22 Kasım 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

22 Kasım 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 tkinciteşrin 1937 CUMHUBİYET SON Meseleler Von Neurath Londra'da bekleniyor Resmî müzakerelere orada devam edilecek İngiliz mehafili ihtiyath hareket etmek istiyor, Alman gazeteleri ise iki hükumetin anlaşmaması için hiçbir sebeb olmadığını yazıyorlar (Bastarafi 1 tntf sahitede) Berlin 21 (A.A.) Umumiyetle Alman siyaseti hakkmda iyi malumat almakta olan Danziger Vorposten gazetesi, Hitler Halifax mülâkatının Almanya ile İngiltere arasında hiçbir ihtilâf sebebi mevcud olmaması keyfiyetini, müstemlekât meselesinin tadil etmemesi lâzım geldiğini yazmaktadır. Bu gazete, İngiliz zimamdarlarınm mütemadiyen ehemmi yeti artmakta olan merkezî Avrupa meselelerine nazan dikkatini celbetmektedir. Ayni gazete, sudet Almanların hakikî vaziyetlerınin de nazan itibara alınmasının zarurî olduğunu beyan etmektedir. Bu gazete, yapılan görüşmeler esnasında Almanyanın Berlin Roma mihverini ve komünizm aleyhindeki üç tarafı misakı esaslı unsurlar olarak telâkki etmiş olduğunu beyan ve makalesine şu suretle netice vermektedir: «Görüşmeler esnasında îngilterenin garbdaki dostlarından mürekkeb bir grupla olan irtibatmın hesaba katılması da mühim bir şe'niyet olarak nazan itibara alınmıştır.» Fransız matbuatımn neşriyatt Paris 21 (A.A.) Gazeteler, Tribuna'da çıkan makale ile bu makalenin tasvib edılmemesi hâdisesi ve Lord Halr fax'ın Berlin seyahati hakkmda tefsirlerde bulunmaktadır. «Matin» gazetesi diyor ki: Fransız İtalyan mukarenetinin başlaması için sağlam bir esas mahiyetindo olan bu makalenin tasvib edilmemesi teessüfler ilham edebilir. Düşiınülecek olursa bir akşam gazetesinin satışa çıkarıldıktan 24 saat sonra toplattınlnıas; tesirsiz bir hareket addedilemez. Makyavelik tesirler altında da kalmadan şu neticeye varmak kabildir: ..... .>,.,.... Tribuna'da çıkan makale bugün yan resmî mahiyette olan temayüllerden hoşlanan italyan karilerinin fikirlerini ifade etmektedir. Gazetenin ecnebi karileri de bu makaleyi dikkate şayan diplomatik bir lı 'cet olarak tefsir etmekte idiler. Makalenin tasvib edılmemesi Roma hüku metinin Fransız İtalyan takarrübünün Roma Berlin mihverile münasebeti olacak bir şekilde müzakere edilmesi lâzım geleceği kanaatinde olduğunu isbat el mektedır. Madam Tabouis, ayni mesele hakkmda «Oeuvre» gazetesinde şöyle diyor: «M. Hitler'in Lord Halifax'a merkezî ve şarkî Avrupa ile Balkanlara müteallik mesailde Almanyanm îngiltereyi karşısmda bulması için hiçbir sebeb mevcud olmadığını ihsas etmiş olduğu söylenmektedir. Führer'in bilhassa Çekoslovakya Sudete'lerinin muhtariyetini istihdaf eden bir hal sureti bulmanın kendi niyet ve maksadları arasında olduğunu biraz huşunetle söylemiş olduğu beyan edilmektedir. M. Hitler'in Avusturya meselesinde pek o kadar sarih hareket etmediği, yalnız bir plebisit icrasını düşünmek için daha çok vakit mevcud olduğunu ihsas :ylediği söylenmektedir.» Alman matbuatı ne diyor? Berlin 21 (A.A.) Gazeteler, Lord Halifax'ın Hitler'le yaptığı mülâkatını ve von Neurath ile olan konuşmalarını uzunuzadıya mevzuu bahsetmekte, bilhassa Fransız matbuatımn neşriyatını reddederek realist olan Almanyanm ancak müsbet şeyler aradığını hiçbir hayale kapılamıyacağını yazmaktadır. Völkischer Beobachter diyor ki: «Bu suretle ne elde edilecek neticelerden inkisara uğrarız, ne de bir takım ümidlere kapılırız. îngiliz teşebbüsü üzerine vâki olan bu ziyaretin herhangi bir siyasî programın tesbitine imkân vermesine ihtimal yoktur. Binaenaleyh von Neurath'ın Londrayı ziyaretine dair Londra ve Paris gazetelerinde çıkan haberler tamamile faraziyeden ibarettir. Böyle bir seyahate bugünlük hiçbir lüzum yoktur ve derpiş de edılmedıği söylenebılir. Berliner Lokal Anzeiger gazetesi bilhassa îngiliz Daily Telegraph gazetesinin Hitler Halifax mülâkatının diğer noktai nazar teatileri hazırladığına daiı olan yazılannı mevzuu bahsederek diyoı ki: «İleride hangi yola girileceği hakkında şimdiden kehanete mahal yoktur. Mevzuu bahsolan şey ileride hangi esaslar dahilinde görüşülebileceğini tesbit etmekten ibarettir.» Essener National Zeitung da şöyle yazıyor: «Alâkadar bütün devletlerin müşterek hareketile bir takım beynelmilel müşkü lâtın izalesi yolunda ileride noktai nazaı teatilerine imkân verecek olan Hitler Halifax mülâkatının faydası inkâr edilemez ve yalnız bu cihet bir muvaffakiyet teşkil eder. Hususile ki Almanya kat'iyyen İngiltere aleyhinde bir siyaset takib etmemektedir. Fakat yeni bir mülâkat için beynelmilel vaziyet henüz kâfi derecede tavazzuh etmemiştir.» Lord Berlinden ayrıldt Berlin 21 (A.A.) Lord Halifax. bu akşam saat 21,20 de Berlin'den hareket etmiştir. Okuyucu tekâmül ediyor! Nazır ilkkânun ortalannda Belgrada gelecek Belgrad 21 (A.A.) Paristen «Samouprava» gazetesine bildirildiğine göre resmî bir teblığ, Fransa Haricıye Nazın M. Delbos'un 12 birincikânun da Belgrada geleceğini ve 15 birincikâ nuna kadar orada kalacağmı bildirmektedir. Delbos'nun nutku hakkında tefsirler Belgrad 21 (A.A.) M. Delbos'un nutku hakkında mütalealar serdeden Samouprava gazetesi, bu nutkun ecnebi memleketlerde derin bir tesir bırakmış ve M. Delbos'un İngiltere ile Fransa ara sında bir ademi itilâf mevcud olduğunu ispat etmeğe matuf olan komünist entrr kasına tam bir muvaffakiyetle mâni ol muş olduğunu yazmaktadır. M. Delbos, Fransanın İspanya işlerine müdahale etmemek suretile, evvelce çıkarılmış olan yangınlan söndürmeğe ve dünyayı harb tehlikesinden korumağa çalısmış olduğunu açıkça göstermiştir. IHEM NALINA MIHINA Peyami Saffa Gazetelerde halkm okumaya karşı alâkasızlığından şikâyetler çoğalıyor «Cumhuriyet» te çıkan güzel bir etüdden sonra, öteki gazetelerde de. kütübhane nin, Türk evlerinde radyo, gıamofon ve buz dolabı kadar istekle aranan birşey olmamasına teessüf eden yazılar görüldü. Okuma alâkasızlığının uyandırdığı bu teessür, biraz bedbin olanlar için, elim bir realitenin haklı bir reaksiyonu olduğu kadar, biraz nikbin olanlar için de, okumaya karşı gittikçe büyüyen bir alâkanın terçümanı sayılabilir. Bu iki görüş de yanlış değildir: Oku ma alâkası istediğimiz derecevi bulmaaus olmakla beraber, eskisinden fazladır. Fakat, bir doktorumuzun temenni ettiği gibi, kütübhane, hiçbir zaman radyo, gramofon veya buz dolabı gibi dükkân dan eve bir partide taşman yük halinde gelmiyecektir. Kitabın evlerimize bir çuval patates gibi toptan eireceği günleri beklemiyelim. Böyle bir hayal, bizi daima bedbin görüş noktası üstünde bırakır. Kitab evlerimize teker teker girecektir. Yarın her okumuş adamm evinde bir kütübhane teşekkül etmesmi hazırlıyacak mucizeyi, kitabın evlerimizi perakende biı hulul ile fethetmesi imkânlannda anya lım. Kendimizi büyük Avrupa milletlerilc (büyük kelimesini burada yalnız kemi yet vasfı olarak kullanıyorum) topyekun mukayese edersek, belki bundan elli sene sonra da, biz, Fransa veya Almanya kadar okuyan bir millet olamayız; beynelmilel ölçüler, belki elli sene sonra da cesaretimizi kıracaktır. Her işimizde olduğu gibi bunda da, yalnız, kendi kendisile rekabet halinde olan bir milletin mazi ile tıal arasında yapacağı mukayeseden çı karacağı neticenin ehemmiyeti vardır: Okuma alâkası azalıyor mu, çoğalıyor mu? Şimdi bunlar kapanmışt.r Bugün vitn • ninde yalnız böyle aftos edebiyatı teşhir eden bir kütübhane bulamazsınız. Gene, son zamanlara kadar, birçok edebî romanlarımızın kapağında renkli bir kadın resmi bulunması, kitabcılarımız için, bereketli bir satışın en büyük şartı sayılırdı; bugün, kitab pıyasasında, ka pak resminin ticarî kıyrreti inkâr edilen birşey olmamakla beraber, her eserin muvaffakiyetinde büyük bir amil sayılmıyor. Bu tekâmül, okuyucunun, seviyesinde olduğu kadar okumaya karşı alâkasında da, kitab lehine büyük bir fark husule geldiğini gösterir. Broşür salgını da durmuştur. Halk bu kitab ye'cüc me'cüclerinın ya propaganda mikroblan taşıyan hilel; neşriyat ve yahud da heveskâr eserleri olduğunu an ladı, bu nevi kitablan basan veya satışmı teşvik eden kütübhanelerin ciddiyetsiz liklerinden emin olmağa başlddı. Yüzde doksanı uydurma dünya garibeleri neşreden ve Arab harfleri zamanmda satıştan otuz bini bulan, guya Amerikanvari haftalık mecmualardan da bir tanesi yaşa mamıştır. Magazinlerin en temiz ve en derlitoplu bir iki tanesi tutabildi. Bun lann içinde şimdi tirajlarını on beş bine yaklaştıranlar var ki, iki sene evvel, böyle bir rakkam, o nevi mecmualar için efsanevî bir hayaldi. Rasgele sayıverdiğim bu misaller, o kuyucuda hem ciddiyetin, hem de alâ kanm artmış olduğunu gösteren sağlam ve güzel işaretlerdir. Cılk boya ve palavra ticaretini teşvik eden zina ve maceıa edebiyatı iflâs etmiştir. Bunun yerine cihan klâsiklerine, muvaffak olmuş edebî tercümelere, zamanın büyük problemle rine karşı yepyeni bir alâka doğduğunu ümid ettiren neşriyat var. Okuyucu kararını vermiş ve bunu yazıcıya da, basıcıya da hissettirmiştir: Çırpıştırma yazı, kolay cümle, göz boyayıc: resim, şatafatlı isim, hoppa mevzu, zdppe şekil, kübik çizgi, fütürist manzume, kötü kâğıd, pis baskı, dizgi yanlışı iste miyor. Düne kadar en iyiyle en kötünün dirsek dirseğe kendini piyasaya arzettiği disiplinsiz ve mertebesiz bir neşriyat kalabalığı önünde şaşıran okuyucu, bugün, ne istediğini daha fazla bilivor. Yazı yazan ve basanlar arasında bu tekâmülün farkında olmıyanlar, merhametsiz bir ıstıfaya uğnyarak tasfiye edileceklerdir. Okuyucunun bu tekâmülü istediğimiz dereceyi henüz bulmamış olmakla beraber bize büyük ümidler vermelidir. Zannederim ki, artık, halkm okumaya karşı alâkasızlığının yanında, muharririn ve kitabcmın seviyelerini ve kabiliyetlerini de sorguya çekmek zamanı gelmiştir. Son pişmanlık amda «Elkabes» adlı bir ga zete çıkar. Bu gazete, Hatay ihtilâfı hâd ve buhranh bir şekil aldığı sıralarda Türkiye ve Türkler aleyhinde şiddetli neşriyatta bulunmakla meşhurdur. «Elkabes» son sayılarından birinde, başmakalesini Filistin meselesine hasretmiş; İngilterenin Filistin siyasetine şiddetle hücum ediyor, ve bu arada şöyle diyor: «Arablar eğer, Büyük Harbdeki, İngiliz vaidlerimn yerine gelmiyeceğini ve imzalarınm hiçe saıjılacağını bilselerdi, her muharib gibi sonuna kadar Osmanlı devletinin saflarında ve onun bayrağı altında harbederler ve ölürlerdi Fakat, Arablar, bu vaidlere ve imza • lara samimiyetle inandılar, şımdi de bn gafletlerine nadim ve pişman oluı/orlar.» Türkçede şöyle bir atalar sözü vardır: «Son pişmanlık fayda vermez». Arabcada, buna benzer bir söz var mı, yok mu bilmiyorum. Fakat, bu öyle büyük bir hakikattir ki her dilde, mutlaka bir benzeri olsa gerektir. Büyük Harb içinde, büyük emperyalist devletler, sağa sola bol bol vaidlerde bulundular, imzalar verdiler. Fakat bütün bunlar, «köpruyü geçinciye kadar...» dı. Bunun, böyle olduğunu, o zaman anlamayıp da dalâlete düşenlerin akılları başlarına geldi amma iş işten geçtikten sonra... Büyük devletler; küçük milletleri, daima kendi ihtiraslarını tahakkuk ettirmek için alet olarak kullanırlar ve işleri oluncıya kadar onların yüzlerine gülerler, fakat kendi gayelerine erdikten sonra, Ön* ceki vaid ve vaîdlerini unuturlar. Aklı başında olan milletler, bu yald»7İı sözlere çocuk gibi kanmazlar; sonra da, nedamet ve pişmanlık içinde, saçlannı yolmazlar. Büyük Harbde, Türk kardeşlerine kurşun atanlardan son pişmanhğın acısını duymıyan var mıdır ki?... Emekli General Ali Said ittifakla meb'usluğa seçildi Ankara 21 (A.A.) Boş kalan Kocaeli saylavlığı için 21/1 1/937 pazar günü yapılan seçimde Cumhuriyet Halk Partisi namzedi emekli orgeneral Ali Said Akbaytugan ittifakla seçilmiştir. General Seyfi Burdurda Burdur 21 (A.A.) Yeni orman kanununun tatbikatını teftiş eylemek üzere Umum Koruma Kumandanı General Seyfi, Burdura gelmiş Halkevinde Vali ve Belediye Reisi ve diğer alâkadarlarla konuşmuştur. General tatbikatta görülen bazı aksaklıklan izah eylemiş, bunlara Çoğalıyor. Son seneler içinde, gazetckarşı esaslı tedbirler alınacağını söyle erin değil, kitabın geçirdiği buhranın da miştir. eski şiddetini kaybettiği muhakkaktır. RioJaneiro'da 20 komünist Bilhassa yeni eserlerin satış'nda ümid ve rici bir kımıldanma başladığını görür gibi yakalandı oluyoruz. Fakat gözümüzün önünde baş RioJaneiro 21 (A.A.) Harbiye döndürücü Avrupa rakkamlan oldukça, Nezaretinin bir tebliğine göre, Bahio'da bu kımıldanış bizi teselli etmiyecektiı. 20 komünist yakalanmıştır. Yapılan a Hözlerimizi, şimdilik, Avrupa devinin raştırmalarda birçok bolşevik propagan drakimizi aşan koskoca nisbetlerine ka da kâğıdları, 15 mitrolyöz, yüzlerce tü pıyalım ve pısınk Babıali yokuşunda göfenk, tabanca, 380 el bombası ve mü zümüze çarpan gerinişlere ve davranışlahim miktarda kurşun ele geçmiştir. ra bir bakalım. Japonya Franco münasebatının tesisi şartları (Bastarafı ı tna sahtfede} 660 numaralı tepeyi çevirmelerine medar olmuştur. Asiler Ris ulencia sahilleri yakınına gelmeğe muvaffak olmuşlardır. Bu sırada cumhuriyetçiler şiddetli bir ateş açm;şlar ve hemen mütearrızlara hücum etmişîer dir. Mütearrızlar şiddetli tüfek ateşi altında şaşırmışlar ve pek cüz'î bir mukave met gösterdikten sonra Villafranca Del castilla tepelerini örten ormanhklara çe * kilmeğe mecbur olmuşlardır. Meçhul bir tayyare Bayonne 21 (A.A.) Milliyeti belli olmıyan bir askerî tayyare Fransız hu* dudunda memnu mıntaka üzerinden uç muş ve derhal hava müdafaa bataryaları faaliyete geçerek üç ihtar topu atmışlar dir. Tayyare hemen mıntakanın garb isti kametinde uzaklaşmıştır. Demir ihracatı Bilbao 21 (A.A.) Resmen bildirildiğine göre Bilbao madenlerindeki demir istihsalâtı Franco'cuların işgalindenberi yeniden 60 bin istihsal edilmeğe başanmıştır. Stok olarak da 500 bin ton demir mevcuddur. Ihracat ilkteşrinde bin tonu aşmıştır. Bilmem ki büyük bir tekâmülün far kında mıyız? Bir zamanlar, yalnız aşnaBeyrut (Hususî) Burada kalp fişne romanları ve hikâyeleri basıp satan, Osmanlı altmı yapan bir kalpazan çetesi yalnız gizli cinsî alâkaları gıdıklamakla yakalanmıştır. Kalpazanlar Kozma ve yaşıyan bir pornografi ticareti vardı. Hcp Mişel isimlerinde iki şahıstır. bu nevi kitablar çıkarmakta ihtısas ka Yunan Kralı Balkan sefirle zanmış kütübhanelere tesadüf edilirdi. Suriyede yakalanan kalpazanlar PEYAMt SAFA rini kabul etti Atina 21 (Hususî) İngiltere Hariciye Nezareti Daimî Müsteşarınm Londrada bulunmakta olan Yunan Kralını ziyaret ederek çok uzun süren bir mülâkatta bulunduğu bildirilmektedir. Yunan Kralı Yortçi evvelki gün Londradaki Yunan elçiliğinde Türkiye, Yugoslavya ve Romanya elçilerile birlikte yemek yemiştir. Yeni Japon talebleri [Bastarafı 1 tna sahifedel nema kordelâlarının, tiyatro piyeslerinin, radyo önünde nutukların ve röportajla rın menedilmesini ve nihayet: «Japon dostu sözde casuslar ve hainler» hakkmdaki takibata nihayet verilmesini taleb etmektedir. Japonya, ayni zamanda, merkezî ve mahallî Çin bürolannm ve servislerinin kapatılmasını, bütün memurların azledilmesini, Çin hükumet makamlarile Koumintang makamlarının müessir bir kontrola tâbi rutulmasını, posta, telgraf ve telsiz telgraf servislerile Çin ve yabancı ajansların ve gazetecilerin telgrafları üzerindeki her türlü Çin sansürünün kal dırılmasını ve Japon makamlannın mü saadesi haricinde Çinlilerin bütün telsiz telgraf muhaberatının menedilmesini de istemektedir. Ayrıca, Japonya, kendi*askerlerinin beynelmilel imtiyazlı mmtakalar dahilinden geçmek hakkını da taleb etmektedir. Bu talebler is'af olunmadığı takdirde, Japonya, lüzumlu telâkki ettiği diğer tedbirler almak hakkını muhafaza etmektedir. Japon aleyhtarı gazeteler tatil mi edilecek? Tokyo 21 (A.A.) Nichinichi gazetesmin Şanghay muhabiri, Japon askerî makamatının beynelmilel ve Fransız imtiyazlı mıntakalarından serbestçe mürur hakkını derhal istihsal etmek tasav vurunda olduğunu bildirmektedir. Bu makamat, ayni zamanda bu mıntakalardaki Japon aleyhtan gazetelerin tatilini ve burada tesis edilmiş Çin bankalarına vazıyed edilmesini de derpiş eylemektedirler. Japon bütçesi: 870 milyon yen Tokyo 2\ (A.A.) Asahi gazetesi, önümüzdeki bütçenin Çinde ihtiyar edilmiş askerî masarif dahil olmadığı halde 870 milyon yene baliğ olacağını haber vermektedir. Maliye Nezareti servislerinin tetkikatı, muhasematın muhtemel temadisi esasma istinad etmektedir. nnııııııınnıınilUllilllllllllllllllllllllllllllllllllllllfllllllllllUllıımırnı Amerika filosu takviye ediliyor Bahrîve Nazırı Meclisten Sosyalistler eski Nazır tahsisat istiyecek Jaspar'ı tardettiler Vaşington 21 (A.A.) Bahriye Nazırı Svvanson tarafından hazırUnan rapordan anlaşıldığına göre Amerika bahrî inşaat sahasında İngiltereden geri kalmakla beraber dünyanm ikinci deniz devleti olarak kalmıştır. Amerikanın ceman 1,083,330 ton hacminde 325 gemisi vardır. İngilterenin ise 1,216,398 ton hacminde 285 genisi mevcuddur. Japonyanm 745,594 ton 200 gemisi vardır. Amerikanın yaş haddine tâbi olnmyan gemilerinin adedi 1 13 tür. Bunların mecmu tonilâtosu 869,398 dir. îngilizlerin yaş haddine tâbi olmıyan 181 gemisinin mecmu tonilâtosu 1 mil yon 42,000, Japonların ceman 708,158 ton hacminde 171 gemileri vardır. Svvanson, kongreden yaş haddine tâbi olan gemilerin yerine iki yeni gemi inşası için tahsisat istiyecektir. Nazır. büyük hacimde kruvazörlerin inşasma halel gelmeden torpido ve denizaltı inşa e •dilmesini arzu etmektedir. Turgudlu Belediye reisi tevkif edildi Turgudlu 21 (Hususî) Turgudlu Belediye reisi Cevdet Oktem irtikâbm•rlan dolayı 1609 numaralı kanuna tev Hikan tevkif edilmiştir. Londra 21 (A.A.) Dük de Wind sor'un Coronation Commentary mec muasınm tâbıı William Heinmann ve muharrir Geofrey Denis aleyhindeki davası yarın başhyacaktır. Dük tarafından yapılan teşebbüs üzerine 8 inci Edvard'ı şiddetle tenkid eBrüksel 21 (A.A.) Sosyalistlerin. den bu mecmuanın satıştan kaldırıldığı Adliye Nezaretine getirilmesi düşünülen hatırlardadır. Henri Jaspar aleyhinde tard karan verLondrada sis meleri üzerine Janson yeni kabineyi teşLondra 21 (A.A.) Hükumet mer kil etmeğe muvaffak olamamıştır. kezile civarı kalın bir sis tabakası altınJanson sosyalistleri şahsî bir sebebden da kalmıştır. Etraf pek az görülmektedeğil, fakat ilk teşekkülünde Van Zee dir. Yolları çiğ kapamıştır. Seyrüsefer land kabinesi aleyhindeki hareketleri ve oi""iükle temin edilmektedir. General Ludendorff hasta Maliye Nazır; olduğu zaman da takib Berlin 21 (A.A.) Ludendorff ra ettiği deflasyon siyasetinden dolayı JasJapon ordusu, lüzumlu bütün par aleyhinde tard karan vermiş olduk hatsızdır. Kendisine ameliyat yapılmıştedbirleri alacak sa da mahiyeti hakkında bir şey söylenlarından takdir etmiştir. Şanghay 21 (A.A.) Japon ordumemektedir. Janson, Kralın nazırlannı serbestçc Sıhhî vaziyeti mucibi memnumyettir. su namına söz söylemeğe salâhiyettar bir seçmek hakkına malik olduğunu nazan zat, gazetecilere şu beyanatta bulunmuşitibara alarak yeni kabineyi teşkil etmek Hindi Çiniye gidecek Frantur: ten vazgeçmiştir. sız tayyareleri «Fransız imtiyazlı mıntakası makam Balkan Bankaları direkHelopolis 21 (A.A.) Hindi Çiniye lan ve beynelmilel imtiyazlı mıntaka magiderken Kahirede bir kazaya maruz kamları, kendilerince mümkün olduğu törleri Ankarada kalmış olan tayyarenin yerini almak ü nisbette Japon taleblerini is'af eyliyecekAnkara 21 (A.A.) 22 teşrinisani zere Şama yeni bir tayyare gönderil de toplanacak olan Balkan Antantı Dev miştir. Yeni tayyare Hindi Çiniye git lerini vadetmişlerdir. Esasen, ademi is'af let Bankaları konferansma iştirak edecek mekte olan diğer dört tayyareye iltihak takdirinde. Japon ordusu lüzumlu telâkki ettiği bütün tedbirleri almak hakkını olan, Rumen ve Yugoslav heyetleri, Dev edecektir. muhafaza eylemektedir. let Bankaları genel direktörlerinin riya ' Profesör Piccard'ın BelgradBeynelmilel hukukun Japon ordusuna setlerinde olarak, bugünkü ekspresle Anda konferansı ne gibi tedbirler almak salâhiyetini ver karaya gelmisler ve istasyonda CumhuriBelgrad 21 (A.A.) Meşhur Belçi mekte olduğu hakkındaki bir suale, cevayet Merkez Bankasınm bütün erkânı ve kalı profesör Piccard, Zagrebden bura ben Japon ordusu namına söz söylemeğe diğer banka direktörlerile Balkan An ya gelmiş ve Kolaratz halk üniversite salâhiyettar zat şu cevabı vermiştir : tantı devletleri elçileri tarafından karşj sinde «Stratosphert deki uçuşları hak« Japon makamları, kendisinde, terlanmıştır. kında mühim bir konferans vermiştir kedilen arazide Çin hükumetinin icıa etAnkarapalasta misafir edilen heyetler Pek ziyade muvaffakiyetle neticelenen azası, pazar gününü hususî surette ge bu konferans sonunda profesör siddet mekte olduğu devlet vazifelerini kendi sine almak hakkını bulmaktadır.» le alkışlanmıştır. çirmişlerdir. Fslçika kabinesi niçin kurulamadı? Wind8or Dükünün bir mecmua ve muharrir aleyhindeki davası başlıyor Istanbulun imarı işi {Ba$taraîı 1 inct sahıiede) Şehrin müstakbel plânma göre, lima • nın Yenikapıda olması kat'ıleşmıştir. Lr man, Avrupadaki bazı şehın>rde görü lenler nümune ittihaz edilerek bir takım Muğladan ihrac edilen seyyar ve sabit mendireklerle çevrilecek madenler tir. Bu şekil daha ucuz ve daha modern Muğla 21 (A.A.) Temmuz, a görülmüştür. Gemiler bu mendirekleıe ğustos, eylul aylan içinde ilimizdeki ma yanaşacaklardır. denlerden harice 2471 ton krom, 3213 En güç kısım: Beyoğlu ton zımpara madeni ihrac edilmiştir. Plânın tatbikında en güç kısım, Beyoğlu cihetidir. Şimdiye kacLr İstanbul ciheMudurnuda temelatma tinde tetkikat icra eden mütehassıslar, töreni Karaköy cihetinin ıslahmda müşkülât Mudurnu 21 (A.A.) Mudurnu Parti ve Halkevinin temelatma töreni ya çekmişlerdir. Bundan evvel celbedılen pıldı. Vali ile vilâyetten bir heyet ve tek profesör Ağaş, Kraköyde muazzam bir mil kaza memurini ve kalabalık bir halk kule inşasını düşünmüştü. Dolambaçlı otöıende hazır bulundu. İlbay bu münase larak inşa edilecek bu kulenin seviyesi birle^tinlerek Tünel betle bir nutuk söyliyerek Parti ve Halk Yüksekkaldırımla evinin memlekete yapmakta olduğu hiz meydanına doğru açılacak büyük caddeden gelecek nakil vasıtalan bu kuleye gimetlerden bahsetti. recek kıvrıla, kıvrıla aşağıya inerek Ka Filistinden fefyedilen raköye vâsıl olacaklardı. Arablar Kudüs (Hususî) Arab komites mensublarından 45 kişi tevkif edilmiştir Bunlardan (24) ü, şarkî Asyadaki ada larda kurulan kamplara gönderilmek ü zere, Hayfadan bir haıb gemisine bindirilmişlerdir. Kahire gazetelerinin yazdığı na göre Asya adalarına sürülen Filistinli lerin sayısı 400 e yaklaşmıştır. Beyoğluna çıkacak yol M. Prost'un nakil vasıtalannı Kara köyden itibaren Tophane istikametine ve oradan Kumbaracı yokuşu üzerinden Beyoğluna çıkarmak istediğı anlaşılıyor. Ayrıca Halicin iki tarafında muazzam bulvarlar açılması da projenin esaslı is teklerindendir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: