8 Mart 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

8 Mart 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHUK1VL1 8 Mart 1938 KüçUk hlkâye Tedavi Celâl Peride lâkalar. Bazan onlann binbir kadına tekrarladıkları basmakalıb aşk sözlerini dinlerken nefretle titriyorum ve tokatlama mak için kendimi güç tutuyorum. Bazan da demin yaptığım gibi kahkahalarla gülüyorum. Onlar bunu memnuniyetimden sanıyorlar. Evet, doğru söylediniz, hastayım.. Bunu dinlendiğim, yalnız kaldığım zamanlar daha iyi hissediyorum. Garib bir titreme geliyor, Bazan boğulur gibi oluyorum. Sonra derin bir uyuşuk luk ve halsizlik.. Siz beni iyi edebilecek misiniz? Buna da emin değilim.. Sustu. Nusret Cemilin karşısına gelip durdu: Bana bir sigara veriniz doktor. İlk defa böyle temiz, dost bakışlarla beni dinliyen birini gÖrdüm, «izinle anlaşaca ğız galiba. Nusret Cemil derhal paketini çıkar mıştı. Fakat uzatmadan evvel bir an düşündü. Sonra gayet ciddî onu süzdü: Evvelâ şunu soyleyin, Çamlıcaya geliyor musunuz? Genc kız bir an dalgm durdu. Son ra başını salladı: Evet, bir tecrübe etmek isterim. Nusret Cemil paketini tekrar cebine koymuştu: Öyle ise şimdiden bana itaat etmeğe alışmalısınız. Sigarayı size kat'iyyen menediyonım. * * * Nejade bîr ay sonra îstanbula îndi ve dogru Nerimeye gitti. Yüzüne renk gelmişti, gözleri birer yıldız gibi parlıyor du. Vücudü gayet diri ve canlı idi. Nerimenin boynuna sarılırken bağırmiştı: Beni nasıl buluyorsun, fevkalâde değil mi? Genc kadın kollarını boynundan çozerek ondan uzaklaşıp, müstehzi bir tebessümle cevab verdi: Maşallah Çamlıca havası yaramış. Bari doktoru da alıp geleydin.. Genc kız neşeli neşeli gülüyordu: Biraz sonra gelecek, beraber db'necegiz. Ây, gene gidiyor musun? Doktor bir ay daha kalmamm iyi olacağmı söylüyor. Doğrusu ben de yeni hayatimdan pek memnunum. Hiç sıkıl mıyorum. Doktorla da iyi arkadaş. olduk. Beni öyle ihtimamla tedavi ediyor ki, sonra... Nerime birdenbire onun sözünü kesti: Uoktorun senınle bu kadar mejgul oluşuna ne dersin? Genc kızın yüzü pembeleîmîştit Vallahi ben de bilmiyorum. O kadar ciddî, o kadar ağırbaşjı bir adamın benim gibi şımarık, ne yaptığını bilmez çılgın bir kızla alâkadar oluşu, gösterdiği derin jefkat beni de senin gibi hayrette bırakıyor. Nerimenin birdenbire gözlerî parla dı: Buldum, buldum diye bağırdı, aman ne budalayım nasıl aklıma gelmedi! Bunu anlamıyacak ne var şekerim, doktor muhakkak seni üç yıl evvel ölen küçük kızına benzetiyor. Şimdi dikkat ediyorum, hakikaten ne müşabehet!. Nejade sapsan olmuştu. Yavaşça mınldandı: Bunu bana daha evvelce neden söylemedin.. Demek bütün alâkası kızına benzediğim içinmiş öyle mi? Kır saçlarıma bakarak buna hü küm veriyorsanız aldanıyorsunuz Ne jade Hanım. Nerime Hanım da yaptığı şakaya sizi ne güzel ve ne çabuk inan dırdı hayret!. Bunu söyliyen, Nusret Cemildi. Genc kız hayretle yerinden sıçrıyarak döndü. Nusret Cemil kapmın önünde duruyor du. Mütebessim ve neşeli, nazik bir tavırIa Nerimeyi selâmladı «Affedersiniz, dedi, galiba biraz yavaş yürümü şüm. Istemiyerek konuştuklarınızı duydum.» Nejade başını çevirdi. Nerimenin yüzü sapsan, yumruklan asa biyetle sıkılmış, koşa koşa salonu ter kettiğini gördü. O, dışan çıkmca Nusret Cemil Nejadeye yaklaşmıştı. Genc kız içini çekti: Ben daima herkesten böyle fenalık mı göreceğim. İşte en güvendiğim bir arkadaşım!. Başını kaldırip mahzun bir tebessümle doktoru süzdü: Demek size zâfı vardı. Böyle bir yalan atıp beni kızdırmak, sizden uzaklaştırmak istedi. Herhalde beni sevdiğinizi zannediyordu. Nusret Cemil yavaşça fısıldadı: Yanıldığı ne malum.. Eğer 5u kır saçlarım olmasa ve sen isteseydin.. Sustu. Cevab bekler gibi genc kıza baktı. Onun birdenbire yüzünün kıpkırmızı olduğunu, gözlerinin sevincle parladığmı görünce herşeyi anladı. Fazla bir şey söylemiyerek sokuldu, koluna girdi. Ve kulağına eğildi: «Haydi buradan gidelim. Konuşacak çok şeylerimiz var.» Bakıştılar. Genc kız ürperdi, yavaşça mınldandı: «Gidelim sevgilim» birbirlerine sokularak yürüdüler. Birkaç ay sonra evlendikleri, şöyle Gemlikte garib bir vak'a oldu Mütekaid bir hâkim gecelik elbisesile kayıblara karıştı Bursa (Hususî muhabîrimizden) Son günlerde Gemlikte büyük bir merak ve dedikodu uyandıran hâdise olmuş tur. lncesu hâkimliğinden mütekaid Ahmed Osman Akgün isminde bir zat gecelik kıyafetile evinden kaybolmuştur. Vak'a hakkmda elde ettiğim malumat çok garibdir. Mütekaid hâkim, Gemlikte deniz kenarındaki Balıkpazarı mahallesinde, Gemlik nüfus memuru olan kızı Bayan Radife ile birlikte oturmaktadır. Eski hâkim geçenlerde bermutad kızile bir evde yatmaktayken geceyansına doğru evden nihan olmuştur..» Bayan Radife ertesi gün kalkınca babasmı yerinde bulamamış; belki dışarıya çıkmıştır diye bir müddet kendini avutmuşsa da, sonradan babasının elbiselerini olduğu gibi gece soyunduğu yerde bırakılmış. görünce fena halde korkmuş ve merak etmeğe başlamıştır. Neden sonra mütekaid hâkimin kaybolduğu anlaşıl mış, zabıta bütün sahillerde araştırma yapmıştır. Bütün bu araştırmalara rağmen eski hâkim bulunamamıştır. Yalnız vak'adan 12 gün sonra hâkim Ahmed Osmanın evinde iki mektub bulunmuştur. Bunlardan biri Müddeiumumiliğe, diğeri de mahalle mümessilliğine hitaben yazılmişhr. Hâkim her iki mektubunda da; midesinden ve barsaklarından rahatsız olduğu için bir gün ansızın ölürse kimsenin mes'ul edilmemesini dilemektedir. Mütekaid hâkimin kaybolugundan sonra ayni mahallede diğer bir vak'a daha olduğu söylenmektedir. Bu mahallede bir şahsın karısı da geceyansı uyku arasmda gecelik kıyafetile evinden çıkıp giderken, kapmın gıcırtısma uyanan kocası tarafmdan yakalanmıştır. Kendisine nereye gittiği sorulunca: Farkında değilim. Bende bir fevkalâdelik oldu. Gidiyormufum cevabmı vermiştir. Bunun bîr seyrifilmenam vak'ası olduğu tahmin edilebilirse de mütekaid hâkimin gaybubetini takib eden bu hâdise de Gemlikte meraklı bir dedikodu doğur muştur. RADVO Garib ve acayib yasaklar Holivud yıldızlarının yeni kuntratları mucibince yapmaktan menedüdikleri hareketler Rn aksamki program J ANKARA: 12,30 muhtelif plftk ne^riyatı 12,50 plâk: Tür^ musikisl ve halk çarküan13,15 dahilî ve harici haberler 17,30 dan itiba» ren Halkevinden naklen İniılâb derslerL (M. Esad Bozkurd) 18,30 karışik plâl£ neşrîyatı 19,15 Türk nnısildsi ve halk şar. kıları: Amatör okujucularımıadan (M. A. saz heyetimizle beraber) 20,00 saat ayarı Bir müddet evvel bu mevzua dair ve arabca neşriyat 20,15 Türk musiklsi ve halk çarkıları: (Melek ToTigöz ve arkadaş. bir yazı daha yazmıştık. Aradan zaman ları) 21,00 sıhhi konuşma: Prof. Dr. Ser< geçince yeni yeni memnuiyetler ve serbestver Kâmil Tokgöz 21,15 stüdyo salon orlikler ortaya çıktığı için 0 sahaya bir dake8trası 22,00 ajans haberleri 22,15 ya«ı rmki program. ha dönüp geliyoruz. ISTANBUL: Sonya Heni ile çevirdiği bir filimde 12,30 plâkla Türk musikisi 12,50 hava • > müthi$ kayak sporları yapan Tayron dls 13,05 plâkla Türk musikisi 13,30 Pover, böyle bir işe sırf çahsî zevki için muhtellf plâk neşriyatı 14,00 SON 18,30 plâkla dans musikisi 19,00 Eminönti Hal« teçebbüs edecek olursa s,irket tarafından kevi neşriyat kolu namma Nusrat Safa • « derhal mahkemeye sevkolunduğu gün19,00 memleket şarkıları: Peryadi Hakkı dür. Çünkü kuntratı ona bütün tehlikeli Araa • 19,30 konferans: Eminftnü Halkevi »osyal yardım şubesi narruna: Doçent, 8ab«< sporları menetmiştir. Spenser Trasi'nin ri Esad Siyavuşgil (Masallar ve çocuk ru« polo oynaması, Gene Raymond ile Klohiyatı) 19,55 borsa haberleri 20,00 klâ« det Kolber'in patinaj yapmalan yasakslk Türk musikisi: Nuri Halil ve arkada? t ları tararindan 20,30 hava raporu 20,3î tır. Ömer iUza tarafmdan arabca soylev20,45 Karol Lombard kat'iyyen saçını boVedia Rıza ve arkadaşları tarafuıdaa Türk musikljsi ve halk şarkıları, (saat aya* yıyamaz. Kuntratmda ebediyen sarışın kalması şartı mevcuddur. Klodet Kol Film ftmlllerl tarafından jfüneî ban n) 21,15 Tahsin ve arkadaşları tarafın •> dan Türk musikisi ve halk şarkıları 21 59 ber'e soğuk alması ihtimali dolayısile de yosu yapmasına müsaade olunmıyaa ORKESTRA 22,45 ajans haberleri 23,0Q niz banyoları menedilmistir. Keza küçük plâkla sololar, opera ve operet parçaları m Mauren O Sallivan 23,20 son haberler ve ertesi günün progra* Dinna Darbin'in de, sesi kısılmaması için zamanda tek sigara içmeye hakkı yok mı 23,30 SON. deniz havasile temas etmesine imkân bıratur. Katerin Hepbrön ile birlikte «ArtistVİYANA: kılmamı$, kendisine hususî bir pissin tahler pansiyonu» nda oynıyan Andrea 18,40 ŞAN KON3ERİ 18,55 KONSER • sis edilmiştir. Diğer taraftan stüdyoya da Leeds'e de 15 günde 5 kilo şişmanlama 19,10 karışık yayın 20,45 ORKESTRA İLH sık sık kür yapması için bir ültra viyole ŞAN KONSERI 21,45 ŞARKILAR 21,6Q| sı mecburiyeti yükletilmiştir. makinesi yerle$,tirilmi$.tir. gramofon ve saire 23,25 DANS MUS1Kİ« Yeni yıldızlardan Olivia dö Havil Sİ. Briyus Kebo'ya menedilen husus İse land'm kuntratı bitmeden evlenmeğe PEŞTE: hepsinden tuhaf ve komiktir. Bir yerini hakkı yoktur. Betti Greybl bu esasa ria18,35 MACAR ŞARKILARI 19,30 konfe • < kesmesi ihtimali karşısında kendi kendine yet etmis., Droti Lamur ise dinlememiş rans 20,05 ORKESTRA KONSERt21,13 tıraş olmaması kuntratına bir ?art olarak evlenmiş, kuntratı da kendiliğinden bo plyes 21,55 haberler 22,20 DANS MU i SIKI8İ 23,05 konferans 23,35 KON konmu^tur. zulmuştur. SER: Şuman'ın eserleri 24,10 ÇİNGEN^ Vallas Ben ile Robert Montgomeri'nîn Gleydi Svarthut'un, kansınm filim çe ORKESTRASI 1,10 son haberler. BÜKREŞ: tayyareye binmek, Ann Dvorak'ın deniz vîrdiği, hususile bir aşk sahnesi oynadığı 18,25 KONSER 19,05 havadis 19,2q motörü kullanmak hakları yoktur. zaman stüdyoya Rİrmesi memnudur. RuMUSİKI: Şubert'ln eserleri 19,55 konFred Mek Mürrey'in, Mauren O Sal bi Kiler'e kocası Al Jolson ile birlikte re ferans 20,10 PtYANO MUSİKISİ . 20,4^ livan'ın, Bet Davis'in, Janet Mak Do sim çıkarması yasak edilmiştir. SENTONİK KONSER 21,20 konferans KONSER nald'ın, Ceki Kugan'ın kansı Betti Bütün bu gülünc ve a^yib memnui 21,35musiki 23,5022,35 haberler 22,50 ha« fif haberler. Graybl'in güneş banyosu yapmalarına yetlere bakarak «yıldız olmak da ne VARŞOVA: imkân yoktur. güç!» beylik sözünü bir daha tekrar ede18,20 VİYOLONSEL MTJSİKİSt 18.531 Anita Luiz'in bir gram artmağa, ayni lim. konuşma ve saire 20,35 şarkılar 20,58 konuşma 21,05 KARIŞIK KONSER21,501 haberler 22,05 SENFONİK KONSER23,03 DANS MUSİKİSt 23.55 haberler. LONDRA: 20,05 EÖLENCELİ KONSER 20 30 gra* TAT îngilterede, başrolünü Merle O • •İT Gary Cooper ile İsveçli artist Sigmofon ve saire 21,35 Org konserl 22.P9 beron'un oynadığı «Ledi X in boşanma rid Gurie'nin çevirnıiî oldukları «Mar OPERA YAYINI 22,45 rÖportaj 23 13 sı» isminde bir filim çevrilmektedir. Bu co'nun maceraları» filminde yalnız giyî MUSİKİ 24,05 haberler 24,30 DAN3 filunde Londranın meşhur sisi ilk defa len kostümler için sarfedilen para 150 MUSİKİSt 1,35 gramofon, haberler. olarak ckranda rcnkli olarak gösterile bin dolara baliğ olmuştur. Yıldızlan, ficektir. Şimdiye kadar bu sis siyah zemin güranları 13 üncü asırdaki Çinli kıyafeüzerine beyazımsı bir duman seklinde tine sokmak için tabiî bu fedakârlıktan Bu gece sehrlmizln muhtellf semtlerin» tasvir edilmekteydi. Halbuki bu renkli kaçınmamak kab etmîştir. Ayni filmin birçok sahnelerinde vahşi ve ehîî hayvan deki nobetçi eczaneler: filimde sis siyahımsı bir gri renkte, işaret İstanbul ciheti: fenerleri de koyu kırmızı ile koyu sarı lar da kullanılmışhr. 180 at ile 3 fil, 3 Eminönünde fMehmed Kâzım), Alem « kaplan, 7 deve, 2 kartal, 6 akbaba ile sli darda fArif Neş'et), Küçükpazarda (Hik * arasında görünecektir. rülerle kuzular, koyunlar, kümeler dolu met Cemil), Kumkapıda (Asador), Şehza^ +C «Birleşik artistler» kumpanyasî tasu ta\aıklar, sayısız köpekler ve kediler debasında (Üniversite), Fenerde (Hüsa • rafmdan vücude getirilecek olan «Mavi de bu meyandadır. meddin), Karagümrükte (Kemal), Şehre» minlnde (Hamdl), Aksarayda (Şeref), Sa« kıyılar» ismindeki filmin rejisinin idaresi •^ Remü, Fransuvaz Bozey ve Lui matyada (Erofilos), Bakırköyde (Hllâl), E< meşhur sahne vazıı \Villiam Dieterle'ye jnibde (Hikmet Atlamaz) eczaneleri. tevdi olunacaktır. Bu zat, bütün dünya Juve «Kla$merl» isminde bir filim çeviBeyoğlu clheti: da takdirler kazanmıs. olan «Emil Zola» receklerdir. Pangaltı Halâskârgazl caddeslnde ( gileclyan), Taksim tstlklâl caddesinde (Ll^ ve «Pasteur'ün hayatı» filimlerini idare •İt «Yenî zengînler» kordelâsının başmonciyan), etmiş olan rejisördür. Cenubî Amerikalı mümessilleri takarrür etmiştir. Kordelâyı da), Galata İstiklâl caddesinde (Della Su< Karaköyde (Hüseyin Hüsnü) t artist Leo Carrillo da bu kordelâda mü Remü, Mişel Simon, Betti Stokfild, Kasımpaşada (Vasıf), Hahcıoğlunda (Bar« n bud), Besl ttaşta (Nall Halid), Ortaköy. Katya Lov temsil edeceklerdir. him bir rol deruhde edecektir. Arnavudköy, Bebek eczaneleri. Kadıköy Söğüdlüçesmede (Osman Hu • * lusi). Üsküdarda (Ahmediye), Büyükadada' İlk defa olarak beraber oynayan (Halk), Heybeliadada (Tanaş), Beykoz, Paı şabahçe, A.HLsar eczaneleri. Nusret Cemil, Nerimeye doğru eğilerek: «Sizden birşey rica edeceğim» dedi. Genc kadmm başını çevirip tatlı bir tebessümle «buyurun» demesi üzerine ilâve etti: Şu karşıdaki genc kızın kim olduğunu anlamak istiyordum da.. Nerime: «Hani etrafında beş altı genc halka olmuşlar, çılgın gibi gülüyor o mu?» diye, soruyordu. Fakat ylizü derhal değişmiş, hasud bir mana almıştı. Nusret Cemil bunun farkında olmadı. Gülümsedi: , Evet, çılgın gibi gülüyor. Fakat kahkahaları pek asabî ve aci; sonra zayıf, renksiz görünüyor. Nerime dudağını bükmüştü: Aldırmaym, gayet iyi tanınm, îıer hali yapmacıktır. îsmi Nejade.. Kaç senedir görü|ürüm. Zengindir. Tekbaşına yaşar. Eğildi, hain bir tebessümle fısıldadıı Hakkında iyi söylemiyorlar dok • torcuğum. Nusret Cemil birdenbire ayağa kalk mıştı. Genc kadma ricakâr bir bakış fırlattı: «Onu bana tanıtır mısmız?» dedi. Nerime dudağını ısırdı, şaşırdı. Fakat itiraz etmedi. «Peki» diyerek ayağa kalktı. Biraz sonra salonun bitişiğindeki yazı odasında yalnızdılar. Nejade şakaklanna doğru çekikçe bal rengi gözlerini kırparak Nusret Cemili tetkik ediyor, onun kır saçlı başında gözlerini gezdiriyordu. Birkaç dakika sükut içinde geçtikten sonra ilk konuşan genc kız oldu. Sordu: Şehre pek az inermişsiniz öyle mi? Nusret Cemil başmı salladı: Çamhca tepesinde küçük bîr kliniğim var. Hastalanmla ugraşıp duruyo rum. Nerime Hammın ısran olmasa belki bugün de inmiyecektim. Mahcub bir tebessümle ilâve ettîf Fakat şimdi memnunum. Genc kız gülümsedi. Sonra birdenbîre ciddileşerek canı sıkılmış gibi kaşlarmı çattı: Yalnız kalmamızı istedigîniz za man bana hususî birşey söyliyeceginizi tahmin etmiştim. Şimdi benden ne istediğinizi sorabilir miyim? Kınk kırık gülüyordu: Çok ciddî, itimad telkîn eden bir haliniz var. Herhalde bir çoklanmn yaptığı gibi malum maksadla, hoşunuza zı istemediniz değil mi? Nusret Cemil gülümsedi: Böyle birşey düşünmediğime emin olabilirsiniz. Açık konuşmanız hoşuma gitti. Zaten ilk gö'rüşte nasıl bir karakterde olduğuzunu anladım. Fakat neden mustaribsiniz bunu bilmiyorum. Genc kız birdenbire sıçramıştı. Hayretle ona baktı. Sonra omuzlarını silkeliyerek tekrar koltuğuna yaslandı: E.. devam ediniz, sonra.. Sinir mütehassısı olduğumu size Nerîme Hanım söyledi mi bilmiyorum. Fakat benim size bildirmek istediğim birşey var. Hastasınız.. Nejade gözlerini kapamıştı. Gayet yavaş mınldandı: Belki, peki ne yapmamı istiyorsunuz? Çamlıcaya gelmez mîsîniz? Kliniğimde size derhal geniş, ferah bir oda açtırırım. Orada tedavi görür, dinlenirsiniz. Genc kız gözlerinî açtı, yavaşça îçini çekti. Nusret Cemil müşfik bir tebessümle gülümsüyordu: Bakışlarınız nekadar karanlık, sonra yüzünüzde makyaja rağmen öyle sıhhatsiz, soluk bir renk var ki!.. Genc kız ayağa kalkmıştı. Keskin bakışlarla doktoru süzdü: Hakkınız var. Bir zamandanberi hasta olduğumu ben de hissediyorum. Garib bir buhran içindeyim. Param var, rahatım yerinde. Çirkin değilim. Bununla beraber mes'ud değilim. Neden? Omuzlannı silkerek: Yalnızım, çok yalnızım. Menhus bir tarafım da var. Hassasım biraz galiba.. En küçük şeylerden kınhyorum. Sonra şimdiye kadar kimseden dostluk görmedim. En sevdiğim insanlar bana fenalık ettiler. Herkesten şüphe ediyorum, kimseye inanamıyorum. İnsanlann öyle düşük, hasis taraflanna şahid oldum ki.. Tekbaşıma da yaşıyamıyorum. Bu beni korkutuyor, kalabalığa karışıyorum, etrafıma bir yığın insan topluyorum. Hayatım daimî bir hareket içinde geçi yor. Bazan eğleniyorum. Fakat ekseri meyus ve mustarıbim. Bir an, içeride görd'dnüz, nekadar gülüp söjlüyordum. Biraz sonra sıkılmıya başladım. Onların arasında, hareketierine iştirak ettiğim esrnda kendimi unutuyorum. Fakat biraz £,:riye çekilip yalnızbasıma onları seyretmeğe kalkarsam bu feci oluyor. Bütün r>areketlerini, eğlencelerini, sevinclerini, r^vgilerini pek budalaca, hatta iğrenc buI 'vorum. Belki bana kötü de diyorlar. Tanıştığım erkekler pek çok. Amma e min olun bunlar başladığı yerde biten a, r Bir iki satırla Napoleon'a akl eşya satıldı Londra müzayede salonlarından bi rînde, martın birinci günü, Napoleon Bonapart'a aid bazı vesaik müzayede ile satılmıştır. Mareşal Louis Alexandre Berthier'nin varisleri tarafmdan satılığa çıkarılan bu vesaik, Imparatorun bizzal yazdığı mektublardan, emirnamelerden ve haritalardan mürekkebdir. Bunlar meyanında, bir dosya içinde, Napoleon'un 1800 ikinciteşrininden 1813 eylulüne kadar Harbiye Nazın Berthier'ye yazdığı 362 mektub bulunmaktadır. Bu mektublar, bir tarihçinin, Napoleon'un resmî ve hususî hayatını bütün teferruatile takib edebilmesini mümkün kılacak tafsi lâtla doludur. Bilhassa, Imparatorun, akıbetini önceden görmüş gibi, Harbiye Nazırına, Elbe adası hakkında tafsilât toplamasını bildiren mektubu cok şayanı dikkat ve kolleksiyonun en kıymetli parçası telâkki edilmektedir. İngilterenin istilâsına aid plânlar 10 lngiliz lirasına, Napoleon'un Marie Louis ile izdivacına aid vesaik 300 lngiliz lirasına, Mareşal Berthier'nin, Napoleon'un yaptığı muharebeler hakkmdaki raporu 450 lngiliz lirasına, Josefhine'in keza Harbiye Nazırına hitaben yazdığı ve ilk İtalya seferinde, Imparatorun sıhhatine bakmasını rica ettiği mektub 21 lngiliz lirasına satılmıştır. NOBETÇİ ECZANELER ViCTOR FRANCEN K , " VERA KORENE önümüzdeki Perşercbe akşarmndan itibaren senenin en büyük muvarfakiyetini teşkil edecek I TEŞEKKÜR Kısa bir hastalıktan sonra hayatâ gözlerini kapıyan babamız eski Dühan Türk Anonim şirketi müessislerinden ve memleketimizin maruf tütiin t ü o carlarından Halil Rıfkı Hergüner'in 6/3/938 pazar günü yapılan cenaze törenine iştirak eden ve beyanı taziyette bulunan dostlanmıza ve bilhassa babamızm tedavisinde bütün gayTetile ça • lışan Gülhane hastanesi Sertabibi kıymetli profesör Süreyya Hidayet Sert • « ere minnet ve şükranlarımızı sunarız. Eşi, gelini ve oğulları ERTÜĞRUL SADt TEK Tiyatrosu Bu gece (Bakırköy Miltiyadi); Yann gece (Üsküdar Hâle) sinemalannda (Bu ma.al böyle bitti) vodvil 3 perd* TURAN TİYATROSU Bu akşam San'atkâr Naşid ve arkadaşları Hakkı Ruşen birlikte 8 kişilik Matmazel Mıçe Pençef ve Macar varyetesinin iştirakile Şeytan Külâhı komedi 3 perde HALK OPERETİ 8 mart salı akşamı 9 da Pangaltı Kurtuluş sinemasmda ENAİLER operet 2 perde 1 tablo 9 mart çarşamba akşamı saat 9 da Bakırköy Çankaya sinemasında ENAÎLER operet 3 perde, Balet orkestra SARAY sinemasında HERKESiN KADINI böyük ve dramatik filrnini temsil edeceklerdir. C. H. P. Altıok Gencler Birliği he yeti umumiyesi evvelki gün toplanmış, yapılan intihabat neticesinde; fahrî reisliğe Nebati Volkan, faal reisliğe Ab dullah İnal, genel sekreterliğe Naki Tezel, Muhasibliğe Muzaffer Erokten, umumî kaptanhğa Sürevya Birol, idare müdürlüğüne Reşad îzer, yardımcı üyeliğe Nureddin Çağlıyan seçilmişlerdir. ^ Altıok Glncî^ Birligi idare heyeti JEAN HARLOV AŞK HEYECAN ve HAREKET filminde tatlı sesi, sevimli çapkın hareketlerile emsalsiz derecede güzel bir mevzuda olan tılmile HOLiVUDUN SARIŞIN MABUDESi S u z FRANCHOT TONE CARY GRANT LEWiS S T O N Y Herkesi mestedecektir. Vefatmı teessürle yazdığımız eski Darphane Müdürü kimyager Hakkı Halid Lebe'nin refikası Bayan Muhlise, kızı Mefharet, damadı Necib Bir, merhumun vefatı münasebetile bizzzat, Sinemanın genc ve güzel iki çıft artisti olan telgraf veya mektub göndermek sure Willy B rgel ve L'rsu'a Grabley tile kederlerine iştirak eden ve cenaze merasiminde bulunan zevata ayn ayrı V ctor Staal ve Kansi KnotecK teşekküre derin acılan mâni olduŞun tarafından temsil edilen bu dan bu vazifeyi gazetemiz vasıtasile ifa |emsalsiz Fransızca sözlU filmde Muhaıebeler.. Süvariletin kücutnu.. Lehistan edivorlar. dedikodulu bir şekilde kulaktan kulağa yayıldı: «Haberiniz var mı, olur şey değil!.. Nejade kendisini tedavi eden doktoru baştan çıkarıp evlenmiş...» ihtilâli esnasında vatanını, vazifesini, serefini ve arkadaşlarıoı unutan genc bir asker n aşkı... Merhum Hakkı Halid Lebe ailesinin teşekkürü Yarın aksam M E L E K ' t e İSTİKLAL FEDAiLERi Bu perşembe aksamından itibaren slnemasında

Bu sayıdan diğer sayfalar: