13 Ekim 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

13 Ekim 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13 Birinciteşrin 1938 CUMHURÎYET Düsünceier Ispanyadaki gönüllüler meselesi Kral Alber heykeli Paristeki abide merasimle açıldı Çalışmak tabiî bir sey midir? Yazan: Prof. M, ŞEKİB TUNÇ Hayatın temelinde çalışmak da var mı? Çalışmak hayatla daima beraber midır? Alın terı ile yaşamak zarurî ve tabıi midir? Eğer bütün canlı varlıklar bizim gibi veya bizim kadar çalışır olsalardı «çalışkan» tabirini yalnız insanlara tahsis etmiyecek, kuşlarla balıklara, hiç olmazsa bızımle yaşıyan ve bizimle birlikte çalışır görünen at ve öküzlere de ıhsan ederek «çalışkan öküz», «çalışkan at» diyecektik. Fakat bu tarzda bir paradoksa bıldığım edebiyatlardan hiç birmde tesadüf ettiğimi hatırlamıyorum. Halbuki tarlalarımızı süren, yüklerimizi taşıyan onlar değil mi? O halde ya haksızlık ediyor, yahud çalışmanın ne olduğunu bilemediğımiz ve tarifıni yapamadığımız için or.u bütün şümulile kullanmasını da bilmiyoruz. Eğer böyle ise kendimiz için kullanmamızın da pek kıymeti olmıyacağından «çalışma nedir?» sorgusile yeni bastan karşılaşmış oluyoruz demektir. şey yaratılamaz. Bunun için cehdi sadece bır çalısma vasıtası olarak düşünmek lâzımdır. Bu itibarla in^an, kendmı ve başkalarını çalıştırmasını bilen bır hayvan olarak da tarif olunabilir. Umumiyetle şahsiyete tâbı merkezî bir kuvvet hazinesi olan cehd, be=eriyet tarihinde, medeniyetIerin inkişafile birlikte yavaş ya\aş geiış miştir. Yemek, içmek, barınmak, çıftleş mek gibi tabiî temayüllerin kısa ve kesik kuvvetlerini tamamlıyan, temayüllerımizi artıran ve kuvvetiendirEn, şahsıyetımıze bağlı olan cehd hazinesidir. Medenî dediğimiz milletlerde ruh ve bedeni çalıştır mak cehdi bir itiyad haline gelmiştir. Bu hale zelmiyen bır çalışma daıma dürteklenmeğe, kamçılanmağa muhtacdır. «Ten bellik» dediğimiz şey dahi hayatın temelinde olmıyan çalışmanın yegâne vasıtası olan cehd haz nesinden mahrum olmuş demektir. Sadece tabiî kuvvetın bulunması cehdi yaratmağa kâfı değildir. Cehdin tahakkuku evve'â ınsan olmağa, sonra da içtimaî yapının seviyesine bağlıdır. Ferdlerdeki cehdin seviyesi de uzvî ve ruhî yapılarmın sağlamlığıle birlikte içinde yasadıkları cemiyetin medeniyet seviyesine bağlıdır. Medenî cemiyetlerde görülen tenbeller velâdî veya iktisabî olan uzvî ve ruhî bir zâfın kurbanlarıdırlar. Ruhiyat dilinde bunlara astenik ve psikastenik denir. Şahsî cehdleri pek az ve kifayetsiz olan bu zavallılar hoşlarına gıden şeylerle uğraşabilirler; bunu da ancak vakit vakit yaparlar. Devamlı çalışma ve cehd istiyen işlerde duramazlar. Yaptıklarını da çok ağır ağır yaparlar ve çarçabuk kesilirler. Mütemadiyen kararsızlık ve densizlik içinde çalkanırlar. Bunları zorlamak beyhudedir. Çünkü devamlı işlere takatleri yoktur. Eğer çalışırlarsa zaten pek mahdud olan ihtiyat kuvvetlerıni çabucak tüketerek hastalanmağa başlarlar. Bun lardaki tenbelliğin iyileşmesi de pek nadirdir. Tenbel çocuklar bu hallerinden dolayı hiç gam yemezler. Fakat büyükler böyle değildir. Hususî bir hüzün içine gömü lürler; herşeye küserler; hiçbır eğlenceden zevk almazlar, eğlenemezler; çünkü uzvî ve ruhî bütün kuvvetleri son derecede kıt bir halde olduğu için bunu azamî bir cimrilikle sarfetmeğe mecburdurlar. Bu hayat kü'künlerinde müşterek olan his, «adam sende» hissidir. Çünkü nazarlarında hiçbir şeyin kıymeti kalmamıştır. Hayatın bütün kıymetlerine karşı: Hepsi de bir, hepsi de bir demekle iktifa eder ler. Bütün nevruzlar bu yapılar üzerine aşılanır. Orta zamanda manastırlara sığınan bu zavallılar bugün sanatoryomlara muhtacdırlar. Cemiyet içinde yaşamak kuvvet istediqinden bunlar olsa olsa sakin, münzevî ve tenha yerlerde rahat edebilirler. Elhasıl çalışmak yalnız insanlara mahsustur. Hayvan, çalışmaz, çalıştırılır. İnsanlann çahşmaları uzvî yapı ve içtimaî muhitlerine göre olur. Cehd imkânlan da bu muhitlerin mahsulüdür. Cehd hazinesi teşekkü! etmedikce ve şahsiyete bağlan mıyarak bir itiyad haline gelmedikçe çalışma bir angarye veya eziyet olarak his«ed'Hr; daima cebir ve tazyika muhtac kahr. İHEM NALINA MIH1NA Bir boks maçı jj ki boksör maç yapıyorlar. Birisi daha U kuvvetli, daha tecrübeli, daha meşhur bir dünya şampiyonudur. Öteki de ringa yeni çıkmıştır amma km^veti, tecrübesi, şbhreti gittıkçe artmaktadır ve dünya şampiyonluğuna göz koymuştur; ötekini yenerek yerini ve unvanını almak emelindedir. Maç başladığı zaman, genc boksör, tecrübeli ve üstad rakıbden çekinmekte dir. Çenesine inecek bir iki kuvvetli yumrukla devrilmekten çok korkmaktadır amma bu korkusunu asla belli etmiyor. Zaten maçtan evvel de çok yüksekten konuşarak endişesini gizlemiştir. İlk ravundda genc boksör, ihtiyath davranmıştır. Fakat, o meşhur dünya şampiyonunun kendisinden çekindiğini sezerek biraz cesareti artmıştır amma, gene ihtiyatı elden bırakmamışür. Yalnız ilk anlarda, kuvvetli bir yumruğunun gürültülü, fakat zayıf bir mukabeleye ma ruz kaldığını görünce ku\^vei maneviyesi yükselmiş, cesareti, artmıştır. İkinci ravundu da azçok muvaffakiyetle bitirince gencin cür'eti daha çoğalmış tir. Beynelmilel komisyon Perpinyan'da topîanıyor Belçika Perpinyan 12 (a.a.) Günüllüler n geri almması işlerile mesgul olan beynelmilel komisyonun ilk dört resmî mümessili yann Perpinyan'a gelecektir. Komisyonun diğer 14 azası cuma günü burada beklenmektedir. Göniillülerin Gerone ve Ripoll clva nnda harekete hazır ve toplu bir halde bulundukları varıresmî bir membadan bildirilmektedir. Burgmadam'dan geçen İngilterenin Barsdon sefiri birçok göniillülerin muharebe hatlarından geri cekildığini öğrendiğini fakat bu haberin resmen teyidi kabil olmadığını bevan etmiştir. Sefirin ka naatıne sröre Ispanvada adılâne bir ta vas«utta bulunulduğu takdirde harbi çabuk neticelendirmek kabil olacaktır. «Kıtaatımız dün ve salı günü Ebre cephesinde yeni muvaffakiyetler kazan mış ve düşmanın birçok mevzilerini ele geçirmiştir. 100 esir aldık ve düşmana a5ır zayıat verdırdik. Elimize gecen n>ev zılerden yalnız tek birinde 408 ölü saydık. Kralı Leopold Her iki taraftan da geri dönecek gönüllüler ve Lebrun merasimde hazır b cephelerden uzaklaştırıldı; memleketlerine Paris 12 (a.a.) Belçika Kralı Ledönmek için emir bekliyorlar opold Parise muvasalat etmiştir. Kral, is Hükumetçiler tarafında Perpinvan 12 (a.a.) Hükumet çiler tarafından ve Lerida cephesinden geri alınan ilk ecnebi gönüllü müfrezeleri hududa gelmî'ler ve silâhları alınmıstır. Burda Fransadan geçmeleri için verilecek müsaadeyi b"klemektedirler. Horb vaziyeti Salamanka 12 (a.a.) Franko umumî karargâhının tebliğinde dsniyor ki: Amerika Cumhur Berlin Roma ile Reisinin beyanatı Londra arasında Deniz bütçesi geçen Alman gazeteleri, İngilseneden 150 milyon terenin silâhlanmasını dikkatle takib ediyorlar dolar fazla Vaşington 12 (a.a.) Reisicumhur Ruzvelt gazetecilerin toplantısında Av rupa vaziyetine dair beyanatta bulun maktan imtina etmiştir. Reisicumhur Şako anlaşmasınm husu lünden dolayı memnuniyet beyan etmiş ve bu seneki deniz bütçesi hakkında sorulan suallere cevaben de bu sene bütçesi nin geçen seneden 150 milyon dolar fazla olacağını bildirmiştir. Bu sene yeniden iki saffıharb zırhlısı yapılacaksa da bunların inşasına ancak önümüzdeki yaz başlanacaktır. Bu iki geminin inşası yeni bir karar neticesi olmayıp geçen sene verilen bir kararın tatbikidir. Italya, Trablu*a 18,000 ırgat gönderiyor Milan 12 (a.a.) 18 bin ziraat amelesi ailelerile birlikte bu a) n sonunda Libyaya gidecektir. Budar Tıablus ve Bingaziden gidecekleri yeriere 2000 kamyonla sevkedileceklerdir. Yugoslavyada intihab hazırlığı Belgrad 12 (a.a.) Âyan meclisi reisi Majuraniç intihabatı idare eden en yüksek teşekkül olan devlet komitesi reisi sıfatile, bu komiteyi ayın 13 ünde içtimaa davet etmiştir. Maçek muhalefet reisi Belgrad 12 (a.a.) Hırvat köylü ve muh'alif Sırp partileri bugün toplana rak Maçek'i umumî seçimde muhalefetin müşterek reisi göstermeğe karar vermiş tir. Eski Fransız Başvekili Flanden İtalyada Milâno 12 (a.a.) Eski Fran=ız Başvekili Flandin çocuklarile birlikte buraya gelmiştir. Fransız devlet adamının bu ziyareti kat'iyyen hususî mahiyette dir. Grandük Siril öldü Londıa 12 (Hususî) Rusya îaVıtına namzedîik iddia eden ve eski Çarın amcası olan Grandük Siril bugün Pariste clmüştür. Amerikada yangınlarda 17 kişi öldü Nevyork 12 (a.a.) Minnesota ve Ontario hududlarındaki ormanlarda bü yük yangınlar olmuştur. 1 7 kişi ölmüştür. Birçok kimseler kayıbdır. Maddî hasar çok mühimdir. Ingiliz hava heyeti Rens'te Rens 12 (a.a.) İngiiiz hava heyetinin azası öğleden evvel holkın alk şları arasında otomobile binerek Ş.mpanye tepelerindeki harb sahalarına doğm hareket etmi|lerdir. tasyonda M. Löbrön'ün ve Fransız hükumetınin mümessıüeri tarafından selâm lanmışhr. Kral, arkasında M. Spaak olduğu halde kerdisine Belçikanın Paris Büyükelçisi tarafından takdim edilen zevatın ellerini sıkmıştır. Miiteakıben, Kral ve maiyeti otomobillere binerek halkın alkışları arasında EÜze'ye hareket etmış • 9 ve 10 ilkteşrin tarihlerinde tayyare lerdir. Bütiin giizergâhta halk kendUini lerimiz Valensiya limanile Barselona ve «Yasasın Kral», «Yaşasın Belçika» diye diğer bazı şehirlerdeki askerî hedefleri havkırarak alkı^lamıştır. müessir bir tarzda bombardıman etmis Elize'de Cumhuı Başkanı ve Bayan Çalışmanın bir de öbür kutbu olan tir. Pazartesi günü Kartejana lımanına Löbrön Kral serefine bir öğle ziyafeli vaptığımız hava taarruzunda düsmanın vermistir. Krala Prenj's Piemont ve «tenbellik» var. Çalışmak bir mesele olunca onun zıddı olarak kullandığımız iki torpito muhribı hasara uğramıştır.» Kont Flandre refakal »tmislerdir. tenbellik de bir mesele olmaktan kurtulaBeynelmilel komisyona Norveç de Yemekte birrok sahsiyetler ve ezcümmaz. !t M. Spaak, Belçika sarayının erkânu aza gönderecek Evet, zâhire bakarsak tarlalarımızı Brük«el Belediye reisi, Belçika BüyükelOslo 12 (a.a.) Norveç hükumeti, çisi, İtaiya maslahatgüzan, M. Daladye süren öküzlerdir, yüklerimizi taşıyan beycumhuriyetçi İspanyadan yabdtın gönülve Bone, Mareşal Petain, bazı Fransız girlerdir. Fakat bunlar kendiliklerinden lülerin çekilmesi işine nezaret edecek asveya kendi cehidlerile mi çalışıyor, yoksa nazırları hazır bulunmuşlardır. kerî komisyona iştirak ctmek üzere iki mütemadiyen dürtüldükleri, kamçılandıkZıyafetten sonra doğruca Konkord aza göndermeğe davet edilmiştir. Bu azaları için mı çalışmaya mecbur oluyorlar? alr ayın 13 ünde buradan tayyare ile Pa meydanına gidilerek Kral Alberin hey Boynu sapana geçirilen bir öküzün ilk rise gideceklerdir. Finlündiya, İsşeç, Dani kelinin küşad resmi yap îmıştır. hamlede burnunun dikine giderek yürü Kral Leopold'un nutku marka, Ingılız, Fransız, Letonya ve Iran mesi, yürümek temayülünün tabiî bir neve oradan da sjmendiferle Pcrpignan'a Paris 12 (a.a.) Babası Birinci Al ticesi olduğu için sapanı da bir müddet delegelerinden mürekkeb oian bu beynel bert adına Konkoıd meydanında dikilen çekip götürecektir; fakat bu kadarcık bir milel komisyon 14,10 tariîıinde Perpig âbıdenın küşad rernınde nutuk söylıyen hareketle tarla sürülmüş olmaz. Devam nan'da toplanacaktır. Belçika Kralı Uçüncü Leopold ezcümle etmek, tekrarlamak, yeniden başlamak lâdemiştir ki: zımdır. Halbuki bizden çok daha kuvvetli « Hükumet merkezinin göbeğinde ve gürbüz olan öküzün gücü bu işe ye bu âbideyi dikmekle, Fransa, Belçikahtecek gibi olduğu halde bir müddet ilerlelann tam kalblerinin hissettikleri bir jest dikten sonra birdenbire duruverir. Çiftçiyapmıştır. Memleketimin ve ailemin hissinin ucu iğneli uzun sopası sırtına batma yatına tercüman olarak, Fransız milletine dıkça ikinci bir harekete geçmez. îğnenin derın mınnettarhk hıslerımi sunarım. acısile bir hamle daha yaptıktan sonra Kral Albert, sulh ve rnuhadenetin hü gene durur. Bir daha dürtülmek lâzım küm sürmesine taraftardı. Garbî Avru dır; ve tarlanın sürülmesi bitinciye kadar panın bir geçid noktasında bulunan Belçi bu hale zarurî ve tabiî olarak devam etkanın vazifesi de sulh ve uzlaştırmadır. mek icab eder. O halde burada çalışan Berlin 12 (a.a.) Deutsche Alge Bu vazıfesıni görebılmek irin Belçika mıl bir öküz değil, çalıştıran bir çiftçi vardır; meine Zeitung, İngilterede silâhlanmanın letı, tam istıklâlını muhafaza etmelidır. öküz çahşmıyor, sadece çahştırılmış olu azamî derecede ileri götürülmesi lehinde Fakat istiklâl polıtikası, bir çekilme ve bir yor. Eğer çalışmak hayatın temelinde olyapılmakta olan şiddetli propagandayı infirad polıtikası demek dcğildir. Böyle saydı gürbüz öküzün tarlayı iğne acılaribir politika, ne yakm bir maz'nin şanlı ha le sürmesi çok temadi etmiyecek, sopa, mevzuu bahsederek diyor ki: tırasını, ne de birlikte cesaretle iktiham e kamçı ve kırbaç gibi çahştırma aletleri Münih anlaşmasına rağmen İngiiiz dilen imtihanlann yadını inkâr eder. Bel çoktan ortadan kalkarak bunların yerine matbuatının bir kısmında ve hatta Vin çika, ancak, bütün halkının en derin arzu «cehd» dediğimiz kendi kendini çalıştırterton, Kingsley \Vood gibi kabine er sunu teşkil eden sulh idealine hizmet e ma kuvvetı kaim olmuş bulunacaktı. kânının nutuklarında bu yolda yapılan meündedır. Bunun için gayrimüsbet ve Kuvvetleri çabucak boşalan ve çabu propagandalar Almanların nazarı dikkakısır bir ideolojiye hizmet etmeğe değil, cak tükenen tabiî temayüllerin bu kusurtini celbetmekten hâli kalamaz. Alman fakat dünyanın kalkınmasma ve onun alarını kapatan ve onları yeniden canlandıya, aradaki sılâh nısbetmı tehlıkelı bir şehenkli bir surette inkişafına engel olan ran kazanılmış tâli bir temayül olan kilde ileride bozacak olan bu propagan çetrefil meselelere pratik hal suretleri bul«cehd» yalnız insanda görülür. Cehdin dalara daha uzun müddet göz yumamaz. mağa gayret etmeliyiz. kuvvet, şiddet ve devamı medeniyet seviDığer taraftan Eden ve arkadaşlarınm Kral Albert, daha iyi bir zamanın ge yesine göredir. İçtimaî kesafet ve medeniİngilterede gitgide artan nüfuzlarını da leceğine inanarak şöyle diyordu: «İstik yet arttıkça cehd de bizzarure artar. Bukaydetmeliyiz. Bunların Avam Kamarabalin mazideki gayretlerin bir semeresi günkü Avrupalıların en çok çahşmaları sındaki son nutuklan Hitler'in Sarbrük halındç tecellı edebilmesi ve dünyanın içtimaî kesafet ve medeniyetlerinin bir te ileri sürdüğü noktai nazarı tamamile teinsanların sulh ıçınde çahşmaları ve mıl netice^idir. Yalnız cehdin bir çahştırma yid eder mahiyettedir. Bu adamların heletler arasında dostluk ve muhadenet his aleti olması ayni zamanda bir yaratma vadefi harbdir. lerinin hüküm «ürduğünü hissetmeleri lâ sıtası olmasını iktıza ettirmez. Çünkü yaRoma, Hitler'in nutkunu tasvib zımdır. Böyle bir sulh ıvıefkud iken, te ratmanın mekanızması cehd mekanizmaediyor rakkı ımkânı yoktur. Milletler için saadet «ından çok başka birşeydir. Yaratma Roma 12 (a.a.) İnformatione Dip de mümkün değildir.» Bu sözler Belçika komDİek«i olmadan sadece cehdle veni bır lomatica gazetesi, Sarrebrück nutku hak nın ve ayni zamanda Fransanın idealinı göstermektedir.» kında şu satırları yazıyor: Fransız Cumhurreisinin nutku Führer'in nutku Remanın büyük salâParis 12 (a.a.) Löbrön, Belçika hiyettar mahfillerinde tasvib edilmiştir. Kralı Birinci Alber'in hatırasmı taziz eçin Hitler'in Almanyanın herkesle ve bu arada Fransız ve îngiliz milletlerile barış is dikilen âbidenin açılması müna«ebetile tediğini tekrar kaydeylemiştir. Fakat, «övlediği nutukta ezcümle demiştir ki: « Fransa, Mcjeste Birinci Alber'in Fransa ve îngilterede totaliter devletlere Nazırı, Bul^ar karşı harbedilmesini istiyen kuvvetli grup hatırasına sarsılmaz bir surette sadıktır ve 11 '*» pförüştü ve partiler mevcud olduğunu kaydetme bu heykeli dikmfkle bu dost hükümdara parlak bir tazimd» bulunmak istemiştir.» den geçemezdi. Zira, bu grup ve partiler, Sofya 12 (a.a.) Alman Ekonomi bir harbin ilânı için Südet meselesinden Nazırı Funk, bugün öğleden sonra buraistifade edilmemiş olmasından doğan İngiltere, Balkanlarda Lâv rense dair konferanslar mı ya gelmiş ve istaşyonda, Bulgar Maliye memnuniyetsizliklerini gizlememektedir Nazırı Gunof. Ticaret Nazırı Nikiforof ler. verdiriyor? ve Ziraat Nazırı Bankof tarafından karİngiiiz ihtiyat ordusu Belgrad 12 (a.a.) sLAl Kudüs ve şılanmıştır. Türkiye elçisile Bulgar Millî Kıbrıs valisi Sir Ronald Stores, bu hafta mevcudü Bankası direktörü de Funk'u karşılıyansonunda Yugoslavyaya ^elecovtır. Sır Londra 12 (a.a.) Harbiye NezaStores, Balkan payitahı!a>\ncla meşhur lar arasında bulunmuştur. reti tarafından dün akşam bildirildiğine albay Lavrens'in hayat ve faaliyeti hakFunk, Kral sarayına giderek hususî göre, ihtiyat ordusunun mevcudu 1 ilkteşkında konferanslar verecektir. defteri imzalamıştır. Yarın Başvekil Köse rinde zabit ve nefer olmak üzere 86,689 Amerikada ecnebi komünist İvanof'u zivaret edecektir. kişiye baliğ olmakta idi. Bu miktar harbden sonra kaydedılen en yüksek rakamlerin tahrikâtı Sofya 12 (a.a.) Başvekil Köse dır. Nevyork 12 (a.a.) Amerikada İvanof bu akşam doktor Funk'u kabul etecnebi faaliyetlerini tetkike memur par miştir. Görüşme bir saatten fazla sürmüşlamento tahkik komisyonu diın ocomobil tür. Paris 12 (Hususî) Paris borsasının şehri olan Detroit'deki komüniî! tahri bugünkü kapanış fiatlan şunlardır: Dr. Ley, Peştede Londra 178.78' 1/2. Nevyork 37 64. kâtile meşgul olmuştur. Bükreş 12 (a.a.) Alman iş cephesi Tahkikata memur koTrmyon azasm Brüksel 637,25, Amsterdam 2045.50, Roma 198,15, Cenevre 853,50. kurşun 16,2.6, dan biri geçen sene Miclıi^an'da çıkan şefi doktor Ley, bugün öğleden sonra bakır 51 1/4 52 1/4, kalav 207,6, altın grevlerin tanınmış komünistlerin eseri ol tayyare ile Sofyadan buraya gelmiş ve 146.5. gümüş 19 3/4. çinko 15. duğunu tesbit etmiştir. Bunlarn isimleri İş Nazırı Racla ile Hariciye Nazırını ziBerlin borsası kaydedilmiştir. Ayni zamanda komünist yaret eylemiştir. Doktor Ley, bu ziyaretiBerlin 12 (a a.) İngiiiz lirası 11,875. tahrikâtçılarından birçoklarnvn kararlarıAmerikan doları 2,498, Fransız frangı nın da Detroit mekteblerınde hocalık et le Racla'nın iki ay evvel Berline yaptığı ziyareti iade eylemektedir. . 6,65. mekte oldukları anlaşılmıştır. Üçüncü ra\"undda ihtiyatı biraz daha elden bırakarak müthiş bir sağ yumruk yapıştırmış; dünya şampiyonunun buna mukabele edeceğini beklerken onun yalnız kendini müdafaa ettiğini görünce maçı kazanmak ümidi biraz daha kuvvetlenmiştir. Fakat, işin şakaya gelmediğini, karşısındakinin, nice nice zaferler kazanmış yaman bir boksör olduğunu bildiği için ihtiyatkârlıktan tamamile vazgeçmemiştir. Filvaki, hasminın bir hususiyeti vardır. İlk ravundlarda dayak yer, ser semleşir, ringin iplerine yaslanır, kaçar, hatta nakdavn bile olur; fakat sonra yavaş yavaş kendini toplar, nefesi, ve tahammülü uzun maçlara müsaid ve yumruğa mukavcmeti çok fazla olduğu için, en sonunda galib gelir. Genc boksör, bunu biliyordu; hatta bir defa da tecrübe etmişti; vaktile onunla tutuştuğu ilk maçm başlangıcında, ha kazanıyorum, ha ka zandım derken son ravundların birinde müthiş bir yumruk sağanağına tutularak . bitkin bir halde yere yuvarlanmış, Amerikalı zencinin karşısında belkemiği sa katlanan Alman boksörü Şmeling gibi uzun müddet yorgun, hasta ve mecalsiz kalmıştı. Şimdi çok iyi hazırlandığı bu yeni maçta, ayni akıbete uğramamak için, pek dikkatli davranıyordu. Dördüncü ravund başladığı zaman, genc boksörün ilk hamlesi şiddetli bir mukavemete rasgeldi; bunun üzerine cür'eti kınldı; tedafüî bir vaziyet aldı. Fakat dünya şampiyonunun da kendisinden ihtiraz ederek fazla ileri gilmediğini hissetmişti. Beşinci ravundda, gene ihtiyatı bırakıp talihini denemek istedi. Hasmına bir iki müthiş yumruk indirdi. Onun mukabelesinin pek zayıf olduğunu hayretle gördü, Filvaki rakibi kaçıyordu. Artık, gencin cür'et ve cesareti fevkalâde arttı. Diğer ravundlarda da ayni azim ve şiddetle dövüşerek galib gelmeğe ve dünya şampiyonluğu unvanını ele geçirmeğe karar verdi. Maçm sonunu merak ediyorsunuz değil mi? Ben de, sizin gibi meraktayım. Bu maç, siyasî bir boks maçı olduğu için, ravundlarının arasında haftalar, aylar, ve seneler geçer. 1935 senesi ilkbaharm:1a başlamıştı; hâlâ devam ediyor. Baka!ım sonu nasıl bitecek? Şimdilik genc boksörün durmadan yapıştırmak azminde olduğu görülüyor; o kadar. M SEKİB TUNÇ Dr. Funk dün öğle Mısır Kralının süt yin Sofyava vardı kardeşi Mısıra gitti Kadm, Majeste Faruk'un cocııçunu emzirecek Açık muhabere Karsta edebiyat öğretmeni Bay Fikret Sağnağa: Telgrafınızı aldım. Hakkımdski sevgi ve teveccühünüze teşekkür ederım. Merhum İsmail Müştağın cenazesi getiriliyor Siird meb'usu güzide arkadaşımız Isma il Müstak Mayakonun, tedavi edilmekte bulunduğu Pariste, bir cerrahî ameliyeyi müteakıb vefat ettiğini dün teessürle haber vermiştik. Aldığımız malumata göre, Başvekâlet Paris büyük elçiliğimize, merhum Müştakın cenazesinin îstanbula nakledilmesini bildirmişir. Cesed Pariste tahnit edilerek trenle şehrimize getirilecek ve merasimle defnolunacaktır. PARİS BÖRSASI Bayan Fatma Bursa (Hususî) Mısır Kralı Majeste Faruğun süt hemşiresi olup Bursada oturmakta olan Kâzım karısı FatVna, kardeş memleket hükümdarı tarafından vâki davet üzerine ve Kralın yakmda dünyaya gelecek çocuğuna süt anneliği yapmal için Mısıra gidecektir. Fatmaya aid pasaport muamelesi ik mal edilmiş ve kendısi İstanbul yolile Mısıra hareket etmiştir. Prenses Bibesko tayyare ile Ista^hnla ^eliyor Beynelmilel tayyarecilık te^kilâtı başkanı Prens Bibesko'nun refikası Prenses Bibesko bugünlerde tayyare ile şehrimize gelecek, istaşyonda kadan tayyarecimiz Sabiha Gökcenle, îstan bul Tayyare kurumu teşkilâtı tarafın dan karşılanacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: