6 Şubat 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

6 Şubat 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURlYET 6 Şubat 1940 Şehrin içinden j Şehir ve Memleket Haberlerl ~ Siyasî icmal Balkan sulhu alkan Antantının yıllık konfe ransı vardığı neticeleri yedi maddeli bir tebliğle tespit ve neşrettikten sonra misakın yedi sene daha temdidini tasdik etmiş ve gelecek sene şubatında toplanmak üzere dağılmıştır. Fakat fevkalâde ahval içinde yaşadığımızdan ve yeni büyük Avrupa harbinin ne tarafa kol atacağı malum bulunmadığından aradaki uzun fasıla esnasında dört devletin hariciye nazırlan, aralarında sıkı temas ve muhaberede bulunmağı kararlaştırmışlardır. Konferansın iktısadî sahaya aid yegâne karan kendi aralarındaki eşya mübadelesini artırmak ve abluka dolayısile deniz aşın memleketlerden tedariki müşkül olan ihtiyaclarını tamamlamaktır. Meselâ Yugoslavya pamuk ve petrol ihtiyacını Amerikadan temin ediyordu. Bundan sonra Rumanya ve Türkiyeden temini içın kendisine kolaylık gösterilecek demektir. Siyasî mahiyetteki kararlara gelince, Balkan misakına dahil dört devletten her birinin siyasî vaziyetleri coğrafî mevkileri ve askerî icablar dolayısile başka başkadır. Yugoslavya mutlak bitaraf olup Rumanya ile Yunanistan kendilerinin karşılıklı bir taahhüdü olmıyarak ingiltere ile Fransadan, herhangi tecavüze karşı yardım görmeği kabul etmiş bulunuyorlar. Türkiye de Akdenizde ingiltere ve Fransa ile muhtemel tecavüzleri birlikte önlemek için karşıhklı teminat vermek suretile bağlanmış olduğu gibi Rusyadan başka bir devletin muhtemel tecavüzüne karşı Rumanya ile Yunanistana mezkur iki devletle beraber yardım etmeği taahhüd etmiştir. Fakat bu muhtelif bağlantılara rağmen 4 devletin Avrupanın cenubu şarkisinde sulh, intizam ve emniyetin muhafazasında menfaatleri müşterek olduğu konferansta müşahede edilmiş ve Avrupa harbine karşı takib edilen siyasette devama da karar verilmiştir. Dört devlet kendi hak ve istiklâllerini ve millî topraklarmı korumağa beraberce çalışacakları tebliğde tasrih edildiğine göre şu zamanda hiç birinin meselâ Rumanya ile Yunanistanın Bulgar milletinin malum emellerinin tahakkukuna müsaade etmiyeceklerine şüphe bırakılmamıştır. Maahaza gerek Bulgaristanla, gerekse diğer komşu devletlerle mevcud dostluğu devam ettirmek ve ilerletmek hususunda da mutabık kalmışlardır. Bu kayıd Yugoslavya ile Bulgaristan arasındaki sıkı dostluğun devam ve inkişafı Balkan anlaşmasile bir tezad teşkil etmediğini anlatmış oluyor. Belgradda müşterek bir Bulgar Yugoslav ticaret odasının tesisi münasebetile bu ayın on birinde bir Bulgar heyeti Belgrada gelecek ve bir hafta sonra da bir Yugoslav heyeti Sofyayı ziyaret edecektir. Bu temaslarda Bulgarıstanın yalnız Yugoslavya ile Rumanya ve diğer Balkan memleketlerile de münasebeti mevzuu bahsedilecektir. Daha sonra Bulgar ve Yugoslav Hariciye Nazırlan iki arada geniş bir ticarî muahede akdini görüşeceklerdir. 1937 senesinde Bulgaristanla Yugoslavya arasında imzalanan ebedî dostluk ve bozulmaz sulh misakının üçüncü yıldönümü Belgrad konferansının arifesinde iki taraf hariciye nazırlarının samimî telgraf ve sözlerile tes'id edilmişti. Bu münasebetle bu misakın iki taraf arasında dostluk ve itimadı kuvvetlendirmekle kalmayıp Balkan sulhunu da tarsin eylediği tebarüz ettirilmişti. Bu misak ve tekrar temdid edilen Balkan misakile Balkanların dahilî huzur ve sükunu tamamile istikrar bulmuş denilebilir. Belgrad konferansında ve resmî tebliğde şu veya bu büyük devlete tevcih edilmiş bir tezahür ve kayıd bulunmadığına göre Balkanlıların kendi aralarında anlaşma ve çalışmalannı herhangi devlet kendi zarar ve aleyhine bir hareket saymıyacaktır. Ayakkabı derdi Fiat farkı neden ileri geliyor? Memleketimizde, her taraftan çok daha ucuz olan ayakkabılar maalesef son zamanlarda kalitesini kaybetmektedir Yazan: SALÂHADDİN GÜNGÖR Rektörün talebege verdiği çay Dünkü toplantıda muhtelif hasbıhaller yapıldı Hukuk ve Iktısad Fakülteleri talebeleri Rektörle bir arada Geçen gün bu sütunlarda, kunduralanmız arasındaki bariz fiat farkına işaret eden bir yazım çıkmıştı. 30 ve 25 liralık ayakkabı satan Beyoğlu mağazalanndan birinin beş on adım ilerisindeki Yerli Mallar Pazarı vitrinlerinde, ayni cins iskarpinlerin 16 liraya satıldıklarını görünce durakladım. Ya, gözlerim yalan söyleyordu, yahud da bu malla öteki mal arasında, gözle seçilemiyecek bazı farklar vardı. Noktası noktasına biribirinin benzeri olan bu iki ayakkabıdan birini, ötekinin hemen de yan fiatına, nasıl olup da satabiliyorlardı?.. Merakımı hallet mek için tek çare vardı: Yerli Mallar pazarına girip, mağazanın çalışkan müdürü, eski gazeteci arkadaşlarımızdan Fahri Hırçını görmek! Uzun zamandanberi, biribirini kaybeden her eski âşina gibi, biz de bir müddet dereden tepeden konuştuktan sonra, bahis, kendiliğinden geçen gün Cumhuriyet'te çıkan yazının üzerine geldi. Işinin başından başka yerde, hiç de hırçınlık etmiyen Fahri Hırçm, kundura hatlarına temas eden bir mevzua karşı alâkasız kalamadı. Sözüne şöyle başladı: « Dünyanın en iyi ayakkabısını çıkaran, dünyanın en mükemmel kunduracılarını yetiştiren bir şehirde yaşıyoruz. Düşunıin ki, Avrupanın hemen hiç bir yerinde, Istanbul ayakkabısile san'at, zarafet, metanet, ucuzluk bakımından boy ölçüşebilecek ayakkabı yapılamıyor. Yalnız, Mısırda kısmen bizimkiler ayannda ayakkabı imal edilebilmektedir. Bunu yapanlar da, Türkiyeden giden ustalardır. Avrupada dolaşan Hariciye memurlanmızın çoğu, sade alışkanlığın sevkile değil, bulundukları yerlerde daha iyisini tedarik edemedikleri içın, ayakkabılarını, Istanbuldan getirtiyorlar. Hatta İngiliz Kralının tac giyme merasimıne davetli bulunan Türk sefareti erkâmndan bir kıstnı, merasimde giyecekleri iskarpinleri, buradan temin etmişlerdi. Bizde ayakkabıcıhk, saraçlık san'atile birlikte biiyük inkişaflara mazhar olmuştur. Kösele ve deri işlerinde ecdadımızın gösterdiği muvaffakiyetin, müzelerimizde pek çok örneklerine raslamak mümkündür. Türk, bindiği küheylânın eğerini, ayağına giydiği pabucu, çizmeyi, harbde kullandığı kılıcın kınını, attığı okun kılıfını, hep kendi yapardı. Evkaf müzesindeki kitab cildlerini elbette tetkik etmişsinizdir. Ne yazık ki, bu kadar ince deriyi, artık işlemek kabil olamıyor. Zamanla, millî san'atlarımızın hepsi, ecnebi rekabetinden müteessir olduğu halde ayakkabıcılığımız, bütün müşkülâta rağmen, haricin rekabetine, karşı koyabilmiştir. Yalnız, ayakkabıcılar kooperatifinin de şikâyet ettiği veçhile son bir kaç sene zarfında şehrimizdeki ayakkabı imalâtı, zarafetini muhafaza etmekle beraber kalitesinden kaybetmektedir. Bu hal, İstanbulda ayakkabıcıhk san'atının inhitatına sebeb oluyor. Evvelce, kundura ihtiyacını, hemen de tamamile buradan tedalik eden Anadolu, şimdi kısım kısım bu ihtiyacı mahallen temine çalışıyor. Bu da bazı kunduracıların daha ucuza maledip daha pahalıya satarak, meşru bir kazancla iktifa etmek istememelerinden ileri geliyor. Fakat bu yüzden hem müşteri kaybedilmiş, hem de san'at gerilemiş oluyor. Geçenlerde bana nümune olarak gönderilen bir çift ayakkabının içini tetkik için açtığım zaman ermenice bir gazetenin, taban astan üzerine yapıştırılmış ve böylece mukavva noksanlığı telâfi edilmiş olduğunu hayretle gördüm. Maamafih, fena misallere rağmen, şehrimizde hâlâ cidden mükemmel ve an'anevî ihtimamla ayakkabı yapan esnafın ekseriyeti teşkil ettikleri unutulmamahdır. Imalâtını daima yüksek tutmasmı bilen büyük mağazalan, bu vesile ile takdir etmek yerinde bir hareket olur. Halkın aldanmasına meydan bırakılmamak için ayakkabıların damgalanması muvafık olacağından bahsedenler var. Siz, ne fikirdesiniz?. Bence en iyi damga, malı imal eden müessesenin damgasıdır. Meselâ Beykoz fabrikası damgasını taşıyan bir çift ayakkabıda, bütün malzemenin en yüksek kaliteden intihab edileceğine herkes emin olabilir. Şimdi en mühim sualime geçiyorum, dedim, vitrininizde bir ayakkabı gördüm. Üzerindeki etiket zihnimi karıştırdı. Bu iskarpinin tamamen ayni, bir başka mağazanın vitrininde yirmi beş liraya satılıyordu. Halbuki, sizin mağazanızdaki fiatı yalnız on altı lira... Bu nasıl iş?. Fahri Hırçm gülümsedi ve önünde duran altı kauçuklu, maskaretsiz sarı videla iskarpini işaret ederek: Meselâ, bunu on altı liraya satıyoPolonyanın Alman ve Sovyet kuvvetruz, dedi. Fakat ayni malı, piyasada otuz lerı tarafından istilâsı sırasında Rumanj a liraya satanlar da var. Müşteri, pahalı al topraklarına iltica eden ve şimdiye kadar dığı bir malın daima en iyisi olmadığını, Rumanyada tesis edilen hususî kamplarve yahud her iyi malın mutlaka pahalı ol da bulunan Polonyah Musevilerden büIngilterede bazı temaslarda bulunmak ması lâzım gelmediğini takdir ettiği za yük bir kafile, dün gece limanımızdan bir üzere bir sanayi heyetimiz dün akşamki man, piyasada bu gıbi gayritabıî farklar Türk vapurile transit olarak geçmiştir. ekspresle Londraya hareket etmiştir. Bunlar Filistine gitmek müsaadesini alda ortadan kalkacaktır. Sümerbank Birleşik yün ipliği ve doku[Not: Avrupada ve memleketimizde dıktan sonra bir vapur tedariki işine gi ma fabrikaları müdürü Ömer Lutfi ve hususî şekil ve şöhretile malum olup esa rişmişlerdir. Fakat harb vaziyeti ve nak Kayseri kombinası baş mühendisi Os sen pek muayyen müşteriler tarafından Iiyatın artması dolayısile vapur buhranı mandan mürekkeb olan heyetimizin Lonalınmakta olan bazı ayakkabılar bu ba olduğundan kolay kolay gemi bulunama drada bir hafta kadar kalacağı tahmin omış, nihayet Türk bayrağını taşıyan As lunmaktadır. Heyet, hâlen Londrada buhisten haricdir Cumhuriyet] lan Sadıkoğlunun Sakarya vapuru için lunan. ve yakanda şehrimize dönecek olan Eğer, on altı liraya sattığımız bu ayakSümerbank Umum Müdürü Bürhan Sa kabıyı, biz yirmi beş liraya satmağa teşeb mutabık kalınmıştır. Geçen ay ortalarında Köstenceye gi nus tarafından hazırlanmış olan esaslar büs edersek, satışımızın artacağına eminiz. Çünkü, bizde hâlâ birçok kimseler, den Sakarya bundan bir hafta evvel 600 dahilinde bazı hususların müzakeresi, yapahalı alınmış malın mutlak surette iyi mülteciyi alarak hareket etmiş ve evvelâ pılacak siparişler ve mubayaatla meşgul olduğu kanaatindedirler. Geçenlerde, es Zonguldağa gelerek kömür almış ve dün olacaktır. Öğrendiğimize göre sanayi heyeti ln ki gazeteci arkadaşlarımızdan biri, istan gece limanımızdan geçmiştir. Vapurda kâfi miktarda yiyecek olma gilterede başhca iki mühim mesele i'e bulda tanıdığı bir müesseseden İngiliz kumaşı diye metrosu on iki liraya bir kos dığı daha evvelden haber alındığmdan meşgul olacaktır: Yünlü ve pamuklu dotümlük almış. Diktirdikten sonra, bana da Kızılay insanî bir vazife olarak mülteci kuma fabrikalarımızın tevsii için yapılagösterdi ve bu arada da mağazamızda ay lere verilmek üzere taze balık, muhtelif cak makine siparişleri ve yünlü dokurna yiyecek ve sair maddeler hazırlatmıştır. fabrikalarımız için haricden getirmeğe ni ayarda kumaş bulunmamasından dolaFakat transit geçen bir vapura girmek mecbur olduğumuz ham maddelerin teyı teessüıünü izhar etmekten kendini alamemnu olduğundan Kızılay Vilâyete mii dariki meselesi. madı. Bunun üzerine, giydiği elbisenin racaat etmiş ve müsaade alınmıştır. Bir çok mühim meselelerle meşgul okumaşını, topile içeriden getirttim. Arka3350 tonluk Sakarya dün gece lima lan heyetin Londrada bir ay kadar kaladaşımız, ayni kumaşa bizım mağaza fiatı nımızdan geçerken Türk polis kontrolu cağı ümid edilmektedir. nın iki misli para verdiğinden dolayı çok vapura r irmiş ve Kızılay yiyecek maddeAnkaraya giden tngiliz heyetleri müteessir oldu. lerini tevzi etmiştir. Tütün mubayaatı için şehrimize gel O kumaşı satan müessese, herhalde arSakarya doğruca Filistine gitmektedir. miş olan İngiliz heyeti dün akşam An kadaşımızı bir daha görecek değildir. karaya hareket etmiştir. Ankarada TicaDemek istediğim şudur: Şayed Yerli MalVİLÂYETTE ret Vekâletile temaslardan sonra şehri lar pazarları mevcud olmasaydı, gerek mize dönecektir. erkek ve kadın ayakkabısı ve gerek ipekli, İstanbulun yardımı bir ingiliz sanayicilerinden üç kişilik bir yünlü kumaş fiatlarının, şimdikinin çok heyet şehrimize gelerek bazı temaslaıda milyon lirayı geçti fevkine yükseldiklerini görecektik. Bu itiİstanbulun zelzele felâketzedelerine bulunmak üzere Ankaraya gitmiştiı. Hebarla biz, hükumetin eşya fiatlarını makul hadlerde tutmak ve garitabiî teıeffülere yaptığı yardım dün milyonu geçerek yet Ingilterenin mem)eketimizden mu s>ed çekmek hususundaki arzularını yerine 1,000,061 liraya baliğ olmuştur. Dün de bayaa edebileceği sanayi ham maddeleri getirmek için bir nevi nâzım rolünü oyna 8516 lira teberru edilmiştir. Maamafih üzerinde temaslarda bulunacaktır. Dün sabah da Isveç sanayi müessesekomite bu miktarın hiç olmazsa bir buçuk yoruz. lerinin mümessillerinden bir zat da şehmilyon liraya iblâğı için çalışmaktadır. Beyoğlu Yerli Mallar pazannm müşIKTISAD rimize gelmiştir. terileri arasında yabancılara da raslanıyor mu?. MÜTEFERRİK İhtikâr yapan kâgıtcı ve Fahri Hırçm, paketinden bir sigara daayakkabıcılar ha yakarak derin bir memnuniyetle cevab Fransız profesörü Hukuk verdi: Mıntaka Ticaret müdürlüğü, kâğıd ve fakültesinde konferans Size bunu memleket sanayii itibarile ı aykkabı mukavvası satan müesseselerden verecek iftihar edilecek bir nokta olarak arzediyo bazılarının yaptığı ihtikâr hareketi dolarum: Bizden mal alanların ekseriyetini, yısile dün bu müessese sahiblerinin ve College de France» profesörlerinden ecnebiler ve gayrimüslim vatandaşlarımız bunlarla alışveriş yapan kimselerin ifade Massignon şubatın 8 inci perşembe güteşkil ediyorlar. Sefirlerden, konsoloslar lerini almıştır. Lâkin bu ifadeler bitmedi nü saat 16 da Hukuk fakültesi birinci sıdan, sefarethane ve konsoloshaneler er ğinden ihtikâr komisvonu dün yapılması nıf dersanesinde «Selçuk Türklerinin Bağmukarrer içtimaım tehir etmiştir. dada girmeleri» mevzulu bir konferans kânından bir hayli müşterimiz vardır. Fiatlar, eskisine nispeten ne kadar Diğer taraftan, Ticaret Vekâleti kon verecektir. farkediyor?.. trol teşkilâtı Belediye zabıtasile müştereHaydarpaşadaki meşhur Beykoz fabrikaları mamulâtına en ken muhtel'f kollardan bir kontrol yapköprü yapılıyor ufak bir zam dahi yapmadık. Hususî su mış ve lstiklâl caddesinin maruf bazı tiHaydarpaşa tren yolu üzerindeki geçid rette imal ettirdığimiz ayakkabıları, mem careth^''erinden fatura'ar tc^' • mıştır. köprüsünün inşaatı devam etmektedir. lekette mevcud birinci sınıf malzeme ile Dün yapılan ithalât Köprü iki kısımdan mürekkeb olacaktır. yapıldıklan halde fiatlan bundan altı ay Amerika bandırah Iksitya vapurile 800 Biri tren hattına amud olarak Üsküdarla evvelki fiatlardan pek az farkla aynen bin kilo madenî yağ, Holanda bandıralı Kadıköyünü birbirine bağlayacak, diğeri muhafaza edilmiştir. Abanlia vapurile 1,700,000 kilo petrol de başlangıcı Haydarpaşa garı olmak üze O halde, diye sordum, fiatlarınızın gelmiştir. re geçide kadar uzanacaktır. Bu suretle sabit kalışı, piyae>adaki fiat yükselişlerinin demiryolu üzerinde de ikinci bir yol vüyerinde olmadığını göstermiyor mu? cude gelecektir. Ona şüphe mi var? Demin de söyKaçakçılar sürülecek lediğim gıbi, eğer biz fiatlarda nâzım rolü Yeşilköy Meteoroloji istasyonundan Hükumet, bazı kimseler tarafından bir oynamakta devam etmemiş olsaydık, bazı eşyanın fiatlarını en az bir misline fırla aldığımız malumata göre dün hava yur san'at haline getirilen ve ahşılan kaçakdun Akdeniz kıyılarında bulutlu, Koca çılıkla daha kat'î mücadele ve bu işi yamış görecektir!» elide çok bulutlu, diğer bölgelerde kapalı panlan en ağır cezalara çarptırmak SALÂHADDİN GüNGöR ve yer yer sisli, doğu bölgelerde mevziî kaçakçılık kanununda mühim bazı üzere tadiyağışlı geçmiş, rüzgârlar Trakya, Kocaeli, lât yapan ve yeni hükümler ilâve eden orta Anadolu ve cenub doğusunda şi bir lâyiha hazırlamıştır. Gene toslaştılar! malden, diğer yerlerde cenubdan hafif Meclise sevkedilen yeni lâyihaya göre Panayotun idaresindeki 3402 numa esmiştir. kaçakçılık teşekküllerini idare edenlerle ralı kamyonetle şbfer Abbirtonun idareDün istanbulda hava sabahleyin sisli, bir yıldan fazla hapse mahkum olanlar sindeki 669 numaralı hususî otomobil sonraları bulutlu geçmiş, rüzgâr cenubu ve ticaret maksadile kaçakçılık yapanlar Maslak yolunda çarpışmışlardır. garbiden saniyede 1 le 2 metre arasında cezalanna ilâveten nefi cezasile cezalanÇarpışma fazla şiddetli olmamakla be hızla esmiştir. dırılacaktır. Üç defa kaçakçılıktan mahraber iki makine de hasara uğramıştır. Hararet derecesi en çok 12,5 ve en az kum olanlar müebbeden emniyeti umuInsanca zayiat olmamıştır. 3,5 santigrad olarak kaydolunmuştur. miye nezareti altına alınacaktır. Üniversite rektörü dün ikinci çayını Hukuk ve Iktısad fakulteleri son sınıf talebelerine vermiştir. Iktısad fakültesinin dördüncü yılının ilk defa idrak edilmesi münasebetile, dünkü çayda talebeler tarafından hususî tezahürat yapılmıştır. Rektör, dört senelik sıkı bir mesaiden sonra elde ettikleri bu günkü muvaffakiyetten dolayı talebeleri tebrik etmiştir. Bundan sonra rektörle talebeler Üniversiteye aid muhtelif meseleler etrafmda hasbıhal yapmışlardır. Talebeler bilhassa kitab ve Üniversite tedrisat programı üzerinde durmuşlardır. Talebeler, profesörlere, derslerine aid muhakkak birer kitab yazdırılmasını, mevcud kütübhanelerin ihtiyacı karşılayacak bir hale getirilmesini, ayrıca Üniversiteye yardımcı Türk elemanlarm alınmasını istemişlerdir. Genclerin ikinci kısım şikâyetlerini de birlik ve talebe yurdları meselesi teşkil etmiştir. 7000 den fazla yüksek tahsil gencini toplayan Üniversite muhitinin, birçok vazifelerini lâyıkile yapabilmesi için behemehal bir talebe teşekkülüne ihtiyacı bulunduğunu tebarüz ettirmişler ve esasen geçen sene bu hususta bir karar verildiğinden, bu kararın bir an evvel kuvveden fiile çıkarılmasım istemişlerdir. Genclerin bu samimî hasbıhalleri geç vakte kadar devam etmiştir. 600 Leh Yahudisi Filistine gitti İngiltere ile Halk Bankası U. müdürü Bir Türk vapurile geçen mültecilere Kızılay şehrimizde geniş tetkikat yiyecek tevzi etti yapmakla meşgul Bir sanayi heyetimiz LonHalk Bankası £vdraya gitti, iki İngiliz he cim, bankaya aidUmum Müdürü Ata meşmühim bazı işlerle gul olmak üzere dün şehrimize gelmiştir. yeti de memleketimizde Banka idare meclisi azasından Fahri de Ticarî rabıtamız daha genişliyor Halk kredilerini artırmak için İstanbula gelmiş bulunmaktadır. Gene banka idare meclisi azasından Sacid de bu gün gelecektir. Yarın şehrimizde İs tanbul Halk Sandığı idare meclisi azalarının da iştirakile mühim bir toplantı yapılacaktır. Dün lstanbul Halk Sandığında meşgul olan Umum Müdür Ata Evcim kendislle görüşen bir muharririmizin muhtelif su allerine cevaben şu beyanatta bulunmuştur: « istanbula, bankamıza ve Halk Sandıklarına taalluk eden bazı işler uze rinde meşgul olmak üzere geldim. Sanka idare meclisi azalarından bazıları da ayni maksadla buraya geleceklerdir. Daha ziyade lstanbul Halk Sandığına taalluk eden bu meseleler için bir hafta kadar burada kalacağımızı tahmin ediyorum. Henüz yeni meseleler hakkında San dık müdürile görüşmedığim için size et raflı malumat veremiyeceğim. Yalnız, bazı memurlara kredi açılmamasına karar verilmiş olduğunu ben de sizin gibi biliyorum. Buna sebeb de ikrazat yapılan bir kısım memurlann borclannı ödeye memeleri olabilir. Esasen memurları bu şekilde ikrazat borcunu ödeyinceye kadar sarsmaktadır. Bazı kooperatiflere kredi açılması işi İstanbulda meşgul olacağımız başhca meseledir. Bunlann şimdilik tetkik mevzuu olan Yazma ve basma dokumacılar kooperatifidir. Esnafın sandıklarımızdan istifadesi başMuharrem Feyzi TOGAY lıca arzumuzdur. Bu gün bir çok esnaf kredilerimizden istifade etmektedir. Halk Bankasınm şeklinde bazı deği şiklikler yapılması ve daha faydah biı şekle sokulması için Ticaret Vekâletiııce tetkikler yapılmıştır. Bu tetkikler sonunda bir proje de hazırlanmıştır. Fakat henıiz kat'î şekli almıştır. Ihtimal yeni şekıl de Halk Sandıkları tamamen Halk BanTürk Tababeti akliye ve asabiye cemikasının şubeleri halini alacaktır. Bund \n yeti yıllık kongresini Bakırköy hastane sonara da şubelerimizi çoğaltacağız.» sinde ordinaryüs profesör doktor Mazhar Osmanın reisliğinde yapmıştır, celse kâDENİZLERDE tibliklerine doktor Leman ve doktor Cemal seçilmişlerdir. Tırhan kazası hakkında Toplantıda doktor Emir dimağ frengitahkikat si ve profesör Mazhar Osman vitaminler Münakale Vekâleti, Alanyada kazaya üzerinde tebliğlerde bulunmuşlardır. Müuğrayıp Halice getirilen Tırhan vapurunun teakıben idare heyeti seçimine geçilmiş, bu kaza sebebi ve vapurun hali hazır va ıeisliğe profesör Mazhar Osman, ikinci ziyeti hakkında tahkikata eski Seyrisefain reisliğe profesör Fahreddin Kerim Gökay, işletme müdürü Bürhaneddini memur et kâtibiumumiliğe doktor Ihsan Şükrü Akmiştir. Bürhaneddin tahkikata başlamıştır. sel, veznedarhğa doktor Osman Nuri, müsavir azahklara da doktor Necati KeMüttefiklere kirp^anan Türk mal ve doktor Hâmi intihab edılmişler dir. şilebleri Tababeti Akliye ve Asabiye Cemiyetinin kongresi HAVA RAPORU Fransa ve İngiltere tarafından bir müd dettenberi Türk şileplerinden bazvları uzun zaman veya muvakkat müddetler için kiralanmaktadır. Müttefikler son zamanlarda kiraladıklan Nazım ve Bürhaniye vapurlanndan sonra Mete vapurunu da kiralamışlardır. İki motör çarpıştı Beşiktaş istikametinde gitmekte olan Liman idaresinin çekme motörlerinden birisi, Fındıklı açıklarından geçerken o civarda demirli bulunan Kırlangıç adındaki motöre çarpmıştır. Kırlangıç motörünün ön kısmı hasara UKramıstır. Insanca zayiat yoktur. KÜLTÜR tSLERİ Güzel san'atlar müdürü İstanbulda Maarif Vekâleti Güzel San'atlar mü dürü Mes'ud Kemal dün şehrimize gel miş ve Güzel San'atlar Akademisinde meşgul olmuştur. Burada kalacağı diğer günlerde de Istanbuldaki san'at eserleri etrafında tetkikatta bulunacaktır. CUMHURİYET Nüshası 5 kurustur. Aboneşeraitij Senelik Altı ayhk Üç ayhk Bir ayhk 1450 750 400 150 Kr. 2700 Kr. » 1450 » » 800 » > Yoktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: