25 Temmuz 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

25 Temmuz 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

c 25 Temmuz 1938 CUMHURIYET Idrl Hasta bir sporcudan dinlediklerim Yazan: SELM SIRRI TARCAN PENCERESİNDEN Ankarada Polis EnstitUsü mezunlarına diploma merasiminden bir intıba: Dahiliye Vekilimiz mezıınlar naraına söylenen nutku dinliyor 0 da başka bir Âtike hatunmuş! üle güle selâmiaştıktan sonra ikisi de elemli birer çehre takmdı ve ikisi bir anda ayni sözü soyledi: Zavallı Melıha gene dul kaldı!..' Şimdi Meliha dedikleri kadının on beş sene evvel kendisile evlenmiş olduğu erkeğin yüzme bilmemek yüzünden denizde nasıl boğulduğunu, ikinci kocasının Atpazarında dolaşırken haşarı bir hayvan tarafından tam alnının ortasına indirüen bir çifte ile beyninin nasıl parçalandığmı, üçüncü kocasının karanhkta merdivenden yuvarlanarak nasıl öldüğünü ve nihayet dörduncü kocasının bir otomobil kazasma nasıl kurban gittiğini anlatıyorlardı. Sözü müşterek söylüyorlar ve müşterek dinliyorlardı. Olülerin saytsı bitince yaşça daha genc görüneni nurıldandı: sm. yüksek olma hırsı beni kemiren bi kurd oldu. Her hangi bir kuvvet hüne rini başkalarının benim kadar iyi yap masını kıskanıyordum. Küçük iken yaramazdım, amma mu nis bir çocuktum. Delikanlı iken acar geçimsiz, atak bir insan oldum. Halbu ki (G G. Roussean): «İnsan nekadar kuvvetli olursa o kadar muti ve müte vazi, nekadar zayıf olursa o kadar mü tehakkim ve hırçın olur!» diyor. Evlerimiz yakm olduğundan arasıra Ben ki adalelerimi bu kadar kuvvetziyaretine giderim. Dereden tepeden lendirmiştim; nasıl oluyor da bu vecizekonuşuruz, geçmiş günleri yâdederiz. nin tamamile aksi bir neticeye varmışGeçenlerde kendisini göremeğe git tım! miştim. Renk, renk güllerle süslü bah Nihayet bir temmuz sıcağında yaptıçesinde karşılıklı oturduk. O anlattı ğım bir boks maçı beni genc yaşımda ben dinledım: malul bir hale kovdu» dedi. Bıraz durdu: kimbilir ne düşündü; «Ben çocukken ne yaramaz, ne ele sorra devam etti: avuca sığmaz bir afacandım bilemez Bir tabib dostum vardı. Bana bir gün siniz' Mektebde derslerden çok, oyuna bu hâdisevi sövle izah etti: merak sarmıştım. Kan tere batasıya «Sizin en büvük hatanız spora çocuk kadar koşar, atlardım. En büyük eme lim akranlarımdan üstün olmaktı. On ken yani vücudünüz daha teşekkül devlardan daha çok atlamak, daha hızlı rinde iken baslamanız olmuştur. Eğer koşmak, güleşirken onları yenmek mizacımzdaki istirkab hissini doğru yoiçimde kaynıyan bir volkandı. Yaşım la sevkedecek bir üstad karşmıza çıkon altı filân vardı. yoktu. Kendimden saydı, size muhakkak biluğ çağmdan büyüklerle boy ölçünür, bünyemle mü evvel spor yapmıva müsaade etmez, tenasib olmıyan gülleleri kaldırmağa fazla cehdi, fazla heyecanı istilzam et ¥' savaşırdım. Gavem, vücudümü demir miven oyunlar tavsive eder. birinci gelPahiliye Vekili, Polis Enstitüsünün birincisine diplomasını ifratlara gıbi sert bir hale getirmekti. Buna az mek hevesinin tevlid ettiği verirken ve nııtkunu söylerken zamanda muvaffak oldum. Yirmi ya mâni olurdu. Nis Fransız plâjlarından birinde şında bir delikanlı iken pazularımı şiSiz hırsmmn kurbanı olmuşsunuz. kollarına birçok balonlar alarak denişirdiğim zaman birer büyük kaz vumur Takatinizin fevkinde zorlu hareketleri tası gibi kabarıyor, vücudümün her ta yapmakla vücudünüzün sertleşmesi si ze atlayışmı zarifleştiren ve ağırlaştırafında dağlık arazi gibi girintiler çı zi aldatmış ve siz adalelerinizin bu zâ ran bir genc kız. kmtılar hasıl oluyordu. Nereye gitsem, hiri kuvvetine kapılarak âsabınızm zakiminle görüşsem mutlak bir sırasmı rarına onları fazla nemalandırmışsımz. getirir kollarımı yoklatır ve fırsat dü Vakitsiz, mevsimsiz elde ettiğiniz bazı şerse marifetlerimi yapar, havada pe zaferler gururunuzu okşamış, size vounuzu saşırtmış. Artık sıhhatinizi de rendeler atardım. ğil, rekiblerinizi alt etmevi düşünmüşBeni herkes birbirine gösterir, kuv vet ve cevikliğimi Zaloğlu Rüstem ;ünüz. Surası muhakkak ki siz adale masalı gibi ballandıra ballandıra an erinizi kuvvetlendireyim derken, si latırdı. Gururuma payan voktu. Zâhi nirlerinizi zavıflatmışsınız. Birer hü ren çok mütevazi idim, fakat gönlüm kümdar olan âsab merkezleri zavıf düde vaşıvan arslan. kükremek icin fıraat sünce. onlardan sadir olan emirleri kökollardı. Gözümü taştan budaktan sa rü körüne yapan adaleler asi, şuursuz kmmıyordum. Yorgunluk nedir bilmi birer eleman olmuşlardır. Dikkat ediniz, bir spor maçında hıryordum. İddia ve rekabet uğruna her Diploma alan polisler Emniyet abidesinde tehlikeyi göze alıyordum. En büvük cınlanan, dövüşüp sövüşen ve sporcu zevkim ?österiş yapmak, çalım sat eçinen genclerin hemen hepsi de spompktı. S?atlerce kosarken veva güle ra kücük yaşta başladıkları icin fazla şirken soluğumun kesileceğini, kalbi eheyyücatın kurbanıdırlar. Hepsinin min yorulacağım aklımdan bile gecir de muvazeneleri bozulmuştur. Eğer bu gencler çocukken terbive ernezdim. Bazan idman vaparken kolumun incinmesi veya bacağımm bur dici ovunlarla. mürahiklik devrinde oLondra İngiltere Kralmın büyük kulması bir şöhret vesilesi olurdu. Ko mn ve jimnastiklerle, genclikte jimnas ardeşi Gloucester Dükasının karısı ik ve sporlarla beden ve ruhlarını ter ngilterenin en şık giyinen ve hayvanlum bağlı gezerken: Ne oldu, gecmiş olsun! Gene bir )ive ve tekemmül ettirmis olsalardı, arı çok seven kadınlanndan biridir. boks maçı mı yaptmız? Sorsunlar diye, üphe yok ki iradelerine hâkim müte )üşesi iki sevgili köpeğile birlikte görr herkesin gözünün içine bakardım ve , azin, sağlam birer centilmen olurlar, üvoruz. Niirenborg Nürenberg'deki Nazi kuyvetlerinin içtima ettiği meydanda bövle bir sual karşısmda mahviyet per mağlubiyeti galebe kadar tabiî görürler yeni yapılan inşaattan b'r manzara e vara yoŞa kızmazlardı Unutmamalıdesi altma saklanan gururumla: Ehemmivetsiz, ufak şev! Dün gü dır ki, iradesine hâkim olmak. başkalalesirken düstüm, kolumun kemiği çat ınm hukukuna tecavüz etmemek, kuladı. Bir haftaya kadar savuştururum. .•etini verinde kullanmak. adaleden zir Yirmi gün sonra bir boks maçımız var, . ade bir sinir işidir.» Doktordan bu hakikatleri dmlerken o güne kadar hiçbir şey kalmaz! der ve bu sözlerimi muhatabım başkasına an sendisine hak verdim ve kendi kendilatacağım tehayyül ederek sevincim me,r ne vayk >' cnnıVken bize vol PÖSe en olmadı. İr^ad eden biri olsavdı, den kolumun sızısını unuturdum. Bana bir gün biri, nicin yaşıyorsun? bövle b>r akibete u&ramaz. vaktinden ev\'el çökmezdim! dedi ve derin bir ah dive sorscak olsa, tereddüd etmeden: Sağlam bir adam olmak icin! der ekti. Arkadasımdan avrıldıktan sonra voldım. Fakat işin hakıkati bu değildi. Calım satmak. gösteriş yapmak için ya âa düşimdüm. Vücudlerinin teşekkül şıyordum. Garibdir, önceleri herkes devri tamam olmadan, çekirdekten b°nim kuvvet hünerlerimi görsün, be norcu olmak hevesine dü^en ve bu vüzğensin. takdir etsin. alkışlasın, divor en sakatlanan mernlekette kimbilir nedum Fakat bu makbul his, yavas. vavaş o d a r gerc vardır? Yok .. Bu suiistimallerin önünü al te r eddi etti. Kuvvetlendikce. adalele Berlin İtalvan faşist milislerinin «ialı. Doktorlarımız harekete gecmeli. rim sertleştikce yalnız beni beğendik kumandanı General Russo'nun Berlini lerini. yalnız bana kar<;ı havranlık duv jniversitemize terettüb eden bir vazife zivaretinden bir intıba. General, MaFransız Reisicumhurunun Kral Altıncı Jorj şerefine tertib ettiği duklarını istivordum. Sizi cok sevdiğim ;ardır. reşal Göring'le görüşüyor. balıçe eğlencesinde ( X işaretli Kraldır) Vaktile kafa suiistimalinden sikâvet icin kalbimde gizli olan hisleri sövle mekten çekinmivordum. Evet azizim' dilivnrdu. Pimdi bir beden suiistima s B"=kalarının muvaffakivetini hazmede ine do ru eidivoruz sanınm. Ne garibdir. bir vandan da salim fimivordum. Rakiblerimi çekemivordum. İcirnde bir kuzu gibi trmnis olan ilele •iT". Fa^lam bedende bulunur vecizesini me, kuvvetlenme. vükselme hissi. gü n">n binnde herkesi SEUM SIRR1 TARCAN Yaşı daha kırkla sayılan pehlivan yapılı, geniş omuzlu, kalın enseli, sert bakışlı, hoş sohbet sporcu bir dostum var. Zavallı, kalbinden hastadır. He men, hemen malul denecek bir hale gelmiştir. Hiçbir yere çıkamaz, ekseri zamanlarını evinin bahçesinde geçirir. Doktor, kendisini heyecan veren şeylerden menetmiş. Ne tiyatroya, ne sine maya gidebiliyor; pek sevdiği spo: maçlarını bile göremiyor. Allah beşincîsini kazadan esirge * w r Benimle beraber bu garib muhavereyî dinliyen tarihçi bir arkadaş sesini azamî derecede yavaşlatarak anlattı: ,, Tıpkı Hicazlı Âtike gibi. O diya» rın Yedinci asırda güzellik ve zekâ kra« liçesi sayılan bu kadm, rlkin Ebubekirirt oğlu Abdullaha varmıştı. Adatncağız Taif muharebesinde bir ok yedi, gürle* yip gitti. Dul Âtikeyi bu sefer Halifa Omer aldı. O da malum olduğu iizeMj Iranlı bir kölenin hançerile vuruldu* güzel kadm ikinci defa dul kaldı. Fakaj cazibesi yerindeydi, pervaneleri çoktu^ Bunlardan biri, meşhur Zübeyr başkat talibleri geride bırakarak onu nikâhladı ve üç beş yıl sonra Cemel harbinde kaf asf kesilmek suretile öldüğünden Âtike gene dullar arasma karıştı. Şimdi onu Halife Ali istiyordu. Kadın, ya son kocasının onunla harbe giriştiği sırada ölmesinden dolayı kırgınhğından, yahud Aliyi genc bulmadığından bu talebi reddetti. Ancak nazik davranmayı da ihtnal eylemedi: Beni alanlar, dedi, hep kazaya kurban oldular. Sana da benden uğursuzluk bulaşmasını istemem. Bununla beraber dördüncü defa olarak hem de Alinin oğlu Hüseyinle evlenmekten geri kalmadı. Malum ya, o da Kerbelâ ovasında kesildi. Arkadaşım, hikâyesini bitirdikten sonra ilâve etti: Şu bayanlarm Melihası da başka bir Âtike hatunmuş. Cevab vertnedim, medenî kanunumuzdan önce ve kadın boşamanm bardak " kırmaktan çok kolay olduğu devirlerde bir kısım erkeklerin yılda birkaç kadını dul bıraktıklanm hatırladım, gerçi bu dullar hayatta kalıyorlardı. Fakat kalb bakımından elbette ölü yaşıyorlardı. O halde uğursuz sanıbp da adları tarihe geçirilen, yahud muhavereleri mevzu yapılan kadınlarla beraber isimleri meçhul, kurbanları mebzul erkekleri de düşünmek lâzım gelmez mi? M. TURHAN TAN İzmitte bir kaza Sarhos mütehassıs damdan düşerek öldü İzmit «Hususî» Dün akşam şehrîmizdeki kâğıd fabrikasında çalışan mütehassıs Almanlardan Ludvink Şunt is minde birisi evinde diğer Alman arkadaşlarına ziyafet vermiş ve bu ziyafet evin en üst katmda damda tertib edilmiştir. Gece saat üçten sonra sarhos olan Ludvink Şunt damdan aşağı düşerek ölmüstür. Müddeiumumilik tahkikata tır. başîamış su meselesi Bıırsa (Hususî) Şehrin içme sularma bu sere veni sular ilâve edıldiğini bînaenalevh gecen senelerde olduğu gibi bu sene Bursamn susuz kalmıyacağıni bild'rmîştim. Beledive reiginin bana verdi^i malu mata göre, şimdi de yeniden (Kavak) suvunun ıslahma başlanmıştır. Bu su vun da icme sularımıza ilâvesi için faaliyetle çalışılmaktadır. Yalnız depolar bu sulnrı istiaba kâfi gelmivecek sanılmaktadır. Bunun için en büvük ihtiyac şimdilik yeni depo insası ve gelecek sene demir borulann (200) kuturlu yapılmasıdır. Zira mevcud borulann kuturları (100) olduğundan ve aboneler de mütemad'yen çoSalmakta bulunduğundan bu borular ihtivaca kâfi gelmemektedir. Bmaenaleyh Bursa suları için yalnız bir tesisat noksanlığı hissedilmektedir Sular öyle mebzuldur ki, bunların hepsini bırden çehre getirmek mümkün o^fi Bursavı su içinde bırakmak işten bı'.e decjildir. Belrdivpmiz bu tesisatı gelecek sene yaptumak tasavvurundadır. Halkı rahatsız etmiş Misakımillî sokağında 50 numaralı evde oturan Mustafa oğlu Salâhaddin aşikâr bir halde sarhos olarak Kadıköy İnci kazinosunda bardak kırmak, nara atmak suretile halkı rahatsız ettiği için yakalanarak mahkemeye verilmiştir. Hazin bir kayıb Askerî Temyiz mahkemesı reısı Korgeneral Nihad Anılmışın oğlu Nejad Anılmış hayata gözlerini yum muş, cenazesi An karada büyük ve mümtaz bir cemaatle kaldırılmış. göz yaşlsrı arasın da Şehidlikteki medfeni mahsusuna bırakılmıştır. ITenüz yirmi sekiz yaşmda olan Nejad, Galatasaraydan yetişmiş, hukuk tahsilini yapmış, muhitine kendisini çok sevdirmiş kıymetli genclerimizdendi. Ölümü herkesi ağlatmıştır. Bu da öyle Tophanede Şı.acı sokağında 12 nu maralı evde oturan Ahmed oğlu Mus tafa pek fazla sarhos olarak sokaklarda racgele nara atıp halka sataştığı için vakalanarak mahkemeye sevkolunmuştur. Bandırma limanından ihracat başladı Bandırma (Hususi) İskelemizden vabancı memleketlere bu haftadan iti baren yeni sene bakla mahsulü ihracatı başlamış, İtalya bandıralı Capo Arma vapurile Marsilyaya 150,000 kilo bakla sevkolunmustur. Bu münasebetle ecnebi vapur bay raklarla donatılmış, ilk sapan ambara almırken tören yapılmış ve limanda bulunan vapurlar da düdük çalmak suretile merasime iştirak etmişlerdir. Bursada bir gazete kapatıldı Bursa (Hususî) Şehrimizde inti şar etmekte olan (Bursa Sesleri) gazetesi matbuat kanununun 9 uncu maddesi mucıbince beyanname muhteviyatında hasıl olan değişiklik dolayısile Vilâyetçe bilâmüddet tatil edilmiştir. Ingiliz Kral ve Kraliçesi Elize sarayından aynlırker

Bu sayıdan diğer sayfalar: