13 Mayıs 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

13 Mayıs 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13 Mayıs 1939 Türk ingiliz anlasma Dünkü hararetli celse Esasen malumunuz olduğu veçhile İngiltere hükumeti daha evvel Akdeniz havzasında sulhun teminine çaresaz olmak üzere Yunanistana, bir taraflı olarak bir garanti vermiş ve ayni zatnanda Romanyanm da hududlarmı tekeffül etmiştir. Böyle bir teklif karşısında hükumetimiz elbette kolları bağlı durarak eski bitaraflık siyasetini muhafaza edemezdi. Çünkü evvelce arzettiğim gibi, bu emniyetsizlik havası içinde, hiçbir ahdin, hiçbir temi natın, hiçbir sözün para etmediği bir hava içinde kollan bağlı olarak vukuata intizar etmek elbette hükumetimizin pek durbinane olan tavru hareketinden beklenemez di. (bravo sesleri) Teklif Akdenizde Türk ve İngiliz kuvvetlerinin herhangi bir tecavüz ihti mali karşısında müşeterek hareketlerini tazammün ediyor. Bu teklıfi bu suretle kabul ederek Akdeniz havzasında emniyet ve sulhun tesisine yardım ettiğinden dolayı hükumetin kararını alkışlamak isterim. Çünkü, arkadaşlar bu harekat Akdeniz havzasına suretı kat'iyede sulh ve emniyet getirmiştir. zı arazi işgali emellerinden vaz geçirerek, onu da sulh ve müsalemet havası içine almaya gayret etmelidir. Şimal komşumuz Sovyet Rusya ile aramızdaki dostane münasebatın nekadar samimî olduğunu Hariciye Komiser muavini Potemkin'in memleketimizin siyasî ricalile vâki olan dostane münasebetinden ve neticede çıkan tebliğden anlıyoruz. Bu da şayanı memnuniyet bir vakadır. Bu münasebatın daha ziyade takviye olunması da şayanı arzudur. Bu suretle arkadaşlar, her kim sulh ve emniyet istiyorsa onlarla teşriki mesaiye âmade olduğumuzu göstermeliyiz. Ve hükumetin beyanatmdan öyle anlaşılıyor ki bunu göstermek için her türlü gayreti hükumet sarfedecektir ve bu suretle emniyetsizlik dalgalarına karşı sulhu seven devletlerin birleşerek sed çekmeleri lâzımdır. kumetimiz basiret göstererek vaziyeti iyi görerek, millî menfaatlerimize uygun bir şekilde ve zamanında İngilizlerle bu anlaşmayı hazırlamıştır. Bunu milletimizin kıytnet ve kudretine bir delil addetmeli yiz. Büyük Reisicumhurumuz İsmet İnönünün yüksek idaresi altında bu kıymet ve kudretin daima artacağına eminiz. Arkadaşlar, son zamanlarda bütün cihanı hayret, heyecan ve endişeye düşü ren emrivakiler olmuştur. Bu sebebden vatanlarını ve istiklâllerini korumaya azmetmiş olan milletler harb hazırlıklarını her zamandan ve tabif halierden daha sür'atle ve kuvvetli tedbirlerle tamamlamaya çalışıyorlar ve hertürlü tedbirleri alıyorlar. Bu tedbirler yalnız askerî mahiyette değildir. Siyasî sahalara da şa mildir. Menfaatleri herhangi bir şekilde müşterek olan milletler birlikte tedbir almak, daha kuvvetli olmak için görüşüyorlar ve anlaşılıyorlar. Hükumetimizin bu teklifi de işte böyle bir anlaşmadır. Münferid kalmanın bir takım faydaları oldugunu biliyoruz. Bundan mümkün olduğu kadar devamlı surette son zamana kadar istifade etmek lâzım geldiği tabiidir. Ama bunun ilânihaye devam edeceğine emniyet olunamaz. Bu münferid vaziyette millî menfaatlerimize mugayir hâdiseler karşısında kalmamız çok muhtemel dir. Bilhassa bu zamanlarda bu ihtimaller daha ziyadedir. Bugünkü vaziyetin yarın değişmiyeceği bilinemez. Yarın karşılaşacağımız şartlar.n bugünden daha iyi olacağmı kim temin edebilir? Bence, acele ve yanlış bir iş yapılmadığma kanaat ederek vicdanen tamamen müsterih olabiliriiz. CUMHURtYET (Baştarafı l inci sahifede) Ieyh herhangi bir devlete karşı mevki aldığımız veya herhangi bir millete ihata ve tazyik etmek istediğimiz manası bu vesikadan ve bunu takib edecek olan kat'î anlaşmadan elbette ki çıkarılamaz. Bu noktayı emniyetle kaydederken İngiltere il ötedenberi mevcud olan karşılıklı itimad ve dostluk hislerinin böyle sağlam ve devamlı bağlarla takviye edilmış olmasm memnunıyetle karşılanz. Fransa ile de ayni esas dahilindeki müzakerelerin müsaid inkişaf etmekte bulunmasını da iyi bir nazarla görüyoruz. Büyük dostumuz ve komşumuz Sov yetlerle her noktada bir göriiş ve anlayış beraberüği olduğunu Başvekilimiz ifade buyurdular. Bunu da sulhun esaslı bir zâmıni olarak gene büyük bir memnuniyetle kaydetmek isteriz. Balkanlarda siyasetimiz malumdur. Sulh davası için kurulmuş olan bu blok sulh için çahşan Türkıyenin mesaisile bir kat daha kuvvetlenecektır kanaatindeyiz. Bu kütlenin genişlemesi ve daha feyizl bir şekilde çalışması için hükumetin izhar etmiş olduğu ümid ve temenniye tamamen iştirak ederiz. Hulâsa arkadaşlar, Büyük Meclisin umumî sulha olan bağlıhğını bu kadar ısabet ve sadakatle ve azamî kiyasetle tahakkuk ettiren hükumetimize ben şahsen teşekkür ediyorum.» (Şiddetli alkışlar) Sulh en büyük gayemizdir Kimsenin şüphelenmeye hakkı yoktur Türkiyenin vaziyeti coğrafiyesi ve Türkiyenin kahraman ordu ve donanması, (şiddetli alkışlar) İngiliz bahriyesi, İngiliz kuvvetlerile beraber herhangi bir tecavüze karşı hareket etmesi kararlaştınldıktan sonra, eminim ki Akdeniz havzasında sulh ebediyen teessüs etmiş olacaktır. (Alkışlar). Arkadaşlar, bu hareketten hiç kimsenin şüphelenmeye hakkı yoktur. Türk Cumhuriyetinin şimdiye kadar takib ettiği müsalemetkârane siyaset herkesin malumudur. Hiç kimsenin bundan şüphelenmeye ve şu veya bu hükumete karşı hasmane bir surette telâkki etmeye asla hakkı yoktur. Maksadunız kara ve deniz hududlarımızı emniyet altına almaktır. Böyle bir tedbire de lüzum vardır. Arkadaşlar, çünkü Balkanhlara aid olması lâzım gelen Balkan yarımadasına büyük bir devlet askerlerini çıkarmış ve oraya ayak atmıştır. O devlet ayni zamanda Ak deniz hududla.nmızın tam burnu dibinde birçok adalan da işgal ederek üzerlerinde tahkimat, tesisat ve tertibat yapmakla meş gul bulunmaktadır. Bu vaziyette İngiliz hükumetinin de bizimle mütekabil ve müşterek müşahede ve mütalealar karşısında kalınmca, hükumetimizden ahval ve vukuata intizaren bitaraf kalmak elbette beklenemezdi. Fethi Okyar kürsüde Saffet Arıkanı müteakıb söz alan BoIu meb'usu ve eski Londra Büyük miz Fethi Okyar demiştir ki: « Arkadaşlar, Başvekilin şimdı okuduğu beyannameyi dikkatle, memnuniyetle ve meserretle dinledik. Bundan evvel hükumetimizin îngiltere hükumetile Akdenizde sulh ve emniyeti istihdaf eden müzakerelerde bulunduğunu biliyoruz. Bu müzakereleri muvaffakiyetle intac ederek bugün bize bu beyannameyi getirdiğinden dolayı hükumeti tebrikle sözüme başlamak istiyorum. Beyannamenin manası çok mühim ve büyüktür. Ve Türkiye Cumhuriyetinin şimdive kadar takib ettiği haricî siyasetin bir dönüm noktasını teşkil etmektedir. Beyannamenin haiz olduğu ehemmiyeti lâyıkile tebarüz ettirebilmek için Türkiye Cumhuriyetinin şimdiye kadar takib etmekte olduğu sulhcuyane siyaseti birkaç kelime ile hulâsa etmek istiyorum. îran ve Irakla olan gayet kardeşçe münasebetimiz senelerdenberi devam etmektedir. Balkan yarımadasında bütün hükumetlerle bilhassa Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya ile dostane ve müsalemetperverane münasebatımız devam etmektedir. Ve bu sayede Balkan yarımadası senelerdenberi görmemiş olduğu sulh ve müsalemet havası içinde yaşamaktadır. Şimal komşumuz Sovyet Rusya ile ta inkılâb ve millî cidaldenberi devam etmekte olan dostane münasebatımız eminim ki, her iki tarafın menfaat ve memnuniyetini mucib olacak bir şekilde devam etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti uzak devletlerle de ayni dostane münasebatı idame ettirmekte idi. Bu suretle hası! olan sulh havası içinde Türkiye Cumhuriyeti dahilde inkişafına ehemmiyet vermekte, millî servetlerini tezyid için çalışmakta, smaî, ticarî ve malî işlerindek; terakkilerinde berdevamdır. Bu müsaid sulh havasının devam etmesinden başka hiçbir arzusu yoktu. Ve gene yokiur. Bitaraf kalmak hayırlı birşey değildir Bitaraf kalmak esasen mümkün mü idi? Onun da pek mümkün olduğunu zannetmiyorum. Devletlerin menfaatleri birbirlerine bu kadar girişik olduğu bir zamanda ve uzak bir yerde olan hâdisenin bizi doğrudan doğruya alâkadar edebileceği sıralarda bitaraf kalmak bendenizce gayrimümkündür. Bu, yalnız gayrimümkün olmakla da kalmaz. Bitaraf kalmak ayni zamanda pek hayırlı bir şey değildir. Arkadaşlar bugün İngiltere hükumeti bile bitaraf kalamıyor ve kendisine vaki olan ricalara ve istirhamlara rağmen bitaraf kalmak istemiyor. Çünkü mevzuubahs olan mesele, umumî sulhu muhafaza etmek ve Avrupanın bir veya iki devletin hegemonya s: altına girmesine mâni olmaktır. Biz ayni zamanda Avrupada, Akdenizde bir eya iki devletin hegemonyasının teessüsüne asla razı değiliz. Binaenaleyh bu nokada İngiltere devletile menfaatlerimiz müşterektir. Akdenizde sulhu müsalemetin devamı hususunda da İngiltere hükumetile menfaatlerimiz tamamen müşterektir. Akdenizde gayet uzun bir sahilimiz vardır. Ayni zamanda Trakyada dc. hududumuz mevcuddur. Bu hududların her türlü tecavüze karşı emniyet altma alınması bizce nekadar matlub ve mültezemse İngiliz hükumeti de Türkiyenin kuvvetli bir surette hududları dahilinde yerleşmiş olmasile alâkadar ve menfaattardır. Arkadaşlar, menfaatleri bu kadar iştirak etmis olan, gayeleri bu kadaetabuk etmiş olan iki devletin herhangi birisinin tehlike karşısında kuvvellerini birleştirmesinden daha tabiî ve daha makul birşey tasavvur edilemez. Başvekiümizin şimdi irad ettikleri nutukta gönülere ferah veren bir cihet daha varsa o da yalnız bununla iktifa etmiyerek Balkan devletleri ve diğer bütün komsu devetlerle hükumetin sulhcuyane teşebbüserden asla geri kalmıyacağı hakk'.ndaki beyanatıdır. Hakikaten yalnız bu anlaşma ile iktifa etmek kâfi değildir. Bununa beraber komsu dostlarımızla münasebatı daha ziyade takviye etmelidir ve eğer mümkün olursa Bulgaristanı da bar Tekrar ederim arkadaşlar, sulh Türkiye için en büyük gaye, en büyük menfaattir ve öyle iddia ederim ki, sulh yalnız Türkiye için değil, bütün memleketler için en büyük bir nimettir. Sulhun temin ettiği nimet karşısında birtakım araziyi istilâ etmek heves ve emellerinin vücude getireceği menfaatler, 15 inci, 30 uncu derecede kalır. Birtakım arazi parçalarını istilâ emellerini farzımuhal olarak, bir dakika kabul etsek bile. bugün vesaiti harbiye o kadar şiddetlenmiştir ki, şu veya bu arazi parçasını memleketime ilhak edeyim derken memleketin en güzel parçalarını tahrib etmek korkusu vardır. Cihan sulhunu ihlâl etmek va cihanda bir yangm vücude getirmek cür'etinde herhangi bir recülü devletin bulunacağına itimad etmiyomm. Arkadaşlar, biz çok arazi kaybetmiş bir devletiz. Fakat arazi kaybettikten sonra kendimizi daha kuvvetli, daha bahtiyar görmekteyiz. Çok araziye sahib olduğumuz zaman büyük devletler, Osmanlı Imparatorluğuna ikinci derecede bir devlet muamelesi yapmakta ıdüer. Arazimizin mühim bir kısmı gitmis olduğu halde dahi kendi millî hududlarımız içinde bulunduğumuz bu sırada en büyük devlet olan İngiltere bile bize samimî dost muamelesi ve akran muamelesi yapmaktadır. (Alkışlar) Fakat arkadaşlar, arazi kaybetmenin de bir haddi vardır. Artık bundan böyle bizden bir karış toprak değil, hakkımızm bir zerresini almak ıstiyenlere karşı Türk milleti kahraman ordusile birlikte dimdik duracak ve bize fena nazarla bakanları geri çevirecektir. (Bravo sesleri, şiddetli ve sürekli alkışlar). Anlaşma tedafüi maksadlara müsteniddir Arkadaşlar, bu anlaşma sırf tedafüi maksadlara müsteniddir. Bunun gibi hang» milletler birbirile anlaşmalar yaparlarsa biz onlan candan alkışlarız. Sulha yardım eden insaniyetkârane ve samimî hareket böyle olur. Dostlanmız ve hayırhahlarımız bizi tasvib ediyorlar ve memnun oluyorlar. Şimal komşumuz ve dostumuz Sovyet Rusyanın da bunu yalnız tasvible kalmayıp onun da menfaatlerinin bizimle müşterek olduğunu takdir edeceğine ümidvarız. Hiçbir tecavüz maksadına müstenid olmıyan bu anlaşmayı hoş görmiyecek hükümetler olursa onlann hüsnüniyetinden şüphe etmekte çok haklıyız. (Bravo sesleri alkışlar). Hayat sahası aramak için başka memleketlere tecavüz maksadile yapılan tertıbler sulhu bozmaya giden tehlikeli yollardır. Bunun ağır mes'uliyetini ve getireceği büyük felâketleri daha evvelinden hesab etmek Iâzımdır. Eşsiz kahramanlık timsali Atatürk Biz bunu İstikâl Harbinde ispat Hesablarımız yapılmış ve ettik. Arkadaşlar, eşsiz, kahramankararlarımız verilmiştir lık timsali Atatürk, hepimizin ve Arkadaşlar, biz memleketimize tevcih gelecek nesillerin kalblerinde can edilecek herhangi bir tecavüze karşı taIı olarak yaşamaktadır ve yaşıya mamile hazırlanmış bulunuyoruz. Akdenizde vukubulacağını muhtemel gördüğücaktır. (Alkışlar). Atatürkün en muktedir ve e n enerjik müz taarruzun nereden ve ne şekilde olaarkadaşları bugün iş başında bu!unmak bileceğini etrafile mütalea etmiş ve bunu tadır. (Alkışlar) Binaenaleyh hiçbir dev yalnız başımıza defi, tardetmek için lâletin Türkiye Cumhuriyetini tekrar böyle zım gelen tedbirleri almış, hesablarımıbir imtihana, böyle bir tecrübeye çekme zı yapmış, ve kararlarımızı vermişizdir. ye cesaret edemiyeceğine kat'iyyen ina (Alkışlar). nıyorum. (Alkışlar) Sözüme nihayet vermezden evvel hükumetin beyannamesini alkışlarla tasvib etmekte olduğumu bildirmek isterim. Beynelmilel siyasette istihsal edilmiş olan bu büyük muvaffakiyet hükumetimiz için büyük bir şeref teşkil edecektir. Bu muvaffakiyeti dahilî muvaffakıyetlerle ticarî, smaî ve kültürel sahalarda istihsal etmekte bulunduğumuz muvaffakiyetlerle tetvic etmesi temennisinı de ilâve etmek isterim. Arkadaşlar, istikbale emniyet ve itminanla bakabiliriz. (Sürekli ve şiddetli alkışlar). Şimdi bu mukabeleyi yalnız başımıza değil, donanmasile bütün denizlere hâkim olan İngiltere devletile birlikte yapmağı görüşüyoruz. Böyle bir mukabelenin ne kadar şiddetli ve ezici olacağını tasavvur etmek bize düşmez. Arkadaşlar, bu anlaşmada memleketimiz için, çok faydalar olduğuna kanıim. Hükumetimiz millî karakterimize uygun bir şekilde ve tam zamanında bu anlaşmayı yapmaya muvaffak olduğundan dolayı teşekkür ve tebrike lâyıktır. (Alkışlar). takviyesindeki umumî menfaat iktizasından olarak diğer hükumetlerle İngiltere ile, büyük tecrübelerden geç anlaşmalar akdetmesine mâni değiltikten sonra, aramızda teessüs eden kuv dir. vetli ve samimî itimad ve dostluk bağları, Bir tek hedef: Sulh ve emniyet büyük meclisinizin muhtelif vesiieierie Azız arkadaşlarım, tasvibine iktiran etmiş ana sıyasetlerımızGördüğünüz veçhile Türkiye İngılteden biridir. re münasebatında bir temeltaşı ve ayni zaBu metin rabıtalar, politikalarımızın manda mühim bir merhale olan bu anlaşinkişafında birbirine hiçbir vakit zıd olmıma iki h ü k u m e t a r a s ı n d a e evm yan bir görüş ve düşünüş tarzında müşa1 y 'y ™' reketimizi temin etmiş ve iki hükumeti, I ^kerelerı cereyan eden kat'ı ve devamlı birçok mühim vesilelerde bu görüş bırli taahhüdler takıb edecektir. Ve bütün bu ğinin feyizli semerelerini iktıtafa muvaf karşılıklı anlaşmaların hedefi bırdır: Sulhx ve emniyet, (Bravo sesleri, alkışlar). fak kılmıştır. Türkiye ve İngilterenın umumî sıyasetBiraz evvel arzettiğim veçhıle, Avrulerinde ana vasfı teşkil eden bu hedef öypadaki mühim hâdıseierın cereyanı esnasında ve hassaten endışebahş olan vakayı le zannedıyoruz, o kanaatte bulunuyoruz Balkan yanmadasına ıntıkal eder etmez ki, dünya harbıne mâni olacak kuvvetli hükumetinizle, İngiltere hükumeti arasın bir unsurun terazıye ılâvesı tarzında tecelda samimî bir müşavere başiamış ve suih li ediyor. (Bravo sesleri, alkışlar). Müttefikimizle birlikte suihu tutmağı, ve emniyet gayesinde birleşen fikirlerımız, kimsenin hakkına tecavüz etmemeği umde iki memleketin mukadderatında daha esaslı ve daha devamlı bir elbırlığının lü bılen sıyasetlerımızle hakların çığnenmesızumuna müştereken kani olmakta gecık ne mâni olmağa bütün gayretimizi sarfetmekte devam edeceğiz. (Bravo sesleri, almemiştir. kışlar). Bugüne kadar olduğu gıbı, yarın Müşterek beyanname Esaslan Cumhuriyet Halk Partisi da sulhperverlığimizin maddî delıllerini Meclis Grupunun müttefikan tasvibine vermek fırsatları zuhur ettikçe bunlan kaiktiran etmek suretile başlıyan müzakere çırmıyacağız. Fakat bir gün müşterek halc ler, şimdi yüksek huzurunuza arzedece ve menfaatlerimiz ihlâl edilmek teşebbüğim Türkiye İngiltere müşterek beyan süne maruz kalırsa, bize hakkımızm verdınamesi üzerinde mutabakat temın etmiş ği kuvvetle buna silâhla mâni olmakta da tereddüd etmiyeceğız. (Bravo sesleri, şidtir. Müşterek beyannameyi aynen okuyo detli alkışlar). Bunun içindir ki, mefkuremizi tarif ederken «sulh ve emniyet» kelirum: melerıni kullandım. 1 Türkiye ve Büyük Britanya hükumetleri, birbirlerile sıkı bir istiFransa ve Rusya ile şarede bulunmuşlardır. Aralarında cemüzakereler imiz reyan eden ve halen devam etmekte İngilizlerle şimdi arzettiğim itilâf va bulunan müzakereler, görüşlerin bunu takib edecek olan nihaî mukaveie deki mutad birliği tebarüz ettirmiştir. Fransa ile de aramızda dostane müzake2 İki devletin, kendi millî emni relere mevzu teşkil etmektedir. Bu görüşyetleri nef ine olarak karşılıklı taah melerin yakında iyi bir neticeye varacağınhüdleri tazammün edecek uzun müd dan ümidvarız. detli nihaî bir anlaşma akdetmeleri taMuhterem arkadaşlar, büyük komşumuz karrür etmiştir. ve dostumuz Sovyet Rusya ile en sıkı, en 3 Bu nihaî anlaşmanın akdine samimî temaslarda devam etmekteyız. intizaren, Türkiye hükumeti ve Bü(Bravo sesleri, alkışlar). yük Britanya hükumeti, vuku bulaMüşterek gaye ve menfaatlerimiz, önücak bir tecavüz bareketinin Akdeniz müzde teşrıkı mesai yolunun tamamen amıntakasında bir harbe saik olması halinde yekdiğerile bilfiil işbirliği yap çık olduğunu bize ispat etmiş ve saym mimağa ve yedi iktidarında bulunan bü safirımız Potemkin'in Ankarada geçırd;ği tün yardım ve muzahereti birbirlerine günler zarfında aramızda tam bir görüş göstermeğe hazır bulunduklarını be ve anlayış beraberliği olduğu ve yarınki yan ederler. (Bravo sesleri, alkışlar) siyasetimizin de bu esas dairesinde inkişafa namzed bulunduğu tespit edilmiştir. 4 Gerek beyanat ve gerek derpiş edilen anlaşma hiçbir memleket (Alkışlar). Dünya buhranı içinde mevkii çok nazik aleyhine müteveccih değildir. Ancak ve mühim olan Balkan yarımadasında iüzumu tahakkuk ettiği takdirde Türkiyeye ve Büyük Britanyaya karşılık müttefiklerimizle mevcud münasebetlerilı bir yardım ve muzaheret teminine mizin her zamanki samimiyetle devam edeceğine ümidvar bulunuyoruz. matuftur. Başvekilimizin mühim sözleri Türk İngiliz münasebatı (Baştarafı 1 ıncı sahifede) Sulhun temelleri sarsılmıştır 5 Nihaî anlaşmanın ikmalinden evvel, karşılıklı taahhüdlerin mevkii fiile geçmesini icab ettirecek şartlann daha sarih bir surette tayini de dahil olmak üzere, bazı meselelerin daha derin bir tetkike ihtiyac gösterdiği her iki hükumetçe kabul edilmektedir. Bu tetkik halen devam etmektedir. 6 îki hükumet Balkanlarda em niyetin teessüsünü temin etmek lüzumunu dahi tasdik ederler ve bu gayeyi en seri bir surette istihsal için müaşvere halindedirler. (Çok güzel se c 'eri). 7 Şurası mukarrerdir ki, yukah k l ki hü olan hükümler iki hürıda J>anpri hiıînirt. Türkiye; sulh unsuru Sulh yolunda daha müessir bir şekilde çalışmak için yer almış olan Türkiyenin, tam manasile bir sulh unsuru olarak kurulan Balkan Misakında yeri değişmemiştir. (Bravo sesleri) Gene ümid ve temenni ederim ki Balkanlarda, Balkan menfaatlerini koruyan blok, daha genişlemek, vazifesini daha velud şeki'de yapmak fırsatını bulsun. Her zamanki ilham ve tasvib'erinizle inkişaf eden siyasetimizin ayni direktiflerden mülhem bugünkü tezahürünü yüksek tasvib ve tasdikınıza arzeder ve millet vekillerinin biraz evvel okuduğum beyanname üzerinde açık reylerini kullanmalannı rica ederim.» Ancak son günlerin hâdisatı birdenbire birtakım siyasî zelzelelerle herkesin efkânnı ve beynelmilel münasebatm temellerini sarsmıştır. ÇekoSlovakyanm bir gün zarfında nasıl haritadan silindiğini hepıniz biliyorsunuz. Ondan sonra Almanya Romanya ticarî müzakeratında Romanya hükumetine verilmiş olan ültimatom değilse bile ültimatom mahiyetinde yapılan bir tazyik herkesin fikirlerindeki huzur ve sükunu izale etmiştir. Bilâhare husule gelen nisbî sükun kısmen umumî endişenin yatışmasma yardım etmişken bunu müteakıb Adriyatik denizinin şark sahilindeki zayıf bir müttefikine ültimatom göndererek az zaman sonra işgal altına alması da şimdiye kadar alıştığımız sulhü sükun havasmı tamamile ihlâl etmiştir. Bu ihlâl edilmiş olan hava, herkesin huzurunu selbetmiş ve herkesi emniyeti için kara ve deniz hududlarının muhafazası için tedbirler aramağa sevketmiştir. Bu meyanda ötedenberi dostane münasebatta bulunduğumuz İngiltere hükumeti, Akdenizde sulhu ihlâl edecek herhangi bir teşebbüse karşı, Türk ve İngiliz kuvvetlerinin müştereken hareket etmesine dair bir teklifte bulunmuştur. Bu teklif netıcesinde uzun uzadıya cereyan eden müzakerat nihayet bugünkü karara ıktıran etmiştir. Bundan dolayı tekrar hükumetimizi tebrik etmek isterim. 1938 aylarına aid Dıvanı Muhasebat raporunu tasvib etmiş ve denizaltı sınıfı mensublarına verilecek zamlar ve tazminler hakkındaki kanunun bazı maddelerinin tadiline müteallik kanun lâyihasının birinci müzakeresini yapmıştır. Hükumetimizin siyaseti ittifakla tasvib olundu General Kâzım Özalpın sözleri « Muhterem arkadaşlar, bu okunan teklif millî hükumetimizin teşekkülündenberi yapılan siyasî anlaşmaların en mü himlerinden biridir. Bununla milletimizin İngilizlerle ayni şartlar ve haklar daire sinde anlaşarak Akdenizde herhangi bir tecavüze karşı birlikte mukabele etmekliğimiz kararlaştınlacaktır. Akdeniz malum olduğu veçhile gerek bizim için, gerek İngilizler için çok ehemmiyeti haiz bir vaziyettedir. Burada mahdud ve mühim geçid noktalan olan Cebelüttarık ve Süveyş îngilizlerin, Çanakkale ve Karadeniz Boğazı da bizim elimizde bulunuyor. îngilizlerin şarka giden deniz yolları ve mühim bahrî üsleri, bizim sahillerimiz ve kıymetli limanlarımız buradadırlar. Devlet Demiryolları bütçesi Görülüyor ki, Akdenizde iki milletin kabul olundu müşterek ve hayatî menfaatleri vardır. Ankara 12 (a.a.) B. M. Meclisi Burada tam bir emniyetin devamı bu bugün Refet Canıtezin başkanlığında müşterek menfaatlerin icabındandır. Hü yaptığı ilk toplantıda haziran ağustos Bu beyanatlardan sonra Reis Abdülhalik Renda kifayeti müzakereye dair bir takr:r bulunduğunu bildirmiş ve takrir okunarak tasvib edilmiş ve açık reye müracaat edilmiştir. Tasnifi âra neticesinde 353 mevcudun ittifakile hükumetin siyaseti ve beyannamenin tasvib edildiği sürekli alkışlar arasında bildirilmiştir. Tekrar kürsüye gelen Başvekil Dr. Refik Saydam sunları söylemiştir: « Arkadaşlarım, Lutfen izhar buyurduğunuz reyle hükumetinize kuvvet verdiniz. Bugün olduğu gibi yarın da sizin itimadınızla ayni siyaset ve ayni yolda yürüyeceğiz. (Alkışlar). B. M. Meclisi gelecek toplantısını pazartesi günü yapacaktır. 25 milyon küsur insan seyahat etmiştir. Bunun ifâdesi şudur: Memlekette hareket uyanmıştır. Bu geniş seyahatlar, memleketin iktısadî, içtimaî, ticarî hayatında inkişafın mütezayıd bir surette devam etmekte olduğunun ifadesi demektir. Demiryolları 1934 te 4000 küsur kiAli Çmtinkayanın beyanatı Ruznamede bulunan D. D. Yolları lometre uzunluğunda iken şırketlerden save Limanları Umum Müdürlüğünün tın aldıklarımız ve inşa ettirdiklerimiz ile 1939 malî yılı bütçesinin müzakeresi es birlikte bugün 7000 kilometreye varmışVkl Aü tır. (Bravo sesleri) söz a lan Münakalât Vekili A nas mda Devlet Demiryollarınm böyle bir tarafÇetinkaya, Devlet Demiryollarının umumî vaziyeti etrafında aşağıdaki izahatı tan şırketlerden alınması ve bir taraftan da inşa edilmesi dolayısile, satın aldıklarımızı vermiştir: « Devlet Demiryolları devletin ih tahkim etmek ve tipleştirmek tabiî esas tiyacı olan işlerı temin etmek ve ayni za vazifelerimizden birısi oluyordu. Gene şirmanda âmmenin işİerini sühuletle yapa ketlerin bize bıraktıkları hatların ekserisi bilmek hususlarını vazifesinin esası say de, bilhasfa umumî harb esnasında yıpmaktadır. Bu idareyi elimize aldığımız ranmış olduğu için traverslerini, raylanm andan itibaren bu iki esas vazife üzerind* değiştirmek, tanzim etmek ve yenılemek de elimizden geldiği kadar çalıştık ve çahş mühim vazifelerimizden biri idi.» Ali Çetinkaya, tarifelerin mümkün olmaktayız. 1934 senesinde üzerimize aldığımız duğu kadar ıslah edildiğini ve tenzilât yaDevlet demiryollarıın varidatı 1617 mil DilHıS'nı söylemiştir. yon arasında idi. Bugün 39 milyon küAli Çetınkayanın izahatını takıben basur lira üzerindeyiz. O tarihte yolcu nakli zı hatıbler kürsüye gelerek demıryollanyatı takriben sekiz milyon raddesinde idi. mızdaki inkışafı takdirle işaret ederek baHer sene bu mikdar muntazaman çoğal zı temennilerde bulunmuşlardır. Ve mümıştır. 1938 senesinde 25 milyondan faz zakereler sonunda mezkur umumî mü laya çıkmıstır. (Bravo sesleri). dürlüğün bütçesi tasvib edilerek birinci Yani bir sene içinde memleketimizde ı celseye nihayet verilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: