7 Temmuz 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

7 Temmuz 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHUKIYEl 7 Temmuz 1939 ( Şehir ve Memleket Haberleri Tarihî roman: 76 Yazan: Kadircan Kaflı Maliye ile Liman arasında bir ihtilâf Fabrikatörlerin içtimaı Eğlence yerlerinde İşçilere evvelâ okuma yazma öğretilecek Siyasî icmal Küçük hükumetler • ^ yeni tarifeler Pazar günleri hıısusî listeler olmıyacak Eğlence yerlerile gazinolarm üç sınıfa ayrılarak buralarda satılacak şeylerin üç sınıf üzerine yapılacak tarifelerdeki fiata tâbi tutulacaklarını, bazı lüks mahaller için de hususî bir tarife yapılacağını yazmıştık. Hazırlanan tarife, dün Belediye Enf cümenine verilmiştir. Tetkik ve asdıkten sonra ilân edilecektın Yeni tarifeye göre, suyun şişesı hiçbir yerde beş kuruştan fazlaya satıîamıyacaktır. Yalnız bazı plâjlarda birer kuruş zam yapılabilecektir. Yemek ve konsomasyonlardan sonra içılecek, kahve, yerine göre, beş veya on kuruş olacaktır. Her hangi bir yerde müzık vesaire var dıye fiatlara zam yapılmıyacaktır. Birinci konsomasyondan sonra müşteri diğer seyler ısmarlarsa ucuz tarifeler tatbik edilecektir. Pazar günü için hususî tarife konmıyacaktır. Pazar ve âdi gün tarifesi ayni olacaktır. Yeni tarife eski tariheye nazaran, yüzde 20 ile 30 arasında ucuzluk temin edecektir. Tarifeler gazino ve bahçelerin göze çarpan yerlerine asılacaktır. Perşembe sabahı hadım Abbas bir aralık kızlaMesele, yüzde 21 vergi rağasının odasına koştu: Bu akşam olan tahsilâtından çıkıyor olacaktır, zinhar gafil olmıyasız sultanım, dedi Limanlar Umum Müdürlüğile İstanErtesi sabah Kızlarağası, Hadım Süleymanla Abbası çağırdı: Bundan sonra Mahfiruz Sultanın yemeklerine bakmak üzere iki kışi daha ayırıyorum. Onlar da sizsiniz! Abbas somurttu, Süleymanın gözlerinın içi parladı. Kızlarağası Abbasa çıkıştı: Vaktile Valide Safiye Sultan Efendimıze pek güzel hizmet etmıştin; birınci Hasekıye de öylece davranasın! Abbas içıni çekti. Hadım Süleyman onun bu hallerinden şu manayı okudu: Ah, neydı o günler!... Safiye Sultanın yanmda Mahfiruz Sultan da kim oluyor? İki hadım yeni vazifelerine başladılar. Süleyman pek hevesliydi, lâkin Abbas homurdanıyordu. Kızlarağasmın yanmdan çıkarak koğuşa döndüklerı zaman Süleyman ona sordu: Niçin böyle durursun? İnsan sevmediği insana nasıl hevesle hizmet eder? Niçin sevmezsin? Sorma... Derdim büyük... Saymakla bitmez! O kadar keremli, o kadar büyük kalbli büyük Valide Sultanı eski saraya sürdüren bu yılandır. Mahfiruz de dikleri bu... Sus!... Seni öldürürler!.. Abbas uzun uzun içini çekti ve bu sırada altın sahanlardaki yemekierden bir kısmını altın tepsiye döktü; onlan yenlerile silmeğe yeltenirken bir el omzunu yakaladı ve sarstı. Dönüp baktığı zaman ortancı ağalardan birini gördü ve sarardı. Ortancı ağa Abbası iki adım öteye çektikten sonra ensesine doğru birkaç kırbaç vurdu: Bir dahi yaparsan falakaya yatarsın! Ertesi gün de ayni hal oldu, lâkin kimse görmedı. Süleyman ona çıkıştı: Niçin dıkkat etmezsin; sonra kovulursun! Zaten onu isterim... jst^rim. Jci eski saraya verileyim! Biraz sonra ikisini de Kızlarajjası çağırttı; gittikleri zaman onu odasında sert adımlarla dolasırken buldular. Mustafa Ağa iki hadımın üstüne yürüdü: Mahfiruz Sultanm yemeğini tepsiye hanginiz damlattı; tiz söyleyin! Gene sen mi? Abbasın yakasına yapıştı. Bir kaza... Ellerim titredi. Kaza mı... Falaka nerede? Elli sopa vurulsun! Abbası yaka paça «Başkapı gulâmı» nın odasına götürdüler; yere yıktılar, çrplak tabanlarına ince bir kızılcıkla elli defa vurdular. Bu sırada Mustafa Ağa da Hadım Süleymana güzel sözler söylüyordu. Abbas koğuşa getirildiği zaman Süleyman onun yanına sokuldu; yapacağı iste muvaffak olmak için arkadaş edinme nin faydalannı çoktan düşünmüş, fakat kımseye güvenememişti. Abbas bir taraftan, şişmiş olan ayaklarına ıslak bezler sarıyor; bir taraftan da koğuşta başkalan bulunmadığîna baktıktan sonra Mahfiruz Sultana ve Kızlarağasma bol bol küfür basıyordu. Süleyman ona yalvarıyordu: Allah aşkına sus... Duyarlarsa!.. Duysunlar!.. Artık canımdan bez dim. Ah, elime fırsat geçse... Onların ikisini de öldürürüm. Neydi eski günler... Cömerd, insaflı, yüksek ruhlu büyük Valide Ef endimiz!..» Gene uzun uzun içini çekiyordu. Süleyman ona fısıldadı: Yakında hepimîz kurtuluruz ve büyük Valide Sultan buraya döner! Hele sabret! • Ah... Ağzını öpeyim... Nasıl?... Şımdi sorma... Yalnız bunu sen de istiyorsan bundan sonra işini iyi tut, yanımdan ayrılma! Mahfiruzun ve Mustafa Ağanın ortadan kalkmaları için şu anda canımı veririm. Sus!... Peki... Sen ne istersen onu yaparım... Şeyhülislâm Ebülmeyamin Mustafa Efendinin konağına ve eski saraya girip çıkanlar sıkı bir surette göze'Jeniyor, buna daır haberler saatı saatıne Mahfiruz Sultana yetiştiriliyordu. Çarşamba günü izin alarak saraydan çıkan Hadım Süleyman Gedikpaşada bir Ermeni evıne girmis, oradan çıkan yaşlı bir kadın da Venedik çarşısmda bir aktar dükkânına uğ rayıp geri gelmişti. Bu dükkân sahibi Tunuslu Hacı İbrahimle eski sarayın hekimi Ebu Hazane arasında çok sıkı bir dost luk ye ahş yeriş plduğu anlaşıldı. k Perşembe sabahı Hadım Abbas bir aralık Kızlarağasmın odasına koştu: Bu akşam, olan olacaktır. Zinhar gafil olnjıyasız sultanım. Mahfiruz Sultan kimseye sezdirmeden padışahın halalannı, Fatma Sultanı ve son zamanlarda onun sarayında misafir olan Ayşe Sultanı ziyafet ve eğlenceye çağırdı; padişah da geleceğini bildirdi. Yeni çalgıcılar, yeni çengıler hazırlandı. Çini, inci, elmas, ipek, atlas ve şallar üzerinde yüzlerce mumun ısıkları titreşiyor; kocaman sofada bulunanların âdeta gözlerini kamaştırıyordu. Mahfiruz Sultanın, senelik geliri olan yüzbin altını hep padışahla Sultan hanımlar ıçm harcadığına şüphe yoktu; bunun için de itibarı yüksekti. Padişah ailesine göre bu hal ona dünkü cariyeliğine aid bütün kötü hâtıralan silip süpüren, unutturan eşsiz bir asalet veriyordu. Yemek zamanı geldi: Yalnız Mahfiruzun tepsisi aş kapısından ahnmış, diğerleri gizlice Valide Sultan taşlığmdan dolaştmlarak getirilmişri. Canfeda kadın, Mahfiruzun tepsisîni padişahın önüne koydurdu; diğer tepsilerden en büyüğünü Sultan han;mların önüne yerleştirdi. Birinci Ahmed acıkmıştı; mis gibi kokan yemeklere biraz daha sokuldu ve el attı. O anda Mahfiruz yerinden fırladı: Padişahım, dur!... Canfeda kadına döndü: Bu ne dalgmhk! Padişahımızın tepsisi bu mudur?... Fıldişi kakmalı rafta duran, elmas, yakut, zümrüdle işlenmiş olan bir tepsiyi gösterdi. Canfeda hemen koştu. Onu getirdi. Mahfiruz padişahın önündekini almak istedi; fakat padişah bırakmadı: Şu balık çorbası mis gı'li koktu; şu paluzeyi de çok severim. Hele sen de benimle otur!... Saadetlu padişahım, cariyene yaptığın bunca kerem nedir, nasıl ödeniı!... Padişah kaşığı aldı;; Mahfiruz onun elini tuttu: bul Maliyesi arasında liman işçilerinin ücretlerinden dolayı bir ihtilâf çıkmıştır. Liman işçilerinden şimdiye kadar bunlar tahmil ve tahliye işlerile uğraştıklanndan hamal addedilmekte ve ücretlerinden yüzde beş kazanc kesilerek Maliye veznesine yatınlmakta idi. İstanbul Maliyesi, şimdi tahmil ve tahliye amelesinin işçi olduklannı öne sürerek yüzde yirmi bir vergiye tâbi tutulmaları lâzımgeldiği kanaatine varmıştır. Limanlar Umum Müdürlüğü istanbul Maliyesinin bu karanna itiraz etmiştir. Bir taraftan da vaziyet Münakale Vekâletine bildirilmiştir. Şimdi meselenin Münakale ve Maliye vekâletleri arasında halledileceğl anlaşılmaktadır. Bürolarında çalışan memurlar haric oîmak üzere bir senede kullandığı işçi ve müstahdemlerin gündelik sayısınm vasatisi yüzden fazla olan maden ocaklarile Teşviki sanayi kanununda tarif edilen sınaî müesseselerin meslekî kurslar açmaları hakkındaki nizamnamenin tatbikatı üzerinde görüşülmek üzere dün de Sanayi birliğinde fabrikatörîer bir toplantı yapmışlardır. Çok uzun süren bu içtimadan sonra temas ettiğimiz fabrikatörlerden öğrendiğimize nazaran, nizamnamenin gayesi çok yüksek ve Türk işçisinin tekâmülü için cidden yerinde görülmekle beraber bugün fabrikalarımızın vaziyeti, Türk işçisinin kısmı azamının okuyup yazmadan mahrum oluşu ve daha birçok hususiyet ve imkânsızlıklar gözönünde tutularak nizamnamenin bugünkü şeklile değil de kademe kademe bu şekle ilerlenerek tatbikı muvafık ^örülmüştür. Bunun ilk kademesi, işçilere okuma yazma öğretecek kurslar açılmasıdır. Fabrikatörîer, Jktısad Vekâletiîe bu hu susta temaslarda bulunup temennilerini bildirmek üzere Ankaraya gönderilmesine evvelce karar verilen heyetin salı günü hareketini tasvib • etmişlerdir. MÜTEFERRIK Teşkilâtta değişiklik Evvelce birinci, ikinci ve üçüncü kadastro müdürlükleri namı altmda çalışmakta olan üç kadastro heyetinden ikinci mmtaka heyetinin numarası ilga olunmuş, Kadıköy kadastrosu namı altmda Kadıköy kazasma nakledilmiştir. Üçüncü mmtaka da ilga olunarak İstanbul mıntakası kadastro müdürlüğü unvanmı almıştır. Muhacir evleri tesellüm edilirken... Muhacirler için yaptırılan evlerin tesellüm muamelesinde Nafıadan da mühendis bulundurulması lüzumu alâka darlara tebli ğedilmiştir. Ayasofya müzesinde tamirler yapılacak Ayasofya müzesinin ban kısımlannda tamırler yapılacaktır. Bu tamirler için Londradaki Bizans enstitüsünden bazı malzemenin getirilmesine lüzum hasıl olmuş ve bu hususta mutabık kalmmıştır. Bu malzeme yakında şehrimize ge lecektir. Kadıköy Halkevinin kır balosu yarın akşam Kadıköy Halkevi sosyal yardım şube' sinin Fenerbahçede Belvü bahçesinde tertıb ettıği kır balosu, yann akşam ve Diğer tepsilerin cümlesi tadılmiş rilecektır. Kır balosunun programı santır: Lâkin buna bakılmamıştır. atkâr Münir Nureddmin iştiraki temin Padişah Canfedaya döndü: edilerek fevkalâde bir şekilde tertib olunmuştur. Balonun sabaha kadar coş Çabuk, şu işi sen yap! Demek istiyordu; çünkü yemek baş kun bir neş'e içinde yaşanması için bütün tedbirler ahnmıştır. ladığı için çeşniciler gitmişlerdi. Mahfiruz sordu: öldürülen yaban domuzları Leylâ nerede?...938 senesi ikinciteşrin iptidasmdan 939 Bir miyavlama oldu ve sofanîn bir senesi mayıs sonuna kadar Şilede 257, köşesinden fırlayan kapkara bir kedi sır Yalovada 105, Beykozda 92, Çatalcada tını kabartarak ona koştu. Mahfiruz kü 86, Silivride 57, Kartalda 34, Üsküdarda çük bir tabağa biraz çorba ko^du ve kedi 25, Eyübde 25, Sarıyerde 9 ve Bakırköynin önüne sürdü. Hayvan onu iştahla iç de 1 ki, ceman 691 aded yaban domuzu ı ti; gerindi, esnedi, silkindi. Olduğu yer öldürülmüştür. de sağa sola sallandı. Mahfiruz yemek Vilâyet rei« vekilliği için sabırsızlanan padişahın kaşığmı alParti işlerinin valilerden almarak tamış, kedinin bütün hallerini dikkatle sey yin edilecek müfettişlere verilmesi ve rediyordu; Birinci Ahmed de merakla Parti idare heyetince tayin edilecek mübakıyordu. fettişler gelinciye kadar valiler tarafmKedi oradan uzaklaşmak istedi, fakat dan bir reis vekili seçilmesi hakkmdaki tamim Vilâyete gelmemşitir. ön ayaklannm etrafında birkaç defa döPazartesi günü yapılacak Vilâyet idanerek yere düştü; yavaş yavaş karnı şişre heyeti toplatısında mevcud azadan meğe fcaşladı. birinin Valiye vekil seçileceği anlaşıl Padişahın gözleri büyümüş, ağzı açık maktadır. kalmış ve elleri sıkılmıştı. Ne oluyordu? İstanbul müfettişliği Bir kediye, bir de Mahfiruza göz atıyor, îstanbul Parti müfettişliğine Sıvas tüyleri diken diken oluyordu. meb'usu Şemseddin Altayın tayin edileMahfiruz hemen tepsiyi Birinci Ah ceği söylenmektedir. medin önünden kaldırdı; kenara koydu, DENtZtŞLERÎ sonra Canfedaya emretti: Çabuk Kızlarağa^ını çağır!. Hatay kıyılarında liman Kedi epeyce şişmiş, kıvrana kıvrana memurlukları öiüyordu. Hataym ana vatana ütihakı dolayısile Mustafa Ağa zaten bunu beklediği i Hatay kıyılarında liman riyaseti ve liçin çabuk yetişti. Ayni zamanda Hadım man memurluklarile liman işletme teşSüleymanla Abbası da getirdüer. Mah kilâtı yapılması için hazırlıklara başlanfiruz padişaha Hadım Süleymanı göster mıştır. İskenderunda bir liman riyaseti kurudi: Bunu şu yapmıştır, kasdi bu cari lacak ve diğer tâli limanlarda da liman memurlukları bulunacaktır. yeni öldürmekti. İskenderun limamnda Limanlar UHadım Süleyman suçu Abbasm üstümum müdürlüğü tarafmdan liman işletne atıyordu. me teşkilâtı kurulacak ve İskenderun liAbbas bir anda Süleymanın göğsünü manmm süratle tesisatlandırılması için açtı, elini kuşağının arasmdan içeriye, bel tetkikler yapılacaktır. kemiğinin aşağısma doğru daldırdı; geri İskenderunda esasen bir denizyolları çektiği zaman parmaklarınm arasında acentası bulunmaktadır. Bunun için deşimşirden yapılmış minimini bir tüp var nizyolları için ayrıca teşkilât yapılmıyacaktır. dı. Mahfiruza uzattı: İşte sultanım.. Zehir budur! Hadım Süleyman balmumundan bir heykel gibiydi. Bununla beraber kendisini toparlamakta gecikmedi: Zehir değildir Sultanım, ilâcımdır! İlâc ha... Kediyi gösterdi ve ilâve etti: Ilâc olsa bu ölür müydü? Kediyi öldürür, zıra, ufak bir hayvandır. Lâkin insana kuvvet verir. lArkası varl , Belediye, İstanbul Evkaf müdürlüğüne müracaatle Evkafa bağlı memba sularının ucuzlatılmasını istemişti. Evkaf müdürlüğü keyfiyeti umum müdürlükten sormuş, Evkaf idaresinin bu sular için birçok tesisat masrafı ihtiyar etmiş olması dolayısile daha fazla bir ucuzluk Belediye îmar şubesi mühendislerin teminine imkân olmadığını bildirmiştir. den Sabri, Eminönü ve Köprü için bir Ayaspaşa asfaltı plân hazırlayarak Vali ve Belediye ReiAsfalta çevrilmekte olan Ayaspaşa sine vermiştir. Sabri, bu plânında va yolunun ikinci kısmmın asfaltlanmasına purlarm Köprüye yanaşmalan için E başlanmıştır. minönü ve Karaköy cihetleninde şimdiki Ekmek fabrikaları Kadıköy iskelesine müşabih iskelelerin îstanbulun üç yerinde ekmek fabrikayapılmasma lüzum göstermiş, şehircilik sı tesisi hakkmda Belediyeye vaki miimütehassısının Eminönü meydamnın racaatler, tetkik ediliyor. Belediye, tesis edilecek bu üç fabrikagümrük binalarma mütenazır kısmında nın şartnamesini hazırlamak üzere bir tesisine lüzum gösterdiği antrepolara mukabil hükumet mahallesmın burada inşa komisyon teşkiline karar vermiştir. Mezsuu,.SuUanahmedde, de sergi.binalarj ya, kur komisyon azası henüz taayyün et memiştir. pılmasını tavsiye etmiştir. Kopru planı ŞEHİR tŞLERt Evkaf suları Dubalar sık sık tamir edilmekten kurtarılacak Bu plân, nâzım plânla tearuz etmemekte ve teferrüata aid bulunmaktadır. Bu itibarla tetkik edilecektir. Vapurların Köprüye yanaşırken dubaları çabuk çürütmekte olduğu söyleniyor. Yakında Balatta kurulacak kızaklarda 60,000 lira sarfile Karaköy köprüsünün üç dubası tamir ettirilecek, gelecek sene de Köprü esaslı bir tamire tâbi tutulacaktır. ttf aiye için alınacak malzeme Bu'serie îtfaîye bütçesine koriülan 72,000 lira ile bir otomatik merdiven, 4 pompalı kamyon, 2 arazöz, 2 motopomp, 10,000 metre de hortum satın alınacaktır. Bunlann mübayaa şartnameleri hazırlanarak Belediye Encümenine verıl miştır. Süt fabrikası işi Süt fabrikası tesisi hakkında süt komisyonunun hazırladığı rapor, bugün lerde Belediye reisi tarafmdan tetkik edilecek ve muvafık görüldüğü takdırde fabrikanm şartnamesi ilân olunacaktır. Fabrıkanın tesisile beraber süt müstahsil ve bayilerinin de iştirak edecekleri bir şirketin kurulması karargir olmuştu. Dün, Belediyede Belediye reis muavini Lutfi Aksoyun yanmda bir toplantı yapılarak bu şirketin kurulma esasları tetkik edilmiştir. KÜLTÜRİŞLERİ Liselerde laboratuar mesaisi tanzim ediliyor Lise ve ortamekteblerin fizık, kimya ve tabiiye derslerine aid lâboratuarlan önümüzdeki ders yılı başmdan itibaren yeni bir kontrola tâbi tutulacaktır. Vekâlet, bu hususta bütçeye tahsisat ilâve etmiştir. Yabancı memleketlerden ısmarlanan aletler, muhtelif liselere tevzi edilmektedır. Önümüzdeki ders yılı bühassa fizik, kimya tedrisatmm umumî surette tecrübelerle yapılmasma azamî ehem miyet verilecektir. Muallimler, bu dersleri sınıflarda değil, lâboratuarlarda vereceklerdir. GÜMRÜKLERDE Muhafaza umum kumandanı Bir muddettenberı Trakya ve Marmara gümrük muhafaza teşkilâtım teftiş etmekte bulunan Gümrük Muhafaza umum kumandanı Lutfi Karabinar beraberinde Gümrük Muhafaza Başmüdürü Hasan Koper olduğu halde dün şehrimize dönmüştür. ovyet Başkomiseri Molotof son teklıfinde Rusyaya doğrudan doğruya hududu bulunan Baltık hükumetlerinden Letonya, Estonya ve Finlandiyaya temınat verilmesinde ısrar etmişti. Şöyle ki bu küçük hükumetlerden biri yahud üçü birden tecavüze maruz kaldıklanna, kendileri değil, Sovyetler Birliği yahud İngiltere ve Fransa hükmettikleri zaman bunlann askerî kuvvetle himaye ve işgal edilmeleri icab edecektir. İngiltere ile Fransanın Baltık denizine donanma ve ordu göndermelerine; bu denize ve kapılarına Alman donanmasının ve hava kuvvetlerinb hâkim bulunmasından dolayı imkân olmadığından himaye ve işgal vazifesi tabiatile münhasıran Rusyaya düşecektir. Bunun için İngiltere ile Fransa kendilerinin doğrudan doğruya yardım etmelerine imkân olmıyan Baltık hükumetlerine; fazla olarak asla istemedıkleri ve evvelden reddettikleri teminatı vermekten mütemadiyen çekinmişlerdi. Fakat Sovyetler Birliğini aralarına almadıkça mihver devletlerine karşı koymağa imkân olmadığını da düşünmek mecburiyetinde kalmışlar ve nihayet Baltık hükumetlerine kendileri istesin istemesin teminat vermeğe razı olmuşlardır. Bidayette bu nzalannı gizli bir protokol veya muahede ile temin etmeği muvafık görmüşlerdir. Çünkü ahdî şekilde alenen böyle bir taahhüdde bulundukları takdirde Baltık hükumetleri tarafmdan fena karşılanacalkarını ve zaten Almanya ile ahiren karşılıkh ademi tecavüz muahedesi akdetmiş olan üç Baltık devletinin Berlinle büsbütün bağlanacaklanndan ve belki de karşılıkh yardım şeklinde ittifak etmelerinden endişe etmişlerdir. Fakat Sovyetler Birliği ileride inkâra mahal kalmaması için Baltık hükumetlerine aid teminatın da karşılıkh yardım muahedesinin diğer maddeleri gibi neşir ve ilân edilmesinde ısrar etmiştir. Şimdi de İngiltere ile Fransa; Baltık hükumetlerine aid Sovyetlerin bütün dileklerini kabul etmeğe taraftar olmuşlar ve lâkin bunun için Moskovayı hayrette bırakan ve hiç beklenmiyen şartlan koşmuşlardır. İngiltere ile Fransa; Rusyadan kendisile hududu olmıyan ve hatta Yugoslavya gibi Sovyet devletile diplomaci m^ünasebette bulunmıyan yani Moskovada sefir ve konsplos bulundurmadıkları gibi kendi merkezlerine de Sovyet sefiri ve konsolosu kabul etmiyen İsviçre ve Holanda için teminat istemişlerdır. İngiltere ile Fransanın bu tekliflerinden haberdar olan Holanda Hariciye Nezareti derhal Londra ve Parısteki se firleri vasıtasile kendilerine İngiltere Fransa ve Rusyanın herhangi şekilde te minat vermelerini asla kabul edemiyeceğıni resmen haberdar etmiş ve bu gibi teımnat kendisinin esas politikası mutlak bitaraflıkla telif edilemiyeceğini bildirmiştir Sovyet hükumeti kendi tarafındar doğrudan doğruya himaye edilmesine imkân olmıyan garbî Avrupadaki küçük hükumetlere teminat verilmesini makul biı sey saymadığından İngılız ve Fransn tekliflerini kaydi ihtirazî ile karsılamış ve üçler ittifakınm yani İngiltere, Fransa ve Sovyetler arasında akdo'.unacak karşılıkl yardım muahedesinin Türkiye ile Lehistanm da kabul edilerek beşler ittifakı şekline sokulmasını istemiştir. Bu suretle mesele büsbüHin airift olmuştur. Muharrem Feyzi TOGAY Sarıyer mıntakası talebe sergisi Sarıyer kazası mektebleri önümüz deki cumartesi günü, Sarıyer 14 üncü mekteb binasmda bir mmtaka sergisi açmağa karar vermişlerdir. Sergide, kaza mekteb talebe ve muallimlerinin yıl içinde yaptıkları eserlerden başka bir de ilkmekteb kitab sergisi bulunacaktır. Samsunlularm şikâyeti Samsun limamnda vapurlarm çok açıkta durmalanndan dolayı Münakale Vekâletme bazı şikâyetler yapılmıştır. Vekâlet, bu hususta Denizyolları umum müdürlüğünden malumat iste miştir. Yapılan tetkikler. Samsunda sa hilin sığ bulunması ve her an hava gatlaması tehlikesi mevcud olması dolayısile buna imkân olmadığını göstermiştir. ÜNÎVERSİTEDE Asistanlar talimatnamesi Maarif Vekilliği, Üniversiteye alınacak olan asistanlar hakkmda yeni bir talimatname hazırlamıştır. Asistanlann tayin ve terfi gibi işleri Vekâlet tarafmdan yapılacaktır. Asistanlar evvelâ bir yıllık staj devresi geçirecek, sonra esas kaaroya almacaklardır. ECNEBÎ MEHAFİLDE İngiliz ve Alman sefirleri şehrimizde Ankarada bulunan İngiliz elçisi Kantabul Hugessen'le Alman sefiri Fon Papen şehrimize gelmişlerdir. Her iki sefir de bir müddet Boğaziçinde istirahat edeceklerdir. Sebze halinin ilâve paviyonu Suçlu şoför Galatada oturan Samoel, Okçumusa caddesinde bir kaldınmdan dığerine geçerken şoför İsmailin idaresindeki oto mobilin çarpmasına maruz kalmış, arkasmdan ve bacağmdan yaralanmıştır. Suçlu şoför yakalanmıştır. Adalar ve Yalova hattı yaz tarifesi Devlet Denızyollan Adalar ve Yalova hattı yaz tarifesinin tatbikma dünden itibaren başlanmıştır. Açıkta kalan memurların tazminatı veriliyor C u m h u r î y et Nüshası 5 kurustur Türkiye Haric icin icin 1400 KT. 2700 Kr, Senelik Altı ayhk 750 > 1450 > Üc aylık 400 » 800 > Bir aylık 150 » l'oktut Denizbankın ilgası münasebetile kadro vaziyetinden dolayı açıkta kalan meSebze hâline ılâveten bir pavıyon mşa edıldığıni yazmıştık. Yeni paviyomurlara verilecek tazminata aid hesablar yapılmıştır. Bu memurlara tazminat nun kabul muamelesi yapılmıştır. Burada 14 yazıhane mevcuddur. Bu yazıhaneleri dahi en ziyade kavun ve karpuzcular tutmuşlardır.^ lan bugünlerde verilecektir. Abone şeraiti j

Bu sayıdan diğer sayfalar: