14 Mayıs 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

14 Mayıs 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 14 Mayıs 1940 [ Şehir ve Memleket Haberleri) Sular idaresinin Tarihi tefrika: Yazan: ZİYA ŞAK1R Siyasî icma lngiltere Italya D ngilterede yeni kabinenin teşkilini Ç çil tamamladı. Amele partisinden a larak hükumet taraftan küçük bir h yapan müteveffa Makdonald'ın oğlu rine Müstemlekât Nezaretine Hindistaı ve Mısırda mühim roller oynayan ve kin şark memleketlerince de pek ma bulunan Lord Loyd tayin edildi. lng lerin bellibaşlı kuvvetli adamlarım to| yan Çörçil kabinesi parlamentoda ittii la itimad kazanmıştır. Yeni Başvekil Çörçil, yeni kabinc gayesini bir kelime ile ifade ederek < fer» olduğunu ve çünkü İngiliz Impara luğunun bakası bütün kuvvetile girişrr te olduğu bu harbin neticesine bağlı lunduğunu söylemiştir. lngiltere. hı memat harbine tarihte ilk defa giı oluyor demektir. lngiltere yalnız Almanya ile uğra^ yor. Almanyanın her yeni hareketi kendisine başka türlü yardımda bulu müttefiki Italyayı da daima gözönünde lundurup hesaba katmaktadır. Me kuvvetleri Holanda ve Belçikanın rr telif noktalarına taarruz eden Almar ya karşı Fransanın Italya hududunc milyonlarca kuvvetlerini buradan a maması için Italya silâh altmda bul durduğu bir mjlyon askere bir mil; daha ilâve etmek üzere dört sınıf ihti silâh altına davet etmiştir. Ayni zama donanmasını ernre hazır tutmaktadır. Italya yalnız askerî ve bahrî hazıı larile değil siyasî tavır ve hareketini açıktan açığa husumete tahvil etmi Bahriye şefi Amiral Cavorgni tngiliz Fransız ablukası Italyanın sevkulceyş iktısad menfaatlerine muhalif olduğun değiştirilmesi lâzım geldiğini söylemi§ tehdidde bulunmuştur. ltalyada tngilizlere ve ingiliz sefa: ne karşı tecavüz ve nümayişler yapılı Bir rivayete göre Italyadaki tngiliz t < asına memleketi terketmeleri tavsiyt dilmiştir. lngiltere ile Fransa kendile karşı düşman muharibleri çoğaltmaı için her ne pahasına olursa olsun Rı gibi Italyaya da harbetmek tasavvu da değildirler. Belki Italyanın bi. Fransız askerî kuvvetlerini ve lngilu Fransız harb gemilerini bağlamakta masına da ses çıkarmıyacaklardır. F Almanya, Norveçte olduğu gibi Hc da ve Belçikada dahi vaziyete hs olup burada da yerleşerek ve ileriye • ru başka hamleler yapmağa hazırlan olursa o zaman ltalyanın gösteriş haı tile yardımda bulunmakla iktifa etm bilfiil harbe iştirak eylemesi de iht haricinde değildir. Şehir Meclisi, dünkü Timürlenk vak'ası, bedbaht Beyazıdın akıbetini celsesinde idarenin faaliyetini takdir etti büyük bir fecaatle neticelendirdi Dördüncü Henri, hem kendisine ve hem de Ingiliz milletine pek garib görünen misafirlerini, Londra civarında (Blak Hit) denilen mevkide istikbal etti. Mutad olan merasim hitam bulduktan sonra sıra, ziyaret maksadına geldi. İmperator, yana yakıla derdini anlattıktan sonra: Haşmetpenah!.. Bizans tahtı, Türklerin kıhclarının altmda, ezilmektedir. Bu gidişle, günün birinde, inhidam edecektir... Malumu haşmetinizdir ki biz, Bizanslılar, Avrupa devlet ve milletlerinin kapısını bekleyoruz. Bütün Türk akınlarına göğsümiizü geriyoruz. Halbuki Bizans tahtımn yıkıldığı gün, Avmpa Hristiyan âleminde en acı bir hakikat belirecek... Artık hiçbir mukavemete maruz kalmıyan Türkler, bütün Avrupayı istilâ edecektir... O feci gün gelmeden. bana yardım ediniz. Bu yardımla, bizzat sizi de tehdid eden bir felâketin önüne geçiniz. Dedi. Ve buna, bir misal de gösterdi. Guya, eski Bizans asilzadesi tanınan Büyük Kostantin ile onun üç halazadesi, aslen Britanyalı idi. Ve Kostantin, vaktile Britanyadan 30 bin, muharib toplayarak Bizans şehrine getirmişti. Bugün, Türklere karşı Bizans surlarını yani, Avrupanın kapısını müdafaa eden kahramanların çoğu, bu 30 bin Britanyalı muharibin ahfadı idi. Şu anda, Bizans saraylarında, pek çok İngiliz muhafızı bulunuyordu. Hatta Bizans şehrinde bile, ingilizceye yakm bir lisan konuşuluyordu. Dördüncü Hanri, bütün bu sözleri dinledi. Müstehzi bir lisan ile: Çok teşekkür ederim, Haşmetpenah!.. Bizans hakkındaki malumatımı, bir hayli arttırdınız... Size yapılacak muavenet meselesine gelince, bunu biraz düşünelim. Bu müddet zarfinda, siz de istirahat ediniz. Diye mukabele etti. Aradan, günler, haftalar, aylar geçti.. Londraya postu sermiş olan Imparator Emanuel'e, sık sık ziyafetler çekildi. Fakat, Dördüncü Hanri'nin düşüncelerine dair kendisine bir tek söz söylenilmedi... Çünkü, bu akıllı hükümdar, artık maceraperestlikten vazgeçmiş.. Kupkuru ve faydasız bir taassuba mağlub olarak Niğbolu muzafferlerile bir daha karşılaşmak istememişti. l Emanoel, iki ay Londrada bekledi. Bu Mnada, Türklerin Bizans kalesini muhasaraya hazırlandıklarına dair acı haberler geldi. Imparator bu haberleri Dördüncü Hanri'ye bildirerek, kararının sür'atle verilmesini rica etti. Lâkin Kral, Emanuelin talebine yaklaşmak istemedi. Sadece, mabeyncilerinden birile Bizans Impara toruna dört bin lira gönderdi. Bu parayı teslim eden zat, aynı zamanda şu sözleri de ilâve etti: Haşmetpenah!.. Burada epeyce »ıkıldımz... Vakıâ misafirliğiniz, bize bü yük bir şeref veriyor. Fakat Kral hazretİeri, Türklerin tehdidine maruz bulunan Bizans kalesi elim bir akıbete uğrarsa, tac ve tahtmızın da aynı tehlikeye düşeceğinden endişe ediyor. Derhal memleketinize avdet edip ordularınızıh başına geçmeniz, çok muvafık olacaktır. Imparator Emanuel, artık bu aşikâr istiskale tahammül edemedi. Yeni ümidlere kapılarak, tekrar Fransaya geçti. Dördüncü Hanri; Türklerin karrra manlığını daima yadetmek ve artık bu milletle yeni bir mücadeleye girmek istememekle beraber, Niğboluda uğradığı inhizamın kinlerini de büsbütün kalbin den silememişti. Nitekim aradan çok zaman geçmeden, bu hissiyatını izhara bir vesile zuhur etti. Yıldırım Beyazıd, hakikaten Bizans kalesini muhasara için hazırlıklara giriş mişti. Fakat tam o sırada Timürlenk vakası baş göstermiş.. Ve nihayet, bedbaht Yıldırımın akıbeti büyük bir fecaatle neticelenmişti. Yıldırım gibi büyük bir harb dâhisine galebe eden Timur, bütün Avrupa hü kümdarlarına ve bu meyanda Dördüncü Hanri'ye de bir zafername gönderdi. Işte o zaman, Yıldırıma karşı kalbinde gizli bir kin besleyen Dördüncü Hanri, tantanah bir cevabname ile Ti murlenğe mukabele etti. Şark Piskoposu unvanını haiz olan Con Grinlo ismindeki rahible gönderdiği bu mektubda, büyük muzafferi tebrik etmekle beraber, ken disile serbestçe ticarî muamelâta girişe ceğini bildirdi. ( 1 ) (Papa) Inosan, ve sonra, 4 üncü Aleksandr ., Fransa Krah 8 inci Şarl, bu kıymetli vasıta dolayısile, Osmanlı hü kümdarı tkinci Beyazıddan bir hayli para çektiler. Napoli Kralı Ferdinand, İs panya Kralı Matyas ve Venedik Cumhur Reisi de, bu menfaatlere iştirak etmek için bir hayli manevralar çevirdiler. Fakat o esnada lngiltere tahtını işgal eden Yedinci Hanri, bütün bu ihtiraslara ve entrikalara iştirak etmedi. Zavallı Sultan Cemin hergün değişen hazin macerası, İngiliz asılzadelerinin saraylarında ve şatolarında o günlerin en heyecanlı dedikodu mevzuunu teşkil etmekten başka hiç bir tesir husule getiremedi... Ancak şu var ki, Ingilizler, bu vesile ile de uzaktan uzağa Türklerle meşgul olmuşlar.. Osmanlı hükumetinin ve bilhassa Türk milletinin siyasî ve içtimaî hayatı hakkında bir hayli şeyler öğrenmişlerdi. Şehir Meclisi dün ikinci reis vekili Faruk Derelinin başkanlığında toplanmıştır. Beledıye memurları kooperatifi hakkındaki teklif müzakere edilmiş, muhasebeci Muhtar kooperaüfts Belediyenin 13,000 lira alacağı olduğunu, bu para ile kooperatif sermayesinin tecdidi, hisse senedi ahnması ve saire gibi teklifler vaki olduğunu söylemiş, teklif İktısad ve Bütçe encümenine havale edilmiştir. Bina ve arazi vergileri taksit müddetleri hakkında Mülkiye ve İktısad encümenlerinin mazbatası okundu. Bina vergisi taksit müddetleri temmuz, eylul, ikinciteşrin ve ikincikânun o'arak tespit edildiğı mazbatada yazılı idi. Azadon bir kısmı taksit zamanlarınm halkın rnalî ı?aziyetlerine uygun olmadığım, bilhassa zürra için taksit zamanının zürraın en parasız zamana tesaduf ettiğini, bunun ağustos veya eylul olmak üzere tayinini istediler. Bu mutalealara cevab veren muhasebeci Muhtar, İstanbulda 141,715 bina bulunduğunu, bunun 89,116 sı akar, 50,000 inin de mesken olduğunu, tahsili emval kanuınuıa göre akarın sahiblerinden verjjiyi tahsil imkânı olmadığmdan müsteqire müracaat mecburiyeti hasıl olduğunu ve müstecirden bu vergiyi almak için cereyan edecek kanunî rnuan.elenin uzun zamana mütevakkıf bulunduğunu, bu suretle verginin tahsil edilmeyip ertesi seneye kalmak mecburiyeti hasıl olacağmı, yalnız züraaa aid taksit müddeti olmak. iızere ağustosu kabulde herhangi bir mahzur mev cud olmadığım söyledi. Teklif bu suretle kabul edildi. Kadıköyünde Caddebostamnda yeni açılan yola Caddebostam plâjı yolu ismi verilmesi uy^un görüldü. Sular İdaresinin 939 yılı bilânçosu hakkında Tetkiki hesab encümeni mazbatası okundu. Mazbataya göre Sular İdaresinin 25.000 i İstanbul, mütekabisi Üsküdar Elmah suyu olmak üzere 34,000 abonesi vardır. İstanbula senede 17,749,000, Üsküdara ise 2,383.000 metre mikâbı su verilmektedir. İşin şayanı dikkat noktası eski Terkos şirketi 10,5 milyon metre mikâbı su verdiği zaman 8647 ton kömür sarfettiği halde Sular İdaresi 18 milyon metre mikâbı su verdiği halde ancak 8495 ton kömür «arfelmektedir. Bunda İngiltereden yeni getirilen makinenin tasarruflu olması amil olmakla beraber daha ziyade iyi cins kömür tedariki ve ucuz naklettirilmesi gibi hesablı faaliyet de müessir bulunmaktadır. Yıldırım, Bizans için hazırlanırken... senelik faaliyeti Halkın dilekleri Staja çağırılan yedek subaylarm maaşları İsim ve adresi bizde mahfuz bir okuyucumuzdan aldığımız bir mektubda denili '|J yor ki: «Staj için vadfeye cağınlan yedek sn ;( bajlann devlet ve devlete merbut mücssesat tarafmdan maaşları kanun mucibince mensub oldukları derair tarafmdan verilnıekte olduğu malumdur. Şehrimizde muesses bazı ecnebi müessesat, bu yolda vazifeye çağırılan yedek subajlara gaybubetleri müddetince maaşlaruu veremiyeceklerini söylemişlerdir. Mcmleketiınizde ıımıımî seferberlik ve harb hali mevcud olmadığı halde muvakkat bir zaman için vatani vazifelerine giden bu gibi genclerin maaşlarının müesseselerince verilmesi hususî hayatlan için mühim bir darbe olabilir. Türk memleketinde çalışan ve Türk memleketinde para kazanan bu gibi muesseselerin bir kaç memuruna maaş vpnnemesi yalnır müessesenin hissetini değil. en hafif tabirile siyasî nezaketten mahrumiyetini gösterir. Borclar kanununun ecirler hakkındaki maddeleri, staj için askerî vazifeye çağınlanların maaş ve ücretlerinin itasını sarahaten âmir olduğu gibi umumî kaidelcr ' de bunu âmirdir. Eğer alâkadar Vekâletler emirle bu işin teminine çare görmezlcrse ıj Meclise bir kanun teklifi pek lâzımdır.» , Eskişehirden gelen unlar Değirmencilere hergün 100 ton un verilmesi bildirildi Toprak Mahsulleri Ofisi tarafmdan hergün verilen 100 ton buğdayın ununu tamamen İstanbula vermediklerinden dolayı İstanbula davet olunan Eski^ehir değirmencileri dün Belediyede İktısad müdürü Saffetle görüşmüşlerdir. Hükumet, ucuz buğdayı Eskişehir değirmenlerine sırf İstanbul ihtiyacını karsılamak üzere verdiğinden hasıl olan unun İstanbula gönderilmesi kendi lerine Belediyece tekrar tebliğ edilmiş ve bu güne kadar gönderilmiyen unlarm âcilen sevki istenmiştir. Hâdise ile alâkadar olan Ticaret Vekâleti, Eskişehir değirmenleri devlet buğdayından işle dikleri unu tamamen vermedikleri takdirde Toprak Mahsulleri Ofisi ve İstanbul Belediyesi tarafmdan haklarında takibata girişihnesini ve verilen buğdayın derhal kesilmesini bildirmiş tir. Diğer taraftan Eskişehir değirmencilerinin satükları unu muhakkak Eskişehir fiatı olan 626 kuruş üzerinden İstanbul Borsasma tesçil ettirmek istemeleri istanbul Ticaret Borsası ve n rıncılar tarafmdan kabul olunmamıstır. Dün Belediyede yapılan konuşmalarda Belediye İktı sad müdurü, bunun Belediye için bir mahzur teşkil etmediğini, nakliye ücretinin 626 kuruşun üzerine ılâve edileceğini söylemiştir. Fakat bu defa da hazine ve Ticaret Borsası buna razı olmamışlardır. Çünkü 680 kuru» yerine 626 kuruştan satış yapılması muamele vergismin zıyama sebebiyet vermektedir. Aynı sebeble İstanbul Ticaret Borsası da düşük borsa resmi almağa mecbur olmaktadır. Bu itibarla işin bu safhasının halli müşkül görülmektedir. D Ingilizlerle, ilk siyasî temas Fatih zamanında, Akdenizde hakimi yet iddia edecek derecede kuvvetlenen Türk donanması; bir hayli zaferler ka zandıktan sonra, Fatihin oğlu tkinci Beyazıd devrinde de Venedik donanmasına ağır darbeler indirmiş.. Ve nihayet Kemal Reisin kumandasındaki 30 par çadan mürekkeb olan Türk filosu, Na varin limanında üç misli faik olan Venedik donanmasını bastırarak kat'î inhizama mahkum eylemişti. Bu tarihî hâdise, Türklerin cidden iftihar edecekleri bir zaferdi. lkinci Beyazıd, o devirlerin âdeti mucibince . dost devletlere zafernameler gönderdi. Böy. lece, dostları memnun, düşmanları leh did etmek istedi. Bu zafernameler, Türk denizcilerinin kahramanlıklarım her tarafa ilân ederken Venedik Cumhur Reisi de boş durmadı. O da, başta (Papa) olmak üzere, bütün Avrupa hükümdarlanna birer nâme yolladı: < Türklerin (Navarin) de kazan dıklan zafer, yalnız bizim aleyhimize de. ğildir. Bu gidişle Türkler, bütün hıristi yan âlemini imha edeceklerdir. lstikbaldeki selâmetini düşünen hıristiyan hüku metleri derhal birleşmeli, bütün Avrupa. yı tehdid eden bu ; felâketin önüne geç İbret alınacak bir hidise Masum genclik nasıl zehirleniyor? Bir talebeye komünizm fikirleri aşılamak isteyen kadın muhakeme ediliyor Stok vaziyeti Geçen sene Terkos şirketine 37,928, bu sene de 40,000 lira taksit ödenmiştir. İdare Beledıycye devredildikten sonra şimdiye kadar 3,189 000 lira amortisman parası sarfedilmiştir. Sular İdaresi kazandığı paranın bir kısmını amortismana, bir kısmını taksite, bir kısmını da tesisatın genişletilmesine sarfettiği için birikmiş parası yokmelidir.» J j tur. İstihsal oulnan suyun yüzde ellisi meccaDiye, feryada başladı. nen tevzi edilmekte ve yahud yollarda zayi oîPapa'lar, zaten Yıldırım Beyazıd dev maktadır. Encümen, Sular İdaresinin faaliyeüni rindenberi büyük bir endişeye kapılmış şayanı takdir görmüştür. Sultan Cem ve Ingilizler Niğbolu meydan muharebesinden sonra uzunca bir zaman, Türklerle lngilizleri münasebete getirecek hiç bir sebeb zu hur etmedi. Hatta, bir arahk bütün Avrupa hükümdarlarını büyük ihtiraslara düşüren meşhur Sultan Cem vak'ası bile, İngiliz saraylarında mühim bir tesir hueule getiremedi. Taht ve saltanat peşinde koşarken Rados şövalyeleri tarafmdan hilekârlıkla Avrupaya gönderilip on üç sene esaret hayatı yaşayan, memleketten memlekete, şatodan şatoya dolaştırılan bu bedbaht Osmanlı şehzadesi, Türklerle uzaktan ve yakından alâkadar olan Avrupa hükümdarlarının elinde, bir menfaat ve reka bet vasıtası kesilmişti. (1) İngilizce eski evrak misallerini ihtiva etmek üzere tertib edilmiş olan; (Henry El]is) in (Original letters illustrative o£ english History) nammdaki eserin birinci cildinin 55 inci sahifesinde. lardı. Her vesileden istifade ederek, Av. rupa hükumetlerini teşvik ediyorlar.. Türkleri mağlub edebilmek için müşte rek ve müttefik ordular ve donanmalar teşkil ettirerek, karada ve denizde mücadele faaliyetlerine devam eyliyorlardı. Venedik Cumhur Reisinin son feryadlan, Papa . Aleksandr Borciya'yı, yeni den harekete getirmeğe kâfi geldi. Papa, gayet müessir cümleleri ihtiva eden mektublarla, bütün Avrupa hükümdarlanna müracaat etti. Kısa bir zamanda, 200 parçadan mürekkeb bir Ehlisalib donanması vücude geldi. Bu muazzam ve müttefik donanmanın esasını, lspanyanın cesim kalyonlan teşkil ediyordu. Ve bütün filo, lspanya, Fransa, Napoli, Venedik, Portekiz ve İn. giliz gemilerinden mürekkeb bulunuyordu. lngiltere hükumeti, ilk defa olarak resmen Türklere harbetmek karannı vermişti. Fakat bu karar, lngiltere için doğrudan doğruya büyük ve küçük bir menfaate müstenid değildi. lngiltere Kra. ll Yedinci Hanri'nin bu teşebbüse iştirak etmesinin başlıca sebebi, Papa'nın bütün hıristiyanlık âleminde uyandırdığı velveleli heyecana lâkayd görünmemekten ibaretti. Bu azametli Ehlisalib donanması, Italyanın cenub sahillerinde toplandı. Do nanma Başamirallığını, lspanyanın en namdar deniz kahramanlarından, Amiral Gonzalvo üzerine aldı. Filo, hareket etti. Hiç bir mâniaya tesadüf etmeden, bütün haşmetile Ada lar denizini geçti. Midilli adasının önündr demirledi... Filonun amirallar heyeti tarafmdan verilen karar mucibince, Midilli adası ele geçirilecek.. Oraya yerle şilecek.. Çanakkale Boğazı tehdid edilerek Türk donanmasının Akdenize çık masına meydan verilmiyecek.. Şayed Türk donanması çıkarsa, umumî bir hücumla imha edilecekti. Derhal, bu kararın tatbikma başlandı. (Milâdın 1501 inci senesi teşrinievvel ve Hicretin 907 senesinin rebiülevvel ayının ilk günlerinde) karaya mühim miktarda asker çıkarıldı. Ancak dokuz yüz kadar muhafız Yeniçeri bulunan Midilli kalesi muhasara altına alındı. Fakat bu muhasaranın ikmali, pek kolay olmadı. Kaleye kapanan bir avuç kahraman Türk, yirmi mislinden fazla olan bu faik kuvveti, şiddetli top ateşlerile karşıladı. Donanmadan yağdırılan cehennemî güllelere karşı da, sarsılmaz bir metanetle müdafaa başladı. Bir hamlede, kaleye gireceklerini zanneden müttefikler, şimdi Midilli kalesi nin burclan önünde duralamışlar.. Burada, uzunca bir mücadeleye mecbur ka lacaklarını anlamışlardı. Artık sahilde muhtelif ordugâhlar tesis edildi. Kara askerlerinin başkumandan lığını da, Fransız donanması amiralı Ravestavn deruhde etti... Ele geçirilen bir kaç Türk gemicisi, kale muhafızlarına dehşet vermek için surlar karşısında a sıldı. Muhasara, bütün şiddetile devama başladı. {Devam, ediyor) Su fiatı ipka edildi Belediye Sular İdaresi daha hesabî ban sebebler ileri sürerek halka bâr olmaksızın sunun metre mikâbının 16 kurusa çıkanlması için Nafıa Vekâletine teklifte bulunmuştu. Vekâiet bi'nu hesabî bulmakla beraber halkm 15 kurusa alıştığını nazarı itibara alarak eski fiatı ipka et buraya yapıştırılmasma tahrik, teşvik ve yarmiştir. dım etmiştir. Fikret Köngül, bu telkin ve tesir altmda harekete geçmiş ve çok geçmeden yakaSebze ve yemekler teşhir lanmıştır. Hâkim Cemil; dava mevzuu suçun mahiyetiŞehir MecUsi dün Zabıtai belediye talimatna ne göre muhakemenin bu noktadan sonrasının mesinin müzakeresine devam etmiş, camekân kapalı celsede devamına karar verdiğini bil larda sebze ve yemek teşhirinin men'i hakkın dirmiş, bunu müteakıb salon boşaltıhıuştır. daki teklif kabul edilmiyerek bunlann teşhirinde bir mahzur olmadığma karar vermiştir. Son zamanlarda muntazam buğday alınamadığından istanbul değirmenlerindeki buğday ve un stoku miktaruun çok düştüğü nazarı dikkati celbetmiştir. Yapılan bir hesabda şehrin bir haftalık ihtiyacına yetecek miktarda un ve buğday stoku olduğu görülmektedir. Bu günün nazik şartları arasında bu vaziyet çok mahzurlu yörüldüğünden değirmenlerde fazla stok buhındurulması imkânları araştırılmaktadır. Bu da Komünistlik propagandası yaptıklan kaydile, Istnnbul değirmenlerinin tam randımanla çalışdoktor Hikmet Kıvılcımın anası Münevver Kı masıle kabil olacaktır. vılcım ve İstanbul erkek lisesi talebesinden Fikret Kongül, mevkuf olarak İstanbul sekizincı asliye ceza mahkemesine verilmişlerdi. Dün öğleden sonra muhakemeye açık celsede başlanmış, hüviyetler tespit edilerek, iddianame o Kadıköyünde bir arsada yapılan temel insakunmuşrur. İddianamede; Münevverin Ankara caddesin au sırasında, eski devirlere aid bir lâhid bulunduğu yazılmıştı. Müzeler Umum Müdürü Aziz deki ıKıvılcım» kütübhanesine ders kitablan Agan dün bir muharririmize demiştir ki: almaya gelen Fikrete çok ucuz fiatla kitab sa« Kadıköyünde bir evde temel hafriyaü yatarak, bu genci evvelâ oraya alıştırdı^ı, vavaş pılırken üçüncü milâdî asıına aid bir Bizans yavaş sosyalistlik, komünistlik fikirlerini ihtiva lâhdi zuhur ettiği mshallî kaymakamlığı taeden kitablar, bu arada oğlu Hikmet Kıvü rafından Müzeler idaresine haber verilmiştir. cımla Nâzım Hikmetin kitablarhıı verdiği, bilâ Bu lâhid, Bizans stilinde yekpare tuğlalardan hare evine davetle başka kitablar da vermek su örülmüş bir mezardır. Fakat henüz suyun içinretile bu fikirleri aşılamağa devam ettiği anla de olduğundan lâhdi esash surette tetkik etmek tılmaktadır. Gene okunan iddianameye gore, kabil olamadı. Suyun temizleülmesine çalışıMünevver, evde güzel ve sarışın bir kız olan. yorlar. Bir iki güne kadar, lâhdi müzemize nakkız kardeşinin kızı Muzafferi, Fikretin karşısına lettirebileceğimizi umuyorum. Bu lâhidle birlikdekolte çıkartmış ve böylece gencin bağhlığını te daha bazı eski eserlere de rastlanmıştır. Bunsıkılaştırmağı gözetmiştir. Fikreti, komünistlik lar peyderpey müzeye kaldırılacaktır. Maamafaaliyetinden mahkum oğlu Hikmet Kıvılcımla fih, bu lâhdin büyük kıymeti haiz nadide bir ve Nâzım Hikmetle tanışürmıştır. En sonunda, san'at eseri telâkki edilemiyeceğini de ilâve etpropaganda mahiyetinde beyanamelerin şuraya meliyim.» MÜTEFERRÎK Kadıköyünde bulunan lâhid Kız enstitülerinde ders kesimi Bunun için lngiltere ile Fransa 1ta1 şimdilik tahrik etmemeğe çalışmakla raber harbe girmesi ihtimaline karşı velden her suretle hazırlığı yapmışla Bu düşüncedir ki gerek Ingilterede, g Fransada tarihte az görülen millî b lerin meydana gelmesine saik olmu Holanda ve Belçikadaki muhareb Ingilizler ve Fransızlar milyonlarca vetlerile iştirak edip Almanlan kat'î rak durduracak olurlarsa şüphesiz yayı da yerinde rahat durmağa me edeceklerdir. Binaenaleyh Avrupa h nin başka büyük devletlerin iştirakil< yüvüp büyümemesi Holanda ve Bel daki muharebelerin neticesine bağlıc edilebilecek İKTISAD îngiltereye bîr vapur yumurta gönderildi İngiltere için hazırlanan yumurtalar bir vapurla İngiltereye gönderilmiştir. İngilterenin geniş talebini karsılamak için yumurtacılar hümmalı bir şekiHe hazırlanmaktadırlar. Uzun müddettenberi devam eden yumurta talaşı buhranı hâd bir devreye geldiği sırada Yugoslavyadan 100.000 kilo talaş gelnıistir. Rumanyadan da bir parti temin olunmuşttır. Sokağa bırakılan çocuk Etibank piyasaya bakır çıkarıyor Etibank piyasaya çubuk ve levha halinde yerli bakırı doğrudan doğruya, asgarî fiatla ve mutavassıta lüzum kalmadan vermek karannı almıştır. Bu hususta bsnka ile Ticaret Vekâleti teşkilâu arasında temas yapılmış ve bakır imalâtçılarınm bankadan doğrudan doğruya mübayaatta bulunabilmek üzere teşkilâtlandırılmalannı münasib görmüştür. Etibank bir ton ve icab ederse daha az bakır sptabilecektir. Murgul ve Kuvarshanın yerli bakırlarından imal olunan bu çubuk ve levhalar en saf ve mükemmel haldedir. Bittabi fiatlan piyasa fiatma nazaran bir hayli ucuz olacaktır. Mmtaka Ticaret Müdürlüğü bugün bu hususta bakırcılarla görüşecektir. Kahve ve çay limited şirketleri kuruldu Mevcud İthalât Liınited Şirketleri yerine ithalât birliklerinin teşekkülü ve şirketlerin feshi için dün şehrimizdeki alâkadar makamlara emir gelmiştir. Emirde, bu değişme işinin bir hafla içinde ikmali bildirildiğinde* dün ilk defa olarak Mmtaka Ticaret Müdür Muavinliği dairesinde kahve ve çay limited şirketi heyeti umumiyesi toplanmış ve şirketin feshine karar verilmiştir. Bunu müteakıb çuval ve kanaviçe ithalât tacirleri birliği kurulması kararı verilmiştir. Bu karardan sonra yeni birliğin idare heyeti seçilmiştir. Kızamık salgını var Şehrimizde, son giınlerde kızamık vak'alan çoğalmıştır. İlk mektfb talebesinden bir çokları kızamığa yakalanmışlardır. Belediye Sıhhat Müdürlüğü, salgın halini alan kızamığa karşı icab eden sıhhî tertibatı almıştır. Kızamıklı hastalarm bulunduğu evlerin kapısına levhalar yapıştınlarak sirayetlerin mümkün olduğu kadar önü alınmasma çahşılmaktadır Kızamık tehlikeli bir hastalık olmadığı için, bundan başka bir tedbir alınmasına şimdilik lüzum görülmemiştir. # Imar sahasırdaki tarihî eserlerin mu zaa için Müzeler idaresi Belediyeye mürj te bulunmuştu. Bu işi görüşmek üzere dü) lediyede bir toplantı yapılmış, plânlar üz« tetkikat icra edilmiş ve bu eserlerin bir sinin ihzan karargir olmuştur. * Bükreş büyükelçimiz Hamdullah î Tanrıöver, yann vazifesi başına dönecekti; * Samatyada, kendisine içki parası ver kansı Fatmayı, sarhoş bir halde tehdid ve dövdüğü iddia edilen Kâzım oğlu Mı Edin; Sultanahmed üçüncü sulh ceza m mesi hâkimi Münib tarafmdan bir ay, 01 hapse mahkum ve tevkif edilmiştir. 5 H Yeni Zabıtai belediye talimatnamesi lerdeki odaların 15 metre hava payı ve beş re sathı ihtiva etmesini âmirdir. Dün otel den mürekkeb bir heyet Belediyeye gt otel ittihaz edilen binalardan hiç birinin t raiti haiz olmadığını söyleyerek maddenin lini istemiştir. * Gazi köprüsünün üzerindeki tahtalaru barmaması için kışın katran sürühnüştü. ! bu katranlar kabarmaya başlamıştır. Bunu bebi bu ameliyenin kışm yapılarak kurur olmasıdır. Belediye bu katran tabakasını 1 rarak yeni den yapacak ve mevsim dola bunlar kurumak imkânmı bulacaklardır. * Avrupa trenleri intizamını kaybetr Dün sabah 7,25 te gelmesi icab eden seı ekspresi ancak 13,10 da gelebilmiştir. presten ancak 10 kadar yolcu çıkmışür. Dün Valinin reisliğinde toplanan ihtikâr komisyonu * Macaristana 100.000 Uralık sisam aahl Son zamanlarda havayici zaruriye maddele rapor'ar tetkik edilmiş, bundan sonra her mü na müsaade verilmiştir. rinden bir çoğunun fiatlarında gayritabiî hissim dür kendi iş bölümündeki maddeler üzerinde veren tereffüler görüldüğünden ve bazı ellerin üahat vermiştir. mevcud vaziyetten de istifade ederek ihtikâr Neticede, ihtikâr hâdiseleri hakkmda millî yapmakta oldukları veya ellerindeki malı sak korunma kanununun âmir bulunduğu şekılde, ladıkları kanaati hasıl olduğundan bu mühim en şiddetli tarzda hareket edilmesi takarrür etNüshası 5 kuruşrur vaziyeti tetkik ederek tedbirler almak üzere dün nâş ve haklarmda tahkikat yapümış olan ihtiHar Türkiye aksam Mıntaka Ticaret müdürlüğünde bir top kâr yaptığı kanaati olan kimse ve firmalann için İÇİT lanu yapılmıştır. bu gün yapılacak bir toplantıda vaziyetleri son Senelik 1400 Kr. 2700 Bu toplanüya Vali ve Belediye Relsi Lutfi defa tetkik olunarak Cumhuriyet MüddeiumuAlü aylık 750 > 1450 Kırdar riyaset etmiş, Mmtaka Ticaret müdürü miliğine tevdileri münasib görülmüştür. Üç ayhk 400 » 800 Avni Sakman, Mmtaka İktısad müdürü Haluk Toplanüyı müteakıb kendisile görüşen mu Bir aylık 150 » Yok1 Belsan, Beleldiye İktısad müdürü Saffet, Tica harririmize Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kır ret Odası Umumî kâtibi Cevad Düzenli, Ticaıet dar demiştir ki: Borsası Komiseri Mahmud ve Hayvan Borsası « Toplantımızda İstanbul şehrinde hayat Komiseri Kadri bulunmuştur. pahahhğı ve ihtikâr hâdiseleri üzerinde görüş Gazetemize gönderilen evrak ve yazılar n < Toplantıda evvelâ müdürlükler tarafmdan bir tük. İhtikâra karşj millî honınma kanununun dilsin, edilmesin iade edilmez ve zıyaını çok nıaddelerin üat seyri ve hâdiselere göre aı emrettiği şekilde azami şiddetle hareket edecemes'uliyet kabul olunmaz. dığı vazijetler istatistik V6 ğiz.» Dün sabah Şişlide Darülâceze yakınında kundaklanmış bir erkek çocuk cesedi bulunmuştur. Göğsüne iliştirilmiş bir yaftadan, bu çocuğun ana, babasının Türk ve islâm oldukları anlaşılmıştır. Aana, baba, zaruret çektiklerinden 90 cuğu besleyemiyeceklerini, Darülâcezede bü yütülmesı için oraya bıraküklarını ve ancak, alu sene sonra gelip alacaklannı yazmışlardır. Evkafın sattığı memba sulannm pahalı olduHalbuki çocuk gece sabaha kadar ayazda kaldığu hakkındaki iddialar üzerine gerek hükumet ğından; soğuktan ölmüştür. merkezi gerekse İstanbul İktısad müdürlüğü tetAdliye hekuni Enver Karan; cesedi muayene kikat yaptırmış ve mevcud işletme masrafının etmiş ve Morga göndertmiştir. Diğer taraftan, çokluğu dolayısile Evkafın memba sularını bu pjlis ve müddeiumumilik, çocuğu bırakan ana, satış fiatından daha ucuza satmasına imlc$rı olbabayı aramaktadır. madığı anlaşılmışür. Maarif Vekâleti, Kız enstitülerile kız meslek muallim mekteblerinin ders kesimi ve imtihan giinlerini tespit ederek alâkadarlara bildirmiştir. Bu mekteblerde 15 mayısta dersler kesilecek, 20 mayısta imtihanlara başlanacaktır. İmtihanlar haziranın 20 sinde bitirilmiş olacaktır. O gün akşamı ders muallimleri mektebîerinde bir toplantı yapacaklar, pek iyi derecede muvaffak olanlar arasından, orta tedrisat mekteblerine meslek muallimi yetiştirmek üzere ehliyetli talebe seçilecektir. Bu talebeler Ankara İsmet Paşa Kız enstitüsü muallim kısmına gönderilecektir. Muharrem Feyzi TOG Adliye tayinleri İstanbul Adliyesinde staj gören zedlerinden Meserret Sükuti, Karacabey; ammer Bülban; Bitlis; Yakub Sabri, Sara Mustafa Saim, Göksun hâkim muavinlik birer derece terfile tayin olunmuşlardır. hâkim muavinlerini tebrik ve kendilerine vaffakiyet temenni ederiz. Ucuzlamasına imkân yokmuş KISA HABERLER 1 Muhtekir müesseseler Adliyeye verilecek j CUMHURITET Abone seraiti Dikkat

Bu sayıdan diğer sayfalar: