8 Ocak 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

8 Ocak 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 Ikincikânun 1939 CUMHURÎYET Hâdiseler arasında DENEMELER Polonya, Almanya lehine Japon kumandanları fedkârlıkta mı bulundu? konferansı ictimaı yapıldı Polonya'mn müşterek bir Polonya Macaristan hududunun ihdasını yeniden istediği söyleniyor Paris 7 (a.a.) Alman Leh müzakerelerinin neticesi hakkmda Varşova ve Berlinde muhafaza edilen ketumiyete rağmen siyasî Paris mahfillerinde Beck'in Almanyamn noktai nazanna iştirak etmediği söylenmektedir. Bu cihet Mun kas hâdisesi hakkmda Pat ajansı tara fından neşredilen tebliğde sarahatle gö rülnrektedir. Filhakika tebliğde Polon yanın Macaristanm noktai nazarını müdafaa ettiği ve Karpatlaraltı Ukrayna smın zararına olarak müşterek bir Po lonya Macaristan hududunun ihdasını yeniden taleb eylediği tahmin edilmek tedir. Almanyamn ise bunu istemediği malumdur. Lehistan Almanyayt tatmin etmiş Paris 7 (a.a.) Hitler Bek göriişmesi hakkmda, Le Jour gazetesinin Berlin muhabiri gazetesine şunları bildiri yor: «Hitler ve Bek'in ne derece uyuştuklarını öğrenmek bittabi şimdilik müm kiin değıldir. Yalnız şurastm kaydetmek icab eder ki bu görüşmenin hedefi, son zamanlarda iki memleket arasında ortaya çıkan vahim anlaşmazhklan bertaraf eyliyecekti. Son Berhtesgden mülâkatına büdin ehemmiyetini veren keyfiyet işte budur. Polonya Almanya münasebetleri, ya iyileşecek veyahud da daha ziyade fenalaşacaktır. Herhalde bu günkü vaziyette kalmasmın imkânı, hiçbir bakımdan mevcud değildir.» Journal gazetesi diyor ki: «Poloeya politik mahfillerinden öğrenildiğine göre, Bek, bu görüşme esnasında arzu edildiği şekilde tatmin olunmamış, fakat 1934 Alman Polorrva deklarasyonuna muvafık bir şekilde Almanya ile iş birliği politikasma veyahud Polonyayı Almanvadan kat'î surette uzaklaştıracak olan Sovyet lehtan politikasma devam şıkları arasından birini ir.tihaba meobur vaziyette bırakılmıştır.» Bayan Taboui, Oeuvre gazetesinde diyor ki: «Geceyarısı Münih'ten aldığımız habarlere göre Almanlar, bu görüşmeden bilhassa memnuniyet izhar etmektedir • ler. Hitler, Polonyanın kat'iyyen politika" sını değiştirmiyeceğini ve Litvinof seyahatinin vukua gelmiyeceği teminatını almıştır. Bek, Dantzig bahsinde Hitler'e çok mühim fedakârlıklarda bulunmuştur.» Excelsior, diyor ki: «Münih'e giderken Parise uğramayı ihmal eden Bek, Hitler ile yaptığı görüşmelerde herhalde bir Fransa Polonya muahedesinin mevcudiyetini unutmamıştır. Mamafih, bütün ihtimallerde, Fransa da bu muahedeye, Polonyanın sadık kaldığı nispette sadık kalacaktır.» Münih 7 (a.a.) Polonya Hariciye Nazırı Beck'le refikası, von Ribbentrop tarafından şereflerine verilen ziyafette hazır bulunduktan sonra saat 22,20 de Berlin tarikile Varşovaya gitmişlerdir. Romadaki akisler Roma 7 (a.a.) D. N. B. ajansının muhabiri bildiriyor: Bek'in Hitler ve Ribbentrop'la yaptığı görüşmeler burada büyük bir alâka ile takib ediİTniş, fakat hiçbir zaman bir sansasyon mahiyetini almamıştır. Al manya Polonya fikir teatileri burada, Avrupa meselelerinin tasfryesi eserine yapılan bir yardım ve ayni zamanda Kont Ciano'nun Polonyayı ziyaretinde vazifesini kolaylaştıracak bir keyfiyet gibi telâkki edilmektedir. Bek Varşovada Varsova 7 (a.a.) Harîcîye Nazırı Bek, bugün Varşova'ya dönmüştür. Hitler Bek mülâkatının neticeleri Çine karşı takib olunacak siyaset Ben Dışımın yalancılığa neyim? Vurgun kalkıyor! ükumet komisyonu kaldırıyor. Bu komisyon kelimesini tercüme etmeme izin verir misiniz? Komisyon, bizde, «vurgun» demektir. Şimdiye kadar, komisyon kelimesinin meşru delâletile, Türk hazinesinden ne milyonlar vurulduğunu biliAHMED yoruz. .. Ismet İnönii ve Celâl Bayar hükumeti, vurgunculara devlet kapılannı kapayarak millete geniş refah ufuklan açıyorlar. Halk tarasında dönen vurgun hikâyelerini hatırlatmağa ne lüzum var ? ö y l e yüzde avcıları tanıyoruz ki sırt üstü yatarak zengin olmuşlardır. Bu servet hiçbir emeğin Ikarşılığı değildir. Yahud ortada emeğe benzer bir şey varsa, biribirlerini zaten tanunış olmaları lâzım gelen meşhur bir plıcile meşhur bir satıcıyı biribirine takdim etmekten ibaret basit bir teşrifattır. Meşhur alıcı: Türk devleti; jneşhur satıcı: Avrupanın bütün büyük fabrikaları. Arada, bir delâletinden binlerce ve bazan yüzbinlerce lira vuran meyanecilere ne lüzum var? Kabil olsa da, on yedi milyon kişi, gidip İsmet İnönünün elini öpsek. Bu kararın yalnız para değil, ahlâk olarak da (millete aldıracağı geniş nefes, göğüslerimizi bütün temiz vatan havasile dolduracak. Vurguncunun beyninden vurulduğu günü idrak ediyoruz. Işin paraca kazanc tarafı kaleme gelmez. Ne kazanılır, rakamla söyleyemeyiz, fakat çok şey kazanılır, imanla söyliyebiliriz. İşin ahlâkça kazanc tarafı daha büyüktür. İsmet İnönünün yıldınmlan, parazitlere, vurgunculara, dalkavuklara ve zahmetsiz kese, emeksiz kasa dolduranlara nişan ahyor. Yaşa, Büyük Şef! Vurvsnlara, vur, elin derd görmesin! e g o i z m i beni kad ar sürüklüyor Filistîn konferansı İspanyada vaziyet Konferansın bu ayın Bir Fransız meb'us heyeti sonunda açılacağı Katalonya cephesinde tahmin olunuyor ziyarette bulundu Barselon 7 (a.a) Fransız meb'uslanndan mürekkeb bir heyet birkaç gündenberi İspanya cumhuriyetd topraklarında bulunmaktadır. Heyet, dün Katalonya cephesinî ziyaret ederek başkumandan Sarabia tarafından kabul edilmiştir. , Eski müsteşar François de Tessan bir nutuk söyliyerek Fransız ve îspanyol cumhuriyetçileri arasmdaki tesanüdü Arab komitesinin Suriyeye gitmesi teyid ve cesaretini takdir ettiği cumhumeselesi riyet ordıısunun kahramanlığından bahKahire 7 (a.a.) Kahiredeki Filis setmiştir. tin Arab komitesi azası Fransa elçili Muharebe vaziyeti ğine müracaat ederek, Suriyeye se Madrid 7 (a.a.) Cumhuriyet kuv yahatleri için kendilerine ^leri sürülen vetleri Estramadure cephesinde ilerleşartlar dahilinde bu seyahatten vazgeçmeğe devam ederek dün Pozoblanco mek mecburiyetinde olduklannı bildirnun 45 kilometre garbinde kâin Nalsemislerdir. quillo'yu işgal ettikten sonra mühim bir Bu şartlar, komite azasınm ayni otel kasaba olan Granjulla'yı da zaptetmişde oturmaları mecburiyeti, yalnız Müf lerdir. Cumhuriyetçiler Almorchon tile görüşebilecekleri, beş günden fazla Cordoue şimendifer hattını iki kere keskalamıyacakları ve hareketlerinden ev mislerdir. vel hiçbir şey neşredemiyecekleridir. Madam Çemberlayn'a müracaat Kahire konferansı toplamyor Barselon 7 (a.a.) Son hava akmları Kahire 7 (a.a.) Yüksek Arab ko esnasmda yaralanan kadın ve çocuklar mitesinin kâtibi Fuad Saba Bey, beya Barselon'un umumî hastanesinden Manatta bulunarak Seyşel adalarmdan ge dam Cemberlavn'e bir mesaj gönderelen Filistin rüesasmın Fransadan mü rek bilhassa «böyle cinayetler işliyen saade alır almaz Beyruta gitmek tasav ecnebi tavyarecilerin» İspanyada mevvurunda bulunduklarım söylemiştir. cudiyetini protesto etmişlerdir. Bunlar. Londraya gidecek olan bütün Frankîstlerin taarruza Arab memlekelteri mümessillerinin işParis 7 (Hususî) Frankist kıtaatı Hrakile Kahirede toplanacak olan ilk Taragon cephesinde eumhuriyetçilere v onferanstan evvel hattı hareketlerini hücum etmişlerdir. Saat 18 de Fran tTvin edebilmek üzere büyük Müfti ile kistler Lerida Taragon yolu üzerinde ^örüşeceklerdir. kâin MontBlanş şehrinin 13 kilometre Konferans reisliği garbma gelmişlerdir . Kahire 7 (a.a.) Mısır hükumeti, Cumhuriyetçiler şimalde ric'at Londra hükumetinden Filistin konfe ediyorlar ransına Çemberlayn'in başkanlık etmeSaragossa 7 (a.a.) Nasyonalist kısini rica etmiştir. taat Katalonya cephesinde ileri hareketlerine devam ve bütün bölgelerde kayde değer muvaffakiyetler elde et Londra 7 (Hususî) Son kısmî inti mişlerdir. Barselon yolunun Lerida ile habatta meb'us seçılen Londra büyük Cervera arasında bir kısmım halen muelçımiz Fethi Okyar bugün İstanbula hafaza etmekte olan cumhuriyetçiler müteveccihen hareket etmiştir. Büyük şimdi şimalde de tehdid altmda ve ricelçi, istasyonda İngiltere Kralınm, Ha ate mecbur edilmiş bulunmaktadırlar. riciye Nezaretinin mümessillerile TürIngiliz Bankası Müdürü kiye elçiliği erkânı ve Yunan elçisi taBal'e hareket etti rafmdan ugurlanmıştır. Berlin 7 (a.a.) İngiltere bankası Boynos Ayres orta elçimiz müdürü Montagu Norman, dün öğleden Ankara 7 (Telefonla) Boynos Ay sonra Reiehsbank erkânile uzun bir tes orta elçiliğine Hariciye ikinci daire mülâkat yapmış ve akşam Bale'e hareteisi Abdülâhad tayin edildi. ket etmiştir. Londra 7 (a.a.) Press Associationun veridği malumata göre, Fılistin konferansının kânunusani sonunda açılacağı ümid edilmektedir. Konferansa Müs temleke Nazırı Malcolm Macdonald başkanlık edecektir. Çemberlayn, Eomadan dönünce Fi lLstin meselesile hususî surette meşgul olacaktır. Yazan: AĞAOĞLU Şungking 7 (a.a.) Halen burada bir çok valilerle ordu kumandanlarının iş 6 tirak ettiği bir konferans devam etmekBir zamanlar Cumhuriyette diği budalalık hükmünü hakketmiş olutedir. Siyasî mahfiller bu konfeaansa «Ben neyim?» adı altında ya rum» dedi. büvük bir ehemmiyet atfetmektedirler. Efkân umumiyesi hassas ve faal olan zılar yazmağa başlamıştım; Bir Alman gazietesinin mütaleası yerlerde şeref ve hakikat duyguları da dostlarımın ve karilerin teş Berlin 7 (a.a.) Alman gazeteleri. veni Japon hükume*inin teşekkülünü, vikile o yazılara yeniden de pek hassas olur ve insanlar ne birbirleri üzerine gelişigüzel iftiralar savururlar ve Japonyanm dahilî ve haricî politikasıvam ediyorum: ne de öyle kolaylıkla öpüşüp kucakla • na tadilâtsız bir surette devam etmek Dışımın fazla egoizmi beni yalancılı hususundaki azminin bir teyidi olarak şırlar! Bütün bu hâdiseler tabiatile dışr ğa da götürmüştür; halbuki benim içim telâkki eylemektedir. ma kuvvet veriyor ve onu daha küstah Deutsche Allgemeine Zeitvng, diyor ki: hakikat, doğruluk âşıkıdır. Hakka, haki yapıyor. tHaricî politikada, ezcümle Çine kar kate tapmak doğruluk kahramanı olmak Geçen gün meselâ, birisi zevcesini şı olan vazivette, değişikliklere intizar onun en yüksek emelidir. Fakat ne çare ki dışım bırakmaz; içi eve süt götüren bir bakkal çırağile koedilmemelidir. Bilhassa General Arak'nin yeni ka min en ufacık bir gayretine karşı hemen nuşur görerek zavailı kadmcağızı saçlabinede idamesi, Japonculuk radikal te kabarır, hiddet eder ve binfoir sitemler rından yakalamış ve evin bütün duvar mayülünün d^vamına dair bir işarettir.» yağdırır: «Aman, bıktık arbk senden! larına çarpmıştı. Biçare kadının vücudü 1300 Japon b'lmüş! A budala! Şu babalar sözünü jşitmedin bere içinde kaldı ve hemen bir ay kadar hasta yattı. Fakat bu, onun «kadın Hang Kong 7 (a.a.) Çin ajansı bil mi: (Doğru söyliyeni kırk kapıdan koların hürriyeti» hakkında uzun bir konvarlar). Bu söz beyhude mi, abes mi? diriyor: ferans vermesine mâni olmadı. Konfe Şensi vilâyetinin cenubundaki Lin Yoksa bir hikmet üzerine mi sb'vlenmiş? fen'de muharebeler şiddetlenmiştir. U Sonra doğru iyi birşeyse başkaları meş ransta ezcümle diyordu ki: «Yirminci asırda kadını döven vahşilere de tesadüf Lon Kong şehrine iki istikametten ya gul olsunlar!» edilryor; bur.lar tabiatile sizce de mapılan taarruz düşmanın tam hezimetile Dışımın bu hiddeti karşısmda zavailı lum olan o kara kuvvete tapanlard'r neticelenmektedir. Çinliler kaçan düş içim bermutad bücülür, merhamet dilemanı Sen Kia Şvang şmaline kadar yen bir tavır alır ve dışım gülümsiyerek ki, alelumum hürrlyet düsmanıdırlar, ve takib etmişlerdir. basları ezilmedikçe rahat durmıyacak işine devam eder. Ta Bi Şan'daki Çin kıtaatı birbiri lardır.» O da yalan âşıkıdır. Yalanı zarif bir arkasmca Ku San, Huang Şuen ve Meğer dinliyenler arasında kadının Ku Şi'yi işgal etmişlerdir. Kuangtung san'at diye telâkki eder ve onda artist bağırtısma koşan komşulardan birisi de vilâyetinde Tsen Çeng havalisinde de ve vîrtuose olmak ister. Onda nekadar sıfatlar varsa o kadar varmış. O cümleyi işitir işitmez dayaÇinliler parlak bir muvaffakiyet elde yalan nevileri de kıillanır. Meselâ o mu namamış ve gülmüş, adam kızmış: etmişlerdir. 1300 Japon ölmüştür. Ne güîüyorsun? diye sormuş. Son günlerde Yoşov şehrinde şiddetli harrir ve âlimdir. Inanmadığı bir mevHataya belâya karsı günde seksen muharebeler vuku bulmaktadır. Japon zuu inanır gibi şerheder. Bilmediği bir lar burada da mühim zayiata uğramış vak'ayı bilir gibi hikâye eder ve oyle kulhüvallah ckuyan adamcağızın ödiı lardır. emniyet, cesaîet, küstahlıkla bahseder, o kopmuş. Estağfurullah efendimiz! demiş. kadar uydurma kitab isimleri, mevhum âlimler eserleri zikreder ki etraftakiler Ne haddim. Boğazıma birşeyler oldu hayret ederler ve hatta bazan inanırlar İçimde birşeyler kaynaşh da onun için, bile. Geçen gün bir mesele etrafında bir Adam, mehabetli bir tavır almış: Ankara 7 (Telefonla) Münhal bu münakaşa yapılıyordu. İleri sürdüğüm «Ha! Oyleyse edebini takın, öyle dinlunan Devlet Şurası reisliğile daire re fikirleri ispat için bir sürü isimler uydurle!» diyerek «kadınların hürriyet;» hakLsliklerine ve azalıklara gösterilen namdum ve hatta onlara atfettiğim cümlele kında en son fikirleri beyan eylemiş! zedlerin isimleri şunlardır: ri aynen ezberden zikrettim. Herkes h a y Fakat o gece de benim kendimin çek Reisliğe: Meclis reis vekillerinden retle bakakaldı ve ben meselenin istedi tiğimi Allah biliyor. Bursa meb'usu Refet Canıtez, Tekirdağ Yatağa girer girmez icim baştanbameb'usu Faiz, Devlet Şurası Deavi da ğim şekilde kabul olunmasına muvaffak oldum. Benim dısım bazı alanlarda ya şa bir istihza kesilerek dışımın karşısına iresi reisi Saffet, azalardan Mithat ve lanı, uvdurmayı bir lâzime, bir vecibe geçti ve gözlerini yumup ağzinı açtı: İsmail Hakkı. Daire reisliklerine: Başmuavinlerden sanır. Evvelâ çok amelî hareket eder, Gördün mü o rezili! Tıpkt senin Talât. İhsan, Vakıflar umum müdür mu hiçbir zaman zayıf tarafa yanaşmaz. gîbi! Arhk iSrendim! Artık seninle bir avini tsmet. eski valilerden Hakkı Hay Şayed kuwretîeri ölçerken yanılırsa ve yerde yaşamak istemem. Tahammülüm dar, İsmail Hakkı. Ankara hukuk mah hata bilâhare anlaşılırsa, ne yaparsa ya kalmadı. Avrıl benden, git, rezilî» kemesi reisi Nail. İzmir ceza mahkeme par mutlak kuvvetli tarafa göç eder. O Dışım güldü ve «neden sen kendnı si hâkimi Ramazan. Sivasal Bilgiler o zaman merhamet nedir bilmez. Dünkü ayrılıp gitmiyorsun?» diye sordu. kulu profesörlerinden İbrahim, Eskişearkadaşlan üzerine kartal gibi atılır, Evet! Evet! Çoktan aynlıp git hir Valisi Yahya Sezai, eski valilerden pençesi içine alır ve gagalar, gagalar! meliydim. Fakat ne çare ki elimde deCumhuriyet Merkez Bankası murakıbı Nadi, Vilâyetler İdaresi umum müdürü Canlannı almcıya kadar gagalar. Bu ğildir. <p Faik. İzmir Valisi Fazlı, Dahiliye Tef hususta benim dışım pek hassastır. Oyleyse sus. tiş heyeti reisi Tevfik Talât, Gazianteb Fırsatı ve meydanı kimseye bırakmak Fakat söyle. Bu kadar yalanl? Valisi Ali Rıza, Dahiliye Vekâleti Ma istemez. Dün gene zavailı birisini yaka ne olacaksmız? Maksadınız nedir? G ö r hallî İdareler müdürü Mümtaz. Niğde, lamıştı ve sesini memleketin her tarafı müyormusun ki hakikatte kimse artık Kırşehir, Bilecik ve Burdur Valileri, na işittirecek kadar yükselterek: «Sen size inanmıyor! Matbuat Umum müdürü Naci, eski Ay kim oluyorsun, bu işlere karışıyorsun, Öyle amma herkes de inamr gibi dm Valisi Kadri, Zonguldak Valisi Ha seni mürteci, haln!» diye bağınyordu. gözüküyor. lid. Tunceli Vali muavini Sedad. Rize Halbuki pek az evvel o «mürteci», «haValisi Nuri, Mülkiye Başmüfettişlerin in» denilen zavailı benim dışımla mü Asıl felâket de işte odur ya! Arden Server, Nedim Nazmi, Süreyya. es cadele ederdi. Dışım o zaman kuvvet tık herkes yalana o kadar alıştı ki yaki valilerden İskân müfettisi Adil. Bolu leri ölçmekte yanılmıştı. Fakat sonraları lan kendisi bile sosyal bir fonksivon haValisi Salim. Haricive Vekâleti birinci hatayı tashih etti ve tabiatile şimdi ken lini aldı. Kendi evimizde çocuklar büe daire seflerinden Celâl. Maliye Vekâ artık ne sana, ne bana ve ne de kimseleti teftiş heyeti reisi Rüştü, Emlâki di'ini «göstermek» istiyordu. ye inanmıvorlar. Milliye müdürü Kâzım, Maarif Vekâ Bu kere içim dayanamadı, müdahaVe böylece sabaha kadar iki taraf leti Umumî müfettişlerinden Besim, le etti ve dışıma hitab ederek: «Biraz birbirine belâ okuyarak savaştılar ve aMaarif Vekâleti Orta Tedrisat umum utanmak gerek. Biraz da hayâ lâzımrayerde ben uyuyamadım! müdürü Avni. Nafıa teftiş heyeti reisi dır. Bu kadarı arhk rezalettir!» Said. Devlet Demiryolları eski umum Ahmed AĞAOĞLU Dışım müstehziyane bir kahkaha samüdürü Rifaî. Posta. Telgraf umum mü [*] Üstad Ağaoğlu Ahmedin bu mevzudürlüğü posta isleri reisi İbrahim, İş vurdu: da ilk yazıları 5, 7, 9, 11 ve 14 eylul 1936 dairesi reisi Enis Behic. Maadin umum Utanmak mî? Hayâ mı? Sen bu tarihli nüshalarımızda çıkmıştır. müdürü Kemal Galib. Sıhhat ve İcti kelimeleri, mandlarını anlıyarak mı kulmaî Muavenet reislerinden Ekrem Tok. lanıyorsun? Yok«a ağzına geldiği için Sümer Bank teftiş heyeti reisi Esad, mi savuruyorsun? Bilmelisin ki utan • Ziraat Vekâleti teftiş heyeti reisi Bekir, mak ve hayâ, yalnız efkân umumiyesi Orman fen heyeti reisi Fahri. Tapu, olan yerlerde olur. Çünkü hayâ ve utanKadastro fen heyeti reisi Halid Ziya. mak demek, efkân umumiyenin verdiği Maliye Tetkik heyeti azasından Kenan, eski Ankara meb'usu İhsan. İş dairesi hükümlere kıymet vermek, onlan saymak demektir. Diyarbakır bölge âmlri Refet.. Devlet Şurası reisi ve aza namzedleri PEYAMt SAFA Düzeltme Dünkü yazımm son cümlesinde «tereddüdsüz» kelimesi «servet. siz> ve <yağdırmalıyız> kelimesi «yadırgamalıyız> şeklinde çıkarak manayı altüst etmiş. Düzeltir ve özür dileriz, P. S. ; Gazetecinin vazifesi IBaşmakaleden devam] rikulâde sesler çıkaran bir kemandır. Tebaa olan vatandaşm mes'uliyetı azdı. O, kendisi için yaşardı. Bugünkü vatandaşın mes'uliyetı çoktur; çünkü artıK yalnız kendi için degil, belki daha ziyade cemiyet için, bizim toplulugumuz için yaşamaktadır. Vatandaş böyle olunca, gazetenin devlet ve cemiyet karşısındaki vazifelerinin agırlığı kendiliğinden ortaya çıkar. O artık ne havadis müessesesi, ne de bir zümre politikasınm malıdır. Doğrudan doğruya cemiyet emrinde ve cemiyete aiddir. Ben, ferd olarak filân mesele hakkında şöyle veya böyle düşünebilirim. Fakat yazı yazan adam olarak kendimin, arkadaşımın veya herhangi bir ekalliyetin değil, cemiyetin menfaatlerini gözönünden ayırmamaya mecburum. Içtimaî kıymetlere hüımet etmek ilk vazifelerimizdendir. Bir gazetenin efkân umumiye yarattığı, onu istediği gibi sürüklediği devirler artık geçmiştir. O ancak, geri ve iptidaî memleketlerde yapılabilir. Bizim gibi, milletin devletleştiği şuurlu ve canh cemiyetlerde gazetenin efkârı umumiye yaratması hayaldir. Onunla beraber yaşamak, onun havasını teneffüs etmek, vazifemizde muvaffak olabilmek için ilk şarttır. Bizim tenkidlerimizden cesaret alarak ikidebir bizi tenkide kalkan heyecanlı dostlarımıza bu noktaları unutmamalarını rica ederim. Takib ettiğimiz yol, milletimiz için en iyi olduguna inandığımız yoldur. Şimdiye kadar aldanmadığımızı hayat ve hâdiseler ispat etti. Bu, ileride hataya düşmek ihtimallerini azaltan kuvvetli ve kâfi bir vesikadır. NADİR NADİ Edirnede dün f eci bir kaza oldu Dr. Funk Romada Roma 7 (Hususî) Alman İktısad Nazın Dr. Funk. bugün resmen Romayı ziyaret etmiştir. Misafir nazır ayın onuna kadar Romada kalacaktır. İngiliz nazırlarınm seyahati arifesine tesadüf etmesi itibarile bu ziyarete hususî bir ehemmivet atfedilmektedir. ( KIS A H ABERLER ) Fethi Okyar geliyor * VAŞİNGTON 7 Ruzvelt, Adliye Nszaretinin Dies komLsyonu tarafından haber verilen nazi. faşist ve komünist te şekküllerinin faaliyeti hakkında tahkikatta bulunarak bu faaliyetin federal ceza kanunlarına aykırı olup olmadığmı araştıracağını bildirmiştir. * BKRLİN 7 Bu sabah genc bir katil idam edilmiştir. Bu son 6 gün içinde Almanyada infaz edilen altıncı idam hük müdür. * BUDAPEŞTE, 7 Nalb Hortl bugün kordiplomatik azasmın yılbaşı tebrikâtını kabul etmiştir. * RIGA, 7 1927 den 1930 a kadar Letonya Cumhur B&şkanlığını yapmış olan Zangals, kalb sektesinden ölmüştür. * PARİS, 7 Memel Direktuvarı istifa etmiştir. Bizde efkân umumiye yok mudur? Var amma, o da senin gibi kımna gîrmiş, büzülmüş, silinmiş bir haldedir. Hiç olmazsa benim küstahhğ'.m kadar onun da varlığı olsaydı, en azı beni bu küstahlıktan vaz geçirirdi! Ve illâ hiçbir kuvvet beni durduramaz. İçim sustu; sustu; çünkü daha birkaç gün evvel bir hâdisenin şahidi olmustu ki kendisine söz söylemek imkânını ver miyordu. Bu hâdise, iki şahsın birbirine sar.larak öpüştüklerini görmüş olmasıydı. Daha pek yakında bütün memleketi alâkadar eden bir işte bu iki şahıstan birisi diğerine: «Sen ibu işte satılmışsın!» dedi. Öteki de cevabında: «Sen bu işi yapmak için kaç para aldm?» diye sormuştu. Şimdi bunları, içim, opüşür, kucaklaşır, müştereken memnun, bahtiyar bir halde görürken elini ağzına koychı, gözlerini belirtti ve hayran 'hayran bakarak «Dışımın hakkımda ver Yapılmakta olan bir çatı çöktü, bir amele öldü Edime 7 (Hususî) Şehrimizde yapılmakta olan yeni sinema binasının çatı kısmının bugün birdenbire çökmesi neticesinde bir amele ölmüş, iki kişi ağır, dokuz kişi de hafif olmak üzere on bir kişi yaralanmıştır. İnşaat işinin salâhiyettar bir fen heyetine verilmemesi yüzünden vukua geldiği anlaşılan bu kazada çatı tama men çökmüştür. Hâdiseyi müteakib inşaat durdurul muş, Müddeiumumilik tahkikata baş lamıştır. Nevyork limanında kaçakçilarla musademe Nevyork 7 (a.a.) Brooklyn limanında federal ajanlarla takviye edilen Nevyork polislerile üç keyif verici zehirler kaçakçısı arasında bir musademe olmuş ve iki taraf da tabanca kullan mıştır. Neticede üç kaçakçı tevkif edilmiş, polislerden biri hafifçe yaralan mıştır. Diğer cihetten, Nevyork karşısmda kâin Hobokev limanında demirli bu lunan İdea ismindeki İtalyan vapunı mürettebatından üç kişinin keyif verici zehirler kaçakçılığmda cürüm şeriki olarak tevkif edildikleri bildirilmekte « dir. İngiliz işsizleri Mesai Nazırının evine hücum ettiler Londra 7 (a.a.) Dün, işsizlerin ha yat şartlannı protesto etmek üzere tş Nazırı Ernest Brown'm evinin parmaklıklarma hücum eden 7 işsiz bu sabah mahkemeye sevkedilmişlerdir. Mahkeme bunları ikişer İngiliz lirası kefalet mukabilinde muvakkaten serbest bı rakmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: