26 Mayıs 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

26 Mayıs 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 Mayıs 1938 CUMHURtYET BEYRUT MEKTUBLARl: Fransızların Suriyedeki gizli faaliyetleri Suriye hükumetini devirip yerine Fransız idaresini getirmek istiyen deli doktor meğer Fransa hükumetinden para ahyormuş... tktısadî hareketler Sanayi federasyonları kurulması işi HADİSELERİN RESiMLER PENCERESİNDEN Niçin muharrir yetişmiyor ? Beyrutta Fransızlar caddesi Beyrut, 22 mayıs verdiği paraları bu deli nasıl, nereden ve Bırkaç gündenberı burada mühım bir kımden tedarik ediyor? Görülüyor ki, iş bu tarafa gelince, vakomplo hâdısesi etrafında zabıta ve adliye tahkıkatı cereyan ediyor. Hâdiseye zâ ziyet değişıyor. Şalpun'un deli olduğunu hiren bakıldığı zaınan, ortada akıllıdan kabul edelım. Bu deli pavayı nereden buzıyade delıye benzıyen bır adam ve bu luyor? Bu sılâhları ve mühımmatı nereadamın etrafında toplanmış bir sürü ser den tedarik ediyor? Bununla münasebetseri görünüyor. Bu deliye benziyen, tah te bulunan ve kendisinden muntazaman kikat esnasında kendisine sinir buhranlan ayda 15 20 Suriye lirası aylık alan sergelen adam, bir doktordur. Şalfun adını serıler bunun deli olduğunun neden farkıtaşıyan bu adarn, zabıtanın verdiğı ma na varıyorlar? Bu sualleri izah edecek lumata göre, bir doktordan ziyade bir makul cevablar bulmağa şimdilik imkân madrabazdır: Kâh sinir, kâh kadm hasta yoktur. İş böyle olmakla beraber, Franlıkları mütehassısı olmuş kâh dahiliyeci sızların ellerinde bulunan fransızca veya lık yapmış. Kadın hastahkları mütehas arabca raatbuat, rheseleyi daha ziyade F.G. sısı sıfatile kadınların çocuk düşürtmek bıı eğlence edebiyatmın mevzuu yapıyoriçin müracaat ettik'eri adamlardan biri o lar ve alay edıyorlar. El ve ev sanayii eserleri fu*** larak şöhret ve ayni zamanda da hayli Kahirc Mısır ordusu Başvekille Harbiye Nazırının huzurunda Nil arda teşhir edilecek para kazanmış. Dahıliyeci sıfatile de Halbuki diğer taraftan da herkesin üzerinde manevralar yapmıştır. Resmimiz istihkâm taburunun zehirli gaz İktısad Vekâleti, küçük el ve ev sakadınları elektrık tedavısı altında zayıf ağzında dolaşan bır şayia var: Doktor naviine aıd eserlerin bu sene beynelmi maskelerile yaptıkları hücumlardan bırıru ^ö^terivor latmak mütehassıslığını yapmış. Hatta, Şalpun deli ve edebsiz bir adam olmak lel İzmir parayırında da geniş mikyasböyle elektrik altında tedavi ederken bir la beraber, ayni zamanda Fransa Intel ta teşhirine karar vermiş, her vilâyetin kadını muayyen zaırandan pek çok fazla ligence'ının de âletidir. Hazırladığı ev ve el sanaviindeki eserleri sergide elektrik tesiri altında tuttuğu için, aklı komplo, Fransa İntelligence'ı tarafından Ticaret Odaları hesabına vücude geti başına geldıği vakıt kadını ölü bulmuş. tertib edılmiştir. O, basit bir âlettir. Dok rilecek pavivonda teşhir edilecektir. Bu Bundan dolayı marıkum olmuş, kaçmış, tor olarak para kazanmacı ihtimali bulun eşvanm sergive gönderilip getirtilmesi aftan istifade etmi?. tekrar işe başlamış, madığı için işi polıt'kaya dökmüş ve Fran ve orada teshiri masrafı Odalar tarafınhulâsa, muş, muş.... Karmakarışık bir a sanın Lübnanda tatbik etmek istedıği dan tedive olunacaktır. İktısad Vekâledam.. plânlan tahakkuk etmek üzere, Fransa ti, bu pavivonda satış yapılmasını da muvafık gdrmüştür. Gene tahkikat esnasında zabıtanm dan aldığı para ile harekete geçmiştir. verdığı malumattan anla^lıyor kı bu aç Ve şayialar ilâvp ediyor: «Elcezirede Demir hırsızlan gözlü, madrabaz ve akıllıdan ziyade de Vali Tevfik Şamiyye'yi dağa kaldıran Evvelkı gece saat 23 raddelerinde saliye benziyen doktcrun etrafında bir hay İlyas Merşo ne ıse, Lübnanda bu komp bıkalılardan Edirneli Nesim oğlu Sa li serseri toplanmıs. Bunlardan tevkif e loyu tertib eden Dr Şalpun da odur. O lamon ve Kako namile maruf diğer bir dilenlerin adedlen |imdre kadar elli be radaki doğrudan doğruya serseri, bura arkadaşı, Demirkapıda yüklü bulunan şe baliğ olmuş bubnuyor. Bu serserilere daki de daha yüksek rütbeli bir adam, bir kamvondan 40 kilo kadar hurda dökme burada, bizde kullcrıılan bır tâbirle «ka doktordur. Fransız matbuatının bunu de demir çalmı^lar ve bunu Sırkecide Nöli diye tasvir etmesı boş değildir. Bu su bethane caddesinde 35 numarada ek badayı» derler. retle işi gürültüye getirıp herifi beraet et mekçi Bskıra 4 lira mukabilinde satar* *% larken yakalanmıslardır. Bu doktor \e 'ou kabadayılar nıçın tev tirecekler.» Bu nevi şayialar o kadar kuvvetle dekif edildıler? Sadcce şunun için: Bun Paris Ingıliz Kral ve Kraliçesinin yakmda Fransayı ziyaret edecekleri Mısırın bir tedbiri lar, Lübnan hükumetini devirip yerine veran ediyor ki hükumet reisi, gazeteci haberi şımdıden hummalı gavretlere yol açmıştır. Her tarafta bir çok İngiMısır hükumeti haricden gelecek büdoğrudan doğruya Fransız mandasını, lere vâki olan beyanatında: «Bu adam tün ziraî mahsullerden sıhhat şehadet liz bavrakları hazırlanmaktadır. Resmimiz, bir bayrak imalâthanesindeki hayır Fransız mandasını değil, doğrudan ların ecnebî bir devletle alâkaları bulu namesi aranacağım bildiımiştir. faalıveti gösterivor. doğruya Fransız idaresini getirmek üzere nup bulunmadığı meselesıne gelince, bu bır komplo hazırLmış bulunuyorlardı. cihet Müddeiumunıî tarafından yapılan Darendede haşaratla Bırkaç gün evvel, bır gece zabıtaya meç tahkikat esnasında ınceden inceye tetkik mücadele hul bır adam taraf:ndan telefonla bu edilmektedir. Eğer böyle bir neticeye vaDarende (Hususî) Birkaç senedenkomplo haber veriliyor. «Falan yerde, rılacak olursa lâzım gelen tedbirler itti beri üremeğe başlıyan ak tırtıl ismin filân evde, doktor Şalfun'un hazırladığı haz edilecektir!» demeğe mecbur oldu. deki haşare bura mevvalarına bir hayli bu komplonun icras: yak'aşmıştır. Hemen Hangi tedbir? Fransaya karsı kim ted ziyan vermekte ıdi. Bu işle meşgul olan orasını basarsanız, iş meydana çıkar!» bır alabilir? Şam nükumeti İlyas Mer Malatya Valisi, Adıyaman mücadele şo'yu henüz muhakeme etmeğe bile mu teknisyeni Nazımı kazamıza gönder deniliyor. Hatta ilâ\e de edihyor: «A vaffak olamıyor. Lübnan hükumeti mi mistir. Tki haftadanberi devam eden man dikkatli olunuz, herıflerin ellerinde bunun aksini yapacak? mücadele neticesinde binlerce meyva çok silâh vardır!» îjî 5jî îjC ağacı bu ha=arenin tasallutundan kur Zabıta bu ihbar üzerine harekete ge Öte taraftan komplocu doktor da de tarılmıştır. Mücadele devam etmekte çiyor ve koskoca bir müfreze ıle evi ba dir. sarak doktoru yakahyorlar, birçok silâh li rolünü oynamakta devam ediyor: « Silâhlara gelince. diyor, biz bunlar, mühimmat \e Lomb<?larla birlıkte bir ÖLÜM" ları pek masum bir maksadla topladık. hayli de evrak, ezcümle «kabadayılann» Trabzon esrafından merhum (Hacı birçoğunun isimlerin* gösteren listeler ele Lübnanı batıran hi'kumeti ve rejimi, biz. Ali Hafızzade) Celâl mahdumu ve İn geçiriyorlar. Kısa bir isticvab esnasında geceyarısında devırmeği karaılaştırdık, hisarlar müfettisi Ferid Celâlin ağa iş meydana cıkıyor ^e bunlar maksadla kımsenin burnu bile kanamaması için! bevisi ve Alemdar Beledivesi tahakkuk rım itiraf ediyorUr. Akılhya benziyen de Hükumet binalarm, bir hamlede işgal e şefi Cezmi Celâlin ağabeyisi Bedri Celâl dıp hükumet ve zabıta erkânını tevkif et bir kaza neticesinde dün vefat etmistir. lı doktor diyor ki: Paris 21 mavısta «Isık alayı» diye çok güzel ve eğlenceli bir ... « Lübnan felâket içindedir. Hüku mek ve ondan sonra Fransız komiserine Cenazesi saat 15 te Fransız hasta kervan şehri bir baştan bir başa dolaşmıştır. Yukarıki resim geçide iştirak met başbelâsıdır. Hc'lk sefalet çekıyor. Bu müracaatle Fransatıın doğrudan doğruya nesinden kaldırılarak Beyazıd camiinde eden arabalardan «Fırtma» yı temsıl edeni gösteriyor. Bu dekor tekmil elekhükumeti devırmek \z bunun yerine doğ idareyi ele almasın' istemek, plânımızın ramazı kılındıktan sonra Şehildiğe trikle yapılmıştır. rudan doğruya Fransız idaresini getirmek esasını teşkıl ediyordu. Bunda muvaffak lâzımdır. Bu suretle Lübnan kurtulur, olur olmaz da, tabıî, bir şenlik yapmak ÎRTÎHAL halk refaha naıl olur. Işte biz bunu yap hakkınızda. İşte, bu silâhlar, bu mühimKastamonulu Cuhadarzade merhum mak istedik. Ben bunu vapmak istiyor mat, bu şenlik için hazırlanmıştı!» Numan zevcesi. İstanbul Maliye kırta Ya bombalar? dum. Beni yakalad'nız. Hspse de atsa siye deposu muhasebecisi îhsan Işılın nız, mahkum da eteniz fikrimı değiştire Onlar da ayni maksadla! validesi, Tarlabaşı maliye şubesi tahsil cek değilım. Çıkar cıkmaz gene yapaca Görülüyor ki herif deli rolünü güzel memuru Feridun Işılın büyük validesi, ğ:m iş, ayni şeydir. Lübnanı bu milli de oynuyor. Fakat, buna Fransız gazetele Üsküdar Tramvay şirketi idare meclisi nı!?n hükumetten kurtaracağ:m!» rinden başka kımsonin inandığı yoktur. azası Nıyazi Yücel kerimesi Bedia Isı Deli bir adamın ağzından ziyade bir Bırkaç aydanberi Lübnandaki hükurr \ lm kaymvalidesi salihatı nisvandan Baidealistin diline yakışan bu sözler, bura rejimine şiddetle hücum eden bu gazete yan Hayriye kısa bir hastalığı müteakib da doğrudan doğruya Fransız hımayesı ler, gene bir müddettemVri mütemadiyen vefat ederek Feriköv aile kabristamna altında bulunan gazeteler taraf'ndan o Lübnan teşkilâtı esasiyesinin değiştirile defnolunmuştur. Allah rahmet ve ke derdide ailesine sabır ve metanet ihsan kadar cıddıye almrrıyor. Bu gazeteler ceği hakkında şayialar kaydetmekte ve evlive. demek istiyorlar ki Sahun delinin biridir efkârı hazırlamakta idiler. Bu delinin ve kendi«ini bir operet komplocusu olarak yspmak istedikleri seyi, öteki akıllılar da aylardanberi hazırhyorla'dı. Ya bu deli olduğu içindir ki alelâcele basmış ve hâSelâkki etmek lâzımdır. dıseyi resmî kâğıd üzerine dökmeğe çok akıllı, yahud da ötekiler zır deli! Pekâlâ, adam deli olsun. Fakat, etraHıç şüphe yok: Doktor Şalpun'un mecbur olmuştur. Bugünkü tahkikatın F'nda kendısınden rr'untazaman aylık alJ'âı sabit olan kabadayılar da deli değil kcmplosu, Fransızlaı tarafından hazırlan neticesinde Dr. Şalpun'un bir sinir hasLondra 75 yaşmda bulunduğu halde siyasî faaliyetten bır türlü kendisini Jırler ya? Deli olmak kolay. Fakat, ay mıştı. Eğer zabıta bu işten etraflı surette tanesine gittiğini görenlerin çoğu hayret alamıyan sabık Başvekil Loyd Corç geçenlerde çiftliğinde «sihirbaz değneği» ?rdanb°ri etrafına toplddığı adamlara haberdar olsaydı, hatta doktoru tevkif stmıyecektir. bile edemezdi. Zabıta bir gece işten te Fransa İntellicence'ının çok ahmak denilen hakıkaten esrarlı bir değnek marıfetile bir su membaı keşfetık'Hı "ö/ükmek hangi dMınin kân olabiır? Etrafında sırf ondan para almak için efonla haberdar edılmiş ve komplonun ça çalıştıgı bu defaki oyunla da meydana miştir. Resmimiz Loyd Corc'u davetlileri huzurunda bu keşfın bir tecrübesmi yaparken gösteriyor. :cplanmış oldukları sabit olan serserilere, mahiyetini öğrenmeğe vakit bulamamış çıkmıştır! Eğer yanılmıyorsak, geçen sene, sanau inek niçin süt vermiyor, deniyi teşkilâtımızın tanzimi, daha doğrusu lince incelemeğe filân lüzum bugünkü ihtiyaçlara ve zamanm icablagörmeden cevab verebiliriz, rına göre bir teşkilât vücude getirilmesi çünkü ineğin süt vermesi bir takım tabiî için bir proje vücude getirilmişti. Sanayi şartlara bağlıdır. Onlardan birinin veya erbabı, o zamandanberı kendılerine yenı ıkisinin ortadan kalkmasıle süt ya eksilır, bir hareket, sanayi hayatımıza daha canya kesilir. Şu ağac, neden meyvasız, delı bir hız verecek ve devletlerle olan nildiği vakit de cevab bulmak müşkül demünasebetlerini en iyi bir şekilde tanzim ğildir. Çünkü ağacın meyva vermesi evedecek bulunan projenin tatbik sahasına velâ gene olmasına, sonra da lüzumu kakonulmasını beklemektedirler. Son gün dar su ve ziya bulmasına bağlıdır. lerde İktısad Vekâletinin bu projeyi tekFakat bazı sualler vardır ki cevabını rar ele aldığı haberlerinin gelmiş olması vermeğe imkân yoktur. Meselâ en akılh, sanayicileri sevindirmiştir. en görgülü tanıdığınız birine «kırtasiyeciBu projeye göre, ougün Ticaret Odalik bizim resmî dairelerden niçin kalkmılarmda bir üvey evlâd muamelesi gören yor?» diye sorunuz, alacağınız cevab ve daima ticarete nazaran ikinci plânda mutlaka sükuttan ibaret olacaktır. Başka kalan sanayiimizin ilk topluluk kademe Paris T.Ieshur tıyatro ı. u.u.ırırlerinden Ht ^ Bernstein ile M. Eduar bir dostunuza da: «Yirminci asırda ve sini mahallî sanayi birlıkleri teşkil edecek Burde arasındakı duello bütün Fransada büyuk bır alâka ile takib olunmuş İstanbul gibi bir şehirde sütten adam zetir. Bu sanayi birlıkleri her sanayi top tur. Evvelce haber vermiş olduğumuz veçhile Bernsteın'in Jüdit isimli bir pi hirlenir mi?» sualini tevcih ediniz. Onun luluğu olan yerlerde kurulacaktır. Sana vesinden çıkan bu düelloda Burde ma^lub olmuştur. Yukarıki fotoğraf bu acı acı yutkunduğunu göreceksiniz. Dörtyi mıntakalarını toplıyan büyük merkez heyecanlı çaroısmadan bir sahnevi gostenyor. yolda tanesi kırk paraya satılan portakaIerde ise birer sanayi federasyonu teşeklın İstanbulda tane başma yüzde bin be§ kül edecektir. yüz nisbetinde fiat farkı kazanmasmdaki Sanayi federasyonları Ankarada bu sırrı anlamak istiyenlerin baş vurduklan lunacak olan bir merkeze, yüksek sanayi kimselerden alacaklan cevab da sükutşurasına merbut bu'unaraktır. Bu şuratur. nın İktısad Vekilmın riyaseti altında teSon günlerde bu cevabı olrjnıyan sualşekkülü mukarrerdir. lere bir yenisi daha katıldı. Muharrirler Şu teşk'lâtı bir an gözönünde canlan ve okuyucular boyuna soruyorlar, bizde cîınp da Cumhurivet devrinde büyük ve niçin ihtiyaca kâfi gelecek surette yeni dinamik bir inkişafa mazhar olmuş buluve gene muharrir yetişmediğini anlamak nan sanayiimizin böyle mükemmel bir istiyorlar. Bence bu sualin dahi cevabi idare makınesine biran evvel sahib bulunsusmaktır. Çünkü gazete bulunan, kitab masmı arzu etmiyecek kimse yoktur. Bu bulunan, mekteb bulunan, milyonlarca teskilâtın bir taraftan sanayicilerin, diğer okur yazar bulunan bir memlekette her taraftan devletin işini kolaylaştıracaği yıl sekiz on yeni irnzanın parlaması, tasüphesızdır. Bu proienın daha fazla beknınması zarurî gibidir. Bunun aksini ifaletilmiyeceği muhakkaktır. de eden suale cevab vermek nasıl müm kün olur? Ben de dün bu imkânsızlıkla karşılaş* tım ve böyle bir suale cevab vermeğe davet olundum, fakat diyecek söz bulamadığımdan bir fıkra ile işin içinden çıkmayı münasib gördüm ve anlattım: Vakrile Memiş adlı bir Yeniçeri varmış. Boyu iki metreden uzun, yüzü çiçek hastalığından delikdeşik. Gözünün biri kör, biri şaşı. Başı, ense köküne kadar cılk yara ve müte?ffin. Ağzı, alabildiğine bozuk. İşte bu adam bir gün Anadolukavağında sürtüklerden birine rastgeîiyor: Bre eksik etek, diyor, beri gel! Kadıncağız süklüm püklüm yanaşıyor, elpençe divan duruyor, Memiş Ağayı dinlemeğe hazırlanıyor. O da şu tebliğde bulunuyor: Yann gece saat altıda (gece yarısı demektir) Bakırköyüne geleceksin, deniz kıyısmda beni bulacaksın, sabaha kadar konuğum olacaksm. Eğer iyi çalar, iyi oynarsan, beni hoşnud edersen sana bir akçe veririm. Kadm ne evet, ne hayır demeden gözlerini yere eğınce Memiş Ağa tehdide başlıyor: Gelmezsen işin dumandır. Burnunu keser, eline korum. Ona göre davran, aklını başına al! Zavallı kadınm verdiği cevab şudur: Yüzün güzel, dilin tatlı, çağırdığın yer yakın, niçin gelmiyeyim Ağa?.. Bizdeki muharrirlik hayatı teşbih ağır dahi düşmüş olsa itiraf etmek lâzımdırbu sahneyi hatırlatır. Ötede gönül hoşluğile bol para kazanıp tatlı bir ömiir geçirmek imkânlan varken tek bir akçe almak için Anadolukavağmdan Bakırköyüne kadar taban tepmeği gencler niçin göze alsınlar! 4 M. TURHAN TAN Aktrisi öldürdü İzmir (Hususî) Kemalpaşanm Armudlu nahiyesine giden bir tiyatro heyetinin oyuncularından Naciye, heyetin Nahiyeyi terk etmesine rağmen, nedense Armudluda kalmış ve bir handa oturmağa baslamıştır. Naciyenin ötedenberi Armudluda yerleşmiş bulunan Ahmed namındak' amele bır akrabası kendisine gelerek: Benim başımı belâya sokacaksın, buradan uzaklaş! Demışse de kadın aldırmamıştır. Aralarında münakaşa tekrarlanrms ve Ah med, b'çağını çekerek gene aktrisin sırtına saplamış ve onu öldürmüstür. Katil yakalanmıştır. Kavgacı kumarbazlar Dün saat onda, Arnavudköyünde simidcilık yapan Yusuf isminde biri, yanma topladığı birkaç çocukla çikolâta kâğıdlan üzerine kumar oj'narken kavgaya tutusmuştur. Çocuklardan Hıristo, Yusufun si mid camekâmm kırmıs, Yusuf da Hıristoyu vakalıvarak dövmüştür. Kü•^ük kumarbazlarla kavgacılar yakalanmıslardır. Mes'ud evlenme Emlâk Bankası memurlarından Ga latasaraylı Feridun Demokanla mer hum General Enverın kızı Sâre Songarın evlenme merasimleri, dün Ankarada Beledıye dairesinde güzıde davetli lerin huzurile yapılmıştır. Gene evlilere saadetler dileriz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: