21 Mart 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

21 Mart 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Güneş, Galatasarayı 7 0 mağlub etti latasaray kalesinde bundan tevellüd eden digi kabalıklarda bulunmakla kalmışlarkargaşahk neticesiz savuşturuldu. dır. Üçüncü gol D. N. Bu kısmm onuncu dakikasmda gene Harbiye: 3 Üçok: 0 Melih Niyaziden aldığı bir pası hemen Ankara 20 Burada yapılan millî tekbaşına idare ederek Galatasaray ka küme maçlannda bugün îzmir şampiyonu lesine kadar sokuldu ve güzel bir vuruşla Üçokla Ankara şampiyonu Harbiye Güneşin üçüncü golünü kaydetmeğe mu tdman Yurdu karşılaştı. vaffak oldu. On bini geçen bir seyirci yığmı önünGalatasarayh oyuncular bu golden de yapılan .bu karşılaşmada, Ankara sonra artık sinirlerine hâkim olamamağa şampiyonu, daha ilk anlarda enerjik bir başladılar. Bilhassa müdafaa mütema oyunu tatbika başlamış ve bunu hafdiyen hatah hareketlerde bulunuyor. At taymın sonuna kadar klame ettirmiştir. tığı son golden birkaç dakika sonra GaIzmir şampiyonunun bugün daha mulatasaray kalesi önünde yeniden tehlikeli vaffak bir tarzla hareket ettiği görülvaziyetler ihdas edeıı Melih, Reşadm müştür. bir tekmesile yaralanarak sahadan çıkaAnkara şampiyonunun üstün oyunu, nldı. Topallıya topallıya tekrar girdi. birinci devrede bir sayı kaydetmek sure OUMHURtYET Zl Mart 1S3» r 'îalatasaray kalecisinin bir kurtarışı (Ba§ tarafı 1 ind sahifede) Kapıdan girerken sol tribünde Galatasaraylılar ve puvan vaziyeh icabı Galata sarayı tutanlar, malum ve zaten klâsik «Ra. Ra. Ra. ilâh...» nekaratmı sık sık nıüstesna bir sabırsızlıkla tekrar edıyorlar. Aksi taraftaki tribünde Güneşın bağfrmıyan taraftarlan. Ve herkesin yüzünde gizli kalamıyan muhtemel bir mağlubiyet endişesinin izleri var: Rasih Paristen gelmiş mi? Bülendle Haşim oynıyacaklar mı? Melih geçen haftadanberi hâlâ yara lıymış diyorlar... Bu kabak çekirdeği gibî söylendikçe arkası gelen bitmez tükenmez lâflann kât'î cevabmı ancak saat dörtte sahaya çrkan takımlar verebildiler. îşte Galata saray: Sacid Reşad, Adnan Musa, Eşfak, Suavi Necdet, Süleyman, Biilend, Mehmed, Haşim. Ve işte Güneş: Cihad Faruk, Reşad Yusuf, Rıza, Ömer Salâhaddin, Rasih, Melih, Niyazi, Rebii. Hususî ehemmiyetine bînaen maçı millî takım antrenörü Avusturyalı Herlin der idare edecek. Hatta yaH hakemliklerini de, gene istisnaî olarak, birinci smıf saray takımında küçük bir değişiklik yapıldı, Haşimle Mehmed yerlerini değiştıler. Bu arada Mehmed ve ondan biraz sonra sağ açık Necdet muhakkak birer gol fırsatı kaçırdılar. Oyun mütevazin, hatta hemen hemen Galatasarayın hâkimiyeti altmda oynanıyor. Fakat Güneş müdafilerinin kaleci dahil bugün her zamandan daha muvaffak oyunlan ra kib takımın gol yapmasma mâni oluyor. Bu şekilde Güneş aleyhine verilen iki üç korner de neticesiz kaldı. Dördüncü ve beşinci goller îkinci gol Böylece oyunun 24 üncü dakikasmı bulduk. Güneşin bir akınında top Rebiiye geçti. Rebii mutadı veçhile güzel bir ortalayış yaptı. Top Melıhte. Bir Galatasaraylıyı atlatıyor ve Salâhaddine pas veriyor. Süt: Günün ikinci golü. Galatasaray takımmın her iki golü de iyi karşıladığını görüyoruz. Yani oyun cularda hiçbir bezginlik yok. Bilâkis Güneşe faik denebilecek bir oyun oynuyorlar ve azçok tehlikeli akınlar yapıyorlar. Fakat evvelce söylemiş olduğumuz gibi Güneş müdafaasının fevkalâde oyunu karşısında gol yapılamıyor. 36 ncı dakikada bir çarpışmada Rebii yaralana rak oyunu terketti. Az sonra tekrar gir Ondokuzuncu dakikada Rasih Salâhaddinin tam yeıinde verdiği topu yakaladı ve Galatasarayın iki müdafünden de sıynlarak dördüncü golü yapb. Bu golü müteakıb Galatasaray takı ^ raında bir panik baş gösterdi. Ne tamamile müdafaaya, ne de tamamile hücuma geçemiyen san kmıvzılılar neye uğradıklarını şaşırmış bir vaziyette kalddar. Rasihin golünden beş dakika sonra sağ açık Salâhaddin de sıkı bir şüt çekti. Top Galatasaray kalecisinin eUerine çarparak içeri girdi. Arkadan yetişnıeğe çalışan Galatasarayın müdafii Adnan Salâhaddine ancak bir tekme vurabildi. Son raddesini bulan bir asabiyetin bariz işareti olaa bu tekmeler artık oyun bitinciye kadar devam etti. Vaziyetlerini sağlamlaştırmış bulunan Güneşliler buna mukabele etmek değil; bilâkis Galatasa raylılann asabiyetinden istifade ederek 35 inci ve 40 ncı dakikalarda MeKhin ayağile iki gol daha yaparak sayı adedini yediye çıkardılar. Dünkü maç üzerinde flk soyrenecek soz iki takımın oyunlanndaki büyük farktır. Bunu zaten netice de gösteriyor. Dün Güneş nekadar muvaffak bir oyun oynadise Galatasaray da o nisbette bozuk ve ahenksiz bir oyun çıkarmıştır. San kır mızılılarda görmeğe alışık olmadığnnız bu bozuk oyunun sebeblerini burada izaha çalışacak değiliz. Ortada müsbet bir hâdise varsa o da bu eski kulübümüzün dahilî bir buhran geçirmekte olduğudur. Dün hatta oyuncular arasında bile bil mediğimiz bir anlaşamamazlık sezilmiyor değildi. Aralanndaki uygunsuzluğu meselâ kaleci müdafilerle, müdafiler mua vinlerle, ve onlar da muhacimlerle ufak ufak ağız kavgalan yapacak kadar ileri götürdüler. Güneşe gelince; takım tam formun dadır. Evvelce zikrettiğimiz kaleci ve iki müdafi başta olmak üzere bilâistisna bütün muhacim hattı fevkalâde bir oyunla temayüz etti. Bu arada Rasihi ve Melihi zikretmiş olüjım. Bunıdna beraber yedi sıfır gibi bir neticenin de tabiî olmadığın: itiraf edelim. Dört golden sonrası sadece Galatasaraylılann asabiyelterine hâkim olamayışlarından istifade ile yapılmıştır. ikinci devrenin yansmdan sonra artık topa değil, topu ayağına alan Güneşlilere açıkça tekme atmıya kalkan san kırmızılılar bu şekilde hem soğukkanlılığ muhafaza etmemenin hazin cezasmı çekmişler, hem de kımsenin görmeği isteme tile neticelenmiştir. ikinci haftaym başladığı zaman lzmirliler daha şuurlu bir surette oynamağa başlamışlar ve birçok tehlikeli akmlarla Ankaralıların kalesini sıkıştırmağa mu vaffak olmuşlardır. Bu devrenin ortalanna doğru maç mütevazin bir cereyan almıştır. Ancak, bir müddet sonra kendilerini toparhyan Ankaralılar oyunu tekrar hâkimiyetleri altma almağa muvaffak ol muşlardır. Maçm bihnesme 5 dakika kala ikinci galibiyet sayılannı yapan Ankaralılar, son defa üçüncü gollerini yaparak, bu karşılaşmayı 3 0 galibiyetle bitirmijlerdir. Güneş müdafii Faruk kafa ile bir gol kurtanyor gene takımı Davudpaşa gene takımını 1 îstanbul, 14 puvanla. 1 2 2 , Barutgücü B takımı Davudpaşa 2 Eskişehir, 27 puvanla. B takımını 3 0, A takımı da Davudpa3 Ankara, 27 puvanla. şa A takımını 4 2 yenmiştir. Dün yapılan kır koşusu Kasımpaşa Barutgücü güreş takım Beyoğlu Halkevinin tertib ettiği beşinci lan arasında yapılan müsabakayı da Ka kır koşusu kızlar arasında dün Hürriyetis:mpaşa takımı kazanmıştır. ebediye Mecidiye köyü arasında yapjlDün yapılan endbol maçı nııştır. 1500 metro mesafe üzerinde yaDün Taksim stadyomunda Galatasa pılan bu koşuya 50 atlet iştirak etmiştir. ray Güneş maçından evvel Kuleli Lise Birincilıği Leman 7,45 dakika, ikinciliği si endbol takımile Ankara Gazi Terbiye Kadriye, üçüncülöğü Nemika kazanmışEnstitüsü endbol takımı arasında çok he lardır. Birinciye bir kupa, derece alanlayecanlı bir endbol maçı yapılmıştır. Şim ra da madalya ve diploma verilecektir. diye kadar büyük bir kalabalık önünde îzmitte bisiklet müsabakalarî oynanmıyan ve halkımızm da henüz yaIzmit 20 Bisiklet Federasyonunun bancısı olduğu bu spor, dün zevkle takib bölgemizde tertib ettiği seri bisiklet yanşedilmiştir. larının ikincisi bugün 25 kilometre mesaFutbolun elle oynanmasma benziyen fe üzerinde bisiklet ajanlığının idaresinbu müsabakada Terbiye Enstitüsü takı de yapılmıştır. mı büyük bir meharet göstermiş ve 141 Neticede Akyesilden îbrahim 47/50 gibi büyük bir farkla galib gelmiştir. dakikada birinci, 10 saniye farkla Kadri Edirnede yapılan futbol maçı ikinci, Salih de üçüncü gelmiştir. Edirne 20 Sehir stadmda binlerce Beşiktaş kulübü idare heyeti seyirci önünde Lise San'atlar takımları çekildi arasında Halkevi kupası maçı yapıldı. Beşiktaş kulübü dün senelik kongresini Oyun çok iyi ve heyecanlı geçti. İlk akdetmiştir. Kongrede 74 kişi bulun devre 2 0 lisenin lehine geçti. İkinci devrede ise San'atlar gayrete muştur. îdare heyetinin raporu okundukgeldi. Oyun 4 1 vaziyette iken 2 gol tan sonra bir çok münakaşalar olmuş, ne Ikincî küme maçları Dün Şeref stadmda ikinci küme maçIarına devam edilmiştdr. Havanm bir yaz günü kadar güzel olması, sahaya epey kalabalık bir meraklı kütlesinin gelmesini temin etmişti. Galata Gencler: 2 Beylerbeyi: 0 İlk maç Galata Genclerle Beylerbeyi arasında yapıldı. Galata Gencler üstün bir oyundan sonra bu maçı 20 kazandı. Hilâl: 2 Anadoluhisarı: 1 îkinci maç, kümede en ileri vaziyette bulunan Hilâl ve A . Hisar takımlannı karşılaştınyordu. Zevkli bir cereyan takib eden bu oyunun ilk devresi üstün bir oyundan sonra 2 0 Hilâlin lehine bitti. ikinci devreye gayretli bir oyunla başlıyan A. HisarLlar, 10 uncu dakikada penaltıdan bir gol kazandılar. Fakat o yunun bundan sonraki kısmı Hilâlin kalesi önünde oynanmakla beraber netice değişmedi ve Hilâlliler ilk devrede ka zandıklan 2 golle sahadan 2 1 galib çıktılar. Ortakb'y: 2 Kastmpaşa: 1 Son maç, Ortakb'y Kasımpaşa ta kımları arasında yapıldı. Dün endbol macı yapan Kuleli ve Gazi Terbiye Enstitüsü takımları îlk devre mütevazin bir oyunla 1 1 neticelendi. îkinci devrede Ortaköylüler yapmak imkânını buldu. Bu suretle maç ticede, 45 kişi idare heyetine ademi iti * bir gol çıkararak maçı 2 1 kazandılar. mad beyan etmiş, 29 kişi müstenkif kal4 3 lisenin galibiyetile neticelendi. Maça başlanmadan evvel takım kaptanlan ve hakem hakemler deruhde etmişler: Adnan Akın di. îlk kıslm böylece mütevazîn akmlarla ve Ahmed Âdem. ve 20 Güneş lehine olarak bitti. Oyunun başlangıcı ve güneşîn ilk golü Ecnebf hakemin her iki kaleyi uzun uzun ölçüp biçmesini müteakıb saat dördü bİTaz geçerek ve Güneşin hücumile oyuna başlandı. Galatasaray müdafaası akını keserek topu kendi muhacimlerine gönderdi. Üç beş dakika böylece vakit igeçtikten sonra bir arahk topu ayağına lalan Güneşin sağiçi Rasih arkadaşı Meflihe pas verdi. Oyunun henüz sekizinci I dakikasmdayız. Melih karşısmdaki mü|dafü atlatıyor. Ve bir şüt: Gol. Bu gol Galatasaraya daha fazla can [ve sevk verdi. San kırmızılılar bundan I sonra Güneş kalesine müteaddid fakat [neticesiz kalan akmlar yapmağa başladıi lar. Oyunun 10 uncu dakikasmda Galata tkinci devre Galatasaray takımı istirahati müteakıb tekrar sahaya geldiği zaman muhacim hattı şu şekilde vaziyet aldı: Süleyman, Necdet, Bülend, Haşim, Mehmed. Maçın sonuna doğru daha bir takım tahavvüller yapılacak Musa muavin hattından ileriye geçerek yerine Mehmed geri alınacak, Bülend sol açığa getirilecek ve Necdet merkez muhacim mevkiine gele cektir. Güneşte bir değişiklık yok. Oyuna Galatasaraylılann akınile başlandı. Galatasaraylılar rakiblerini sıkıştırıyorlar. Rızanın bir uzun vuruşile oyun açılıyor. Top Melihte. Fakat Galatasarayın sol müdafii gol atmak üzere bulunan Güneş merkez muhacimini bir tekme ile durduruyor. Frikik cezasmı Rasih çekti. Ga Oyundan sonra kupa lise takımına veKadıköy stadında, dün ikinci kümeden rildi. Karagümrük Altınordu takımları kar Türkiye kır koşusu şılaşacaklardı. Fakat Karagümrüklüler şampiyonası gelmedıklerinden Altmordulular hükmen galib addedilmişlerdir. Ankara 20 6000 metre üzerinde tesbit edilmiş olan Türkiye kır koşusu Barutgücü sahasında yapılan şampiyonasına 46 atlet iştirak etti. maçalar Atletler yarışa başladıktan sonra bir Dün Barutgücü sahasında müteaddid buçuk tur stadyomda koşarak stadı ter futbol maçlan yapılmıştır. Barutgücü kettiler. Değişik ve ârızalı arazide 2400 metre koştuktan sonra tekrar stada girdiler ve bir tur yaparak ayni saha ve mesafeyi bu defa aksi istikamette koştular. Maç adedi Galib ]Berabere 1Vlağlub Attığı gol Yediği gol Puvan Yarış stadyomda yarmı tur ile bitti. Bu Beşiktaş 6 5 1 18 3 17 suretle 1200 metre pist üzerinde 4800 Güneş 5 5 23 6 15 Üçok ' 7 3 4 7 14 13 metre arazide koştular. Muhafız 8 1 2 5 9 21 12 Kocaelinden Galib çok güzel bir in Fenerbahçt 5 1 2 2 12 7 8 tizar yarışı yaptı. Rakiblerinin peşlerini Galatasaray 4 2 2 5 11 8 bırakmıyarak birinciliği aldı. Harbiye 4 1 1 2 5 5 7 Alsancak 5 1 4 5 17 6 Bölgelerin takım halinde neticeleri şunlardır: Altınordu hükmen galib mış, 6 kişi de itimad beyan etmiştir. Bu vaziyet karşısında idare heyeti çekilmiştir. Gelecek hafta, yeni idare heyetini seçmek üzere kongre tekrar toplanacaktır. Gelecek haftaya kadar üç kişilik muvakkat bir idare heveti kurulmuştur. Güresler Dün gece yapılan güreş seçme müsabakalarî 7 nci sahifemizdedir. y Millî küme maçlannda kulüblerin vaziyetleri Aylık san'at ve salon mecmuası Yakında çıkıyor Demek ki söylediği şey çok ciddî imiş. Ehemmiyetsiz bir sözden ibaret olduğunu söylemiştim zannederim. Sizin nazarınızda ehemmiyetsiz o* labilir. F akat Habib Hasrun sesini al çaltmak lüzumunu duyduğuna göre, ya bana taalluk eden birşeyden bahsetti, yahud söylediği sözün benim hoşuma gitmiyeceğini biliyordu demektir. Zannetmem. Yalnız beni alâkadar eden şahsî bir mütaleadan ibaretti. Haydi canım! Öyle olsaydı saklamağa lüzum sçörmezdinız. Biraz barid bir tavırla cevab verdim: Galıba haklısınız. Cevab vermediğimin sebebi, olsa olsa, bana bu engizisyon işkencesini yapmanızdan hoşlanmadığımdır. Yusuf Haddad, gösterdiği ısrarın münasebetsizliğini idrak eder gibi oldu: Belki saygısızlık ediyorum amma, dedi, Habib Hasrun, benden aldığı üc ret mukabilinde işlerime bakan bir adam olduğu için, benim zararıma olarak size taraftarlık etmesini dogru bulmuyorum. Habib Hasrun Bey, bana sizin aleyhinizde hiç birşey söylememiştir, buna emin olabilirsiniz. '.Arkast var) Aşk ve macera romant : 21 Nakleden: Hamdi Varoğlu îşte her erkeğin bin can ile özlediği bu an, nihayet benim için de hulul etti. Kanm, yegâne ve hakikî Mukbile Nusret Hanım, ilk defa olarak işte karşımda ve her gene çiftin temenni edebıleceği tam bir mahremiyet içinde, onunla «nihayet yalnız» kalabildık. Yusuf Haddad, hafif sesle, yüzüme bakmadan konuşuyor, sanki, onun sözlerinin manasmı anlıyan, neşesini paylaşan, görünmez bir mahluka hitab ediyordu. Onu susturmak, bu sıkıcı sözleri değiştirmek için birşey yapmak istiyor, fakat sükut etmekten başka bir harekette bulunamıyordum. Onun masaya doğru eğildiğini, kadehlerden birinde, içinde altın zerreleri dolaşan bir likör doldurduğunu, kadehi bir hamlede bitirdiğini gördüm. Sonra, masanın üstündeki kutudan bir sigara aldı, tırnağına vurarak silkeledi, bana döndü: Sigara içebilir miyim? diye sordu. Tütün dumanı... Beni rahatsız etmez. Teşekkür ederim. Sigarasını yaktı; söze devam etti: Evet.. Ne diyordum? Ben, onun son derece nazik tavırları karşısında biraz emniyet kesbetmşitim: Çok müteheyyic olduğunuzu söylüyordunuz. Müteheyyic mi? Ne zaman? Evlendiğiniz zaman... Dört sene evvel. Yusuf Haddad yüzünü ekşitti: O mahluktan ne diye bahsediyorsunuz? Çünkü onu sevmîşsîniz; «nihayet yalnız» kalmanın lâhutî heyecanını onun yanında hissetmişsiniz. Bunlan bu kadar çabuk unutmıyacak kadar kibar bir insan1 ler. Ben de bu istemediğiniz bahsi hiç açmamağa gayret edeceğim. Zira, suraolduğunuz için... Lâfı değiştirmek için bulduğum bu tıma kahve fıncanı muhteviyatını boşaltmevzuu herhalde iyi istihab etmemiştim. mak sizin gibi kibar bir erkeğe yakışır bir Zira, Yusuf Haddad, kaşlannı can sı hareket değildir. kmtısile çatmış, yerine oturmuş ve büyük Bütün bu konuştuklanmızda şaka çeşnisi vardı ve her ikimız, biribirimizi bir soğukkanlılıkla bana şöyle demişti: Sizden bir ricada bulunacağım. mat etmeğe uğraşıyorduk. Yusuf Had Kahve fincanımın muhteviyatını yüzünü dad: ze boşaltmak mecburiyetinde kalmamak Görüyorsunuz ya, dedi, müşterek lığım için, badema, bana selefinizden hiç bir vasfımız yok, hatta en ufak bir bahsetmeyiniz. Hayatıma vuku bulan hatıramız bile! Muhaveremiz, adeta bir müessif müdahalenize rağmen, mevcudi keşif seyahatine benziyor. Adım başmda yetinize tahammül ehneğe amadeyim. biribirimizi buluyoruz. Meselâ sizin sözFakat, mütemadiyen ötekini hatırlatma lerinizde, daima öyle sivri, öyle batıcı yerler var ki, her adımda bunlardan birinız hiç hoşuma gitmez. Bu mevzudan hoşlanmıyorsanız ne çarpmak tehlikesile karşılaşıyorum, Benim sözlerimin de sizin üzerinizde ayni bir daha bahsetmem. Dedim. Bu sözümde samimî idim. tesiri yaptığına eminim. Fakat ben kat'iyyen sizi tazib etSonra, biraz takılmak için ilâve ettim: Maamafih, itiraf ederim ki bu be mek niyetinde değilim. Yusuf Haddad gülümsedi: nim için büyük bir fedakârlık olacak. Şüphesiz. Zaten bir, iki saattir ikiÇünkü, kahve fincanmın muhteviyatıa suratıma boşaltmak tehdidini hakikaten mizde ayni hüsnüniyet var. Sonra, birdenbire ciddileşti: yerine getirip getirmiyeceğinizi tecrübe İyi ki akbma geldi, dedi, Habib etmek arzusunu sık sık duyacağım. Tavsiye etmem. Yapamıyacağım Hasrun bir aralık size gizli birşey söylemişti. Ne dediğini bana söyler misiniz? şeyi söylemek âdetim değildir. Ne zaman söylemişti? Türkçede bir ata sözü vardır, uyu îkiniz yalnız konuştuğunuz zaman, yan yılanın kuyruğuna basmamalı, der alçak sesle birşeyler anlatrı. Ben hayretle sordum: Bunu siz ne biliyorsunuz? Bizi mi dinliyordunuz ? Önce sesi, işitilecek kadar yüksek çıkıyordu. Sonra duyulmaz oldu. Kendi kendime «bizi kapıdan dinle miş» diye düşündüm. Pek ehemmiyetli birşey olmasa gerek, dedım. Evet amma neydi? Haddini aşan bu ısrar ve tecessüs karşısında hayretim arttı. Habib Hasrun mademki bir aralık sesini alçaltmak lüzumunu duymuş, demek ki söyledıklerinin başkası tarafından işitildiğini istemiyormuş. îyi ya işte! Binaenaleyh, bu gizli şeyi ifşa etmemeğe mecburum.. Yusuf Haddad, herhalde itirazdan hoşlanmıyan bir adamdı. Gözünün içinde bir öfke alevi parladı. Fakat sesinin perdesi yükselmedi. Bu sizin noktai nazannız, dedi. Lâkin ben bu konuşulan şeyin benden gizlenmesini istemediğim için, arzumu is'af edeceğinizi zannediyorum. Cevab vermeden başımı salladım. «Kocam» ısrara devam ediyordu:

Bu sayıdan diğer sayfalar: