZELERDE Bu derin alâka onu tam manasile kadıncıl yapmıştı. Ekmek yerken kadın tadı bulurdu, şeftalileri dilber bir yanak öper gibi heyecanla dişlerdi. O, kumaş lan bile kadmlan düşünerek gözden geçirirdi. Bir kadifeye el değdirince belli belirsiz tüylerle örtülü bir kadın eli ok şar gibi uzun uzun güliimserdi, samur kürkünün içinde daima bir yığm san saça sarılmış olmak zevkini bulurdu. îşte bu sebeble tahta çıktığı saatin ilk dakikasında sarayım avrat pazarına çevirmek karannı almış, anası başta ol mak üzere bu işte çalışabilecek olanların hepsini hummalı bir faaliyete sokmuştu. Kızlarağası Sümbül, kurulacak pazarın kâhyalığmı deruhde etmek çin şimdiden ehliyetini isbata uğraşıyor, sabahtan akşama ve geceyarılanna kadar evlerden, konaklardan, pazarlardan kadm topla makla meşgul oluyordu. Kösem Sultan da pazarın kurulmasına ayni hararetle yardım ediyordu. Fakat o, mantıkî düşüncelerle bu işe giriş miş ve oğlununkinden de, Sümbülünkinden de tamamile ayrı bir hedef gözete rek halayık toplama faaliyetine iştirak etmiş bulunuyordu. Rumdan dönme Valide Sultan, kadıncıl oğlunun durumundan hiç de hoşnud değildi. Sultan Murad gibi bir bakışile en kuvvetli ödleri ko paran eli kanlı, kılıcı kanlı kahhar bir Padişahın aman bilmez, merhamet ta nımaz yumruğu altında bile şahlanmıya fırsat arıyan Ocaklının böyle kadından başka düşünceye benliğinde yer vermi yen zırzop bir hükümdara uzun yıllar ta'hammül edemiyeceğini çoktan anlamıştı. Fakat tahta geçiriîecek başka bir şehzade bulunmadığı için oğlunu şimdilik okşamayı ve bir darruzhk aygır gibi kul lanıp kendisinden çocuklar üretmeği gerekli buluyordu. Bu emeline erince ve sarayda birkaç beşik sallandığını görünce deliye sırtını çevirmek, ocaklının ge mini kendi eline almak çarelerini araştırmak azmindeydi. Şan^hay'da ve asıl Çini teşkil edeı 250 milyon nüfusu besliyen Mavi nehri ağzında peyda olan yeni bir harb sah ŞEH/R tSLERİ nesi Nankin hükumetinin şimalî Çine bi yük kuvvetler gönderm^sine mâni olmu Gazi köprüsü dubaları tur. Bu sayede Japonlar, şimalî Çini Almanyada yapılmakta olan Gazi köprüsüne aid dubalardan ikisi şehri şarkî Türkistan yolu üzerindeki şimal ı mize gelmiştir. Diğer dubaların da ya cunu zapt ve işgal etmekte ve lüzum kında gelmesi beklenmektedir. Gelen halinde San nehrin gerek şimdiki ağzın iki dubamn Balat atölyesinde montajı gerek 1852 senesine kadar devam ede yapılacaktır. Köprünün istinad kazık eski ağzına kadar olan bütün şimalî Çiı lan da bir taraftan yerlerine konmak ele geçirmekte, mahallî eyalet hükume tadır. lerinin milis ve çeteci müteferrik kuvve lerinden başka bir mümaneate maruz ka Nark komisyonunun mryacaklardır. toplantısı DENtZ tŞLERl Trabzon Liman İşletmesi Trabzon Liman şirketinin hissedar lar heyeti toplantısmda bulunmak ve yeni muvakkat işletme idaresini tesis etmek üzere Trabzona gitmiş olan İs tanbul Liman îşletmesi ikinci müdürü Hâmid Saracoğlu şehrimize dönmüştür. Trabzon Liman tşletmesinin esas teşkilât projesi ve kadroları önümüzdeki ay içinde bitirilecek ve yeni idare 1 teşrinievvelde resmen teşekkül edecektir. Dün Nark komisyonu toplanarak 5 nümüzdeki haftamn fiatlarını tetkik etmiştir. Son hafta zarfında buğday fiatlarında bir temevvüç görülmediğin den francala ve ekmek fiatlan da eskisi gibi bırakılmıştır. ADUYEDE Yeni Adliye sarayı Sultanahmedde yeni yapılacak Adliye sarayı binası münasebetile yapılması lâzım gelen istimlâk işJerini idare etmek üzere Belediye Daimî Encümeni azalarından mürekeb bir komisyon teşekkül etmiştir. Bu komisyon istimlâk edilecek bina sahiblerile temas edecektir. Bu işin mümkün olan süratle biti rilerek sarayın bir an evvel inşaatını temin için çalışılmaktadır. MAÜYEDE Maliye Tahsil şubelerinin yeni binaları tstanbul Defterdarlığı MiUî Emlâk müdürlüğü idaresinde bulunan emlâkten bir kısmını satarak bunun bedelile şehrin muhtelif mahallerinde maliye tahsil şube binalan insa ettirmektedir. Bunlardan ilk olarak Samatyada bir maliye tahsil şubesi yapılmıştır. Bu şube bir iki güne kadar tesellüm edilecek ve bu semtteki şube yeni binaya nakledilecektir. Sarhoşluk halile Evvelki gece Davud isminde birisi Beyoğlunda Hava sokağında arkadaş larile beraber adamakıllı sarhoş olduktan sonra Ayaspaşa caddesinde bir kenara yıkılarak sızmıştır. Polis ve bekçi Davudu kollarmdan yakahyarak karakola götürürlerken uyanmış ve memurlara bıçak çekmiştir. Suçlunun dün muhakemesi yapılmış ve 4 gün hapse mahkum olmuş ve derhal tevkif edilmiştir. Halkevi bahçesinde bulunan eşya Eminönü Halkevi bahçesinde yapı lan temel hafriyatmda iki mermer sü tunla, Bizans devrine aid bir haçlı taşm bulunduğunu yazmıştık. İki mermer taş alâkası dolayısile Türk îslâm Müzesine ve Bizans dev Bir ampul hırsızı mahkum rine aid taş da Arkeoloji Müzesine nakledilmiştir. oldu Tahmin olunduğuna göre salibli taş Bundan başka Kocamustafapaşa ve Bir müddettenberi Lâleli apartımanburada bir mabedin mevcud olduğunu Fenerde de birer şube binası inşasma larından ampuller çalınıyordu. Bu sirişaret etmektedir. başlanmıştır. katin faili Salâhaddin isminde bir genc Maltepede eski eserler CEMİYETLERDE birkaç gün evvel gene ayni semtteki Topkapı Maltepesinde hususî bir şahbir apartımandan ampul çalarken ya sa aid arazi içerisinde eski zamanlar Kasablar cemiyetinin içtimaı kalanmıştı. dan kalma eserler bulunduğu Müzeler Kasablar cemiyetinin Sütlücedeki Cuma günü duruşması yapılan Sa idaresine ihbar edilmiştir. merekzinde bir toplantı yapılmış ve lâhaddin hakkında karar bugün verilMüzeler idaresince bu araziye alâka idare heyetinden çekilen reisle iki aza miş, son suçundan e\rvel de müteaddid dar bir mütehassıs gönderilerek tetki yerine yedekler getirilmiştir. Fakat sabıkaları bulunduğu tesbit edildiğin kat yapılacaktır. ekseriyet temin olunamadığından yeni den bir sene hapse mahkum edilmiş tir. reis seçilememiştir. Maden San'atkârları cemiyetinin kolleksiyonu İstanbul Maden San'atkârları cemi yetine mensub san'atkârlar, ecnebi memleketlerden gelen madenî eşyanm memleketimizde benzeri yapıldığı halde revac görmediğinden şikâyet edi yorlardı. Cemiyet, memleketimizde ufak mik yasta olsa dahi yerli bir kıymet ve ehemmiyet taşıvan madenî işleri devlet müesseselerine ve halka tanıtmak ve lâyık olduğu nisbette alâka topla mak üzere nümunelerden mürekkeb bir kolleksiyon yapacak ve bunları müesseselere gönderecektir. istanbul meb'usları Esnaf cemiyetinde Avratpazarı îstanbulun Tavukpazan, Irgadpazarı, Atpazan gibi bir de Avratpazarı vardır, Cerrahpaşa civarındadır. Eski tarihtc bu pazara forum d'Arcadius derlerdi, sonradan garib bir tebadül ile arkad, avrat oldu ve hiç yoktan ortaya bir Avratpazarı çıktı. Halbuki beride, îstanbulun en güzel bir yerinde kurulu olan Topkapı sarayı, onyedinci asnn ortalarına doğru gerçekten avrat pazan halini almıştı, rengin bir kadın sergisi biçimine girmişti. Orada yalnız kadın düşünülüyor, yalnız kadın konuşuluyor ve yalnız kadın alış verişi yapılıyordu. Bu itibarla hiç yoktan Av latpazarı admı taşıyan yere münasıb bir isim vermek ve Topkapj sarayını Avratpazarı diye anmak lâzıındı. Nedense bu lüzum ihmal edildi, tarihın tebessümle lcabul edeceği bir ad, o esrar mahzenı sarayın kapısına nakşolunmadı. Emniyet direktörünün bir tekzibi Bir iki gündenberi bazı gazetelerde sigaradan sigara yakmanın menedildiği ve bu gibilerden para cezası almmağa başlandığı yolunda yazılar görülmek tedir. Alâkadarlarca ne bu yolda ve rilmiş bir emir ve ne de böyle bir tasavvur olmadığından bu yazılarm neye müstenid olduğunu anlıyamadık. Bu itibarla tamamile uvdurma birşey olan Papaz kızı Kösem, yirmi üç yıl süren bu haberin tekzib edilmesini rica ede dulluk hayatındaki mahrumiyetlerin acıs:nı çıkarmak için de oğlunun deliliklerin rım. Emniyet Direktörü den ıstıfade etmek istiyordu. Salih Kılıc (Arkası var) Meb'uslar, esnafın derdlerini dinliyorlar mumî kâtibi söz alarak bir takım ecnebilerin kasab dükkânı açarak piyasaya borclandıklarını ve sonra yüksek bir parayı alarak memleketlerine kaçtıklarını söy lemiş, bunlar için de tedbir alınmasını istemiştir. Birçok cemiyet azalan muhtelif meseleler üzerinde bilhassa küçük san'atlar kanununun bir an evvel çıkması, esnaf cemiyetlerinin murakabesi işinin Belediyeye verilmesi, cemıyetlere kendi azalarını kontrol etmek salâhiyetinin verilmesi, Belediyenin küşadiye resmi alırken dükkân açacaklardan cemiyetlerine kayidli olup olmadığının sorulması bilhassa istendi. İstanbul saylavlan perşembe günü tekrar esnaf cemiyetlerine gelerek dilekleri dinlemeğe devam edeceklerdir. (*) Kösemin ammisi dediği Birinci Mustafadır ki tam manasile zır delıydi Fakat onu rahmani meczub ve veli sayanlar da vardı. (1) Cü veya cil malum olduğu üzere düşmanlık, yeyicilik, yerine göre de alışkın lık, yakınlık ve sebebijet ifade eden bir edat olup tsimlere eklenir: Adamcıl, Tav şancü, olumcil kelimelerinde olduğu gibi. Biz kadmcıl kelimesini kullanmakla kadına yakın. alışkın ve düşkün manasını İfaFakat bu ihmal, tarihin biobir vesika de etmek lstedik. M.T.T. İstanbul meb'uslanndan General Hakkı Şinasi, Sabahaddin, Sadeddin Ferıd, Hamdi Denizmen ve Atıf dün saat 15 te Türbedeki esnaf cemiyetleri merkezinı ziyaret etmişlerdir. Burada Esnaf Ce miyetleri idare heyeti azaları ve umumi kâtibleri, meb'uslarla birlikte bir içtima yapmışlardır. Esnafın derd ve dileklerinin dinlendi Festival takvimi ği bu toplantıda evvelâ Şoförler Cemiyeti umumî kâtibi Aziz Nami Göknil söz al24 ağustos: SaU mış ve şoförlerin taksi borclarının BeleAbideye çelenk koyma merasimi diyece bir formüle bağlanmamasmdan saat 16 da. muztarib olduklannı eski borcların kolayBeynelmilel güreş müsabakaları finali Taksim stadmda saat 21,30 da ( j lıkla tediyesi imkânmm bulunması ve plâBüyük gala müsameresi muhtelif ka ücretlerinin ucuzlatılmasını temenni eteğlenceler: Tepebaşı bahçesinde sa / miştir. at 22 d e ^ ^ \ Bundan sonra Kasablar Cemiyeti u Bu büyük nehir şimdi Şantung yan madasınm şimalinde Peçili körfezine d( külüyor. Mecrasını 90 sene evvel tebd etmeden evvel, bu yanmadanm cenubuı da San denize dökülüyordu. Japonlî eski mecraya kadar inecek olurlarsa Ç nin bugünkü merkezi Nankinin bulun duğu Kiang Su eyaletinin sınırların sarkmış ve şimdiye kadar kenarda bıral bklan Çinin en zengin bir eyaleti olu nüfusu kırk milyona yakın olan Şantun eyaletini dahi şimalî Çindeki Japon hâ kimiyeti dairesine ithal etmiş olacaklardı Şimalî Çinin, Japon ordusu tarafında zapt ve işgalinc ve mahallî hükumetlen Japonyanın hakimiyetini tanraıalanr karşı, büyük devletlerin kendi sefaret hanelerinin hâlâ Pekirvde bulunmasır ve burada, Tiençin'de ve sahildeki Şai haikvan'da muhafaza kuvvetleri tutma larına rağmen, Japon istilâsı üzerine pr testo, itiraz ve müdahaleye kat'iyyen t raftar bulunmuyorlar. Hatta ecnebi deletler Çindeki iktısadî menfaatlerinin yu de altmışının toplandığı Şanghay'da muharebelerden dolayı bile herhangi S' retle müdahalede bulunmaktan çekini niyorlar. îngiltere, hiç olmazsa imtiyazlı ecne mmtakalannm harb ve harekât sahne haricinde bırakılması için bir teklif hazı lamıştı. Alâkadar devletler, bu teklii taraftar olduklan halde Japonya red detü. Japonya Başvekili Prens Konoj «Japonya ile Çin arasındaki işlere he hangi suretle başka devletlerin müdaha ve tavassutta bulunmalanna müsaade e memeğe kat'î karar verdiğini» beyan derek 1934 senesinde, şarkî Asya içiı Japonyanın Amerika kıt'asına mahsı Monroe kanununa benzer bir şekilc vazettiği siyasî inhisann, kuru bir sözde ibaret bulunmadığmı isbat etmiştir. Uzakşark işlerin* müdahale edebile cek vaziyette bulunan Amerika biran e1 vel Şanghay'daki ve Çinin diğer bel delerindeki tebaasıru geri almağa deva: ediyor. Şanghay'da demirli bulunan A merikamn Asya filosu amiral gemisir düşen ve birçok zayian muciib olan obi taarruzu bile Amerika Hariciye Neza retini harekete getirememiştir. Karac Amerika tebaasmdan tek bir adam ka madıktan sonra Amerikan donanma Çin suların<ian çekilecekür. Amerikanın, Çin işleri için söyle du sun yakın bir zamana kadar kendi mü. temlekesi olan Filipin adalan için bile b damla Amerikalı karu dökmeğe taraft; olmadığım en büyük Amerikan gazete leri yazıyorlar. Amerika kongresindel kuvvetli cereyanların düleğine uygun o lan bu bitaraflık kanunu da ilân edilece olursâ Çin büsbütün tecrid edilmiş b halde kalacakür. Bu kanun denizlere hi kim olan İngilterenin nef'ine yapılmış o duğundan bundan Japonya dahi Ame rikadan harb malzemesi ve ham madd tedariki hususunda istifade edecektL Velhasıl İngiltere ile Amerika Uzakşar işlerine karışmamak hususunda cihan su hu namına adeta ittifak etmiş bulunu yorlar. Maharrem Feysî TOGAY Cum huri yet Abone şeraiti { Nüshası 5 tarustur. Turkiye Harie icin icin Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. Altı avlık 750 • 1450 • Üc aylık 4(10 • 800 Birajük 150 » Soktaz

Bu sayıdan diğer sayfalar: