7 Temmuz 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9

7 Temmuz 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7 Temmuz 1939 Seyahat ve macera hikâyeleri iTAHATICttMtl Siberyada Tunguzlar Asyada, Sıberyanm şark kısımlannda oturan Tunguzlar aslen Mongol ırkın mensubdurlar. Sayılan 100 bin kadar dır. Eskiden göçebe hayatı geçirırlerd Son zamanlarda Ruslaşmışlar ve bir yerde yerleşip oturmıya alışmışlardır. Fa kat ekseri Tunguzlar gene zaman zaman tıpkı ecdadlan gibi orman orman dolaşarak avcılık etmeğe bayılırlar. Çadır larmı, azıklarını sırtlanna vurunca dıyar diyar gezerler. Tunguzların, senelerce evvel avlandıkları havaliyi bulmakta hususî bir kabılıyetleri vardır. Bu arada bütün kendi kabilelerı faydalan dokunacak şekılde geçtikleri arazıye işaretler koyarlar. Meselâ yol üstune bıra Tepeli kuşlar adası [Geçen defalar çıkmi4 olan kısımların hulâsası: Leon Verdier isminde birinin PaulveOdette admda biri kız, diğeri erkek iki çocuğu vardır. Amcalan Francis onlcarı ziyarete geliyor. Francis Amerikada fazla para kazanmış, ormanları, nebaiları oe hayvanlarile meşhur bir ada satın almıştır. Kardcşile çocuklarmı oraya davet ediyor. Kafıle Amerikaya gitmez den evvel Afrikada ve Auustralyada dıkkale şayan yerleri gezmeğe karar veriyorlar. Avustralya da Murraıı nehri üzerinde vapıırla bir ienezzüh yaparlar ken yüksek sesle fazla atıp iulan bir adamla yorlar.] Palavracı kahraman kendisini hayret ve takdir içınde dınleyen yolculardan birinin ismini sorması üzerine: Adım, dedi, Peter Reach'dır. Avrupalı ve Amerıkalı avcıları bilmem ama, Avustralyada benim kadar mahir bir nisancınm bulunduğunu pek zannetmiyo rum. O aralık vapur sahile çok yakından aiderek yol alıyordu. Bırçok şirin ve renkli tüylü kuşlar da gemiyi takib edi yorlar ve onun etrafında uçuşuyorlardı. Peter birdenbire haykırdı: Şimdi göreceksiniz, her tetiği çe kiste bir kusun canına okuyacağım! Hemen karabinasını omuzlayıp doğ rulttu. Fakat nişan almazdan evvel yanından geçen tayfalardan birine de şu suali sormayı ihmal elmedi: Beyhk araziden geçiyoruz, değil mi? Tayfa «evet» makammda başını sallayınca Peter nişan alıp ardı arkasısıra ateş etmeğe başladı. Her silâh sesine mukabil sahilde bir kuş kurban gidiyor, çırpmarak ya denize yahud da kıyıya düjüyordu. Güvertede gerek yolculardan, gerekse tayfalardan kiiçük bir kalabalık kütlesi toplanmış bu marifeti dikkatle seyrediyorlardı. Leon Verdier ile kar deşinin, Peter'in hareketini pek tasvib etmedikleri yüzlerinden belliydi. Paul bile şahsen avcılığa çok meraklı olmasına rağmen böyle hayvancağızların boşubo şuna öldürülmesinden dolayı pek üzülü yordu. Odette ötekiler kadar sabredememiş: Amcacığım, demişti, yazık değil mi bu kuşcağızlara.. Birçoğu da ölmü yor, yalnız yaralı olarak düşüyor.. Kimbilir nekadar zaman can çekişecek! Francis, Peter'e yaklaşarak: Arkadaş, diye seslendi, hayvanlara da yazık, kurşunlanna da!. Peter lâkaydane başını çevirdi ve gülerek cevab verdi: MCMLEKCTLCME ÇOCUKLAR.. FAVOAU BÎLGÎLER { Dünyadaki kömür Birçok âlımler, dünyadaki maden kömüninün gıttikçe azalmakta oldu ğunu, bir gun gelıp tükeneceğini iddia etmektedir. Bu iddia bır bakımdan doğrudur. Meselâ, gsçenlerde <Ingiltere iktısad cemıyeti» saiorrunda tanınmış mütehassıslardan biri tarafından veri len bir konferansta Büyük Bntanya kömür havzalannda ancak 200 milyar ton maden kömürü kalmış bulunduğu söy lenmıştir. Başka yeni damarlar keşfedilemedıği takdırde bu mıktar kömür ancak 500 sene daha Ingiltereyi idare edebilecektir. Çünkü orada her sene 260 milyon ton maden kömürü ihıac ve sarfedilmektedir. Peki, ya 2439 da îngilterenin ve hatta bütün dünyanın hali n« olacak? Artık orasmı da biz mi düşü • « nelim? 3 lzbe yerlere grüneş Bütun binalann en alt kısımlannda inşa edilen mahzenlere, depolara ve diğer izbe yerlere güneşin girmek için imkân bulamadığı malumdur. Çünkü civanndaki yüksek evler, mağazalar ve saira Küçük Shirley tatil müdetini geçirdiği Havai adasında yerli danslardan birini meşk ediyor. Bilmeceyi çözenler Hiçbirine yazık değil dostum, çünkü nişancılıktaki meharetimi göstermek istiyorum. Sonra tüfeğini doğrultarak ardı arkasısıra patlatmakta devam etti. Bu hal, Francis amcayı fena halde kızdırdı: Ama, dedi, işküzarlığmız sade gülünc olmakla kalmıyor, hainane bir şekle girmiş oluyor!. Peter, bu söz üzerine tüfeğini aşağı alıp güvertenin parmaklığpna dayadı ve Francis amcaya dönerek hiddetli bir sesle: Size, dedi, bana akıl hocalığı etmek hakkını kim verdi, bakayım? Dostum, akıl hocalığı etmek niyetinde değilim, fakat bu sade faydasız değil, ayni zamanda zararlı eğlencenize bir nihayet vermenizi istiyorum. O halde ben de size şunu haber vereyim ki, kemerimdeki son kurşunu sarfedinciye kadar eğlenceme nihayet vermiyeceğim. Peter, tekrar tüfeğini almak üzere parmaklığa doğru elini uzatırken Francis amca da ayni hareketi yaptı. İki el yekdiğerile karşılaşıp da birbirini itince parmaklığa dayah karabina yerinden kaydı ve derhal nehre yuvarlandı. Peter sapsan kesildi ve anî bir kızgınlıkla elinı ke merindeki bıçağına götürdü. Francis buna mukabil coşkunca bir hareket göstermedi. Soğukkanlılığını muhafazaya çalışarak: Affedersiniz, dedi, istetniyerek size zararlı bir harekette bulundum. Tüfeği nizin nehre düşmesine sebebiyet verdım. Çok şükür ki eşyalarım arasında ayni biçim ve güzellikte benim de bir tüfeğım var.. Vapur tekrar şehre döndüğü vakıt onu size hediye etmekie büyük bir bahtiyarlık duyacağım.. Francis bu sözleri o kadar nezaketle söylemişti ki Peter de sakinleşmek mecburiyetinde kalmıştı. Hakikaten şehre döndükleri zaman amcanm ilk işi tüfeği Peter'e teslim etmek oldu. Karabinaya kart dö vizitini bağlamış ve üzerine şu cümleleri yazmıştı: «Avustralyanın en mahir nişancısına yadigârımdır!» Peter tüfeği aldığı zaman teşekkür etmekle beraber şunları da söylemekten kendini menedememişti: Bana verdiğiniz maddî zararı telâfi ettiniz, yalnız herkesin önünde maruz kaldığım hakaretin hesabını da sizden bir gün soracağım.. Onun için bir daha görüsmemizi çok temenni ederim. Francois amca mutad sükunetini muhafaza ederek: Pekâlâ.. Kart dö vizitim üzerinde mufassal adresim var dostum! cevabmı vermekle iktifa eyledi. kılmış bir çalı tehlike işaretidir. Bir ağaç üzerine çızilmiş ok işareti orada bol av bulunduğuna delâlet eder. Muharib Tunguzlar, Japon muhariblerini andı ran an'anelerini muhafaza etmişlerdir. Zırhlı elbise giymeği terketmişlerse de her biri eskı usul birer kocaman pala taşımaktan vazgeçmemişlerdir. Tunguz kadmları işlemeli şık elbiseler gıyerler, gerek erkekler, gerekse kadmlar yüzlerine ve vücudlerine dövmeler yaparlar. Ahlâk itibarile çok yüksektirler. En fazla kin besledıkleri düşmanlannı bile hile ile öldürmeğe tenezzül etmezler. Daima evvelden onları haberdar ederek mücadeleye davet ederler. Yalanı sevmezler, baskalarının hürriyetine teca vüz etmezler. Sadık ve neş/elidirler. Ren geyiği onların en ziyade işıne yanyan bir hayvandır. Etile sütünü yeyip çmelerine mukabil derisinden ve tüyerinden elbise yaparlar. Bazı ağac ka buklannı da gene çadır yapmakta ve diğer alât ve edevat imalinde kullanırlar. Içerisine ancak tek insanm binebileceği kadar küçük olan sandalları da meşhurdur. Nehirlerde babklan bunlar vasıtasile tutarlar. Tunguzlar din itıbarile epey gerıde kalmışlardır. Hâlâ tahtadan yapılmış bir takım putlara taparlar. ıru ehlileştirilmiş ve insana alıştırılmış olan böyle kalabalık bir hayvan kütlesile şimdiye kadar ilk defa karşılaşıyorlardı. Francis amca ile birlikte adanın enteresan havalisinde yaptıkları gezintilerde yeni yeni hayvan cins ve çeşidlerine tesadüf ettikçe memnuniyetleri büsbütün fazlalaşıyordu. Büyük ve sık ağaclı havaliye «Tepeli kuşlar mıntakaîi» denebilirdi. Güzel hayvancağızların çoğu Francis amcanın et rafmda dolaşıyorlar, bazı köşelerde, bucaklarda ise Odette'in «kadife tüylü ayılar» ismini verdiği «Koala» lar birbirle rini kovalayarak oynaşıyorlardı. Hatta onlardan birkaç tanesi gene kızın yamna yaklaşmışlar, sonra da birden tırmamp otnuzuna çıkmışlardı. O sırada iki tane de kocaman ördek vücudlerini zorla sü rükliye sürükliye arkasından geliyorlardı. Yüksekçe bir yere tırmanmış olan Odette ayağmın altında ağaclı ve kayalıklı hududsuz bir arazinin uzanıp gitmekte olduğunu görünce: oralan doğrudan doğruya hayat bamın ışıklannın aydmlatmasına ve ısınmasına mânidir. Halbuki sıhhî ve fennî noktadan oralann da güneşten nasibedar olması lâzımdır. Fakat nasıl? Paristekl ziya enstitüsü erkâmndan Bayle bunun şöylece kolayını bulmuş tur. Güneş ışığınm vurduğu yerlerden birine bizzat o ışığın tesiri altında ha reket eden ve dönen bir ayna konmakta, o ayna kendısine gelen zıyayı dığer bir aynaya aksettirerek en izbe yerlere kadar güneş huzmelerının gırmesvnı te min edebılmektedır. |merakh ^eylerj İlk senenin ilk günü Merak bu ya, bazı âlimler ve mütehassıslar çok garıb ve acayib işle * rin, meselelerin tet l. kikıle uğraşmaktan > zevk alıyorlar. Meselâ, Amenkadaki <heyetşinaslar ve riyaziyeciler cemi yetit azasından kalabalık bir grup, kulandığımız efrenci takvimin başlangıcı olan ilk senenin ilk gününü bulmak hevesine düşmüşler ve ileridenberi sonsuz bir emek sarfederek bugünü tayine çaışmışlardır. Öyle ya, aradan tam 1939 sene geçmiş.. Bütün o senelerin aylannı, haftalannı, günlerini hesab etmek, es ki takvımleri kanştırmak, uçsuz bucaksız hesablarla uğraşmak icab ediyor. Ne ise, 1939 senesi haziranmm iptida sında nihayet muammayı halletmişler ve o günün bir cumartesi olduğunu meydana çıkarmışlardır. Bununla insaniyete ne fayda temin edilecek, belki maddî hiçbir şey.. Fakat her şeyin bilinmesi, bilinmemesinden daha iyidir. Bilmeceyi doğru çözenlerden bize fotoğraf gönderenlerin resimlerini bas maya devam edıyoruz. Fakat burada resmi çıkmak mutlaka hediye kazanmış olmaklığa delâlet etmez. Mükâfat ka zananlann ismi her ayın ilk haftasmda neşrolunan büyük listeye yazılır. Soldan sağa sıra ile: 1 Tekirdağ orta okul 116 Tahır evik. v 2 Feneryolu Bağdad caddesi 202 numarada Ülker Say. 3 Şişli Osmanbey Kır sokağı 26 numarada Fatma. 4 Van orta okulu 319 Necatı Kayaçelebi. 5 Kadıköy Kızıltoprak Ömerefendi çıkmazı 1 No. da Irfan. 6 Gernlık orta okul 15 Z. Baskır. 7 Kayseri ilk okul 316 Perihan. 8 Samsun Suna pasta evi Akif Turksever. 9 Kadıköy Bahariye caddesi 42 numarada Fevzıye Kutsi. 10 Adapazarı orta okul 114 Rıza Ertuğ. 11 Sultanahmed 4 üncü ilk okul 481 Erdoğan Haker. 12 Üsküdar Kız Enstitüsü 163 Me hha. 13 Kızıltoprak orta okul 564 Ferid Can. 14 îzmit Limonluk geçidi 4 numarada Fıkret Özdemir. 15 Eyüb orta okul 623 Fahreddin Kıhç. 16 Trakya Saray kaymakamınm odacısı Mehmed Terzioğlu. 17 îzmit Mantarçeşme mahallesi 23 numarada Muzaffer Demirel. 18 Dinar Yeniyol okulu Müşerref Aksoy. * Bundan üç sene evvel işsiz bir Amerikalı gene, kullanılamıyacak bir hale gelmiş eski bir otomobılle San Fransisco'dan kalkıp Nevyorka gelmiş ve bu müşkül seyahati tam 24 ayda yapmıştır. Gene, otomobil kumpanyası tarafmdan kendısine mükemmel bir reklâm teşkil eden bu hizmetine mukabil yüksek maaşla hızmete alınmıştır. Temmuz bulmacası Yamyamlar memleketinde Çocuk portreleri Francis'nin malikânesi Uzun ve meraklı bir seyahatten sonra nihayet bütün aile erkânı Francis'nin «Tepelıkuşlar adası» ismile anılmakta olan malıkânesine vâsıl olup yerleştıler. Leon Verdier, kendısıne vâsı bir avlanma sahası çıktığı için fevkalâde memnun oluyordu. Paul ile Odette'e gelince onlar sonsuz birsevınc içindeydiler. Ekseri kıs Beyoğlu 29 uncu ilkokul 3 üncü sımftan Aysel Haraççı Bu ada, nekadar büyükmüş! Diye bağırmaktan kendini alamamış tı. Francis amca gülerek cevab verdi: Malikâneının heı tarafını ben bile gezip göremedim yavrum, çünkü benı anKuzu, kurddan korktuğu ıçm keçıye cak hayvanların ehlıleştirmiş olduğu haderd yanıyor. Keçı de ona tesellı verı yor. Halbuki kurd, bir yerde saklan vali ile ekilip mahsul almabılecek m ntamıştır. Ortalık tenhalaşmca kuzuyu yikasından gayrisi alâkadar etmıyor! yecektır. Kurdu bulunuz ve renkli bır Bu ralık Paul soze karıştr. kalemle çizip bıze gönderinız! Ama amcacığ'm.. Adanın ortalaBu bilmeceyi doğru halledenlerden rında muhakkak vahşi hayvanlar da varbirmciye beş, ıkincıye iki, üçuncüye bir dır.. Malum ya, onları avlamak çok helira takdim olunacak ve diğer yüz kışıyecanlı olur!. ye münasib hedıyeler verilecektır. Ce vablann temmuz ayı nihayetme kadar Zannederim.. Ayı ve kurd boldur Cumhuriyet Çocuk sahifesi» adresme ama, baskaları da var mı, pek ıyı bılmigelmiş bulunması lâzımdır. Geç kalan yorum.. lar mükâfat kazanamazlar. Çahlann üstünden doğru isitilen kuv r~ > vetli bir kanad sesi onları konuşmayı kesHaziran bulmacasını doğru halledibte meğe mecbur etmişti. Başlarını çevirip hediye kazanan küçük karilerimizin bakınca bir kanadı kırık koca bir karta Majeste, Avıupada tahsılde bulunan mahdumunuz hakkında çok fena isimleri Pazartesi günkü sayımızda lın vücudünü yerde güclükle hareket et bir haber!.. neşrolunacaktır. tirebılmekte olduğunu gördüler. Ne olmus? İV J Arkası gelecek defa Kendısine ders veren profesöru yemi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: