17 Haziran 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

17 Haziran 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHUKİKET 17 Haziran 193» { Şehir ve Memleket Haberleri] Siyasî icmal Sahte vesika işi Tarihî roman: 56 Yazan: Kadircan Kaflı Suçlular, istiktab rapoMahfiruz o akşam için saray cücelerile çalgıcı runu kabul etmiyorlar j Bu vaziyet karsısında ve oyuncu kızlardan başka Hindli bir hokka İstanbul Ağırceza mahkemesinde. bir narhın on para daha sahtekârhk muhakemesine başlanmıştır. bazı, Venedikli iki maskarayı da getirmişti Dava edilenlerden biri İstanbuldaki Rus terfii zarureti var manastırları mümessil vekili olan Filip oğması hoş görülmüyordu. Halbuki i lu Hikmet Eminle Emlâk komnyoncusu şin iç yüzü başka idi; halk gerçekten Üsküdarlı Osmandır. Her ikisinin, Türk vezirlerin ve beylerbeyilerb zulümlerine tabııyetıne geçmek ısteyen Yunaıı tebaauğrıyordu. Padişah eğer Anadolnya gisı Nikoya, bu muamele yapılmış. gibi sahderse yapılan fenalıkları öğrenecekti. te olarak tanzim ettikleri bir vesika verBirinci Ahmed hemen karannı ver dikleri iddia olunuyor. Iddiaya göre, Osmedi; çünkü Nasuh Paşamn sözlerinden man Samatya Nüfus memurluğundan boş bir kısmınm doğru olduğuna yüzde yüz resmî bir kâğıd ele geçirmiş, rakam yerleinanamıyordu. Bununla beraber hoca rini kendisi, yazı yerlerini de Hikmet EMustafa Efendi ile müftü Sun'uüah E min doldurmuş ve her ikisi, bunu verdikfendiyi çağırarak danıştı. Bun'.arın ikisi leri Nikodan otuz bir lira almışlar. Dava de, asilerin üzerine bir iş bilir serdar gönde edilenler, böyle bir iş yapmadıklarını, rarilmesi kâfi olduğu; Padişahm gitmesi, kam ve yazıların kendi el yazılarile olmabıçakla yapılacak bir işi kılıçla yapmakdığını, vukuf ehlinin istiktabda yanılarak tan farksız bulunduğu fikrini ilcri sürvaziyete uygunsuzluk gösteren rapor verdüler. diğini söylüyorlar. Mahkeme, bu husustaPadişah bu seferin uzun sürmiyece k; sahidleri dinlevecektir. ğini, Bursaya kadar bir gezinti şeklinde olacağını söyledi. ŞEHİR ÎŞLERİ Deniz mevsimi geçmiştir; nerdeyse fırtınalar başlar; donanma tersaneye Yeni otobüslerin şartnamesi Tramvay idaresı Beledıyeye geçtiği girmiştir. Böyle zamanda denizde ve için mezkur idare tarafından mübayaa karada seyahat korkuludur. Şimdi se edilecek olan otobüslerin şartnamesi buferden dönüş vaktidir! günlerde ilân edılecektir. Dediler. 60 otobüs alınacak, bunlar kısım kısım Padişah bu sözlere cevab bulamadı. mübayaa edilecektir. Otobüsler Dizel Bununla beraber vazgeçtiğini de açıkça motörile müteharrik olacak ve mazot ; bildirmekten çekindi. Çünkü y ğil duruş yakacaklardır. Haddi istiabi kırk kişiliklu, yakışıklı ve sert bakışlı Nasuh Paşa tir. Bir kısım yolcular arabaların içinde nın tok sözleri, onun üzerinds derin te ayakta dahi durabileceklerdir. sirler bırakmıştı. Dalgm ve düşünceliyEt narhı kalkacak mı? di. Belediye, et narhını kaldırmanın fayMahfiruz o akşam için saray cücele dalı olup olmadığmı tetkik etmektedir. rile çalgıcı ve oyuncu kızlardan başka Filhakika et narhı ancak iki, üç cins koHindli bir hokkabazı, Venedikli iki mas yuna münhasırdır. Binaenaleyh etin serkarayı da getirtmişti. Birinci Ahmed bu best satılmasmın daha faydalı olması eğlence âlemine gelirken biraz avunaca muhtemel görülüyor. İktısad müdürü Saffet, bu iş üzerinde ğını ummuş, fakat umduğuna erememişti. Mahfiruz henüz on altısmdaki sevği etüdler yapmaktadır. !Mevsim esasen lisinin ellerini avuçlarına alarak okşadı: yaz, et sarfiyatı az, hayvan mebzuldü.. Devletlu Hünkârım, bu can sana Binaenaleyh bunu tecrübe etmekten her hangi bir zarar melhuz değildir. Müspet kurban... Bir. kusurum mu vardır? Niçin netice hasıl olmadığı takdirde nark şekgücenirsiz? linin tekrar vaz'ı mümkündür. Mahfiruzum, bunda olmasam Bununla beraber pazarlıksız satış kaBillâh daha çok üzülürdüm. nunu mucibmce satıcılar, mallarının cin Anadolu ahvaline sıkıld'ğın bili sini ve fiatını gösterir bir etiket koyrim. Yoksa Nasuh Paşa kıılun bir fena mak mecburiyetindedırler. haber mi getirdi? Adalardaki araba sayısı Mahfiruz bunu söylemekle tıeraber arttırılmıyacak ketühda kadına bir baş işareti yapınca Belediye İktısad müdürü Saffet, Adajkocaman oda en. küçük bir gürültü ol jl'ara gi'derek plâj ve kâzino tarifelerinîn madan boşalıverdi. tenzili işini tetkik etmiştir. Belediye, ABirinci Ahmed her şeyi anlattı. Mah dalardaki araba adedmi tahdid edecektir. Adalarda mevcud 44 araba adedinin firuz bunlan hiç bilmiyormuş gibi büyük artırılmaması istenecektir. Zira bazı kim bir sabırla dinliyordu. En sonunda: Nasuh Paşanm nasıl adam oldu seler her sene yaz mevsimi için Adalara ğun bilmem. Lâkin riayamn Hünkârı araba nakletmekte, bu yüzden Ada sokaklannda fazla araba gürültüsü olmakmıza çok bağlı olduğu doğrudur. Vezırta, sokaklar da kirletilmektedir. ler her hali arzetmezler, halk i!e Hünkâr Arabacılann kazancları artacağı için arasına girerler ve iki tarafın yüzleşme araba tarifelerinde yüzde kırk nispetinsini istemezler. Eğer Anadoluya sefer de tenzilât icrası ve arabalann mükemetsen ora ahvalinin düzeleceğine şüphe mel bir surette tamire tâbi tutulması isyoktur. tenilecektir. Yapılan tetkikatta AdalarDedi. da bir tur için arabacılann dört lira isAnadoluyu, asileri uzun uzun anlattı. temekte oldukları anlaşılmıştır. Birinci Ahmed bunlan d'kkatle din Florya plâjlarında tetkikler liyordu. Halkın çektiği ıstırabı öğrenince Belediye reis muavini Lutfi Aksoy dün Floryaya giderek plâjların vaziye gözleri yaşardı: Hoca ve müftü buna razı değil tini tetkik etmiştir. lerdir! Vilâyet binasî Müftü kim oluyorda donanmanın Sultanahmedde hükumet mahallesin çıkamıyacağmdan, mevsimin ilerledjğin de inşa edilecek olan vilâyet binasmm den bahsediyor? Derya kaptanı mıdır? bir plânı hazırlanmıştır. Plâna nazaran, Hocaya gelince ona da bir şey sormak bina dahilinde vilâyetin bütün şubeleri gerektir: Hani Üveys Pasa oğlu Meh yerleştirilecek, fakat inşaat o suretle yamed Bey kendisine vezirlik verilince Ay pılacaktır ki. bir sakafm altmda icabı dın ve Manisadaki eşkiya üzerine yürü halinde her şube ayrı bir bina manzarası alabilecektir. Yeni vilâyet konağı yecek, onları amana getirecekti? Vezirnın 600.000 liraya inşa edilebileceği an lik ve serdarlık gönderildi, lâkin Meh laşılmaktadır. med Paşa aylardanberi yerinden kımılFındıklı iskelesi danmadı. Böyle kalleş ve düzenbaz aBelediye, Fmdıklı vapur iskelesi ci damları koruyan hoca Efendiyc, bundan varını esaslı surette tanzim ettirmek böyle, güvenmek caiz midır1? tedir. Buradaki salaş dükkânlar yıktı Birinci Ahmedin gözleri büyüdü ve nlmakta. ufak bir meydan yapılarak taince kaşları çatıldı. Şu Mehmed Paşa rihî Alipaşa çeşmesinin etrafı açılmak meselesini nasıl olmuşta unutmuştu. De tadır. mek ki o kadar güvendigi hocanın da, Prost'un çalışmalarî kendi keselerini ve yakınlarını düşünen Şehircılık mütehassısı Prost, Eminönü diğer vezirlerden farkı yoktu. meydanma aid maket üzerinde tetkikaMahfiruz Padişahın bu hükmüne tını ikmal etmiştir. Mütehassıs. makette kuvvet verdı: ufak bazı tadilât yapmıştır. Şam eyaleti boşalmca hemen kenProst, şimdi Eminönü, Hâl sahasınîr» di akrabasından Osman Paşayı tayin tatbikat plânmı hazırlamaktadır. ettirdi, paşmakhğımm her yıl ağustosta VİLÂYETT gelen vergisi aradan bir ay geçtiği halde Dahiliye müsteşarı gelmemıştır. Dahilıye müsteşarı Nazif, dün Belc Birinci Ahmed artık kararını verdi: Doğru söylersin, güUim! Elbet yede Vali ve Belediye reisi Lutfi K' Anadoluya gitsem gerektir. Zira bunca dan ziyaret etmistLr. zulümlerin vebali bana yüklenir. MahİNHİSARLARr şer gününde Cenabı Hak sormazmı ki, Tekaüd sandığı kanununa ehlinin perişan olmasına niçin göz yumilâve edilecek madde dun? 2921 sayılı inhisarlar tekaüd sandığı Kızlarağasmı çağırdı ve emretti: kanununda Millî Mücadele seneleri es H e m e n tersaneye haber sal, do nasmda Tütün İnhisan muvakkat ida nanma hazırlansın! Anadolu sefen için resinde çalışan memurlann bu hizmet Bursaya gitsem gerektir. leri tanmmamıştır. Bu vaziyete olan mePadişahın gerğin sinirleri Mahfiruzun murlann müracaatleri tetkik edilmiş, koynunda yumuşadı ve genc Padişah taleb muhik görülerek inhisarlar tekaad genc sevğilisinin gösterdiği yere hiç şaş sandığı kanununa bir maddenin ilâvesi madan atılacak şekilde kurulmuş oldu. için bir proje hazırlanmıştır. var] Un fiatlarındaki yükselmedevamda! Altın ticareti Kayış Mehmed Gebzeden dönerken bir gece yattığı handa Uzun HaHlin adamları arasına düstüğünü görmüş; canını kurtarabılmek için onlara Mgınmıştı. Kalenderoğlunun eski cellâdı Uzun Halilin de elbet isine yarardı. Fakat o ilk fırsatta gene Nasuh Paşaya dönüyordu. Çünkü Uzun Halilin emrinde yalnız on bin atlı vardı. Bu kadar askerle otuz bin kişiye karşı ne yapıkbilirdi? Çakır Ali sevindi. Kayış Mehmed bir haber getirmişti: Uzun Halil yarın sabah erkenden hiicum edecektir. ] Nasuh Paşa buna inanmadı. A i Posanın sözlerine de aldırmadı. Ertesi sabah şafakla beraber nehrin öteki yakasmdan sanki bir kasırga dalgalandı; biraz ilerideki sığ yerden bas döndürücü bir hızla geçti ve Nasuh Paşa ordusunun saflan arasına daldı. Saldınş o kadar korkunç, o kadar sert olmuştu ki sipahiler ancak birer ikişer ok atabilmişlerdi. Köprü başını tutanlar çil yavrusu gibi dağıldılar. Çakır Ali atını Nasuh Paşa çadırına doğru sürdü. İki vezir, atlarına binmişîer; kıbnclarmı sıyırmışlardı. Kayış Mehmed onlann gerisinde ve elli kadar kapıcmın ortasında duruyordu. Ovayı kılınc, nal, rruzrak, kalkan u ğultusu doldurmuştu. Sert emırler, çılğm haykırışlar, acı inlemeler, atlann kişnemeleri birbirine karışıyordu. Uzun Halilin athları önlerine çıkanlan yere sererek dosdoğru serdar çadırına geliyorlardı. Kılınclar.nı havaya kaldırmışlardı; güneşin i!k ışıklannda, bunlardan çoğunun .taze kanlaıla kızarmıs olduğu görülüyordu. Çakır Ali birbirine yaklaşan iki büyük kayanın ortasma düşmüş gibi idi; atını Sd^a çevirdi, serdar çadırının önündeki saflar arasına daldı;; ayni zamanda iki taraf birbirine girdi. O akşam Bolvadin cayır cayır yanıjordu; asiler her tarafı vaşma edlyorlardı. Osmanlı sipahilerinaen 'birifdfcesi esîr düşmüs, Uzun Halilin öriuhde başları ke^ıhyordu.. , ," Diğer tarafta Nasuh Paşa ise atının sayesinde Seydişehrine kadar kaçabildi: Bozguna sen sebeb oldun! Diyerek genç Dehan Ali Pasanın boynunu vurdurdu. Ayni zamanda kerdisi için kötü haberler götürülmesine vakit bırakmadan Padişahı görmek üzere he men Üsküdara doğru dört rjala yoHandı. Son günlerde un fiatlarında gö rülen yükselme temayülü dün de çuval başına 510 kuruşluk yeni bir tezayüdle neticelenmiştir. İîtanbul ekmek çeşnisinde kuîlanılan iki nevi undan fazla sertlilerin çuvalı dün 610615, yumuşaklı'ıar 665 kuruştan satılmıştır. Bu vazi>ette narhın on para yükseltilmesi zarureti ileri sürülmektedir. İstanbul ekmeğinde gloten miktan on ve randıman derecesi 80 dir. Fakat fınncılar, halk 80 randımanlı esmer ekmeğe rağbet etmediğin den ekseriyetle 7576 randımanlı un kullanmaktadırlar. Maamafıh 70 randırrvınlıya kadar un kullanıp en has ekmeği çıkartan fınnlar da vardır. Nerh komisyonu, pazartesi toplanıp vaziyeti tetkik edecek ve kararını verecektir. Yeni Buğday çeşnisi Belediye ile Toprak Mahsulleri Ofisi arasında ofisin yalnız kırmacı ve değirmencilere sattığı tenzilâtlı buğdayın yeni halitası üzerinde mutabakat hasıl olmuştur. Şimdiye kadar Toprak Mahsulleri Ofisi buğdayın üçte birini sert ve üçte ikisini yumuşaktan iki beyaz veriyordu. Bundan sonra yumuşaklan iki kırmızı olarak verilecektir. îmaliye ücretleri Fırıncıların imaliye ücretlerinin az oluşundan dolayı bakkallara ve tablakârlara ondalık veremedikleri hakkındaki müracaatleri, belediye iktısad müdürlüğünce tetkik edil miştir. İktısad müdürlüğü bu tetkikatı neticesini belediye ekonomik istişare heyetine verecektir. İmaliye ücretine ondalığı kaışılayacak bir fark yapılması muhtemel görülmektedir. KÜLTÜR İŞLERÎ Yeni ilkraekteblerin yerleri Bu sene yeniden yapılacak olan ilkmekteb b^nalarının yerlerrni tespite'ralışan fie\Te't, faaliyetine devam etmekledır. Bu mekteblerin yerleri için bazı arsalar tedarik edilmiştir. Fakat bunlarm intihabı henüz yapılmamıştır. Çocukla nn eğlenmeleri için bu mekteblerde ayrıca birer çocuk bahçesi de tesis edile cektir. Çifteburgazlıların isteği Çifteburgaz halkı, bir ilkmekteb binası inşasım istemişlerdir. Maarif müdürlüğü, halkın bu dileğini yerine getirmek için tetkikat yaptıracaktır. Tek başına... .. O günlerde bir akşam kızlarağası Mustafa ağa Mahfiruzla görüşmek istedi. Başbaşa kaldıklan zaman: Sultanım..* Diyerek söze başladi. îkî üç defa derin derin nefes aldı .Fısıl fısıl konuştular: Valide Sultan gayetle kızgındır! Bana mı? Evet.,. Sebeb?.., Valide Sultan Sinan Paşaya «Padlşahı verdiği sözden vazgeçirerek Mehmed Paşayı öldürten sensin. Elbet otuz bin altını tazmin edersin! » demiş. Sofu Sinan Paşa da yemin ederek «vallâhi bu işi yapsa yapsa Mahfiruz Haseki yapar. Saltanatm devammı istiyorsa Hünkârı Hasekıler arasında bırakmamak gerekdir» demiş. Sofumu yapmış bunu? Evet, sultanım... Kaymakamlığı çokca sürdü! Evet sultanım... Anın yerine kimi idelim? Mustafa ağa birkaç isim saydı. <?Hı:ır Paşa» üzerinde duruldu. Bu adam belki şu karışık günlerde devletm imdadına hızır gibi yetişmiş olacaktı! Ertesi gün bir gemi Sarayburnuna yanaştı ve Nasuh Paşa karaya çıktı. Padişaha Uzun Halil macerasını o şekilde anlattı ki bütün suç vezirlere yüklenmiş oluyordu. Sonunda şöyle diyordu: Devletlu Hünkârım, Anadoluya nice seferler yapılsa eşkiyanm haklanndan gelinemez, Zira riaya, vezir ve beylcrbeyıiere güvenmedikleri için eskıyadan yüz çevirmezler. Sen Anadolu toprağına mübarek ayağın basup heybetlice görün«en cümlesi kulluğa dönerler. Elbet Anadolu seferine gidesiz ve illâ bu derde çare güçtür. Hocalarla vezirlerin kaşları çatıldı; Nasuh Paşayı hayret ve hiddetle süzdüler. Çünkü mevsim sonbahardı; bu zamanda sefere çıkılmazdı. Hele gemiye hiç binilmezdi. Padisahın Anadoludaki üç buçuk eşkiya yüzünden rahatını boz 28 Yeniköy yatı mektebi Yeniköyde bir yatı mektebi açılacaktır. Bu mekteb için Kalender binası muvafık görülmüştür. Maarif müdürü, dün Yeniköye giderek bu binayı gezmiştir. Kolejde diploma tevzii ı. Etıbba Odasınm diinkü umumî heyet içtimaı ı İstanbul Amerikan Koleji erkek k;smının 1939 senesi diploma tevzii mera simi, dün saat 17 de mektebde yapıl mıştır. Merasim, millî marşla açılmış, marşı müteakib felsefe profesörü Hilmi Zıya Ülken birkaç söz söylemiştir. Muvaffakiyetli müziki müteakib mükâfatlar dağıtılmış, bunu direktör doktor Wrigh'in birkaç sözile beraber dip^»••^^ loma tevzii takib etmiştir. Kambiyo müdürü Sömikok satışları Bu sene 36 genc mezun olmuştur. Bunun altısı edebiyat. biri fen, on altısı naBir müddettenberi Ankarada bulunan Madenkömürü İşleri Türk Anonim fıa, üçü elektrik ve onu da maket mü Kambiyo müdürü Salih, dün şehrimıze şirketi Zonguldak F.O.B. sömikok satışhendisliği şubelerindendir. dönmüştür. larınm şimdilık yalnız Ankaraya ve Zonguldaktan itibaren demiryolu ile sevkedılecek yerlere ağustos 1939 sonuna kadar yapılabileceğini ve bu husustaki müracaatlerin de 20 hazirana kadar yapılmasmı alâkadar makamlara bildirmiştir. vrupada İngiliz Fransız zümresi kendi içine Sovyetler BırliTürk parasımn kıymetini koruma hakğini ve Alman Fransız grupu kındaki on iki numaralı kararnameye ek da îspanyayı almak için fevkalâde gaykarar alâkadar makamlara tebliğ edılmiş ret gösterdıkleri şu sırada Japonyanın da tir. Çok mühim olan bu kararname aynenj Çin meselesinde başlıca engel saydığı ecşöyledir: nebi mıntakalannı ortadan kaldırmağa Madde: 1 Sikke ve külçe ha'inde azmetmiş olması Avrupadaki gerginliğin olduğu gibi kıymetli madenlerin hurda ve bütün Asyaya yayılmasına bais olmuştur. masnu halde de memleket dışına çıkarılŞimdiye kadar Avnıpa işlerinden elini ması memnudur. (Kıymetli maderierden ayağını çekmiş olan Amerika Müttehid maksad: Plâtin, altın ve gümüştür). Hükumetleri büyük cunıhuriyeti Asya Madde: 2 Yolcuların şahsî zinet o işlerine de seyirci kalacak mıdır suali bülarak daıma taşıdıkları kıymetli znadenler tün Avrupa ve Asya devletleri mes'ul den mamul esya bırıncı madde hükmün adamlarının zihnini işgal etmektedir. înden müstesnadır. gilizler ve Fransızlar Asyadaki büyük Şahsî zinet olarak daima taşınınası müm menfaatlerini ve dünyanın yan ham madkün olan kıymetli madenlerden mamul eş desini ve bahusus kalay ve kauçuğu ye yadan memleket dışına fazla çıkarmak su tiştiren Uzakşarktaki müstetnleke impararetile kıymetli maden kaçakçılığı yaptıkla torluklarını korumakta kendilerine Amerı alâkadar makam ve memurlara tahriren rikalıların yardım edecekleri ümidıle naihbar edilen yolcuların gümrük kapıların zarlarını Vaşington'a çevirmişlerdir. da üzerlerinde araştırma yapılır. İngiliz İmparatorluk parlamentosundaBu yolcuların beraberlerinde memleket ki müzakereler ve İngiltere ve Fransa dışına çıkarmak istedikelri kıymetli n.aden matbuatındaki münakaşa ve mütalealar lerden mamul zinet eşyası içtimaî mevki hep bunu gösteriyor. Avam kamarasında lerine nazaran fazla bulunduğu takdirde amele meb'usu Ben Smith'in «İngiltere fazlasının ihracma müsaade edilmiyeceği Uzakşarktaki şeref ve perestijini ne zagibi yapılan tahkikat neticesinde kaçakçı man koruyacaktır?» diye sorduğu suale lık kasıdları tahakkuk ederse haklannda cevab vermekten imtina eden kabinenin takibat icra edilir. mümessili Butler; İngiliz ve Fransız mınMadde: 3 30/6/1930 tarihli ve takalannı ortadan kaldırmağa çalışan ja1715 sayılı kanun hükümlerine göre yapı ponyanın gemılerine ve ticaretıne Sıngalacak muameleler bu karar hükmünden pur, Hongkong ve Penang İngiliz limanmüstesnadır. larının seddedilmesini istiyen muhafazaBu suretle memleket dahilinde altın ti kâr bir meb'usa İngilterenin icab eden caretini tayin eden defter tutmak ve sair mukabele bilmisil tedbirlerini tetkik et birtakim formaliteler ortaya koyan karar mekte olduğunu söylemiştir. Sözlerine namenin hükümleri ilga edilmiş ve dahililâve olarak İngilterenin Amerika devlede altın ticareti serbest tutulmuştur. Yaltile sıkı temasta olduğunu kaydetmiştir. nız memleket haricine altın ihracatı yeni Bu sözler İngilterenin Tiyençin, Şangbirtakim takyidata tâbi tutulmaktadır. hay ve Amoy gibi Çin limanlarındaki imADLİYEDE tiyazlı mmtakaların kaldırılmasından dola yı Japonyaya karşı harbetmiyeceğini ve Dikranın marif etı şu kadar var ki Uzakşarktaki bazı mühim Gedikpaşada oturan Dıkran adlı bir İngiliz limanlarını Japonyanın ticaretıne delıkanlı, annesi Nene ile dayısı Vahrakapatmağı düşündüğünü ve lâkin bunu ma bıçak çekmekten meşhud suç kanununa göre, hakkmda tahkikat yapılarak yapabilmek için Amerikanın da muvafaİstanbul asliye dörduncü ceza mahke kat ve yardımını temın etmek istedığini mesine verilmiş, muhakemesi başlamış göstermektedir. ve bir celsede bitmiştir. Dikranın bıcak Amerikanın böyle bir müdahalede buçekm^einin.sebebi^tahkikata göre,. p^ra lunacağı belli değildir. Cumhur Reisi koparmak maksadiledir. Babası on sene Ruzvelt ve kabinesi ancak Amerikan miiavvel ö^ien Dikxan,.b,aba.sının beş yüz liletinin efkârıumumiyesi Amerika kıt'ası ra •mlrâs bırakîigi Tcanaatıle, DÜ paTayı haricindeki işlere karışılmasına temayül kendisini büyüten annesinden ve dayısmdan istemiştir. Dikran, para işini tek eyledığı takdirde İngiltere ile beraber hararla annesinden mahsub olarak on lira reket edebilir. Amoy'dati ecnebi mınta almakta ısrar etmiştir. Annesi verme kası Kulangsu adasma Japon donanması miş, o da bıçakla tehdidde bulunmuş Amerikan, İngiliz ve Fransız amiralleri tur. ve donanmaları önünde ikinci defa askcr Neticede suçlu Dikran adiyen tehdid ihrac edip burasını işgal ve Çin sevahilile yollu bıçak göstermekten yedi gün hap münasebetini kesmek için abluka vazettiği se, kırk iki lira para cezasma mahkum zaman Amerikan amirali Vaşington'dan olmuştur. emir almadığından müdahalede bulun Yangın yerinde yol kesen maktan imtina etmişti. Neticede İngiliz ve Fransız amiralleri de lâkayd kalmış adam lardı. Sultanselimde yangm yerinden geçen Fakat o zamandanberi İngiltere Krah Musanm üzerine Ahmed adlı biri atılmış, elinde bıçak <ya paranı, ya canım!» Vaşington'u ziyaret ederek Ruzvelt'e midemiş, Musa, parasmı vermeğe yanaş safir olmuştur. Bu ziyaretin Amerikan mamıştır. milleti efkârıumumiyesinde hiç olmazsa İmtina karşısmda, Ahmed, Musayı ye Asyada Amerikanın İngiltere ile beraber re yatırmış, göğsüne bıçak dayamış, ya hareket eylemesı lehinde temayül hasıl ralamıştır. Musanın bağırmasını işit^nedip etmediğini Çindeki İngiliz, Ameriler yetişmişler, yaralıyı hastaneye gönkan ve Fransız mıntakalannı Çan Kay dermişler, Ahmedi de yakalamışlardır. Hurşid oğlu Ahmed, dün Müddeiumurnı Şeng'e yatak oldukları iddiasile kaldırmaliğe getirilmiş, ikinci sorgu hâkimliği ğa çalışan Japonyaya karşı Amerikanın ne verilmiş, hâkım Kâşif Kumral tara ciddî ve filî müdahalede bulunup bulunfmdan sorguya çekilerek tevkif edil mamasından anlaşılacaktır. miştir. Maharrem Feyzi TOGAY Dahilde alım satım serbest bırakıldı Amerika ve siyasî gerginlikler Emir hâlâ gelmedi Sömikok f iatında 225 kuruşluk bir tenzilât yapıldığı hakkında îktısad Vekâ leti emri, henüz Belediyeye gelmemiş tir. Bu itibarla Belediye, İktısad Vekâletine müracaatle emrin tebliğmi iste miştir. Diğer taraftan Belediye, navlun, tahmil ve tahliye ve depo masrafı olarak sömikok fiatına ton başına ilâve ediîen dört liradan da tenzilât icrası imkânvnın bulunup bulunmadığını araştıracaktır. Bu hususta Liman riyaseti, Limanlar umum müdürlüğü ve Ticaret Odasından malumat istenilmiştir. Etıbba Odası umumî heyeti, dün odanm Cağaloğlundaki merkezinde Doktor Orhan Tahsinin riyasetinde toplandı. İdare heyetinin altı aylık faaliyetini gösteren rapor okunarak kabul edildi. Bundan sonra idare heyeti namına bir neşriyat bürosu tesis olunması teklıf edildi. Azadan İhsan Sami söz alarak bunun aleyhinde bulundu ve böyle bir büronun tesisine hiç lüzum olmadığmı ileri sürdü. Bu mevzu üzerinde birhayli münakaşa yapıldı. Neticede idare heyetinin tekilfi reddedildi. Haysiyet divanmm mesai tarzı ve saire gibi mfsleki alâkadar eden daha bazı mevzular üzerinde degörüşmeler yapılarak toplantıya nihayet verildi. Resmimiz, dünkü içtimada bulunan doktorlarımızdan ,bir kısmmı göstermektedir. C umhur iye t Abone şeraiti j ™ y icin Senelik Altı aylık Üc aylık Bic aylık Nüshası 5 kuruştur e 1400 Kr. 750 > 400 » 150 » 2700 Kr. 1450 » 800 > Yoktnr

Bu sayıdan diğer sayfalar: