21 Şubat 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

21 Şubat 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

c 21 Şubat 193S CUMHURİYET Adlî musahabe Avukatlık kanunu lâyihası münasebetile 4 rı Sükut ve karanlık dünyası nedir? Tahsilde bulunan bir genc kör ihtisaslarını anlatıyor ALMANYA MEKTUBLARl : Çalışan Alman kadınına gösterilen kolaylıklar «Kadınlar Ofisi» namile kurulan bir daire kadınların iş hayatını tanzim etmiş, kadinlara çalışabilecekleri işler verilmiştir PENCERESiNDEN Sermayesi gözyaşı!.. KÛŞg Aşağıda okuı/a cağımz uazı, bun • dan sekiz sene evvel Hukuk FakülYazan: A. HAYDAR ÖZKENT tesine devam ederBerlin (Hususî muhabirimizden) Yeni kanun lâyihası, bu güzel san'atı ken bir haslahk neYeni lâyihaya göre avukat, yalnız | Almanya, çalışan kadınlar adedinin en ahlâka ve kanuna borçlu değildir. Avu (müdafaayı) yapmak için Türk avuka ticesinde gözlerinin bol olduğu memleketlerden birisi, belki katın ayni zamanda, vatana ve millete tına ölçüsüz, sonsuz bir hürriyet veriyor. nuru birdenbire söde birincisidir. Çalışmak suretile hayatlaGerçi her Türk merddir. \ Fakat bu nen bir gencin acı karşı da bir takım borçları vardır. rını kazanan kadınların miktan on bir Avukatı bu millet yaratmış, bu vatan hürriyet, baskalarınm hürriyetine teca ihtisaslarıdtr. buçuk milyonu aşmaktadır. Bu rakamın biiyütmüştür. Victor Hugo bir şjirinde, vüz etmemekle ve haklarnı kanun da Mithat adındaki beş buçuk milyonunu, kendi sâilerinden oğlunun mezannı bağrında saklıyan ec iresinde kullanmakla kayidlidir. Türk va bu genc, bütün teMithat Enç başka bir gelirleri olmıyan bekârlar, dulnebi bir toprağı anaya vatan yapıyor! Bu tandaşları içinde iki sınıf vardır ki vazi davilere rağmen, körliıkten kurtulama lar, veya boşanmıs. kadınlar teşkil eder. •\atan ki analarımızı göğsünde büyütmüş, felerini yaparken hürriyetleri hududsuz umca Viuanaua gitmU, orada^ Amerikah Diğerleri ise kocalarının yanında çalışan onlann mukaddesatını bağnnda sakla dur. Bunlardan birincisi millet mümes bir zengin kadın tarafmdan Körler mek kadınlarla, mektebden çıkar çıkmaz hamış; bu millet ki bir oğlunu, bir kızını silleri, ikincisi de avukatlardır. Hiçbir tebine deüam etürilmis. ve geçen uıl da yatını kazanmak çarelerme başvuran ve avukat diye yüksek ve şerefli bir mevkie meb'us, meclis dahilindeki rey, mütalea Sıhhat ve îçtimaî Muavenet Vekâletimn ihtimal evleninciye kadar çalışacak olan çıkarmış, müreffeh ve mes'ud yaşatmış ve sözlerinden ve bu mütalea ve sözlerin tavassutile Amerika Körler Enstitüsüne kızlardır. Çalışan kadınların % 40 50 tır. Nasıl olur da onun menfaatini bütün meclis dışında irad ve izharından mes'ul gönderilmişiir. si ziraatle orman iktısadında, % 24 ü öleki menfaatlerin üstünde tutaaz. Işte değildir. Bunun gibi avukat da, müdaHenüz enstitüue deüam etmekte bu sanayi ile esnaflıkta, % 16,7 si ticaretle bunun içindir ki bir avukat, vatanı ve mil faasını yaparken hiçbir kayid ve şartla lunan Mithat, almanca ve ingilizceı/i öğ nakliye işlerinde, % 10,9 u ev işlerinde, leti aleyhinde hiçbir dava almaz. Hiçbir bağlanmamıştır. renmiştir. Yakmda memleketimize döne % 7,9 u da devlet hizmetlerinde istih\erde ve müdafaa kürsüsünde vatanı ve Kanunlarm, an'anelerin millet ve ada rek körlerin lerbiue ve ledrisi i$ile uğra dam ediliyorlar. milleti aleyhinde söz söylemez. Çünkü da let vekillerine ayni masuniyeti vermesinin şacaktır. M'ühatin kanaat'me göre, körler Herhangi bir meslekte çalışan kadın\alann en büyüğü vatan ve millet dava sebebi açıktır. Bu hak, aldıkları yüksek de görenler kadar iş görebilirler. Ancak, ların hususî menfaatlerine nezaret etmek sıdır. Avukat hürdür, müstakildir, kanun vazifeyi hiç kimseden, hatta kanundan esaslı bir terbiue ve iedris sisieminin iai için, 1934 senesinde Kadınlar Ofisi narazannda hakh gördüğü her davayı mü korkmıyarak ve sözlerinin ne gibi karı bikı zaruridir. mı altmda bir daire ihdas edilmiştir. dafaa eder. Fakat vatan davası bahis şıklıklar, ne gibi suçlu neticeler doğura Vaktile fabrikalarda ve yazıhanelerde Aşağıdaki ı/azı, körlerin hassasiuelini mevzuu olunca onun müdafaasına koşar biieceğini düşünmiyerek yapabilmeleri göstermek itibarile çok kıumetlidir: çalışan kadınların içtimaî mevkileri olsa da aleyhinde bulunmaz. için verilmiştir. dukça kötü idi. Kadinlara tevdi edilen Baza geceler hiç sebebsiz uykudan Mütareke senelerinde Türk vatan ve Müdafaa serbestisi, ta eski çağlardan, uyanırım, içim. ağır bulutların tazyiki al işler, ekseriyetle kuvvetlerile gayrimütemilleti aleyhinde dava alan, Itilâf zabı Yunanlılar ve Romalılar zamanındanberi tında serilmiş, koyu gri renkli bir denizin nasib ve hatta kuvvetlerinin fevkında idi. tasma uşaklık eden, müekkillerinin tica mukaddesattan sayılageldığinden, bu mu halsizliğine benziyen bir hisle doludur. Ve çalışmak mecburiyetinde bulundukrethanelerine ecnebi bayrağı çeken ve kaddes vazifeyi görenlere sonsuz bir söz Bu kâbuslu manzaradan uzaklaşabilmek lan yerler de pisti. «Alman iş cephesi» ne kaza ve icraya memur Türk hâkimlerini hürriyeti verilmek lüzumu duyulmuştur. için bütün dikkatimi dışa, etrafımıza top tâbi kadınlar ofisi rehberleri olan Mave icra memurlannı tüfek dipçiğile dışarı Avukatın cübbeyi giydıkten ve takkeyi lamağa gayret ederim. Gözlerim bütün dam Scholz Klink'in: «İnsandan taleb atan, ceblerinde çifte pasaport taşıyan başma geçirdikten sonra hâkimden, ka genişliğile görmek için açılır, kesif karan edilen sâi yükü, uzvî kuvvetlerile ahenkTürk(!) avukatları görüldü! Namuslu nundan ve hasmından korkmıyarak ve is lık içinde en zayıf bir ışıltı bile bulamaz. tar bir münasebette kalmalıdır» mealin\atan evlâdlarının kıymetli bir hilkat gibi tediği vaziyet ve tavrı takınarak müdafaa Kulaklarım, herşeyi yutmağa hazır a deki parulasını takib etmiştir. taşımaktan zevk ve gurur duyduklan için lâzım gördüklerini söyliyebilmesi bü çık aç ağızlar halindedir, derin sessizlik, Herşeyden evvel, aşağıdaki işlerin taci'bbeye, bir evliya kisvesi gib' bürüne tün medenî dünyanın kabul ettiği bir en ufak bir çıtırtı bile samiamı titretmez, hakkuku meselesi nazarı itıbara alındı: rek, hak suretinden görünenleri Türk ad esastır. Bunsuz müdafaa, müdafaa ola ruhumdaki sıkmtılı durgunluk, korku dal1 Çalışan kadının iktısadî ve içtilıyesi istemiyor artık. mazdı. Çünkü müdafaası için faydalı gör gaları şeklinde kabarıp köpürmeğe baş maî menfaatlerinin gözetilmesi. 2 Bilhassa analık ihtiyaclarını heAvukatın Cumhuriyete karşı da borcu düğü bir sözü, hakaret ve iftira suçlarını lar. Boğulmak üzere olan bir insanın sevvardır. Zaten baroya girerken «Cumhu teşkil edebileceği korkusıle veya herhangi ki tabiisile gürültülü hareketlerle yerim saba katarak iş yerlerinde sıhhî tedbirleriyete sadakattan ayrılnv.yacağıma» diye bir endise ile söyliyemiyen avukat, vazi den fırlar, elektriği çevirir, karanlığı sil rin alınması. 3 Kanun ve tarifeler teşkilinde birvemin ediyor. Demek ki bir avukat, va fesini hakkile yapmamış olur. Bundari ise meğe, sükutu dağırmağa çalışırım. adalet müteessir olur. Takke (müdafaa tanına ve milletine karşı göstereceği ayni Bu, muhitle arzu ettiği anda irtibat te likte çalışma, sâiyi himaye tedbirlerile sadakati, devletçi, milliyetçi, halkçı, lâ ederken avukat soğuk alıp da nezle ol min edemiyen bir dimağın heyecanlı va meslekî hastalıklara karşı alınması lâzım ık ve inkılâbcı olan Cumhuriyet rejimine masın) diye avukatın başına geçirilme ziyetidir. Acaba ayni zamanda kör ve gelen tedbirler. L karşı da gösterecektir. Bu, bir kere vic miştir. Bu, müdafaa hürriyetinin remzidir. sağır bir insanın hayatı, bu şekilde neti ı 4< *< Mektebden çıktıkları zamandan Yeni lâyihanın 49 uncu maddesi, «vazi cesiz, mezbuhane bir mücadele midir? itibaren çalışmakta olan genc kızlara ve dan ve namus borcudur. fe'sırasında veya ifa ettiği vazifeden doOna ilk tesadüf ettiğim gün bu suali ?kadmlara, meskenlerin iyi tertib ve tanSonra hür ve müstakil olan, herhangi Iayı bir avukatın şeref ve şöhretine veya kendi kendime sordum, işte istifhamın zimi ve ev işleri idaresi hakkmda lüzumlu bozuk bir babanın sulbünden dünyaya gelmeyi devletin başına geçmek için hak vakar ve haysiyetine kavlen veya filen kendi içine kıvrılmış müphemiyetini doğ olan malumatı veren pratik ev idaresi kursları teşkilâtı... Işe başlamak için muve imtiyaz saymıyan, kendisini kendisi t?arruz ve hakarette bulunan kimse, Türk rultup, nida haline getiren cevab: ceza kanununun memur aleyhine işlenen yarattığı için ilım ve fazilete, vatan ve Mesaimin amelî kısmını takib için vakkat tedbirler almak lüzumu hissedilcürümlere mahsus olan hükümlerine gömillet hizmetine en büyük yer ayıran a(Perkins Körler Enstitüsüne) yerleştik mişti. re cezalandırılır.» diyor. Bu ve bunun Kadınlar, nisbeten daha hafif işlere dar 1087 meslekî talim ve terbiye kursvukat için Cumhuriyet idaresi biçilmiş bir ten on gün kadar sonra idi; New Yorkları verilmiştir ki 18335 hizmetçi kız bu gibi müdafaa hürriyetini genislendiren kaftandır. Avukatlık meslek ve san'atına, tan beraber geldiğim meslekta$ı görmeğe yerleştirilmişlerdir. Erkekle kadın arakurslara iştirak etmiştir. duşüncesine, mantığına ve hattd menfaa ve mütecavizleri, şjddetle cezalandıran gittim. Ona benimkinden uzakta bir ev sında, yaşı ilerlemis bir kadınla kızlar aÇalışan kadınlar için bir de «akıl hotine en uygun olan rejim, Cumhuriyet re dığer müeyyideler var. de oda vermişlerdi. Kendini oturma oda rasında, yer mübadelesi mümkündü. Kadınlar, geçinmeleri temin edılmek şarti caları» daireleri açılmıştır. İşçi kadınlar, jimidir. Buna sanlmak ve bunu müdafaa Yeni lâyihanın koyduSu esasların ka sında on yaşlarında bir çocukla oynuyor eimekle avukat, kendisini ve kendi men bul ve tatbikından sonra Türkiyede avu buldum. Çocuğun hareketlerindeki gay Ie, mevkilerini erkeklere terkedebilirler. arzu ettikleri her türlü malumatı bu daiMeselâ bir kadın mevkiini, işsiz kalan reden elde edebilirler. 1936 senesi nihafaatini müdafaa ediyor demektir. katlık mesleki, intisabile hakikaten gurur ritabiî kontrolsuzluk, nazarı dikkatimi nisanlısına ve yahud oğluna terkedebilir. yetinde bütün Almanya dahilinde bu Bundan sonra avukattan kanunlara, duyulacak bir meslek haline gelecektir. celbetti, gülüşündeki ahenk de tuhaftı. Kadmlar, daha kolay ve daha sıhhî yolda 2336 idarehane mevcuddu. Yalnız mahkemelere, müesseselere hürmet bek Adliye Vekilinin geçen sene Ankarada Bu kim? dedim. mevkilere yerleştirilmekle beraber eski 1936 senesi birincikânununda müracaat liyen lâyiha, ona geniş, hududsuz bir toplanan avukatlar kongresınde söylediği Mektebin sağır körler departı gündeliklerini muhafaza etmek hakkmı edenlerin miktan 49356 idi. Akıl almak müdafaa hürriyeti veriyor. • gibi «avukatlık üzerinde korkunc bir göl manından bir çocuk, doğuştan hem kör, ihtiyacında bulunan hizmetçi kadınlar, Müdafaa! Müdafaa elmek zevki, ta 7,e gibi dolaşan, sizlerin ve hepimizin şid hem sağır. Ne dersin tabiatin bu işgüzar haizdirler. Bazı konserva fabrikalarında çalışan ve kadının sıhhatini bozan maki muayyen olan bir saatte «iş cephesi» ne dılabilecek zevklerin en canhsıdır. Bunun detle reddetmek istediğimiz tez\ir lâfı lığına. Küçüğün zor anlaşılır monoton nelerde, kundura sanayiinin bazı makine tâbi olan idareye başvururlar. îş alanla iki yapıcısı, akıl ve zekâ ile sözdür. II bundan böyle hafızalardan bile silinme bir sesle: lerinde, bahkcılık sanayiinde, tuğla ima is verenler arasında tahaddüs eden ihtimin süsledıği akıl ve sözün bu ibdaı, ze lıdir. Bu, Türk avukatbğınm varacağı Kiminle konuşuyorsun Mr. C. de lâthanesinde, kömür seçme ameliyatmda lâflarm % 90 ı bu müessese tarafından, kânın bütün eserleri gibi, kendisile bera ilk hedeftir. Yakın bir istikbalde varmak diğini işittim. Sonra o ellerile yoklıyarak tarafeyni hoşnud edecek bir surette halber içten bir sükun ve haz getirir, bayıl istediğimiz ıkinci hedef de, resmî daire arkadaşımın yüzünü buldu ve başparma kadınlar, bu ?ibi hizmetlerden geri alınmışlardır. Bilhassa Ruhr havalisindeki ledilir. Lcı bir inşirah, sonsuz bir gurur verir. lerden çıkan ve ü'tünde süphe toplanmak ğının iç ucunu hafifçe dudaklan üzerine «Is cephe» sine mülhak «sevinc vasıtaBunu duymak ve anlamak lâzımdır, yok istenen herhangi bir işin avukat ile yapıl yerleştirdi. O zaman öteki gayet vâzıh maden ocaklannda kadınların çalışmaları kat'î surette menedılmiştir. Demir sa sile kuv\et» nammda diğer bir müessese sa yazmak ve resmetmek çok zordur. mış olmasınm öğrenilmesi, o şüpheleri ve sert bir telâffuzla: nayiinin yüzde yirmisinden, kadınlar ge vardır ki, bu da, icrayi san'at eden kadın Müdafaa yapan avukatın ihtisası, bir silmeğe kâfi gelmesidir.» Leonar bak sana memleketinden ri alınmıslardır. ve erkeklerin manevî ve cismanî kuvvetheykeltıraşın yaptığı heykelden, bir muTürk adliyesi! Kanunun ve adaletin yeni gelmiş bir Türk tanıştıracağım, deGündelik meselesi ehemmiyetli ıslaha lenmelerine yardım eder. İşçi kadınlar, harririn yazdığı romandan duyacağı inşi evlâdları bu ülküleıde seninle beraberdir. di. ta mevzu olmustur. Bazı müesseselerde, ameleler, bazan meccanen, ve bazan da rahtan daha büyüktür. Bunu ancak yapAvukat O ayni garib sesle şu kelimeleri tek ayni derecede hizmet gören erkekle ka pek az bir bedel mukabilinde seyahatletığı savaşı kazanmış, vatanını kurtarmış A. Haydar özkent rar etti: dının gündelikleri müsavilestirilmistir. Ka re, gezintilere, sinema, tiyatro gibi eğlenbüyük bir kumandanın duyacağı gurur [*] Birinci, ikmci ve üçüncü yazılar 7, dınlar ofisinin teklifi veya istirakile bircok ce yerlerine istırak ederek istifade eder Bir Türk, bir Türk. ve zevk ile b'lçebiliriz. 9, 18 şubat tarihli sayılarımızdadır. Kendine doğru yaklaştım, elini tut müesseselerde iş yerleri ıslah edilmis, ka ler. Spor talim ve terbiyesi de müessesemak istedim, o benimkini kuvvetle yaka dinlara iyi yerler tahsis edilmis ve daha nın başlıca vazifelerinden birini teşkil elıyarak burnuna götürdü ve derin derin temiz iş elbiseleri verilerek, sıhhî şartlar der. Bu sayede işçi kadın ve erkekler, kokladı. Gören bir insanın ilk tesadüf et da düzeltilmiştir. Müesseselerde «işte gü spor vasıtasile vücudlerini ve dimağlarını tiği şahsı gözlerıle dıkkatle süzmesi gibi. zellik» remzi altmda ihdas edilen ve ör kuvvetlendirirler. İsci kızların Tc 75 i bu Sonra gene baş parmağını benım dudak nek olabilecek olan yenilikler bilhassa sporlara iştirak ederler. dikkat nazarını celbetmiştir. larımın üz^rine ayni şekilde vazetti. Benim ismim Mr. E. Uzak uzak, çok uzak bir memleketten geliyorum. Arkadaşımın konuşuş tarzını taklid ederek söylediğim her kelimeyi o vızıltıva benziyen sesile tekrar ediyordu. Sonra birden elini yüzümden çekerek sordu: Trenle mi geldiniz, vapurla mı? Evvelâ vapura bindim, sonra trene, nihayet tekrar büyük, çok büyük bir vapura bindim, dedim. Yolda kaç tane uyku uyudun? Diye soruyordu. *** îlk fırsatta Perkins'in sağır ve körler departmanını ziyaret ve haftalarca orada çalıştım. Tabiatin karanlık ve sükuttan ördüğü heyulâ surlar arkasmda mahAdapazan (Hususi) Şehrimizde odası, bir müdür, bir muallim, bir vesyapılmakta olan orta okul binasmın in tiyer, bir odacı, bir intizar, bir doktor, pus insan dimağlarını kurtarmak için in şaatı tamamile bitmiş addedilebilir. bir kâtib, bir yemek, bir teneffushane san dimağmın nasıl didındiğini gördüm. Gönderdığim resim, inşaatın çatı kıs oda ve salonları bulunmaktadır. Bun Gelecek yazımda bu nevi çocukların termına kadar yükselmiş olduğunu göster dan başka geniş korıdorlarla beraber biyesine nasıl baslanıp, nasıl inkişaf ettiNevyork Bırleşık Amerıkanm birçok taraflarında feyezanlar olmustur. mektedir. Okulun içinde 14 dersane, iki elektrik ve su tesisatı mükemmel bir rildiğinden bahsedeceğim. Bilhassa Şikago şehrinin cenub taraflarında fazla hasar vukua gelmiş ve bir çok köprüler yıkılınıştır. lâboratuar, üç atölye, iki vesaiti dersiye şekildedir. Mithat Enç Avukatm vatan ve cumhurivet borcu ilmem hangi kitabda şöyle bir fıkra okumuştum: Meşhur Nuşirevan rüyasında bir domuzla ayni yalaktan su içtiğini görür, merak ve telâş ederek şuna buna başvurur. Rüyayı tabir ettirmek ister. Fakat ne vezir, ne filozof hiç kimse işin içinden çıkamaz. Nihayet kendisine bir çocuk sağlık verilir, bu düğümü ancak onun Kız talebeler, işçi kadınların tatil zaçözebileceği söylenir. manlarında muvakkaten onların yerlerini Gerçek de öyle olur, ve henüz sekiz işjçal ediyorlar ki, bu da amelenin tatillerine fazla bir sevinc ilâve ediyor. Uni on yaşlarında bulunan çocuk rüyayı şu versite, tatilleri esnasında, kız talebeler, şekilde tabir eder: Yalak, aşktır. Doihtiyarî ve meccanî olarak işçi kadınlan muz, aşkta sana rakib olan bir adamdır. istihlâf ediyorlar. Bu müddet zarfında, Gozdelerınden biri sana ihanet ediyor, tatilde bulunan işçi kadınlar gündelikle başkasile sevişiyor! Yapılan incelemeler çocuğun keşfini rini tamamen ahyorlar. Yalnız istihlâf edilen işçi kadınlar değil, onlann vazife doğru göstermiş ve Nuşirevan'ın saraymlerini tabiî olarak deruhde eden ve işçi da kurulan ihanet dolabını meydana çıkızlarla pek çabuk ve arkadaşça müna karmış imiş. *** sebet peyda eden bu kız talebeler de bu müesseselerden memnuniyet beyan ediÇocuk zekâsmın bazan büyüklere taş yorlar. Ve bu tarzı hareket, müessese ij çıkardığını ve nice yaşlıların miniminiler lerine hiçbir nakise vermiyor. elinden külâh giydiğini tebarüz ettirmek Kadınlar ofisile nasyonal sosyalist için uydurulan bu masalı bana gene bir partisinin «mütekabil muavenet cemiye çocuk hatırlattı. Onu ilk defa evimin ti» arasında yapılan anlaşma neticesin köşesinde gördüm. Beş gün e\rveldi, de, iş gören ve gebe olan bir kadına, yar hüngür hüngu'r ağlıyordu. Gurubdan dımcı tedbir ittihazı karar altına alınmış hayli zaman sonra ve soğuk bir hava içintır. Doğurmazdan 4 6 hafta evvel iş de onun gözyaşı dökmesi rikkatime dolerini terkeden kadınlar, gıdaî yardım kundu. Sordum: şekli altında, ya nakden, ve yahud ay Neye ağlıyorsun yavrum? nen, çocuk çamaşırlan gibi bir tahsisata Hıçkıra hıçkıra cevab verdi: mazhar oluyorlar. Bu tahsisat «ana ile Polisler simidlerimi aldılar, karâçocuk» muavenet cemiyeti tarafından vekola götürdüler! rilir. Birçok hallerde, müessese müdiriye Niçin? ti tarafından da munzam muavenetlerde Camh dolab istiyorlar, açıkta sîbulunulur. Maamafih bu yardım muvakmid sattırmıyorlar. kat bir tedbirden ibarettir. Kaç kuruşluk simidin vardı? işçi kadinlara yardım etmek gayesini Yirmi kuruşluk! güden kadınlar ofisinin ittihaz etmiş olduOna yirmi beş kuruş verdim, kanuna ğu icraat ve tedbirleri meyanında, bekâr işçi kadınlarına tahsis edilen evlerden ve nizama uygun hareket etmek lâzım bahsetmek faydadan hali değildir. Alı geleceğini anlattım, küçücük bir camh nan bu tedbirler sayesinde uzun seneler dolab yaptırmasını söyledim. Dün gece denberi ıstırab çeken bu zavallı kadınlar, gene evimin köşesinde ona tesadüf ettim. tavşan yuvasma benziyen evlerden kur Beş gün evvelki karşılaşmamızda olduğu tulmuşlardır. gibi hüngür hüngür ağlıyordu, şırıl şırıl Kadınlar Ofisinde meslekî terbiye na gözyaşı döküyordu. Sordum: mı altında bir daire vardır ki, kültürel ve Ne oldu yavrum? terbiyevî sahada ikmal edilmis olan bütün Polisler simidlerimi aldılar! işleri idare eder ve onlara nezaret eyler. Hakikat kafamda gülümsedi ve beyBurada, ofis mümessillerine lâzım olan nim attı: malumatlar verilir. Mümessiller de aldık Gene mi camlı dolab masalı. Deları malumatı, memleketin dört köşesine mek sen gözyaşını sermaye yapıp şunu yaymak mecburiyetindedirler. 1936 sebunu dolaba, kafese koyuyorsun. Utannesinde resmî mümessil ve irtibat murahmıyor musun ? hasları olarak 3269 mümessil teşkil edileSovan suyile ıslanmış mendilile gözlebilmiştir. Bundan maada 4708 mümessil de gündelik kurslara ve hafta sonu kurs rini bir kere daha yaşlandırarak yüzüme larına tayin edilmişlerdir. Ev hizmetçileri baktı ve beni tanıdığından homurdana için 1935 nisanından 1937 mayısma ka homurdana kaçtı. Şu müşahede, Nuşirevan'a rüya tabir eden çocuğun hakikat olabileceğini bana öğretmekle beraber yüreğimi de bulandırdı. O yaşta bu kadar ciddî yalan söylemek, niçin saklıyayım, hiç hoşuma gitmemiştü... M. TURHAN TAN Bursada haşeratla mücadele Bursa (Hususî) Meyva ağadarın « da ve bilhassa meşhur Bursa şeftalilerile dut ağaclarında fazla tahribat yapan Diyaspis haşeresile esaslı surette mücadeleye girişilmiştir. Ziraat Vekâ letinin yaptığı bu mücadeleden iyi neticeler alınmaktadır. Şimdi mıntakamızdaki bütün meyva ağaclarının, ziraat mücadele teknisyenlerinin nezareti altmda ilâclanmasma başlanmıştır. Bir kadın cesedi bulundu Ortaköyde Elma sokağında oturan tütün amelesinden Cemal, dün Kaptanpa?a yalısı önünde denizde bir kadın cesedi görerek polise haber vermiştir. Cesed denizden çıkarılmıştır. Üzerinde hüviyetini tesbite yarıyacak bir şey bulunamamıştır. 35 yaşlarında tahmin edilmekte ve sırtında siyah bir manto bulunmaktadır. Cesed Morga kaldırılmış ve tahkikata başlanmıştır. Adapazarında büyük bir mekteb yapılıyor z. Fransada matbuat hürriyeti Paris 20 Adliye Nazırı Campinchi, Fransız ve ecnebi gazetecilerin toplantısında, matbuat meselesinin ana hatlarım anlatmıştır. Adliye Nazırı, yazı ve fikir hürriyetinin korunmasım lüzumunda ısrar ederek demiştir ki: « Gazeteci korkusu sivaset adamlarını kivasete sevkeder. Fransanm basına gelebilecek en büvük felâket mat buatm hürriyetini kaybetmesi, yani devletin veya hükumetin emri altına girmesidir.> Adliye Nazırı matbuat hürriyetinin bazı ahvalde suiistimal edildiğini ve binaenalevh buna karsı koymak için bazı tahdidat icab ettiğini söylemiş ve demiştir ki: « Tam ve mutlak hürrivet, medenî bir camiada vaşayamaz. Bilhassa ferdleri iftiralardan en ivi şartlar içinde koruvacak kanunlar zaruridir. Bövle bir kanun vazı hürriyetini kaldırmak demek değildir. Matbuatm mutlak hürriyeti karşısında bir de gazetecinin mutlak mes'uliyeti olmak gerektir.»

Bu sayıdan diğer sayfalar: