12 Kasım 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

12 Kasım 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CÜMHÜRIYET 12 İkiüciteşrin 1939 RAŞİD RIZA ŞEHZADEBAŞI E. SADİ TEK TURAN TİYATROSU TİYATROSU San'atkâr Naşid ve Bu gece arkadaşlan Beyoğlunda Altıncı daOkuyucu Semiha ve ire Şişhane tramvay Mişel varyetesi caddesinde (Atillâ) Kayseri gülleri Park salonunda ikinci temsil komedi 3 perde (ÜVEYBABAM) Sinemada: Hudud ateşler içinde (30) Numaralı yerler 40, giriş 25 kuruştur. kısım, tekmili birden. vas meb'usu Bay Necmeddin Sadakın Halk Opereti kızı Bayan Neclâ Sadakla B. Necdet On senelık ızdivat hayatı esnasında rim. Onun için, babasının bu müracaati Bagün Erdemin akidleri dün Beyoğlu Beledimatine saat 16 da Mahirle Müfidenin kırduğu aile yuva karşısında senin kadar ben de şaştım. akşam 9 da sının çatısı üzerinde fck hırçınlık ve geŞimdi, beni dikkatle dinle sevgilim. Ga ye dairesinde aile ve akrabalan huzurile icra edilmiştir. Tarafeyne saadet te(Modern kızlar) çimsizlik bulutu dola|namıştı. Birbirleri lible tanıştığımız zaman o yirmi yaşında Yazan: ne karşı besledikleri ,evgi günden güne kadar vardı. Ben de on sekizinde idim. menni ederiz. M. Yesari *** artıyor ve derinleşiyoriu. Birbirimizden hoşlanıyorduk. Bir müdMerhum General Cavid kızı ve Londet beraber gezdik, tozduk. Günün birinHiç şüphesiz, onlarn da kendilerini sıkıntıda, üzüntüde hissdtikleri günler olur de bana karısı olmaya muvafakat edip dra ataşemiliteri kurmay albay Rüştü du. Ay sonlarmda gegnme paraları kıtla etmiyeceğimi sordu. Henüz sen ortada Erdelhünün biraderzadesi Bayan Tendu i Fred Astaire M N şır, en mutavazı arzıiarım yerine getir olmadığın için bu teklifi reddetmedim. Erdelhünün Genelkurmayda kurmay Gingers Rogers £ Miki Mavs ve Metro Jurnal mekten mahrum kalırlardı. Ailelerimizden gizli nişanlandık. îki seyüzbaşı M. Mete ile nikâhlan dün BeyM Yalnız 11de ve gece 8.30 da Ne ehemmiyeti vaı.. Geçici tatsızlık ne bu vaziyet devam etti. Derken sen ara oğlu Belediye Evlenme dairesinde icra A TARZANIN ya girdin. O vakit Galibi kat'iyyen sevlar, daima çarçabuk ınutulur!.. kılınmıştır. Her iki tarafa saadetler diYalnız kaldıkları ztman bu nahoş hâ mediğimi anladım. Meğer kendisine karleriz. diseleri bile kendilerint bir alay, bir gül şı olan temayülüm sırf genclik, hatta çoPazar 11 de 15 kuruş me vesilesi ittihaz ederlerdi. On sene bir cukluk heveslerinden ibaretmiş... arada yaşamak ve hâl» hayatı pembe gör Peki, sen onu sonra tekrar gördün Günleıdenberi bütün İstanbul mek, bu, her aileye rasib olmuş bir saa mü? hakikî bayramını idrak eden det midir? Heyhat!.. Hayır, görmedim. Hatta tesadüfen **• bile yekdiğerimize rasgelmedik. Yalnız Akşam yemeği, diğer günlerde olduğu arkadaşım Naciye, Galibin annesinin iyi Akıyor ... ÇUnkü : gibi yeknasaklık içincfe bitmek üzere idi. dostudur. Arasıra o, kendisinden haber ERROL FLYNN Kapının kuvvetle çalnan zili koridorda getiriyor, çok mustarib ve berbad bir OLiVİA OE HAVİLLAND'in acı titremeler yaptı. halde bulunduğunu söylüyordu. Ben saYarattığı hiç bir topun sarsamıyacaMüfide, kanadı açınca, karşısında bede ruhî bir buhran geçirmekte olduğunu ğı hiç bir bombanın yıkamıyacağı yaz saçlı, temiz, pak giyinmiş bir adam San'atın, Fennin zafer ka'esi olan baş. tahmin ediyordum. Halbuki, baksana, gördü. İhtiyar zat, nahcub ve müteredtan başa renk ve ihtişam dolu F r a n s i Z C a SÖZİU derdi çok mühim ve tehlikeli birşeymiş. did sordu: Fakat, tabiî bana inanırsın. Eski nişan Müfide Hanıır. buradalar mı acalıma son derece acımakla beraber onun( Robin des Bois ) ba? Fılmini gösteriyor. Ilâveten : En yeni METRO JURNAL'de bir haftalık la evlenmediğim için zerre kadar teessüf Benim, efendinı... Ne arzu ediyorharb raporu. Bugün saat 10 ve 12 de tenzılâtlı matineler etmiyordum. Çünkü senden sade beni sesunuz ? ven bir insan olarak değil, koca olarak Sizinle hususî surette görüşmek isDUnyanın en büyük muganniyesl da fevkalâde memnundum. O, benim için terdim... ancak hasta ve bedbaht bir kardeşti. Ga İçeri buyurun, efendim... Zevcim libe sade o nazarla bakıyordum. Zavallı de burada... Ondan gizli birşeyim olamıParis operasınıı. birinci tenoru GEORGES THILL üe beraber çevirdigi çocuk, nihayet kurtuluyor demek. Zaten, yacağını tabiî tahmin edersiniz... bütün filiffiierınm ievkinde teırayüz ettiği ve bütün musikıli iilimleıinin geçen gün Naciye de: «Doktorlar, ümid Fakat... Arzedeceğim, çok nazik bir en muhteşemi lerini kesmişler!» diyordu. mesele!.. Peki ama, biz, babasının aşağıda Nekadar nazik bir mesele olursa otomobilde beklediğini unuttuk. Ne yaolsun, söyliyebilirsiniz... Pekâlâ... Müfide Hanım... Ben,pacaksm? BUyük Opera fllmlnde gUzel şarkılar söyliiyor. Sen ne emredersen onu yapacağım! bedbaht bir babayım... Oğlum Galibin *** şurada birkaç saatlik ömrü ya var, ya Mes'ud bir çift! c İstanbul Cumhuriyet Müddeiumumiliğinden: İstanbulda oldugu anlaşılan Karasu hâkimi «Akşam» sahibi ve Başmuharriri, Sı Mahmudun derhal memuriyetimize müracaati. EVLENME Müddeiumumiliğe davet Ts A N? Uçan Valsler Bugün JYI 1^ L t , |\^ Sinemasında Sinemanın en büyük iki Y I L D I Z I "1 İNTIKAMI LÂLE'ye VATAN KURTARAN ARSLAN GRACEMOORE L U i Z BUGUN saat itibaren yok... Kendisi de doktordur. Vücudünü Mahir, şakaklarını ellerinin arasına akemiren illetin ne habis bir hastalık oldu larak düşünmeğe başladı. İhtizar halinde ğunu bizzat o da biliyor. Dünyaya ebe bulunan bir biçarenin son arzusunun yediyyen gözlerini yummadan, sizi son birrine getirilmesine mâni olabilir miydi? defa daha görmek istiyor. Söyliyecekle Fakat, şüphesiz Müfide, Galibin başurim bundan ibaretti. Bendenize müsaa cuna gittiği vakit, hummalı alnına hiç olde... Kapının önündeki takside sizi bir mazsa bir şefkat busesi konduracaktı. Açeyrek kadar bekliyeceğim. Bu müddet caba, bu buse aralarındaki mahremiyeti zarfmda gelip gelmiyeceğinizi bana bil ihlâl etmiyecek, şimdiye kadar geçirdikdirmenizi çok rica ederim. Affedersiniz, leri mes'udane hayatın devamına bir mâsizi rahatsız ettım. ni teşkil eylemiyecek miydi? Buhafta SÜMER sinemasında Şekerci İlâveten : EKLER JURNAL : MAJİNO ve SİGFRID hatları üzerinde en son harbı ve moda habeıleri Bugin saat 11 ve 1 de tenzilâtlı matineler Seviştiğimiz Günler Fllmlnde llâveten : F0K8 JOURNAL DUnya haberlerl Seanslar Bugün saat 11.15 • 2,15 • 4,30 • 6.30 ve 9 da JEANNETTE MACDONALD ve NELSON EDDY |H. MUSTAFA ve MAHDUMU Çikolat Cemil Sayın müşterilerinin bayramını kutlular. Garib bir hıskanclık hissi, korkunc bir Mahir, ihtiyarla aralarındaki mükâleme devam ettigi üç dört dakika devamın çıban gibi ruhunu soktu. Ya, eski nişanca karısına endişeli bir nazarla bakıyor lısı onu kucaklamaya da kalkarsa... Ve landırmak istiyordu. du. Beyaz saçlı adam kapının kanadmı levki şifasız bir hasta da olsa kendi kol Müfide, dedi, koş!.. 9fC 5JC 5JC çekip dışarı çıkar çıkmaz, boğuk ve me larından başkasının sevgili kancığının boynuna dolanmasına müsaade edebilir miyyusane bir sesle sordu: Yalnızbaşına kaldığı vakit Mahir, ya Galib de kim oluyor, seni niçin gör di? naklarım ıslatan ılık yaş tanelerini menOn senedir hiç gölgelenmemiş güneşli dilile ağır ağır kurulamağa koyuldu. Nemek arzu ediyor Müfide kızardı, fakat heyecanlı gö hayatının böyle ansızın ufku kaplıyan ye ağlıyordu, tedavi kabul etmez bir hasrünmüyordu. Gözbebeklerini kocasının bir fırtına bulutile kararması reva mıydı; talığın kurbanı olarak son nefesini teslim yarabbi!.. Ne müşkül bir vaziyette idi. eden talihsiz gencin akıbetine mi, yoksa gözlerinin içine dikerek: Yavrum, dedi, bana karşı mevcud Bütün bunlara mukabil, felâketine biraz şu âna kadar mes'ud geçen hayatının yoolan itimadın zail olmasın. Sana hiyanet da kendisinin sebeb olduğu bir gencin bi Iunu değiştirmesi ihtimali bulunan tesaettim zannına düşme. Vakıâ, Galibi ta çare babası aşağıda bekliyordu. Bu genc düfün fecaatine mi? Orasını kendisi de nıyorum ama, seninle evlendiğim günden ki, şüphesiz onun kadar Müfideyi sevmiş tayin edemiyordu. Nakleden: itibaren bir saniye bile kendisini bir sevti ve ebediyete intikal ederken gözlerinin son bakıslarını bu sevgilini hayalile nurNUR1 REF1K gili gibi hatırlamadığıma yemin edebili TOSUN PAŞA Hakikî bir kahkaha tufanı E IPEK ve SARAY ve izmirde ELHAMRA Slnemalarında birden Baş rollerde: HAZIM VASFI RIZA FERİHA TEVFiK HALIDE NECLÂ MAHMUD SUAVİ ŞEVKIYE ve TANASA REVÜSÜ Musiki ve şarkılar : MUHLIS SABAHAODIN Programa ilâve olarak: 1.) EBEDî ŞEFiMiZiN VEFATLARININ BİRİNCİ YILDONUMU mUnasebetile İSTANBULDA YAPILAN MERASİM 2.) ERZURUM DEMİRYOLU HATTININ AÇILIŞ TÖRENİ tenzilâth llâve halk matineleri Seanslar: 9,30 11,45 2 4,15 6,30 ve 9 da Bugünkü pazar ve bayram günleri sabah saat 9,30 da Bugün sabahtan itibaren T A K S İ M S i n e m a s ı n d a ( AŞKIN GÖZYAŞLARI) ve ( YAŞASIN AŞK ) filimlerinin unutulmaz san'atkârı EDDIE KAHKAHA CANTOR KRALI Bu hafta S A K A R Y A Sinemasında TUrkçe Sözlü ve Şarkılı ABDÜLVEHAB'm Mestedici bir müzik, gaşyedici bülbül nağmelerile süslenmiş Ali Babanın Mirası Gülünçlü ve eğlenceli filminde seyircileri ağlatırcısana güldürüyor. llâve : SİLLY SENFONL ve FOKS JURNAL en son dünya haberleri. BEYAZ GUL Türkçe Sözlü Arabca Şarkılı Bugün saat 11 ve 1 de tenzilâth matine AŞK, İHTİRAS, HİCRAN ROMANI. Bayram haftasının en büyük zafer programı olacaktır. Bugün ve bayramda her güo sabah saat 10 ve 12,15 tenzilâth matineler. Seanslar her gün saat 10 • 12,15 2,30 4,45 7 v« 9,15 te Tefrika No. 10 Nakleden: KEMAL RAG1B Muzaffer, ihtiyar kadınn kolunu yaka İstemiyorsan, bırak da gideyim. Canım, otur hele biraz daha .. Ace Jadı: Darılma, teyzeciğirr. D ır hele... len ne?. Nereye gideceksin?, KonuşuyoBehire teyze, onun nas'l olsa yola ge ruz, işte... Nesini konuşacağız, art'k. Konuleceğini biliyordu. İçin için gilldü. Muşacak ne kaldı ki?. Mademki istemıyorzaffere belli etmesini de ••.temcdi. Şimdi sun. de o, kendini naza çekiyordu: Varayım, gideyim. Seni de rahatsız et İsteyecek olsam bile nasıl olacak anlamıyorum ki... mıyeyim, artık; mademkı i^lemıyorsun. Orasını sen bana bırak. Bu akşam İstemiyorum, demec'im. Yalnız... Öyledir de, ne diye 'âkKd'yı oradan dan tezi yok, gider kıyı gcrl'r.sün. Ben mi?. oraya dolaştınyorsun, uzahyjmın?. Dur, telâş etme!.. Yalnız başına gi Bu kadarcık da sormıvayım mı?. Şey . . . Bak, ne diyecegim, teyze... Şım deceksin, demedim. Beraber gideceğiz. Ne bileyim, birdenbire şaşırdım. dı, eğer ben... Bu senin de^iğin kiiçük hanımla evlenırsem, parayı çarçabuk buiabi Gideriz. Kızı görürsün. Beğenirsin.. lecek miyiz?. Hoş, beğenmemek için insanın, senin gibi, Kaçtır söylüyorum: Pulacagız, de aklından zoru olmalı. Mutlaka beğeneceksin. Beğenmesen bile, başka ne yapadım ya. Yarından tezi yok. caksın. Ağabeyin gibi hapse girecek, de Sen getireceksin, öyU mi? Ben . . . Haydi arf:k, i'stiime fe ğilsin ya... Onun için bu akşam nişanlanırnalık geliyor. Ayaküstü bekletme beni. sınız, yarına kadar ben de parayı hazır ederim. İşte bu!.. Şimdi gideyim, Muhiddin Beyi bir kere Ne zaman gelir, acaba?. Beni bek di kendine söylendi: Muzafferin başı önüne düştü. Duyulur daha göreyim. leyecekti. Bak, gene unuttum, işte... Ne bey; duyulmaz bir sesle: Kim bu, Muhiddin Bey? Dur bakayım, aşağı geleyim de... di o?. Doğru, dedi. Ya hapis, ya ölüm, Satvetin amcası. Kadıncağız pencereden çekildi. Arası Muzaffer mi?. yahud da bu kızla evlenmek... Başka çı Satvet mi?. Hani şu.. Şey mi?. çok geçmedi; evin içinde, ilkönce bir ka Hah, işte Muzaffer Bey sen misin? kar yol yok. Nışanlın işte. pının gıcırdısı, sonra da merdivenlerden Benim. Behire Hanım bana, saat Behire teyze kapıya doğru yürüdü: Aman teyzeciğim, ne de çabuk!. inen ayak sesleri duyuldu. Haydi, lâkırdıya tutma beni!. Öğ Burada biraz daha kalırsam, beni de Muzafferin içinde, derinden derine bir beşe doğru gel, demişti de... Acele bir işi varmış, onun için gitti. kendin gibi çileden çıkaracaksın. İyisi mi, leden sonra belki bir yere çıkar. Vaktile korku kıvranıyordu: Behire teyzenin büben gıdiyorum. Sen de benim arkamdan gideyim de evde bulayım. tün o sayıp döktüleri, baştanbaşa bir ma Nerede ise gelir elbet. Ben gideyüzünü, gözünü yıka. Belki biraz açılırsal mıydı yoksa?. Masala da ne kadar yim, birazdan gene gelirim. 3 Nafile yorulma, evlâdım. Gelmez sın; aklın başına gelir. Şimdi kendini naBehire teyze gittikten sonra Muzaffer, benziyordu, zaten. Parasının sayısını bilza çekiyorsun ama kızın yüzünü gördük yıkandı. Yemek yedi. İçi içine sığmıyor miyecek kadar zengin, üstelik bir bakış artık. Ha, tövbe!.. Akşama gelecekmiş, ten sonra sabah, akşam gelip bana yal du. Evde duramadı. Sokağa çıktı. Yılba ta insanın gözünü alacak kadar da güzel öyle söyledi. Bak, gene az kaldı unntüyorvaracaksın. Hele evlendikten sonra, buşı diye her yer kalabalıktı. Ondan da sıkıl bir kız?. Muzaffer, peki, derdemez he dum. İhtiyarhk bu: Maskaralık.! însangün yaptıklarından kendin de utanacaksın. dı. Nişantaşına kadar yayan yürüdü. Sa men onun kollarına atılacak, çeyiz diye da kafa kalmıyor ki... Bana dua edeceksin. Sağ kalırsak, o gün ğına soluna bakınırken Behire teyzenin de babasından kalan hanların, apartımanMuzaffer, artık bu yarı bunak kadının leri de görürüz. Ne ise, ben gidiyorum ar evini pek kolay buldu. Kapıyı çaldı. Evin, ların tapu senedini getirip önüne koyuverene dediğini dinlemiyordu. Kulaklannda tık. Sen de akşama doğru bize uğra. Ne sokak üstüne bakan, cumba gibi bir çıkm cek!. Olacak şey miydi bu?. Nasıl olmuş korkunc bir uğultu vardı. Dinlese de anlabakıyorsun öyle yüzüme?. Nerede otur tısı vardı. Oradan yaşlı bir kadın uzandı: da çarçabuk bu masala inanıvermişti?. yacak gibi değildi. O apartımanlar, yalıduğumu bile bilmiyorsun değil mi^. Ya Kim o?. Kimi istiyorsun?. Behire teyze, o tatlı masah anlatır an lar, köşkler, çifter çifter otomobiller; büzıklar olsun!. Nişantaşında, Çiftebakkallatmaz belki kendisi de unutmuş, şimdi de tün o, Behire teyzenin masalını dinlerken Diye seslendi. larda.. Haniya, camie varmadan, tahini kimbilir nereye takılmış, kimlerle lâkırdı gözünün önüne doğan kanşık rüyanın başMuzaffer, kendi kendine: boyalı kârgir ev yok mu, işte orası. Karya dalmıştı. Yanlış mı geldim sakm?. döndürücü dekorları, hepsi birden sılinışısında hallac var. Unuttun mu ayol?. Ayak sesleri yaklaştı. Sonra da sokak Diye düşünürken gene o ses: vermişti. Onlann yerine, yeni baştan ölükapısı yan yanya açıldı. Deminki o ihti Bildim, bildim. Behire Hanımı mı arıyorsun?. mün karanhğı, zindanların soğukluğu çökyar kadın: Saat beşe doğru oraya gelirsin, işte. Diye sordu. tü. Sizin adınız, şey değil miydi?. Ne yapacağız? Evet. Diye söze başladı. Sonra durdu. Ken[Arkası Ne yapacağım o zaman söylerim. Sokağa çıktı, o.

Bu sayıdan diğer sayfalar: