26 Mayıs 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

26 Mayıs 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 26 Mayıs 1938 KONYA MEKTUBU: Bir açık musahabe Yazan: NÜZHET Etrafına biiyük seyirci kütlesi toplıyan ve hasılat bırakan sporların uzun müddet amatör kalamadıklarına peşinen şöyle bir işaret edelim. Olimpiyad birincilerinin bile pek kısa bir zamanda profesyonel ol duklarına da dikkati celbedelim. Hatta profesyonelliğin müstekreh ve mekruh bir şey olmadığını da ilâve edelim ve açık konuşalım: Geçen haftaki Beşiktaş Güneş maçını seyretrjğim esnada çocukların canla başla çalışmalarmın sebebini futboldan anlamaktan ziyade işin alaymda olan bir seyirci bağıra bağıra şöyle ilân ediyordu: « Hep on papeli hakketmek için uğraşıyorlar amma; fayda yok!» Bu seyircinin bir futbol maçı seyircisi olarak tipik bir adam olduğunu da kabul etmeliyiz. Futbol seyircisi diyince içinde her türlüsü var demektir. Spordan bir heyecan hissesi kapmak emelile futbol maçı seyrine gelen halkın yarısı belki de daha fazlası stada alabildiğine bağırmak ve çok defa ağzına geleni söylemek için gelir. Bunun aksini iddia etmek ve bazı züppeler gibi: « Bizde spor terbiyesi yok ki, monşer!» gibi bir cevher yu murtlamak bence en hafif tabirile seyirci halk psikolojisinden anlamamak demektir. Neyse bunu da gene bir tarafa bıra karak seyircisi çok ve kapı hasılatı bol olan sporların amatör kalamadıkları bahsine gelelim. Istanbuldaki futbol şimdiki nakıs or ganizasyon ve hele Taksim gibi çürük bir stadla etrafına sekiz on bin seyirciyi kolaylıkla ve reklâmsız olarak toplıyan bir spordur. Merkezî bir mahalde yapılacak konforlu bir stada bunun iki misli seyirci geleceği de muhakkaktır. Acaba bizim futbolun kalburun üstüne gelen kısmı etrafına fazla seyirci toplıyan ve kapı hasılatı bol olan sporların bütün dünyada takib ettiği cereyana uyarak yan profesyonelliğe doğru bir meyil iizerinde durmuyor mu dersiniz? Ve Beşiktaş Güneş maçındaki seyircinin sözlerinde tam değilse bile kısmen bir hakikat mevcud değil midir acaba? Bu ıki suale de tam müsbet veya menfi cevab vermektense hakikate göz yummıyarak ortada bir himaye mevzuu bahsolduğunu itiraf etmek zarureti karşısmdayız. Bu himayenin şekli ne olursa olsun mahiyeti birdir. Yani sonu muavenete dayanır demek istiyoruz. Şu halde bu muavenetin şeklini ve kimlere yapılabileceğini açıkça takrir faydalı mı, zararlı mı olur dersiniz? Hiç şüphesiz ki zararlı olur iddiası ortaya atılamaz. Gizliden gizliye yapılan bir hima ABBAS Bu haftaki millî küme maçları Uçok takımı şehrimizde iki müsabaka yapacak T. S. K. İstanbul bölgesi futbol ajanlığından: 28/5/938 cumartesi günü yapılacak millî küme maçı: Taksim stadı: • Süleymaniye Beykoz saat 15 hakem İ. M. Âpak. Üçok Galatasaray saat 17 hakem Şazi Tezcan. Yan hakemleri: Rıfkı Aksay, Fah reddin Somer. 29/5/938 pazar günü yapılacak millî küme maçı: Taksim stadı: İstanbulspor Süleymaniye, Beykoz galibi saat 15 hakem İ. M. Apak. Üçok Beşiktaş saat 17 hakem Kemal Halim. Yan hakemleri: Fahreddin Somer, Şevki Çanga. Konyada bulunan eski eserler Belediye bunlann meydana çıkanlmasına çalışıyor Konya (Hususî) Tarih bakımm dan büyük bir değeri olan Selimiye camii ile Türbe önünün açılarak bir park haline geririlmesine ve Türk san'atinin büyük eserlerinden olan Selimiye camii ile Mevlâna türbesinin meydana çıkanlmasına belediyemizce karar verilmiştir. 1325 metre murabbaı sahasında olan bu kısımda Abid çelebi vakfından bazı dükkânlar vardır. Vakıflar idaresinin muvafakati olursa Belediyemiz bu dükkânları pazarlık suretile satın alarak işe başlıyacaktır. Evkaf idaresile bu hususta temasa başlanmıştır. NEVROZİN Baş, diş, nezle, grip, romatizma, nevralji, kırıkhk ve bütün ağrılarmızı derhal keser. lcabmda günde 3 kaşe alınabilir. yenin aleniyete \urulmasi niçin zararlı olsun? Esasen açık işlerin her zaman için gizli işlere nazaran müreccah olduğu muhakkaktır. Muavenetin açıktan açığa yapılması lehinde söylenecek bir söz daha vardır ki bu da muavenet edilenlerın lehinedir. Bunlann hakları yenip yenmediği belli olur. Hakları yeniyorsa yenmemesi için bir müracaat kapılan da olmak ıcab eder. Muavenet şeklinden doğacak faydaları şöyle hulâsa edebiliriz: 1 Muavenetin oyuncuya temin ettiği maddî faydalar, 2 • Muavenete istihkak için çıkılması icab eden dereceye kadar çıkmak için oyuncu üzerine yaptığı teşvik, 3 Ve bu iki müessir dolayısile memleket futbolunda temin edilecek kalkınma. Geçenlerde Beşiktaş Güneş maçm dan evvel seyrettiğim Galatasaray Altılar muhteliti maçında Vefadan Muhte şem, Topkapıdan Haydar ve gene başka bir gün seyrettiğim Beykozdan Şehab namındaki gencler acaba kendi takımlan içinde kaç sene daha çabalasalar as oyuncu sınıfına dahil olurlar? Bence bu uzun zamana mütevakkıftır. Ve belki de hiç bir zaman mümkün olmıyacaktır. Halbuki bu gencler müstakbel Türk futbolunun çok parlak yıldızlarıdır. îyi bir antrenör elinde çahştınlmak şartile mükemmel birer oyuncu olmaları işten bile değildir. Nizamnamemizin kulüb değiştiren azayı 12 ay gibi bir sporcu için hakikaten uzun olan bir müddet muattal bırakan hükümleri bugün eskimiş addolunabilir. Ortada himaye ve muavenet varken yıldız olacak oyunculara fırsat vermemek gibi bir müeyyide olan 12 ay bekle meği ortadan kaldırmalıyız. Bir oyuncu temmuz ve ağustos aylan zarfmda kulüb değiştirmek hakkını kazanırsa futbolumuzun bundan zarar değil kazanc elde edeceğine hiç şüphe edilmesin. Diğer taraftan küçük kulübler ne yapsın denecek olursa verilecek bir tek cevab vardır: Gaye bütün kulübleri ikinci dereceye indirmek değil, yüksek bir Türk futbolu yaratmaktır. Bunun için de gayeye tecrübe edilmiş yollardan gitmek akıl kân değil midir? Ordu Belediyesin den: 1 (30472) lira (78) kuruş keşif bedelli dahilî su tesisatı ile 500 tonluk su deposu işi kapalı zarfla 17 mayıs 1938 de ihalesi yapılmak üzere eksiltmiye konulmuş ise de talibler teklif olunan bedel râyık hadde görülmediğinden bir ay içinde ayni şartlar dahilinde pazarhğa bırakılmıştır. 2 İstekliler buna aid şartname vesair evrakı Ankara, îstanbul Belediyelerinde görebilirler ve Ordu Belediyesinden 152 kuruş mukabüinde alabilirler. 3 Tâliblerin istenilen şartlar dairesinde Ordu Belediyesine müracaatleri. ( 3012 ) Bir şoför muavininin ölüma Şoför Nurinin idaresinde bulunan kamyon, Aksarayda bazı çocuklarla kadınları gezdirirken Kemaliye caddesinde şosenin kenarına devrilmiş, çamurlukta bulunan şoför muavini Rıza oğlu Bican kamyonun altında kalarak ölmüş, kadmlardan birinin ko!u kırılmış, birkaç kişi de yaralanmıştır. Trende, vapurda, evinizde ve Muhakkak bir kaşe işinizde Aydında spor faaliyeti Aydın (Hususî) Spor mmtakamı zın faaliyeti şayani memnuniyet bir halde devam etmektedir. Lik maçlan nın birinci devresi bitmiştir. Şimdiye kadar futbolda mıntakanın liderlikle rini yapan emektar Mendressporla Aydmspora bir de Sümerspor kanşmıştır. Birinci devreyi Sümerspor bütün ra kiblerini yenerek ve arada on bir gol yapmak suretile rökorlar tesis ederek basta bitirmiştir. Voley lik maçlarına da devam edil mektedir. Bu şubede en kuvvetli ve en teknik teşekkül Mendresspor olması na rağmen. iki maça iştirak etmemiş bulunması Sümersporun başa geçme sine sebeb olmuştur. Sümerspor kulübü bisiklet ve güreş sporlarile de meşgul olmağa başlamış tır. Bu kulübün bisikletçileri geçenlerde Sultanhisar Pazarcık Bozdoğan turunu yaptılar. Yakında bir de İzmir seyahati yapacaklardır. At koşuları Kadınhanı kazasında tertib olunan at koşuları muvaffakiyetle yapıldı. Üç kısım olan yanştan birincisi 1000 metrede tay koşusu idi. Bu koşuyu Kadmhanh Ahmed Güçlünün saf kan Bulut adındaki tayı kazandı. İkinci müsabaka 1800 metre arasmda sür'at koşusu idi. Bu yarışta birinciliği Karaçaylı Şabanm Sevinci, ikinciliği Karatepeli Sadeddinin Kaçar adlı atı aldı. Uçüncü yarış tahammül koşusu idi. Mesafe 3000 metre idi. Bu yarışta Kadınhanlı Sanuvarın Yıldırım adındaki hayvanı birinci, Kolukısa köyünden 0 merin Ceylânı ikinci, Şabanm Sevinci üçüncü geldiler. Nezle Grip Baş Diş ROMATİZMA ve YUzde 100 GEÇiRİR KALBİ VE MİDEYÎ BOZMAZ yerde Bulundurunuz Bütün ağrılan Sürek avları lcabında günde 3 kaşe alınabilir. sakmınız ve her NÜZHET ABBAS Deyvis kupası maçları Romada îtalya ile Polonya arasında devam etmekte olan Deyvis kupası tasfiye müsabakaları neticesinde îtalya üç, Polonya iki galibiyet kazanmışlardır. Bu suretle Polonya turnuvadan tasfiveve tâbi tutulmustur. Uşaktaki kupa maçını Uşak Genclerbirliği kazandı \ . Uşak ( Hususî) Halkevi spor komitesinin, Partimizin ortaya koyduğu kupa münasebetile tertib ettiği iki devreli maçlar neticelenmiş ve Uşak Genclerbirliği hiç mağlub olmadan büyük bir muvaffakiyet göstermiştir. Mev'ud kurja kulübe 19 mavıs günü tertib edilen idman bayramı sırasmda verilmiştir. Yukarıki resim Uşak Genclerbirliği birinci takım oyuncularını toplu bir halde göstermektedir. Akşehir kazasına bağh Göl civannda bulunan Yahsiyan, Nadir, Yeniköy, Sarkun, Karabulut, Tipi, Ortaköy, Küçük Hasan köylerinde domuz sürek avlan terGüreş müsabakaları Konya bölgesinin 1938 1939 güreş tib edilerek birçok domuz öldürülmüştür. Beyşehirde köy kalkınması birincilik müsabakaları Halkevinde spor salonunda yapılmış ve aşağıda adlan yaBeyşehir kazasında köylerin orta malı zılı güreşçilerimiz kilolarmın bölge birin olan tarlalara bol miktarda ekin ektirilciliklerini kazanmışlardır: miş ve bunlar bereketli bir halde yetişmiş56 kiloda İdman yurdundan Osm."<n tir. Gönen, Karabayat, Sarı, Yegren, YuÇay, 61 kiloda îdman yurdundan Mus nuslar köylerinde umumî sağlığa zarar tafa Gödekler, 66 kiloda idman yurdun veren batakhklar imece usulile kurutul dan Nejad Cansızoğlu, 72 kiloda Genc muştur. ler birliğinden Mustafa Karataş, 79 kiTolca, Çukur, Kent, Kryan, Dede köyloda îdman yurdundan Fanık Bakırcı, lerinin telefon tesisatı ikmal edilerek mu87 kiloda Selçuk spordan Hüseyin Or havereye açılmıştır. Daha on beş köyün nek. de telefon işleri mayıs ayı içerisinde bitiNazilli fabrikasmı gezen rilecektir. Kazanm her tarafında bol bol tesadüf edilen yabani armud ağacları aşıödemişliler latılmış, köylerde temizlik ve badana işNazilli (Hususî) Geçen pazar gü leri bitirılmiştir. nü Nazilli muazzam mikyasta bir mi Çandar, Damla, Pmar, Gökçekuyu ve safir ağırlama günü yaşadı. Bin sekiz kişilik bir Ödemişli kafilesi hususî bir Karlı köylerinin çamaşırhkları yaptırıl trenle buraya geldi ve Ovadaki Sümer mıştır. Ekseri köylerin subaşları imece ile Bankın basma fabrikasını gezdi. ayrılmış ve su ayaklan kuyuya alınmıştır. Ödemiş ve Nazilli Belediyelerile HalYabani kaz yumurtası kevlerinin müştereken hazırladıkları toplanmıyacak bu gezme büyük bir intizam ve neş'e Hotamış gölünde ve civannda bulu içinde geçmiştir. Nazilli istasyonunda nan yabani kazlar, o mmtakalara birçok bando mızıka ve kalabalık bir karşıla bırakırlar Köylüler bu yıcı grupu Ödemişlileri doğruca fabri yumurtalar kaya götürmüş. ziy aretçiler evvelâ fab yumurtaları tophyarak, bunlardan rika sinemasında Atatürkün fabrikayı yavrular çıkmasına ve kazlann üaçış filmini heyecanla seyretmişler, remesine meydan bırakmamaktadırlar. Bu kantinde izaz edildikten sonra gruplara hal iyi gÖrülmediği için kazlann yumurayrılarak imalât safhalanrn, bir kapı dan pamuğun girişi ve diğer kapıdan talarının toplanması yasak edilmiş ve bu basmanm çıkışına kadar. takib eylemiş suretle üremelerine fırsat verilmiştir. Bu lerdir. Misafirler geç vakit merasimle yasak kararı avcılarımızı çok memnun etugurlanmıslardır. miştir. yordunuz; o kadar güler yüzlü, o kadar tatlı dilli idiniz ki... Öyle ise ya siz ilk hesabmızda yanıldmız; yahud da ben gördüğünüz gibi değilim... Beni yanlış tanıdmız..^ Neye ben ilk hesabımda yanılmış olacağım. Siz Feridun, başladığı sözün sonunu ge tiremedi. Perihamn alnı kırışmış, bakış ları acılaşmıştı: Avukat Necib, evlilik hayatı için benim neler düşündüğümü size iyice an lattı, değil mi?.. Kıyılacak nikâhın çerçevesini de biliyorsunuz, sanınm. Hepsini söyledi. Siz de gene onun, avukat Necibin bana anlattığı gencsiniz, değil mi?.. Onun size benim için neler anlattığını bilmiyorum. Fakat Feridun Şevket, benim!.. • • Galiba avukatmışsınız, öyle mi?.. Evet amma, şimdilik avukatlık ettiğim yok. Gene kız, hep öyle yüksekten bakan bir gözle Feridunu süzüyordu: Bunun ehemmiyefi yok... Zaten anlaşabilirsek, ileride avukatlık etmenize de lüzum kalmaz. Nasıl isterseniz... Ancak, anlaşıp anlaşamıyacağımızî daha pek iyi kestire miyorsunuz, demek?... Bunu, ilkönce ben size sormalı yım. Neden?.. Baksanıza, biraz evvel ne diyordunuz: Beni umduğunuz gibi bulmamışsı nız. Oyle olduğuna göre belki de vazgeçeceksiniz, demektir. Feridun gülümsedi: Demin de anlattım, sanırım: Siz benim umduğumdan daha sevimli, daha güzel çıktınız. Bunu kendiniz de bilirsiniz ya, elbet benden evvel de söyliyenler olmuştur. Şimdi bir kere de benim ağzımdan duymağa değer mi?.. Perihan, büsbütün sinirlenmiş gibi başmı silkti: Rica ederim, dedi, ben öyle her karşıma çıkandan iltirat beklemiyorum. Bunu da size onun için sormadım. Z a ten, dediğiniz gibi fözüm ona benim biraz yüzüme bakılacak gibi olsa bile ikidebirde bunu dinlemek hiç hoşuma gitmez. Aramızdaki evliliğin çerçevesine siğmaz da onun için... Biliyorsunuz ki, biz evlendikten sonra da herkesten başka türlü yaşıyacağız. Herkes b'zi kar.koca tanıyacak, fakat aramızda böyle hiçbir bağlılık ol mıyacak.. Siz de, kendinizde buna benzer hiçbir hak aramıyacaksınız... Onun ısrarla S E F A L i N ' i arayınız istanbul Defterdarlığından: Senelik muhammen Kira kirası müddeti Lira K. Cins ve mevkii Feriköyünde Çiftecevizlerde Bulgar hastanesi arkasında Balmumucu çiftliği müştemilâtından 38,100 metre mu rabbaı tarla : 57 15 3 yıl Boğaziçinde Baltalimanında Fıstıklı tarla denilen 11,375 metre murabbaı tarla : 11 Ayni yerde Tekservi denilen 4812,5 metre murabbaı tarla : Ayni yerde polislikten mütekaid Zihninin evi üstünde vaki 16.650 metre tarla : 13 Yukanda cins ve mevkileri yazılı tarlalar hizalarındaki kira ve müddetler üzerinden acık arttırma usulile ayrı ayrı kiraya verilecektir. Tediye şeraiti ile diğer şartlarım öğrenmek istiyenlerin hergün ve müzayedeye gireceklerin de 2/6/938 perşembe günü saat on beşte yüzde yedi buçuk pey akçelerile Millî Emlâk Müdürlüğünde toplanan Komisyona müracaatleri. « M. » ( 2931)' Takiitierinden KOLINOS'Ia Dişleriniz Pırlanta Gibi Parlar Dişleriniz çürümez, sağlam kalır, çirkin. sarımtırak lekeleri izale eder. Dişlerin çürümesine sebeb olan mikroblarm tohumlarım imha edrek dişleri beyazlatır ve güzelleştirir. K O L İ N O S ' L A GÜLÜŞÜNÜZÜN PARLAKLlGlNI YÜKSELTİNİZ. Macun teksif e dilmiş olmakla bir tüb ihtiyacınızı uzun müddet temin eder. için birbirimize karşı, bugün dünden daha güzelsiniz, diye pöhpöh yapmağa lüzum yok... Her nekadar, siz şimdi bunlan bana, belki de âdet yerini bulsun, diye söylüyorsunuz amma*.. Bunu, herkesten çok, sizin bilme niz lâzım. Biraz evvel, daha kim olduğunuzu bile bilmiyordum. Sizin için ne düşündüğümü, daha o zaman söylemiştim, görmeğe kalkarsam diye mi korkuyor?.. Yoksa bu da mı gösteriş?.. Hem acaba, yanıldım mı, bu kız pek öyle göründüğü gibi değil mi?.. Bu da mı yaldız güzeli?.. Fakat artık buraya kadar geldikten sonra geriye dönülemezdi. Onun istediği zaten, böyle ne oldum delisi bir kızın ruhunu tahlil etmek değil miydi?.. Artık bundan iyisini bulacak değildi ya.. Hem kimbilir, daha ne çılgınlıklar görecek, neler duyacaktı. Onun için daha ilk gününden kırılmak, bu macerayı buracıkta bırakmak olmıyacaktı. Madem ki bir kere başlamıştı, artık hepsini göze almış demekti. Zaten, Perihana danl mağa da ne hakkı vardı?.. Evlendikten sonra birbirlerine yabancı gibi yaşamayı en çok kendisi istemiyor muydu?. Tefrika: No. 21 Ben demediin mi?.. Küçük hanım, îşte birdenbire değişiverdi!.. Öyle ya, demin kaçıp giderken şimdi kös kös geriye dönen bir adama, kim gülmez?.. Heyecansız adımîarla ona doğru yürüdü. Sonra, yavaşça başını eğdi: Sizi arıyordum, dedi. Perihan, incecik kaşlarının bir ucu kalkık, dudakları kıvrılmış, hep Öyle ininceden inceye onunla alay ediyordu: Demek artık, kaçıp gıtmekten vazgeçtiniz, öyle mi?.. Benim için ne şeref!. Deminki o allar giymiş gene kız gibi ya ben de size korkunç görünmüş olsay dım?... Ne yalan söyliyeyim; beceriksiz liğimden, anlayışsızhğımdan kendim de utanıyorum. Buraya gelir gelmez, avukat Necibin tanıtacağı kız, acaba hangisi diye bakındım. Sizinle de konuştum. Fa Nakleden: Kemal Ragıb kat sizin, o kız olabileceğiniz hiç aklıma gelmemişti; hem ummadım. Perijıanın kaşları çatıldı: Öteki kadını beğenmediniz, beni de umduğunuz gibi bulmamışsınız; öyle ise ne bekliyordunuz?.. Nasıl bir kadınla karşıkarşıya gelmeği umuyordunuz?. Nasıl anlatayım, bilmem ki... Hayatı büsbütün dört köse gören bir kadın.. Öyle bir kadın ki parasını verdikten sonra nasıl bir otomobil, bir elmas alınabi lirse; bir gezmenin, bir eğlencenin vereceği zevk para ile nasıl ele geçirilebilirse karıkoca arasındaki anlaşmanın da, iyi geçinmenin de hep öyle para ile elde edilebileceğini sanıyor .. Bunu yapacak bir kız nasıl olursa ben de i§te öyle birisini bekliyordum. Sonra?.. Sonra... Siz o kadar ince görünü sanırım. Öyle olsa bile biz ikidebirde bir birimizin yüzüne gülmeğe kalkarsak pek çirkin olur; mademki bizi birbirimize bağlıyacak olan sevgi değildir. Siz nasıl isterseniz.. Ben de bir daha böyle bir saygısızlıkta bulunmamağa çahşırım!.. Demek ki söz veriyorsunuz..* Yalnız, bilmem bunu tutabilecek misiniz?... Gene kız, onun düşünceli duruşunu Herkesin önünde kankoca gibi görünsek gözden kaçırmadı: bile, kendi aramızda, birbirimizden uzak, birbirimize yabanc gibi yaşamağa da Neden, dedi, birdenbire sustunuz?. katlanabilecek misiniz?. Bundan yana Yoksa vazgeçmeyi mi düşünüyorsunuz?« kendinize güveniyor musunuz?.. Halbuki bu şartı, ilkönceden biliyordu nuz, sanırım. Feridun dudaklannı ısırdı: Küçük hanım, kendi güzelliğine Hayır, vazgeçtnek aklımdan bile nekadar da güveniyor, diye düşündü. Ne geçmiyor. Hele şimdi sizi tanıdıktan sonsanıyor acaba, yarın, öbür gün belki de ra bu macerada yanyana yürümek daha dayanamazsam; ben senin kocan değil tatlı olacak, bunu düşünüyorum. miyim, diye kendimde bir takım haklar ı [Arkası var]

Bu sayıdan diğer sayfalar: