22 Kasım 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

22 Kasım 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 Ikindteşrin 1937 t u : H J . 2' 2 ;» T Galatasaray Beşiktaş 4 4 berabere kal Üç beş dakika gibi çok kısa bir za rağmen gol yemekten mütevellid bir hırçmlıkla Galatasaray kalesini sıkı bir çenv manda iki gol yapıp beraberliği temin edebilen Beşiktaşlılar ayni enerji ile oyuber içine aldılar. na devam imkânım bulamadılar. Çünkü Beşiktaşm birinci golü avantajlannın elden gittiğini gören Gala40 ıncı dakikada hangi tehlikeli Be şiktaş akıncısını marke edeceğini şaşsran tasaraylılar da siyah beyazlılara, yüksek Salim bir an için Şerefi boş bıraktı. O da bir enerjıle mukabeleye başladılar. on sekiz çizgisi üzerinden savurdugu bir şütle takımına birinci golü kazandırdı. Galatasarayın dördüncü golü Beşiktaşın kaçırdığı penaltt İkinci golü de yapıp beraberliği temin için oldukça asabî bir oyun çıkarmakta olan Beşiktaşlılar, devrenin bitmesine iki dakika kala bir penaltı fırsatı kazandı lar. Eşrefin köşeyi boylıyan vuruşunu Hızır, Hızır gibi bir plonjonla karşılıya rak siyah beyazlılara birinci devreyi be rabere bitirmek fırsatmı vermedi ve biraz Fener Beykoz maçından bir görünüş sonra vaziyet 21 Galatasarayın lehin tBastarafi 1 inci sahtfede] essir birkaç akın yaptılar. Oyunun ilk teh deyken haftaym oldu. Buna mukabil san kırmızıhlar, ceza likesini Beşiktaş kalesi atlattı. Beşinci datkinci devre landırılan oyuncularından artakalanlarla kikada Necdetin içeri kayarak yerden ikinci devre sakin bir hava içinde başmümkün olduğu kadar kuvvetli bir mü ortalayıjını Bülend şüte çevirmek istedi, dafaa şebekesi kurmağa çalışarak takım fakat ters bir vuruş yiyen top direğin ya ladı. Topu alıp, arkadaşını görmek, pas»nı vermekten başka bazı siyah beyazlı olarını şöyle tertib etmışlerdi: nından avuta çıktı. Beşiktaşldar tekrar sol yuncuların sıkı şarjlanna da dikkat etmek Hızır Sahm, Suavi Mustafa, Eş * taraf akıncılarile Galatasaray müdafaakülfetinden kurtulan Galatasarayhlar, fak, Fazıl Necdet, Suleyman, Bülend, sına yüklenir gibi oldular. daha az çikenerek şuurlu paslaşmalarla Haşim, Danyal. Galatasarayın kaçtrdtğt penaltı sık sık Beşiktaş kalesine inmeğe koyulduHakem: Istanbulsporlu Sami. On bîrinci dakikada kalesinden hayli lar. Fakat bu akmlar Hüsnünün kat'î ve Dünkü Galatasaray * Beşiktaş maçı açılmış olan Hüsnü uzun bir vuruşu çegüzel müdafaalan karşısında Galatasa ilk dakikasından başlayıp gittikçe fazla viremedi. Bülend derhal topu kaparak siraya gol kazandırabilecek bir mahiyet alaşan ve oyunun sonlanna doğru azamî yah beyaz kalesine yanaştı, şüt atmak ülamıyorlardı. bir safhaya giren çok heyecan verici bir zereyken düşürüldü. Hakemin verdiği Galataaarayın tiçüncü golü hava içinde oynandı. Doksan dakikalık penaltı cezasını Necdet çok sıkı fakat ha11 inci dakikada, dün, çoic temiz ve aoyun müddeti içinde takımlann karşılıkh vadan bir vuruşla kaçırdı. San kırrnızı dorder gol yaptıktan başka birer de ps lılarm kaçırdıkları bu mühim fırsat takım kıllı bir oyun çıkaran Danyal topla içeri naltı kaçırdıkları gözönünde tutulacak o lannı hayli canlandırmış ve düzeltmıje kaçarak Bülende kısa bir pas verdi. O da falsolu bir vuruşla topu plonjon yapan lursa bu heyecanın nekadar devamh ol benziyordu. Mehmed Alinin üzerinden aşırtarak Ga* duğu kolayca anlaşılır. Galatasarayın birinci golü latasaraya üçüncü golü kazandırdı. Ga Dünkü maçta Galatasaraylılar, ikisinDurmadan ve üstüste hücuma geçen Iatasarayhların, rakiblerinin tekrar enerjik de ikişer gollük farklarla, üç defa galib Galatasaraylılar bir kaç defa Mehmed bir oyun tutturmalarına meydan verme vaziyetlere girdiler. Beşiktaşlılar bundan Alıyi ayaklarına kapanarak kurtanşlar mek istermişçesine dördüncü golün pe yılmıyarak şayanı takdir bir çalışma ile yapmak mecburiyetinde bıraktılar. Bu a şinde koştuklan görülüyordu. Bir aralık üçünde de beraberliği temine muvaffak kmların birinde Beşiktaş müdafileri topu Necdetin ortalayışından gelen topu ka oldular. Neticeye bakıp da kestirilebile • elle durdurduklanndan GalatasarayHar pışmak istiyen Haşimle Mehmed Ali ceği gibi dünkü oyunda iki takımın hücum ikinci bir penaltı fırsatı kazandılar. Bunu havada çarpıştılar. Mehmed Ali kısa bir hatları vazifelerini bihakkm, hatta fazlagene Necdet, bu sefer yerden ve plâse bir baygınhk geçirdi ve oyun bir müddet sile yapıp bol bol gol attıklan halde müvuruşja gole çevirerek Galatasarayı durdu. dfcfaalar, hücum hatlanna nisbetle çok galib vaziyete geçirdi. Beşiktaşın ikinci ve üçüncü sönük kaldılar. Beşiktaştan Hüsnü, Ga Ciddî bir manıaya taslamadan iste •*. latasaraydan da Salim müdafaa safla golleri dikleri gibi akın yapan Beşiktaşlılar mağrında takımlannm temel direkleri mesa Bu vuruş Beşiktaş muhacimlerinin a • besinde idiler. Fakat bunlara mukabil bir lub vaziyete düşünce hararetlendiler. Top kıllarını başlarına toplamağa yaradı Niçok oyuncular da vazifelerini lâyıkile ifa bir müddet Galatasaraydan Salimle Hı tekim oyuna tekrar başlandığı vakit Eşrezırın, Beşiktaştan da Hakkı, Şeref ve edemediler. fin ortalayışına eğilerek kafa vuran HakEşrefin aralannda çok sıkı bir mücadrlekı takımına ikinci golü kazandırdı. Bu Kalecilcrden Mehmed Aliye daha az ye sebeb oldu. Bu arada Eşref avut ve iş düşmekle beraber Hızır kadar muvaf tac çizgilerinin birleştikleri yerde Salinıin golden pek kısa bir zaman sonra da Şefak olamadı. Hızır ise Eşrefin köşeye karnına bir tekme savurarak bu oyuncu ref ortalardan aldığı topu, rakib müda doğru çektiği penaltı vuruşunu plonjonla, nun bir müddet dışanda tedavi edilmesi faa oyunculannın müdahale etmiyerek geri çekilmelerinden istifade ederek, şiit rakib açıklarınm bir çok ortalayışlannı da ne sebeb oldu. atabilecek yerlere kadar getirdi ve attığı boyunun kısalığına ve Hakkının favulle Bir aralık sicim gibi yagmaga başlıyan karışık şarjlanna rağmen muvaffakiyetle yağmurdan kaçmak istiyen duhuliye tara şütle Beşiktaşın üçüncü ve beraberlik sakurtarmasına mukabil tecrübe noksanın fındaki seyirciler oyun esnasmda sahayı yısını yaptı. dan dolayı sudan goller yedi. Hücum kapladıklarından maç durduruldu, poîis hatlarında Galatasaraydan Necdet, Bü intizamı temin ettikten sonra devam edilKulüblerin puvan vaziyeti lend ve Danyal; Beşiktaştan Eşref, Şe di. ref ve Hakkı diğer arkadaşlarına nisbetl'" Maç adedi Galib Berabere Mağlub Attığı gol Yediği gol Puvan Galatasatrayın ikinci golü çok daha iyi oynadılar. 14 Fenerbahçe 3 2 1 2 8 38 inci dakikada iki iç oyuncusunun Takım halinde Beşiktaşm cüsse itiba6 8 14 Galatasaray 3 2 1 4 8 rile daima hasmına tefevvuk ettiğini kabul müdafaaya yardım için gerilerde çalışma Vefa 10 3 2 1 6 7 8 etmek lâzımdır. Galatasaraylılar da, sından üç kişi kalan Galatasaray hücum Beşiktaş 3 1 2 5 6 7 Güneş 3 1 1 müdafaa hatlarındaki birkaç oyuncu müs hattı sol taraftan bir akın yaptı. Danya ı lın yerden bir ortalayışını iyi kullanan Beykoz 6 6 4 3 1 1 tesna, ateşliliklerinden, canlılıklanndan 1 4 5 2 Necdet, Hüsnünün müdahalesine ve î. Spor 3 2 eser yoktu. 1 4 4 12 31 Mehmed Alinin plonjonuna rağmen $»ole Süleymaniye Oyun nasıl oldu? 2 12 4 3 31 Hakem Istanbulspordan Saminin baş çevirerek takımını 20 galib vaziyete ge Eyüb 2 4 2 11 Topkapı 31 lama düdüğile Beşiktaşlılar soldan olmak tirdi. 2 Beşiktaşlılar daha hâkim oynamalarına V. üzere üstüste fakat neticesiz ve gayrimü Bir saniye! Ne gibi bir engel çıkmasını ümid ediyordunuz? Bilmiyorum... Bılmiyorum. Doris, o anda geçirdıği ıstırablan, Bryant'm vücudünden intişar eden viski kokusunu, ellerinin yapışkan ve ıhk temasını tekrar duyar gibi oluyordu. Bilmiyorum, diye tekrar etti. Belki uyur, yahud ötekiler gelirler, bir azizlik yapıp onu alıkoyarlar diye ümid ediyordum, yahud da daha başka bir mâni çıkabilirdi... Demek tam o sırada kapı açıldı, Nemirof girdi öyle mi? Peki, devam ediniz, sonra? Sonra? Çok şükür, şimdi iş yoluna girdi, diye düşündüm. Bazil'in beni kıskandığı kat'iyyen aklıma gelmiyordu. Kapmm önünde, hiçbir şey söylemeden duruyordu. Bryant arkasma dönüp onu görünce korkmağa başladı. Kulaklannın bembeyaz kesildiğini gördüm. Tuhaftır, insan böyle zamanlarda her şeyı gorüyor. Böyle dakikalar adama o derece uzun geliyor ki! Bryant ellerini havaya kaldırıyordu. Bazil de gülüyordu. Yalnız «bu kızı derhal bırakınız!» dedi. Bunun üzerine, Bryant, birdenbire küstahlaştı. Söylediği sözleri harfiyyen hatırlamıyorum, fakat santajdan bahsediyordu. Sanki ben ve Bazil söz birliği etmişiz, bütün bu iş bir tuzaktan ibaretmiş gibi. Bunu, o za 35 inci dakikada Galatasaraylılar g'dzel anlaşmalarla bir akm yaptılar. Mehmed Alıye kadar dayanan bu akın siyah beyaz kalecisinin topu bloke edememe sile neticelendı. Haşim de sağ iç yerinde başıboş yuvarlanan topa yetişerek 'JOŞ kalan Beşiktaş kalesine dördüncü golü attı. Bu gol maçın en hararetli ve en heyecanlı kismının başlamasına sebeb oldu, Galatasaray kalesi önünde çetin bir mücaueıe Galatasaraylılar Necdeti de geri çekerek sıkı bir müdafi tabiyesine koyulduktan ikinci devrede kendilerini toplıyan Fe üncü ve 25 inci dakikada da beşinci gol' başka topu sağa sola savurarak vakit ge nerliler oyun üzerinde kat'î bir hâkimi lerini yaparak maçı 5 1 kazanmağa muçirmeğe çalışıyorlardı. yet tesis ederek dördüncü dakikada Bü vaffak oldular. lend, biraz sonra da frikikten Fikret vaBeşiktaşın dördüncü golü Vefa: 3 Süleymaniye: 2. sıtalarile iki gol çıkardılar. Bu suretle gaFutbolde en iyi müdafaa şeklınin muŞeref stadyomunda yapılan lik maç kabil hücuma geçmekle olabileceğini unu libiyeti sigortalıyan Fenerliler güzel o larınm en mühimmi Vefa ile Süleymaniye tan Galatasaraylılar, bunun cezasını ma yunlarını bir tarafa bırakarak iji çalıma, takımları arasında cereyan etmiştir. Haçın son dakikalannda gördüler. Galatasa gösterişe doktüler. Maamafih, bu devre kem Nihadın idaresinde yapılan bu oyunraylılar ayaklarına geçirdikleri topları de Beykozlular çok dağmık hareket et da takımlarm gol atışlan dolayısile galiişe yaraı.ıaz bir halde kullanıp vakit ge tiklerinden Bülendle Orhan birer gol biyetten mağlubiyete teveccüh etmeleri çirmeğe çalışırlarken Beşiktaşın tazyik daha yaparak Fenerbahçeyi 5 1 galib heyecanın çok büyük olmasına sebeb olçemberi de sarıkırmızı kalesini gittikçe vaziyete getirdiler. Son on dakika için muştur. sarmağa başladı. Nihayet 44 üncü daki de Fenerden Bülend, Beykozdan MehVefalılar birincî devrenin ortalarında kada Eşrefin ortalayışına mükemmel bir med sakatlanarak oyundan çıktılar. Tabir gol yapmışlarsa da Süleymaniyeliler çullanış yapan siyahbeyaz hücum hat kımlann onar kişi kalmaları neticeyi debuna mukabele ederek birinci devreyi 11 tmın üç orta oyuncusu topla, Hızırla ve ğiştirdi. Fenerbahçeliler bu maçı 5 1 beraberlikle bitinmişlerdir. İkinci devre birkaç Galatasaraylı oyuncu ile birlikte kazandılar. nin ortalanna doğru bir gol daha yapmaGalatasaray kalesini fethederek beraberGüneş: 5 • Eyüb: 1 ğa muvaffak olan Süleymaniyeliler ga liği temin ettiler ve maç bu suretle 4 4 Taksim stadyomundaki tek lik maçı libiyeti ellerinden kaçırmamak için canla beraberlikle neticelendi. Güneşle Eyüb takımları arasında cereyan başla çalışmağa koyuldular ve bunda maSaminin hakemliği fena değildi. Bu etti. Hakem Nuri Bosudun idaresinde ceçın bitmesine 8 dakika kalıncıya kadar kadar bol gollü, bol heyecanlı mühim bir reyan eden bu oyunun yalnız birinci devmuvaffak oldular. Fakat bundan sonra maçı salim bir şekilde idare etti. resi heyecanlı oldu. Çünkü takımlar kar Hüseyinle Abduş iki hücum esnasında Fenerbahçe: 5 Beykoz: 1 şılıkh birer gol yaparak devreyi 11 be Vefaya iki gol kazandırarak maçın 32 Kadıköy stadyomunda birinci kümenin raberlikle bitirdiler. Takımlar bu oyuna Süleymaniye aleyhine neticelenmesine seilk lik maçı Fenerbahçe ile Beykoz takım şu tertiblerle iştirak ettiler. beb oldular. ları arasında oynandı. Feridun Kılıcın Güneş: Cihad Faruk, llhami Hrishakemliği altında cereyan eden oyuna ta to, Yusuf, Ömer, Cambaz, Necdet, Me Istanbulspor: 1 Topkapı: 1 kımlar şu tertiblerle iştirak ettiler. Taksimdeki serbest güreşler münasebelih, Rebii, Murad. Fenerbahçe: Hüsameddin Lebib, Eyüb: Halid Mehmed, Alâeddin tile Şeref stadyomuna nakledilen îstan •> Sedad Mehmed Reşad, Angelidis, E Sabri, Ferdi, Mehmed Cemil, Haydar, bulspor Topkapı maçını Ahmed Âdem sad Naci, Niyazi, Bülend, Fikret Or Neş'et, Zaven, Faruk. idare etti. Oyunun birinci devresi kısmen han. Oyuna Eyüblüler başladılar. îlk akm mütevazin, kısmen de îstanbulsporlularm Beykoz: Safa Bahadır, Mehmed Güneş muavin hattmda kesildi. Oyunun hâkimiyeti altında geçti. Sarısiyahlılar Mehmed, Kemal, Sadeddin Ali, Ca ilk 15 dakikasında Güneşte hakikî bir oyunda üstünlüğü tesise muvaffak oldukhid, Şahab, Turhan, Bilâl. hâkimiyet göze çarpıyordu. 17 nci daki lan bir sırada ve 20 nci dakikada kuvvetBu maçın birinci devresi biraz heyecan kada Melih geriden aldığı bir pasla takı li bir şütle güzel bir gol yaparak birinci devreyi 1 0 galib bitirdiler. lı ve sarılâciverdliler için biraz endişe mına birinci golü kazandırdı. İkinci devrede, beraberliği temine uğverici şekilde cereyan etti. Çünkü BeyOyun Güneşin mütemadî hücumlarile kozdan Turhanın beşinci dakikada yap devam ediyordu. Fakat Eyüblüler çok raşan Topkapılılar oldukça sert bir sistığı gole Fenerliler beş dakika sonra Fik canlı bir oyun çıkarıyorlar ve bazı defalar tem kullanan sarısiyah müdafaasını yarretin bir kafa vuruşile mukabele ettiler girişukleri hücumlarda Güneş kalesi için mak için çok çalıştılarsa da muvaffak ove devre 1 1 beraberlikle neticelendi. lamadılar. Yalnız kazandıklan bir pebir tehlike oluyorlardı. Bu şekilde devam eden oyunun 32 nci naltı cezasmdan Istanbulspora bir gol dakikasında anî bir hücum yapan E atarak maçı 1 1 beraberlikle bitirdiler. İkinci küme maçları yüblüler Haydarın rakib müdafaayı yarmasile beraberlik golünü çıkardılar. Biİkinci kümenin lik maçlanna dün Şerinci devre bu vaziyette 1 1 beraberlik ref ve Kadıköy stadyomlannda başlan « le bitti. mıştır. îkinci devrenin hemen ilk dakikalannŞeref stadyomunda yapılan maçîarda da Güneşliler kornerden ikinci gollerini Anadoluhisar Fener Yılmazı 3 1 yenyaptılar. Kısa bir fasıla ile de üçüncü gol miştir. lerini çıkardılar. Kasımpaşa ile Davudpaşa takımları da Bu anî iki gol Eyüblüleri oldukça sars 1 1 berabere kalmışlardır. tı ve oyun tedricî bir surette Güneşin hâKadıköy stadyomunda yapılan maçta kimiyeti altma girdi. Güneşliler bu vazi da Hılâl, Galata Gencler takımmı 4 0 yetten istifade ederek 22 nci dakikada 4 yenmıştir. mış, gözlerini kapamış, ciğerinde bir kurşun yarasile hastaneye getirildiği geceki kadar acınacak bir haldeydi. Gözlerini açmadan, mırıldandı: Ona fazla ceza veremezler değil mi? Bütün bunlara madem ki ben sebeb oldum, onu hapse atamazlar değil mi? Rahibe, Doris'e teselli vermek için: Hayır, hayır... Dedi. Kabahatle cezanın ayrı ayrı şeyler olduğunu, ekseriya, bu iki şey arasında, en ufak bir münasebet bile bulunmadığını, o çok iyi biliyordu. Doris, nefes alacak, konuşacak ve oturacak derecede iyileşince, sabırsızlığı büsbütün arttı. Bazil'e, mütemadiyen mektublar yazmağa başladı. Bu mektublarda, kendisini yaralıyan kurşundan dolayı adeta özür dıliyordu. Bir defasında, ondan bir cevab aldı. Bu, üzerinde polis damgası bulunan, oldukça resmî ifadeli bir mektubdu. Bazil, sıhhatinin yerinde olduğunu, kendisini merak etmemesini, onu affetmeğe çalışacağmı söylüyordu. Doris, mektubu evirip çevirdi, ışığa bile tutup baktı. Çocukça denecek kadar saf bir düşünce ile, bu mektubda gizli mürekkeble yazılmış kelimeler, kırgın bir gencden ziyade hakikî Bazil'e benziyen kelimeler bulmağı ümid etmişti. Bütün bir gece «beni affetmemiş» diye düşündü. Bu acınacak halinden dolayı, asıl kendisınin ona gücenmesi lâzım geldiği Vicki BAÜM Sazan: Hamdi VAROĞLU çeviren: 25Zabıt kâtibinin stenografi makinesi, süratli ve usandırıcı sesile tıkırdayıp duruyordu. Hâkimin sesi gene işitildi: Şu halde, demek ki Nemirof'un, maksadınızı bilmediğine emin olarak ve maznunla aranızda mevcud münasebata rağmen, M. Bryant'm evine girdiniz. Bu, onun kıskanclığını ve intikam arzusunu pekâlâ izah eder. Doris, hâkimi tekzib için atılmak istedi. Fakat hemşire Leokadi'nin bir bakışı, kendisi nekadar fena mevkide kalırsa Bazil'in vaziyetini o nisbette kurtarmış olacağını anlatmağa kâfi gelmişti. Hangi suale cevab verdiğini kendi de bilmeden: Evet, dedi. Bryant'm evinde o aksam bir eglenti vardı değil mi? Evet. Siz Bryant'm yatak odasına çekildiğiniz zaman saat kaç vardı? Bilemiyorum. Sarhoştum. Zaten bu oda benim kendi odamdı. Doris, vücudünü bir halsizliğin istilâ ettiğini hissediyor, başı dönmeğe başhyordu. Hemşire Leokadi, hastanın alnmda biriken terleri siliyordu. Hâkim: Doğru, doğru, dedi. Bryant'm ifadesi de aynen böyledir. Fakat, Nemi rof'un müdahale edebileceğini hiç düşünmediniz mi? Hayır. Hayır amma, müdahale etmiş işte. Maznunun odaya girmesini müteakıb cereyan eden vaziyeti lutfen olduğu gibi anlatır mısınız? Doris, uzun müddet sustu. Aldığı yara, onu takib eden baygınlıklar, iptal hisler, ve hummalar, o gecenin hatırasını, şifa verici bir nisyana bürümüştü. Bryant, odama henüz girmişti, dedi. Biraz sarhoştu; benim de uykum vardı. Israra başladı. Kendisile olan münasebetimde, geri dönemiyecek kadar ilerlemiş olduğum için, vakit kazanmağa çalışmaktan baska yapacak şey yoktu. Bir engel çıksın diye içimden dua ediyordum... man, birdenbire anlıyamamıştım. Bryant, bütün bu müddet zarfında, yatağımın kenannda oturdu. Sonra, birdenbire, Bazil'in yüzünde, müthiş bir şeyin hazırlandığmı gördüm. Sanki, bir infilâk, onun yüzünü birdenbire yarmış gibiydi. Evet, tıpkı öyleydi. Yataktan fırladım, sonrasmı bilmiyorum. Makine, bu ifadeyi, muti tıkırtılarla takib etmisti. Sözlerinin nihayetine doğru, Doris'in sesi artık büsbütün kesilmişti. Simdi, yatagma upuzun yatmış, doktor Williams'ın ve hemşire Leokadi'nin tarif ettikleri şekilde, ellerile midesini bastırarak nefes almağa çalışıyordu. Hâkim, tekrar sordu: M. Bryant, silâhın, kendisine atıldığmı, sizin araya girmeniz sayesinde kurtulduğunu söylüyor. Doğru mudur? Doris, bu sualdeki tuzağın manasını iyice ölçtükten sonra, bu hususta bir şey bilmediğini söyledi. Hâkim, Nemirof'un rovölver taşıdığını bilip bilmediği, rovölveri, daha evvelce, Bazil'in evinde gÖrmüşlüğü olup olmadığı, kendisınin sılâh kullanmasını bilip bilmediği, Nemirof'un arasıra tehevvüre kapılıp kapılmadığı gibi bir takım sualler daha sordu. Doris, art'k, yalnız başını salhyarak müsbet veya menfi cevablar veriyordu. Nihayet hemşire Leokadi, hâkimi ve yanındakileri kapının dışına kadar teşyi etti. Odaya döndüğü zaman, Doris yatağına uzan bir dakika bile aklından geçmemişti. Bü« tün hiddeti, Bryant'a onun parasma, lüks otomobiline, yumuşak halılarla döşeli e> vine, sevimli, fakat mağrur metrdoteline, şampanyasma, hatta ve bilhassa ipek pijamasma müteveccihti. Doktor parasmın ve hastane masrafının Bryant tarafından verildiğini öğrenince, yeniden düşünceye daldı. Uyuyamıyacak kadar muztarib gecelerinde, fazla düşünüyordu. Müthiş, şekilsiz, yel gibi dolaşan bir acı çekiyordu. Bunun iyileş* mekte olan bir ciğer mi, yoksa bozulmak* ta olan bir kalb mi olduğunu bilen yoktu. Bir kaç hafta içinde düşündükleri, bütün hayatında düşündüklerinden fazla idi ve bu birkaç hafta zarfında, birçok yeni şeylerle meşgul oldu. Düşünce, yüzünde çizgiler hasıl ediyordu. Hemşire Leokadi'nin yardımile ve baygınlığa, tw kanıklığa, baş dönmesine karşı kahramanca didişerek ilk defa ayağa kalktığı, gün, boyu uzamış gibi göründü. Yüzii daha uzun ve daha ince idi; kollan, ba^ cakları da, ölülerinki gibi uzamıştı. Bryant'm yolladığı bir sabahlık vardı ki, hiç giymemişti. Fakat, hastaneye geldiği gün arkasında bulunan rob, o mahud on altı dolar doksan beş çentlik rob daf Bryant'm hediyesiydi. Yoksul hastaların giydikleri cinsten bluzuna bürünerek penı cereye kadar gitti ve dışarıya baktı. (Arkast var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: