25 Mart 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

25 Mart 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dinmiyen sesler Denizin mavi sularını ve çamlıkları kucaklayan geniş taraçanın karanlık köşesinden bir hayal kımıldadı; her zamanki gibi, mahzun ve ağır adımlarla kapıya doğru ilerliyordu. Bu, iki aydanberi mecnun gibi dolaşan ve hayallerinin harabesinde boş yere ümid arayan evin biricik kızı Demetti. Demet, 19 yaşında bahar kadar taze, güzel, zeki bir kızdı. Daha ilk mektebde iken bile bütün hocaları kendisini sever ler, arkadaşlarına Demeti örnek diye gösterirlerdi. Lisenin 'son sınıfında ona, şimdiye kadar görülmemiş bir durğunluk, şüursuzluk çökmüştü. lmtihanlara bir buçuk ay kaldığı halde neş'eli, çalışkan Demette bir uyanış yoktu; her sene sonunda mektebin bu afacan ve zeki kızı bütün arkadaşlarınm başına geçer, bütün gayretini sarfederek onlan imtihana hazırlar, ümidsiz arkadaşlarının güneşi olurdu. Acaba bu ümidli yükseliş, hayahn zalim bir riizgârma mı çarpmıştı? Zavallı yavru... Hayatın rüzgânnı değil, tokatını yemişti. *** lerini yüzüne kapayarak doktorun aksi (Baştaraft 1 tnci sahifede) istikametten ağaclarm arasmda koşa rak gözden kayboldu. şu sür'atli başladığından çıkış kapısında *** birdenbire toplanan atletler biraz acele Dört ay evvel o akşam «biraz rahat etmekte haklı idiler. Işte bu arada Mustasızım» diye, erkenden eve gelen genc a fa çivili pabucları taşa takıldığı için düşdam, yatağa düşmüştü; bütün ihtimam tü ise de kaybettiği zamana rağmen kenlara rağmen günden güne eriyor, biti dini derhal topladı. Kısa bir taş yoldan sonra ilk tepeyi tırmanmağa başlayan atletler toplu olarak birbirlerini takibe başDemet, ağabeysinin hastalığı esnasmladılar. da kalbinde duyduklannın derin bir sevYarış yolunu iyice bilmedikleri halde gi olduğunu anlamıştı. Tatilini yalnız ileri fırlayan misafir atletlerden Yugoslav genc hastaya hasretmişti; bütün dikkati, Kotnik başta, Yunanlı Mavropulos ikinci, şefkatüe hastanın kurtulması için çalışıRıza Maksud üçüncü vaziyette îdi. l!k ordu. kontrol yerine kadar bu vaziyet böylece Genc adam, kırk gün kimseyi tanımade"am etti. dan baygın yatmış, gözlerini ilk araladığı Koşunun ilk rüzgânndan kurtulan at gün, karşısında Demeti görünce hafifçe letler birbirlerini kontrol ederken 3000 gülümsemiş, dudaklarını'kımıldatmış, dumetroluk mesafeye gelinmiş ve bu sırada ulamıyacak kadar hafif mırıldanmıştı. Rıza Magsud başa, Kotnik ikinci, MavroDemet, bu hafif aralık bakışlarla bile pulos üçüncü, Mustafa dördüncu, Yu 3arsıldığmı hissetti. Hastanın o andan goslav Burcan da beşinci vaziyette sıraya sonra yavaş yavaş iyiliğe dönmesini dok girmişlerdi. Koşu iki grupa ayrıldığından orlan tedavilerinin neticesi telâkki edi baştaki grupdakiler pek yakmdan birbhlerini takibe başladılar. Yarışın en çetin orlardı. Halbuki, günlerden sonra ilk defa göz yerine gelindiği vakit Kotnik yeni bir atakla başa geçerek sırasile Rıza Maksuİki sene evvel Ingilterenin Oksford Ü erini açan hastaya, hayatın kıymetini ve du, Yunanlıyı, Mustafayı, Burcan'ı, ve niversitesinden çıkarak memleketine dö /aşama azmini farkında olmadan Demet Hüseyni geride bıraktı. Burada Yunanlı nen doktor Erginin kendisini karşılıyan ermiş, aşılamıştı. meşhur Ragozas koşuyu terketti. Dört ay sonra iyileşen doktor, Demelar arasmda ilk gözüne çarpan teyzesiKoşunun galibi hemen hemen bu yolda tin zayıflamış olduğunun birdenbire farnin kızı Demet oldu. belli olmağa başlamıştı ki atletîer girdikAvrupaya giderken on yaşında bırak bna varmış ve onu kendi tedavisi altına leri sırayı bozacak herhangi bir tecıübede tığı Demet... Şimdiye kadar hayatına bir Imıştı. Demet bu tedavi sırasında içine >ile bulunmadılar. Son kontrol mahallini, çok kadmlar kanşmıştı; fakat şimdi, bir sığmıyan büyük aşkını ağabeysi anlıyaaşta Kotnik, arkasında Yunanlı Mavrodenbire karşılaştığı varlık bahann canlı cak diye çok korkmuştu. Hakikatte tec pulcs ve üçüncü vaziyette de Rıza Makömeği idi. Nasıl olmuştu da şimdiye ka rübesiz kız, bilmiyordu ki, doktor onun sud geçtiler. Yarışın sonları tamamile iniş dar onu düşünememişti? Amma buna derin şefkatindeki ince manayı çoktan e mühim bir kısmı da taş olduğu halde imkân da yok gibiydi; çünkü aralarında sezmiş ve büyük sevgisini gözlerinde ya birdenbire sür'atlenen atletler Deniz liseaşılması güç on dört sene yas. farkı vardı. nan parıltılardan seyretmişti. ine doğru alabildiklerine kendilerine yol Ergin hayatta yapayalnızdı; annesile Doktor, sevildiğinin farkında idi, bili verdiler. Yolun tamamile yabancısı olan babası bir tren kazasma kurban gitmiş yordu. O da onu, hem de çılgın gibi se Yugoslav Kotnik sıkı ve sür'atli adımlaıla ler ve yedi yaşında kalan küçük öksüzü viyordu. Lâkin ne yazık ki, müthiş bir Deniz lisesi önüne gelince, daha büyük eniştesi yanına almış, tahsilinin ikmali hakikat bu saadete imkân vermiyecekti. bir sür'atle ipe doğru koşarak Balkanların için de Ingiltereye göndermişti. Işte, ErÇünkü, hayatını ancak bir müddet daha ilk Kros birinciliğini kazanarak Yugoslavgin sekiz sene sonra, yuvam, diye tanıyaya güzel ve parlak bir şeref kazandır Ve itina ile uzatabilirdi. "dığı evine dönüyordu. mış oldu. 1 6 saniye farkla Yunanlı ikinHerkesin kendisini iyileşti diye, tebrik ci, 40 saniye farkla da Rıza Maksud üçünErginle Demet, bir saçak altında oletmelerine içinden acı acı gülüyordu. cü olarak muvasalat hattına geldiler. j 'dukları halde ancak birbirlerini akşam Zira hastalığının geçmediğini, ve bir gün • yemeklerinde görebiliyorlardı. Birinin işi, Diğer Yugoslav atletlerinin altıncı ve hayatını söndüreceğini biliyordu. Kendidiğerinin mektebi her zaman buluşma sini seven kızın varlığını mahvetmeğe yedinci gelmeleri onlara birincilik vernıiş, , lanna mâni oluyordu. Yunan takımının ikinci ve dördüncü gehakkı yoktu. llkbahann başlangıcında, mekteblerin lişine mukabil Ragazos'un koşuyu terket; Demetle Ergin, bir buçuk sene, «evgitatil günü idi.. Demet bir gün evvel sevinc mesi de Yunanhları müşkül vaziyette bılerini birbirlerine hissettirmemek için ; le karnesini getirmiş, babası tarafından rakmıştır. kendisi için verilen ufak bir toplantıda mücadele ettiler. Genc kız, her zamanki Yunan ve Türk ekipleri 1 6 puvanla beherkese neş'e dağıtmış ve ağabey diye ça gibi derslerine, kitablarına gömülerek rabere vaziyette kaldılar. Fakat beynelmiğırdığı Ergin tarafından candan tebrik e sevgisini unutmaya çalıştı. Unuttum zan lel atletizm federasyonu nizamnamesine dilmişti. Bu gün de dünden kalan neş'e nettiği dakikalarda duygulannm ate^ göre bu şekilde puvanda müsavat olursa ile yalılarının büyük ve çamh bahçesinde gibi kalbinde yanmakta olduğunu hisse her iki takımın en son koşucularınd ın diyordu. Nihayet sene sonunda, Ergin, hangisi birinciye daha yakın ise o ekip dolaşıyordu. Güneşin son ışıkları sık dallann arasm artık kalkmamak üzere yatağa serildi. daha yüksek addedildiğinden Türk takıDoktorlar ümid kalmadığmı, ancak mı ikinci sayılmıştır. f. dan bir yaprak gibi düşüp ölüyor, uzakta kızıl bir şeride karışmış mavi örtü tâ Allahtan bir mucize beklenebileceğini söy Çunkü son koşucu Mustafa sekizinci, batıya kadar uzanıyor. Kuşlar ölen ak lediler. Fakat bu mucize de hiç bir zaman Yunan takımının son koşucusu Varcakis şama ötüşlerile can vermeee calısıvorlar teoelli «tmedi. Hatta mütemadiyen «De ise onuncu gelmiştir. met.. Demet!» diye sayıklıyor, inliyordu. Rıza Maksudla aşağı yukan başbaşa Demet, bağın kenarmdaki çmann al Demet, ne kadar sevildiğini ancak o za yarışan Mustafanın bu koşuda sekizrricî tına oturdu ve dündenberi artık ruhunu man öğrenebilmişti. gelmesi puvan vaziyetinde bizi çok düşürsıkan esrarı düşündü... Birdenbire bahKapanan gözlerin son ışığı, ve dokto müs ve beklenen neticeyi vermemiştir. çe kapısının çmğırağı çaldı. Akşamın bu Yarış yolu üzerinde biraz sert yapılan run son sözleri: vaktinde gelen ziyaretçiyi karşılamak için idnıanlann atletlerinin formlan üzerinde « Demet!» oldu. ağaclarm arasından toprak yollara daldı bu tesiri yapmış olması çok muhterneldir. Demet, aylardır bu sönen sözlerin duryarıyolda gelenin ağabeysi Ergin olduMüsabakada alınan teknik netice ve ğunu gbrdü. Hayretle sendeledi, sanki bir mıyan akisleri içindedir ve hâlâ o sesi puvanlar şudur: el kalbini sıkıyordu. Düşünmeğe vaki duyduğunu zannederek yaşamaktadır. 1 kalmadan Ağabeysinin ahenkli ve kalın Mehpare Akbaş kika, Kotnik (Yugoslav) 24.40.6 dasesile sarsıldı: 2 Mavropulos (Yunan) 24.56.11 Niçin beni görünce durdun Demet dakika, Mlsafirlerlnfze yoksa başkasmı mı bekliyordun? 3 Rıza Maksud (Türk) 25.20.2 daDemet susmuş, önüne bakıyordu. Se ÇÎKOLAT CEMÎL kika, bebini bilmediği halde cevab veremiyor 4 Rallis (Yunan) KARAMELÂ CEMÎL du. Genc doktor, kızın mahcubiyetten 5 Hüseyin (Türk) kızaran yanaklarına, kumral, dalgalı enIkram edlnlz. 6 Burcan (Yugoslav) sesinde oynaşan parlak saçlanna dala 7 Glonar (Yugoslav) rak: 8 Mustafa (Türk) Ne düşüniiyorsun Demet? Vakit 9 Kvas (Yugoslav) siz gelmekle seni müteessir mi ettim? 10 Varcakis (Yunan) Biraz rahatsızım da. 1 1 Artan (Türk) Dedi ve isteksiz adımlarla evin youlnu Puvanlar: tuttu. Demet hiç bir şey söyliyemedi. El 1 Yugoslav takımı 1 4 puvan 2 Türk takımı 1 6 puvan 3 Yunan takımı 1 6 puvan DÜNYACA MEŞHUR BİR İNGİLİZ OPERETt Müsabakadan sonra birinci gelen Yu BÜTÜN İHTİŞAMI... GÖZLERİ KAMAŞTIRAN goslav takımı için resmî merasim yapıla HARİKULADE ZENGİN SAHNELER ve NEFİS rak Yugoslav marşı çalınmış, bilâhare MUSİKİSt İLE RENKLİ OLARAK FİLME ALINDI... derece alan atletlere kupa ve madalya tevzi ve Balkan marşı çalınarak merasim nihayet verilmiştir. Merasimi müteakıb davetlilere Deniz lisesinde bir çay ziyafeti verilerek Balkan kır koşusu bu suretle nihayetlenrr:fir. Balkan kır koşusu CUMHURÎYET 25 Mart 1940 Balkanh gencleri temix Ideall Heybeliada dün, Balkan gencliğinin yeni bir tezahürüne sahne oldu. Altıncı Balkan güreş şampiyonastndan kısa bir müddet sonra Balkan kır *koşusunun da şehrimizde yapılmış olması, bize Balkanh komsu ve müttefiklerimizin güzide çocuklarmı tekrar aramızda görmek fırsatını verdi. Bütün Balkanh atletlerin davetli olduklan bu müsabakaya, Rumen ve Bulgar ekiplerinin gelememiş olması, üzülecek bir hâdise teşkil ediyordu. Fakat yapılan merasimde bu dost milletlerin bayraklannı görmek ve millî marşlannı dinlemiş olmak bu üzüntümüzü kısmen hafifletti. Ve böylece, birinci Balkan kır ko$usuna bütün Balkanhlar manen iştirak ettirilmiş oldu. •** Birinci Balkan kxr koşusu merasimle açthrken » Balkanh atletler, anzah mmtakadan geçtikten tonra dür yola çxkt\lar Galib Fener takımı sahadan çıkıyor Spor, her şeyden evvel mületler arasmda bir tanısma ve sevişme vesOesi olduğu için Balkanh genclerin sık sık bir araya gelmesi, alkıslanacak bir vakıadır. Memleketimize gelen dost milletlerin cesur sporculan, buradan herhalde çok iyi intıbalar ve güzel hahralarla memleketlerine dönüyorlar. Müsterek bir mefkure taşıyan ve ayni yol üzerinde yürüyen Balkan çocuklan, icab ettiği vakit, gene böyle elele vermiş, müttehid ve sarsılmaz bir azimle, daha çetin sahalarda yürüyeceklerine inanıyorlar. Dün müsabakalardan evvel ve yanşların neticesinden sonra yapılan merasim esnasında yanyana mevki almış, görünüşte bir avuc atlet, fakat hakikatte bütün Balkanlan temsil eden canlı bir varlık; Balkan vahdetini terennüm eden Balkan marsı çahnırken yekpare bir küt'.e kesUmisti. O anda ayn ayrı mületler, başka başka bayraklar yoktu, tek bir kütle, tek bir bayrak vardı ve o, Balkan Birliği idi. *** Birinci Balkan kır koşusunun birinciliğini almak serefi Yugoslavyalı dostlanmıza nasib oldu. Yunan takımının en güzide atleti Ragazos'un çayanı teessüf bir kazaya uğraması, sporun bu fubesinde en ileride olan Yunan ekipini üçüncü vaziyete düşürdü. Fakat bu derece, Yunan atlefizminin kıymetinden bir sey kaybettirmedi. Türk atletlerinden bu yanşın birinciliğini beklemek esasen insafsızlık olurdu. Atletlerimiz, ümidimizi geçen ve bizi sevindiren mevki aldılar. Bize güzel ve zevkli bir spor günü yaşatan Balkanh sporculan selâmlar ve kendilerini tekrar memleketimizde görmek isteriz. I v AHMED IHSAN \ : kapı sık sık Hilâl kalesine inerek ciddî surette tazyika başlamıştır. Devrenin en hararetli zamanında biri Salâhaddin, ikisî de Kâmil tarafından üç gol yapan Topkapı maçı 3 0 kazanmıştır. J Beykoz: 2 Süleymaniye: 0 Oyuna sür'atli bir şekilde başlayan Beykoz daha bidayette hâkimiyeti temine muvaffak olmuştur. Her fırsatta gol yapacak nale gelen Beykoz devreyi sıfır sıfıra bitirmiştir. Beykoz ikinci devreye ayni hâkimiyeti devam ettirerek başlamıştır. Süleymaniyenin zaman zaman yaptığı hücumlardan kurtulan Beykozlular biri Kemal, diğeri Şahab vasıtasile iki gol yapmağa muvaffak olarak maçı 2 0 kazanmışlardır. Bisıklet müsabakalanna giren sporcular hareket ediyorlar meşhur viyolonist Alex. VEGH Diğer maçlar Taksim stadında sabahleyin yapılan maçlarda Beyoğluspor, Güneşi 2 0 Şişli de Kutuluşu 2 1 mağlub etmişlerdir. İkinci küme maçlarında, Anadoluhisar, Davudpaşaya 1 0, Beylerbeyi de Eyübe 1 0 galib gelmişlerdir. Kurtuluş Kaje maçını 6 1 Kurtuluş kazanmıştır. çarşamba AKŞAMI İ Y İ E L 1 . b Bileler bugünden satılmaktadır. Bu gözler ve kulaklar için hakikî bir z'yafettir. Önümüzdeki WkM ^ ? I TT Tel. 40868 MİLYONERLER Paramunt Şirketinin 3 üncü harikası BARI ( Fransızca ) Yalnız Milyonlann hazırlayabileceği bir lüks... Yalnız Milyonerlerin yaşayabileceği bir hayat... Yalnız L Â L E nin gösterebileceği bir şaheser... Bugünden itibaren Ş I K Sinemasında 2 Ö L Ü M DAMGALI 2 Büyük ve Güzel Film Birden: BETTY DAVİS'in şaheseri ve mevsimin muvaffakiyeti G E Ç İ D İ KAD1NLAR Heyecaniı... Kuvvetli ve Meraklı bir film yapan muhacim hatlan yüzünden yalnız derek bu oyuncunun pasile ve Basrinin üç golle galıb gelebildiler. şütile ikinci golü de yapıvermiştir. Bir İlk devre başlarında üstünlüğü derhal müddet sonra gene Naci Fenere üçüncü ele alan sarı kırmızı takım, 1 5 inci daki golü de kazandırdığından Fenerbahçe ka d a Salimin ayağile birinci, biraz sonra rahat oynamak imkânını bulmuş oluyorgene Salim vasıtasile ikinci sayılarını çı du. Bu esnada Cihad yaralanarak çıkmış ve kalesini Melihe bırakmıştır. Beşikta; kardılar. İkinci devrede günün en faal oyuncusu bu anlarda bir penaltı kazanmıştır. Enıek Cemil rakib kalecinin hatasından istifade tar Hüsnü bunu gole tahvil etmiş ve dev ederek üçüncü sayıyı da kaydetti. Böyle re 3 1 Fenerbahçe lehine bitmiştir. İkinci devrede Fenerbahçenin hâkimi lıkl; sayısız kaçan fırsatlarla zaman öldüren Galatasaraylılar ayni netice ile müsa yeti devam ediyordu. Beşiktaşlıların fazla gol yememeğe çalışan müdafaası karşrsın bakayı bitirdiler. devrenin 20 Fenerbahçe: 5 Beşiktaş: 1 da bu hâkimiyet ancakverdi. Naci sıkı nc dakikasında semeresini bi B.K. Fenerbahçe Beşiktaş takımları dün şutle dördüncü golü yapmıştır. Beş daki Galatasarav: 3 tst. spor:0 karşılaşmışlardır. Lâkin son maçını yapan ka sonra Melih bir kafa vuruşile beşinciyi Galatasarayla îstanbulspor Şeref sta Beşiktaş, mağlub olsa dahi, şampiyon çı de kaydetmiştir. Son dakikalarda bir pen kacağından müsabakaya fazla ehemmiyet altı daha kazanan Beşiktaş tekrar kalesidında günün ilk müsabakasını yaptı lar. San kırmızılılar baştan sona kada: vermemiş ve Fenerbahçe farklı bir galı ne geçen Cihadın güzel plonjonile bu fır hâkim oynamalarma rağmen enerjik ra bıyet kazanmıştır. Fenerbahçe bu galibi satı kaçırmış ve maç 5 I Fenerbahçenin kibleri karşısında çok yersiz bir ma yetle ayni zamanda likte ikinciliği teırtin galibiyetile neticelenmiştir. Genc hakem etmiş olmaktadır. Dünkü maçta, Fener bu müsabakayı tecrübeli hakemleri arat bahçe yüksek bir oyun oynamakla be mıyacak kadar iyi idare etmiştir. raber, zayıf bir kadro ile oynayan BeVefa: 2 Kasımpaşa: 1 şiktaşa karşı kolaylıkla bu neticeyi almıştır. Maç, alâkasından büyük bir kısFener stadında hakem Tankın idare' mını kaybetmiş olmasına rağmen Şeref sinde yapılan bu maç hayli çetin oldu, stadını gene büyük bir seyirci kütlesi dol Vefalılar mağlub olduklan takdirde Mil durmuştu. Dünkü maçın en şayanı diklî kümeye girmek hakkını kaybedeceklekat hâdisesi; Şazi ile Saminin rahatsızbkrinden maça sıkı başladılar. Tutturduklar larını bahane ederek müsabakayı idare hâkim oyun semeresini derhal vermiâ etmemeleri ve hakem namzedlerinden Samihin bu vazifeyi yapmış olmasıdır. Mehmed guzel bir vole ile Vefanın golünü Takımlar sahada şu şekilde yer almışlar yapmıştır. Fakat dakikalar ilerledikçe cid den güzel ve enerjik bir oyun tutturan dı: Kasımpaşa, Vefa kalesine tehlikeli daki Fenerbahçe: Cihad Orhan, Ali Rıza kalar geçirtmeğe başladı ve devrenin son ömer, Esad, Reşad Küçük Fikret, Naci, ldrında güzel bir kafa vuruşile beraber Melih, Basri, Fikret... lik goîünü yaptılar. Devre 1 1 beraber Beşiktaş: M. Ali Taci, Ibrahim Hülıkle bitti. İkinci devrede Kasımpaşanın seyin, Rifat, Cihad Hayati, Rıdvan, düzgün oyunu devam etmiş, fakat talih Hüsnü, Şeref, Eşref... Daha ilk dakikalardan itibaren hâkimi Vefaya yar olduğundan bir korner atışın yeti temin eden Fenerbahçe, sağlı, sollu dan ikinci ve galibiyet gollerini yapmışhücumlarla Beşiktaşı sıkıştırmağa başla lardır ve maç Vefanın 2 1 galibiyetil mıştır. Bu hücumlar karşısında Beşiktaş neticelenmiştir. müdafaası çok müşkül anlar geçirmiş ve Topkapı: 3 Hilâl: 0 nihayet Küçük Fikretin ortasından istifade eden Naci 1 3 üncü dakikada Fenere İki tarafın sıkı gayretine rağmen oyun Musahakanın birinct, ifcinct ve üçüncüleri lk golü kazandırmıştır. Bilhassa sağdan da bir türlü gol atılamadığından devn K. Fikretle işleyen Fenerbahçe Beşiktaş sıfır sıfıra bitmiştir. İkinci devre oyuna için yap\lan merasim müdafaasının bocalamasından istifade e daha ziyade hâkim olmağa başlayan Top Eskişehirli Bisikletcilerin büyük muvaffakiyeti Bisiklet teşvik müsabakalarının sonuncusu dün Topkapı Çekmece yolu arasmda 1 10 kilometrelik bir yolda yapıl mıştır. Müsabakaya Istanbul, Eskişehir, Balıkesir ve Bursa bisikletçileri girmiştir. Neticede Eskişehirden Osman 3,21 saatte birinci, Eskişehirden Sabahaddin ikinci, Faik Üçüncü, Ali dördüncü gel miştir. tstanbuldan Kirkor beşinci, Eskişehirden Zekeriyya altıncı olmuşlardır. Seçilen bu sporcular Ankarada açılan kampa gireceklerdir. Yanjvn bmncı ve iiçüncüsu son tnerhaleyi asıyorlar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: