19 Şubat 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

19 Şubat 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET 19 Şubat 1941 JDoğru değil mTF| Yenimahalle otobüsleri Şehrimizde geceleri ışıkları söndürme esasları tatbik edildiği esnada seyrusefer işlerinde de bir takım tahdidat vazolunmuştu. (tu arada gerek etrafm zifiri karanlık olması, gerekse nakliye vasıtalan fenerlerinin maskelenmiş bulunması dolayısile Yenimahalle otobüslerinin de saat 18 den sonra işlemeleri menedilmişti. Işıkları söndürme tecrübeleri hitam bulmuş olmasına ve otobüs sahlblerinin müteaddid müracaatlerine rağmen Seyrusefer şubesi Yenimahalle otobüslerinin eskisl gibi geceyarısma kadar çalışmalarına müsaade etmek istemiyor. Eğer yolda bir tehlike var&a. geceleri oralardan Boğaziçine gidip gelen otomobiller İçin de ayni tahdidatı vazetmek lâzımdır. Çünkü otobüslerin lâmbaları gibi otomobillerin de lâmbaları maskelidir. Binaenaleyh alâkadar maka mm ya lu.işteki mahzuru açıkça ızah etmesl, yahud da Beyoğlundan Boğaza gldecekler için büyük bir kolaylık teşkil eden bu •otobüslerin gene saat 24 e kadar sefer yapmalarına hemen müsaade etmesi lâzımdır, diyoruz, ( Şehir ve Memleket Haberleri j Şehrin bütcesi Adi ve fevkalâde masraflar 12,642,088 lira tutuyor İstanbul Şehir Meclisi, dün ikinci reis Necib Serdenge.çtinin başkan lığmda toplanmıştır. 941 yılı Belediye masraf bütçeslle mülhak bütçelerin tetkik ve tasdiki hakkmdaki teklif Bütçe Encümenine havale edilmiştir. Zabıtai Belediye talimatnamesi nin müzakeresine devam olunarak kullanılmış eşya ve paçavralar kısmınm müzakeresi ikmal edilmiştir. Buna nazaran insanların giydiğl ve kullandıŞı her nevi eşya ile paçavraların ve kullanılmış çuvalla nn fenhî tathiri yapümadan satılbnsı yasaktır. Yazan: W. Churchill tngiltere Başvekili Sosyalist Sov yet Cumhuriyet leri şcflerinin bu zıpçıktı çifti merak ve tecessus Içinde beklediklerine hiç şüphe yoktur. Çünkü Ruslar ötedenberi at cambazına ve tumeye çıkan tiyatro kumpan yalanna meftun bir milletür. Bolşevik isyanı münasebetile bir çok artist ve komedjacılarmın da ortadan kalkmıs olduğunu hesaba katacak olursak, fcni mlsafirlcrinin bu husustaki tecessüsü bir nebze olsun gidermek hususunda faydalı addedildiklerine hiç şüphe yoktur. Esasen onlara gelen bu misafirlerin palyaçoların en meşhurlarından olduğuna göre, hcrkesin bunları görmeğe fevkalâde hazırlandıklanna asla şüphe yoktur. Londradan geîen kuş misali misaflrlere Sovyetlerin fevkalâde hüsnü kabul göstereceklerini ve bunda asla kusur etmediklerini elbette kl kabul Veremle mücadele cemiyetinin faaliyeti Bilhassa fakir halk arasındaki hastaları bulup tedavi etmek cemiyetin mesgul olduğu en başta gelen işidir İHEM NALINA MIHINAİ Balkan sulhu nkarada imza ve neşredilen Türk . Bulgar anlaşması, Balkanlarm daimî bir tehdid aliında bulur.au sulhunu, bir ucundan olsun koruyacak bir amildir. Balkan sulhunu büyük bir Balkan haritasına teşbih edersek, İtalya Arnavudluğa girip Yunauistana ilâm harbettikteu sonra bu pafta batı tarafından ve Almanya Bumanyanni üstüne oturup Bulgaristana girmeği tasmim ettikten sonra da doğu simal kösesindeA yırtıhnağa başlamıştır Türk Bulgar anlaşması ise, yırtılmak cmaresi gösteren doğu cenub ve cenub taraflannı bilâkis sağlamlamıştır. Fakat jırtılmağa başlamış olan diğer köReWden, bilhassa Alman süngüsünün wplandığı taraftan haritamn bir ucundan öbür ucuna kadar . yırtılması ihtimaH, her an mevcuddur. Paftanm bizim taraftald köşesini, yırtılmaktan koıumak için son beyannamo De takviye edenlerden blri olan kıymetli Hariciye Vekllimiz, bakınız, ne diyor: Bernard Shaw Onun Lady Hotorla beraber yaptığı Rusya seyahati Ruslar bu zıpçıktı çifti merakla beklediler, çünkü öteden beri atcambazına meftun bir millettirler dır. borcdur ki, harbi herhalde dalkavuk icad etmedi ve başımıza bu badireyi o açraadı. Şu da bir hakikattir kl bütün dunya, onun hayaüne kapılıp onun tasavvur ettiği bir âlem içinde yaşamayı kabul etseydi, bugfin aramızda görmek, hayatı beraber sürmek istediği miz nice simalar bizimle beraber olurdu. Bu itibarla beşerin istikbaline aid uzak rüyalar görmekle meluf olsa dahi Shavv bir kazanc İster evliyadan, ukalâdan, fudalâdan ve yahud dalkavukmizac olsun; isterse, hürmete lâyık, derin görüşlü, nüfuzu n37ar sahibi ve kabına nğmaz bir insan telâkki edilsin Bernard Shaw İngilizlerin hürmet ve muhabbetini olmaşa bile, herhalde bir neslin büyük mikyasta alkışını toplanıtş bir insandır. Bıına ilaveten onun inçilizce konuşan milletler arasında edersinlı. Öyle ki Bay Stalin ve Litvinof ve İııgiliz edebiyatında kalemini en gübaşta olmak üzere, bu muhiblerine zel ve muvaffakiyetle kullanan bir edib Dün şehrin muhtelif yerlerindeki fcarşı levkalâde bir hüsnü kabul gösteril olduğuna şüpho yoktur. kasab dükkânlarmda koyun eti bulmistir. Krenılin'in ekser zaman kapalı mak çok müşkül olmuştur. (•) Bu yazılar 1935 te yanlmıştır. fcapılan açılnuş, sereflerine ılyafet riDün Mezbaha da kapalı olduğunjafet iistünc tertib olunmus ve nutuklar ADL1YEDE dan et kesilmemiştir. Yalnız kasab 8Ö> lenmiştir. dükkânlarmda kuzu ve sığır eti buTahliye edildiler lunmakta ve şimdiye kadar ender Bernard Shaw ve Lady Astor tarafmdan Rus Sovjet Cumhuriyetlerine Tünelbaşında doktor Saib Allnin, görüldüğü üzere sığır etinin kilosu fapılan riyaretin sadece bir tetkik se Fatihte oturan Anjelln çocuğunu 60 kuruşa kadar satılmakta idi yahati olduğunu da hiç unutmamahyıı. düşürdüğü ihbar olunarak, her ikisi Trakyadan mebzul miktarda kuzu geldiği cihetle 70 80 kuruşakuzu fiusyadaki hakiki vaziyeti yakından gö hakkında da tahkikat baçlamış ve satışı yapılmıstır. rüp tetkik elbette ki t>üyük adamlarunız Sultanahmed blrinci sulh ceza mah Kasab dükkânlarmda koyun etiIçin bir lüzuın ve ihtivacdtr. Meselâ: kemesince tevklf müzekkereleri kenin az bulunmasına sebeb, Fiat MuUmlşti. Tahkikatı derlnleçtiren Bc'ş scnelik plftuın muvaffak olup olmarakabe komisyonu tarafından lnızu dığını, komünizmin, kapitalicme nispetle dördüncü sorgu hâkimliği, doktor ve beyaz karamana 70, dağlıça 75, bcşere daha nekadar bttyük faydalar te Saib Ali lle Anjel serbest bırakılmış kıvırcığa 80 kuruş fiat takdir edilmin etmekte olduğunu, Rusyadaki yeni tır. miş olmasıdjr. Kasablar, toptancı hossasatı yekunu 351.333 Hra fa?laDispanserler, nispeten az masrafla rejim altında bayat, hürriyet ve saadel lardan bunun kilosunu on kuruş sile 9 799.443 lira olmak üzere tekBeraet etti kurulan ve az masrafla idare edilen kufunun arkasından koşmaktan ibaret noksanına alacaklardır. Toptancı lif edilmiştir «Afrodlt> meselesl etrafındaki müesseselerdir. Sanatoryom ve hasta lann iddiasma göre, evvelki gün olan yevmî mesalyi görmek ve ona taBütcenln fevkalâde kısmı lse nrfer ise çok masraflı müesseselerdir. neşrlyat sıra^mda, haftalık «Genc piyasada celeplerden almak iste nıamile kani olmak elbette ki arzu edilir lik» gazetesinde çıkan bir karika dikleri hayvanın kilosu canlı ola 223,456 lira fazlasile 2 842.644 lira Bunlardan başka, çahjabüir hale gelmiş çcylerdendi. Bu gibi güzel işler için ürün, İstanbul Cumhuriyet Müd rak 36 37 38 kuruşa çtkarümış, olarak teklif edilmekte, VUâyet ve veremliler için de hususî çalışma Londranın müreffeh âleminden birkaç Belediye müşterek, adi ve fevkalâ muesseseleri, vereme müsteid olanların deiumumisi Hikmet Onata hakaret bu sebebden kendilerl de hayvan zanıan ayrılnıak, maddi konfordan fede masraflar muhassasatı umumî vücudlerini kuvvetlendirmek üzere prekesememişler, ancak ellerinde bumahiyetinde oldugu iddlasile, dava yekunu 12.642.088 lira olmak üzere vantoryomlar, açık hava mektebleri dakârlık da olsa herhalde zahmete deaçümıştı. Dördüncü cezada verilen lunan evvelce alınmış bir miktar tespit edilmektedir. ilâh... lâzımdır. Bunlar da hep, büyük ğerdi. etmislerdirmahkumlyet kararı Temylzce bo malı ke&mekle lktifa Yenl bütçe yapılırken tezyinl ma para sarfı ile vücude getirilecek şey Hele buz gibi tebessümü ve miikemzulmuş, fakat eski hükümde ısrar Toptancılar, «celeplerin satmak ls hlyetteki işlerln bir çoğu ahvali ha lerdir. Görülüyor ki verem mücadelesi mel surette biriktirdiği sermayeyi en tedikleri fiattan mal alsaydık, Muolunmuştu. Bu sefer karar, Temylz zıra dolayısUe bütçeve konulma kulfetli, ma«iraflı bir iştir. Fakat bu rakabe komisyonunun narhma uyeınniyetli şartlar altında gelire bağlayan, umumî heyetince bozularak, mahdığı gibi mubavaasına imkân bu mücadele, volunda tatbik edilen memgun olarak satış yapmak im'n'ânını eınlâk ve akar sahibi Ihtiyar hokkabaz kemece bozmaya Tiyulmuştur. Yeni bulamıyacaktık> demektedipier. Ce lunmıyan b'f cok masraflar da tay leitetlerde fevkalâde netieeler vermiştir. eermayedar için arkadaşlarının nasırladen yapılan muhakemede, «Genc lcpler de hayvan piyasasının yük yedilmiştlr. Bununla beraber bilhas Bu suretle veremlilerin ve veremden 8rına ta? düşürmek için bu enmlslz bir lik» in sahibi ve neşriyat müdürü ^eldiğini ileri sürmektedirler. Hal sa hastaneler iase masrafı arttigın lenlerin miktan pek çok azalmıştır. fırsattı. Lady Astor'a gelince, o da, gazedan bütçe güçlükle denk getirile Mücadele cok masraflı olmakla beraber İ. Orhon beraet kazanmıştır. buki Fiat t Murakabe komisyonu yutelerin yazdığına göre kocasırun 'aon hafcok verimli bir şeydir. Memlekete, sarbilm^tlr. anlata zarfında fazla vergi tarhiyatı mukaİKT1SAD karıdaki narhı toptancılarla her on fettiŞinden daha fazla para temin eder. şarak tesplt etmlşti ve narh bili, Amerika tnahkemelerinden 3 milyon Hali hazırda Verem Mücadele Cemibes günlük piyasa fiatmın vasatisi Almanyaya yapılacak sterlinglik bir meblâğın tarafına iadeşi yetinin Eyübde bir dispanseri vardır. alınarak tayin edilmektedlr. için ilâm alıp koynuna koyduktan sonra, Bu sene Kasımpaşada da yeni blr disihracat Fiat Murakabe komisyonunun bu onun da kahkaha ve sevincine payan panser açmağa karar vermiş ve işe giAlmanyaya yapılacak ikl milyon gün bu Işle mesgul olarak meseleyi yokta Fakat bir darbımeselde dendiği rişmiştir. Yakında ba«ka dispanserler lirahk lhracatın tevzll İçin, ihracat halletmesl Iâ7!im gelmektedir. Aksl gibi tatlı şünlerdir ki çok çabuk geçerde açılabileceğini ümid ediyoruz. Biı taclrleri dün Tlcaret Odasında takdirde toptancılar bugün de koAnadoludan mal almak üzere şeh de. Erenköyünde 80 yataklık sanatorlcr ve unutulurlar. yun kesemiyeceklerdir. bir toplantı yapmışlardır. İhraca rimize gelen Abdülvehab isminde yom vardır. Bu meyanda biraz fazla mizaha kaçtı tın mühim bir kısmını barsak, babir tüccar, basma almak üzere muh Dispanserler fakir halk icîndir ve her ğımın sebebini karilerimden bu hikâ lık, konserve, derl, paçavra ve peyMAAR1FTE telif tüccarlara müracaat etml^se şey meccanidir. Meccanî bir sanator yeden bir ahlâk meselesl eıkarmak eme nir teşkll edecektir. de «yok» cevabmı almıştır. Abdül yom yapmağa. bütçesi müsaid olmadı linde bulunduğuma atfetmelerinl rica 1 L Şayanı dikkat bir istatistik vehab, nihayet Katırcıoğlu hanmda ğından Erenköyündeki «anatoryomu ederim. Her kim söylemişse doğru ifade Maarif müdürlüğü tarafından ha Ohannes admda bir manifatura orta sınıf halka tahsis etmiştir. Burada 1 ctmiştir ki mi/ah ve facia ayni kaynakzırlanan blr lstatlstlğe göre, izin luccarma müracaat etmiştir. O asgarî bir ücretle tedavi yapılmaktaalan muallimlerin yüzde 97 sini ka hannes, Abdülvehaba bir basma çı dır. Bu sanatoryoma halk çok rağbet tan neşet etmektedir. göstermiş, metresine 70 göstermiştir.' Ücretli olduğu halde, dadın muallimler teşkil etmektedir. kararak Rusya öyle vâsi bir filke ve oradaki k Belediye Temizlik işleri müdürü İzinler ekseviya 3, 15 günlük veya kurus istemiştir. ima sıra bekliyen hastalar vardır. Bu bayat, febefe ve içtimaî görüs bizimkinAbdülvehab, Ohannesin istediği vaziyet karşısında müessesenin tevsii Faik bu vazlfeden çekilerek Maarif ikl aylıktır Hastalık dolayısile İzin den o kadar ayn ve aykındır ki, iki alan muallimler yüzde 96, evlenme fiatı kabul etmis, fakat Ohannes bir zaruret halind^dir. sıhhat müfetti§liğine tayin edil memleket arasında en ufak bir mukayeve naM! dolayısile izin alanlar İse malını satmak tetememlş ve bas miştir. 6e zeınini aramak kadar beyhude bir manın baharlık olduğunu ve ken İstanbul Verem Mücadele Cemiyeti İf Yeniden G fırıncı ile 28 şoföre, Be yüzde 4 tür. Eahraet ve boşuna sarfedilmiş emek tadisine yaramıyacağım söylemiştir. nin varidatını, azanın senelik # aidatı, lediye nizamlanna aykırı harekette 32 köy mektebi 6avvuı edilemez. Müesseselerin kuruluAbdülvehab, bunun da zararı ol halkın ve müesseselerin her sene yapbulunduklan kaydile ceza kesilmiştir. çu, maddi ve manevî hayat şartlan ve Cataîca, Silivri, Şile ve Yalova madığmı söyleyince, Ohannes malı tıklan teberrular, pul, müsamere ve İT Köprüden geçen Emin Atana isbu müesseselerin hizmet etmek istedikköylerinde inşası tamamlanmak ü satmaktan suretl kat'iyede Istinkâf balo hasılatı teşkil etmektedir. Aza aminde blrine, şoför Zülfikarın sürdüleri gayeler arasındaki fark ancak uçuzere olan köy mekteblerinin mik etmiştir. Bu hâdiseyl Fiat Muraka dedi, ekseri hayır cemiyetlerinde ol ğü 1850 numaralı taksi otomobili çarp tarı 32 kadardır. Bunlardan bir kıs be bürosu memurlan bir cürmü duğu gibi, maalesef çok azdır. Banka rura kelimesile ifade olunabilir. mış, Emin tana ayağından yaralan nu 23 nlsanda, dlğer bir kısmı da 19 meşhudla tespit ederek Ohannesi lar, ticarî ve sınaî müesseseler de yarHakikat bu merkezde olduğuna göre; mıştır. dım etmektedirler. Bu seneden itibamayısta ve mütebaklsi de 29 birin AdMyeve teslim etmislerdir. kendini bilen ve kötü erael beslemiyen İc Muhafaza ve emniyet memurlan citeşrinde açılacaktır. Mekteb blnaBundan baıjta Salamon Kohen, ren satışa çıkardığımız pullara halkın ber İngilizin hakikatlerden tecerrüd dün Tahtakalede Kebabcı hanında Sey larının lnşaatmı tesrl etmek .üzere Davld Kamhi ve yün ipliği ticareti ve müesseselerin rağbeti büyüktür, ederek bizimle alâkası olamıyacak re feddin, Mehmed ve Cemal adlarında üç Maarif müdür muavinl İzzet Kocak yapan bir mağaza hakkında da ih Bu, cemiyet için büyük bir tesvik oldu. jimler üzerinde hiç olmazsa fazla yalan kişiyi, eroin satarlarken »uç üstünde la, Maarif mimar ve müfettlşleri tikâr suçundan tahkikata başlan Bilhassa sinema biletlerine yapıştınlan pulları halk seve seve kabul etmektesöylememek ve haj alî işler üzerinde uğ yakalamışlardır. mıstırteftislere baslamıslardır. DOPTU değil mi? Koyun eli buhranı Dün birçok kasablarda et bulunamadı On dört senedenberi, kendi köşesinde sessiz sadasız çalışan ve elindeki az vesaitle, mümkün alduğu kadar çok iş yapmayı kendine hedef •ittihaz eden İstanbul Veremle Mücadele Cemiyeti, önümüzdeki seneler için geniş ve sevindırici bir faahyet programı hazırlamaktadır. Bilhassa fakir halkı kemiren hast*lıkla mücadele eden bu hayır cemiyetimizin değerli başkanı profesör Tevfik Sağlam bir muharririmize cemiyetin çalışmalan ve hazırladıklan yeni Belediyenin 941 masraf bütçesi pro^ram hakkında aşağıdaki izahatı Dün Şehir Meciisine verilen Bele vermiştir: diye masraf bütçesine nazaran Hâl « Martın birinci pünü 14 üncü seicin beş büyük baskül mubayaa ecilecektir. Hukuk İşleri müdürlüğü nelik kongresini akdedecek olan cerrine bağlanılmıs olan evlendirme me yetimiz. mahdud bir sahada, yalmz İsmurluklajrı tekrar makam, dolayı tanbulda veremle mücadele için çalışır. sile de kaymakamlıklann emrine Bütün dünyada olduğu gibi bizde d" verem büyük tahribat yapıyor. Vererr bağlanmıştır. mücadelesi, büyük çalışmalan icab etSıhhat işleri bütçesine Anadolu tiren ve semeresini geçe veren bir hasciheti cankurtaranları için iki hastalıktır. Mücadelemiz esasları şunlar tabakıcı ilâve edilmiştir. dır: Mümkün olduğu kadar veremlileri Sanatoryomlara yatırılacak muherken bulmak ve te«;his etmek, bunları t?.c veremlilerin tedavi masrafı olatedaviye tâbi tutmak, bilh>assa etrafınrak 7500 lira konmuştur. Aceze ve da tehlikeve maruz olan insanlan, elikiz çocuklar maaşı için bütçeye de mevcud bütün vesaitle korumaktır. 8500 lira konmuş, hastane etibba Verem. eskiden zannolunduğu gibi smdan blr çoğunun maaşı barem derecesine göre artırılmıştır. İmar şifa bulmaz bir ha»^lık defildir. Hasplânlarının hazırlanması için 24 bin, talık baslangıcı ne kadar çabuk bulufıkara cenazelerinin kaldırılması i nur ve tedaviye ba*lamrsa şifa ümidi çin 3500, mezarlıkların imarı için o kadar fazla olur. Bunun için de bü4000, konservat\ıar bütçe açıgına vük bîr organiza'îyona fhtiyaç vardır. 91364, Yeşilay cemiyetine muave Veremlileri, vereme müsteid olanlan ve net için 300, esnaf hastanesine yar etrafjnda siravete maruz olanlan erdım için 5000. İstanbul barosuna kenden bulmak ve buntara yol göt 2C00, Galata Kulesindeki zeval vak termek vazifesi verem disDanserlerine tini gösteren teçhizat için 2560, top aiddir. Bir dispanser devince, yalnız bPdeli 2000, tenviratı umumiye için kendbine müracaat eden hastalara ba260,000, milli bayramlar için 35,000 kan ve onlara flâç dasıtan bir möes' lira tahsisat konulmuş, Turizm mü se'e ol^rpk anlaşılmamalıdır. Burada dürlüğü, İstatistik ve Neşriyat mü mücadelenin elini bizzat hastalara kadürlüğünden alınaraR Yazı İşleri dar uzatmak, hastalan evlerinde, fabrikplarda. mekteblerde, hulâsa kendi müdürlügüne bağlanmıştır. icab eder Memurin maası ve diğer masraf verlerinde arayıb bulmak ların da ilâvesile Vllâyet ve Bele Buna nazaran, verem mücadelesinin en dlye ve müşterek adi masraf mu esash urvu dispanserlerdir. « Bazı zamanlar, küçük sebebler büyük isler ve iyilikler yaratmıştır. Bugün imzaladığımız mütevazı eser de, Balkanlarda yeni karış'klıklara belkî de mâni olacaktır.» Cemiyet reisi Profesör Tevfik Sağlam dir. Hekimlerin bir çoğu reçetelerine, eczacılar ilâç şişelerinef bir çok müesseseler faturalanna yapıstırmaktadırlari Bu suretle cemiyetimize oldukça mühim bir varıdat temin edıleceğine kanaatimiz vardır. Cemiyetimiz, geçen hafta Vali ve Belediye reisi doktor Lutfi Kırdann himayesinde bir balo verdi, çok rağbet gordü. 500 lirayı geçmiyen bir masrafa mukabil 14000 liraya yakın bir hasılat yaptı. Bu da, halkın bu hayırlı işe ne kadar bağh olduğunu gösterir. Cemiyetimiz sırf gönüllü teşkilâtıdır. Bütün azası fahri olarak çalışırlar. Varidat tamamile hayra sarfedilir. Halenyeni bir teşebbüs olarak fakir veremlilerin iaşesi işi ele alınrmştır. Tatbik edilen usul judur. Eyüb dis panseri Eyübde yiyeceği olmıyan ve son derere muhtac veremlileri, şahsan bir hayır sahibinin bimayesine vermeğe tavassüt etmektedir. Hayrı yapmak istiyen zat her ay on Hra veriyor. Bu nunla himaye ettiği hastaya, her gün yumurta. süt, tereyağı, et ve ekmek vermekten ibaret kuvvetli gıda verilmektedir. Hangi hastayı himaye ettiği hayır sahibine bildirilir. Bu para tamamen bu şahsa sarfedilir. Cemiyet ortada tavassut rolünü ifa etmektedir. Hali hazırda 15 hastaya bu suretle bakılmaktadır. Eyüb dispanserine bu sene bir rontgen makinesi kondu. Bununla ükönce o chardaki fabrikalarm bütün amele leri rontgenden geçirildi; ba$langıç halinde olan hastalann bulunması temin olundu. BUâharc o semt halkı da rauayene edilecektir. Bunun bütün mekteb talebesine teşmili için teşebbüse girişmiş bulunuyoruz.» . Saracoğhınun hakkı vardır. Türk Bulgar anlaşması, bugün, Balkan sulhunu tamamile sigorta etmemiştir amma, bu sigortanın başlangıcıdır ve bu mütevazı eser, büyük bir binaya temel olabılir. Türkiye ile imzaladığı mukavele, Bulgaristamn maneviyatını kuvvetlendirmiştir; Türkiye tarafından emin olan Bıılfaristan, belki Almanyanın tazyiklerinc karşı daha cesaretle istiklâiini ınüdafaa eder. Bulgaristan da, Türkiye gibi, Balkanlarda bir taarruz ve tec&vüz unsuru olmamağı kabul etmis olduğu için, bu vaziyet, belki YuRosIavj anın da ccsaretini ve mukavemetini arhnr. Müşterek bir Alman Bulgar taamızu yerine, yalnu bir Alman hareketi karşısmda kalmak Yunanistan için de, az rauhim bir kâr değildir. Ne Bulgaristamn, ne de Yugoslavyawn kendi gönül nzalarile bir Alman işgaline razı olacaklannı .ve istiklâllerini mcmnuniyetle çiğneteceklerini akıl kabnl etmez. Bu işgalin Rumanyada verdiği netireleri, onlar daha yakından görüyorlar. Üstelik Alman ordusu kendi topraklanna gtrince, İngiliz bombardunan tayyarelerinin memleketlerinin bütün deıniryollannı, köprülerini, limanlannı, tayyare meydanlannı, askeri tesisatmı bombardıman edeceklerini de biliyorlar Ingütcrcdpn kalkıp Lehistanm batı cenubundaki Krakovi şehrine kadar giden İngili'z tayyarelerini Balkanlarm en iıcra köşelerinc bile tonlarla bomba yağdi/inaktan hiçbir kuvvet menedetnez. Bu milletler, Almanyanın mavl gözlcri için bu bombalan yemeği elbette istemezler. Onlar, Alman ordulannı kendi baslanna durduracak kudrette olmadıklaruu hildikleri için, harbsiz bir Abnan işgalim, «şerrin ehveni» diye kabul etmek ıstırannda bulunuyorlar. İtiraf ve kabul etmek lâzımdır ki topun ağnnda bulunan bu iki memleket için, Almanyaya karşı cephe almak kolay bit İş değildir; bilâkis. İlkbahann ılık günleri gelince Balkanlarm erimeğe başlayacak olan karlarile beraber Balkanlılann mukavemet kudrrtini de eritmemek için, onlarm müte» sanid ve birbirinden emin ohnalan, ayni zamanda, İngilterenin seri müdahalesinden ümidvar bulunmalan lâzımdır. Bir Alman taamızu karsısmda 1000 İngiliz tayyaresiİ3 500.000 kişilik bir İngiliz ordnsunun Balkanlara gelebileceğina iman ettikleri gün, Balkanlılann mütecavize karsı tek bir cephe teşkil edeceklprine şüphe yoktur. Fakot. böyle büyük bir İngiliz ordnsunun Balkanlarda mesgul olması mı, yoksa Almanlann, kuvvetlerinin bir kısmını Balkanlarda israf etmeleri ml, jüksek İneiliz stratejisi bakımından daha doğrndur. Bu da, derinden derine tetkike değer s y n bir meseledir. Bir manifatura tüccarı Adliyeye verfldi Cezrî karar Vergisi verilmiyen arsalar satılacak Şehrn müteaddid mahallerinde mu sakkafat ve arazi kadastrolan tanzim edilmektedir. Sekiz, on senedenberi devam eden bu faaliyet oldukça ilerlemiş, şthrin başlıca kazalannda kadastro işi ikmal edilmiştir. Bu kadastro tanzimi esnasında bir çok arsa, arazi ve emlâk sahibleri meydana çıkmamaktadır. Bundan başka bazı yerlerde arazi vergisi talebi esnasında kendisinden vergi istenilen mal sahibleri vergiyi vermemek için arsanın kendilerine aid olmadıklannı söylerftektedirler. Diğer taraftan Belediye, bu emlâk ve arsalardan senelerdenberi birikmiş bina ve arazi vergisi istemektedir. Uzun zamandanberi bu verginin ne suretle tahsil edilebileceği düşünülmekte idi. Nihayet alâkadarlarla cereyan eden muhabere neticesinde bunlann satışa çıkanlarak Belediyenin alacağının tahsiline karar ve rilmiştir. Bu suretle satışa çıkarılacak arsalann kıymeti yanm milyon liradan fazladır. Kısa Haberlei Egede ilkbahar İzmir (Hususî) Mıntakamızda, adeta bir ilkbahar havası hüküm sürmektedir. Bol bir güneş ve bahar günlerinin durgun, ılık seması, etrafı kaplamaktadır. Karlar eksenyetle erimiştir. Suların yükselişi durmuştur. Soğuk, kömür mevzulan ortadan kalkmıştır. Bu suretle çiftçi, biraz çalışıp vaziyeti toparlamak imkânına sahib olacaktır. raşmamak gibi milli vazifelerinden laklaşTnaması gerektir . *** * u Eğer hakikati açıkça ifade lâzımsa, bu adaların Bernard Shaw'dan hiçbir yardım gormediğine, hele derdlerine ondan hiçbir deva bulamadığına hükmetmck çok yerinde olur. Milletlerin hayatlarınm idamesi için harbettikleri sıralarda. vr bir hayat nıemat mücadelesine giristiklfri esnada, sarayda şaklabanlık edcn dalkavuklarm bizzat kendi rahat ve müreffeh hajatlan mevzuu bansolurken, Prensten seyise kadar bütün bu garay erkân ve bendegânı harb mejdanl&ıında çarpışırlarken, dalkavuğun yaveleri ancak bos koridorlarda aksi sadadan baska bir şeyle karşılasmaz. Onun bu kerib sesi ise öteye beriye koşuşan habercilerin, matem tutan dulların ve annclerin, yaralı erlerin ve zabitlerin ancak kulaklarını tırmalar. Kahkahanın da bir zamanı, güldünnenin de bir vakti Vardır. Nc büyük bir saadet ve talib eseri ki, ariık o kâbııslu günleri arkada bırakarak tekrar normal hayatımıza, dalka vuklu, hokkabazlı ve nedimli günlerimize kavnşmuş bulunuyoruz. Tekrar neşeliyiz (*). Tekrar ciddî olmıyanlan, budalplan. hatta bize iyilik etmek emelinde ol lv ııyanlan affedebjjiyoruz. Bütün bunlar bir* araya toplandıktaıi sonra şu söylenebilir ki bizim meşhur hokhabazımız. olmasaydı; etnin olabiHH ki; İngilu hayati güzelliğinden. neçc^iîi^fen ve şeta'e(inr'en muhakkak bi çeyler fcaybederdi. Ve «unu d» ilâve Bu herif, filozof denilen adamlardan biriydi. Boston'da, ayn ayn iki evde birden doğduğu için, ikizdi. Bu evler, bugün hâlâ mevcuddur, ve bu hâdiseyi anlatan yazılar, cephelerine yazıhdır. Bu ibareler oldukça sarihtir, m?amafih hemen hemen beyhudedir; çünkü, alıali, yabancılarm nazan dikkatinl, ekseriya günde birkaç defa, mutlaka bu evlere celbederler. Bu felsefe tahsilil muzır bir maksada istinad ediyordu ve Franklen'in istidadım pek erkenden piçleştirdi. kendisinden sonraki geııc nesilleri tazib etmek için, onu, meseller ve vecizeler icadına sevketti. Hatta, en basit hareketleri bile, her devrin küçük çocuklarma misal olarak gösterebilecek şekı'de tasni edilmişti; böyle olmasaydı, o' çocuklar, ne kadar mes'ud yaşarlardı. Bir sabun fabrikatorunun oğlu olmayı da, gene bu düşünce ile istedi. Maksadı, her halde, bir muwaffakiyet kazanmaya çalışıp da, bir sabun fabrikatörunun oğlu olamıyan, müstakbeldeki bütün çocuklann gayretlerinı boşa çıkarmaktan başka bir şey değildi. Tarihte eşi bulunmıyan bir guiniyetle, bütün gün çalışu:, geceleri uyku uyumaz, kör bir lâmbanın ışığmda cebire çalışıyor gibi yapardı. Maksadı, bütün öteki çocuklan, Benjamen Franklen'in mütemadiyen kafalarma kakıldığını istemezlerse, ayni şekilde harekete icbar etmekti Bu usullerle iktifa etmez. yalnız ekmekle ve su ile yaşamaktan hoşlanır, yemek esnasında felekiyat okyrdu. Bu bal, babalanndan, bu adamın muzır tercümei halini dlnleyen milyonlarca çocuğun felâketine sebeb olmuşiur. Meselleri, küçük çocuklar» karşı düş Müteveffa Benjamen Franklen ÇEVİRENHAMDİ VARÖCLU manca hislerle doluydu. Bugün bile, hiç bir çocuk yoktur ki, alelâde bir sevkj tabiisine uysun da o mahud vecizelerden birile karşıla^masm ve derhal Franklen'den bahsedildiğini işitmesin İki rneteiik verip nstık alsa, babası: «Franklen'in sözünü unutma oğlum, der: Günde bir metelik, senede bir frank eder» ve fıstık, çocuğa zehir olur. Dersini bitirdikten sonra, topa,ç çevirecek olsa. babası: «Vakit geçirmek, vakit hırsızlığıdır» der. Faziletli bir iş görse, mukabilinde, hiç bir zaman mükâfat görmez, zira «Fazilet, haddizatında mükâfattır.» Ve biçare çocuk, ölünceye kadar hırpalanır, uykudan mahrum olur, çünkü, Franklen, o muzır ilhamının geldiği ânlardan birinde: «Erken yatıp erkcn kalkmak, insana, sıhhat, servet ve zekâ verir. buyurmuştur. Sanki, bu şerait dahllinde, sıhhatli, zengin ve akılh olmanın, bir çocuk için ehemiyeti varmış gibi! Bu darbı meselin, üzerimde tecrübe edildiği müddet zarfında bana verdiği eziyeti dil ile ifadeye imkân yoktur. Bu tecrübenin tabiî neücesi, umumî zaaf, fakirlik ve delilikten ibaret hali hazırdald vaziyetimdir. Anatn ve babam, çocukluğumda, beni bazan fabahın dokuzundan «w«l uykudan kaldırmak itiyadında idiler. Muhtac olduğum istirahati bana verselerdi, şlmdi kim bilir ben neydim? Hiç şüphe yok, bir mağazam olacaktı ve herkesten itibar görecektim. Hikâyesini anletüğımız adam, ne de cvü*etli bir hilekârdı. Pazar günieri uçurtma uçurabilmek için, uçurtmanın ipine.bir anahtar asıp yıldırım yakaladığma kandırmak yolunu bubnuştu. Saf alıali, mubarek günün kudsiyetini ihlâl eden bu eski çepkının aklını ve dehasını göklere çıkanyorduı Altmış yaşmda clduğu tarihte, onun, yalnızbaşına topaç çevirerek eğlendiğini bir gören olur&a, sanki ütüne vazifeymiş gibi. çimenin topraktan nasıl çıktığını hesab ediyormuş gibi bir tavır tekınırdt! Babam, kendisini yakından tanırmış: «Benjamen Franklen, daima mesgul, dairaa telâşhydı» derdi. İhtiyarlığında, onu sinek avlarken, yahud kumdan topak yaparken, veya mahzenin kapağı üstünde kızak kayarken gören oldu muydu, Franklen derhal ciddî bir tavır takırur, bir darbı mesel gavurur, burnu havada, külâhı yıkık bir vaziyette, dalgın ve acayib görünmeğe çahşarak, yürür giderdi. Yaman kurnazlardandl. Bir adamıa bafuu, bir jambon gibi, E HIKAYELERI saat tutmaca dört saatte ise bulayan bir soba vardır ki, onun icadıdır. Bu sobaya kendi aduıı vermekten duyduğu şeytanî zevki tahmin edersiniz. Franklen, cebinde iki şilin paradan ve koltuğunda dört soraundan ibaret bütün malı, mülkile Fladelfya şehrine nasıl girdiğini, gururla anlatnr dururdu. Fakat, hakikatte, bu hâdiseyi tenkid fikrile mütalea edecek olursanız, hiç bir kıymeti olmadığını görürsünüz. Kim olsa, onun yaptığını yapabilirdi. Askerlerin, süngü ve tüfek yerine, eskiden olduğu"gibi, ok ve yay kullanmalan faydalı olacağı mütaleasıru yürütmek şerefi onundur. Süngünün, bazı ahvalde işe yarayacağını, fakat, uzak mesafeden kullanılırsa faydası olacağmdan şüphe ettiğini, mutad aklı selimile söylüyordu. Benjamen Franklen, böyle bir evlâd yetiştirdiği için bihakkm şöhret kazanan ve yeni bir memleket olan vatanı için, birçok mühim işler yapmıştır. Maksadımız, burada, onun meziyetlerini inkâr etmek veye küçültmek değil, sadece, Babil kulesi devrinde bile, kafa şişiren basbayağı lâflardan ibaret telâkki edildiği halde, onun, alabildiğine bayağj üadelerle ve mühim bir yenilik süsü vererek ortaya çıkardığı iddiah darbı mesellerini hakiki değtrlerine irca etmek; sobasını, askerî nazariyelerini, Fladelfya'ya girdiği zaman etrafın nazan dıkkutini celbetmek için takındığı münasebetsiz1 tavırları; uçurtma uçurmak iptilâsmı; içyağı setacağı yahud mum yapacağı yerde, bu iptilâlara benzer bin türlü divaneliklerle vaktinf isral etntesî âdetini yıkmaktır. Yüksek Ziraat Enstitüsü Orman Asıl kısmen olsun yıkmak istediğim şey, Franklen'in, bu çocukça işlerle meş Fakültesi, Ziraat Vekili merhum gul olmak, ay ışığmda derse çalışmak, Sabri Toprağın ölümünün yüdönüdini bütün bir adam gibi sabah olma mü münasebetile, blr ihtifal tertib sını bekleyeceği yerde geceyansı yatak etmis, fakülte profesörlerile talebetan kalkmak sayesinde dehasnıı kazan lerl dün merhumun Asrî mezarlıkdığı hakkında, çocuk babalaruun kafa taki kabrini ziyaret etmişlerdir. Busına yerleşen o zararh kanaattir. Ve rada, fakülte dekanı profesör Mazböyle bir programın, sıkı sıkı tatbikı har Diker, Sabri Toprağın hayatı, neticesinde, her divane oğlunun bir hizmetlerl ha'?kmda bir hitabe lrad Franklen olacağı iddiasını cerhetmek is etmis, Ziraat Vekili ve Enstitü natedim. Mizacda ve harekette görülen bü mma kabre birer çelenk koymuş tün bu müessif garabetlef, dehanın «mü t.ur. essiri» değil, sadece «delili. dir. İnsanların, bunuartık idrak etmeleri lâzım. Anamla babama, bu hakikati anlatabllecek ve bu suretle, oğullarını daha mes'ud bir hayat yaşamakta serbest bıNüshan 5 kurustur. rakmağa kendilerini ikna edecek kadar uzun bir zaman için, ben onlarm, babası olmak isterdim. Babam zengin bir Senelik adam o'.duğu halde, ben, çocukluğumda, Alü ayhk sabun yapmak mecburiyetinde kaldım. Üç ayhk Sabahleyin erkenden kalkmağa, öğle Bir' yemeğinde hendese okumağa, kendi yazdığım manzumelere müşteri aramağa, her işte, tıpkı Franklen gibi hareket et Gazetemize gönderilen evrak ve ranlar meğe mecbur oldum. Günün birinde bir nesredil«iin edilmesin tade tdilme» < • / Franklen olmak ümidile. Ama, bakınız rivaından mes'uliyet kabul olnnmaı ne oldum! Merhum Sabri Toprak için yapılan ihtifal CUMHURIYET

Bu sayıdan diğer sayfalar: