13 Mayıs 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

13 Mayıs 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13 Mayu 1940 CUMHURİYET HABER LER H&dlseler arasında ünkü günümii e»kiden okuduğum iki eser üstünde yeniden düşünmekle geçirdim. Bu iki eserin de mevzuu birbirinin aynı, teıleri birbirinin zıddıdır. Biri harbin zarurî, normal ve hayırlı olduğunu ispata çalışıyor, öteki de aksini. Bayat münakaşa; fakat mevzuu taze, aktüel ve canlı. Harbi müdafaa eden kitabın muhamri, vaktile de bu sütunda kendisinden bah*ettiğim şöhretli Fransız biyoloji âlimi F. le Dantec'dir Kitabının adı: «Hodbinlik, Her Cemiyetin Esası». Harbi kötüleyen eserin muharriri, Fransız sosyoloğu No(Bat tara.fi bMnd tahijede) Lahey'deki Almanların bir hücamu vicow'dur. Kitabının adı: «Harb ve Sözkulceyşî taarruzun akim kaldığını bildirmekteAbdullah Cevdet La Haye 12 (a.a.) Holanda başkumandan de İyilikleri» dir, ki dir. Mutaarnzlar, Holanda kıtaatımn, muhariblığı, La Haye'da ikamet eden Almanların şeh tercüme ve nesretmisti. lik evsafııu tahminde aldanmışlardır. rin merkezine yürümeâe teşebbüs ettiklerini, Harb dostu Fransız âlimi föyle diyor: Alman paraşütçüleri, Holandaya yapılan Al fakat bunlann bir Holanda müfrezesi tarann «Tarih bize öğretiyor ki küçük büyük man taarruzunun musammem olduğunu göste dan tardedildiğini bildirmektedir. bütün milletler komşularile sık »ık harren deliller tasımaktadırlar. Zira bunların isteAsker! makamlar, Holandahlara karşı her betmişlerdir. Sulh devirlri anormal dedikleri mıntakalarda ellerinde hususi hüviyet hangi bir hasmane harekette bulunan bir kimvarakalnrı bulunan, hususi vazifelerle muvaz seyi barmdıranlara karşı siddetli tedbirler all virlerdir. Bu zamanlarda milletler, göz göze, boy ölçüsürler ve biri ötekine »alzai sivil Almanlar görülmüstür. nacağını üân etmiştir. dırmak için onun zayıf zamanını bekler. Amsterdam bombalandı Papaz ve köylü kıyafetinde Eger iki komsu millet harbetmiyorsa, bu, Amsterdam 12 (a.a.) Dün Amsterdam'ın onların birbirlerini sevdiklerini değil, faparaşütçüler indiriliyor tam merkezine isabet eden 4 bomba, en az 20 Amsterdam 12 (a.a.) Alman paraşütçüleri, kat ikisinden birinin ötekine hücum etkişiyi öldürmüştür. papaz, köylü ve her sınıf Holanda askeri kıya mek için kendisini kâfi derecede kuvvetli bulmadığını gösterir. Cihan »ulhunun fetine bürünmektedirler. Amtterdamda halk telefatı Buna sahid olan birisi, 12 ağustos 1939 da dostu filozoflar, milletleri birbirine ka ve hasar Vestfahya'da, Welsum şehrinde Holanda pa pıştıran bu mücadele azgınlığını ayıblar. Amsterdam, 12 (a.a.) Emin bir memba pazlarına, jandarmasına ve askerine mahsus lar; bir dünya federasyonu hayalinin pedan öğrenildiğine göre dün Amsterdamın bom takriben 2000 parça üniforma görmüş olduğımu sindedirler, unuturlar ki hayat bir mücabardımanı esnasında hiç olmazsa yirmi kiçi öl söylemektedir. Almanların, bu üniformaları ne deledir. Bu vehimlerini insanlar arasında müs, bir çok kişiler yaralanmışür. Hasarat bü den dolayı biriktirdikleri şimdi anlaşılmaktadır. yayılmış kardeşlik duygusuna istinad etyüktür. tirirler. Fakat hatırlamazlar ki bu kar . Kraliçe Vilhelmin'in Fransa deslik duygusunu meydana getiren «ey Almanların Holanda üniformatı Cutnhar Reisine telgrafı de harbdir. Türlü menfaatlerle birbirin Paris 12 (a.a.) Kraliçe Vilhelmin, Cumhur kullandıkları ve etirleri b'n gafa den ayrılan ferdleri cemiyet halinde birReisi Lebrun'e gönderdiği bir mesajda memlealdıkları tesbit edildi leftiren duygu, müsterek düşman karşıketin büyük Fransız milletile ve onun şanh Ailenin La Haye 12 (a.a.) Hükumet 10 mayısta ce muhariblerile bir safta döğüşmesinden nekadar sında elele vermek ihtiyacıdır. kardeşler arasında reyan eden muharebelerde Alman ordusu kara müftehir olduğunu söylemiş ve hakkın, hürri müsterek düşmanı, kıtaatırun ve Alman paraşütçülerinin Holanda yetin nihaî zaferine olan itimadını bildirmiştir. kardeşlik duygusunu ve milletin müsterek üniforması taşıdıklarını, bu halin harb kanunlngilizler Holandadan ayrıldılar düşmanı, vatandaslar arasında kardeşlik larına ve âdetlerine mütedair La Haye muduygusunu uyandırmıştır.» Amsterdam 12 (a.a.) Reuter: İngiliz başkavelesinin 23 üncü maddesine muğayir olduHarb düşmanı Fransız âlimi de söyle konsolosu, Amsterdam'da bulunan bütün İn ğunu bildirmektedir. giliz vatandaşlarına, emirlerine verilen son va diyor: «Medenî milletlerin harbetmeleri Hükumet bundan maada Alman kıtaatmm vahfi atalaruım harbetmi} olmalanndaru pura binmelerini tavsiye eylemiştir. esir edilmiş Holanda askerlerini ilk safa diz Müstemleke maddeleri müttefik dır ve yalruz bundandır. Baska sebeb mekte tereddüd etmediğini tesrih eylemekte ve: yoktur. Bu bir atavizmdir, görenektır, «Hitler'in şeref ve kahramanlık tabirleni ne lerin emrinde mazinin halde yaşamasıdır, e«ki âdetlermanaya aldığı şimdi anlaşılıyor» demektedir. La Haye, 12 (a.a.) Holandanın harbe gir den vazgeçilmek istenibniyor ve harbi diği haberi sükunetle karşüanmışür. Halk sa haklı göstermek için nazariye üstüne naHolandada subheli adamlar dakat ve bağhbğını izhar etmektedir. Mahalll zariye, sistem üstüne sistem kuruluyor.» kurşuna dizilecek makamları Alman tebaasuu tevkif etmiştir. MüsBu iki tezin de kabalığı ve bayatlığı Amsterdam 12 (a.a.) Bütün sehirlerde Al temlekelerin bütün iptidai maddeleri müttefikgöz önünde. Fakat ikisi de bir hakikatin man paraşütçülerine ve beşinci kolona mensub lerin emrine verümiştir. yarımjar dilimini ellerinde tutuyor. Içinyerli unsurlara karşı açılan mücadele son de Felemenk müstemlekerine tngiliz de yasadığımız hâdiseîer ince elenirse r*ce şiddetle devam etmekte ve resmî maka harb dostuna da, harb düsmanına da kıtaatı çıkarılıyor mat tarafından çok cezrî tedbirler tatbik olunRoma 12 (Hususî) Holanda müstemleke hak verdirecek unsurlarla dolu. Harble maktadır. Kontrolu kolaylaştırmak maksadile, ellerinde hüviyet varakası bulunmıyan eşhasın lerinin müdafaası için Lahey hükumetinin mu sulhtan hangisinin normal olduğunu *or. kurşuna dizilebilecekleri kararlaştırılmıştır. La vafaktile İngiltere bu müstemlekelere asker çı mak, birbirinin pesisıra gelen gündüzle geceden hangisinin esas olduğunu ara Haye'de ahalinin saat 20,30 dan sonra sokağa karmaktadır. Bu keyfiyet Amerika hükumetine bildırilmiş mak kadar abes bir hareket noktasından çıkması yasak edilmiştir. Halk resmî makamatla sıkı bir elbirliği yapıyor. Askerin ve halkın ma tir. Japonyanın da haberdar edilip edilmediği düsünmeğe baflamaktır. Yahud, ölüm bilinmemektedir. neviyaü mükemmeldir. mü tabiidir, hayat mı? diye «oran adaMüstemleke radyosunun mın tek zaviyeli görüşü. Ecnebi ve hainlerin çıkardığı Ebedî sulha inananlarla gene bu »ubeyannamesi hâdigeler tunlarda münakaşa ettiğimiz vakit dar Londra 12 (Hususi) Holanda mustemlekeAmsterdam 12 (a a.) Asker! makamat ve leri radyosu ana vatana hitaben bir beynnname winci olmakla itham ediliyordum. Ne zabıta, Holandada bir kaç yüz şüpheli kimseyi neşrederek demistir ki: münasebetl Darwin de, yukanki harb tevkif etmişlerdir. «Düşmana karsı gösterdiğiniz kahramanca dostu Fransız gibi tek hakikatin yamuu Bütün mühim binalar simdi sıkı bir nezaret mukavemetten dolayı gurur duyuyorur. Bu görüyordu. Yalan gibi hakikat de üa altında bulunuyor. Bu tedbirlerin tesirile. ha günkü büyük dava için kanımızı fedaya hazırız. yüzlüdür: Bir yüzü gece, öbür yüzü güninlerin bir araya toplanma teşebbüslerinin önü Y&sasm ana vatanımız!> düz, bir yüzü kin, öbür yüzü aşk, bir yüne geçildiği zannolunuyor. zü harb, öbür yüzü «ulh, bir yüzü ölüm, Arjantin ve Papaltk sefaret Halkı, beraberlerine yiyecek alarak şehri öbür yüzü hayat. Her meselede madal binaları bombalandı terketmeğe davet eden ve düşman tarafından yanın yüzüne de, tersine de bakmayan Buenos Aires 12 (a.a.) La Haye'deki Arişaa edilen yalan haberlere karşı radyo, Roterzekâ, hakikatin yansını görebilmiştir, ötedam ahalisini ikaz etmekte ve herkesin evlerin jantin sefirinin Hariciye Nezaretine çektiği bir ki yarısında müthif bir «ürpriz gizlidir! telgrafa göre Alman tayyareleri tarafından atıde kalmasını ısrarla tavsiye etmektedir. PEYAM1 SAFA Holanda radyosu, Holanda umumî karargâ lan bombalar Arjantin Cumhuriyetinin sefaret hının tebliğinde La Haye'da bir hâdise cereyan binasmı oturulamıyacak bir hale getirmislerdir ettiği bildirildiğini haber vermektedir. Şehrin Arjantin ve Brezilya sefirlerl aileleri efradile merkezindeki bir eve gizlenmiş olan bir takım birlikte Papa vekilinin işgal ettikleri binava HAlmanlar, Holanda tebaasından birine ateş et tica etmişlerse de bu binanm kilisesi de bir kaç miştir. Çok geçmeden mutaarrızlar teslim ol dakika sonra atılan Alman bombalarile tahrıb edilmiştir. muşlardır. ımtnınımilininiinilllllllllllllHllllliniinilunııımıııın«Hn> Holandadaki harekât Bayat münakaşa! Balkanlar :? Harb BÜYÜK BALKAN RÖPORTAJI : 7 IHEM NALINA MIH1NA Kara kıt'alarmın taarruzile berabeı paraşütçülerin harekâtı da dün tamamen akim kaldı Rumanyada bir Alman faaliyeti bulunduğu inkâr edilmez hakikattir Fakat Rumanya icabında en müthiş yıldırım harbini dahi «berhava» etmek üzere çoktan hazırlanmıştır Arkadaşımız Doğatt Bukreç: Mayıs fak harb ihtimalleri karşısında Rumanya bütün tedbirleri almıştır ve soğukkanlılıkla hâdiselerin inkisafını takib ediyor. Bu soğukkanlılık, olgun milletlerin en bariz, ve içinde bulunduğumuz zamanlarda en lü/umlu vasfı. Rumanya bu itibarla kemale ermiş görünüyor. Olur olmaz her h&disenin sevkile heyecana kapıldığı, yani tabir caizse, kuru guriltüye pabuc bıraktığı yok. Biliyor ki tehlike vardır, büyüktür. Ve gene biliyor ki bu dünya keşmekesinde, her milletin olduğu gibi, Rumanyanın da bir vaziyeti ve bu vaziyetin icab ettirdiği bir vazifesi var. Dostumuz Rumanya bu noktaları müdriktir ve bir kelime ile her ihtimale karji hazır bulunuyor. Fakat neden tehlike vardır? Çünkü Almanya Rumanyanın bu günkö politikasında devam edeceğine bir türlü kani olamıyor. Çünkü Almanya günün birinde <pat...> diye Rumanyanın kendisine vermekte olduğu mevaddı kesivermesi ihtimallerinden endise ediyor. Çünkü Almanya, Rumanyanın Alman dikiş makinelerine, sıcak ve yumuşak İngiiiz liralarını tercih edebüeceğinden çekiniyor. Ederse ne olur? İste bunun için hazırlıklı olmak ve Rumanya üzerinde bir nevi tazyik heyulâsmı daima mevcud bulundurmak lâzımdır. Hitler ve erkânıharbiyesinin düjüncelerine şunu da ilftve edebiliriz: Ya, bir gün olur, Rumanyanın Karadeniz sahillerine müttefik kuvvetler çıkar ve ilerlemeğe kalkarsa? Yani açıkçaaı ya Türkiye Boğazları ingiliz Fransız zırhlılarına açarsa? Fakat Türk politikası sarih ve malum. Yaptığımız anlaşmalar hiç kimse için gizli değil. Avrupanın «bizim tarafı» na tecavüz vâki olmadıkça biz harbetmeğe teşne bir vaziyette bulunmuyoruz. Biz. yani Balkan Antantı devletleri. Sebebi de basit: Zira bizlerin hiç kimseden bir karıs toprak istediğüniz yoktur; ıstemek ihtimalimiz de yok. Bunları elbette Almanya da biliyor. Ancak furası var ki, diınyada beynelmilel itimad havasuun tamamil» ortadan kalkmıs bulunduğu bu devirde, emniyet telkiri etmek, imkânsız değilse de, herhalde pek güçtür. Ne kadar tekzib olunursa olsun, Rumanyada bir Alman faaliyeti bulunduğu, inkâr olunmaz bir hakikattir. Bunun ancak şiddet derecesi tekzib veya teyid olunabilir. Meselâ dün burada bir rivayet çıktı: Athenee Palace otelinin yanıbaşmda bir bodrumda Almanların hazırlamakta olduklan bir komplo keşfedilmiş. Rumen polisinin anî bir baskını neticesinde birtakım mühim vesika ele geçmiş. Bu arada Çernavoda köprüsünün atılmasına aid plânlar da varmış. Doğru mu? Belki. Asılsız mı? Ihtimal. Ben bu havadisi fazla müheyyic buldu^ım için «Cumhuriyet» • telefonla bildirmedim. Zaten iki gün sonra da (dün) Rumen hükumeti tekzib etti. •] Belki hakikaten yalandır. Fakat lutfen dikkat ediniz: Böyle bir havadisin inii Tasarruf fakat haksızlık değil! ir kaç gündenberi bazı gazeteler, vekâletlerin, yeni yıl bütçelerinde tasarruf tedbirleri almakta olduklarını, fakat bu arada Gümrük ve lnhisarlar Vekâletinin bu tasarrufu, hemen münhasıran memur maaşlarile temin etmek istediğini ve bunun için de otuz sene hizmet etmiş 154 emektar memurunu yaşlanna ve liyakatlerine bakmadan bir hamlede tekaüde sevkedeceğini yazmakta idiler. Bu yazılarda, hayat şartlannın gitgide güçleştiği şu sırada 154 ailenin sıkıntıya maruz bırakılacağından endişe gösterilerek bunun hakikî ve samimî bir tasarruf olmadığında ısrar edilmekte idi. Biz, gerek bu neşriyatı, gerek bazı alâkalı vatandaşlardan aldığımız mektublardaki şikâyetleri, vaktinden evvel gösterilmiş, bir endişe ve telâşın eseri addediyor; Gümrükler Vekâletinin bu hususta icab eden izahatı vermesini bekleyorduk. Nitekim Gümrük ve Inhisarlar Vekâleti erkânmdan salâhiyettar bir zatm bir gazetede çıkan beyanatı, bu düşüncemizin doğruluğunu teyid etti. Şikâyetlerin hemen hepsi, şu haklı mucib sebeblere dayanıyordu: a Tekaüde sevkedilmek istenen memurlann ekserisi, bir insanın en olgun ve verimli çağındadırlar. Buna ilâveten otuz küsur senelik bir tecrübe ve bilgi ile de mücehhezdirler. Bu memurlan işlerinden uzaklaştırmak, devlet hizmetini aksatabileceği gibi, bunlara tekaüd maaşı ve ikramiyesi verileceği için de, bugün yapılmak istenen tasarruf hakikatte temin edilmemiş olacaktır. Çünkü Gümrükler bütçesinden eksilecek olan paraya mukabil mütekaidlere aid bütçe kabaracaktır. b Tekaüde sevkedilen memurlara mukabil henüz yetişmemiş, müptedi memurlan kurslarda okutmak, staj yaptırmak gibi çarelerle yetiştirmeğe çahşacak yerde, şimdilik bu külfetlerden ve masraflardan vazgeçmek suretile bu fevkalâde günlere mahsus hakikî ve müessir tasarruf kaynakları bulunabilir. c Bazı büyük teşkilâth gümrükleri şimdilik ihtiyac nispetine indirmek, yeni kimyahane kurmak, mefruşat almak ve saire gibi masraflardan kaçınmak mühim bir tasarruf çaresi teşkil edecektir. d Gümrük Umumî Müdürlüğü erkânına, gümrük tatbikat kursu muallimliği adile her ay maaşlanndan başka verilen yüzer lirayı kesmek ve bu suretle bütçede 30 bin küsur liralık bir tasarruf temin etmek mümkündür. Gümrük ve tnhisarlar Vekâletindeki salâhiyetli zatın verdiği izahattan, asıl tasarrufun biitçenin diğer fasıllarından yapıl dığını, ancak bununla temin edüemiysen miktarın karsılanması için mahdud bir kısım memur kadrosunun tasaTruf edildiği, bunu yaparken de, bugün müstahdem memurların iddia edildiği gibi açıkta kalmamaları için azamî dikkat ve hassasiyet gösterildiğini memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz. Nadİ bildiriyor şarı bura efkârı umumiyesınde tamamile İhtlmal ve imkân çerçeveleri haricinde addolunmuyor. Bu bir ince nüanstır ki pek çok feyleri izah edebilir. İste bu nevi Alman faalıyctı Rumanyanın bu günkü büyük üzüntüsüdür. Bundan evvelki bir iki yazımda anlatm*ya ç»lıştığım veçhüe, Almanyanın bu hareketlerı kat'î bir tehlikeye değil, ancak endişeli bir ihtunale istir.ad ediyor. Bu ihtimal varld midlr? Beni bu hususta tatmin eden kuvvetli vakıa sadece bu gün isbaşmda bulunan Rumen hükumeti oldu. Kral Karol'un gene, enerjik ve hakikati gören adamlardan mürekkeb hükumeti bu muazzam davayı cidden büyük bir dirayetle idare edlyorlar. Vaziyet böyle devam ettikçe Rumanyadan başlayabilecek bir harbe ihtimal verilemez. Çünkü Rumanya siyasetine harbi değil, sulhu esas tutmuştur. Fakat her ne şekilde olursa olsun sulh değil. Rumanya devlettnin bütün istiklâlini, bütün muhtariyetini, kısaca dahili ve haricî bütün hareketlerinde serbestisini temin ve o serbestiye hürmet eden bir sulh. Yani Rumanyalı bu gün dünyaya: «Siz benim içlerime karışmayın. Ben ne yapacağımı bilirim!» diyor. Ve herkes kani bulunsun ki, bu pek tabiî şarta riayet olunduğu takdirde, Rumanya harbe sebeb teşkil etmek jöyle dursun, onu kendi topraklarından ve netice olarak Balkanlardan uzaklaştırmayı bilecektir. Fakat madalyanın öbür yüzü var. Yani Rumen ordusu. Bu kuvvet Avrupanın gene silâhlı varhklarından biridir. Hiç kimsenin omuz sılkip geçemiyeceği bir kuvvet. Modern Rumen ordusu bu gün her tecavüz hareketine karşı gelebilecek bir vaziyette bulunuyor. Tayyaresi, tankı, topu ve tüfeğile, ve bütün zamanın sarurî kıldığı teçhizatüe. Bazı Rumen mehafili ve umumiyetle Rumanyadaki bütün ecnebi mehafil diyor ki: Almanya Rumanyaya anl bir baskın yapmak için projeler hazırlayor. Meselâ iki gtt» • tarflnda" 'bötün Sumanya inal altına alınacak, hatta böylece İtalyaya dahi itiraz ve protesto için xaıa«n bxr»kılmıyacaktır. Guya bu hareketin hemen akabinde İtalya da birtakım imtiyazlarla tatmin edilecekmiş. Almanya kazanırsa < M. ROOSEVELT Japonya, Felemenk Alman siyasetinin mağlub olacağını bildirdi Hindistanına müdahale Brüksel, 12 (a.a.) D. N. B. bildiriyor: edecekmiş Kral Leopold, Amerika Cumhur Reisi RuzNevyork 12 (a.a.) Büyük Okyanusta statükonun muhafazasına dair geçende Hull tara fından yapılan beyanat hakkında tefsirlerde bulunan NevYork Herald gazetesi diyor ki: «Japonyanın Felemenk Hindistanı hakkındaki tarzı hareketi şüphe ve tereddude mahal bırakmıyacak kadar sarihtir.» Bu gazete, Almanya, Holandada süratle muvaffak olduğu takdirde Japonyanın müdahaleciliği şiddet kesbedeceğini kaydetmekte ve Amerikanın asıl meniaatlerinin Holanda miistemlekeleri tamamiyetinin masun kalmasını istilzam ettiğini tebarüz ettirmektedir. velt'e gönderdiği bir mesajda Belçikaya bütün nüfuzile yardım etmesi ricasında bulunmuştur. Ruzvelt bu mesaja verdiği cevabda Alman siyasetinin bir mağlubiyetle neticeleneceği ümidini izhar etmiştir. İngiliz kabinesinde yeni nazırlar Türk dostu Lord Loyd Kral Leopold'a cevabmda Müstemlekât Nazırı oldu Amerikanın sesi (Başmakaleden devam) Amerikada dahilî siyaset haricî siyasete tekaddüm ve tahakküm eder diye maruftur, ve bu vaziyet Amerikan efkârı için az çok hakikat de ifade etmez degildir. Bu sene fazla olarak Cumhur Reisliği intihabı yapılacağı ve bu intihabda Ruzvelt'in tekrar namzedliğini koyması bahis mevzuu olduğu halde ne olursa olsun Avrupa işlerine karışmamakta ileri bir taassub gösteren büyük Amerikan âleminin orta yerinde Ruzvelt Avrupa harbine karşı demokrasileri tutan siyasetinden ve bu siyaseti türlü şekillerde her zaman açık ifade ve iltizam etmekten bir an bils hâli kalmamıştır. Ne için böyle yapıyor ve böyle yaparken neye güveniyordu? Bu sualin cevabında yiiksek seciyeli Ruzvelt'in büyük meziyetile beraber Amerikan milletinin her zaman herkesçe açık görülemiyen fazileti vardır. Amerikan Cumhur Reisi istinad ettiği milletin hakikî hüviyetini en iyi bilen, ona inanan ve inandığı içindir ki tuttuğu yoldan şaşmıyan adamdır. Harb başiamadan önce bitarafhk kanununun tadili için sarffttiği gayreti ve karşılaştığı mukavemeti düsününüz. O yılmadı, ısrar etti ve nihayet kanun tadil edildi. V Lord Loyd Yugoslavya Rusya Ticarî mübadele itilâfı Moskovada îmzalandı Moskova 2 (a.a.) «Tas»: Sovyet Yugoslav ticaret ve seyrüsefain muahedesile Yugoslavyada ve Sovyetler Birliğinde muvakkaten ticari mümessiller bulundurulmasma dair protokol ve ticaret mübadelelerile 1940 senesinde yapılacak tediyata dair itilâf dün imza edilmiştir. Sovyetler Birliği, Yugoslavyadan bakır, maden, kurşun, çinko, domuz yağı ve daha bazı eşya ithal edecek ve bu memleket ziraat makineleri, petrol, patnuk ve saire ihrac edecektir. Duf Cooper Londra 12 (Hususî) Churchill kabinesinde vazife alan 7 nazınn isimleri bu gün neşredilmiştir. Bunların bir kısmı makam değiştiren eski nazırlardır, bazıları da kabineye yeniden girmektedirler. Nazırlar şunlardır: Adliye Lordu John Simon, MaUye Nazırı Kingsley Vood, Dahiliye Nazırı John Anderson, Müstemlekât Nazırı Lord Loyd, Ticaret Nazırı Andrex Duncan, Harb Levazımatı Nazırı Herbert Morrison, İstihbarat Nazırı Duff Cooper. [CUMHtTRİYET Lord Loyd sark işlerındeki ihüsası ve Türk dostluğile maruftur. LondradaM Türkiye zelzele felâketzedelerine yardım cemiyetinin reisidir.] Norveç meclisinde gamalı bayrak! Stokholm, 12 (a.a.) Social Demokraten gazetesi, Almanların Norveç meclisi binasına ilk defa olarak gamalı bayrağı diktiklerini haber veriyor. Ayni gazeteye göre Almanlar Kral şatosunu dahi işgal etmişlerdir. Proje olarak mümkündür. Fakat hakikatte, Rumanya en müthiş Blitzkrieg'leri (yıldırım harbi) bir barut dumanı şeklinde, berhava etmeğe çoktan karar vermiştir. Ve dediğim gibi bu ihtimal karşısında dahi hazırdır. Rumanyaya dair esrarh zannolunan bütün hakikat bundan ibarettir. Filhakika, bir vekâletin 30 sene bilfiil Bükreş'e bir emniyet havasının verdiği hu sadakatle hizmet etmiş bir çoğu kıymetli zurla veda ediyorum. memurlarını topyekun tekaüde sevkedeDOĞAN NADt ceğine, fakat bir yolsuzluğu dolayısile veya diğer bir sebeble birkaç sene açıkta •] Aşağı Tuna üzerindeki Çernavoda köprükaldığı için 30 seneyi dolduramamış mesünün atılması eimaldeki Rumen petrolunun cenuba bilhassa Köstenceye naklini velevki bir murlannı kayıracağına; yetişmiş, tecriimüddet için olsun imkânsız kılacak bir ehem beli ve mücerreb, şef ve müdür mevkiine miyeti haizdir. Bu yüzden birçok Rumen üsîeri çıkmış kıymetli elemanlann hepsinden vaz geçeceğine, açtığı kurslarda onlann yerine dahi petrolsuz kalabilir. yeni memur yetiştirmeğe uğraşacağma inanmak bizim için çok müşkül olurdu. Hele bu tedbir, tasarruf fikrile yapılmış; fakat hakikî bir tasarruf temin etmemiş bakalarile buluşuyordu. Amerikan milleolursa. tinin fazileti de elbet yavas yavaş olsa da Muhterem Başvekilimizin geçen gün nihayet kendisini gösterecekti. Bu sahada Büyük Millet Meclisinde de işaret ettiği çok değil, yalnız geçen seneye nispetle gibi, devlet memurlarının kadrolan yapıhayret olunacak kadar büyük değişiklik lırken gözönünde tutulması lâzım gelen husule gelmiştir. Bu sayededir ki büyük en esaslı nokta kemiyet değil, keyfiyettir. Cumhur Reisi Panamerikan fennî kongreDevlet hizmetlerinin az memurla, fakat sinde Amerikanın bu Avrupa harbine girdaha iyi bir şekilde görülebilmesi için, mesi ihtimalini açıkça söylemeğe kadar meslekî bilgisi ve tecrübesi yüksek meileri gitmek imkânmı bulmustur. Kendisimurlar kullanılması lâzım geldiğinde, hiç ne hâs bir üslub ile ve Amerikan milleşüphe yoktur. tini yükselten bir eda ile: Onun için, senelerce bütçe encümeni « Bitaraf memleketlere son yapılan mazbata muharrirliğini muvaffakiyetle bataarruzun Amerika halkına dehşet ve nef şarmış, kıymetli bir hukukçu olan Gümrük ret telkin ettiğini görmekle müftehirim.» ve Inhisarlar Vekili Raif Karadenizin, Vedemiştir. kâletinin bütçesinde tasarruf çareleri aRuzvelt bu nutkunda son harbe hâkim rarken, gerek Başvekilin Meclis huzuruntotaliter iddialara karşı Amerikanın bita da ifade ettiği prensipe, gerek hakikî taraf kalamıyacağını açık söylemekten çe sarruf kaidelerine riayet edeceğine, ve kinmemiştir: korkulduğu gibi haksızlıklara ve ıstırabla< Bu meseleye Amerikanın derhal ra meydan vermiyeceğine emin bulunuyoruz. karşı koyması lâzımdır fikrindeyiml» Izmirde tenis kulübü açıldı İzmir 12 (a.a.) Kültürparkta yapılan tenis kulübünün açılma töreni dün saat 17 de yapılmıştır. Açılış töreninde İkinci Ordu Müfettişi, Vsli, Müstahkem Mevki komutanı, Emniyet Müdürü, şehrin bir çok güzideleri, matbuat erkânı hazır bulunmuşlardir. Kulüb reisi Dr. Halim bir nutuk irad ederek Izmire bu müesseseyi kazandıranlara, Beden Terbiyesi genel dırektörlüğüne, Valiye, Belediye reisine teşekkürlcr etmiş ve Valinin kısa mukabelesini müteakib \aki rica üzerine Orgeneral Abdurrahman Nafiz kurdelâyı keserek küşad resmini yâpmıştır. Kulüb, bütün yeni tesislerile memleketimizde eşi olmıyan bir müessesedir. Açıhşı müteakib kulübde bir çaylı dans verümiştir. Yeni meb'uslar seçildi Ankara 12 (a.a.) 12/5/1940 tarihinde yapılan intihabda boş olan Aydın meb'usluğuna Eminönü Halkevi reisi Agâh Sırrı Levend, Bilecik meb'usluğuna Adanada Gülek Limited şirketi müdürü Kasım Gülek ve Zonguldak mebusluğuna Siyasal Bilgiler okulu profesörü Hazım Atıf Kuyucak, Cumhuriyet Halk Partisı namzedi olarak ittifakla seçilmişlerdir. Yeni nazırlar tahlif edildiler Londra 12 (a a.) Kral, öğleden sonra bir hususi konsey toplanüsına riyaset etmiştir. Bu toplantıda yeni nazırlar yemin ederek mühürlerini almışîardır. Londra 12 (a.a.) Sabık Hava Nazın Sir Samuel Hoare ile sabık Harbiye Nazırı Stanley bu sabah Kral tarafından kabul edilmiştir. Iskenderunda hava hücumu tecrübesi Antakya 12 (a.a.) Dün öğleden sonra İskenderunda hava hücumlarına karjı pasif korunma denemesl yapılmış ve iki iaat sürmüştür. Saat 15,25 te verilen alârm işareti Ü7erine faaliyete geçen ekipler vazifelerini mükemmelen ifa etmi|, halk iki dakikada sığınaklara ve mestur yerlere sığınmıştır. Vali Sökmensüerin nezaretinde yapılan tatbikat çok muntazam olmuş ve paraşutle indirildiği farzedilen kuvvetler imha edildiği gibi çıkan yangınlar da söndürülmüstür. Yeni kabineler ve Ruzvelt'in nutku karşısında bitaraflar Stokholm 12 (a.a ) Fransız kabinesinde yapılan değişiklikler İsveçte kuvvetli bir tesir bırakmıştır. Svenska Dagbladet gazetesi Fransanın an'anevî mukaddes ittihada avdet ettiğini yazıyor. Diğer taraftan İsveç efkânumumiyesi Rtız velfin son beyanatmdan derin surette müte hassis olmuştur. Bazı kimseler Ruzvelt'in Cumhur Reisliğine yeniden intihab edilmeden evvel bir müdahalede bulunamıyacağını bilen Hit ler'in alelacele bir netice elde etmek istediği mütaleasındadırlar* Sovyetler komünist partisinin kongresi geri bırakıldı Moskova 12 (a.a.) «Tass» Haziranda toplanması mukarrer olan Sovyetler Birliği komünist partisinin konferansı, gecikmiş olan zer"iyat dolayısile köylerde bulunan ziraat işçilerinin işlerine mâni olmamak üzere Moskova ve Leningrad ve parti teşekküllerinin talebi üzerine sene sonuna bırakılmıştır. , Cumhuriyetçileri de elbirliğile beraber harekete davet eden Cumhur Reisi bu gün bütün Amerikanın başüstünde tuttuğu adam olmuştur. Ruzvelt'in siyasî hasmı olan gazeteciler kralı Hörst'ün bile Ruzvelt'e taraftarlık eden ve onun Cumhur Kanunda yapılan tadilât sarahaten de Reisliğini şüphesiz gören yeni vaziyetini Bursa 12 (a a.) Kütahya, Afyon, Burdur, mokrasiler tarafını tutmakla beraber mü dünkü «Cumhuriyet» te görmüşsünüzdür. İsparta, Denizli, NazUli ve Aydın vüâyetleri Hulâsa Avrupada yalnız bu kıt'ayı de Halkevlerinde Hissei Şayia ile Yajayan Ölüdahale etmemek ve alargada kalmak taraftarlannı da memnun ediyordu: Ameri ğil, bütün dünyayi tehdid ederek yürü ler piyeslerini muvaffakiyetle temsü eden şehkanın ihracına müsaade ettiği mallar bü yen harbe karşı büyük Amerikan Cumhu rimiz Halkevi temsil koluna mensub gencler çehrimize avdet etmişlerdir. San'atkârlarımız tün milletler tarafından yalmz peşin para riyeti nihayet müspet bir eda ile sesini Bursalılar tarafından hararetle karşılanmışlarile ahnabilecek ve münhasıran alıcılan yükseltmeğe başlamış bulunuyor. Bu in dır. mn vasıtalarile naklolunabilecekti. Alman sanlık hesabına büyük bir kazanc ve şimDün gece gösteri salonunda ve yüzlerce selan Amerikadan mal almaktan menetmi diki harbin feci safhalan ne gibi kesme yirci karşısında aynı piyesleri temsil eden yen bu kanunun hükümlerinden yalnız keşlet geçirirse geçirsin onun hak ve hür gencler şiddetle alkışlanmışlardır. Valimiz kenveya hiç olmazsa en ziyade demokrasiler riyet zaferile nihayet buiacak âkıbetine dilerine tebrik ve teşekkürlerini bıld'tmiştir. aid cok hayırlı ve çok kuvvetli bir alâistifade edebilirlerdi. mettir. Nihayet harb başlayarak mutadı çok tzmir 12 (a.a.) Bornovanın Altın köyü UNUS NADt aşan garabet ve fecaatlerile devam ederdahilinde ve İzmir Halkapınar yolu üzerinde ken hür Amerikanın hür Devlet Reisi miliki köprü arasında tepeye kadar uzanan 7 deletlerin hürriyet ve istiklâllerine hürmet karlık ve müselles şeklinde bir sahada heyelân asarı görülmüstür. Bu sahada Nafıa idaresince emreden fikirlerinde ısrar ediyor ve yaParis, 12 (a.a.) Reynaud, bu sabah Davas yavaş bu iste Amerikanın hayat ve is hiliye Nazın Roy ile Paris askeri kumandaru fenî tetkikata başlanmıştır. tikbali de bahis mevzuu olduğunu anlat General Hering'i ve poli* müdürü Langeron'u makta devam edip gidiyordu. Ve işte bu kabul etmistir. Reynaud, öğleden sonra da LükLondra, 12 (a.a.) Seal isimli İngiliz tahnoktalarda yavaş yavas büyük Amerikan semburg Başvekili Dupont Ue Hariciye Nazın telbahri zâyolmuş sayılıyor. Bazı bahriye eframilletinin yüksek düşünceleri ve geniş ta Meck'i kabul etmistir. esir alındığı zannedilmektedir. Bursa Halkevinin temsil faaliyeti Izmirde bir heyelân n.^ J, Fransız Başvekilinin faaliyeti Bir îngiliz tahtelbahri kayıb

Bu sayıdan diğer sayfalar: