20 Aralık 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9

20 Aralık 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

20 Birincikânun 1938 CUMHURtYET italyan talebleri karşısında IBaştarafı 1 incı sahijede\ ortaya atacağı söylenmektedir. Times gazetesi, îtalyan talebleri hak kında bir anlaşmaya varılması ve İngil terenin bu hususta tavassutta bulunmas itnkânlarından bahsederken Çemberlay nin Roma seyahati esnasmda bu meselenin görüşüleceğini ihsas etmek istediği aşikârdır. Müfrid sağ cenaha ve sol cenaha mensub Fransız gazeteleri daha şiradiden Çemberlayn'i bir «Akdeniz Mü nih'i» yani îngilterenin ve bilhassa Fransanın yeni bir hezimetini hazırlamak üzere Romaya gitmek istemekle itham et mektedirler. Petit Journal gazetesi, Çemberlayn ile Halifaks'ın Romaya yapacakları seya hatin Fransız İngiliz dostluğunun me hek taşı mesabesinde olacağını kaydetmekte ve îngiliz nazırlarının îtalyan ta leblerine Fransanm yaptığı gibi kat'î bir «hayır» cevabile mukabele edeceklerini ümid ettiğini ilâve eylemektedir. Halk Musolini nutuk söylerken de «Tunua, Korsika!» diye bağırmış Paris 19 (a.a.) Bu sabahki Paris gazeteleri, Mussolini'nin Carbomia'daki nutkunda îtalyan taleblerini mevzuu bahsetmesi hâdisesi üzerinde tefsirler yürüt mektedirler. Figaro'nun Roma muhabiri yazıyor: «Mussolini'nin bu nutkile Îtalyan gazetelerinin neşriyatı arasında büyük bir tezad vardır. Maamafih, Mussolinı'nin nutku esnasınada da halk, «Tunus, Korsika:!» diye bağırmışlardır.» Tunusta bir faşist şefi tevkif edildi Paris 19 (a.a.) Tunusta Fransız polisi, Cavdo isminde bir îtalyan faşist şefini tevkif etmiştir. Bu adam ırklar arasmda düşmanlık uyandırmak cürmile maznundur. Korsika'daki ltalyanlara karşı tedbirler Bastia Korsika 19 (a.a.) îtalya tarafından yapılan talebler üzerine bu rada teşekkül eden hareket ve müdafaa komiteleri Korsikada faaliyette bulunan îtalyan ajanlarnm sıkı bir nezaret altına ahnmasına dair bazı karar suretleri kabul etmişlerdri. Bu karar suretlerile alınması istenilen tedbirler şunlardır: 1 Muhacereti tahdid için sıkı bir kontrol tesisi, ^ 2 Mevcud askerî kıt'alarm derhal takviyesile adada yeni hava üsleri ihdas edilmesi, 3 Fransa aleyhindeki hücumlara nihayet verilmesi için Roma nezdinde teşebbüsatta bulunulması, 4 Kadrosu zayıf olan hususî polis servisinin takviyesi, 5 Muvra ismindeki îtalyan gazekumetile daimî teması muhafaza etmektesinin kapatılması, 6 Adada nafıa ve inşaat işlerile teyiz. Esasen Romada heThangi yeni bir idarî işlerde çalışan İtalyanların uzaklaş anlaşma akdi mevzuubahis değildir. îngiliz Somalisinin veyahud herhan tırılması, 7 Adada oturan İtalyanların neza ;i bir dominyonumuzun îtalyaya terke ret altına alınması ve şüpheli eşhasın derhal tardedilmesi. Maarif Vekâletinin Bağlarbaşı pre vantoryomunda hasta muallim ve talebeAvam Kamarasmda ler için inşa ettirmekte olduğu 110 yaÇemberlayn'in izahatt takîı modern sanatoryomun 50 kişilik ilk Londra 19 (Hususî) Avam Ka paviyonu, bugün saat onda açılacaknr. marasının bugünkü celsesinde haricî siyaDoktor Celâlin beyanatı set hakkmda mühim müzakereler cereyan Üç gündenberi şehrimiz mekteblerin etmiştir. Muhaliflerden Dalton söz ala de teftişte bulunan Maarif Vekâleti Başrak, hükumetin haricî siyasetini şiddetle müfettişlerinden Doktor Celâl Otman, tenkid etmiş ve demiştir ki: dün, Kültür Direktörlüğünde, kendisile « Çemberlayn hükumetinin haricî görüşen gazetecilere şu beyanatta bulunsiyasetine itimadımız kaltnamıştır. Bu si muştur: yaset harb tehlikesini her gün biraz daha « Mekteblerimizde, bilhassa Maa" çoğaltmaktadır. Münih anlaşması Baş rif Vekâletinin parasız yatılı olarak okutvekilin bize vadettiği sulhu temin etmetuğu talebeler arasında çok zayıf ve kandiği gibi, Almanyada îngiltere aleyhine sız olanlan vardı. Memlekette, bunlan yeni cereyanlar baş gösterdi. alıp tedavi ve takviye edecek hiçbir müAlmanya şimdi de Avrupanın şarkınessese yoktu. Bunlar hasta olmaytp, sırf da yeni karışıklıklar çıkarmak ktiyor. Bu gıdasızlıktan ve bakımsızlıktan zafiyete mmtakalarda yaşıyan milletlere yeni isuğradıklarından hastaneye de gönderiletilâlara uğramıyacaklanna dair teminat mezdi. Bütün dünyada olduğu gibi, biz vermek mecburiyetindeyiz.» de çocukları beslemek üzere ValdebağınBaşvekilin cevabı da bir prevantoryum açtık. Başvekil Çemberlayn bu tenkidlere Tedavi edilenler cevab vererek aşağıdaki beyanatta bu 1927 de açılan bu prevantoryumda lunmuştur: 85 talebe tedavi edildi. 1928 »enesinde « Haricî siyasetimizi tenkid eden müesseseye 10 yataklı bir muallimler paDalton, haricî siyasetimizi niçin değiştirA'iyonu da ilâve edildi. O sene müessesemek lâzım geldiğine dair müspet birşey de 10 talebe, 13 muallim tedavi altına söyliyemedi. Haricî siyasetimiz, harbı almdı. 929 senesinde 150 talebe, 19 mudeğil, sulhu temine çalışıyor. Nitekim allim; 930 da 164 talebe, 22 muallim; halen Amerika ve Fransa ile son derece 931 de 225 talebe, 45 muallim; 932 de dostane ve samimî münasebat tesis etmiş 360 talebe, 29 muallim, 933 de 226 tabulunuyoruz. Fransa ile münasebatımız lebe, 25 muallim; 934 te 257 talebe, o derece samimidir ki, Fransanın bütün 31 muallim; 935 te 298 talebe, 50 nur kuvvetleri icabında derhal îngilterenin allim; 936 da 371 talebe, 91 muallim; yardımma koşacaklardır. Fransız hüku 937 de 420 talebe, 99 muallim tedavi meti tarafından bu hususta bize verilen olunmuştur. Bu sene, bugüne kadar tedateminat herhangi bir muahededen daha vi edilen talebelerin sayısı 389 dur. kıymetlidir. Müesseseye ağır hasta alınmamaktaîngiliz Alman münasebahna gelin dır. Ancak taşradan gayet ağır olarak ce: Almanya ile anlaşmakla sulha yar 3 hasta gelmiştir ki bunlann da tedavi dım edeceğimize kani bulunuyorum. vakitleri geçirildiğinden maalesef vefat Harb tehlikesini izale edebilmek için Înetmişlerdir. Bunlardan başka tedavi edigiliz ve Alman milletlerinin birbirile lenler arasında ölen yoktur. tesjiki mesai etmeleri lâzımdır.» Prevantoryumun gerek mevkii, gerekÇemberlayn bilâhare îspanya meselese havası hastalar üzerinde şayanı hayret sine temas ederek demiştir ki: « Îngiliz Îtalyan anlaşmasından iyi tesirler yapmaktadır. Hastalar içinde sonra ltalyadan Ispanyaya ancak iki yüz üç ay zarfında 25 kiloya kadar siklet akişi gönderilmiştir ki, bu da îngiliz îtal lanlar vardır. Bu arbş vasatî olarak 8 yan anlaşmasını ihlâl edici bir hareket kilo olup ekserisi on be§, yirmi kiloyu bulmaktadır. • addedilemez.» Bu serait dahilinde mekteblerimizde Dalton Romada yapılacak müzakereler hakkında Fransız hükumetine talebeler doktorlann muayenesinden geçirilmekte, zayıf ve kansız çocuk bulu malumat verilmiş midir? Çemberlayn Romada îtalyan ri nur bulunmaz derhal tecrid edilerek bucalile yapacağım müzakerelerle Fransa raya gönderilmektedir. Kâfi müddet için\e aramızdaki müşterek menfaatlere aid de tedavileri yapılan çocuklar tekrar bilumum meseleler hakkında Paris hü mekteblerine iade olunmaktadır. de harbm serian nihayet bulacağma kani bulunduğunu söylemiş ve demiştir ki: « Hükumetimiz herşeyden evvel Avrupa sulhunun muhafaza ve idamesine çalışmaktadır. Bu maksadla milletler arasında anlaşmalar teminine muzaherete hazırdır.» Yeni bir müessese Yemeni üzerindeki Berlin Roma knruyoruz deliklerin yardımile mihveri ve Tuna Maarif Vekâleti Baş müfettişinin beyanatı Okmeydanında bulunan cesedin hüviveti anlasildı IBaştaran 1 inci sahitede~\ [Ba9tara.f1 1 inci sahifede] RADYO n pl<sarnkî program j Türkiye Radyodifüzyon DALGA ÜZUNLUGU 1639 m. 183 T. A. Q. 19,74 m. 15195 T. A. P. 31,70 m. 9465 Postaları Kcs. Kcs. Kcs. 120 Kw. 20 Kw. 20 Kw. 12,30 müzik (opera parçalan) 13 saat ayarı ve haberler 13,10 Türk muzıği (türkçe şarkılar) 13,40 müzık tFanfar Pl) 18 Türk müziği (incesaz faslı) 18,45 konusma tHukuk ilmi yayma kurumu) 19 muzik (.hafif muzık Pl) 19 15 saat ayarı ve haberler 19,25 muzik (liderler Pl) 19,40 temsil (bir dram Oğiumun yemişleri) 20 müzik (radyo orkestrası Şef: FerW Alnar) 21 saat ayarı ve Par. Kamb. Toprak mahsullerı borsası 21,10 Türk müzl ği (halk müzik ve oyun havalan ve muhteJif şarkılax) 22 konuşma (Türkiye pos tası) 22,15 müzık (kücük orkestra) 23,15 müzik (cazband) 23,45 son haberler ve yarınki program. Seyahatin maktadı Roma 19 (a.a.) Kont Ciano'nun Budapeşte seyahati hakkında Îtalyan siyasî mehafilinde, kaydolunduğuna gore, eğer Macaristan Berlin Roma milnerine olan dostluğuna Yugoslavyaya da teşmil ederse bu, büyük bir memnuniyet uyandıracaktır. Kont Ciano'nun bu yolda Macaristana dostça tavsiyelerde bulunacağı zannolunuyor. düşünülmüş ve bütün yemenicilere gösterilmesi kararlaştınlmıştır. Bu araştırma süratle tamamlanmıs, en usta yemenici sayılan Topkapıda Tekirdağlı Onnik, bir bakışta, «bunu ben yaptım» diye, malını tanımıştır. Kime yaptığı sorulmuş, onu da hatırlamıstır. «Bundan iki ay evvel Ihsan isminde bir delikanhnın ısmarla dığı yemenidir. Kendisi, Topkapıda Tak>eci mahallesinde inekçi ve sütçü İbrahimin yanında yanaşmadır» deyince İbrahim derhal buldurulmuştur. İbrahim, İhsanın bundan 25 gün evvel kendisile alâkasını kesip gittiğini, bir daha yanına uğramadığını söylemiştir. Kendisine cesedin üzerinden çıkarılmış olan bel yeri lâstikli don gösterilince «Evet, bu donu ona karım dikmiştir, hatta bir eşi de buradadır. Bir tekini unutup bırakmış. Her ikisi de bir örnektir» diye izahat vermiştir. İhsanın en çok kimlerle düşüp kalktığı sorulunca da, «Kopuk Ahmedle gezip tozduğunu biliyorum» demiş, bunun üzerine Kopuk Ahmed getirilmiştir. Kopuk Ahtnedin, «Ben onu tanırdım, ama o kadar yakmdan değil; onunla beraber gezrp tozan, asıl Arab Muraddır. Hatta Muradla beraber Aksarayda randevu evlerine gittiklerini işitmiştim» seklinde ifade vermesi üzerine Arab Muradın buldurulmasmda da küçlük çekilmemiş, fakat o da îhsanla öyle boyuna eğlence yerlerine filân gittikleri doğru olmadığını söyliyerek, «Cinayetle de hiç, alâkam yok» demiştir. Bu ve bütün başka sor guya çekilenler, cinayete dair hiçbir şey bilmediklerini söylemekte ısrar etmişlerdir. îsimleri geçenleri ayn ayn sorguya çeken ve yüzleştiren Müddeiumumî muavini Feridun Bagana; bunlara Morgda cesed gösterilirken de hazır bulunarak, hal ve tavırlannı tetkik etmiştir. Hepsi de cesedin îhsana aid olduğunu tasdik ederek, hele ağzında altın bir diş görülmesi kendilerinde hiçbir şüphe bırakmadığına işaret etmişlerdir. Gösterilen don, göm lek, ketnerle yemenilerin ihsana aid olduğunu da hepsi teşhislerine katmışlardır. Maktulün hüviyeti, Kastamonu vilâ yetinin Daday kazasının Karamuk kö* yünden Has Mustafa oğlu Vasfiyeden doğma Ihsan olmak üzere kat'ileşmiştir. Faile veya faillere gelince, zan altına alınan Kopuk Ahmedle Arab Murad, «Biz yapmadık» demekte musırdırlar. Remzi adh birile daha bazı kimselerin de ifadeleri almmıştır. Müddeiumumî muavini Feridun Bagana; ikinci şube cinayet masası komiseri Abdürrahmanın da yardımile, tahkikata devam halindedir. Cesedin hüviyeti meçhul kaldıkça yüzündeki esrarengizlikten şimdi kısmen sıyrılan bu cinayetin, bugünlerde bütün içyüzü meydana çıkarılarak, tamamile aydınlanacağı ku\vetle umul maktadır. Yugoslavyadan geçerken Belgrad 19 (a.a.) Îtalya Hariciye Nazırı Kont Ciano, Budapeşteye gitmek üzere Yugoslavya topraklarından geçerken dün akşam saat 23 te Yugoslavya Başvekili Stoyadinoviç'ten hararetli bir selâm telgrafı almıştır. Operalar ve operetler Kont Ciano'ya Yugoslavyanm bir hu20,35 Budapeşte: Bir opera temsili. dudundan b'bür hududuna kadar geçışin21,10 Hamburg: Das Christeineln. de Drave valisi refakat etmiştir. 21,15 Königsberg: Dorfflinger. 21,35 Floransa: St. Tuna'da ve Balkanlarda müfterek 22,50 Lüksemburg: cephe Büyük konterler Westher. X Veremliler için... Fransız meclisinde M. Bone'nin nutku Paris 19 (Hususî) Meb'usan meclisi, bugün Hariciye Nezareti bütçesini müzakere ve tasdik etmiştir. Hariciye Nazırı Bone bu münasebetle irad ettiği nutukta ezcümle demiştir ki: « Geçen sene selefim Delbos'un dediği gibi îngiltereye karşı sebebsiz biı taarruz yapıldığı takdirde, Fransanın hava, deniz ve kara kuvvetleri derhal İn gilterenin yardımına koşacaklardır. Se lefimin bu husustaki beyanatım bugiiu, Fransız hükumeti namına teyid ediyo rum. îngiltere ile kelimenin tam manasile teşriki mesai temin ettikten sonra, diğer komşularımızla da anlaşmaya çalıştk. Arriren Almanya ile imzaladığımız ademitecavüz paktı, münih'te elde edilen anlaşmanın tabiî neticesidir. Fransız Alman anlaşması Avrupa sulhunun temelidir. Italyaya gelince: Hükumetimiz, is ba$ına geçtiüji günden itibaren, kültür, tarih, coğrafva bakımından birbirine ba5lı bulunan İtalvan ve Fransız milletleri arp^nda bir anlasma teminine cal'^tı. Îtalyan hükumeti, gecenlerde îtalyan meclisinde Fransa aleyhine yapılan te zahüratı benimsemediğini bize bildirmiştir. Roma hükumetinin teminatına inanıyoruz. Bununla beraber Hariciye Komisyommda söyledi?im gibi, İtalyaya bir karış Fransız toprağı bile terketmiyeceğiz. Bu sahada yanlacak herhangi bir tesebbüs silâhla mukabele görecektir. Silâhla müdafaaya hazır olcluğumuz topraklarımız şunlardır : Tunus, Fransız somalisi, Korsika, Nis ve Savua. Bu mıntakalardaki halk. itidal ve itimadmı muhafaza etmelidir. » Hariciye Nazırı bilâhare İspanva meselesine temas ederek, Fransanın Ademi müdahale siyasetine sadık olduğunu ve IsU ^şbaşa ^'Takıldıkları t~kdir Tramvay arabalarının feci hâli [Baştarafı 1 inci sahifede] 9 190 » » Taksinıde, 1 0 243 » » Karaköyde, Bu on bozukluğun onu da bakımsızlık yüzünden motörlerde vukua gelen anzalardır. Vatmanların mehareti, soğukkanlılığı ve talihin yardımı, bizi on feci ka adan kurtarmıstır. Bu bozukluklar da, cumartesi günü bozuk tramvaylan tetkik eden Belediye mühendislerinden Yakubla Yasarın tes pit ettikleri gibi Tramvay şirketinin ih mal ve teseyyübünden ileri gelmiştir. Arabaların bozukluğunda diğer bir amil daha vardır ki o da sudur: Tramvay kumpanyasının atölyelerinde çahşanlar, malzemeden ve tamirat masraflarmdan tasarruf ettikleri takdirde, prim aKrlar. Hatta, başmühendis Blanşar bile bu tasarruflar üzerine verilen primlerden istifade eder. İşte bu primleri almak için, yapılan tamiratı en ucuza çıkarmağa çalışırlar. Bu yüzden Tramvay kumpanyası tamiratı ucuza malederse de tamirler matluba muvafık olmaz ve çok geçmeden tekrar bozukluklar, arızalar olur. Yeni tamirler, yeni primler ahnmasına vesile teskil ettisH için, bu vaziyet böylece devam edip gider. Yalnız bir günde, 10 tramvayın bir den bozulması, tramvay arabalarının feci halini ispata kifavet eder. Bu vaziyet karşısında, Istanbul halkının hayatmı tehlikeden kurtarmak için Belediye ve Vekâletin ciddî tedbirler alması hususunda bir daha na^arı dikkati celbediyoruz. Ancak bazı talebe ve muallimler arasında tüberküloz alâimi görülmektedir ki memleketimizde kâfi derecede sanator yom bulunmadığından bunlar yatırılmamakta ve fakir olduklarından ailelerlnm yanlanna da gönderilememektedir. Bu vaziyeti nazarı itibara alan Maarif Vekâleti, bu talebe ve muallimlerin ihtiyacma cevab vermek üzere ayni müesaese dahilinde 110 yataklı bir sanatoryom irsa ettirmektedir. Sanatoryomun 50 yataklı paviyonu ikmal edilmiştir. Tamamlandktan sonra, diyebilirim ki, gerek bina ve gerekse tesisat itibarile Balkanlarda emsali bulunmıyacak kadar mükemmel olacaktır. 280 bin liraya mal olacak banatoryomun diğer kısmı da gelecek sene Cumhuriyet bayramında bitecektir.» Şiddetli karayel (Baştarafı 1 tncı sahifedc) den yardıma hacet kalmadan, kendini kurtarmıstır. Gelen haberlere göre, her tarafta ş ddetli bir kış hüküm sürmektedir. Evvelki akşam otobüs ve otomobillerle Trakyaya gitmekte olan 140 yolcu. Silivrinin Kumbkurgaz ve Selimiye köyleri arasında müthiş bir kar tıpisine tutulTrahom vak'aları muslar, ve etraftan yetişen köylüler ve Basmüfettis Celâl, bundan sonra. mek jandarma tarafından güçlükle kurtarılteblerde görülen trahom ve tifo vak'alan mışlardır. hakkında sorulan suale şu cevabı vernr.şHava vaziyeti tir: « Trahom olduğu zaman mekteblerin hususî doktorlan tarafından muayene ed^ffk lâzım gelen tedbirler alınmaktadır. Bu sene İstanbuMaki ortamekteblerde sarî sekilde on iki vak'a tespit edil miştir. Halbuki geçen sene hiçbir hasta görülmemişti. Hastalığın cenub vilâyet lerimi^den gelen memurin cocuklarndan iŞi anla^ılıyor. Tifo haVkında ise he\oktu<\» Yurdda hava, Trakya, Kocaeli ve Ege de kapalı ve yağışlı diğer bölgelerde kapalı ve mevzii yağışlı geçmiştir. Rüzgârlar Eğede cenup, ve diğer bölgelerde şimal istikametinden kuvvetli esmiştir. Marmara ve Eğede fırtma vardır. J İstanbulda da hava kapalı ve yağışlı gecmistir. Rüzgâr simali sarkiden san vede 7 9 metre hızla esmistir. Suhunet güne^te 12 6, göieede 7.2 santigraddır. En dn^ük hararet, 2.1 santigrad olarak kaydedil İdare Meclisine, bu hususta hükumetle müzakerelere girişmek için kat'î salâhi mistir. Rumen vapurlmı yoUartna devam yet verilmiştir. ediyorlar Şirket İdare Meclisi b r murahhas Dün. Romanya bandıralı Basarabva secerek bugünlerde Arkaraya gönderecektir. Bu murahhas Nafıa Vekâletile vapurunun Çanakkale civarmda kesif müzakerede bulunacak, ve vanlan ka sis vüzünden yolundan kald'ğı vazılmışrarı umumî heyete bildirecektir. Bunu, tı. Basarabya, anzasız bir halde, ancak satış mukavelenamesinin imzası takib iki buçuk saat rötarla limanımıza gelmiş ve yoluna devam etmistir. Bu arada edecektir. Umumî heyetler toplantısı Tramvay ve Tünel şirketleri umumî heyeti, dün öğleden sonra Metro Hanmdaki Şirket merkezinde fevkalâde bir toplantı yapmıştiT. Toplantıda, her iki şirketin mukavele müddeti hitam bulmazdan evvel hükumetse satın alınması için vâki olan teklifler tetkik edilmiş, Spesial bekleniyor Ankaraya gidecek murahhas heyet'nin reisi daha evvel kararlaştınldığı gibi Spesialdir. Tünel ve Tramvay şirketlerinin Brükseldeki merkezinde İdare Meclisi Reisi olan Spesial. bir iki güne kadar ^ehrimize gelecek ve bu müddet zarfında tespit edilecek diğer murahhas arkadaşlarile beraber Ankaraya giderek Nafıa Vekâletile kat'î müzakerelere girişecektir. havanın muhalefetine ra§men, Bucu resti Köstence, Suceeva Liverpol, Durostor îzmir, Alba Julio Marsilya istikametinde boğazlardan geçerek mutad seferlerinden kalmamışlardır. Eçribel geçid vermiyor Ş. K. Karahisar 19 (a.a.) Bir haftadanberi Gireson Karahisar arasmdaki Eğribel da*i otomobillere geçit verme mektedir. İlçemize 13 santim kar yağ mıştır. Roma 19 (a.a.) Hariciye Nazırı 20.30 Droitwich: Muhtelif parçalar. Kont Ciano'nun Budapeşte seyahati hak21,15 Doyçlandzender: Berllnin filât « monlk orkestralarından birinia kında Voco cTltalia, diyor ki: konseri. «Kont Ciano'nun Budapeştede Macar 22,05 Mllâno: Seçnıe havalar. devlet adamlarile yapacağı dostane mü 23,15 Hilversum I: Konser. 23,40 Stuttgart: Orkestra konsen lâkat Tuna havzasj siyasetinin tekâmülü yolunda yeni bir ilerleyiş adımıdır. Ma Oda musikileri caristan Tuna havzasında Avrupa mede23 Hilversum I: Muhtelif parçalar. 22.20 Paris (1648 182ı : Seçme havaniyetinin müdafiliği hususundaki asırdide lar. . vazifesini tekrar ele almış bulunuyor. Solistlerin konserleri Macaristanm siyaseti Berlin Roma mih16,05 Frankîurt: Piyano konseri. verine istinad eylemektedir. Binaeanleyh, 16,30 Hamburg: Mozart'ın eserlerl. siyasî, kültür, ve ekonomi sahalarında 17^5 Varsova: Opera parçalan. 19,05 Hamburg: Muhtelif parçalar. Macaristanm Almanya ve Îtalya ile da19,20 Doyçlandzender: Keman ve piyaha sıkı bir teşriki mesaide bulunması bekno konseri. lenilir. 19,25 Königsberg: Sonatlar. 19.35 Frankfurt: Ninnller. Tuna havzasında ve Balkanlarda bir 20,05 Hamburg: Seçme havalar. istikrar unsuru olan dost Yugoslavya da 20,10 ParLs (P. T. T.): Piyano konseri. herhalde buna iştirak edecektir. 22,05 Roma: Muhtelif parçalar. 23,35 Doyçlandzender: Beethoven'in soMacaristanm, bolşevikliğe karşı mücanatları. dele hususundaki Alman ve Îtalyan prensiplerine ve keza Almanyanın ve ltal yanın Milletler Cemiyetine karşı olan vaziyetine uygun bir hattı hareket ittihaz IBaşmakaleden devam] etmesi kadar tabiî bir şey olamaz.» Hariciye Nazırt Kont Ctaky'nin ğişen, yenilenen, yaşıyan veya ölen hiçbir gayeye bağlanmıyarak yalnız para avcınutku lığı, ahlâk kaçakçılığı etmekle meşgul Budapeşte 19 (a.a.) Macar A kimseler.. Bunlar her kuvvete gülen ve jansı bildiriyor: her kuvveti ifsadla istismar yolları arıyan Hariciye Nazırı Kont Csaky, meb'usmahluklardır. Cumhuriyete de gayet dost luk için namzedliğini koyduğu Ozd se görünürler. Fakat vicdana, ahlâka düşçim mmtakası müntehibleri önünde bir man ruhların, menfaatsiz ideale gönül nutuk söylemiş ve Macaristanm 1919 severmesi nasıl mümkün olur?. Onun için nesindenberi takib ettiği haricî politikanın böyle yaratılışlan da cumhuriyet düştarihçesini yaptıktan sonra ezcümle de • manlannm en başında sayarsak hiç yanlış miştir ki: değildir. Bilâkis böyle bir anlayışta pek « Macar haricî politikasmın umu isabet vardır. Millî nefretin şu sımf ahlâk mî hatlan değişmemiş bir halde devam ebozguncuları aleyhinde açık açık kendini diyor. Macar hükumetinin hristiyan, et göstermesi çok sevinilecek bir hâdisedir. nik ve sosyal politikası, Macaristanı, oto Büyük Ismet înönü bir nutkunda şöyle matik surette Roma Berlin mihveri devdemişti: letlerinin yanıbaşında ahzi mevki ettir «Ahlâk ve haysiyet sahibleri, namusmiştir. Macaristan, mihverin kuvvetli tesisinden korkmamalıdır. Zira Macar mil suzlar kadar da cesaret göstermezlerse şeleti, binlerce senelik an'anesile, eğer bir ref ve fazilet nasıl payidar olur?» dakika dahi istiklâline karşı olan sarsılBu sebeble içtimaî kirlilikler karşısınmaz unanını kaybederse, Macar kelimesi da temizleyici ve hayir isteyici titizlik en ni taşımağa lâyık değildir. Mihver, Ma medenî şeytnedir ve bir demokrasi rejicaristanı, milletler için bir felâket olan minde en lüzumlu duygu!. bolşevizmden uzak tutacaktır. Roma Dünyada yapılması en güc işlerden biBerlin mihverile, ayni zamanda, ekono ri şudur: mik istikrar elde edilebilinecek ve kuvvetDemokrasiyi kurarken demagojiye li bir Macaristan kurulabilecektir. kurban olmamak ve anarşiyi ezerken hür' Ben, bizzat Hitler'in ve Mussolini'nin riyeti zedelememek... îşte Türk inkılâbı ağzından, kuvvetli ve büyük bir Maca bu çetin davayı şimdiye kadar tam bir ristanın Berlin ve Roma menfaatlerine muvazene ile halle savaşmış yıkıcı değil, uygun olduğunu dinledim. kurucu yerde verimdir. Onun için buMacaristan, Polonya ile olan an'anevî güne kadar olduğu gibi, bundan sonra da dostluğunu da derinleştirmektedir. ona tam inkişafını temin edecek ana unDiğer komşu memleketlerle normal sur bir tanedir: Vazife duygusu! münasebetler tesisi için de gayretler sar Zaten ahlâk nedir?. însanın şahsına,'; fedılmiştir. Macaristan, kendisini yen'den ve mensub olduğu yurdla beşerıyete kar3 kuvvetli hisseylediğindenberi, komşuları şı vazifelerinin bütününden başka? na daha kolayhkla dost elini uzatabilmişŞu sebeble bu rejimde, küçük, büyük^j tir. Bu gayretler, bazı komşularla muvaf kadın, erkek herkes millî ödevleri anlat fak clmuş, bazılarile omamıştır. Fakat mak, bi'mek ve yapmakla mükelleftir. bunda mes'uliyet Macaristana raci değil Şuurunu bu mefhumlara acmıyan ve yadir.» hud mazereti olmadığı halde vazifesini Kont Csaky, bundan sonra ekalliyetler yapmıvana verilecek tek bir sifat tanıyomeselesine temas etmiş ve demiştir ki: rum: Cumhurivet düsmanı! « Hükumet, ekalliyetlerin rahatı Fazıl Ahmed AYKAÇ için elinden geleni yapmağa azmetmış bulunmaktadır. Ekalliyetler, memleke'ın kanunıarına hürmet ettikçe ve ekseriyetm 1938 tarihinden evvel hıristiyanhğı kabul aleyhine haklar istemedikçe, hükOrnetin etmiş bulunanlar, yahudi addedilmiyehimayesinden emin • olabilirler. Fakat e cektir. Entellektüel işlerde yahudilerin ğer bunlar Macaristan aleyhine olarak nisbeti, işe göre, yüzde 7 ilâ yüzde 20 ye kendi memleketlerine iltihak politıka^nı indirilecektir. Ekonomik hayatta da nıstakibe baslarlarsa, devletin kuvvetli elini bet, yüzde 7 ile yüzde yirmi arasmda omuzlarında hissedeceklerdir. tehalüf edecektir. Etnik prensipin galebesi kat'iyyen Ma Yahudilere karşı yeni kanunlar caristanın aleyhinde değildir. Bilâkis, Budapeşte 19 (a.a.) Hatfoe ga Macaristan, Münih konferansını ve yu zetesine beyanatta bulunan yahudilik kakarı Macaristanm anavatana iltihakını, nununun raportörü tneb'us Nakkai, ya bu prensipin galebesine medyundur. Bir hudi meselesinin halli için> ceman 8 milgün gelecek ki Münih konferansı, tarihte yon yahudinin yaşadığı Balkan mem bir dönüm noktası olarak telâkki edile leketlerile Macaristan ve Polonya ara bilecektir.» sında bir itilâf akdedilerek şu esasm kaYahudilere karşı yeni kanunla bul edilmesini istemektedir: Budapeşte 19 (a.a.) Yakmda yaAvrupada bulunan yahudilerin hicret hudiler hakkmda bir kanun çıkarılacağı etmelerine mukabil ecnebi memleketler kuvvetle tahmin edilmektedir. Bu kanu de, bilhassa şimalî ve cenubî Amerikad» na göre,,büyük babalanndan en aşağı bir bulunan milyonlarca AvTupalının memle tanesi hıristiyan olanlar ve 1 kânunusani ketlerine avdet etmesi.. Cumhuriyet düşmanları

Bu sayıdan diğer sayfalar: