25 Kasım 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

25 Kasım 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

25 feinclfeşrm 1939 CUMHURtYFt SOM HABERLER Şişli santralı bugün açılıyor Saat on beşten sonra «ıviatmazel saat » de işîemeğe başlayacak Bugün saat 15 te Şişli Telefon santralı merasimle işletmeye açılacaktır. Tesisatm açılmasından sonra 35 numaralı santral iptal edilecektir. Bu santrala bağlı aboneler, Şişli ve Beyoğlu otomatik santrallarına verileceklerdir. 35 numaralı Manuel santralı otomatik olarak yalnız saati bildirecektir. Saatin kaç olduSunu anlamak isteyen her hangi bir kimse 35 numarayı çevirdiği zaman otomatik saat zamanı saniyesine kadar bildirecek, bunu iki kere tekrar ettikten sonra da meşgul işareti verecektir. «Matmazel saat» tabir edilen bu otomatik saati ayni anda 20 kisi dinleyebilecektir. 2 inci abone saati öğrenmek icin 35 numarayı çevirdiği takdirde meşgul işareti alacaktır. «Matmazel saat» in montaj tecrübe'eri dün ikmal edilmiş, numara tecrübe mahiyetinde vakti bildinnistir. Ingiltere hazırlanıyor Kanada, tayyare staj merkezi intihab edildi Dört dominyon hükumeti, İngiliz plânını tasvib etti, projenin malî şartları muvakkat bir anlaşma ile tespit olundu Londra 24 (a.a.) Muhasamatm başlangıcında Ingiltere hükumeti evvelce tetkik edilmiş olan bir projenin tatbikına geçerek dört dominyon hükumetine İngiltere İmparatorluğu tayyarecilerinin antrenman işlerinin Kanada'da temerküz ettirilmesini teklif etmiştir. Avustralya, Yeni Zelanda ve Kanada bu teklifi derhal kabul etmişlerdir. Cenubî Afrika hükumeti ilk antrenmanın mahallinde yapılmasını tercih ve bu antrenmanın mümkün olduğu kadar İngiliz makamlannın yardimile inkişaf ettirilmesini kabul etmiştir. Yakında tatbik edilecek olan bu profenin malî ş?.rtlan muvakkat bir anlaşma ile tespit edilmiştir. İngiliz plânı yalnız pilot, râsıd ve mitralyözcü yetiştirilmesini değil ayni zamanda havada ve denizde müttefiklerin hakimiyetini temin edecek büyük hava filolan vücude getirilmesi imkânmı verecek surette inşaatın tanzimini de istihdaf etmektedir. Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda'da antrenman ilkmektebleri ihdas veya inkişaf ettirilecektir. Yüksek antrenman çalışmaları Kanada'da temerküz ettirilecektir. Hazırlan mış olan talebeler buraya gönderileceklir. Antrenman müddetlerini ikmal eden layyareciler her üç dominyonda faalivette bulunan Kraliyet hava kuvvetlerinin muhr telif cüzütamlarına iltihak edeceklerdir. Plânda senede 25 30 bin tayyaıecinin yetiştirilmesi derpiş edilmekted'r. Kanada şu sebeblerden dolayı antren man merkezi intihab edilmiştir: 1 Tayyarecilik sahasında son seneIer zarfında Kanada'da görülen terakkı bu dominyonu bu mühim işe hazırlamış bulunmaktadır. 2 Kanada'da esasen ticarî tayyarecilik pek ilerlemiştir. 3 Memleketin coğrafî vaziyetile hava meydanlarının adedi bu işi bubassa kolaylaştırmaktadır. 4 Düşmanın Kanada'ya taaTUZ etmesi tehlikesi mevcud değildir. Bu.ada askerî faaliyetin mevcud olmaması antrenmanların geniş mikyasta yapılması imkânını vermektedir. Nihayet Kanada'nm sınaî kabiliyeti pek büyüktür. İHEM Kemiyet ve keyfiyet Maarif davamız: 2 ) Yazan; PEYAMl SAFA Sınıf mevcudları taşkındır! NALINA MIH1NA Karabükü tam verimle çalıştırmalıyız Mayin muharebesi \Ba$makaleden devami müesses kaidelere göre herhangi muharib bir memleket mayin sahalarını velevki umumî surette ilân etmek lâzımdır. Bu defa Büyük Britanya adası etrafındaki denizlerde kimseye haber verilmeksizin mayin dökülmüş olması ve böylelikle yalnız muhariblerin değil, bitaraflann dahi ölüm tehlikelerine uğratılması bu kaideye muhaliftir. 4 Alman deniz ticaretinin bilkülliye men'i: Bu da şimdiye kadar müesses kaidelere uygun değildir. Muharib bir memleketin bitaraflar kanalile yapabileceği ihracata mümaneat etmekle bitaraflann dahi haklanna taarruz edilmiş olur. Ancak hiç kimseye haber verilmeksizin herkese serbest olmak lâzım gelen denizlerin rasgele mayinlerle tehlikeli hale sokuluşu o kadar fena bir harekettir ki bunun davet edebileceği daha şiddetli tedbirler arasında İngilterenin yaptığmı mazur görmemeğe imkân bulunmaz. Bu vaziyetlerin bize ifşa ettiği hakikat şudur ki beşeriyetin guya terakkisi nispetinde hukuk fikri azalmakta ve zamane harblerinde herhangi bir muharib lehine müspet neticeye isal edeceği farz veya umud olunan her hareket mubah sayılmaktadır. Harbin şiddet ve dehşetinden ziyade beşeriyetin fikriyatmda husule gelen bu irtica ve ihtilâlden tevahhuş etmeğe yer vardır denilse mubalâğa olmaz. Bu bakımdan adeta bütün dünyayı tehdid eden bir tufan afeti karşısında gibiyiz. Şiddetlerin şiddetleri davet ederek Avrupa şimalini yakıp yıkmağa hazırlanan yeni felâketin eşsiz bir afet haline inkılâb edeceğinden artık ciddiyetle korkulabilir. Filhakika Şimal denizindeki mayin tarrakaları arkasında daha büyük musaraaların heyulâsı dikiliyor. Denizlerdeki mayinlerin toplanmak, patlatılmak gibi tedbirlerle zararlarının mümkün olduğu kadar azaltılmasına çalışılacağı ve elbette daha pek çok kurban vermek suretile nihayet buna muvaffak da olunabileceği şüphesizdir. Fakat dava bununla bitmez. Hiçbir kaide tanımıyan bu hailenin sona erdirilebilmesi için denizlerdeki bu kargaşalıkları takiben karalarda şimdiye kadar kılına ha ta g;Imemiş nice mamurelerin altları üstlerine gelecek surette harab ve türab olması icab edeceği anlaşılıyor. Ordulann yekdiğere taarruzda tereddüd eden şimdiki vaziyetlerine göre davayı nihayet hava hakimiyetinin halledeceği zannolunabilir. Bunun ne demek olduğunu ise hâlâ enkazının dumanları tüten Polonya harabelerinden istidlâl edebiliriz. Uzun süreceği hergün daha fazla teeyyüd eden harbin istikbali kanlı ve karanhktır. Fakat ne yapılabilir ki hakikat budur. Muharib ve bitaraf her memleket gibi bizler dahi bu hakikate dik bakmağı ve hep meçhullerle dolu yarınları ona göre metanet ve mekânetle mücehhez bir soğukkanlılıkla karşılamağı bilmeliyiz, ve biliyoruz. Ilgaz dağlarındaki kar fırtınası Çankırı Kastamonu yolu açılamadı, bir kadm dondu Çankırı, 24 (a.a.) Son günlerde Ilgaz dağlarında hüküm süren kar fırtınası yüzünden kapanmış olan Çankm Kastamonu yolunun açılması için yapılan bütün gayretler neticesiz kalmıştır. Vilâyel hududu civarında salı günü tipiye tutulan posta kamyonu yocuları geceyi Derbend jandarma karakoluna sığınarak geçirmişlerdir. Sivricik köyünden şehre gelmekte olan bir kadm soğuktan donarak Ölmüştür. Faşist kongresi içtimaa çağırıldı Konseyin toplantısına büyük ehemmiyet veriliyor Roma, 24 (a.a.) D. N. B. ajansı bildiriyor: Büyük Faşist konseyinin 7 kânunuevvelde içtimaa davet edilmesi, kış mevsiminin başlangıcına tesadüf etmektedir. Maamafih siyasî mahfiller ve gazeteciler bu içtimaın ehemmiyetini tebarüz ettiriyorlar. Popolo di Roma, otarşi sahasında ve millî hayatın diğer sahalarında yapılan işlerin ordunun takviyesi tedbirlerinin ve îtalyanm beynelmilel vaziyetin ciddiyetini nazarı dikkatte tutmak hususunda gösterdiği silâhlı teyakkuzun, büyük Faşist konseyi içtimaına hususî bir mahiyet izafe ettiğini yazmaktadır. Meclis bütçesinde yapılacak münakaleye aid lâyiha Ankara 24 (Telefonla) Vefat eden Kastamonu meb'usu Hüsnü Açıksöz, Bursa meb'usu Ali Saib Ursavaş ve Muğla meb'usu Dr. Hüseyin Avninin ailelerine verilecek tazminatla yerlerine seçilen zevatın yedişer aylık tahsisat ve muvakkat tazminatları ve yeni Hatay mebusları tahsisatile diğer bazı maddetar için Meclis bütçesinde cem'an 147,000 liralık münakale yapan bir lâyiha, Meclis ruznamesine alındı. Menemencioğlu heyeti Pariste Paris, 24 (a.a.) Resmî Türk heyeti bugün öğleden sonra Parise gelmiştir. Ankara Ticaret Odası umumî meclisi toplandı Ankara 24 (Telefonla) Ankara Ticaret Odası umumî meclisi toplandı. Müddeti hitam bulan Oda meclisi azalarının intihabı için beş kişilik bir heyet seçildikten sonra Odaya yapılan bazı mühim müracaatler üzerinde müzakeıelerde bulundu. Umumî kâtib Celâl Akyürek tarafından tebliğ edilen bu müracaaMerde (eylul 1939 taribinden evvel ferdî ve şahsî firmalarla resmî ve gayriresmî müessesat ve eşhası ferdiye ve hükmiye arasında akdedilen ticarî mukavelenameler hükümlerinin 1 eylul 939 tarihinden sonra tahaddüs eden ahval ve hâdisatla telif edilmek şartile tamamile tatbiklerini mümkün kılacak tedbir ve çarelerin ittihazı) taleb ediliyordu. Bütün dünya piyasalarını alâkadar eden bu mühim mevzu üzerinde görüşmeler olmuş ve Meclis 4 kişiden mütekkeb bir komisyon intihab ederek tetkikalta bulunulmasına karar vermiştir. Netice Ticaret Vekâletine arzolunacaktır. Paris elçimiz Daladye ile görüştü Paris, 24 (a.a.) Daladye bugün Türkiyenin Paris büyükelçisi Behiç Erkini kabul etmiştir. Vazife kurbanı mühendis Müçtebanın cenaze merasimi Ankara 24 (Telefonla) Şarkta vazife başında feci bir kazada ölen genc maden mühendisi Müçtebanın cenaze merasimi bugün öğle üzeri yapıldı. Vazife kurbanı, merasimle Şehidliğe defnedildi. Nafıa müfettişliği Ankara 24 (Telefonla) Nafıa fen heyeti yüksek mühendislerinden Dürrü, Nafıa müfettişliğine tayin edildi. Bulgar Başvekilinin yıldönümü Sofya 24 (a.a.) Bulgar ajansı bildiriyor: Gazeteler, Başvekil Köseiva nof'un iktidar mevkiine geçtiğinin yıldönümü münasebetile uzun makaleler neşrederek Başvekilin dahilde bütün eahalarda kalkınma ve haricde de banşın muhafazası ve bütün memleketlerle ve bilhassa komşularımızla iyı anlaşmanın tesis ve idamesi yolunda sarfettiğı gayretleri bilhassa tebarüz ettirmektedirler. YUNUS NADİ Ankara 24 (Telefonla) Altı valile 70 kadar kaymakam arasındaki nakil ve tayinler hakkmdaki kararname, bugün Dahiliye Vekâletinden Başvekâlete Trabzon 24 (a.a.) Dün akşam sevkolundu ve yüksek tasdika arzedildi. saat 22,25 te hafif bir zelzele daha olBu kararname ile şarkta bazı valiler ara muştur. sında degişiklikler yapılmakta ve öğrenBergamada diğime göre Sıvas Valisi Muhtar da başİzmir, 24 (a.a.) Dün sabah 9,15 ka bir vazifeye tayin olunmaktachr. te Bergamada bir zelzele olmuştur. HaAmerikanın Londra elçisi sar yoktur. Vali ve kaymakamlar arasında nakil ve tayinler işi Dünkü zelzele Kamutaym toplantısı Ankara, 24 (a.a.) Büyük Millet Meclisi bugün Refet Canıtezin başkanhğinda toplanmış ise de ruznamede müzakere edilecek maddeler bulunmadığmdan pazartesi günü içtima eylemek üzere dağılmıştır. Londra 24 (a.a.) Hariciye Nezaretile istişarede bulunmak üzere Vaşington'a davet edilen Amerikanın Londra sefiri Kennedy 3 kânunuevvelde Lizbon'dan «American Clipper» tayyaresine birferek Amerikaya gidecek ve snne sonundan evvel Londraya avdet etmiş bulunacaktır. Yıldırımın zararları İzmir, 24 (a.a.) Evvelki geceki şiddetli yağmur bütün mülhakatta hüküm sürmüştür. Yağmur esnasında düşcn yıldırımlardan ikisi Çeşmede iki evin duvarlarını ve pencerelerini yıkmış ve ahırda bulunan iki hayvanı öldürmüstür. Foçada da bir eve yıldırım düşmüştür. buruz. Bu meseleyi de şöyle bir temenı ni ile bağlamak isterim: Kendisini işir iki gün evvel gazetelerde ş<ı başmda görmekle bahtiyar olduğum haber vardı: Karabük çelik ve Bir meb'us diyor ki Maarif Vekli Hasan Âli Yücel, kemi demir fabrikalarının bütün tesiBüyük Millet Meclisinde, 25 mayıs yet ve keyfiyet meselesinde mütevazin, 1939 günü, Kastamonu meb'usu Hacer teknik, ilmî bir yol bularak, bu iki mef satile bir an evvel, faaliyete geçebilmesi ihumun memleketimiz ve maarifimiz çin, çalışmalar bir kat daha teksit edileDicle sunları söyledi: için en hayırlı bir tevazüne mazhar ol cektir. Sümerbank umumî müdürü bu <Arkadaşlanm, bugün bir ilkmek maksadla Karabüke gitmiştir. Karabüke tebe gidecek olursanız her sınıfta 60, masinı temine çahşmalıdır.» 70, 80 talebe görürsünüz. Birçok yerlerdemir cevheri temin eden Divriki demir Bir muallim diyor ki de bunlann oturacak sıralan olmadığı madenlerinin istihsalâtım artırmak için Bir orta okul mualliminin bana göngibi kendilerini oturtacak odalarımız yeni tertibat alınacak, tesisat makineleşbile yoktur. İlkmektebler Hususî Mu derdiği uzun mektubun içindeki fikirler tirilecektir. Cevherin Karabüke daha uhasebelerle idare edildiğinden onların den biri de şu: cuz fiatla nakli için de Avrupa tarifeleküçük bütçelerile daha fazlasmı yap«Mekteblerin hiç olmasa bundan rinde tetkikat yapılmaktadır. mağa imkân kalmıyor. Hatta şurasını sonra tahdidi ve talebe mevcudunun açık söyliyelim ki, bir ilkmektebin mü tasfiyesi için lâzım gelen tedbirlerin Erzurum demiryolunun açılma merasiteferrik tahsisatı 10 liradır. Bu para ile alınmasile maarifte ilk iş yapılmış olabir mektebin süpürgeleri bile temin e caktır. Yoksa bu tehacüm eden kütleyi mine giderken Divriki istasyonuna yığıldi!emez!> meşgul etmek için, bugün olduğu gibi, mış kömür cevherlerini görmüş ve bu cevortamekteb muallimliği imtıhanlann'la herin 1000 kilometre ötede bulunan KaBir maarif çi diyor ki muvaffak olamıyan hocalan bile (B) rabüke, hem de azamî ucuzlukta nakli Eski Galatasaray müdürü Tevfik A markasile Gazi Enstitüsünde (martiniçin, Münakalât Vekâletince, her türlü rarat da. evvelce bu sütunda bahsettiğim den muaddel mavzerler gibi) bir senetedbirlerin alındığını bizzat Muhterem «Tam Ölcüde Lise Davası» adlı kitabın de ve hatta (A) kurlan ve asıl talebe giAli Çetinkayanm ağzından işitmiştim. Bu bi iki senede ekspres ve seri halinde çıda «ıınları vazmıstı: itibarla Karabük demir ve çelik fabrika«Talebe hücumu, bizi, bir tek çocuğu karmak ve kadrolannı kapatmağa çasokakta bırakmamak telâşına düşürmüş hsmak, maarifimizi daha uzun devirler lannı tam verimle işletebilmek için kömür ve bazı okullanmızı sokağa çevirmiştir. için akamete mahkum etmek olmuyor havzasının, fabrikaların muhtac bulunduğu kömürü ve Divrikinin de demir cevheTalebe hücumu öğretmen kadrosunu mu?» rini temin edebilmesi lâzımdır. sulandırmış ve bulandırmıştır. Talebe Büyük Millet Meclisinin maariften hücumu, birçok orta öğretmenleri, hadCumhuriyet rejiminin sanayi sahasındinden fazla ders saati almak mecburi kemiyet ve keyfiyet muvazenesi istediği da, memlekete hediye ettiği en büyük eyetile makineleştirmis ve vaktinden çok gündenberi tam altı ay geçti. Bu uzun ser, hiç şüphe yok ki Karabük demir ve evvel aşmdırmıştır. Hulâsa talebe hü zaman içinde şuralar toplandı, dağıldı, çelik fabrikalarıdır. Çünkü demir ve çecumu orta öğretimimizin randımanım ziyafet sofraları kuruldu. kaldırıldı, nitebiVeli olacak derecede düşürmüştür.» hayet mektebler açıldı. Kemiyet ve key ük yalnız sanayiin değil, bugünkü medeniyetin anasıdır; zamammızda demirsiz vefiyet bahsi, Maarifin rafında, ilk biçimini Bir muallim diyor ki ya çeliksiz hiç birşey yapılamaz. KaraHaydarpaşa lisesi muallimlerinden biri hiç bozmadan, olduğu gibi duruyor: bük demir ve çelik fabrikalarmı bir an evde, sınıf mevcudlarından bahsedilirken, Gene Kastamonu meb'usu Hacer Dide vel tam verimle işletmek, hatta bu harb nin müşahedelerinden farksız, ilkmektebbar.a sunları sövledi: fırsatından istifade ederek ayni cinsten « Galatasaray Lisesinin her smıfın lerin her sınıfında 60, 70, 80 talebe var; yeni müesseseler kurmak suretile Türkida 35 40 kişi vardır. Biliyorsunuz ki, bu gene Tevfik Araratın müşahedelerinden yenin tekmil demir ve çelik ihtıyaclanm miktar normaldir ve bir muallimin da farksız, «talebe hücumu, bizi, bir tek çoha fazla talebe ile meşgul olamıyacağı cuğu sokakta bırakmamak telâşına dü memleket dahilinden temine çalışmak vanı herkes bilir. Böyle iken Galatasara şürmüş ve okullarımızı sokağa çevirmiş zifemizdir. yın çifter çifter muallim muavinleri de Memurlarla işçilerin ikametine ayrıîan tir.» Gene liselerimizin bazı sınıflarında vardır. Bir de bizim mektebe geliniz: şehir kısmı haric olmak üzere takriben 1 Bazı smıflarda 96, bazılannda da 101, talebe sayısı 100 kişiyi geçiyor; gene To milyon metre murabbalık bir sahayı kapevet yüz bir kişi!.. Yani normal haddin kad meb'usu Hasib Ahmedin «kemiyet lıyan, 1 8 2 0 kilometre normal genîşliküç misline yakm! Bu smıftan, bu tale maarifi» admı verdiği salamura metodun te bir demiryolu şebekesini ihtiva eden ve beden, bu muallimden ne bekliyorsu da hiç fark yoktur ve Bursa meb'usu 1200 memur ve işçi çalıştıracak olan Kanuz? Ders mi? Hayır! Yaptığımız şey Nevzad Ayasın Maarif Vekilinden istekonferans vermekten ibaret. Her tale diği şey, kemiyet ve keyfiyet arasında te rabük fabrikalan senede 180,000 ton her çeşid demir ve sac ile 20,000 ton font beyi kontrol etmemize, derse kaldırma vazün, hiç temin edilememiştir. boru yapacak kudrettedir. Günde 1000 mıza imkân mı vardır? Maarif Vekâleti Kemiyet ve keyfiyet ne ton kömür işliyen kok fabrikası yevmî bunu hiç bilmiyormuş gibi her talebeye sık sık not vermemizi, bunu ceb defter600 ton koktan baska 2 ton hafif yağ, demek? lerimize de geçirmemizi ister. PedagoKemiyet, maddenin ölçüsüne aid bir 3,2 ton orta yağ, 6,8 ton hafif kreozot, jiyi bir yana bırakınız, hesabda dört a4,8 ton ağır kreozot, 1,2 ton naftalin, meliyeden birini yapmasını bilenler bu miktar ifade ettiği halde keyfiyet, bilâkis, 20 ton zift, 8,5 ton katran, 15,8 ton işin imkânsızlığını takdir ederler. Açık birşeyin ölçüden kaçan vasıflarmı tecrid muhtelif cins benzol, 11,5 ton amoniura söyliyeyim: Türkiyede Galatasaraydan eder. Objektif nispetlerle birbirine kıyas edilmesi mümkün olmıyan bu iki mef sulfat, 350 ton şlok da istihsal edecek kaba^ka lise yoktur!» . biliyettedir. Şimdilik fabrikanın iki yükBir sınıfın normal talebe sayısı kırktan hum arasında kuracağımız muadillik ta sek fırınından yalnız biri çalışmaktadır. fazla olmamak lâzımken neden yüzü as mamile indî olur: Ben size Atatürkün Hem verimi yükseltmek, hem de maliyet mıştır? Neden bu salamura istifile ciddî kaç bin adam'a muadil olduğunu objektif masrafını azaltmak için, Karabükü bütün bir tedris ve terbiyenin imkânsız olduğu ve şaşmaz bir kemiyet ölçüsile söyliye takatile çahştırmak lâzım geldiğini söylemem; fakat Atatürkün binlerce soysuz nu anlamıvoruz? ve hımbıl Damad Feridden üstün oldu mek fazladır. Çünkü maarifte kemiyet ve ğunu indî bir kıyasla iddia edebilirim. Günde, 660 ton kok ile 300 tcn kin kevfiyet muvazenesi yoktur Kaç yüz iyi talebenin kaç bin kötü ta taşı kullanarak üçer yüz tondan 600 ton lebe., e muadil, hatta onlardan üstün ol ham demir istihsal eden iki yüksek fırın Bir meb'us diyor ki için, senede 400,000 ton kömür ile 45C Büyük Millet Meclisinde, 25 mayıs duğunu da riyazî bir şaşmazlıkla tayin etmek mümkün değildir; fakat iyi ve az bin ton demir cevherine ihtiyac vardır. 1939 günü, Tokad meb'usu Hasib Ahtalebenin kötü ve çok talebeden fazla bu Şu halde, emselenin halli kömür havzamed Tuna şunlan söyledi: sile Divriki demir madeninin istihsalâtmi t îkinci bir nokta: Kemiyet ve memlekete yarayacağını ispat etmek zor artırmak ve Karabükün istediği bu azinı keyfiyet maarifi. Filhakika bırkaç sene lmaz. Bu davayı halletmek istiyen bir Maa miktardaki kömür ve demiri muntaza"denberi maarif hayat ve siyasetimizde sanki o lâzımmış ve kâfi gehrmiş gibi rif Vekili, kendisini şu iki çıkmazın önün man temin etmeğe dayanıyor. Fabrika kemiyete, çokluğa ehemmiyet veriyo de hisseder ve başmı önüne eğerek düşü yapıp da kömür ve demirini tamamile tedarik edememek, affedilmez bir noksan ruz. İlk ve orta olmak üzere birçok o nür: olur. Demir ve çelik fabrikalarımızı tam kullar açıldığım görüyoruz. Fakat, öte 1. Ya mektebleri çoğaltacaktır, ki bu taraftan, normal diyebileceğimiz sınıf herşeyden evvel para, sonra kadro mese verimle çahştırmak için, lüzumu olan bülar birer birer hatıra haline geliyor. îlk tün tedbirlerin sür'atle alınmasını dileriz. lesidir, ve ortamekteblerden başlamak üzere 2. Yahud talebeleri azaltacaktır, ki bu Çünkü geç kalıyoruz. bütün smıfların sayısı 60, 70, 80, hatta daha fazlaya çıkıyor. Çocuklarımızı o da muvaffakiyetin ölçüsü zannedilen rakutmak maarifimizin çok iyi bir kara kamları azaltacak ve tasfiyeye uğrayanndır. Fakat işin keyfiyeti düşünülür ve arcla memnuniyetsizlik doğuracaktır. aranırsa hiç şüphesiz ki, bu bahiste öFakat prensip bakımından bu iki mah Üniversiteye talebe alırken iki tasfiye yapmak: ğünülecek kayıdlar yapmak imkânı eli zurun da e^emmiyeti yoktur ve: mizde değildir. Bilinen ve sık sık teker1. Çok çocuklu muhtac ailelerin çocukTasfive şarttır rür eden talebe suçlarında aranacak selarınî, baremde az derece sahibi fakir meBir meb'us diyor ki bebleri de burada, kemiyet maarifinde murların çocuklarını, harb şehid ve mabulmak lâzım geliyor. Kalabahk sınıfBüyük Millet Mecl'sinde, ayni gün, lullerinin çocuklarını, işçi ve fakir ailelelann önüne gecmek için kemiyet maa İzmir nreb'usu Nami İlker de şunlan rin çocuklarını ayırmak. rifi yerine keyfiyet maarifi koymak söylemişti: 2. Bunların arasında bir kabul imtihalâzımdır. Talebe ile muallim arasmda«Liselerimize, ortamektebleri bitir nı yapmak ve normal haddine indirilen kî mua^eret münasebetlerini de bu sudikten sonra müracaat eden bmlerce ve kadrodaki yer kadar talebe almak. ısiah ptmek kabil olur.» on binlerce talebenin hepsi, lisenin sisBöylece, refahlı çocuklarla kabiliyettemli ve rasyonel tedrisatım tamanv'ie Başka bir meb'us diyor ki sizler (veya kültürden başka şeye, mesebaşarabüecek bir kabiliyette midir? Büyük Millet Meclisinde, hep 25 maArkadaşlar! Senelerce bu hayatın içm lâ amelî işlere kabiliyeti olanlar) tasfiye yıs 1939 günü, Bursa meb'usu Nevzad de bulunmuş bir arkadaşınız sıfatile ar edilir. Refahlı çocuklar, ihtiyac zorile Ayas da sunlan söyledi: zedeyim ki: Hayır! Birçok genclerimiz sayısı çoğalacağına şüphe olmıyan hususî < tkinci mesele: Maarif sistemi senelerinin en kıymetlilerini, hatta dör mektebîere gideceklerdir (birçok Avru mizde kemiyet ve keyfiyet. Maarif ha dünü. be^ini her sınıfta iki sene kalmak pa memleketlerinde olduğu gibi). Devlet yatımızm her devrinde kâh kemiyete, suretile kaybediyorlar. Bu suretle bes mektebi daha muhtac ve daha kabiliyetli kâh keyfiyete ehemmiyet verilmıştir. altı sene lisede kaldıktan sonra orayı talebeye kaoısını açacaktır. Bütçe ve kadFazla mekteb açılması, açılanların ka bitiremiyerek cemiyet içerisine sakat panması yolunda gösterilen tadilât ve bir uzuv halinde giriyorlar. Bınaena'eyh ro genişledikçe, tasfiye eleğinin delikleri ıslahat hareketleri kemiyet ve keyfi ortamektebden çıkan çocuklarıımzı her de büyütülür ve daha fazla talebe ahnır. Gecen yazımda bahsettiSim yüksek bir yetten birinin daha üstün tutulmasm sene liseye ahnmadan evvel bir seçirre maarif meclisi, bu yazımda gösterdiğim dan ileri gelmiştir. Zamammızda art)k bir imtihana, bir seleksiyom (tasfiyeye) kemiyet mi, keyfiyet mi üstün tutula tâbi tutmak çok faydaîı olacaktır.» çareyi ihtiyaca göre tadil ve ıslah edebilir. cak, tayin edilmelidir. Bunlardan birini Fakat, ahlâk ve disiplin bahsimizde de Çok doğru. Fakat bu tasfiyeyi de görülecek: Bugünkü gibi kevfiyetin üstühâkim kılmak, fakat kisi arasında tevazünü temin edebilecek mevcud şart memleketin hayrına bazı prensiplere bağ ne tabanını basmış bir maarif icin ne gerlara ve millî ihtiyaclanmıza uygun bir lamak ve muhtac kabiliyetli talebeyi çek tedris mümkündür, ne de terbiye! yol tutmak zarurettir. Şünhesiz kemi daha az muhtacından (yani hususî mek Böyle bir hüküm verirken, bu sütuna sığveti de, keyfiyeti de ihmal edemeviz. teblere gitmek iktidannda olandan) ve mıyan dfeha nice vesikaların ve şehadetleTeşkilâtı esasiyemiz ilk tahsili mecburî daha az kabiliyetI;^en ayırmak gerek. rin masaır>'n üstünde yığılı kaldığını da ve meccanî kıldığı için keyfıyete olduilâve edeyim. Çare ğu kadar kemiyete de itina etmege mec Yalnız liseve değil, ortaya, liseye ve I PEYAMl SAFA

Bu sayıdan diğer sayfalar: