8 Kasım 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

8 Kasım 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 İkincfteşrln 1937 CUMHURİYET (BİR 1 JEY^HATİR NOTLAR1 Yeter artık! Yazan: KANDEMtR 34 İktısadî hareketler Amerika ile ticaret anlaşması Amerika ile yeni bir ticaret anlaşma sının müzakereleri başlamak üzere bulunuyor. Amerika Cumhurreisi Roosevelt'in ortaya attığı yeni bir prensipin tatbikında ilk olarak Türk Amerikan ticarî münasebatının samimî ve sarsılmaz esaslara dayandığını hükumetimiz açık bir şekilde gösterdi ve bu suretle yeni ticaret anlaşması müzakerelerinin esasını teşkil edecek prensip anlaşması yapılmış oldu. Ticaret muvazenemizde daima mühim bir mevki alagelmiş olan Amerika, son senede gerek ithalât gerekse ihracat bakımından ikinciliği almaktadır. Geçen sene Amerikadan memleketinıize 9,993,000 liralık ithalât yapılmış buna mukabil Amerika 13,240,000 liralık Türk malı almıştır. Bu şekilde geçen senenin ticaret muvazenesinde Amerika ile ticaretimiz 4,427,000 liralık lehimizde bir vaziyet göstermiştir. Halbuki bir sene ewel Amerikadan ithalâtımız 6 ihracatımız ise 9,5 küsur milyon liralıktı. Şu vaziyet gösteriyor ki Amerika ile ticaretimiz son yıllarda hakikî ve süratli bir inkişaf gös termektedir. PENCERESiNDEN Okuyucu cilvelerinden Ereğli bez fabrikası Ereğli vilâyeti ve kasabasmda umumî hayat üzerinde mühim tesirler yapıyor Öbür taraf (Arablar) hiç yoktan, üç beş ' kçinin peşine takılarak Türklerin başına bu derdi çıkarmıştır ir okuyucudan şu küçük puslayı aldım: «Eriştenin erşi olmaz, eriş erişe vurulmaz, ne demektir? Bu, bir mesel midir, yoksa tekerleme midir? Sütununuzda izah edilmesini dilerim.» Güldüm. Çünkü hiçbir darbımesel mecmuasında böyle bir sözün yazılı ol* madığına emindim. Bu emniyet de türkçe mesellere arabca, farsça cinaslı kelimeler karıştırılmadığmı bilmekliğimden ileri geliyordu. Bununla beraber okuyucu mun ortaya attığı sözün zeki bir ağızdan çıktığını da görüyorum. Ondan dolayı üşenmedim, kendi anlayışıma göre bir tahlil yapmağa giriştim. Buluşumda isabetsizlik görenlerin beni tashihe tenezzü! göstermelerini rica ederim: Erişte, malum olduğu üzere, hamur # dan yapılan ev şehriyesi (şa'riye) dir, pirince karıştırılarak kullanılır, bütün türkçe kelimeleri ya arabcaya, ya far3 * çaya maletmek gayretini güden eski kâibler eriştenin de fariside iplik manasına gelen rişte'den alınma olduğunu iddia etmekten geri kalmamışlardır. Erş burada diyet gibi kullanılmışa İnce bezler işliyen Ereğli fabrikasından bir görünüş benziyor. Çünkü erş, sakatlanan bir be« Ereğli (Hususî) Bugüne kadat li ve klevland cinsi pamuklar ekilmiş den parçası için sakatlığı yapan adam* Antakyada nehir boyu ve bir değirmen dan alınan paraya denir. Diyet mefhuYeni anlaşma ise bu inkışafın daha zi birçok vilâyetlerimize nazaran geri kal tir. Hiç... îki evi vardır, onun kirasüe yade sürat kesbetmesini temin edecek mış olan Ereğli, Sümer Bank bez fabriBerberdeydim. 1936 senesinde 19,000 balya klevland mundadır ve kan pahası demektir. Cem'î geçinir. Fakat evlerin biri Arab mahalle mahiyette olmakla beraber bugünkü bey kasının muhite getirdiği iktısadî ve içti pamuğu çıkaran Çukurova bu sene alı üruştur. Antakya gene rutubetli bir sıcakla dusinde olduğu için şimdi kirasını alamıyor, nelmilel ticaret münasebatında yer bul maî kalkınma sayesinde günden güne, nan tedbirlerle bu miktarı 60,000 baîyamanı tüte tüte haşlanıp duruyordu. Erşin izahı, bir bakımdan, ibret verir. Yanıbaşımda, iki ucundan tutarak ha sıkmtıdadır. makta olan engelleri tatr.amen bertaraf e gözle görülür bir şekilde gelişmektedir. ya yükseltmiştir. Ereğli fabrikası, bu se ünkü kadınla erkek arasında eski deVada salladığı havlu ile sinek ve sıcak ko Ya şunun meşguliyeti? debilecek bir hususiyet arzetmektedir. Şehirde, birçok yeni binalar yapılmakta, neki ihtiyacını karşılamak üzere şimdiye virlerin gözettiği müsavatsızlığı tebarüz gan küçüğeı Hiç.. Bir yemiş bahçesi vardır. O Bu nev'i şahsına münhasır gibi görü eski kerpiç evlerin QC yenileştirilmesi için kadar yeni mahsulden 1 70 bin kıloya ya ettiren hükümlerden biri de erştir. Bu Bana soğuk bir gazoz bulabilir mi nun hasılatile yaşar. Fakat son kargaşa nen ticarî münasebet tarzınm tatbikatmın kuvvetli bir temayül görülmektedir. kın mubayaada bulunmuştur. Adana bor hükümlere göre bir erkeğin iki kulağını tfn? dedim. sasında evvelâ 3 7 3 8 kuruştan açılmış kesen adamdan kâmil diyet olarak on lıklarda ağaclarını baltaladılar, şimdi mu da tarafeyn için faydalı olacağı görül Köylü memnun Kapmın eşiğinde, ustasının sağlık ver zayekadadır. mektedir. Fabrikanın memur ve işçilere verdiği olan klevland pamuklan şimdi 44 kuruşa bin gümüş dirhem almır. Bir gümüş diridiği yerin admı tekrar ede ede giderken hem, bir gümüş frank muadilidir. Fakat Arkasmdaki dalgm adam ne ile ücretlerin piyasaya dökülmesi dolayısile kadar yükselmiştir. F. G. ben de tekrarladım: Ereğli fabrikası geçen sene ayrıca Es bir kadının iki kulağı için erş, yalnız bej meşguldür? hayat pahalılığı Ereğlide hissedilir bir Çabuk ol... Sıcaktan bayılacağım. Hiç... Arazi sahibidir. Fakat bir şekilde yükselmiştir. Fakat bu bir mah kişehir mıntakasmda ekilen Akala cinsi bin dirhemdir!... Çocuk gitti... Fakat dakikalar geçi gece su yollarını tahrib ettiler. RençberGözde, elde, kirpikte, dişte, parmakta zur değildir. Çünkü biliyoruz ki, en ucuz pamukların bütün mahsulünü satın al jror, köpüre köpüre, buğulana buğulana lerin banndıklan kulübeleri yıktılar, şimmıştır. Bu hareket Eskişehir çiftçilerı ta erşin miktarı tehalüf eder. Meselâ bir erIBajtarafı ı ina sahltedel hayat en geri muhitlerde mümkün olmak dolan serin bardağın hayaline saplı göz di perişandır. tadır. Şimdi mallannın değerlendiğini rafından şükranla karşılanmış ve önü eğin kırılan dişi için beş yüz, bir parmak Uzun Mehmed, İkinci Mahmud za îerim, bir serab peşindeki bahtsızınki gibi görmekle köylüler de memnundur. Daha müzdeki ekim yılı için, güzel bir teşvik için bin, bir dil için ise on bin gümüş Derdli Hatay... manında bahriye askeri bulunuyordu karanyor, damağım kuruyordu. düne kadar kilosu kırk, kırk beş kuruşa vesilesi olmuştur. Geçen sene Nazilli dirhem erş takdir olunur. Kadmlann dişYalnız; derd neden bir tarafta farla, Askerlik vazifesini bitirip memleketine Neden sonra çocuk bacakları birbirine mmtakasından da külliyetli miktarda pa leri, parmaklan, dilleri için kulakta olçok fazla da, öbür tarafta az, yok dene giderken, bütün bahriye askerlerine gös satılan nefîs yerli yağlar bugün bir lira'dolana dolana yüzü kıpkımvzı vc ter içinya yükselmiştir. Diğer yiyecek maddele muk satın alınmıştı. Bu sene de bu mın duğu gibi yanm diyet hükmedilir. terildiği gibi Uzun Mahmede de madende dükkâna daldı ve boğuluyormuş gibi cek kadar az. takalardan geniş ölçüde pamuk satın aŞu hale göre «eriştenin erşi olmaz» s8Ve öbür taraf, durup dururken, hiç kömürü nümunesi gösterilmış, memleketi rinde de buna kıyas olunabilecek bir yükBoluk soluğa, kesik kesik: seliş vardır. Bu yükseliş, doğrudan doğ lınacaktır. zünü nebatî şeylerde diyet yoktur, yapı* Almadım... gazoz... almadım... yoktan, dedigim gibi üç beş tahrikçiuin ne gittiği vakit buna benzer birşey bulur ruya, köylünün yüzünü güldüren bir keyFabrikada istihsal vaziyeti ... lan zarann cinsine ve miktanna nisbetle Öiyor ve gözlerini açarak, ellerini sallı peşine takılarak, ortaya derdi çıkarmış sa hükumete haber vermesi tavsiye olun fiyet olduğu için memnuniyetle karşılanEreğli fabrikası, faaliyete geçtiği gün tazmin vardır, suretinde anlamak lâzım değil midir? muşhı. yarak, hırsh, ateş püskürüyordu: denberi, inkişaf halindedir. Azamî ran gelir. malıdır. Meselâ babasınm hastabgıpı haber yçj Şişesine bir buçuk kuruş istediler... dımanı temine doğru çalışma hızı hergün Uzun Mehmed memleketine geldikten Yeni hayat Eriş, erişe vurulmaz, sözüne gelincei Hepsini dolaştım.. Şehrin göbeğinde ben mek istiyen şu çocuk pekâlâ bu tarafa ge bir müddet sonra buğday üğütmek üzere Fabrikanın Ereğlide kurulması, esasen biraz daha artmaktadır. Eylul ayı için Buradaki erişlerden birincisi dokuma den başka soyacak adam bulamadılar lebilir. Köseağzı tieğirmenine gitmiş, değirmen tabiî güzelliğe malik olan bu şehri ihya de fabrikada vasatî olarak bin işçi çalış tezgâhlannda uzunluğuna atılan iplik Ve meselâ, öbür tarafta evinin kiras nı Jnı? de sıra beklerken dışanlarda dolaşmağa etmiştir. Hayatta hissedilir bir değişme mıştır. Şimdi kısmen iki ekiple çalışan fab manasına kullanılmış olsa gerek. Bunun alamıyan, yahud bahçesinin tırpandan ge Parasınî sen verecek değildin ki... başlamış, bu sırada, bir akşam evvel ya vardır. Ekseriyeti itibarile büyük şehirler rika, ihtiyacı nisbetinde işçi yetiştirdiği zıddı argaçtır ki tezgâhlarda ene doğru çişine yanan, ve toprağının Kerbelâya Ustam döğerdi.. ğan yağmurun sürüklediği taşlar arasın den gelmiş olan fabrika memurların'n ya ve temin ettiği zaman, üç ekiple çalışacak atılan iplik demektir. Eriş de, argaç da Hararetimi unutmuş, yirmi para fazla dönüşüne ağlıyan kim vaıdır? da, kendisine gösterilen madenkömürüne şayış tarzları muhite örnek olmakla ve tır. Fabrikada eylul ayı zarfında 41 bin halis türkçedir, fariside bunların mukabiFakat onlar da rahat değillerdir. Onkilogram iplik ve 100 bin metro bez imal i Târüpuddur. Vermemek, soyulmamak için, dayak kormüşabih siyah bir taş görmüştür. Uzun içtimaî hayat şartlarını günden güne delar da, başlarma açtıklan işin bir çıkmaza edilmiştir. kusile yirmi dakika nefes nefese koşan ve Mehmed, bu taşı alarak değirmenin oca ğiştirmektedir. îkinci eriş, türkçede (kez) denilen blvardığını, ve böyle dünkü ve yarmki İplikler en ziyade Buldun, Babadağ sıcaktan bitab müşterisini yirmi paraya ğma atmış, yandığını görünce bunun malşcinin refahı çünün farsça adıdır. Bu ölçü, orta parve havalisile İstanbul trikotaj ve çorab bedel gazozsuz bırakan, kollarile yüzünü hemşerileri ve kardeşlerile didişmenin, beş denkömürü olduğunda şüphesi kalmamışFabrikada çalışan işçiler muayyen fabrikalarınca satın alınmaktadır. Fabri mağm ucundan dirsek başına kadar gisilerek, hâlâ soluyan bu zavallı çocuğa on kodamanın ekmeğine yağ sürerken, kendi ekmeklerini tehlikeye düşürdüğünü tır. Uzun Mehmed, buğdayını üğütüp saatlerde fabrika dersanelerinde oku ka iplikleri trikotaj ve çorab fabrikala den uzunluktan ibaret olup osmanlıcabakıyordum. köyüne götürdükten sonra kömür parça makta ve her hafta fabrika sinemasında, nnca çok beğenilmiş, makinelere verdiği da daha ziyade zira' kelimesile ifade oluArtık; Hatayın, îş Bankasını dört farketmeğe başlamışlardır. lannı bulduğu yere gelmiş, iki gün gizlice bilgilerini yükseltecek mahiyette güzel kolaylık ve sağlamlıkları itibarile Av nurdu. Ufkî vaziyette açılmış iki koldaki gözle bekleyişinin sır ve hikmetini anlaTüccarile, esnafile, kadınile, eıkeğile bu madenin kopup geldiği yeri aramış ve ve terbiyevî filimîer seyretmektedirler. rupadan gelen benzerlerine üstün görül orta parmaklar arasında beliren m.esafeye mak güç olamaz. uzun uzun konuştum. Hepsi «yeter ar nihayet bulmuştur. Uzun Mehmed, bunFabrika sineması ameleye gösterilen fi müştür. Bezlerden de hassalar, mermer de îranlılar ereş derler ki bizim «kulac»m tık..» diyorlardı. Çmarlı kahvede oturuyorduk. lardan bir çuvala doldurmuş ve çuvalı a« limlerden halkın da istifadesi için hafta şahiler, patiskalar, muhtelif cins ve renk karşılığıdır. Tepemizde güneş yoktu. Yıllanmış çıEvet.. Yeter artık! Şimdi okuyucumun üzücü bîr cilve kasına alarak karadan yürüyerek îstan da bir akşam Kızılay Kurumuna iade e te masa örtüleri ve peçetelerle poplin gömnarlann yeşil şemsiyeleri altında, rutubeti KANDEMtR bula gelmiş, getirdiği nümuneleri saraya dilmektedir. Fabrikada yapılmakta olan leklıkler çok büyük rağbet görmüş, tüc olarak telâkki ettiğim sualine verilecek bile unutarak; önümüzden, iri dallar araNOT: Dünkü yazımın bazı yanlış tenis sahası pek yakında ikmal edilecek carlar tarafından yarış edercesine bir ta cevabı telhis edeyim: Erişte gibi şeylerin sına doldurulmuş çalı çırpıdan sedleri a tefsirlere yol açtığını Hataylıların mat göstermiştir. Yapılan tecrübelerde bu leb karşısında kalınmıştır. O kadar ki diyeti olmaz, her iyilik kezle, veya kuşarak, gürül gürül akan Asiye seyirciy baamıza yaptıkları müteaddid telefon nun hakikaten madenkömürü olduğu an tir. fabrika, bu müracaatleri karşılıyabilmek lacla ölçülmez!.. , Fabrikanın çalışmaları dik. lardan anlıyarak çok müteessir oldum. laşılmış ve Uzun Mehmede ufak bir ma*** için bir sıraya koytnak mecburiyetini hisSağda bir dolab dönüyordu. Bu sene Adananın klevland cinsi paMevzuubahs yazımı kısaca ve sarih o aş bağlanmış, ikramiye verilmiştir. setmiştir. Fabrikanın günden güne yük «Bir dokun, bin âh dinle kâseî fağfur* Asinin sularını maşraba maşraba ça larak şöyle hulâsa edebilirim: «Uzun Fakat o tarihte Ereğlide «Mütesellim» muk mahsulü diğer senelere nazaran daselmekte olan imalâtı, önümüzdeki ay dan» diyen şair, iki kelimenin tahlili için îarak, ve çamurları aşan bir kağını teker müddet ana vatandan ayn düşen Hatay olan adam, Uzun Mehmedin bu keşfini ha iyidir. Dejenere olan iane ve ekspres larda bu taleblerin daha geniş ölçüde koca bir sütun yazı çiziktirdiğimi görse leği gibi zora dayandığını duyuran sesler bir ecnebi devletin ihmalkâr idaresinde çekememiş, zavallı kâşif, henüz memle cinsleri, Ziraat Vekâletinin aldığı tedbir karşılanmasını mümkün kılacaktır. bilmem ne buyururdu?.. İşte bir keîime çıkara çıkara bir dolab dönüyor. ve hususile Arab propagandasınm tesiri ketine dönmeğe vakit bulamadan îstan ler sayesinde ortadan kaldırılmış ve bu E.F. de bazan bir fağfurî kâse gibi dokunulur Bir değirmeni işleten ve bir sürü bah altmda kalmıştır. Bu arada orada birçok bulda Leblebici hanmda Mütesellimin a sene Çukurova mıntakasmda yalnız yerdokunulmaz uzun akisler vücude getiriçeyi suluyan bu dolab karşısında, H a karışık ve bizden olmıyan unsurlar tiire damlan tarafından zehirlenerek öldürülyor. Suç bende mi, beni söyletende mi?.« layda dönen dolablan hatırlamamak el miş ve birikmiştir. Bunlar hâlâ bugün gü müştür. Bunu da aziz okuyucular takdir etsin! den gelebilir mi? zel Hatayı için için kemirmekte devam Zonguldak Halkevi, Türkiyede ma M, TURHAN TAN Işte, nehrin karşı kıyısmda, kısa panto ediyorlar. Bu vaziyetin izalesi için şitn denkömürünü ilk defa bulan bu kıymetli, lonlu bir çocuk, mendilini sallıyarak, bu dikinden daha çabuk ve daha enerjik fakat talihsiz adam için Zonguldakta bir hamleler yapılması elzemdir.» yanda birine sesleniyor: abide yaptırmış, ahfadından hayatta o Bu tarafa gelemez diyorlar, çünkü Gazeteye vaki müracaatlerde bilhassa, lanları buldurarak onlara mükâfatlar verArabdır ve onlar şehrin bütün güzel kö lâf arasında zikrettiğim, bir yemek mesele miş ve 8 teşrinisani tarihini de kömür bayşelerini kendi kendilerine haram etmış'ersinin izam edildiğini hayretle öğrendim. ramı olarak kabul etmiştir. dir. Bakm şu çocuk eski bir Türk aile J03Bu, asıl yazınm yanısıra anlatılan ve yalDokuz senedenberi kutlulanan bu tuna babasınm hastalığını haber vermek nız arasına düştüğüm aileye münhasır bayram, bugün de büyük merasimle tek îçin çırpınıp duruyor. Fakat o Türk de kalmış hikâye nev'inden bir misaldir. rar edilecektir. kırk yıllık ahbabmm hattd son nefesinde Asıl maksadımm Hatay davasım hüsbaşınm ucunda bulunamıyacaktır. Çünkü biz de, taşlanmak, döğülmek tehlikesiui nü niyetle teşrih etmekten ibaret olduğunSan Fransisko'da Albert Nouchin ismuhterem Hatayh vatandaşlanmm göze almadıkça o mahalleye ayak ata dan minde bir adam tevkif edilmiştir. Müteîzmir (Hususî) Yukan mahalleler emin bulunmalarını rica ederim. mıyoruz. addid kulüblerde aza, posta ve telgraf iK. halkı bu sene, hatırı sayılır bir susuz Ve ilâve ediyorlar: luk geçirmiş, günlerce. haftalarca hiç daresinde mühim bir memur, emsaline nüHalkevi binasının haricden görünüşü Geçen seneye kadar bu çınarların durmadan şikâyet etmiştir. Bunu, kay mune teşkil edebilecek bir zevc, dört çoDiyarbekir (Hususî) İki bin kişi edildi. Hatta yağmurun devammdan doaltında hep beraber otururduk. Beraber naklardaki suyun azalmasma atfeden cuk babası ve şehrin muhtelif briç turnuyer, beraber içer, beraber eğlenirdik. Güler olduğu gibi, Belediyenin parklara lik büyük salonile şarkm en muazzam layı Cumhuriyet bayramına açılması ar valarında mümessili olan bu muhterem zanün birinde böyle, üç serserinın lâfına kayaptığı sarfiyatın bunda rol oynadığır binası olan Diyarbekir Halkevinin açıl zu edilen bazı yapılar ve işler maalesef tın tevkifini haber alıp hayret edenler, ma merasimi Cumhuriyet bayramında ya ikmal edilemedi. Yükseklere kar düştü pılarak bize düşman kesileceklerini aklı söyliyenler de vardır. Filhakika Bele Nouchin'in 1 7 sene evvel iki kişiyi öldürmıza bile getirmiş değildik. Yağmur yüzünden trenler bile vaktinde diyenin bu sulardan parklara verdiği pıldı. M. Turhan Tanın müş ve 16 sene evvel de Santa Fe küGece Halkevinde verilen balo çok gelememektedir. Çocuk, karşı kıyıda, dudaklarını avuçmiktar, epeyce fazladır. Fakat ayni şe rek hapisanesinden kaçmış bir katil clen güzel eseri ları ortasına almış, boyuna bağınyordu: kilde bir susuzluğun yirmi beş sene ev neşeli geçti. duğunu öğrenince, büsbütün şaşmışlar Diyarbekir istasyonile Urfa kapısı a Turgudlu Belediye fidanlığı Buray gelse ne o!ur, neden korkuvel de hüküm sürdüğü iddia olunmak dır. yor? tadır. Susuzluk, bilhassa, Belediyenin rasındaki 37 metro genişlikte ve 1 kilo faaliyette Albert Nouchin, cinayetini itiraf et Hayır, bizden hiçbir fenalık gel parklara su verdiği gece saatlerinde gö metro uzunluktaki büyük bulvarın da aTurgudlu (Hususî) Belediyemiz miş, hapishaneden kaçtıktan sonra Amerülmektedir. Maamafih, mecralarda tı çılma merasimi yapılmıştır. miyeceğini bilir, ancak ötedeki lider'ere kurmuş olduğu fidanlığm faaliyet ve rika bahriyesine girdiğini, 4 sene hizmeti kanıklıklar olması ve suyun başka ta jurnal gidince halinin harab olacağını düOn beş gündenberi sürekli yağmurlar Üstadın o rengin ve zengin raflara akması da ihtimal dahiline alın yağmaktadır. Kış ansızm bastırdı. Bu verimini artırmak için bu sene ağacı ol müteakıb oradan ayrılarak Posta ve Telşünür. üslubile ve tarihlc edebimıştır. İzmir Belediye fen heyeti, bu yüzden diğer vilâyetlerle otomobil ve mıyan yollarla yeni açılan caddelere on graf İdaresine intisab ettiğini söylemiş « Masaların başmda tavla, domino, is yatı merzcederek yazdığı mevzuu tetkike ve sondajlara başlamış kamyon münakalâtı durduğu gibi bütün iki bin fidan dikmeğe karar vermiş ve tir. Nouchin, cezasını ikmal etmek üzere bu şehkârı mutlaka kambil oynıyanları göstererek soruyorum: tekrar hapishaneye sevkedilmiştir. okuyunuz. tır. Bu zat ne i§ jn§aat işleri de mecburî bir surette tatU şimdiden hazırlıklara girişmigtir, Siyah elmasın ilk kâşifi Diyarbekirde büyük bir Halkevi binası yapıldı Yüksek mevkili hükumet adamı Meğer iki defa katil bir kürek mahkumu imiş Izmirde susuzluk Hurrem Sultan Piyasaya çıktı

Bu sayıdan diğer sayfalar: