13 Şubat 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

13 Şubat 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET 13 Şubat 1939 ^^MUMAREBELERi Tetrıka No. 91 Nakleden: AB1D1N DAVER TARiHDE BiyiiK DENİZ Avukatlık kanunu ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Belediye işleri îstimlâk meselesi Türkiye ve günün dünja meselesi ünya tarihinin en mühim anlarını teşkil edecek bir devirde yasiyoruz. Cihana hâkim olan yedi büyük devlet birbirine girmek üzeredir. Şimdiden birbirine karşı cephe almakta ve hareket etmektedirler. Harb ve milletlenn savaşı yalnız silâhı kullanmakla yapılmaz. Silâhmın tefevvukuna güvenerek lemişti. yapılan hareketlerle dahi en büyük kara Lâyiha hazırlanmış gibidir. Buna na ve deniz muharebeleri kadar neticeler azaran, cnilyonlarca lira sarfile açılacak lınmaktadır. ve imar edilecek olan yolların iki tarafınUmumî Harbin sonuna kadar bahren da o yolun genisliği ve o semtin şeıeh'le, bütün devletlere faik ve Okyanusların •# | ticarî ve iktısadî kıymetile mütenasib Akdeniz gibi iç denizlerin dalgalanna binalar vücude getirilmesi esası gözönün hâkim İngiltere sırf bu tefevvukunun te de tutulacakhr. Bu takdirde istimlâk o minettiği nüfuz ve ilka ettiği endişe sayelunacak sahalarda geniş mikyasta iınar sinde rakiblerinin gözü önünde ve bunları görülecek, istimlâklerden sonra tabiatile seyirci mevkiinde bırakarak bir çok fütukıymet peyda edecek olan boş arsalardan hat yapmıştır. satış esnasında temin edilecek tnenfaat da Meselâ İngilterenin siyasî, askerî, harşehrin imarına sarfedilecektir. sî ve iktısadî noktadan Fransaya mukadDiğer taraftan haber aldığımıza göre, der görünen Nil vadisine yerleşmesi ve mülkleri imar sahasına dahil bazı kimseSudanın göbeği Faşuda'ya kadar ilerleler, ileride istimlâk halinde fazla para miş Fransızlardan bütün Sudanı mahrum alabılmek ıçm şımdıden mallarınm vergi eylemesi hep bahrî tefevvukunun tek bir kıymetlerini artırmaga çalışmaktadırlar. mermi atmaksızm ve hatta boy göster meksizin kazanmış olduğu hesabsız mu vaffakiyetlerden biridir. Hazine vekillerinin vazi Eski muamelâtı esaslı Hükumete teklif ediîeyeti tetkik mevzuu oluyor ! surette tetkik etmek cek esaslar hazırlanıyor ; Vali ve İstanbul Belediye Reisi Lutfi Avukatlık kanununun bir maddev'ne Oruç Kaptan, mağlub bir kumandan gibi göre, Hazine avukatları, haricde is yap üzere heyet geliyor Kırdar, Şehir meclisinin geçen günkü içtimaında mevcud istimlâk kanununun tamamak mecburiyetindedirler. Yslnız Aldığımız malumata nazadeğil dokuz gemi ile ziyarete gelen bir dıli lüzumundan bahsetmiş ve bunun için ran, Dahiliye Vekâleti, umumî Maliye Vekili, arzu ettiği takdirde, bu de hükumete teklif edilmek üzere yeni bir teftiş icrası için bugünlermaddenin tatbikını üç sene müddetle tekahraman gibi karşılandı bir lâyiha hazırlanmakta olduğunu söy Akdenizde Türk korsanları Tunustan sonra, sahil boyunca ilerliyerek Trablusgarba kadar gittiler ve burasını da aldılar. îşte Kurdoğlu Muslihiddin Reis de bu tarihlerde Bizerta'ya yerleşmişti. İspanyanm donanmasınm çok kuvvetli olması ve müslümanlar arasmdaki nifak, şimalî Afrikadaki islâm yurdlannm İspanyollara karşı müdafaa ve muhafazasına mâni oldu. Muslihiddin Reis Papayı kaçırmak maksadile 10 eylul 1516 da inamlmaz derecede cesur ve cür'etkâr bir akm yapb. Onuncu Leon bu telhlikeden pek zor kurtuldu. Kurdoğlunun Yavuzun Mısır seferine iştirak ettiğini biliyoruz. Mısır seferinden sonra tekrar korsanîığa dönen reis, Rados seferine de iştirak etmiştir. Onun vâki olan davet üzerine Rados seferine iştirak etmek üzere Bizarta'dan gelirken Sicilya adasmda, Papas Amiral Vilye dö Adam'a pusu kurduğımu, fakat bu şövalyemn Radosa kaçmağa muvaffak olduğunu da biliyoruz. Barbaros kardeşler Kaptanı Derya Barbaros Hayreddin Paşanın «Gazevatı Hayreddin Paşa» adlı bir eser yazdırmış olması sayesinde, Barbaros vc kardeşlerinin hayatı bütün safahatile malumdur. Barbaroslar dört kardeş idiler. Babalan, Yakub adlı bir Sipahi oğlu Sipahi idi. Eceovalı olduğunu söyliyen varsa da Gazevatı Hayreddin Paşanm dört nüshasuıda da Vardar Yeniceli olduğu yazıhdır. Bazı Av rupa eserlerindt Sicilyah mühtedi olduğu yazılı ise de bu rivayet tamamile asAsızdır. Barbarosun anasmın Katilina (Katerina olacak, çünkü böyle bir Rum ismı yoktur) isminde bir Rum olduğu da söylenir. Filvaki, babalan Yakub gönüllü olarak 1462 de Midilli seferine iştirak etmiş; Midillinin fethinden sonra, kale muhafız kıt'asma girmiş, verilen müsaade üzerine yerli bir kızla evlenmiştir. Fakat Yalab Beyin bir Rum kızile evlenmesi, Barbarosla kardeşlerinin analan mutlaka Rum olduğunu ispat etmez. O zamanki Türkler, dört kadm alabildiklerine göre, Yakub Beyin başka müslüman ve Türk karıları da bulunabilir ve çocuklann dördü de yahud birkaç tanesi o Türk kanlarından dünyaya gelmiş olabilir. Anası, Rum olsa daihi, Barbaros Türk oğlu Türktür ve Türklük için ı çahşmış; Türklük için çarpışmış, Türkîük için muzaffer olmuştur. Bu dört kardeşin isimleri en büyüğünden başlıyarak sıra ile îshak, Oruç, Hızır ve îlyas idi. Bunlardan sonra, Barbaros Hayreddin Paşa olan Hızırdır. Barbaros, öldüğü zaman 80 yaşında olduğuna göre, takriben 1467 yılında doğmuş olması lâzım geliyor. Babalan öldükten sonra, îsrıak Midillideki evin ve ailenin başma geçmıştjr. Oruç ile Hızır, birer gemi sahibi olarak deniz ticaretile meşguldürler. Oruç, Şam Trablusuna ve Iskenderiyeye sefer eder; Hızır da Selânik ve Egriboz sulannda çalışır. Ilyas, daha çocukken ağabeylerile sefere çıkmağa başlamıştır. Oruç bir seferinde Radostalci Sen Jan şövalyelerinin haıib gemilerinden bir ka, dirganın hücumuna uğradı. Kahramanca döğüştüyse de zayıf bir ticaret gemisile kuvvetli bir harb gemisini yenmenin imkânı yoktu. Mağlub oldu. Yanında bulunan en genc kardeşi Ilyas şehid düştü. Oruç da esir edilerek Radosa götüriildü, esir pazarmda satıldı. Ayağma zincir vuruldu. Kardeşi Hızır, seferden dıönüşte, Orucun gelmediğini görünce onu araştırdı; nihayet, Radosta olduğunu öğrendi. Kardeşini para ile satın alıp kurtarmak için Kriko isminde tanıdığı bir Rumu Radosa gönderdi. Rum onun emniyetini suiistimal etti. Paralan alıp Radosa gitti ve ortadan kayboldu. Oruç, Radosta zahmetli, işkenceli bir esir hayatı geçiriyordu. Şehzade Korkud, Teke sancak beyi iken her yıl Radostaki Türk esirlerinden bir mikdarmı satın alıp azad ederdi. Nihayet, bir sene 40 veya 100 esir aldı. Bunları bir Rados çektirisine yüklediler. Tesadüfen bu gemi, Oruçun forsalık ettiği kalite idi. Gemi Antalya civannda ıssız bir kıyıya giderek esirleri çıkardı. Gece olunca, Oruç, zincirini keserek deP'ze atladı; yüze yiize karaya çıktı. Denize nazır tepede bir Türk kö'yü vardı. Oraya iltica etti. Sonra, Antalyaya giderek Ali Reis isminde bir gemi sahibinin yanına girdi. Çalışmağa başladı. 1510 vılında, Mıstrm Akdeniz filosunda bir gemi reisi oldu. Orucun gemisi, Payas tan Mısıra nakledilecek gemi inşasına mahsus keresteleri almağa gelen Mısır filosuna dahildi. Orada, Rados filosunun bu gemileri bastırarak yaktığını, yukanda görmüştük. Oruç Antalyaya giderek bir rivayete göre, Şehzade Korkudun yardımile, bir rivayete göre de kemerindeki altınlarla bir gemi sahibi oldu ve 1511 yazında bu 18 oturaklı giizel çektiri ile denize çıktı. Oruç artık levend olmuştu. llk işi Radoslulardan intikam almağa çahşmak oldu. Rados ile ona tâbi 12 adanın sulannda faaliyete başladı. Altı ay içinde Sen Jan Currihuriyetinin gemilerine bu suları haram etti. 12 ada halkı ile gemicilerini öyle yıldırdı, deniz tkaretini öyle bir kesîş kesti ki korkunc şöhreti bütün Ege denizine yayıldı. «Baba Oruç!» diyince herkes titriyordu. Rados harb gemileri, her yerde onu anyorlardı. Nihayet; bir gün Menteşe kıyılarındaki KSIZ koylardan birinde gemisini karaya çekip yağlarfeen Rados gemileri tarafından bastınldı. Bu vaziyette, gemiyi kurtarmak mümkün olmadığı için, gemicilerini ve forsalannı beraberine alıp Manisaya, Şehzade Korkud a gitti. Şehzadeden aldığı buyrukla îzmire geldi. Kışuı yeni iki gemi yapnrarak 1512 baharmda denize çıktı. Gemilerinden biri 24, öteki 22 oturaklı idi. Aldığı emre tevfikan «efrenç sulanna» gitmek üzere, evvelâ Midilliye uğradı, akrabasmı ve ahpablarmı gördükten sonra, korsanlık hayatmm ikinci parlak safhasına başladı. Yanındaki gemiyi Piyale yaptırmıştı ve kumandasmı da Yahya Reise vermişti. İki levend gemisi, Polya sulanna gittiler. İki gemi yakaladılar. Bunlardaki 24,000 altını paylaştılar. Egriboz civarındaki Terzikayası limanında dört Venedik gemisi tarafından ateşle karşılandıklan ıçm, üç kalyon ile bir borçadan ibaret olan bu gemileri zaptettiler. Bunların 400' kişilik mürettebatından 285 i esir oldu. Oruç Reis, 1512 ikinciteşrininde Midilliye döndugii zaman Osmanh tahtma Yavuz geçmişti. Şehzade Korkud kaybolmuştu, taraftarlan takib ediliyordu. «Oruç bir ay kadar Midillide kaldı. Bütün muhitine, akmdan gelmiş büyük bir levend başbuğu gibi muamele etti. Yakın ve uzak hısımlarma rütbe ve makam sahiblerine, âlimlere ve fakirlere armağanlar dağıttı; 200 esir azad etti. Kudretsiz çocuklara sünnet, kimsesiz kızlara evlenme düğünleri yapbrdı. Zaptettiği gemileri elden çıkarıp kendi kalitelerini alıkoydu.» 1). Fakat, Şehzade Korkudun adamı diye yakalanması îhtimali olduğu için Mısırda kışlamağa karar verdi. Yolda yedi hıristiyan gemisi zaptederek dokuz gemi ile Iskenderiyeye girdi. Kıymetli hediyelerle Kaihireye Kansu Guriye gitti. Mısn hükümdannm ince donanmasını Payasta Radoslulara yaktıran mağlub bir kumandan gibi değil; dokuz gemile ziyarete gelen bir kahraman gibi karşılandı. İskenderiyede kışlamasına izm verildi. Kansu Guri Iskenderiye kumandanına şöyle yazıyordu: «Oruç Kaptanın ve refiki Yahya Kaptanm üzerlerinden geçen kuşun kanadm kat'edesin; her ne lâzım olursa veresin. Kaptanlar için konak ve levendler için kışla tayin edesin. Gerek kaptanIarm ve gerek levendlerin mekülât ve meş rubatlarm gereği gibi veresin.» 2 ) . Oruç 1513 martmda, Mısır Sultanı Kansu Guriye bir teşekkür mektubu yazıp veda etti. Denize açılırken parlak merasimle selâmetlendi. Şarkî Akdenizde Kıbrıstan başlıyarak muzaffer bir cevelân yaptı İskenderiyeden kalktıktan 21 gün sonra, Cırba adasına vardı. Yanında 11 ganimet gemi vardı. Bunları ve esirieri sattı. Iskenderiyeye gidecek bir gemi ile Mısır Sultanına mektub ve hediye gönderdi. Tunus Boğazında, Sicilya ve Italya sulannda dolaştıktan sonra tekrar Cırbaya geldiği zaman kardeşi Hızırı da orada buldu. Hızır, Şehzade Korkudu kaçırmamak için Yavuzun emrile Anadolu sahillerine konulan ablukayı 1513 yazmda buğday yüklü gemisile yarmağa muvaffak olmuştu. O tarihlerde Sudan licaretinin iskelesi olan Trablusgarbde buğdaymı verip 95 zenci köle ve cariye alarak Prevezeye gitti. Zencileri sattığı gibi Yavuzun yasağmdan dolayı adeta denizde gezmek imkânı kalmadığından gemisini de sattı. (Arkast ror) 1), 2) Deniz4e Türkiye: Alpagot. hir. edebilir. Maliye Vekâleti, bu madde hükmü nün tatbikını bu sene için geri bırakmıştı. Mezkur maddenin tatbikatta uzun tnüddet tehirinin kabil olup olamıyacagı a lâkadarlar arasmda tetkik mevzuu ol mustur. Bu hüküm, înfaz edildiği tak dirde mevcud birinci smıf avukatlardan kısmı azamı istifa etmek mecburiyetinde kalacaklardır. Çünkü bunlar kendilerfne verJebilecek aylığı kâfi görmiyecekler dir. Bütün bunlara rağmen yeni yapılacak teşkilât, Vekâlet için fazla masrafı icab ettirecektir. Bu masrahn yekunu, senede bir milyon lirayı bulacakhr. de İstanbul Belediyesine mülkiye müfettişlerinden mürekkeb bir heyet göndermek üzeredir. Bu teftiş heyeti, Belediyenin eski muamelâhm esaslı bir surette gözden geçirecektir. Hava vaziyeti Rakıyı su gibi içen sarhoş Komşusunu döğdüğü için hapse mahkum oldu Karagümrükte oturan ve seyyar satî cıhk yapan Şevket Suoğlu, Muradiye isminde bir kadmla evlidir ve 7 yaşlannda bir de çocuğu vardır. Çalışkan bir adam olan Şevket Suoğlunun yegâne kabahati, su gibi rakı içmesidir. Işleri son günlerde iyi gitmiyen Şev ket, dört gün evvel parasız kalmış, bittabi rakı da bulamaz olmuştur. Alkolik adam, kansmm evde bulunmadığı bir zamanı gözeterek bazı eşyalan alıp gitmiş ve bunlan satarak içki ihtiyacmı temin etmiştir. Üç gün de evine gelmemiştir. Suoğlu, nihayet evvelki gece adama kıllı içtikten sonra saat onda evine dön müş, fakat karısı kapıyı açmamıştır. Bi raz sonra babasile birlikte kapıya gelen sarhoş, bir kolayını bularak kapıyı anah larsız açmağa muvaffak olmuş, içeri dalmıştır. Muradiye, kocasını sarhoş bir halde karşısında görünce feryada başlamıştır. Bu aralık Şevket de karısını oldukça hırpalamıştır. Kadının feryadmı işiten komşuîan Eminle kansı Hayriye vak'adan polisi haberdar etmişlerdir. Şevket, Yusuf, Hayriyenin üzerine de hücum etmiş, kadmcağızı dövmüş ve hakaret de etmiştir. Dün Sultanahmed birinci sulh cezada yapılan muhakeme esnasında, hâkim Reşid, arada küçük bir çocuk olduğunu gözönünd« tutarak kan kocayı barıştırmak istemiştir. Muradiye kocasmın yola gelmiyeceğini söyliyerek teklifi kabul etmemiştir. Muhakeme sonunda komşusu Hayriyeyi dövdüğü şahidlerin ifadeleri ve sair delâille sabit görülen suçlu Şev ket, 3 gün hapse ve 27 lira para cezasma mahkum edilmiştir. MÜTEFERRtK Denizbank Umum müdürü Denizbank Umum müdürü Yusuf Ziya Erzin, dün akşamki ekspresle An karaya gidecekti. Fakat kadro hazırlıkları henüz "bit mediğinden Umum müdür hareketini bir iki gün geri bırakmıştır. Ekrem König nerede? Fransada olmadığı anlaşılan tay^'are kaçakçılığmdan suçlu Ekrem Köniğin Holanda}^ geçtiğı teey^öid etmektedir. Hariciye Vekâleti,aramızda mücrimin mukavelesi olmamakla beraber müte kabiliyet esasma istinad ederek Ekrem Köniğin iadesi hususunda Holanda hükumeti nezdinde teşebbüsata girişmiştir. Sabıkalı kaçakçı Üsküdarda Kuşoğlu yokuşunda otu ran sabıkalı kaçakçılardan Ahmed oğlu Nusratın şüpheli bir şekiLde dolaşışı, polisin nazarı dikkatini ceibetmiştir. Üzeri aranan sabıkalımn cebinde iki paket eroin bulunmuştur. Suçlu Adlıyeye teslim edilmiştir. Ezilecekti... Beyoğlunda Kalyoncukulluğunda Kordelâ sokağında oturan Züi Demir oğlu, dün, Tünel meydanmdan geçerken vatman Şükrünün idaresindeki tram vayın sadmesine maruz kalmış ve sol kolundan yairalanımıştır. Şimdi ise ayni tefevvuk ve nüfuzu yedi devletten her biri karşı tarafa kullanıyor. Bugün dünya meselesi dünyanm altıda birini elinde bulunduran ve petrol, kömür, demir gibi madenlerle hububat cihetmden en zengin memleketi bulunan ve başlıca unsuru altmış beş milyon Rus İzmit (Hususî) İzmitin kenar bir clmak üzere birçok milliyetlerden teşekmahallesi vardır. Tabakhane mahallesi kül eden Sovyet Rusyasının mukadderaderler. Bu mahallenın de kenarında vc tıdır. tarlalar içinde harab bir ev vardır. Bu Nüfusu seksen milyonu bulan Almanevde Mustafa ve Neşet isimlerinde iki ya sanayiini idare etmek ve halkını ya kardeşle genc bir kadm oturmaktadır. Dünkü yağmurlu havada İstanbuldan Bir müddettir bu eve esrarengiz bir he şatmak için haricden petrol, demir ve di ğer madenlerle hububat getirmeğe mecbir köşe yulâ ârız olmuş ve evin içindekileri korburdur. M. Hitler, son nutkunda AlEvvelki gece t>aşlıyan yağmur, dün kutmağa başlamıştır. Meselâ, zaman zamanyaya iktısadiyatını düzeltmek yahud de kısa fasılarlarla devam etmiş, hava, man ev keskin elektrik lâmbalarile ay ölmek şıklanndan birini kabul etmek zahep kapalı ve bulutlu görülmüştür. dınlanmakta ve pencereleri kırılmakta, Limanı ve Karadeniz boğazını dün ahır kapılan sökülmektedir.. Bu vaziyet rureti karşısında olduğunu ve lâkin ölmek sabah kaplıyan haf if sis, çabuk dağılmış, ortada gayritabiî bir hava husule getir şıkkını asla kabul etmiyeceğini söylemişti. Almanyanın çok büyük olan ihtiyacmı vapurlar, Boğazdan muntazam surette miş ve evin içindekiler dikkatli bulunmaçıkıp girmişlerdir. ne müstemlekeler, ne de orta Avrupa ğa başlamışlardır. memleketleri temin edebilir. Bunun için lstasyon raporu Mustafa, bu Fatmayı bir sene evvel, Yurdda hava, cenub ve cenubu şarkî Düzcenin Üskübi nahiyesinden kaçıra bütün gözü ve ümidi Rusyada ve bahusus Anadolu mıntakalarile orta Anadolu rak İzmite getirmiş. Fatmanın babası o hububat ambarı ve petrol kaynağı olan nun şark kısımlarmda kapalı ve yağışh, Ukrayna ve Kazak illeridir. İtalya dahi lan Ali Kemal isimli şahıs da önceleri Karadeniz kıyılarile Trakyada kapalı Cebelüttarıkın ve Babülmendebin hari ve yer yer yağışlı, diğer bolgelerde de muhalefet ettiği bu vak'aya sonralan mu cindeki yerlerden devamlı ve emniyetli tavaat etmiş ve ortada dargmlık da kalumumiyetle bulutludur. surette ne petrol, ne kömür, ne de hubumamıştır. Rüzgârlar, doğu ve cenuıbu şarkî Abat getirmeğe bel bağlıyamıyor. Neşet evin aşağı kısmmdaki ahıra innadolu ile Trakyada cenubdan, diğer Almanyanın hedefi ve ümidi nerelerde yerlerde uınumiyetle şimalî istikamet miş. Inmesile beraber müthiş bir silâh sesi bütün mahalleyi ayağa kaldırmış ve a ise İtalyanın da oradadır. Fakat Alman ten orta kuvvette esmiştir. yaya, hedefine erişmek için, yol varsa da Şehrimizde yağış mifctarı 0,20 dir. hıra inildiği zaman genc çocuğu kanlar Italya için yoktur. Türkiye iki yüz sene Rüzgâr, cenuıbu garbiden saniyede 35 içinde ölü bulmuşlar. Kafatasını bir kurmetre hızla esmiştir. Saat 14 te hava şun parçalamış. Vak'aya derhal Müd süren hastahktan ve zâftan kurtularak tazyiki 761,9 milimetre, sühunet en yük deiumumî yetişerek tahkikata el koytnuş siyasî, askerî ve iktısadî her sahada hü sek 6,7 ve en aşağı 0,2 santigrad olarak ve ilk tahkikatta cinayetin faili bir türlü kümranlık hukukunu tekrar iktisab etmiş kaydedümiştir. tespit edilemiyerek iş esrarengiz bir ma ve modern ve mehib müdafaa kuvveti ve hiyet almış bulunmaktadır. Bu 15 yaşın kudretini bütün devletlere tanıtmış, temiz MALÎYEDE daki mekteb talebesinin öldürülmesinde ve canlı yeni hareketlerile ayrıca itimad tel kin etmiş, sulh siyasetindeki samimiyetini Muvazene vergisinde yeni bir ki esrar nedir? Bu henüz mechuldür. ve hiçbir tesir ve nüfuza kapılmıyan hariEtraftan sızan dedikodulara göre cina tadilât yapılacak mı? yeti ya kardeşi Mustafa ve vahud da cî politıkasındaki mutlak istiklâlini ispat Haber aldığımıza göre, Maliye Ve Mustafanm kaympederi Ali Kemal iş etmiş olduğundan dünya politikasının bukâleti, geçen sene yüzde iki nisbetinde lemiştir Adliyede bu bakımdan tahki gynkü meselesinin mihrakına yakın bulunindirilmiş olan muvazene vergisinde kat safhasını genişletmektedir. Fakal bu ması kendisini alâkadar etmemektedir. bir miktar daha tenzilât yapmak im henüz bir tahmin ve zandan ileri gitmiş Bu hakikat karşısında yedi büyük devkânlanru araştırmaktadır. desildir. let Türkiyeyi aralannda girişmiş oldukları muazzam mübarezenin haricinde sayHalk Bankası, Bursa ve tzmaktadırlar. Bunun için İtalya Karadeİki dükkân yandı mirde birer «halk sandığı» Evvelki akşam saat 20,15 te Yüksek nize çıkmak için hiçbir suretle Boğazlaraçacak kaldırımda Madam Estere aid şapkacı dan, yahud Türkiye arazisi üzerinden bir Bursa (Hususî) Halk Bankası, mev ve Yaşovaya aid çorabcı dükkânları yol aramağı düşünmemiştir. Bu yolu dacud halk sandıklarma ilâveten şehri yanmıştır. ha şimalde temin etmeğe çalışıyor. mizde ve îzmirde birer halk sandığı açYanan iki dükkân da Emlâki Mill:yeye Avrupa matbuatı tarafından teyid emaya karar vermiştir. Bu hususta tet aiddir. Çorabcı dükkânı 1350, Madam dildiği veçhile İtalya diplomasisinin son kikler ve Ticaret Odalarile temaslar ya Esterin şapkacı dükkânı da 750 liraya zamanlarda bütün faaliyet ve gayreti, bapılmaktadır. Bu sandıkların kuruluşu sigortalıdır. husus Hariciye Nazm Kont Ciano'nun Halk Bankasının heyeti umumiye içtiYangın, bir aralık arkadaki şişe armaını müteakib yapılacaktır. Halk Ban diyesine de sirayet etmişse de çabuk ön Belgrada yaptığı seyahatin ve Romanya ile cereyan eden müzakerelerin esas gayekası Türk Anonim şirketinin heyeti u lenmiştir. mumiyesi martm onunda Ankarada topPolis ve Müddeiumumilik tahkikata si İtalyanın Adriyatikteki en büyük limalanacaktır. başlamıştır. nı Triyeste ile Karadenizdeki Köstence limanı arasmda Almanyanın meşhur Autobahn dedikleri hususî otomobil yoIunun tesisi bulunuyor. Günün büyük meselesi Sovyet Rusysî ise de bunun üzerinde büyük devletlerin yaptıklan mücadelenin sahneleri çok u •* zakfa yani İspanyada ve şimalî Afrikada ve cenubî Çindedir. Bu mücadele bir tabiyeden ibarettir. Hedefi Fransayı her hangi suretle günün büyük meselesinin hallinde Almanya, îtalya ve Japonyanın işlerine karışacak bir vaziyette bulundurmamaktır. Arkasmda Almanya olduğu halde îtalyanın şimalî Afrikada Fransaya karşı harekete geçmeğe çalışırken Japonya Haynan adasına 20,000 kişilik bir ordu çıkararak Fransanın Asya imparatorluğunun tepesine binmiştir. Almanya, İtalya ve Japonya askerî ve bahrî kuvvetlerinin tesir ve nüfuzunu kullanarak Fransayı silâh istimaline hacet kalmaksızın Şehrimizde bulunan Niğdeliler, her sene olduğu gibi bu sene de Beyoğlu dünyanın büyük meselesine karışmaktan Halkveinde bir toplantı yapmşılardır. Bütün Niğdeli genclerin hazır bulunduğu bu toplantı pek samimî bir hava içinde cereyan etmiş, Niğdeli hemşe menetmeğe çalışıyorlar. Bugünkü müba riler dans etmek ve millî şarkılar söylemek suratile e|lenmişlerdir. Geç vakte reze budur. kadar devam eden toplantıda davetlilere nefis Niğde elması ikram edilmigtiTj Muharrem Feyzi TOĞAY Izmitte esrarengiz bir cinayet oldu 15 yaşında bir mekteb talebesi öldürüldü f Niğdeli genclerin yıllık toplantısı j

Bu sayıdan diğer sayfalar: