31 Mayıs 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

31 Mayıs 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET D UYDUNUZMU / Alâmeti iarika Eskiden, büyü bir taaccüb mev zuu aranınca, akl acaibi seb'ai âlen gelirdi. Şimdiki a cabat saymakla bı tecek gibi değil. Son acıbe, Paşa lo adındaki Kübal «ansör. Memleke fnden kalkmış, tan 53dan rumbava ka dar, yaymadık dan bırakmamak şartile, diyar diyar dola şıyor. Acib tarafı, cebinde gezdirdiği pa saport. Diaz Paşak, öyle çok memleket dolaşmış ki. pasaportu, eklenen derkenarlar. yaoıştırılan pullar. her hudud geçtikçe ılâve edilen vizelerle, üç metreyi bul muş. Şimdiki halde, dünvanın en uzur pasaportu Paşako'nun cebinde. Mumaileyh. pasaoortunu büyük bir kıskanclıkla muhsfaza ediyor, cüzda nındaki evrakı na<diye kadar ona da eh^mmiyetle sanlr/ormuş. Ve üc metrelik pasaportla Pasako ismi, birbirinin öyle ayrılmaz parçası haline gelmis ki. günün birinde yeni bir pasaDort almak mecburiyetinde kalırsa ki hic böyle bir niyeti yokmuş dünyanın bu en büvük pasaportu da, galiba, ^lâmeti farika hanesine vazılacak. Amerikalı beşiz lerin söhreti dün yayı tuttu. Gün geç miyor ki. dünya gazetelermde isimleri yazılmasm. Bugünlerde gene mev zuubahs oluvorlar. Fakat bu sefer doktor Dafoe münasebetile. Besizler, dünyaya gelir gelmez doktor DafoeVıin ihtimamma tevdi edilmiş lerdi. Doktor. onları evvelâ ölümden kur tardı: sonra besledi büvüttü. Bugün sah'b olduklan söhreti onlara kısmen o temin etti. Lâf aramızda. kendisi de onbPTaber meşhur oldu. Bu da başka 31 Mavıs Okuyucu Türkiye güreş birinciliği çok faydalı bir ders oldu Güreşte muvaffak olmak için yalnız kuvvetin kâfi gelmediği, tecrübe ve bilginin büyük bir rol oynadığı bir defa daha anlaşıldı diyor ki f Fort Knox'da depo edilen altmlar ı Eski ve yeni mütekaidlerin maaşları arasındaki tezadın bertaraf edileceğine inanıyorum „ Okuyucularımızdan Şekib Isfendiyar yazıyor: « Ben mütekaid bir topçu kaymakamıyım. Arzum üzerine tekaüd edildim. 39 sene hizmetten sonra 19 altm lira ile vazifeden ayrıldım. Vergiler kesilince elime yirmi iki altm lira geçiyordu. Bugün aldığım maaş ancak 38 liradır. Eğer tekaüdlük maaşında hayat pahalıhğı nazarı dikkate alınsaydı, bugün maaşımın on dokuz altın mukabili 190 lira olması icab ederdi. Halbuki bu miktarın tam beşte birini alıyorum. Amerika Fort Knox'a yeniden altı milyar altın dolar depo edılmiştir. Son kanuna göre tekaüd edilen bir kayBu altın kalesine haricden hiç kimse almmamaktadır. Resmimiz altm nak> makam halen 160 lira alıyor. Ayni rütleden zırhlı otomobilleri gösteriyor. bedeki eski mütekaidin aldığı maaş ise, bu miktarın dörtte birinden de azdır. rr Ayni hizmeti, ayni müddetle ifa eden iki vatan evlâdı arasında istihkak farkı vücude getirilmesine, gönül, nasıl razı olur? Ben, yeni Büyük Millet Meclisinin bu tezadı ortadan kaldıracağma inanıyorum. Mütekaid, eytam ve eramil maaslarının senevî tahsisat tutarı, 12 milyon liradan ibarettir. Bu itibarla eski mütekaidlerin yeniler gibi terfihi için 13 milyon Üraya ihtiyac olduğu hakkında mütalealar, mübalâğahdır. Nitekim, Başvekil Dr. Refik Saydam da bu maksadın temini için 4,5 milyon liralık bir tahsisat ayır: mak icab ettiğini söylemiştir. Filhakika, bu 4,5 milyon lira, 280 milyonluk devlet bütçesinin yüzde 1,6 sını teşkil etmektedir. Bu miktarın bütçeye ilâvesi, yahud bütçeden bu miktarın tenzili, çok ağır bir yük sayılamaz. Eski mütekaidlerin son günlerini za ruretsiz, ıstırabsız ve ahsız geçirmeleri, bütün imkânların mevcud olduğuna göre, yalnız hayırhah meclisin ve onun değerli hükumetinin bulacağı bir formüle bağlı ve oütün mide ve barsak rahatsızlıklarına karşı dır.» 44 Türkiye şampiyonasında her sıklette birinci olan millî güreş takımımız Ankarada yapılan Türkiye güreş bi birlerinden mütemadiyen istifade edecek rincılıklerindeki müsabakaların kalitesi vaziyette hareketle dolu bir faaliyet şeküzerinde biraz durulacak olursa işten an lıni almadıkça ilerlemesine imkân olmaıyanlar için bu müsabakaların çok acemi dığma kaniiz. ve çok ustaların karşılaşması şeklinde te2 Mıntakalarda gösterilen faaliyet zahür ettığı meydana çıkar. Güreşte ra teşvik edici dahilî ve mıntakavî maçlarla kibler arasında müsavat olduğu takdirde, takviye edilmezse güreşte hiçbir ilerleme mağlubiyetler ve galibiyetler ekseriya sa görülmiyecektir. yı ile olur. Tuşla yenilmek kendini mü 3 Zannedildiği gibi güreşçi tabiridafaadan âciz ve müptedilerin düştüğü ne lâyık bir tipin meydana çıkması için bir neticedir. İyi bir güreşçi de tuşla yeyalnız kendi köşesinde çahşmak değil, nilebilirse de bu ekseriya bir tesadüf esemütemadiyen başka hasımlarla karşılaşidir. ması lâzımdır ki bu da asgarî üç dört seBu iddiamızı ispat etmek pek basittir. nelık bir çalısma demektir. Ve mısallerı çok fazladır: 4 Bugün bir kıymet arzeden şamTürkiye dahılinde yapılan ' millî ve piyonlarımızın yerine yenilerinin gelmesi leynelmılel bütün miisabakalar, OlimpiKırklareli Vilâyetinin Simdi Dionne hemsirelerin, vani be ad ve Avrupa şampıyonları maçlan bıze çok arzu edihr, ancak bu husus zannedilmerkezi değişiyor diği kadar kolay elde edilir bir keyfiyet sıVİprin anası ve babası, geçenle^de Nev unu açıkça göstermektedir. Kırklareli (Hususî) Kırklareli vilâdeğildir. vorkta verilen bir z'vafette. doktor DaBüyük Mustafa iyi bir güreşçi olduğu yet merkezinin Lüleburgaza nakli ötefoe'rr'n sovtan kılı&ma girerek, çocuk Zira, bir şampiyonu yenmek çok zorlan maskara ettipi iddiasile, aleyhine çin Kadije, Neo, Akerlind gibi dünya dur. O şampiyon kendi memleketi dahi denberi söylenmekte idi. Bu rivayetler ın en meshur güreşçılerıne ya hükmen tahakkuk etmek üzeredir. İki gün evvel b' zem ve kadih davası açmıslar. lınde değil, dünya üzerinde de kendi var Beiediyede yapüan bir içtimada, vüâyet Havır. yanlıs anlamst*mtz. 9tmtem to galib gelauştır, .yakud hükmen mj»ğİHb lığını senelefce filen ispat eder. merkezin n bu nakil işi görüşülmüş ve h^ırıa giren. doktorun ta kendisi. Dava lmuştur. Westegrin, dört Olinapiyadın hâkinpi .merkezin K;rklarelinde kalmasını temin yı acanlar. bes'zlerin tarafi. Dafoe'nin. Onlar Mustafayı tuşla yenemedikleri sovtan kılı&ına çirmesi. oocuklan ne ;ıbî, Mustafa da onları ya hıç veya pek olmuştur. Pihlamaki, on iki senedenberi için teşebbüsatta bulunmak üzere beş maskara ediyormuş, burası pek an orlukla tuşla yenebilır. dünya güreşçıliğinin 61 kilodaki tapulu kişilik bir heyet seçilerek Ankaraya gönderilmiştir. Bu misalleri pek ziyade çoğaltmak ka şampiyonudur. Yohanson, 79 kılonun Diğer taraftan Kırklarelnde 250 bin 7avallı doktor. ebe oldu. yaranamadı: ıldır. Iki acemi güreşçi birbirile güreşir namağlub bir tipidir. liraya yapılacak olan 84 odalı hükumet d^dı oldu. yaranamadı; nihayet sovtan :en akıllarına gelen oyunları derhal tatEsasen her sporda da böyle değil mi konağmm inşaatına da hararetle devam oldu. ?ene varanamadı. Bir, mahkum bik ederler ve akıbetini düşünmezler. dir? Jak Conson kaç sene bütün dunya 'dilmektedir. olmad'âı kalmıştı. Bakalım o zaman vaBirinin hücumu, diğeri tarafmdan muka boksörlerini mahvetmiştir. raiır mı? emet göremıyeceği için derhal tatbik Gülhane hastanesinde tıbbî :dilir. Fakat sonunu getirişi bilemediği Meşhur Nürmi on aitı küsur senelik 1.2 ile birinci olmuştur. şampiyonluk hayatında fevkalbeşer insan Batan denizaltı gemisinde boğulan çin rakibinin paradine mukavemet ede müsamere unvanını taşımamış mıdır? şampiyon Gülhane hastanesinin 10 uncu müsa mez. Bu itibarla memleketimizde neden on Amerikanın meşhur 400 metre mânia meresi Prf. Dr. Kemal Hüseynin baş Bu suretle acemi güreşlerinde oyunlar tane Çoban Mehmed, yirmi tane Musta koşucularından Patterson Amerika suiakanlığmda toplanmıştır. evali eder ve seyirciler de fevkalâde güfa, otuz tane Mersinli Ahmed ve saire rında batan denizaltı gemisinde boğul 1 Dr. Şakir tarafmdan Akridin te eşçıler karşılarında bulunduklarını zangibi güreşçiler çıkmamış ve çıkarılmarmş muştur. davisinden sonra hemoğlobinurie vak'ası. ederler. Halbuki hakikat tamamile akdiye mütalea yürütmek doğru değildir. Patterson denizaltı gemisinde çalıştığı 2 Dr. Nusret tarafmdan bir rie tü idir. Bu şöhrete erişecekleri bulup çıkar şirketin mühendisi olarak bu sefere iştirak mörü vak'ası. Son Türkiye birinciliklerinde hep tuşla mak için devamlı bir programla çahşmak etmekteydi. 3 Dr. Vasfi Yener tarafmdan ayni mağlubiyetler olmuştur. Bu neticeler tuşlâzımdır. Eski ağır siklet şampiyonu vak'anın röntgenle tedavisi. kazananın yüksekliğinden ziyade, Müstakbel şampiyonlanmız, ancak Eski, dünya ağır siklet şampiyonların4 Dr. Necati tarafmdan hâd apen mağlub olanın zayıf olduğunu ifade et dicite ârazı veren torsiyone over blosto mektedir. Eğer bizde güreş mütecanis ol bugünkü şampiyonların tecrübelerinden dan Braddock İngiliz şampiyonlarından Tommy Far ile boks maçı yapmak üzere mu. ;aydı ve eğer zannedildiği gibi güreşçi bir istifade ederek yetişeceklerdir. Yeni Türkiye birincilerini tebrik eder Londraya gitmiştir. 5 Prf. Dr. Kemal Hüseyin tara ki sene zarfında yetişseydi Türkiye Grefından infection mononucleose un serolo ;oRomen güreş birinciliğinde bu kadar ken yakında Bükreşte yapılacak, Balkan Amerikada parlıyan yeni gigue teşhisi Hanganatiu Deicher tea seri galıbiyet ve mağlubiyetler görüle güreş birincilikleri için de kendilerine atletler şimdiden muvaffakiyet temenni ederiz. mülü. mezdi. Yeni parlıyan genc atletlerden A Münakaşalara Pr. Dr. Kemal HüseBir atletimizin muvaffakiyeti Biz, bu ınüsabakalardan şu neticeyi çımerikalı Burrower bir müsabakada yin, Pr. Dr. Abdülkadir, Prf. Dr. Vah arıyoruz. Stuttgart şehrinde yapılan bir atletizm 220 yardayı 22.5, 440 yardayı 47.8, di, Ecz. Mustafa Suner istirak etmişler1 Türkiye güreşi bu derece hare maçında millî takım atletlerinden Gala 880 yardayı 1.51.7 gibi fevkalâde de dir. etsız, yani iyi ve yeni güreşçilerin bir tasaraylı Fikret 100 metroluk koşuda receler yaparak kazanmıştır. İNKIBAZ SIKINTI SiNiR HASAN MEYVA ÖZÜ kullanınız. Mide için her yemekten sonra 1 2 tatlı kaşığı yanm bardak su içinde ve miishil içitf* her sabah veya gece yatarken aç karnına 1 2 çorba kaşığı X a n j9^i?.%öli^*i l t^i^ n 4 e köpürterek içmelidir. HASAN MEYVA ÖXÖ Avrupa vebılhassa İngiliz meyva tuzlanndan daha yüksek olduğu kat'iyetle sabittir. Buna rağmen Avrupa meyva özlerinden beş misli daha ucuzdur. HASAN MBYVA ÖZÜ yatnız W «ftlîf olup şe^ersizdır ve çok köpflriir Şekerli, limonlu ve meyvah olup HASAN meyva özünün evsafına maliktir. Şampanya gibi lezzetli olup mide rahatsızlıklarına şifalıdır. Hasan gazoz özü Pırlanta tektaş yüzük ve plâk iğne satılıyor 30 Ii, 50 S 80 kr. Dört kıratlık temiz bir tek taş pırlanta yUzUkle çok gUzel bir plâk İğne Sandal Bedestenlnde teşhlr edIImektedir. Hazlranın 1 Incl perçembe gilnü saat 14 te açık arttırma İle satılacaktır NEVROZİN Baş, Diş, Nezle, Grip, Romatizma, nevralji, kırıklık ve bütün ağrılarınızı derhal keser. İcabında günde 3 kaşe alınabilir. etti. Geçen akşam kaldıkları odayı ha bakan garson hangisi ise, kuzum onu ba alışmamış olacak. Hiç içki içmedi. Mus Kız, sonra mı geldi? zırlamanız için söylerken ben de yanın na çağırıver. to verdik. O bile dokundu. Hiç gelmedi. da idım. Karşıki salonda, yelnız mı. yemek Olacak bu ya, garson: Nasıl?.. Muhtar Bey o gece bu Ben servis yaptım, dedi. Öğleyin, yediler?.. Anladım, efendim. Fakat, hangi rada yalnız mı kaldı?.. * * * * * * * * K E M A L R A G I B • « •• • • » • • » • • •• Yalnız yediler ama kız, yemeklekarşıki küçük salonda yemek yediler. hanımdı, bılmiyorum. Yalnız... re elini bile sürmedi. Bir kederi vardı, saBirşey mi soracaktmız?.. Haniya, üç gün evvel gene bera Evet efendim, dedi. Oda hazır buraya gelmişti, değil mi?. . Sonra, ertesi sabah buluştular, demrsınız. Bıraksalar ağhyacak gibiydi. Suad Namık, cüzdanını çıkardı: ber gelmişlerdi. Uzun boylu, koyu siyah ama, beyefendi daha teşrif etmediler. Diye sordu. mek?.. Doğrusunu söylersen sana beş lira Yemekten sonra?.. Suad Namık, işi biraz daha teklifsiz Evet, efendim. Pek eskidenbeıi saçlı... Hayır, kız bir daha görünmedi. var, dedi. Yemekten sonra, araba ile gezliğe vurdu; gülümsedi: Otelci, ilkönce Suad Namığı gördübizim müşterimizdir. O günden sonra bir daha gelmeHerifin gözleri parıldadı: meye çıktılar. Bir hanımla beraber geîecekti, o O hanımla her zaman beraber mı ğü zaman, onun gerçekten Muhtarla ardiler, öyle mi?.. Biraz müsaade ediniz. İçeriyi bir da gelmedı mı?.. kadaş olduğuna inanmış, bu gece de bu Ne zaman döndüler?.. geliyor?.. f Bugün Muhtar Bey telefon etmiş. rada beraber kalacaklarını zannetmişti. dolaşayım. Şimdi geliyorum. Gelmedı efendim. Akşamüstü, son vapur gittıkten Otelci, birdenbire kendini topladı. Tu Oda istemış. Biz de şaştık; anlaşılan Genc doktor eldivenlerini, şapkasını tukları iş, pek o kadar boşboğazlığa gel Onun için güler yüzle karşılamıştı. SonGitti. Arası çok geçmeden gene gel biraz sonra... kızı en sonunda gene kandırdı, diyorduk. otelde bıraktı. İskele başına geldi. Biraz mezdi. Şimdi de ağzından bir lâf kaçır ra, birdenbire kuşkulandı. Akşam olmuş; di. Otelci görünürde yoktu. Salonda her Gece burada kaldılar, demek?.. Muhtarla o kadın gelmemişti. Suad Na kes yemeğini yiyip çekilmişti. Garsonlar Sonra ertesi sabah gene beraber mi dön Ama gelmediler. Demek ki gene iş uypastacıda oturdu. Gelip gecenlere baktı. mak istemedi: madı; kandırarnadı. Sonra, İstanbuldan gelen vapurun düdü Vallah, dedi, hangi hanımdı pek mığı da daha ılk görüyordu. Hele, onun da dışarıda dolaşıyordu. Hiç kimsenin düler?.. ğünü duyunca dışarıya çıktı. Hiç kimse iyi hatırlamıyorum. O kadar çok müşte böyle kendi ağzını aramaya kalkmasın kendilerini görmesinden korkusu kalmaSuad Namık, kendini tutmasa, sevinGarson, etrafına bakındı; sonra, biraz dan büsbütün korktu. Ustelik geçen ak mış gibi: vi gözden kacırmıyacak bir yerde durdu. rimiz var ki, kimler geliyor, kimler gidicinden garsomın boynuna sarılacaktı. Usdaha sokuldu: şam Muallânın otelden kaçıp gidişi de Orada bekledi. Ne Muhtar, ne de Mu yor, insan çarçabuk unutuyor da... O gece, burada öyle bir iş oldu tüste: Buyurunuz efendim, dedi, ne emgözünün önüne geldi. Sanki bir başka işi riniz var?.. al!?. Sonra gülümsedi: Demek ki, burada beraber kalki, sormayınız. Kız, Muhtar Beyi bırakBiraz dolastı. Ondan sonraki vapurları Hem unutmasak bile söylemek çıkmış gibi genc doktorun yanından uzakmadılar?.. Demek ki, kız buraya kendi İlkönce şunu söyle: Muhtar Bey tı, kaçtı. da bekledi. Gene otele döndü. Onları olmaz ki... Sözün gelişi, sizin de bu ak laştı. isteğile gelmemiş olacak, öyle mi?.. Bıraktı, kaçtı mı?.. her zaman buraya geliyor, değil mi?.. sordu. Orada da kimseyi bulaniavınca şam yanınızda bir kadın olsa, baskalarıSuad Namık, gene iskele başına kadar Diye soruyor, garson da hepsine başı Eskiden sık sık gelirdi. Şu bir iki Kaçtı. Muhtar Bey o aralık teiçindeki üzüntü büsbütün arttı. Birinden nın duymasını ister misiniz?.. Onun için, indi. Son vapuru da bekledi. Sonra gene aydır biraz seyrek görünüyor. lefon ediyordu. Kızın gittiğini görünce, nı sallıyordu. En sonunda: birini bulsa, hiç olmazsa birkaç söz söydarılmayınız, efendim. Burada ne olur otele geldi. Yemek ısmarladı. Sofrada Bana başka bir emriniz var mı, Hep o, geçen akşamki kızla be arkasmdan o da koştu. Neden sonra dönleyip içini boşaltacaktı. sa, burada kalır. Ne yapalım, biz de bu kendisine iş gören adamı, bir aralık ya raber mi geliyor?.. dedi. Bildiklerimin hepsi bu kadar. Başdü. nına çağırdı. Eline bir lira sıkıştırdı: ka birşey de olmadı. Ama eskiden, han« Otelciyi bir yana çekti. Ağzını aramak yüzden geçiniyoruz. Beraber mi döndüler?.. Muhtar Bey, ne zaman gelirse Hayır. Anlaşılan kızı aramış, bu gi kadınlarla geliyordu, onu isterseniz... Canım, ben Muhtarın yabancısı Geçen akşam, dedi, Muhtar Bey yanında bir kadın bulunur. Fakat bu kızı istedi: (Arkasi var) Muhtar Bey, üç gün evvel gene değilim ki... Benim yanımda size telefon buraya bir genc kızla eelmisti. Onlara daha ilk görüyorum. Böyle yerlere pek lamamış olacak. Tefrika No. 66. DUNYA BOYLEDİR İŞTE...

Bu sayıdan diğer sayfalar: