4 Mayıs 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8

4 Mayıs 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET 4 Mayıs 1939 ADANA MEKTUBLARI: Çukurovada mahsul bu îç piyasa, haricin rekabeFotoğrafla Atatürk tinden müteessir oluyor sene çok bereketli olacak ^M Pamuklu mensucat Ankara Borsası 3/5/939 K A P A N1 S 1 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 1 tngiliz lirası Açıhs Yeni arpa mahsulü birkaç güne kadar piyasaya çıkacak, pamuklar da yüksek kalitede yetişiyor Ticaret Odası, İstanbulda esaslı ve geniş b : r san'at şubesini meşgul eden pamuklu dokumaların standardı üzerinde uğraşmaktadır. Bütün memlekete şamil bir karar verilinciye kadar yalnız İstanbul mıntakasmda mevcud 2000 tezgâhta imal edilen pamuklu dokuma kumaş, bez, yatak ve yorgan çarşafı ve saire nin standardı lüzumlu görülmektedir. Bu iş için hazırlanmış bir proje vardır. Oda idare heyeti bugünlerde bu mühim meseleyi ele alacaktnr. Ebedî Şefin ekserisi hiçbir yerde intişar etmemiş yüzler ce tarihî fotoğrafından mürekkeb büyük albüm. Memleketin her tarafında lâyık olduğu emsalsiz rağbeti goren bu kıymetli eserin mevcudu tükenmek üzeredir. Dolar Fransız frangi Liret îsviçre frangı Holanda florini Kapamş 5,93 126,6323 3,3550 6,625 28.4375 67,54 Dokuma sanayiinde haricî rekabet Dokuma sanayiimiz, son zamanlarda haricî rekabetin tesiri altında bulunmaktadır. Bazı anlaşmalar dolayısile muayyen memleketlerden çok m:ktarda pamuklu mensucat gelmesi, piyasayı hali işbaa getirmiştir. Yerli küçük sanayi az çalışmak mecburiyetinde kalmaktadır. Ravhişmark 5O,815« Belga 21,56 Drahmi 1,0925 Leva 1,56 kronn Pezeta 14,035 Zloti 23,8450 Pengo 24,9675 0,9050 Ley Dinar 2.8925 Yen 34İ62 30,5475 tsveç kronn Ruble 23,9025 Esham v e Tahvilât 19,75 19. 19,50 91.75 ' 103, U5 Valans 3 (a.a.) Franko, dün A d a n a (Hususî) Mıntakamız, zi memleket ziraatine değerli hizmetleri do Valans'a gelmiştir. Mumaileyh, bugün raat işleri bakımından nekadar mühimse, kunan Ziraat mektebı, son yıllarda bu yapılacak olan büyük zafer geçidine risınaî faaliyet itibarile de o derece ileri sahadaki faaliyetini bir kat daha artır yaset edecektir. bir vaziyette sayılabilir. Filhakika bilhas mış bulunuyor. Mektebin fidanlığında, ve Askerî yollar e sa pamuk, çırçır ve prese fabrikalar başta nümune tarlalarında bilhassa Adana meyParis 3 (a.a.) Petit Parisien gagelmek üzere sayıları otuzu geçen büyük vacılığını alâkalandıran çok verimli tec zetesinin Grenoble'dan istihbarına göre sınaî müesseseler, muhtelif iş mevzuların rübeler yapılmaktadır. Ezcümle, geçen Alp dağlarında askerî yollara aid işlerde da faaliyettedirler. Pamuk mensucat ve yıllarda mektebin bağcılık kısmında çe kullanılmak üzere İspanyol milisleri yüziplik fabrikaları da bu meyandadır. Son kirdeksiz üzüm yetiştirmek cnaksadıle lerce insandan mürekkeb kafileler halinra, birisi A d a n a d a ve ikisi Mersinde ol yapılan tecrübe iyi netice vermış ve öte de gelmektedirler. mak üzere ehemmiyetli nispette istihsalde denberi bu mıntakada çekirdeksiz üzüm İki Fransız elçisi bulunan nebatî yağ ve sabun fabrikalan ve bilhassa çavuş üzümü yetiştirilmek ısBurgos 3 (a.a.) Eski Fransız seise, memleketin ekonomik bünyesinde ge tendiği halde, çiçeklerin meyva tutmadan firi Peretti Della Rocca, buraya gelmişniş faaliyetlere sebeb olmaktadır. Bun önce dökülmesi sebebile muvaffak olunatir. Mumaileyh, Fransanm Ispanyanın lar, kısmen diğer yağlı tohumlardan da mıyan bu işe, genc ve liyakatli mütehasimarına iştiraki imkânmı tetkik etmek kullanmak üzere, daha ziyade pamuk çe sıslarımız fennî bir çare bulmuşlar ve Çumaksadile Madride gidecektir. kirdeklerinden yağ istihsal etmektedirler. kurovada çekirdeksiz üzüm yetiştirme \z Çukurovamn halihazırdaki pamuk rekol kurutma işini başardıkları gibi çavuş üzü Belçikada bazı sınıflar silâK altına alındı tesine nazaran elde edilen pamuk çekir mü tecrübesinde de muvaffak olcnuşlardeği (çiğit) bu üç fabrikanın tam randı dır. Brüksel 3 (a.a.) Millî Müdafaa manla çalışmasına bazı yıllar kâfi gelNazın, beynelmilel vaziyetin birkaç hafZirai vaziyet iyi memekle beraber, pamuk istihsalâtınm Bütün Çukurovada hububat mahsulü, ta evvel alınan emniyet tedbirlerinin idaartırılması hususunda gerek hükumetçe iyi şartlar içinde neşvünemasına devam mesini icab ettirdiğine hükm»lmiş oldu ahnmakta olan tedbirler ve gerekse çift etmektedir. Hatta bazı yerlerde arpa ğundan silâh altına alınmış oian kıt'alar çılerimizce güdülen tarzlann iyi neticeler mahsulünün idraki de yaklaşmış sayıla arasında münavebe yapılmasma karar vermesi takdınnde, mevcud fabrikalar, el bilir. Hububat başaktadır. Mayısın orta verilmiştir. Bu karar üzerine gayrimuayde edilecek çiğit yekununu işlemeğe yeti larına doğru yeni arpa mahsulünün pa yen bir zamana kadar mezuniyet almış şemiyeceklerdir ve bu, çok uzak da de zara çıkması beklenmektedir. olan askerlerden bir miktan tekrar silâh ğildir. İşte bunu hesab eden bazı mütealtına davet edilmiştir. Pamuk ekimi her tarafta bitirilmiş vaşebbisler, şehrimize yeni bir nebatî yağ ziyettedir. Birçok tarlalarda çapa işleri ve sabun farikası kurmak üzere 200,000 başlamışhr. Bu yıi yağmurlar normal de dar uzatılması takarrür eden hattın inşaaliralık bir şirket teşkil etmişler ve hüku nebilecek şekilde yağmıştır. Mmtakanın tı tamamlanmak üzeredir. Önümüzdeki yıllar zarfmda Çukurometten müsaadesini de alarak, Millî Men vasatî yağmur miktan olan 600 milimetvada yüzbinlerce dönümlük bir sahayı susucat fabrikası civarına bu fabrikayı kur re dolmuştur. Yalnız, tarlalarda yabani layacak olan bu tesisat bittikten sonra, mağa şimdiden başlamışlardır bile. otların bu yıl fazlalığından şikâyet edilpamuk rekoltesinin 500,000 balyaya ulaKurulan bu fabrika ile, mıntakamızda mektedir. Çünkü, fazla ot, çapa masrafışacağı şüphesizdir ve zaten çizilen progki nebatî yağ fabrikalarının sayısı dörde nm artmasını ve bu da, maliyet fiatının ramın hedefi de budur. baliğ olunca, iktısadî hayatımızda da yükselmesini icab ettirici bir keyfiyettir. İşte bu hedefe sarsıntısızca ulaşabil mahsus bir genişlemenin kendisini göste Bu yıl, pamuk ekim sahası, geçen yıllara mek maksadile, Ziraat Vekâleti, müte receği tabiıdır. Çünkü, eskıden ancak nazaran bir miktar fazla olarak hazırlanhassıslardan Nafi Atufu buraya göndehayvan yemi olarak kısmen dahilde is mıştır. Pamuklarımız da, hububatta olrerek, pamukların sulanmak suretile yetihlâk ve kısmen de Akdeniz adalarına, duğu gibi, iyi şartlarla yetişmesine devam tiştirildiği takdirde elde edilecek azamî bilhassa Malta'ya ihrac edilen çeğitleri edebilırse, ekim sahasma göre, önümüzrandımanın ne olabileceğini tespit ettir miz, düşük kıymette ve istihlâk mahalli deki pamuk rekoltesinin 200,000 balyayı meğe başlamıştır. Nafi Atuf, alâkadarmahdud bir iptidaî madde halinden çıka bulması beklenebilir. Bu yıl ekilen sahalarla görüşerek tecrübelere girişecektir. rak, sınaî bir mevzu vaziyetine girecek nın takriben % 6 5 i Klevland cinsine Telefon servisleri ıslah ediliyor tir. Böylelikle istihsal edilen yağ, sabun tahsis edilmiştir. Tohumları itina ile haÇukurova bölgesinde de iktısadî ve ve küsbenin bir ihrac maddesi halinde zırlandığı için, mahsulün de yüksek kaiçtimaî hareket ve münasebetlerin artmamemlekete getireceği döviz, ehemmiyetli litede olacağı umulmaktadır. sını gözönüne alan Muhaberat ve Münabir dereceyi bulacaktır. Genişliyecek sı Su hanallarının inşası kalât Vekâleti, burada, Tarsus ve Mernaî faaliyet, birçok vatandaşlara iş ve kadevam ediyor sinde mevcud telefon şebekesini ıslaha, bu zanc knkânı verecektir. Bütün bunlardan Su kanalları inşaatma hızla devam edi merkezlerle İstanbul, Ankara ve diğer başka, pamuk müstahsilleri ve pamukçuliyor. Seyhanm sağ tarafından garba mühim şehirlerimiz arasında kolayca mulukla iştigal edenler, çiğitlerini değer fi doğru açılan ana kanalın uzunluğu 16 havere imkânmı temine karar vermiştir. atla satmak için, uzunuzadıya müşteri a1 7 kilometreyi bulmuştur. Tali kanallara Oğrendiğime göre, ilk iş olarak Ulukışramak külfetinden de kurtulacaklardır. da başlantnıştır. Seyhanm sol sahilinden la Adana, Adana Tarsus Mersindeki Hulâsa bu teşebbüs, mıntakamız için şarka müteveccih kanal hafriyatı da gün tesisat yenileştirilecek ve ayrıca Adana her bakımından faydalı olmuştur. den güne ilerlemektedir. Dilberlerseki Ankara, Adana îstanbul «nuhaverab Adana Ziraat Mektebinin sinde yapılması bir müteahhide ihale için modern aletlerle yepyeni bir usul tatfaydalı çalışmalan edilmiş bulunan dört milyon liralık bü bik edilecektir. Bunlar tamamlandıktan Şehrimize iki kilometre mesafede ve yük baraj regülâtör için lüzumlu tesisat sonra da, bütün cihazları otomatik hale Seyhanm sol kenarında tesis edilmiş bu ve hazırlıklara başlandı. Bu maksadla getirmek için icab eden tadilât yapılacaklunan ve şöyle böyle otuz yıldanberi yeni istasyondan, ameliyat mevkiine ka tır. Yapılan kanallarla Çukurova için b i r feyiz kaynağı olacak Seyhan nehri Adanadan geçerken General Franko Valansiyada T. B. II peşin Ergani Sıv. Erzu. 5 1938 % 5 H. T. Merkez Bankası Reji Mütekaid, dul ve yetimlerin nazarı dikkatine ' İstanbul Defterdarlığmdan: Bilumum zat maaşlan sahiblerinin ma« yıs 1939 birinci altı aylık yoklaması: 1 4/5/939 tarihlnden itlbaren 25/5/938 tarihine kadar mütekaid, dul ve yetimlerin yoklama muamelesl yapılacaktır. 2 Yoklama hergün saat dokuzdan on ikiye ve on üçten on yediye kadar devam edecektir. 3 Zat maaşlan sahibleri: lotoğrafl] nüfus hüviyet cüzdanını ve resmî senedlerini ve bir yeni fotoğraflannı ve malul olanlar maluliyet raporlannı ve yoklama ilmühaberlerini bizzat beraberlerinde getirip mensub oldukları Malmüdürlüklerine ibraza mecburdurlar. 4 Alâkadaranm derhal nriiracaatleri ilân olunur. Dünkü beynelmilel at yarışları neticeleri Roma 3 (a.a.) Dün beynelmilel a t yarışlarına «Littorio> ve «Pincio> m ü • kâfatlarma aid koşular yapıimıştır. «Littorio» mükâfatını Wotansbruber ismindeki atile Alman yüzbaşısı Brinckmann kazanmıştır. «Pmcio» mükâfatını d a Alman yüz « başısı Hasse kazanmıştır. Mılletler itibarile yapılan tasnif ber« veçhi atidir: Birinci 20 puvanla Almanya, Ikinci 13 puvanla Polonya, Üçüncü 11 puvanla tngiltere, Dördüncü 9 puvanla İtalya, Beşinc: 1 puvanla Romanya. Gafenco ile sefirler heyeti de yarış * larda hazır bulunmuşlardır. Büyük satış merkezleri ANKARADA Akba Kitabevi. İZMİRDE Esad, Küçük Salepçi hanında. SAMSUNDA Halk Kütübhanesi KONYADA Mustafa Naci, Yeni Kitabevi. ve İSTANBULDA Bütün büyük kütübhaneler Edirne büyük güreşleri yarînj başlıyor Edirne 3 (a.a.) Çocuk Esirgeme ku< rumu tarafından tertib edilen büyük Kırkpınar güreşlerine aid hazırlıklar sona ermiştir. 5, 6 ve 7 mayıs günlerinde yapılacak olan bu güreşler için Saray içinde mükemmel bir saha hazırlanmış ve güreşlerin gece dahi devam edebil * mesi için her türlü tertibat alınmıştır. Güreşlerde hakem heyetine riyaset edecek olan Kırklareli meb'usu Şevkef Ödülle Ankaradan gelecek heyet v e Beden Terbiyesi Umum müdürü General emil Taner, bugünlerde beklenmektedir. Fotoğrafla Atatürk Birçok vilâyetlerde kalmamıştır. Buralardan vaki olacak talebler doğrudan doğruya matbaamıza yapılmabdır. CUMHURİYET TABI MÜESSESFî PRİNDE titiz bir itina ile basılmış olan Kongreye davet Ankara Galatasaray spor kulübü azasına Kulübümüzün fevkalâde kongresi 18 mayıs 1939 tarihine musadif perşembe günü saat 18 d e yapılacağmdan b ü t ü n arkadaşlann kulüb lokalinde hazır bulunmalan rica olunur. Ruzname: 1 îdare heyeti raporu. 2 Murakıb intıhabı. 3 İdare heyetine yedek aza inti * habı. yerek hüngür hüngür ağlamaktadır... Senelerdenberi çektiği ıstırablan gözlerinden iki sıra yaşlar dökerek anlattıkça Ferid; bütün bir mazi, heba olup giden bütün bir ömür; günahlan, ıstırablan, hahralarile sanki omuzlan üzerine yıkıhyor da büyük bir yükün altında kalıyormuş gibi, ezildiğini, harab olduğunu hissediyor... FOTOĞRAFLA ATATÜRK'ün Fiatı 125 kuruştur. Güzel ambalâj içinde ve başka hiçbir zam istenmeksizin derhal irsal olunur. r KADIN SEVERSE Yazan: ESAD MAHMUD KARAKURD 57 Hayır. Ferid ayni heyecan ve hayreti muhaKız birdenbire, yerinden kalkıyor: faza ederek başmı çeviriyor. Peki! diyor. Tahtaların üzerinde titreyen, kıİnce, küçük parmaklarile, hemen Fe mıldayan şu ince gölgeleri de görüyor ridi bileklerinden yakalıyarak çekiyor: musunuz? Çevinniz de başınızı, bakm baka Evet görüyorum. yım, şu karşıki dağların karanlığına... di Y a sonra şu fenerden gelen kirli yor. san ışıkları? Ferid hayretle, başını karşı tarafa çe Onları da görüyorum. virerek, bakıyor. Şimdi bakın bakayım yüzüme, Görüyorsunuz değil m i ? Kayaiyi bakın!.. Hâfızanızı bir mezarı kazar lıklı tepelerden yapışkan bir mayi gibi gibi kazarak derinleştirin de öyle bakın!... perde perde toprağa inen şu korkunc kaBundan senelerce evvel böyle korkunc, ranhkları?... fırtınalı bir kış gecesi, ucsuz bir dağm e Evet görüyorum. teklerinde dolaşırken... Rüzgârın da sesıni işitiyorsunuz!.. Ferid bir an sarsılır gibi oluyor. Göz İşitiyorum. leri buğulanıyor. Alnı derin kırışıklarla A ç kalmış bir köpek gibi uluyor doluyor.. Şakaklarının üzerinde birtakım değil mi? karıncalanmalar, zonklamalar hissediyor. Evet. Gayriihtiyarî dudaklan kımıldayarak bo Gözlerinizi çevirin şimdi şu oda ğuk bir sesle: nm tahta duvarları üzerine!.. Evet diyor, evet... S o n r a . . r Kız devam ediyor... ve birkaç adım atar atmaz bakıyorsunuz Tıpkı böyle karanlık, kapkaranlık ki önünüzde karların üzerine yıkılmış kalbir gece... Karlı bir dağm kayalıkları a mış siyah bir yığın duruyor... B u siyah rasmdasınız... Müthiş bir fırtma.. Ken yığını hemen omuzlarınıza alıyor ve onu dınizi bin müşkülâtla dağm bir köşesin döşemeleri beton taş bir odanın ot sedirde bulduğunuz, döşemeleri beton taş bir leri üzerine getirip bırakıyorsunuz!... odanın içine atıyorsunuz... Bir ot sedir, Feridin gözbebeklerinin o sırada koriçi yaş odunlarla dolu bir ocak, badana kunc bir ışıkla pırıl pırıl yanmağa başlasız duvarlar... V e bu badanasız duvarla dığmı görüyoruz. Sapsan bir y ü z ! . . . Titrın üzerinde, kertenkele ayakları gibi bir reyen dudaklar... birıne girerek dolaşan silik, uzun, ince Kesik 'kesik soluyor... gölgeler... Biraz sonra bu ot sedirin üzerinde Kız sesini yükseltiyor... yatan siyah yığını dizlerinizin üzerine alı Hatırlıyor musunuz Ferid Bey; yorsunuz. Vakit kaybetmeden herşeye, hatınnıza geliyor mu şimdi böyle bir kış her yere korkusuzca uzanmağa alışmış o gecesi?... zalim, insafsız ellerinizle başlıyorsunuz oFeridin boğazından boğulur gibi birtanu yavaş yavaş soymağa!... Soyuyorsukım seslerin çıktığını işitiyoruz... Sislere, nuz, soyuyorsunuz ve nihayet bakıyorsudumanlara bürünmüş korkunc, tüyler nuz ki; daha on altı yaşını bile doldurürpertici bir mazi; hasta beyninin içinde halkalarım çözen bir yılanın kıvnlışı gibi mamış, her türlü mukavemetten mahtecrübesiz zavallı bir kız, yarı çıplak yavaş yavaş canlanmağa, kımıldanmağa rum, başlıyor. Olduğu yerde zangır zangır titri bir halde kollarınızm arasında kalmış!... yor şimdi... Sonra... Sonra... Sonra birdenbire karanlıkların içinden «imdad, imdad» diye gelen bir kadın çığlığı duyuyorsunuz. H e m e n çığlığm geldiği tarafa doğru koşuyorsunuz, îşte o kış gecesi kollarınızm arasında müdafaasız ve çıplak kalan o on altı yaşındaki çocuğun da, şimdi tıpkı benim gibi, böyle bukle bukle yüzüne dökülen ıslak san saçları, güldüğü zaman ortalan çukurlatan ıstırabdan solmuş sarı yanaklan, içi sıcak yaşlarla dolu böyle iri yeşil gözleri vardı!... Bağırıyor... Şimdi beni tanıdınız mı, hatırlaSes çıkarmadan, tek bir kelime söyleyabildiniz mi şimdi Ferid Bey diyor. Ben meden, gözlerini kaldırarak kızm yüzükimim?... ne bile bakmağa cesaret edemeden dinliÇıt yok... T e k bir hareket, tek bir kı yor.. Dinliyor... pırdama görülmüyor... Yalnız boğuk ve İşte böyle Ferid Bey, herşeyi öğkorkunc bir sesin ıslak bir dudak gibi, ku rendiniz, herşeyi anladınız ş i m d i ! . . . E n laklarımıza yapışıp kaldığmı hissediyo mahrem taraflarını bile saklamağa lüruz... zum görmiyerek bütün bir ömrümün hikâyesini söyledim size!... Karar vermek Ferid ellerini bir kapak gibi yüzüne hakkı artık senindir!... kapayor... Susuyor... Bir dakika öyle duruyor... S e n h a ? . . . Nevin... Nevin... N e . . Ve sonra birdenbire gözlerini açarak: Oooooo!... Ferid Bey diye bağırıyor. Yalnız Daha fazla söyleyemiyor.. Kekeliyor.. Nevin daha fazla kendini zaptetmeğe Sendeliyor.. Titreyor ve sonra dizleri bü sizden istediğim şey şu sadece: annemle Kat'iyyen evlenmuvaffak olamıyor. Şiddetli bir sinir ka külerek sandalyenin üzerine yıkıhp kalı evlenmiyeceksiniz!... miyeceksiniz annemle!.. Buna razı olmısırgası içinde sarsılarak hemen başındaki yor... yacağım; buna müsaade etmiyeceğim asbereyi çekip çıkardıktan sonra haykıra Yarım saat sonra... haykıra, bağıra bağıra başhyor ağlamalalNevin hâlâ hıçkmklarını jzaptedemi i {ArKası var) ğal...

Bu sayıdan diğer sayfalar: