12 Temmuz 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

12 Temmuz 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHUKİVET 12 Temmuz 1939 { Şehir ve Memleket Haberleri ) Sîyasî icmal Çok feci akıbet! Paylaşılamıyan çocok Esnafın muayenesi Belediye, bu işin halli için çare arıyor j Tarihî roman: 81 Yazan: Kadircan Kaflı Bir Birinci Ahmedin Sadrıazam Derviş Paşayı idam ettirmesi, İstanbulda herkesi sevindirmişti Sizin paşanızdan dünya çoktan bezdi. Paşahk züğürd işi değildir. Müfş ğ ş ğ lis paşalan hazineden mi gözetmelidir? Demısti: Murad Paşa kin güden bir adamdı; şimdi Ekmekçizadeye ne yapmardı? Ahmed Pasa kethüdasını çağırdı; kuiağına birşeyler fısıldadı. O aksam kethüda Dervis Pa«a sarayının en güzel üç cariyesini, elmaslı bır hançen, yirm'. bin p'tın değerinde mücevherli bir eğeri, ara'arında fındık büyüklüğünde olanların da Sulunduğu bir inci dizisini kızlarağası Mustafa Ağaya götürüyordu. Mustafa Ağa kızlan cariyeler dairesine gönderirVen hançeri kendisi icin alıkoyuyor, eğeri Padişaha takdim ediyor, inci dizisini de Mahfiruz Sultana sunuyordu. Ekmekçizade ondan sonraki günlerde Sun'ullah Efendinin haremi veya başka vasıtalarla Canfeda kadma, Dilküşaya, hatta Mürgınaza da hediysler yollamakta devam ediyordu. Murad Paşa İstanbula gelinciye kadar onun hücumlarına karşı adeta bir kale duvarı yükseltmiş olacaktı. Bununla beraber Kuyucuya da kafa tutacak değildi, bir taraftan da ona sokulmak iizere pek ağır hediyeler, paralar ayırıyor; karşılamak üzere Edirneye kadar gitmeye hazırlanıyordu. Bu arada Derviş Paşa konağının en güzel cariyelerinden üç tanesıni de şimdiden Murad Paşa konağına gönderiyordu. Bunların arasında zavallı Murtazamn zavallı kızı Rukuş da bulunuyordu. ralarda biraz daha boşyere dolastı; söz söyliyecek adam bulamadı. İster istemez daha evvelce de kalmış olduğu Mahmud Pasa hanına döndü. Ertesi sabah erkenden gene defterdann konağına gitti. Kapıcılardan biri orada bekliyenlere: Başdefterdar Divanı hümayuna gidecektir; bugün kimseyi görmek istemez! Dedi,. Birkaç mırıltı oldu ve herkes çekilip gitti. Fakat Çakır Ali yerinden kımıldanmadı: Uzaktan geldim, yedi aydanberi bugünü arardım! Olmaz! Hele bugün de git! Çok mühim bir işim var. Olmaz dedik a... Haremi hümayundan geldim! Kapıcı onu baştan ayağa kadar süzdü; içeri gitti, biraz sonra dönerek: Gel! Dedi. Birlikte büyüce/ bir odaya girdiler, köşede kapıcıbaşı oturuyordu; sordu: Kimden gelürsün? Adını söyliyemem. Al şu kâğıdı da kimden geldiğini yaz, defterdar paşaya arzedelim. Çakır Ali bir an düşündü. Sara imamı Mustafa Efendiyi yazmak istedi; fakat defterdarın buna aldıracağından şüphe etti. Eline geçen fırsatı kaçırmamak için artık herşeyi göze almıştı. Kendisine uzatılan kâğıda «Mahfiruz Sultandan gelürüm, acele sözüm vardır» diye yazdı; katLadı, kapıcıbaşıya uzattı. İki dakika sonra kapıcıbaşı geriye dönmüş, genc sipahiye: Buyur, aslanım!.. Diyor; ellerini göğsüne götürerek selâmlıyordu. Buyur oğul, sultanımızdan ne haber getirdin? Fermanları nedir? Kulluk fırsatı bizim için bahtiyarlıktır; hele söyle!.. Ahmed Paşa da delikanlıyı güleryüzle ve bu sözlerle karşılamış; ince ve parlak Tebriz halılarile döşenmiş olan sedire oturmasmı işaret etmişti. Fakat Aii oturmadı: Devletlum, beni Mahfiruz Sultan gondefm'ecîi, 18kîn?." "an?< " ' " " " " " ' i Ahmed Paşanın kaşları çatıldı ve çıkıştı: Demek ki yalan yazdın! Kızmaym. Çünkü kapıdan başka türlü giremezdim. Lâkin bir yıl kadar önce beni Akpınar köyünde aramışsınız; o zaman buraya geldim, görüşmek mümkün olmadı. Genc sipahi başından geçenleri kısaca anlattı. Ahmed Paşa bu sırada eski hatıralarını yoklamış, delikanlının sözlerinin doğru olduğunu anlamıştı. Yeniden yüzü ve gözleri gülümsedi: Oğul, hoş geldin; hele otur da rahat ol. Ben şimdi saraya gidiyorum, Mahfiruz Sultana bildiririm. Çakır Ali: Beni de götür; kapıcılarla birlikte orta kapıda beklerim; belki hemen lâzım olurum! Diyecekti. Fakat vaktile o kadar güçlükle kaçtığı saraya tekrar girmek onu ürkütüyordu. Yalnız şu kadarını söyledi: Saray imamı Mustafa Efendi de bir zamanlar bana Mahfiruz Sultandan bahsetmişti. Demişti ki, ne zaman bir dileğin olursa bildir, yapılır! Peki oğul, peki!.. Onu dahi görürüm. Çakır Ali her nedense konakta kalmak istemiyordu: Bana bir saat söyleyin, kapıcılara da emir buyurun. Dilediğiniz zaman geleyim! Hayır... Bunda kal. Umarım ki hemen saraydan çağrılasın. O zaman seni bu koca şehirde nasıl buluruz?.. Defterdarın hakkı vardı; sipahi razı oldu; bununla beraber Derviş Paşa konağmdaki uşaklardan Murtazamn yerini öğrenmek kabil olup olmadığmı da jordu. Defterdar hemen kethüdasını çağırttı. Böyle bır adarnın, Kapıcııara U H M I " ^ Böyle bir acıamın, kapıcılara hakaret ? eroinoman evinde Nermin, dün icra delâletile annesi Fatma ölü olarak bulundu llhana teslim edildi Kasımpaşada Kulaksızda Fırın soka9r t Gene Moskovada görüşmeler oskovada 9 temmuz akşam. Sovyet Başkomiserile Ingıli^ ve Fransız mümessilleri arasinda üç saate yakın uzun bir görüşme yapılmıştır. Müzakere çok uzun sürdıiğü halde «kat'î bir neticeye varmadığı» müâkatın akabinde Sovyetlerin Tass tei»raf ajansı tarafından neşredılen teblığce bıldirilmiştir. Ingıltere ve Fransa hükumetleri; kendilerıle Sovyetlerin müttehid bir cephe teşkil edip etmiyeceğinin belli olmamasından neşet eden müphem vaziyeti çok teblıkeii gordüklerini ve bundan Almanya ile müttefiklerinin istifade edeceklerini düşünerek Moskovadaki müzakereien; müspet olsun menfi olsun bir neticeye vardırmak için tesri etmeğe karar verdık'erınden Moskovadaki son görü^meler çok uzun olmuştur. İngiltere ile Fransa Sovyetler Birliğini bıran evvel bir karara gelmesı için zo^ladıkları ve iknaa çalıştıkları artık bir hakiattır. Fransa Hariciye Nezaretının neşır vasıtası Temps son nüshasında Rusyt» ;endisinin emniyeti için Ingıltere ve Frananın yardımına; garb devletlerinin kendi emniyetleri için Rusyanın yapacağ: yardıma nispetle daha ziyade ıhtıyacı oiduğunu ve çünkü Rusyanın Almanya tara:ından doğrudan doğruya ve garb devleterinin ancak dolayısile tehdid edildığinı fhemmiyetle kaydetmiştir. Fransız gazetesi Rusya İngıltere ile Fransanm kurdukları siyasî cepheden haicde kalsa bile bugünkü beynelmilel yaziycti muhafazaya kâfi ellerınde diploraası ve diğer vesait ve kuvvetler bulunduğunu ilâve ederek Sovyetlerin herhangi sebebden kendilerine iltihak etmemesi ihtimaline karşı zemin hazırlamıştır. Müzakerelerin bir türlü kat'î neticeye varmasına mâni olan engel ve zorluklann başlıcaları gene küçük hükumetlerin herhangi şekilde İngiltere ile Fransanm ve bahusus Rusyanın teminatmı ve yardımını istememekte ısrar etmelerinden ileri gelıyor. Yalnız bu hükumetler değil, İngiltere ile Fransanm karşılıklı teminatını kabul etmiş olan Lehistan ve hatta Rumanva Sovyetlerin yardımına ve kendilerinın de Rusyaya yardımda bulunmalarına şiddelı muhalefet göstermektedirler. Holandanın İngiltere, Fransa ve Sovyetrerin^iemrrfatını ve yardımını asla kabul etmiyeceğini şimdiden ilân etmiş ol ması Londrada ve Pariste fena tesir icra etmiştir. Kendisi hemen her. a Avrupada Almanya tarafından sarılmış olduğu ve bu kıt'adaki 34,181 kilometrelik arazirine mukabil Uzakşarkta ve Japonyan>n yanıbaşında iki milyon kilometre murabbaı ve altmış dört milyon müslüman nu^usu bulunan bir müstemleke imparatorlufuna sahib bulunduğu halde ne Avrupadak:. ne de Asyadaki topraklarının muhafazac' hususunda İngilterenin, Fransanm vr Sovyetlerin yardımını kat'î ve mutlak ve Deşin olarak reddetmesine Londrada b;>' rana verilmemektedir. Küçük hükumetlerin mutlak bitaraflıkta ısrar etmelerine bir sebeb de Amerika efkârı umumiyesinin; meb'usan mechsir.de verilen kararla sabit olduğu veçh,'p harb zamanında hiçbir muharib devlete sılâh, mühimmat ve tayyare ve her türlü harb malzemesini vermemek suretile müfrit bitaraflıkta selâmetini aramakta olınasıdır. Âyan da bu karan tasdik edecek r>lursa küçük hükumetler büsbütün bitaraflıkta ısrar '•'«»reklerdir. ğında oturan Kenan isminde biri, dün sabah odasmda ölmüş olarak bulunmuştur. Tahkikatla, Kenanın ötedenberi keyif verici zehirler müptelâsı olduğu, geçende hastaneden çıktığı, tedavi görme sine rağmen bu iptilâdan kurtulamadığı öğrenilmiştir. Kenan, evine gelir gelmez ne yapmış yapmış eroin tedarik etmiş ve kaç zamandır hasret çektiği zehiri birdenbire fazla miktarda çektiğinden, bitab halde yere serilmiştir. Ve tedricen zehir tesirini kat'iyetle göstermiş, Kenan öl müştür. Adliye hekimi Enver Karan, cesedin Morga kaldırılmasına lüzum göstermiş tir. Morgda otopsi yapılacak, vaziyet bu suretle Morg raporile de tespit edilecektir. Kenana bol bol eroin tedarik ederek dolayısile ölümüne sebeb olanların kim ler olduğu ehemmiyetle araştırılmakta dır. Tespit olunabilirlerse haklarında takibata geçilecektir. İstanbulda muayeneye tâbi olan esnaftan adedleri on bine yaklaşan bir miktarının muayenesınin yapılamaması, Belediyeyi düşündürmektedir. Belediye ile es naf teşkilâtı arasında bu hususta temaslar olmakta ve bu işe bir çare aranmaktadır. Belediyedeki kanaate göre, esnafın mühim bir kısmının muayeneye gelmemesine sebeb, muayene ile beraber cemiyetlerine de senevî aidat vermek mecburiye tinde bulunmalıdır. Senelik aidatını ver miyen bir esnaf veya çırağın muayenes; yapılmamaktadır. Cemiyetlerin senelik aidatı da 2 lira ile 5 lira arasındadır. Fakir bir esnaf meselâ, bir simidci, bır sucu için mühim olan b«a parayı vermek, oldukça müşkül bulunuyor. Bunların içinde beş lirayı hiçbir zaman bir arada görmiyen'er bile vardır. ŞEHİR tŞLERi Şehir Meclisinin içtimaı Tramvay idaresine aid bütçenın ve Belediyeler Bankasından yapılacak beş milyonluk istikraza aid mukavelenin tasdikı için Şehir Meclısi, fevkalâde toplantısım ağustosun birinde yapacaktır. Hangisi daha elverişli? *** Derviş Paşanın idamı İstanbulda herkesi sevindirmişti. Her cumba için alınmakta olan on beş altın vergi hemen kaldırıldı; ölünün arkasından yazılan hicviyeler gündüz ve gece toplantılarında okunuyor, gülünüyordu. Mahfiruz bir dağ altından kalkmış gibi hafifti; Derviş Paşaya karşı beslediği nefret o kadar büyüktü ki defterdarın gönderdıği cariyeleri bile görmek îstemedi. Kethüda kadına: Çamaşırlığa ver! ( Dedi. Hep dört ayak üstüne düşmesini bilen, olur olmaz işlere de kanşmıyan Cânıseş kadın gene eski vaziîesi'ne devam' ediyordu. Yeni gelen kızlan görür görmez acımaktan kendini alamadı: Ne günlere kaldık; buraya hiç böyle ahu bakışlı, peri yüzlü kızlar gelir mıydi? Dünya tersine dönmüş! Diyecek oldu. Bu körpe kızlar şu yığın yığm çamaşırların, kaynayan koca kazanların, is ve dumanların arasmda solup gideceklerdı. Bunu hiç düşünen yoktu. Cânıser kadm onları kazanların ve liğenlerin, sabun köpüklerinin başına oturtmaya kıyamadı. Çamaşırlan katlamak gibi hafif işlere koydu. Hazırlanmış olanları da yukarıya onlarla birlikte gönderecekti. Belki bu sırada kethüda kadının gözüne de çarparlardı. Ferhad Paşa ordusu Konyadan öteye gidememiş, yarıdan çok azalmi'tı. Derviş Paşanın ölüm haberi geldiği zaman geri kalanlann da çoğu İstanbula doğru yola çıktılar. Çakır Ali hepsinden daha acele ediyordu. Kendi kendine soruyordu: Acaba Murtaza ne oldu? Rukuşu nereye götürecek? Onlar gitmeden önce ulaşabilecek miyim? Ekmekçizade hesabsız hediyeler, birçok paralar, harb levazımı alarak Edirneye ve oradan daha öteye gitti; Murad Paşanın ayağma yüz sürdü. Doksanlık sadnazam onu unutmamıştı, hemen idam ettirmek istiyordu; fakat şimdilik bunu geciktirmeyi daha uygun buldu. Çakır Ali tstanbula geldiği zaman Derviş Paşa konağı bomboştu. Ekmekçizadeye koştu, onun da gittiğini öğrendi. Rukuş hakkında alabildiği haber, Derviş Paşa konağındaki bütün cariyelerin satıldığından ibaretti. Bunun üzerine esir pazarını günlerce başıboş dolaştı, genc kızı oralarda aradı; lâkin bundan da bir netice çıkmadı; çünkü cariyeler arasmdan ıın netice çısmauı, ı s ." dğil •b '" >« • / il zengınlere bir kısmı esircilere değil bazı zengınlere ağakapısma götürlüdügünü öğ{ de satılmış nlabilirdi. Esircilerın ellerıne rendi. Cakır Ali: A « h l m ı . olabilirdi. Esircilerın , n , ... aeçenlerden bir kısmının, o istanbula ge Bana izin verin! Onu bulmalıîinciye kadar elden çıkarılmış olduğuna yım! şüohe yoktu. Dedi. Buraya getirtiriz. Bu arada Murtazayı da sormaktan geDefterdar, kethüdasma lâzım gelen ri kalmıyordu. Lâkin gene birşey öğre1 emri verdi, ağakapısma hemen adam yolr.emiyordu. Birincikânunun sonlarında güneslı bır landı. Çakır Alinin sabırsızlığı artıyordu. O cründü. Kuyucu Murad Pasanm SilivriUpıdan şehre gireceği söylendi; Çakır zamana kadar Rukuştan bahsetmekten Ali hemen oraya koştu; Ekmekcizadeyi çekinmi?ti; şimdi cesareti arttı: Derviş Paşa konağmda bir kız tanıyacak, konağına varır varmaz içerı vardı; Murtazamn kızıdır; adı Rukuşgirecekti. Murad Pasa Fatma Sultan sarayına tur. Acaba şimdi nerededir? Kâtiblerida bi g jndi. Defterdar ancak günes batarken ko ^ z jbunu j a bil s e l e r g gerektir. j u n u Orsdaki cariyeler hep satılmışhr. nağına döndü ve kapıcılar kapıyı kapa••arak kimseye açmadılar. Çakır Ali olArkast varl İstanbul Tünel, Elektrik ve Tramvay idaresinin otobüs mübayaası işini tetkik etmekte olduğunu ve bir Anıerika şir ketmin nümunelik bir otobüsü Belediyeye arzetmek için yola çıkardığını yazmıştık. Bazı firmalar Belediyeye müracaatle mübayaa edilecek otobüslerin mazutla müteharrik olanlardan seçilmesinin daha tasarruflu olmadığını, mazutun daha ucuz olmakla beraber makineleri çabuk tahrib ettiğini, arabaların tevakkuftan sonra tekrar tahriki için makinistin arabada ninip makmenin kolunu çevirmek mecburiyetinde bulunduğunu ileri sürmüşlerdir. Belediye riya seti, alâkadar mütehassıslara tekrar tetkikat yaptırarak benzin veya mazuttan hangisinin şayani tercih olduğunu tesLondra dönüşü İstanbul Adliyesinde pit ettirmeğe karar vermiştir. tetkikatta bulunan Adliye Vekili Fethi Süt fabrikası meselesi Okvy^.ciiin, a,k|amki, {reniç Ankaraya İstanbulda süt fabrikası yapılması ve gitmiş, Haydarpaşa garında Adliye sütün bir teşkilâtla tevzii için Ziraat erkânı tarafından uğurlanmıştır. Vekâleti tarafmdan gönderilmiş olan heyetin hazırladığı rapor henüz Vali ve KÜLTÜRİŞLERİ Belediye reisi tarafından tetkik edilmeDarüşşafakadaki içtima mistir. Yalnız, dün, Londradan t i r İngiliz firmasmm mümessili gelmiş, Valiyi Darüşşafaka lisesinin bütçe işlerini ziyaretle süt fabrikası tesisi hakkında görüşmek üzere dün bir toplantı yapıl kendi müessesesinin teklifini bildirmiş mıştır. Toplantıda, mektebin yeni sene tir. Diğer bir İngiliz firması da telgrafla bütçesi tespit edilmiştir. Belediye reisine müracaat ederek bu iş Diğer taraftan, ecnebi ve ekalliyet hakkında ehemmiyetli teklifleri bulun mektebîerinin bütçe taslaklan da tasdik duğunu ve mümessilini tayyare ile İs olunmak üzere Maarif Vekâletine göntanbula göndrdiğini bildirmiştir. derilmiştir. Esnaf cemiyetlerine göre, bugünkü aidat miktarı çok değildir ve bunu defaten alrnaktan başk çare yoktur. Evvelce aidatm aydan aya alınması şekli de tecrübe Küçük Nermin annesinin kucağında... edilmiş, fakat bu şekil netice vermemiştir. «Paylaşılamıyan çocuk» meselesinin DENİZİŞLERİ evvelki gün adliyeyi hayli meşgul ettiğini dünkü sayıda yazmıştık. Nermin çocuk, Şirketi Hayriyenin yaptıradün öğleden sonra tekrar adliyeye getirilcağı yeni inşaat miş, beşinci icra delâletile Fatma llhana Şirketi Hayriye meclisi idare reisi verilmiştir. îstanbul altmcı hukuk mahkeNecmeddin Kocataş, dün, Belediyeye mesinde açtığı neseb davasını kazanan ve gelerek Vali ve Belediye reisi Lutfi Kıxanneliğini ispat eden Fatma îlhana veri darı ziyaret etmiştir. len çocuğu dün adliyeye getiren Mehrr.ed Aldığımız malumata nazaran, Şirketi Ali, çocuğu icraya bıraktıktan sonra git Hayriye, Kabataş iskelesinde bir benzin miş, Nermin arkasından «ben onunla gi deposile bir iskele inşa ettirmek tasavdeceğim, nerede o?» diye bağırmağa baş vurundadır. Belediye, burada aynca molamış, bunun üzerine «haydi gel, seni ona dern bir halâ inşasmı da Şirketi Hayrigötüreceğiz» diye bir otomobile bindiri yeye teklif etmiş, şirket de kabul etmişlerek Fatma Ilhanın evine götürülmüştür. tir. Yakmda inşaata başlanacaktır. Nermin, Fatma îlhanın «gel kızım, seni Açıkta kalanlann vaziyeti bağrıma basayım» demesine karşı or.un Denizbanktan açıkta kalan memur yanına sokulmuşsa da, gene birkaç defa lann tekaüde sevkedilmiş olanlanna teannesinin yanından kaçmak istemiş, laKİn, kaüdij'eleri verilmiştir. Şimdi tazminat alacaklarm listeleri hazırlanmaktadır. bu sefer muvaffak olamamıştır. Tuna yolu Gelen malumata göre, Almanya, ey lul aj'indan itibaren Akdeniz limanla rile Almanyamn muvasalasmı Tuna üzerinden temine karar vermiştir. İnşa edilmekte olan Tuna tipinde seri şilepler Boğ'azdan geçerek'Akdeniz rimarılan ve bilhassa memleketimiz limanlarile TuTta"uxermdeki Alrrian limanlan arasın da seferler yapacak ve bu suretle yeni bir hat açılmış olacaktır. Bu yeni hat, hem zamandan, hem de masraftan büyük bir tasarruf temin etmiş olacaktır. Adliye Vekili gitti GÜMRÜKLERDE Hatayda teşkilât Anavatana ütihak eden Hatayın gümrük muhafaza teşkilâtı kadrosu hazır lanmaktadır. Bugünkü hudud muhafaza teşkilâtı yeni hududa gidecektir. Halen Hatayda 30 gümrük muhafaza memuru bulunmaktadır. Eğlence mahalleri tarifeleri Belediye İktısad müdürlüğünün eğlence mahallerile içkili mahal ve plâj ları üç kısma ayırarak hazırladığı tarife için Encümeni Daimiden karar istihsal edeceğini yazmıştık. Encümen, İktısad müdürlüğünün arzettiği tarifeleri tetkik ve bunların takrer formüle edilmesi için mezkur müdiriyete iade etmiştir. Maarif müdürünün Çatalcadaki tetkikleri Eminönü Halkevi inşaatı için ı İstanbul mıntakası Halk Partisi müfettişi geldi tahsisat bulundu Eminönü Halkevinin inşaatınm ikmali için Vali Lutfi Kırdar 15,000 liralık tahsisat temin etmiştir. Emniyet Sandığmdan da 75.000 lira almacaktır. Maarif müdürü Tevfik Kut, Çatalca köylerinde yeniden yaptuılmakta olan mekteblerin inşaat işlerini tetkik etmek Âşık Cemalin müracaati üzere dün Çatalcaya gitmiştir. Maarif müdürü, yanında bulunan mühendislerTek telli saz şairi Âşık Cemal, Vilâle beraber yeni yapılacak mekteblerin yete müracaat ederek, sazınm müzeye yerlerini de tespit edecektir. konulmasmı istemiştir. VtLÂYETTE Kayıb tahsildar Bir müddet evvel ortadan kaybolan Şişli Belediye tahsıldarı Rüştü, yapılan araştı.rmalara rağmen el'an bulunama mıştır. Tahsildarın yakalanması için fotoğrafı teksir edilmiş, alâkadarlara gönderilmiştir. Muharrem Feyzi TOGAY Getirtilecek Fransız mütehassıslar İmar nâzım plânmın hatlarını ve mıntakalarmı süratle tayin için 6 ay müddetle iki Fransız şehir mütehassısının getirilmesini şehircilik mütehassısı Prost, Belediyeye teklif etmiştir. Bu mütehassıslardan birisi Paris mimar meslek mektebi idare müdürü Jean Rayer, diğeri, mimar meslek mektebinden mezun Schevr'dir. Halen Belediyede çalışan mimar Jarbert'in kuntraü bir sene müddetle temdid edilmiştir. Ayrıca imar bürosuna bir köprü, tünel ve rıh tım işlerinden anlar mütehassıs mimarm angaje edilmesi de teklif olunmuştur. Et nakliyatı işi Yeni kanunla et nakliyatmı üzerine alan Belediye, bu salâhiyeti kullanmak için tetkikata girişmiştir. Belediye bunu ya kendisi idare edecek, yahut bil vasıta idare ettirecektir. Etiketler üzerindeki para Bazı ticaret müesseselerinin mallar üzerine koyduklan etikette yazılı parayı Parti müfettişi Tevfik Fikret Sılay, guya Belediye tayin etmiş gibi tavır taİstanbul mıntakası Parti müfettişliğine kınmakta oldukları öğrenilmiştir. Ma lum olduğu üzere etiketlerde yazılı mik seçilen Konya meb'usu Tevfik Fikret Sıtar, dükkân sahibi tarafmdan konul lay, dün sabahki Ankara ekspresile şehmaktadır. Bu fiatlann tayini işile Bele rimize gemiş, Haydarpaşada Vali ve divenin alâkası yoktur. Belediye Reisi Lutfi Kırdarla Parti ve Varid görülmiyen mecburiyet Vilâyet erkânı tarafından karşılanmış Bazı gazeteler, Kadıköy ve Boğazm tır. Anadolu cihetindeki bostanlarda yetişTevfik Fikret Sılay, dün öğleden sontirilen sebze ve meyvaların İstanbul Be ra Parti merkezine gelerek vilâyet ve kalediye Hâline sevkedilerek orada piya za heyetlerinin ziyaretlerini kabul etmişsaya arzolunduktan sonra tekrar bu matir. Kendisile görüşen bir muharririmize hallere getirilerek satılmasmm pahalı Tevfik Fikret Sılay, şunları söylemiştir: lığa sebebiyet verdiğini yazmışlardır. « Son Parti kurultayında kabul ediBelediye İktısad müdürlüğü kat'iyyen len nizamnatneye göre, yirmi kadar mmböyle bir mecburiyet olmadığmı, İstanbul Hâlıne yalnız İstanbul ve Beyoğlu taka için meb'uslar arasmdan müfetiişler semtile şehir haricinden sebze ve meyva seçilmiştir. Bu arada ben de İstanbula tagetirildiğini bildirmektedir. yin edildim. Nizamnamenin tayin ettiği dün Haydarpaşa garından çıkarken esaslar dahilinde vazifemi ifa edeceğim. Henüz arkadaşlarla tanışmak fırsatım buldum. Parti İstanbul vilâyeti idare heycti bir müddet sonra toplanarak vilâyet başkanını seçecektir. Parti kongrelerinde tezahür eden halk dileklerini Vilâyet ve Belediye riyaseti makamile birlikte tahakkuk ettirmeğe çalışacağım. Manen Par tiye bağlı olan teşekküllerle de icab eden temaslarda bulunacağız.» Sokakların temizliği Çöpçülerin saat altıya kader sokaklan süpürmüş bulunmaları, bu saatten sonra sulanmamış sokakların süprülerek toz lann kalkmasına meydan verilmemesi lüzumu Belediye riyaseti tarafından alâkadarlara bildirilmistir. C u m h u r i yet Abone şeraiti j Ti;rc^ve Senelik Altı ayltk Üc ayhk Bir aylık 1400 750 400 150 Kaza heyetlerinin içtimaı Nüshası 5 kurustur Kr. » • • 2700 Kr 1450 > 800 > Yoktur Dün Parti vilâyet merkezinde kaza heyetlerinin mutad toplantıları yapılmış, toplantıya iştirak edenler yeni müfettişle tanışmışlardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: