24 Eylül 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

24 Eylül 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24 Eylul 1938 CUMHURİYET Akdeniz turnesi : 1 Iskenderiyede dost Mısır Başvekilile mülâkat Türkiyeye karşı derin muhabbetini heyecanla izah eden Mehmed Mahmud Paşa «Her Türkün bizden biri olduğuna imanım var» diyordu Beynelmilel Ticaret Odası reisi Türkofiste Amerika Cumhurreisi Mister Ruz velt'in yakın arkadaşlarından olan, A merika endüstri ve finans âleminin ta nınmış şahsiyetlerinden Beynelmilel Ticaret Odalan reisi Vatson, dün sabah on buçukta Türkofisi ziyaret etmiştir. İtalya heyetile müzakereler yapılmak ta olması dolayısile şehrimizde bulunan Türkofis reisi Bürhan Zihni ve İstanbul Türkofis müdürü, Vatson'a Amerika ile olan ticarî münasebetlerimizin inkişaf ve seyri hakkında malumat vermişlerdir. Vatson, memleketimizin, gerek iktısadî, gerek içtimaî sahadaki büyük terakki hamlelerinden hayranlıkla bahsetmiş ve bu hızla Türkiyenin mevkii, önümüzdeki 25 sene zarfmda, en ileri memleketlerin başında olacağı hakkındaki kat'î kanaatini izhar etmiştir. Ayni zamanda 1939 Nevyork dünya sergi komitesi reislerinden olan Vatson'a, hükumetimizin sergiye büyük bir kuvvetle iştirake karar verdiği bildirilmiş, Vaston bu mevzula da bilhassa alâkadar olarak yapılmakta olan hazırhklar hakkındaki izahatı memnuniyetle dinliyeceğini söylemiştir. Bunun üzerine, Türk paviyonu komiserlik bürosunda artistik müşavir ve dekoratör olarak çalışan Abidin Dino, Ofise çağırılmıştır. Türkofis reisi ve İs tanbul müdürile muhtelif mevzular üzerindeki görüşmeleri bittikten sonra, Ofisin salonuna geçen Vatson, burada Abidin Dinodan gerek Türk resmî paviyonu, gerek Türk sitesi için hazırlanmış olan projeler üzerinde izahat almıştır. Bu sırada salonda, Ofis ve Ticaret Odası erkânından başka birçok tacirlerle gazete ciler de bulunmaktaydı. Vatson demiştir ki: Sağlık notları PENCERESİNDEN Son asır Türk şairleri stad Mahmud Kemal İnalm tarafmdan Fatin tezkeresine zeyl olarak tertib edilmiş ve Devlet Matbaasında basılmakta bulunmuş olan «Son asır Türk şairleri» adlı eserin altına cüzünü de görmekle müstefid obduk. Ustadm bu mevzuda yegâne mütehassis olduğuna şüphe yok. O sebeble eserin de mükemmel vasfma hakkile lâyık olduğunu söylemek zaid. Yalnız bir hakikati tesbit etmek, eserden edindiğimiz faydanm şükranını ifade etmiş olmak için, bize gerekli göründü. Bu hakikat «Son asır Türk şairleri» nin Avrupadaki benzerlerinden tamamile farksız olarak kaleme alınmış olmasıdır. Malum olduğu üzere bizdeki tezkereler, herhangi bir şairin hal tercemüsini ihtiva etmez. Belki sahifelerine isimlerini geçirdiği şairi (ebedî meçhul) haline kor. Çünkü onun ekseriya babasını, doğduğu ve öldüğü yeri bile bildirmez. Tezkerecilerin seçtikleri şiirler ise taalluk ettiği şa« irin gene ekseriya en kötü sözleridir* Sözde müntehab denilen o parçlardan şairlerin ilmî kudretini, edebî mizac ve kabiliyetini istidlâl etmek hemen hemen kabil dçğildir. Üstad Mahmud Kemal bu pek muzir tezkerecilik an'anesini kökünden tarümar etmiş ve eserine soktuğu şairleri hem okm yucularına, hem tarihe bütün hayatlarile' tanıtmıştır. (Son asır Türk şairleri) eserine 1 giren hiç bir şair yoktur ki bundan sonra meçhul sayılabilsin!.. Kılı kırk yarmaği bilginlik borcu bilen üstad, onların hepsini beşikten mezara kadar adım adım yüriitmüş ve kendilerini safha safha tahlil, safha safha teşrih etmiştir. Şairlerin eserlerini tesbit ve o eserlerderi parçalar intihab etmekte de üstad hem isabet, hem tabir caizse sahavet göstermiştir. Bu itibarla da şimdiye kadar adlarî duyulmıyan birçok kitabların varlığmı öğrenmiş ve bunların kimler tarafından hangi tarihlerde yazıldığını, nerelerde basıl dığını bellemiş oluyoruz. Ölümden sonra hayata kavuşan, unu tulmaktan kurtulan bir yığın şairin ruhu, şüphe yok ki, bizimle beraber üstada şükj ranlar sunuyor. Biz bu neticeyi de tabii jörürken şöyle bir temennıde bulunmak an da kendimizi alamıyoruz: Keşke Mahmud Kemal bir değil, bikaç olayc ve millî kütübhanemiz onların himmetile böyle beş on mükemmel eser kazanaydı!. 4 îjî îjC 5j» İskenderiyenin güzel semtlerinden biri: Sahilde Korniş'in başladığı yerde Nazlı caddesi İskenderiyenin küçük ve sevimli bir kınen görmüş oldu. Bu his bütün Mısırköşesi olan Bukle bütün Mısır vezaret lıların duyduğu histir. Nitekim Tevfik lerinin sayfiyesidir. Temmuzdan teşrini Rüştü Aras her göründüğü yerde halkın evvelin ilk günlerine kadar süren bir dev sonsuz ve samimî olduğunu benim pek renin, haftada beş gününü Mısırlı vezir iyi bildiğim, tezahüratla karşılandı. Ekselans... ler ve maiyetleri burada geçirmeğe gelirler. Böylece hem mesailerinc devam Mehmed Mahmud Paşa zekî ve cidederler, hem de Kahirenin bu mevsimde dî tebessümile güldü: pek bunaltıcı bir hal alan sıcağından, bir Sormanıza lüzum bile yok, dedi, bimüddet için olsun, kurtulmuş olurlar. liyorum. Siyasî vaziyetten bahsedeceksıFakat bu, tabir caizse günübirlik nız... ikametlerinde şimdilik her vezarete ayn Filhakika her hususta mükemmel olan bir bina yapmak imkânı bulunmadığı için Transilvanya'nın yolda neşretmekte olduhemen hepsi muvakkaten ayni büyük bi ğu havadis bultenlerinden Avrupada sinanın içinde oturuyorlar. Bundan dolayı yasî vaziyetin ansızın gene karıştığmı, InMısır Başvekili ekselans Mehmed Mah giliz Başvekilinın Hitler'e ve Fransız mud Paşanın yanına girmek için çıkb nazırlannın Lond r aya seyahatlerini haber ğımız merdivenlerde ve geçtiğimiz kori alıp duruyorduk. Bu husjusta Mısır Başdorlarda tarifi güç bir hareket canlıhğı vekilini dinlemek istiyecektik. vardı. Küçük bir hava cereyanı temin ... Mısır tamamile sulhperverdir. ederek o günkü müstesna sıcağa karşı Biz her zaman sulha bağlı kaldık. gelmek ümidile odaların arkasına kadar Mehmed Mahmud Paşanın kaşlan bir açık tutulan kapılanndan muhtelif veza kederin izlerile çatıldı: retlere aid irili ufaklı birçok masalar gö Fakat, diye devam etti, görüyorsurünüyor. Ve her masanın başı satış aynuz, dünyanın bugünkü şeraiti içinde sullarında büyük bir mağazanm paviyonlan hun temini maalesef hayli güçleşmiştir. gibi, kâh bir takım kâğıdlar veren, kâh Umumî vaziyetlerin mütemadiyen sulhun bir takım kâğıdlar alan, mütemadi insan aleyhine çıktığını görüyoruz. Denebilir ki kalabalıklarile dolu. bütün beşeriyet istemiye istemiye bir harBu gürjiltülü kalabalığın arasından bin kanlı çıkmazına doğru gidiyor. Bu sıyrılıp da kendimizi ekselans Mehmed nunla beraber, bu sözlerimden sulhten taMahmud Paşanın ağır mobilyalarla dö mamile ümidimin kesildiği kanaatine var}eli odasında bulduğumuz zaman dışa maymız. Bizim vazifemiz, bütün dünyansile tam bir tezad teşkil eden derin bir nın vazifesi, sulh içinde beynelmilel bir sükunla karşılaştık. Üzerinde lüzumun ahenk temini için sonuna kadar çalışmakdan fazla hiçbir şey bulunmıyan sade ve tır. geniş masasının başında Mehmed MahAynca ilâveye lüzum bile yok ki mud Paşa çalışıyordu. Kendisi o gün bir Mısır herhangi bir kargaşahk karşı • saatten fazla Kralın yanında kalmıştı. sında fena bir sürprize uğramamak On dakika sonra da bir kabine içtimaına için hazırlanmıştır ve hazırlanmakta riyaset edecekti. Elimizde olmıyan seberdevamdır. Bu gün, biraz sonra, beblerle maalesef pek kısa sürecek olan Mısırı ziyaretımizde onun genc ve burada mühim bir kabine toplantısı değerli Başvekilini görmek fırsatını ka daha yapacağız. Ekselans, beynelmilel vaziyetin naçırmak istememiştik. Ve Mehmed Mahsıl inkişaf edeceğini düşünüyorsunuz? mud Paşa bizi lutfen kabul nezaketini Almanyaya yeniden bazı imtiyazlar göstermiştj. Kapıdan girdiğimizi duyunca verileceğini zannediyorum. Fakat bunlaı ayağa kalkarak iki üç adım ilerledi. Püumumî siyasetin gidişinde mühim bir roi rüzsüz fransızcasile: oynıyamaz. Esaslı olan kafaların, düşün Hoş geldiniz. dedi, bilmezsiniz Türkiyeyi bir deıa olsun ziyaret etmeği celerin değişmesidir. Ancak herkes sulh isnekadar şiddetle arzu ediyorum. Fakat terse, sulh olabilir.» Mehmed Mahmud Paşay. daha fazla ne yazık ki şimdiye kadar buna bir türlü işgal etmiyecektik. Zaten kabine içtimaına knkân bulamadım. Bize dostane bir işaretle yer göstere riyaset edeceğini ekselans, kendisi de, söyrek ve kendisi de sandalyasına yerleşerek lemişti. Ertesi günü, bir gün evvelki kabine içdevam etti: Sizi ecnebi bir ziyaretçi olarak kar timaını yazan gazeteler, hükumetin Ingilşılamak elimden gelmiyor. Her Türkün tereye 300 bin liralık gaz maskesi sipariş tamamile bizden bir" olduğuna bütün kal etmeği kararlaştırdığını ve bunlann halka bimle imanım var. Buraya vaki son se dağıtılacağını haber veriyorlardı. yahatinde bunu Hariciye Vekiliniz yaD.N. Yazan: Dr. RUSÇUKLU HAKK1 O devrede hastalanan kadınların telâşa düşmeLerine mahal yoktur; yalnız tedbirli bulunmalı ve ihtiyata riayet etmeli ma bu, hep böyle olur, diyemeyiz. Da marlann tansiyonu kadınlarda olduğu gibi erkeklerde de yükselmeğe yüz tutar. Böyle olmakla beraber kadınlarda tansiyonun artması, çok defa, gelip geçici oluyor; sinirlere, damarların, sinir tesirile sıkışmasma bağh. Tansiyon yüksekliği, yükseklik sürüp giderse önem alır. O kerteye geldi mi, artık oturup dinlenmekle, yiyeceği, içeceği azaltmakla da düşmez. Düşmedi diye umudsuzluğa mi kapılacağız? Asla. îyice bilmeli: Tabiî derecenin üstünde bulunan bir tansiyon sağlıkla uzun müddet uyuşabilir. Yüksek tansiyonun bazan insana yararlığı olabilir; böbreklerin işini, beyinde kanm dolaşmasını kolaylaştırır. Korkmalı, yalnız uyanık bulunmalı, üç ayda hekime görünmeli, gidilecek yolu öğrenmek için... Kadınlar ondan pek korkarlar. Fırtı nalı, yaş, boralar içinde geçen günler... Nesinden korkulur onun; nasıl karşı durmalı ona? Gerçekte ise boralı yaşın düşkünlükleri pek az olur. Döl veren bir uzvun işten, işlemeden kesilmesi hastalık sayılmaz. Elverir ki işlemeden kesilme yolunda olsun; bozukdüzen olmasın. Yalnız, kadınların sinir kümeleri bu yaşta çok oynak ve tepreşik oluyor. Hafifçe bir do« Görmüş olduğum bu çok mü kunuvermekle sinir tellerinden ne feryadkemmel projeler beni fevkalâde alâka lar kopar: landırdı ve mütehassis etti. Nevyork sergisinde Türkiyeyi en mükemmel şekilde Bir dokun, bin ah işit kâsei fağfurdan. tanıtmağa matuf olan bu çok değerli çaEsip savurduktan sonra, tez geçen bolışmalardan dolayı sizleri bilhassa tebr'k ralar. Boralı yaşta olur, diye bir hastave bu artist arkadaşa da teşekkür ederim. :k gösterilemez. Can sıkar, lâkin korkunc Bu vaziyeti gördükten sonra, Amerika olmaz. Fırtınalı yaş geçtikten sonra her da yapılacak olan işlerde elimden gele şey yoluna girer. cek hertürlü yardımı ifayı taahhüd edeO yaşta kadınlarm kitni iç sıkıntılarınbilirim. Komitenin miman Hegeyi de dan, yüzlerine kan saldırmalarından, yükendilerine tanıtacağım. Benim de bir arek çarpıntılarından, korkulann her türlüzası olduğum sergi komitesinden azamî sünden üzülürler, korkarlar; eskiden çekyardım göreceklerine emin olabilirler. tikleri iç sıkıntıları, şimdi dayanılmıya » înkılâbınızı, yepyeni bir dekoratif cak bir hale gelir. Sıcak dalgaları başı prensip dahilinde ifade eden eserlerinisarar, birdenbire yüzün rengi sararır, sonzin, Amerika halkı üzerinde en kuvvetli ra kızarır. Kollarda, bacaklarda soğuk müspet tesiri yapacağından eminim.» luk, uyuşukluk duyulur. Göğdeyi ter kapAmerika Merkez Bankası meclisi idare azalığından başka birçok bankaların lar, yürek hızlı hızlı çarpar. Eğer eskida meclisi idare reisi olan ve 79 memle den bir yürek hastalığı varsa sıkıntı kakette temsil edilmekte olan bir firmanın sırgaları sıklaşır; bacaklar şişer, karaciğer sahibi bulunan Vatson, Türkofiste bir sa büyür. Fırtınalı yaşta meydana çıkan ve at kaldıktan sonra ayrılmıştır. Bu ziyare yüreğin zabun düştüğünü gösteren bu ârıti sırasında kendisine Beynelmilel Tica zalar iyi bakıhrsa geçer. Öyle kerteler ret Odalan Birliği kâtibi umumisi Fran olur ki gelişigüzel, uygunsuz çarpmağa sız Piyer Vassör de refakat etmek^ydi. başlar. Ortada arıkladığını, zabun düşVaston bugün öğleüzeri Bükreşe gitmek tüğünü gösterecek alâmetler yokken.. giüzere şehrimizden ayrılacaktır. Roman derek genişler, gevşer. yadan sonra Macaristarça gidecektir. Canı cennette olsun, yürek hastahklan Barbaros ihtifali IBaştarafı 1 tnci sahUedei Ticaret mektebi, askerî liseler, Deniz Erbaş orta okulu, erkok ve kız liseleri izcileri, deniz efrad taburu, bir piyade taburu, Denizbank Ticaret mektebi, Denizbank Dok amelesi ve parti teşekkülleri merasim günü saat 9,40 ta Beşiktaşta Barbaros türbesi önünde kendilerine tahsis olunan yerlerde mevki alacaklardır. Merasime başlarken... Boralar içinde geçen yaşta kadınların tutulacağı başka hastalıklara gelince; o yaşta şöyle yapılmazsa böyle olur, sakm kendini demeğe lüzum yok. Yalnız şunu gözönünde bulundurmah: Düzgün ara lıklarla bir kan akıyordu, birçok kötü şeyler gövdeden akıp gidiyordu bu kanla. Şimdi o eksildi, gövdede kötü tortular, posalar bırakacak şeyler yememeli. Çay ve kahve gibi şeyleri kesmeli, sinirleri uyandırdığı için. Şu öğüde uymalı: Tabiat yumuşak olmalı, sinirler durgun... Uzun zamandanberi toplanıp kalan kanlar, birdenbire boşanabilir. Hemen yatağa girmeli, kımıldanmamalı. Kan ke silmez, akarsa, üç, dört gün sonra kesici ilâclar kullanmalı. Bol bol kanamalar, sık sık olursa kansızlık getirir. Bu sefer üstadlarından ünlü hekim Poten bunlar de kansızlığın çaresine bakmalı. dan birisini görmüş; yaşamadan umuduBu fırtınalı yaşın, daha doğrusu, bu nu kestiği için: Bu yılı geçirir, belki; yaş borasının önceden belli olmadan, birdemiş. Bu hasta Poteni tekrar görmüş, yirmi yıl sonra. Yirmi yıl sonra ölmüş, bir denbire meydana çıktığı da olur. Ayda bir gelen kan artık gelmez olur. Yaş, kırk başka hastalıktan. Demek oluyor ki önceden korkuya düş beş, kırk yedi; kuşkulanır, gebe olmasm. mek gerekmez; dereyi görmeden değil, Hemen hekime koşar, o kestirme söyler: gördükten sonra bile paçaları sıvamamalı. « Öyle birşey yok! Kırk beş yaşmda Diyorlar ki boralı yaşta kırmızı kan gebe kalmak kıtlaşır. Bu bir kaide, bir damarlarmda tansiyon yükselir; diyorlar kaide ki istisnası pek az... (Son asır Türk şairleri) içinde Abdünnafi Efendi de var. Hiç bir nıikteyi kaçıri mıyan ve sırası gelince kaydeden üstac mantığa aid bir eserile bilhassa şöhret bu an bu şairin Musula vali tayin edildiğuı yazarken nedense pek meşhur bir beyt dercetmemişler. İnce bir tehzili ihtiva et tiği için onu da ben kaydediyorum: Musul vilâyet oldu, Nafi Efendi vali Vâveyleliin vilâyet, vâveylela ahali!.. Bu söz, Musulun vilâyet derecesin* yükseltilmesini, Nafi Efendinin de vali yaj pılmasını o devir şairlerinin nahoş bulduU larını gösterdiğine göre iki cepheli bir teKj zil ifade ettiğinden sayın üstadımızın da hoşuna gideceğini umuyorum. M. TURHAN TAN Samsunda çekirge mücadelesi Samsun (Hususî) Samsunda çe kirge mücadelesi çok iyi neticeler ver| miştir. Bafra ve Çarşamba kazalajmda ki çekirge tamamile önlenmiştir. Mer kez köylerde görülen tohumlarm im hasma da devam edilmektedir. İstanbul Basın kurumundan: İstanbul Basın kurumu fevkalâd| kongresi bugün saat 13,30 da tekrj toplnarak, Basın Birliği kanunu nizaT name projesmin müzakeresine devam edilecektir. Saym üyelerin teşrifleri rica olunur. İstanbul tenıs ajanlığmdan: Geçen hafta yağmur dolayısile tehir edilen kulübler arası tenis müsabaka lanna bu cumartesi ve pazar günleri devam edilecektir. Proğram: Cumartesi 24/9/938 Fenerbahçe Günes, Günes kortlarında. Pazar 25/9/938 Fenerbahçe Qüneş Fenerbahçe kortlarında. Gelecek haftaki program Cumartesi 1/10/938 Güneş T. Dağcılık, Güneş kortlarında. Pazar 2/10/938 Güneş T. Dağcılık T. Dağcılık kortlarında. Kulüblerin takımlannı hazırlayıp cuma günü akşamına kadar ajanlığa vermeleri rica olunur. Duhulive serbesttir. İstanbulda Pij'erloti caddesinde Belediye karşısmda 19 numaralı Sinanağa dairelerinde kiralık apartıman vardır. Kalorifer. gaz, elektrik, su ön ve arka taraftan büvük nezaret kira pazarlıksız maktu. Kapıcıva müracaat. Yeni bir Rumen vapuru: Transilvanya J Tam saat onda donanma kumandanh ve ayak diriyorlar. Olabilir. Olabilir amğınca memur ecîilen varda bandranın Beşiktaş vapur iskelesi üzerinden vereceği bir işaretle ve donanma tarafından atılacak toplarla merasime başlanacaktır. İlk top atılır atılmaz limanda bulunan bütün merakib düdük, donanma bandosu İstiklâl marşı çalmağa başlıyacak, merasimde hazır bulunanlar marşa iştirak edecek, Barbaros devrine aid silâhlarla mücehhez neferler direğe bayrak çekecektir. Dr. Rusçuklu Hakkı Basın kurumu kongresi l Filistinde 21 asi öldürüldü j Tenis maçları Hitabeler Bu sırada Barbarosun hatırasına hürmeten bir dakika sükut edilecektir. Vali ve Belediye reisi Muhiddin Üstünda& bir hitabe irad edecek, bunu en genc bir deniz sübayı ile gazetemiz yazı işleri müdürü Abidin Daverin hitabeleri takib eyliyecektir. Denizde yapılacak olan merasim ve geçid resmine harb gemilerile Denizbankın yeni yaptırdığı sahil gemilerinden biri, Akay ve Şirketi Hayriye vapurları, Deniz Ticaret mektebi gemisi, Deniz kulübü motör ve kotralan, Tahlisiye idaresinin bir gemisi, spor kulübleri motörleri iştirak edecektir. Resmigeçid esnasında türbe önünden geçecek her gemi türbeyi selâmlıyacaktır. Yeşilköy tayyare karargâhından hareket edecek bir tayyare filosu da merasim sahasına gelerek denize çelenkler atacak tır. Gece de radyoda Barbaros hakkında Translivanyada dünkü ziyafette bulunanlardan bir grup, soldaki zat geminin kumandanı M. Al. Ştiubei Rotnanya hükumetinin Kopenhag'da imal ettirdiği bir seri modern seyahat vapurunun birincisi olan sekiz bin tonluk ^ransilvania, bundan on gün evvel Köstenceden ilk seferine çıkmak üzere İstanbul, Pire, Beyrut, Hayfa, İskenderiyeye harrket etmişti. Yeni vapurun ilk seferin Romanyadan, Türkiyeden ve Yunan standan birçok zevat ve bu arada gazeteciler davet edilmişti. Transilvania seferini bitirmiş ve dün limanimıza gel miştir. Vapur, hertürlü modern tesisa tı ve konforu haizdir. Dün Romanya konsolosu M. Lukoviç Transilvania'da bir çay ziyafeti vermiş ve davetlilere vapur gezdirilmiştir. Transilvania saatte normal olarak 20 tnil sürat yapmaktadır. Sor. Pire İstanbul seferini 18 saatte yapmıştır ki bu, mezkur hatta bir rökor te=lcil etmektedir. Filistinde bir mabedi muhafaza eden yerli zabıta kuvveti Kudüs 23 (a.a.) Asiler, Şeriadaki ziraat istasyonu, polis merkezi ve gümrük binasile Beytüllâhim telefon mer kezinı yakmışlardır. Saffad civarında kuvvetli asi müfrezelerile üç tayyarenin himayesinde hareket eden muntazam kıt'alar arasında cereyan eden muharebe neticesinde 21 asi ölmüştür. Nuri Said Paşa Londraya gidiyor Londra 23 (Hususî) Eski Irak Başvekili Nuri Said Paşa bugün Beyruttan Londraya hareket etmiştir. Nuri Paşa gazetecilere demiştir ki: < Kudüs müftısile görüştüm. Filistin meselesinin halli için yeni bir formül teklif etmek üzere Londraya gidiyorum.> Kiralık apartıman

Bu sayıdan diğer sayfalar: