November 12, 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

November 12, 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 îkinciteşrin 1939 CUMHURÎYET SOM Hfidlseler arasında Bir itiraf karşısında Münih suikasdî Hitler, ölenlerin cenaze merasiminde bulundu Suikasd faillerini meydana çıkarmak için kurulan komisyon hararetle çalışıyor Bern, II (a.a.) Alman istihbarat biirosunun bildirdiğine göre Münih suikasdi tahkikine memur hususî komisyon azası üç misline çıkanlmıştır. Bu suretle komisycna gelen bir çok evrak ve vesikalar bir an evvel tetkik edilebilecektir. Alman istihbarat biirosu, bombanın otomatik iştial tertibatının madenî parçalannı tetkik etmekte olan eksperlerin bu parçalardan bazılannın ecnebi memleketlerden getirilmis olduğunu beyan ettiklerini bildirmçktedir. Nazır Wagner, hastanede yaralılan ziyaret etmis ve kendilerini Hitler namına selâmlamıştır. Hitler, ölenlerin cenaze merasiminde bulundu Münih, 11 (a.a.) Hitler bu sabah Münih suikasdi kurbanlannın cenaze merasiı. inde hazır bulunmuştur. Yanmda Hess ve Vali Wagner bulunuyordu. Hitler saat 11 de askerî zafer mabedinin önüne gelmiş ve mabed önünde sıralanmış olan tabutlan selâmlamıstır. Mısır Kralına yapılan suikasd Mütecavizin bir deli olduğu anlaşıldı Kahire, 11 (a.a.) Dün sabah, MaJiye Nezareti memurlarından Fariğ isminde birisi Kral Farukun üstüne kemirici bir mayi dolu bir sise atmıştır. Şişe arabanın arkasına düşmüş ve hiçbir ziyan vermemiştir. Derhal tevkif edilen mütearrız tıbbî muayeneye tâbi tutulmuş ve aklî müvazenesi bozuk olduğu anlaşılmıştır. Mütecavizin deli olduğu anlasıldı Kahire, II (a.a.) Krala suikasd yapan Ahmed Fariğ derhal tevkif edilmiştir. Bunu haber veren resmî tebliğde, yapılan tıbbî muayene neticesinde Ahmed Fariğin deli olduğu anlasıldığı bildirilmektedir. Suikasd, Kral Farukun cuma namazından avdeti esnasında yapılmis ur. Kralın refakatinde amcazadesi bulunuyordu. Sovyet Fin müzakereleri Moskovada henüz bir anlaşma yok Roma 11 (a.a.) Stafani ajansı bildiriyor: Helsinkiden gelen haberlere göre Sovyetler Birliği Finlandiya arasında henüz hiçbir anlaşma elde edilememiş olmakla beraber müzakereler had gerginliğinin safhasmdan kurtulmuştur. Helsinkide hayat gittikçe daha normal bir çehre almaktadır. Üniversitenin pek yakında açılacağı ümid edilmektedir. Sovyetler neler Finlandiyadan istiyorlar? Atatürkün ölümü hakkmda Yunan gazetelerinin ne$riyatı Atina 11 (a.a.) Atina Ajansı bilidiriyor: Atatürkün ölümünün birinci yıldönümü hakkmda Anadolu Ajansınm telgrafını neşreden gazeteler bu neşriyatı inkılâblann en büyüğünü başarmıs olan Şefin sahsiyeti hakkmda tefsiratlar ilâve etmektedir. Messager d'Athenes gazetesi diyor ki: « Onun cesur elinin altında hasta adam, Türkiyeye Osmanlı Imparatorluğunun kaybettirdiği kudret ve itiban tekrar kazanan sıhhat ve kuvvet dolu bir millet ve devlet haline geldi. Türkiyenin kendi zamanında ve kendisinden sonra tekrar dirilmesi, kendi eserine devam eden mümtaz mesai arkadaşlarınm sayesinde devamh bir vakıadır. Bu vakıa bütün şark için bir terakki zamânıdır. Yeni Türkiyenin komşuları ve dostlan, onun kendi banisine gösterdiği tazime iştirak ediyorlar. Ve Ege denizinin bu kıyısmda, Ataürkün müsmir neticeleri gittikçe daha iyi inkişaf etmekte olan Türk Yunan antantınm banilerinden biri olduğu unu tulmamaktadrı.» Londra 11 (a.a.) Times gazetesinin diplomatik muhabiri yazıyor: «Resmî ifşaatta bulunulmamış olmakla beraber, iyi haber alan mahfiller, şimdlye kadar Finlandiya ve Rus murahhas heyetleri arasında mevcud an laşmazlık sebeblerrnden birinin, Lagoda gölü ile Finlandiya körfezi arasında mevcud berzahı muhafaza eden Finlandiya müstahkem hattı oldugunu tahmin etmekfedirler. Sovyetlerin tezi, bu hattm, istihkâmlardan 30 kilometre kadar Stede bulunan Leningradı tehdid ettiği ve Finlandiya tarafından Rusyaya bir taarruz vukuu halinde, uzun menzilden bom bardıman tehlikesi arzettiği merkezindedir. Fakat, Finlandiyahlar, bu hattı ter ketmek istememekte, elden çıkanrlarsa, Çekoslovakyanm, Südet tahkimatı nı terkettikten sonraki akibetlerin ay nine maruz kalaeaklannı düşünmekte • dirler. aarif için yazdığım ilk yazıda, yeni vakit cetvellerinin eğitim ve öğretim bakımından yanhşlığı üstünde durmuştum. Maarif Vekâletinin cevabında bu usulün sıhhî faydaları sayılıyordu. Sağlık bakunmdan da bu işin müdafaa edilir tarafı olmadığım yazdım. Raporda imzası bulunan doktorlardan Neşet ömer, geçen gün Universitede bir konferans vermiş ve şu iki mütaleayı beyan etmiş: 1. Derslere sabahleyin sekizde başlamak, öğleden sonra birde bitirmek en fennî ve en ilmî sistemdir. Buna itiraz edenler tamamen haksızdırlar. 2. Fakat öğleden sonra saat birde derslerini bitirerek evlerine gidfp yemek yiyen çocukların tekrar mektebe getirilmeleri doğru değildir. Evvelâ Maarif Vekâletinin bir memuru, çünkü bir profesör olan Neşet Ömerin, Universite gibi Maarif Vekâletine bağlı bir müessesede, gene bu Maarif Vekâletinin kabul ve raüdafaa ettiği bir metodu tenkid etmesindeki garabetin altını memnuniyetIe çizelim. Memnuniyetle; çünkü raporda imzası bulunan Neşet Ömer, hatanın hiç değilse yarısmı, hem de bir maarif çatısımn altında itiraf etmiş oluyor. Biz öğleden evvel tedrUatı bitirmenin de, öğleyin yemeğe gidip geldikten sonra talebenin müzakereye sevkedilmesinin de, topyekun, aleyhindeyiz. Bütün sebebleri sıralıyorum: 1. tstanbulda, hele nakil vasıtalan daha eksik vilâyetlerde ve kazalarda çocukların uykuları azalmıştır. Neşet Ömer bilir mi ki Darıcadan ve civarından Haydarpaşa lisesine hergün gelen elli talebe vardır ve çifte tedrisat yapan mekteblerde, talebe yedi buçukta sınıfa girmeğe mecburdur? 2. öğleden evvel beş dersin üstüste verilmesi, yani eskiden olduğu gibi bir saatlik bir öğle teneffüsü bırakılmaması, beyin sağlığı ve fikir terbiyesi bakunmdan yanlıştır. Birer çeyrek ara ile, her Allahın günü, sırtısıra beş derslik zihin cehdi, hele bizim tedris şartlanmıza göre, zararlıdır. Neşet ö* mer bilir mi ki 35 kişilik sınıflara 50, 60, bazan da iki misli çocuk dolduru3. öğleden sonra müzakere metodu fu sebeblerk yanlıştır: A) Talebe evindeki kadar rahat çalışamıyor, B) tki, üç sınıf talebesi bir araya istif edildiği için, kalabahğın fazlalığı terbiyeye de, sağlığa da muhaliftir, 2) Zaten haddinden fazla iş ve kafa yükü altında kalan muallimleri büsbütün yoruyor. öğleden sonra müzakereden vazgeçilerek çocukların evlerine gönderilmeleri büsbütün yanlıştır. Bizim ne evlerimizin içinde, ne de dışında, öğleden sonra başıboş kalan talebeyi terbiyev! metodlarla meşgul edecek hiçbir vasıta, hiçbir müessese yoktur. Bu yüz binlerce çocuk ordusunu nereye salıvereceksüıiz?lkide bir Alman mektebi örneğini ileri sürmek de yanlıştır: Bu mektebe gidenlerin çoğu Beyoğlu semtinde otururlar ve zengin ailelerin çocuklarıdırlar. Biz halk mekteblerinden ve onlann şartlaruıdan bahsediyoruz. Aradaki dağlar kadar farkı nereye sokacaksımz? Almanlar hafif ü kuvvetle taarruza geçti* Fransız piyadesinin anudane mukavemeti önünde büyük zayiat vererek tardedildiler Paris 11 (a.a.) Askerî vaziyet hakkında Havas Ajansı şu tafsilâtı veriyor: İki gündenberi cephede vukua gelen anî faaliyetten sonra intizar edildiği veçhile Alman kıt'alan dün taarruza geçmişlerdir. Bununla beraber bu taarruzlar ancak bir alaydan ibaret bir kuvvetle yapılmış olup 16 ve 17 teşrinievvel günlerinde yapılan taarruzlar derecesinde geniş bir mahiyet göstermemistir. Diğer taraftan teşrinievvelin ikinci haftası sonunda Almanlar derhal ricat eden küçük Fransız mevzilerile karsılasmıs oldulkan halde bugün Almanlar sağlam bir Fransız mukavemet hatı karsısında kalmışlardır. Alman kıt'alan önce pek az ilerliyebilmişler fakat inceden inceye hesab edilip her türlü ihtimale karşı hazırlanan ve ilk Fransız hattmdan açılan ates mıntakasına girmişlerdir. Ayni zamanda topçu tarafından kuvvetli bir baraj ateşi açılmıştır. Muha cimler oldukça ehemmiyetli zayiat verdikten sonra geri çekilmeğe mecbur kal mışlardır. Fransız Cumhur Reisinin nutku Paris 11 (a.a.) Mütajekenin yıl dönümü münasebetile Reisicumhur Lebrun radyoda bir nutuk sö'yliyerek ezcümle demiştir ki: « Fclâkete mâni olmak için herşey tecrübe edildi. Fransa şiddet usullerine karsı uzlaşma arzusile mukabele etti ve barış uğrunda kendisine beynelmilel teveccühleri kaybettiren fedakârlıklara muvafakat etti.» Lebrun, memleketin, talihin fena darbeleri ihtimaline rağmen, nihaî muvaf fakiyet anını beklemek hususundaki az mini teyid eyledikten sonra sözlerini şu suretle bitirmiştir: « Harb herşeyden önce bir kuvvet meselesidir. Şimdi, kuvvet bizimle beraberdir. Zira Ingiliz ve Fransız Imparatorluklan dünyanın en kuvvetli grupmanını teskil etmektedir. Harb ayni zamanda bir manevî kuvvet işidir. Zafer en asil, en âlicenab ve en i sanî harb hedeflerini tetvic edecektir.» Bir Alman tayyaresi püskürtüldü Londra 11 (a.a.) Bir Heinkel Alman bombardıman tayyaresi, bugün, keşif yapmak üzere Shetland adalan üzerinde uçmus, topçu tarafından püskürtülmüstür. tngiltere üzerinde uçan tayyareler Londra 11 (a.a.) Düşman keşfi tayyareleri, dün Ingiltere sahillerinde çok faaliyet göstermişlerdir. Dornier Alman deniz tavyaresi, In giliz hava ordusuna mensub iki tayyare ile bir muhabereden sonra düşürülmüş tür. Tarafımızdan hiç zayiat verilmemiştir. Belçikada yere inen Ingiliz tayyaresi Brüksel 11 (a.a.) Bir îngiliz lay yaresi dün Fransız hududu civarında Coutrai mıntakasında yere inmiştir. Tayyare, musadere edilmiş ve mürettebatı tevkif edilmiştir. Tahkikatm verdiği netice, henüz malum değildir. Hâdisenin bir pilotaj hatasından ileri geldiği zanedilmektedir. Salâhînyettar mahfillerde bir Alman tayyaresinin Belçika arazisinde düşürüldüğüne dair dolaşan haberler, tekzib ediîmektedir. Fransız tebliği Paris, 11 (a.a.) 1 1 ikincitesrin sabah tebliği: Gece, cephede faaliyet mahdud olmuştur. Pariste tehlike işareti verildi Paris, 1 1 (a.a.) Sabaha karşı 4,40 ta tehlike işareti verilmiştir. Saat 6 da tehlikenin zail olduğu halka ilân edilmiştir. Alman tebliği Berlin 11 (a.a.) Garb cephesinde hafif toDçu ve keşif faaliyeti olmuştur. Bir Fransız bağlı balonu bir Alman avcı tavvaresi tarafından düsürüİTniistür. İHEM NALINA MIHINA Küçük vücudlarda büyük yürekler 1 inlândiya ile Norveçi kasdediyorum. Binbir gol ve orman memlekîtinin kahraman milleti, dört milyonu buhııyan nüfusile 180 milyonluk Sovyet Pusya karşısında eğilmez bir azimle istiklalini müdafaaya çalışıyor. Finlândiyann çıkarabileceği azamî asker yekunu 400,000 kişi tahmin ediliyor. Halbuki daha şimdiden, FinlândiyaSovyetler hududmda 800,000 kişilik biı Kızıîordu toplannıştır. îki tarafın hava kuvvet! fri ise hiçfcir nispet kabul etmiyecek kadar farklıdr. Finlandiya, bir harb olursa ezileceğini biliyor; fakat Fin milletinin ruhu, bir ÇekoSlovak tabansızhğile malul değildr; döğüşmeden yurd ve istiklâl feda etmemeğe and içmiştir. Böyle bir milletin yülsek vatanperverliği ve isıllâl aşkı önündt hürmetle eğilmek lâzınıdır. ^ Norveç de, nüfusça küçük, fakat ruhça büyük bir millet oldugunu ispat etmiştir. Almanların «Admiral Scheer»] ceb zırhîısı, Okyanusta Amerikan bandırah City of Flint tcaret gemisini zaptet* mişti; fakat ganimetini açık veya gizli bir şekilde, Alman sularına getirmek veya yollamak imkânını bulamadı. Gemiye koyduğu Alman rr.ürettebat, Amerikan vapurunu, Sovyet Rusyanın Şiml buz denizindekı Murmansk limanına götürdüler. Neden korkuyorlar? YBasmakaieden detam] Mareşal Göring sabır tavsiye ediyor Amsterdam 11 (a.a.) Göring bugün Alman milletine sabır tavsiye eden bir beyanname neşretmiştir. Münih suikasdından sonra böyle bir hitab manalı görünmektedir. Mareşal Alman milletinin şikâyeti için bazı ciddî sebebler oldugunu teslim ediyor ve diyor ki: « Halâ tenkide bir vesile veren sey, vatandaşların iaşesini teminle mükellef oaln idareler ile olan münasebetlerdir. Bu hususta bilhassa vesika ve tayinat meselesinde en küçük ihtilâflardan dahi içtinab edilmesini arzu ederim.» Mareşal bu mevzuda bütün dünyayı sikâyellerile bizar eden ezelî muterizlere hücum etmekte, bunlan tecziye ettiğini ve fakat icabında daha şiddetle tecziye edeceğini bildirmektedir.» Mareşal dahilî cephenin kuvvetlerinin gündelik hayatta da kendisini göstermesi lüzumunu ehemmiyetle kaydetmekte ve bu kuvvetin geçici zorluklanndan daha kuvvetli olması icab edeceğini bildirmektedir. Memlekette umumî matem Ankara 11 (a.a.) Memleketin her yerinden aldığımız telgraflarda, Ata türkün ölümünün yıldönümü olan dün Parti binalarmda, Halkevlerlnde, mekteblerde bütün halkın ve talebenin iştirakile yapılan toplantılarda Ebedî Şefin aziz hatırasının taziz edildiği ve bu merasimi takiben anıtlara çelenkler konulduŞu bildirilmektedir. Eğe denizinde fırtına Izmir 11 (a.a.) Eğe denizile Akdenizde fırtına devam etmektedir. Limanlar arasmda işliyen küçük vapurlar seferlerini müşkülâtla yapabilmektedir. Evvelki gün Karaburna hareket eden Uşak vapuru Foçaya ilticaya mecbur kalmıştır. Yugoslavya emniyet tedbirlerî alıyor Belgrad, 11 (a.a.) Yugoslavya bugünkü harbin dışında kalmaya kat'î olarak karar vermiş olmakla beraber bütün memlekette geniş mikyasta emniyet tedbirleri alınmaktadır. Belgrad ve diğer büyük şehirler belediyeleri kuvvetli sığınaklar inşa ettirmişlerdir. Yugoslavya hava kulübü bu sene sonuna kadar bin kadar yeni pilot yetiştirilmesini teklif etmiştir. 58 pilottan müteşekikl ikinci ekip dün imtihan vermiştir. Hava tayyare talimleri çok müsaid geçmektedir. Ekonomık sahada da, Yugoslavya, «emniyet stokları» teşkil etmektedir. Bugünden itibaren benzin sarfiyatı hükumet kararile tahdid edilmiştir. Haydi Neşet ömer, Maarif Vekâletini yüzde elli rücua davet etmekte haklı olsun ve metodun yarısı tadile uğrasın. Böyle zırtzırt ana programlann değişmesindeki istikrarsızlık felâketine ne buyuracaksımz? Büyük Millet Meclisine varıncıya kadar, bütün memleket, yıllarca maariften istikrar, istikrar, istikrar istedi. Bu rücular, bu tashihler, bu tadiller ne zaman bitip tükenecek? tşte size maarifte iki gün evvel yapılan bir inkılâb daha: îki sene evvel, orta tedrisatta, tam numara, beşti. Sonra, ona çıkarıldı. Şimdi, gene beşe indirilmiş. Bu da, ehetnmiyet derecesi ne olursa olsun, Italyanm hava kuvvetleri maarif kararsızlığinın rakamla ifade Esasen Belçika ile Holanda tarafından yapılan teşebbüs de menbaını bu vuRoma 11 (a.a.) General Pricolo sidir. ruşma endişesinden alıyor. Hududlan cihava müsteşarhğı vazifesine başlar başlaPEYAM1 SAFA varında bir takım hareketlerden kuşkulamaz neşrettiği bir mesajda şöyle demektenan iki devlet, Almanyanm kendi bitadir: Umumî Harb mütarekesinin raflıklarına tecavüz etmek suretile Fran«Duçe bana faşist hava kuvvetlerinin saya ve îngiltereye saldıracağından korkyıldönümü tuklan içindir ki, geçen ay düşünmediktakviyesini emretti. Bu emri azimle tatbik Paris 11 (a.a.) Mütarekenin yıl leri sulh teklifini bugün ileri sürmüş buedeceğim.» dönümü, vaziyet dolayısile bu yıl mutad lunuyorlar. Bir güvercinin if şaatı merasimle tes'id edilmemiştir. Bununla beraber, Hitler'in hangi şeNevyork, 11 (a.a.) Nevyork TiBununla beraber, sembolik mahiyette kilde olursa olsun yakında büyük bir tames gazetesi Meksiko'dan bildiriyor: bazı merasim yapılmıştır. arruz hareketi hazırlamış olması az muhYorgunluktan Meksiko civarmda kâin Bu sabah Meçhul Askerin mezan ö temel görülmelidir. Harbe girmemiş diğer Texoco sahiline düşen bir posta gÖverci nünde mühim bir merasim yapılmış ve büyük devletlerin vaziyetleri hakkında ni, Meksika sahilleri civarında bir Alman merasime Alman topraklarına ilk giren sarîh bir fikir edinmeden evvel A'ma r tahtelbahri bulunduğunu meydana çıkar müfrezelerle gene cepheden celbedilen bir hükumeti böyle bir işe girisemez. îktısamıştır. Güvercin, silinmez mürekkeble ya Ingiliz kıt'ası ve bir Leh piyade müfre dî hayat kaynakları müsaade etriği müddetçe, müsaid fırsatlar bulmak ümidile zılmış şifreli bir mesajı taşımakta idi. Me zesi de iştirak etmiştir. Biraz sonra M. Löbrön gelmis ve me beklemeyi tercih eder. sajda 17 ilkteşrinde tahtelbahrin bulunzara muazzam bir çelenk koymuştur. NADIR NADI duğu vaziyet bildirilmekte idi. karşısında bütün dünyaya hitaben büyük bir nutuk söylemişti. Polonya meselesini bitirdim. Artık yeryüzünde böyle bir devlet yoktur. İsterseniz gelin konuşalım, pürüzlü davaları birlikte halledelim. îcab ederse yeniden küçük bir Polonya yaratınz. Fakat bu devletin Versailles ahkâmına uygun olarak tekrar teşekkül etmesine imkân tasavvur olunamaz. Demisti. Hitler o nutkunda kısaca: Aldıklarımı kabul edin, banşırız! Demek istiyordu. Hitler'in, «sulh taarruzu» şeklinde ifade edilen bu sözlerinden sonra Almanlar bitaraflardan yardım beklediler. Belçika, Holanda gibi küçük devletler tarafından harekete geçilmesini ve demokrasiler aezdinde Almanya lehine olarak teşebbiiste bulunulmasmı istiyorlardı. Alman noktai nazarına göre böyle bir teşebbüs ancak o zaman muvaffakiyet kazanabilirdi. Çünkü, Hitler'in sulh taarruzunu takib eden bir bitaraf teklif, o taarruzu manen desteklemiş olacaktı. Şimdi, artık işişten geçmiştir. Alâkadar efkârı umumiyelerden akseden mütalealar açıkça gösteriyor ki, vaziyet bütün çapraşıklığını muhafaza etmektedir. İki hükümdar tarafından yapılan teşebbüs üzerine, büyük bir dava uğrunda harbeden üç büyük devletin barışabileceğini tahmin etmek hakikaten güçtür. Bugün ne Ingiltere ile Fransa, ne de Almanya, iddialarından feragat mecburiyetini hissedecek kadar müşkül bir vaziyete düşmüş bulunmuyorlar. Sulh teşebbüslerinin muvaffak olabilmesi için, hiç olmazsa bir tarafın ciddî bir zâfa uğraması lâzımdır ki bu da, şimdiki gibi değişmiyen, yeknasak şartlar altında değil, ancak zamanla, yahud da ciddî vuruşmalardan sonra olabilir. Bu vaziyette, bitaraf bir devlet için, devletler hukukuna göre yapılacak şey, içindeki Alman mürettcbatını tevkif ettikten sonra, gemiyi serbest bırakmaktı. Çünkü City of FJint hukukan, bir Alman ticaret vapuru değil, bitaraf bir devlete, Amerika ya aiddi. İçindeki Alman denizcileri ise muharib biı devletin askerleri idi. Sovyet Rusya, Lehistanın taksimine karar verdikleri gündenberi, pek seviştiği Almanyaya bir cemile yapmak istiyerek vapuru, Alman gemisi gibi telâkki etmek istediyse de Amerikanın diplomatik tazyikı karşısında, muameleyi biraz değiştirmek mecburiyetinde kaldı. Ne vapuru, ne de Alman deniz askerlerini tevkif etmiyerek bir idarei maslahat siyaseti tuttu ve Almanlari City of Flint'i alıp götürmeğe icbar etti. Alman denizcileri, Norveç karasularından ayrılmıyarak vapuru bir Alman limanına getirebileceklerini sanıyorlardı; fa kat, İngiliz harb gemileri, Norveç karatarafı 1 inct sahtfede) Ianndan çekilmiştir. Resmî binalar, Ne sulanna girmeden gemiyi uzaktan takibe zaretler ve parlamento, jandarma muha başladılar. Günün birinde, gemi, her nedense Norveçin garbında Haugesund lifazası altındadır. manına girince, Norveçliler içindeki AlOrduya «hazıroh emri verildi man müreltebatı tevkif ve vapuru sahibleAmsterdam 1 1 (a.a.) Umumî bi ri olan Amerikan mürettebatına teslim etnaların önündeki muhafaza teşkilâtı ar tüer. Almanlar, kıyı kıyı hareketle bütün tırılmıştır. Alınan tedbir bu binaların anî Norveç sahillerini ve müteakıben Isveç bir baskınla işgal edilmesine mâni olmak sularını lakiben Kattegat ve Sund boğaziçindir. lrirını geçip Baltık denizine gelebilirlerdi Bu sabahki gazeteler, verdikleri kisa ama, her nedense, bunu yapamadılar. bir haberde orduya hazır bulunması emri Belki de vapurun mahrukatı kâfi değildi verildiğini ve ordunun harekete geçeceği ve bu sebeble emin, fakat uzun yolu bırani bildiriyorlar. Bunu müteakıb radyo, kıp Norveçin cenub burnundan aşağı sarbundan böyle hiçbir geminin örfî idare karak geniş Skagerrak boğazını geçme.fc ilân edilen deniz mıntakalarında hususî suretile Danimarka karasulanna inmek bir sebeb olmadıkça dolaşmaması lüzu mecburiyeti hasıl olmuştu. Bu takdirde, munu ilân etmiştir. Bu iki haber asabiyeti gemi, Norveç karasularını terkeder etmez, ve endişeyi arürmaktadır. İngiliz elçisi İngiliz harb gemileri tarafından yakalanin Londraya çağmldığı haberî kat'î su nacaktı. Alman donanması, alelâde biij rette tekzib ediliyor. ticaret gemisinden ibaret olan bu ganim** Netice itibarile, Holandanın kabil ol ti elden kaçırmamak için, ikinci bir Skat duğu kadar gizli yapılmak şartile müda gerrak deniz muharebesine girişmek cesa^ faa tedbirlerini neden dolayı bu derece retini kendinde göremediği için, vapuru telâşla almakta olduğu izah edilmemek bir Norveç limauına sokmaktan başka ça* tedir. Sular yükselmekte ise de gazeteler, re bulamamıştır. bu hususta hiç birşey söylemiyorlar. ResAlmanların denizdeki aczini gösteren bu mî mahfiller malumat vermekten imtina hâdise, ayni zamanda küçük Norveçin, bietmektedirler. Vaziyetin bu derece gertaraflık hukukuna riayet hususundaki yüt gin olması için şu günlerde ne gibi hâsek azmini ispat etmiştir. Filvaki, Norveç, diseler cereyan ettiği her tarafta düşüAlman protestolarına kulak asmamıştır. nülmektedir. Aimanların düşmanlığmı kazanmak paHolandadaki ecnebilerin vaziyeti hasına yapılan bu haklı ve hukukî hareAmsterdam 11 (a.a.) Fransanın ket, yüksek bir cesaret tezahürü olduğu Amsterdam konsolosile Amerikanın La için, Norveçe bütün dünyanın takdir ve Haye sefiri tebaalarına mücbir bir sebeb hürmetini kazandırmıştır. Küçük vücudolmadıkça Holandada kalmamalarını tav lerdeki büyük ruhlara hürmet etmemek siye etmişlerdir. kabil midir? Holandada oturan îngilizlerin memleketi terke davet edildikleri haberi tekzib olunmaktadır. Holanda BaşkumandanIığı orduya dün «Hazır ol!» emrini verdi Belçika kabinesinin içtimaı Brüksel 1 1 (a.a.) Nazırlar bu akşam, Pierlot'un riyasetinde bir toplantı yapmışlardır. Toplantı, 21 den geceyarismı çeyrek geçeye kadar sürmüştür. Içtimada beynelmilel vaziyet görüşülmüştür. Hiçbir tebliğ neşredilmemiştir. Ve Nazırlar, her türlü beyanattan imtina etmişlerdir. îçtimadan sonra, Pierlot, Spaak ve General Denis hususî bir görüşme yapmışlardır. Belçikada iaşe meselesi Brüksel, 1 I (a.a.) Resmî gazete bugün memleket iaşesine müteallik bir emirname neşretmiştir. Alâkadar makamlar, bunun vesika usulünün ihdası demek olmadığım ve mem lekette kâfi derecede yiyecek bulunduğunu bildiriyorlar. Hitlerin riyasetinde toplanan meclisi hari Roma, 11 (a.a.) îtalyan gazeteleri, Hitler'in reisliğinde bir harb meclisinin toplandığı ve bu mecliste fevkalâde vahim kararlar verildiğı hakkında Almanyadan gelen haberleri neşrediyorlar. Alman Belçika hududu kapandı Brüksel ! 1 (a.a.) Eupen ile Aachen arasında münakalât bu sabah kesil miştir. Eupen bölgesinden tramvayla Aachen'e gitmek istiyen amele geri dönmeğe mecbur kalmışlardır. Buna mukabil Lakalamaine ile Aachen arasındaki yol açık kalmıştır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: