July 16, 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8

July 16, 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 16 Temmuz 1938 Seyahat ve macera hikâyesi FAVDAU BTLGÎLER | Hindistanda nasıl mektebe başlanılır Vaktile bizde de vardı ya, Hindistanda mektebe başhyan çocuklara büyük merasim yaparlar. Bütün hısım, akraba, dost, arkadaş, herkes davet olunur, mektebde küçük çocuğun veya kızın geçirdiği ilk günün akşamı mükellef bir yemek sofrası kurulur. Küçük, en güzel elbisesini giyer, başına taç kor, hazır bulunanların hepsi gidip onu teb |meraklT$eyW] Niyagarayı yüzerek geçen mahkumlar Amerikada Rochester hapisanesinde yatan 20 senelik kürek mahkumların dan Jim, Peter ve Lou ismindeki üç mahkum nasılsa bir kolayını bulup ellerine bir otomobil geçirirler, gardiyanlar da arkalarına düşerler, tam yaka Arslanlar Vadisi [Ceçen defalar çıkan kısımlarm hulâsası: Kâ$if seyya/ı Pierre Libert'le kardeşi Edouard ve oğlu Andre Afrikada bir seyahate çıkıyorlar. Yerlilerden Bengo isminde bir çocuğu da yanlarına alıyorlar. Cayeleri «Arslanlar vadisi» denilen yere git meklir. Rivayete nazaran orada vahşl hayvanlar imanlara ilkmemekle ve onlarla güzel güzel ahbablık etmektedirler. Yolda. halkı vahşî zencilerden mürekkeb bir koyde kalmak mecburiıjeti hârik ederler ve daima zıhninin açık olsıl oluyor.] masını temenni eylerler. Seyyah bunu söyBizde bu gibi Krunu Vustaî âdetlerin liyerek ilerlemeğe çok şükür unutulmasma mukabil Hinbaşladı. Koltuğunun distanda bu merasim gitgide daha paraltına zencilere velak yapılıyormuş. Allah mübarek ey rilecek hediyelerle lesin! dolu iki kutu da siKanadalı avcıların mehareti kıştırmıştı. Bengo da arkasından gidiyor, kullandığı takdirde bir işe yarıyabileceŞimalî Amerikada Kanadamn meş araba da her ikisini muayyen bir mesafe ğini de söylemekten geri kalmıyacağım!.. hur şehirlerinden Ontario havalisinde den takib ediyordu. Hakikaten Bengo birkaç zenci kelime Jim Cravford ve Levis Gunn isminde Aile ve çocuk hayatından sahneler /// Zenciler bayram yapiyorlar sile verdiği izahattan soara işler düzelir iki avcı, tayyaı>eye binerek avlanmıya Edouard ile Bengo ancak birkaç yüz gibi oldu. Kamyonerin ydklaştığmı gören çıkmışlar ve birçok yerlerde toprağa adım ilerlemişlerdi ki birden otların ara vahşiler beyaz sihirbazı istikbal için ih yakın bir hizadan geçerek iki saatte 71 sından çıkan ve ellerinde yaylarla oklar tiramkârane bir vazıyet aldılar. Edouard kurt ve 157 tilki vurmuşlardır. Bu vabulunan biçok zenciler tarafmdan çevril gayet kısa olarak vaziyeti Pierre'e anlatdiler. Bengo onlara hediye getirmekte ol tı. O da hemen mükemmel bir şekilde duklarına dair bazı cümleler söyledi ve doktor rolünü oynamağa başlayınca zjsngülerek Edouard'ın koltyğunun altındaki ciler köyde bir hasta mevcud olduğunu kutulan gösterdi. Zenciler merak ve te Bengo'ya söylediler ve derhal birkaç cessüsle y.aklaştılar. Birinci kutunun için giin evvel çeçe sincğinin sokınuş olduğu den çıkan cam gerdanhklan güneşe tuta vahşiyi sırtlayıp getirdiler^ Onlar, sineğin rak vücude gelen akisleri uzun uzun te soktuğu yerde husule gelmiş olan iltihabmaşa ettiler. Fakat bakışları, bu çeşid he lı noktayı çıkarmak için derinin kâfi derediyelere çok ahştıklan ve bu gösterilen cede yumşamasını bekliyorlardı. Halbuşeyleri pek de ehemmiyetli bulmadıklan ki Pierre güzel bir ameliyat bıçağı hissini veriyordu. Sade o vaziyette kalsa vasıtasile iltihablı yeri çıkarıp attı ve lar gene iyi, bir müddet sonra oklarile zenciyi muhakkak bir ölumden kurtardı. yaylarını muayene etmeğe koyuldular. Hasta oldukça acı duymuş olmasına Edouard: rağmen sert ve iltihablı kısmm böyle ko Eyvah, dedi, ilk mülâkat pek dos layhkla sökülmesinden müthiş bir memzifelerini ifayı müteakıb yere inmişler tane olmadı. Berekf! vers;n ki tüfeğim ya nuniyet ve minnettarlık duydu. Tabıî büve vurdukları avlann derilerini yüze nımda!.. tün arkadaşları da bu işten sevinç duydu rek birkaç saat içinde Kebek'e gitmişBengo: 1 Antalya ilk okul 157 Yaşar. lar ve beyaz sihirbaz şerefine o akşam ler, derileri satıb paraları cebe indir nız. 2 Kayseri Mimar Sinan okulu 350 Aman, dıye cevab verdi, sakın si bir ziyafet vermeği kararlaştırdılar. mişlerdir. 11 Bursa ilk okul Hüseyin. Haluk. lâha davranmayın iıstad, ben onları yo12 Yenikapı Mustafa Kemal cadUzun uzun hazırhklar yapıldı ve bü Kanada hükumeti, bu çeşid avcıların 3 Bozüyük ilk okul 541 Nezihe desi 4 No. da Mahmud oğlu Mustafa. la getırmesını bılırıın. tün seyyahlar aile sofrasmdaki yerlerıni günden güne çoğaldığını görerek bu işi Zeybek. Bengo bu sözü söyler söylemez diğer işgal etmeğe davet edildiler. bir nizam, intizama almayı düşünmek13 îzmit orta okul 648 Hakkı Şen4 Manisa Gazi ilk okulu 991 Emel kutunun üzerine elile vurarak: tedir. soy. Vahşıler pek sevdıklen ve kıymetli olÖzgen. Banamagango! 14 Bulvadin Askerlik şubesi reisi ması itiharile nadir yedıkieri bir yemek 5 Muğla üçüncü ilk okul 260 ŞehiDiye bağırdı. Zenciler derhal yaylaoğlu Erol. rı görüncc dayanamadı: ma Tan'ak. pişirmişlerdi. Kabuklarile beraber doğrmı ve oklarını yere bıraktılar. Bengo'nun ranmış muzlar karaca etile \e yabanî do15 Bursa Orman okulu 109 Lutfi Bengo, dedi, sor bakalım Arslan6 Edırne orta okul Kadri Oçuz. etrafma toplanıp kutunun açılmasına me muz yağile kavrultnuştu. Köy halkı lok lar vadisi ne tarafta ımiş!... Erdoğan. 7 İstanbul Aksaray 64 üncü ilk okul üak ve sabırsızlıkla intizar etmeğe ko malan bırbıri arkas na atıştırırlarken bı16 Tekirdağ Süleymanpaşa okulu Fakat çocuk kafasını dakikalarca yor 206 Mukaddes. yuldular. Bengo «Banamagango» keli zim seyyahlar bulanan mıdelerını güç masına rağmen bir türlü arslan kelimesi377 Cevad Altuğ. 8 Edirne Cumhurivet sineması kar17 Trakya Saray ilk okul Kadriye şısmda eczacmm oğlu Jak t mesinin «doktor!» demek olduğunu, bu bastırabiliyorlardı. nin o dıldeki mukabilini bulamadı. Kal9 İstanbul 6 ncı ilk okul 139 Aydın Bakan. ihunla onlara bir takrnı ilâçlar ve cerrahkıp zencilerin üstlerındekı deriyi gösterPierre, Bengo'yı dedi ki: 18 Uzunköprü Mimar Hayreddin Özdoğan. hk âletleri getirdiklerini anlatmak istedi Muhterem ev sahiblerine anlat.. seler ya, o da akıllarına gelmedı. Gene 10 Nezip BozalioŞlu kövü Ali De ilk okulu 130 İkbal. ğini söyledi. Edouard emniyetsizlıği gösıçlerinde en işgüzar olarak meydana çıBiz daha sade şeyleri tercih ederiz!. teren bir tavırla: kan Andre oldu. Obinde sakladığı, üzeBengo bu işte de keskin zekâsını kul Ya, onları, dedi, elimizden zorla rinde güzel bir arslan başı bulunan kartlanarak beyaz sıhirbazm hemen öldürülalırlarsa!. postalı vahşilerin şefine gösterdi. Siyahî müş avlann etile o gün tutulmuş balıko zaman elile birkaç noktayı göstererek Bengo, manalı bir tebessümle cevab lardan başka birşey yemediğini söyledi. onlara «Arslanlar vadisi» nin bulunduğu verdi: Garsonluk hizmetinı ifa edenler, derhal yeri mükemmelen tarif etti. Öyle bir tehüke mevzuubahs de bir karaca budile, üç dört tane taze balık Artık o gece erken yatıp ertesi sabah ğil.. Çünkü ben onlara kutunun içinde bir getirdiler. Bengo da onları bildiğimiz şetakım zehirli ilâçların da mevcud oldu kilde pişirdi. Her iki taraf da sevdiği ye güneş çıkmadan zencilere veda etmek lâğunu ve bunları ancak beyaz sihirbaz mekleri yemekten doğan neş'e ile birbir zım geliyordu. Taze karaca etile, canlı • •I1IIMII1I11(1 IIIIMIİIII11IIMII 1111111 • 1111111 • • 11II11 • U rillllllllllll I canlı balık yedıkleri misafir seven bu lerine daha ziyade yaklaştılar. köyü hiç unutmıyacaklardı. Pierre Libert Çocuk portreleri Derken bizim seyyahlar gayet garib alacakaranhkta kamyonu hareket ettirbir hâdiseye şahid olduiar. Bengo'nun meğe hazırlanırken birden hatırladı: önünde kapalı duran tabak hiç kimsenin Durun yahu, dedi, şunlann birkaç eli dokunmadığı halde yerinden oynajdı poz resmini alalım bari! ye masa vazifesini gören ağaç kütüğüEdouard bu işi pek muvafık bulmanün üzerinde dolaşmağa başladı. Bengo dı. evvelâ hayret, sonra da dehşet içinde Kardeşim, dedi, ne olduğunu bilkaldı. Yerinde mıblanmış gibi duruyor, mezler, fotoğrafın objektifinden korkarhiçbir hareket yapmağa cesaret edemiyordu. Fakat Andre ondan daha cesaretli lar! Hakikaten dediği gibi çıktı. Pierre foçıkmış ve tabağı tutup kaldırmıştı. Altıntcğraf makinesini üz^rlerine çevirince vahdan on santim kadar uzunluğunda bir şiler çil yavrusu gibi dağıldılar. Andre böcek fırladı. Yemeğin sonunda bir eğile Bengo, bu Iüzumsuz korkaklık karşılence olsun diye zeDciler ona vaktile husında gülmekten katılıyorlardı. Fakat susî nebatlardan istihsal ettikleri uyuştuPierre işin fena bir netice vermemesi için rucu bir madde yedirtnişlerdi. Yanm samakineyi kapayıp yerine koydu. Vahşiler at kadar baygm yatan hayvan uyanmış tekrar gizlendikleri yerden meydana çıve tabakla birlikte gezinmeğe koyulmuştılar ve emniyetle ilerlemeğe koyuldular. tu. İşte o zaman, kurnaz Andre, pek mühim Gürültülü kahkahalark gülmekten kı işler gördü. Arkası zencilere dönük ol nlan vahşiler birden yerlerinden fırladı duğu halde çok mühim ve eğlenceli resimlar. Kimi arslan postuna bürünerek, ki ler alabildi. Çünkü küçük makinesini koltni başına devekuşu tüyleri takarak dans tuğunun altına sıkiftırmış, mütemadiyen etancğe başladılar. Avcı Edouard postla işletiyordu. Arkası gelecek defa İzmir Karşıyakada Erol Aygün Yazısız hikâye lanacakları sırada otomobili bırakıp kendilerini Niyagara şelâlesinin akıntısma bırakırlar, yüz metrelik bir yük seklikten aşağı kayarlar ve nihayet sahile erişmeğe muvaffak olurlar. Fakat orada kendilerini bekliyen polislerle karşılaşırlar ve hayatlanm bu derece tehlikeye koymaları hiçbir işe yaramı yarak tekrar hapisaneyi boylarlar. Afrikada dikiş makinesi satışı artıyor Afrika yerlisi kadınlar günden güne dikişlerini makine ile görmeğe alışmaktadırlar. Garbî Afrikaya 1923 senesinde yalnız 1735 makine ithal edilmişken 1936 senesinde bu miktar aşağı yukarı Bilmeceyi çözenler otuz mislini bulmuş, yani 43,667 adedini bulmuştur. Fakat Afrikalı ailelerm ekserisi dıkiş makinelerini satın alamadıkları için onları kıralamaktadırlar. Yer yer gezen Avrupalı komisyoncular, kadınlar dikış dikerlerken, bir ağacın gölgesinde ayaklarını uzatıp beklemektedirler. OYÜNLAR Tekerlek Bu oyun evde olursa piyano ve saire gibi bir musiki aletinin, bahçede, kırda olursa ağız armoniği gibi bir çalgı nın refakatıle oynanır. Oyuncular bir birinin içinde iki daire dahilinde toplanırlar. Dış taraftaki dairenin oyuncuları içeriki dairenin oyuncularının sayı sından bir fazladır ve bunlar yüzlerini sağ tarafa çevirmiş bir halde dururlar. İç dairenin oyuncuları ise yüzlerini sola çevirmişlerdir. Musiki aleti çalmmıya başladı mı, iç ve dış dairedeki oyuncular birbirinin aksi istikamette yürü meğe başlarlar. Musiki birdenbire du runca bir sıradaki her oyuncu diğer sıradaki oyunculardan birinin elini tutar. Tek olarak açıkta kalan oyundan çıkar, fakat bir mesele var ki, dış sıradaki oyuncuların sayısınm daima iç sıradaki oyunculardan bir fazla olması lâzım, bir oyuncu da oradan çıkarmak lâzım.. Kimi çıkaracaksınız? Onun için çıkacaklar evvelce şu suretle kararlaştırılırsa oyun daha ziyade tatlılaşır. Çıkacak olanlar tek kalanın önündeki oyuncu ile onun diğer sıradaki eşidir. Bu suretle en son üç oyuncu kalmcıya kadar oyuna de vam edilir ve o üç oyuncu partiyi ka zanmış sayılırlar. Temmuz Bulmacası 4 Yukarıdaki parçaları dıkkatle bırleştirebüdiğiniz takdirde hoşunuza gide cek bir resim meydana çıkacaktır. Resmi doğru olarak vücude getirdiğinize kail olursanız derhal bize yollayınızL

Bu sayıdan diğer sayfalar: