14 Nisan 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

14 Nisan 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

_ Dilenciler arasında | Siyah siyah ü ı_iıı. Ak saçlı başımı lâhavle '€r gibi iki tarafa sallıyordu. ğ şvlerin penceresi açılmış genç, lhhî"’ kadın erkek bir sürü insan seyrediyordu. :l::;oni: gülmeden kırılıp geçiyor- . Yokuştan aşağı indim, caddeye | Sıktrm.. Bizimkiler otomobile bim | mişlerdi. Yanlarına yaklaştım. Sapkamı çıkardım. Tam çekirdek- ten yetişme bir dilenci haliyle yal- vardım: ber çi olursunuz, beni'de bera- | y ötürün.. Yürüyecek — halim — Gel, dediler.. AHladım.. Her halde benim n laşılmamıştı. valarla seldiğim am Otomobil biraz ilerleyince: — Artık dedim, beni bırakm Şurada ineyim, biraz sonra tekrar Samatyaya dönüp şu herifle ko- | — Birevi gözetliyeceğim.. İçe- ':: kimlerin olduğunu anlıyaca- — Vaz geç, bu sevdadan, bu ka» Yapt dinşe, dilendin.. Tetkikat M TNsa yaptın.. Fazlası tad kaçı- *Vi soyacaklar.. lu* Zannetmem. Bunlar da h- m":;--h,hm yüzdük — yüzdük H Tuğuna geldik. Şu işin $ Yüzünü alamamak olur mu?. lür* Peki amma artık bu işi uzun dürtme anladın mı? Sen işi ar- ıı“'dllııkılh serdin.. Dilencilik " geldi galiba.. — Vallah değil.. — Canım, herkes söyler, bir hw iyordu. R ün> —7 dedim, Neye beni sağır — Dur onu da anlatacağım am. BU Sanı aşkolsun 7. — Neye 7. İsgç Neye olacak, ulan şu mahal: z mı numara yaptın.. Herkes İnaçan APtal bir dilenci — olduğuna ş.,““'_—_:ııu gazeteciler bile yut- 'N resmini iler. S gipin resmini çektiler ı.,x Vallahi resmini aldrlar.. Son- Lm'n" iler bize öyle kolay kolay Ven Yuturamazsınız derler.. Fakat xöyı. kıil yutturdun ki .. MA ne © ise şimdi bu lâfı kes.. Ba- < göYliyeceksin?. . "ngqi,_ "“nyı Çamur mu gön- K B yakalı, | iraz da fiyakalı | Ne yaman şeymiş, — ne yaman Şeymiş, Bu Samatyalı.. Şarkısmı söylemeğe başladım. 4 Deminden bana acıyan kadın #imdi durmuş hayretle yüzüme ba» - Boyacı bana anlamak istediğimi öğretti... — Evet!.. — Burada dikiz için mi?. — Evet... Sen de mi bu evi dikiz ediyorsun... - — Öyle dikiz ediyorum.. — Ben buraya geldim amma... Buevi dikiz etmemizin sebebini | bilmiyorum.. — Hımm... Sana bir şey söyle- | mediler mi?. — Yoo... — Sen sormadın mı? — Yooo.. — Yahu ben seni açık göz zan- netmiştim amma az enayı değil—i mişsin.. Adamı bir yere dikiz için | gönderirler de sebbini — sormaz o lur mu?, — Ben sormadım.. — Dur ben anlatayım sana.. Bizim arkadaşlardan ikisi, kahve- den gizlice bu evden kaçak ampes ile sigara kâğıdı alıyorlarmış.. Re- si bunu duymuş, buraya — haber göndermiş, kendisi — de aldırtmak istemiş. Giden adamı kovmuşlar.. — Peki bundan reise ne?. — Nasşl ne canmm?. Bizim kum- panyaya giren bir adam kendi ba- burdur.. Zakon böyle.. — Bu arkadaşlar kimlermiş ?. — Reis kimler olduğunu pek iyi bilmiyor. Fakat iki kişiden şüphe ediyor. Şimdi, biz bu iki kişinin buraya grip çıktığımı dikiz edece giz.. Görürsek çevirip soracağız.. Eğer inkâr ederlerse usuletle poli- e haber vercceğiz. — —— — Neye polise haber vereceksi- niz?. — Akılları başma gelsin diye?. — Onlar bu işi bizim polise har ber verdiğimizi anlamazlar mı?.. — Analamazlar.. — Ya sizleri fitlerlerse?. — O kancıklığı yapmazlar.. — Peki onlar polise gidince ne olur?, — Ne olacak, arkadaşlar sanki hiç bir şeyden haberleri yokmuş gibi onları kurtarmağa çalışacak - lar. Veneden enselendiklerini soracaklar.. O vakit onlar da ister istemez hepsini olduğu gibi anla- tacaklar, o vakit reis kahveden gizli iş yapanların nasıl kolayca 1 diğerlerine göstere» (Devamı var) ——— Metresini öldüre- nin muhakemesi —Baş tarafı 1 inci sayfadam— müncer olmuştur. — Nihayet Nai- me Hanım, Hasip — Efendinin e- vinden eşyalarını alarak Bekir E- fendinin Samatyada — tuttuğu bir ve kaçmış, Hasip Efendi bir gece evine gelince bunu öğrenmiştir. Hasip Efendi ,metresini — evino dönmiye davet etmiş, kadın bunu kabul etmeyince intikam almıya karar vererek yatak ve paltosunu satarak bir tabanca almıştır. Ni- hayet 5 Şubat günü saat 14 te Fi- ruzağadaki evine gelmiş, metresi. ni iki kurşunla öldürmüştür. — Ha- sip Efendinin metresini taammü- den öldürdüğü sabit olduğundan 'Türk ceza kanununun 45 inci mad desi mucibince idamı istenmekte . dir. Muhakemeye yakında ağır cezada başlanacaktır. -._D:ı Nisan 1934 —— —HABER — Akşam Postası R Gazi Hazretlerinin| Dün yapılan lik . seyahatleri —Baş tarafı 1 inci sayfada— ler ve bir sevinç — ve heyecan dalgası halinde bulunan ve a yakları altma çiçek demetleri atan Bergamalıların — arasma karıştılar, Bu suretle yaya ola- rak Halkevini teşrif ettiler. Bu- , rada bir müddet istirahat etlik- ten sonra şehir civarmdaki Es kulap harabesini ziyaret ve a- sarı atikayı alâka ile tetkik bu- yurdular, verilen izahatı din- lediler. Tekrar Halkevine av det ederek öğle yemeğini yedi- ler. Yemekten sonra halkın ayni coşkun ve hararetli tezahüratı içinde Dikili istikametinde sa- sat 14 te yollarma devam etti- ler. Ayvalık, 18 (A.A.) — Reisi- cümhur Hazretleri 14,45 te Di kiliye geldiler. Dikili gayet güzel süslenmişti. Halk şehrin methalinden itibaren caddeleri doldurmuştu. Gazi Hazretleri burada da halkın . hizasına ge- Hince otomobilden — indiler ve büyük tezahürat arasında yaya olarak Gençlik birliğine gitti- ler. Orada bir müddet kaldılar ve Dikilililerle temas ettikten sonra coşkun halkm arasmmdan geçip Ayvalığa hareket buyur- dular. Ve 18 de Ayvalıkta da yapılan istikbal pek muntazam ve müuhteşem oldu. Şehir baş- tan başa donânmış, muhtelif taklar yapılmıştı. Erkek, ka dın ve çocuk şehir halkı kümi- len caddeleri geçilemiyecek ka- dar doldurmuştu,, Gazi Haz retlerişehrin — methalinde oto- mobilden indiler, her taraftan alkış tufanı koptu. Halkm heyecanı zaptedilemez bir ha- le gelmişti. Reisicümhur Haz retleri bu coşkun sevgi havası içinde uzun müddet yaya yürü düler, ondan sonra otomobil- le Çamtepesine çıktılar. Ora dan avdette Cümhuriyet H. Fırkası binasmdaki çayda bu- lundular. 19,80 da — Edremit istikametinde yollarına devam etmişlerdir. ZAYI — 137 liva numaralı be- ratımı zayi ettim, Yenisini alaca- ğımdan eskisinin hükmü olmadığı ilân olunur. Müteveffa Halit Haydar zevcesi Emine Maide HABER Akşam Postası B. ABONE ŞERAINTI 1 8 6 I2ayık Türkiye: 90 260 480 810 K Kanebir 180 875 700 1200 ILÂN TARİFESİ İTicaret Hâzlarının satırı 12,60 Resmi Nânlar 10 kuruştur. Sahibi: HASAN RASİM Neşriyat müdürü M. Gayur Basıldığı yer: (VAKIT) Matbaası HABER gazetesi El yazısı tahlil kuponu isim . . . - « maçları (Devamı 7 nci sayıfada) bulspor direkler'ne vurarak kurtu- lan iki şüt te kaydedilirse oyunun tafsilâtı olarak başka kayde değer bir şeyi yoktur denebilir. * * * Geçen haftaki Beykoz malğlü- biyetinden sonra, genç Galatasa- ray takımında müthiş bir moral bozukluğu başladığı dün tamamile görülüyordu. Sekiz oyuncusu eksik Galatasa- rak takımı, eğer geçen hafta kaza- ya uğramasa idi, ihtimal Beşikta- şın beraberlik maçından sonra, © hızla çok işler yapabilecekti. Fa- Z Bombacıların muhakemesi —Daş tarsfı 1 incl sayfadam üçüncü komiseri İsmail Hakkı, ü- çüncü şube üçüncü komiseri Naci, birinci şube ikinci kısım ikinci komiseri Kadri Efendiler şahit o- larak dinlendi. Bu polisler, yalnız çanta içinde bulunan biri Ermenice diğeri İz- mirden Bursaya öteki de vatandaş Türkçe konuş ismindeki üç kita- bın nereden ve kimler tarafından alındığı hususundaki malümatları- nı anlattılar, başka bir - bilgileri olmadığmı söylediler. Bunlar çıktıktan sonra gene şa- hit olarak çağrılan birinci şube ikat geçen haftaki mağlübiyet, sa- | ikinci kısım birinci komiseri Nu- rıkırmızılıların bütün şevklerini | rettin Efendi, bütün tahkikat saf- kırdığı, hızlarını kestiği dün her an belli oluyordu.. Muslih ve biraz da Danyalle Doğan m. stesna, dün bütün Gala- tasaraylı oyuncuların — birbirlerile yarış edercesine fena oynamaları- nın başlıca sebepleri bunlardı.. Galatasarayın tamamile aksine biraz değiştirmiş oldukları takım- larile güzel oynadılar ve muvaffak oldular.. Belki İstanbulspor kale direk- lerinin kurtardığı iki muhakkak sayı, Galatasaray için büyük bir talisizlikti. Fakat ne olursa olsun dün İstanbulspor, sahayı galip ter- ketmeyi bak etmişti. Sarı siyahlı- larım takımında, bilhassa iki yan haf ve kaleci çok iyi oynadılar.. Maçın hakemi Rüştü Bey oyu- nu çok güzel idare etti. Anadolu - Hilâl Taksimdeki ikinci küme maçın- da Anadolu ve Hilâl karşılaşmış- lardır. Başından sonuna kadar fevka - lâde güzel devam eden oyun çok heyecanlı olmuş, ilk golü Hilâl at- mış, Anadolu buna bir penaltı ile mukabele etmiş ve birinci devre 1 — 1 beraberlikle bitmiş. İkinci devrede Hilâl penaltıdan bir gol yapmış, iki üç dakika son- ra Anadolu buna mukabele etmiş- tir. Bir müddet beraber devam eden oyun biraz sonra, Hilâlin attığı bir göolle, tekrar 3 — 2 vaziyete gelmiştir. Bundan sonra Anadoa- hu vaziyeti kurtarmak için Hilâli çok sıkıştırmış fakat oyun müte - madiyen Hilâl nısıf — sahasında oynandığı halde gol çıkaramamış ve bu sene oynanan en güzel maç- lardan biriş olan bu karşılaşma- dan Hilâl 3 — 2 galip çıkmıştır. Oynadıkları temiz ve güzel o - yundan dolayı gerek Hilâl gerekse Anadolu takımları, hakikaten teb- rike hak kazanmışlardır. B Takımları Beşiktaş, Fener (B) — takımları maçını 3 — 2 Beşiktaş kazanmış- tır. Galatasaray — İstanbulspor (B) takımları maçında da 3 — 2 Galatasaray galip gelmiş ve (B) takımları şampiyonluğunu — bun- dan sonraki maçlarda — yenilse de kazanmış olmuştur. 'Hakem meselesine dair... Dünkü maçtan evvel bu maçın hâkemi meselesi futbol heyetinin zaaf ve tarafgirliğine atfen çıka- rılan bazı şayialara biz de işaret etmiştik. Dünkü maçın baştan aşağı çok temiz bir şekilde cereyan etmiş ol- ması ve hiç bir tarafın en ufak bir şikâyetine bile meydan kalmamış hatında hazır bulunduğundan işin iç yüzünü şöyle anlattı: tftira atılan Artin Tülekyan E- fendi ile bu iftirayı tertip eden tüccardan İbrahim Bey evvelce tü- tün ticareti ortağı imişler.. Arala- rında geçimsizlik olmuş ayrılmış- lar, bu ayrılışı Tülekyan Efendi çoktan unutmuş, Fakat İbrahim E- fendi bir türlü unutamamış. Ve hattâ her gördüğü yerde Tülekyan Efendiden nefretle kaçarmış. İb- rahim Efendi, bu derdini, tanıdığı olan Mapavrili Mehmet Efendiye anlatarak demiştir ki: — Kardeşim, bu Tülekyandan hiç hâz etmiyorum. Şunun vilcu- dunu ortadan bari hükümet — kal — dırsa. Şuna bir akıl düşün. Ne der — sin. Diyince Mehmet Efendi de bir çare arayıp bulacağını söz ver- miş. Ve doğruca Sarıyerde oturan Hafız Mehmet Ragıp Efendiye g- derek dört kadar bomba istemiş, otuz liraya uyuşmuşlar ve nihayet almış. Bombaları aldıktan - sonra çarşı içinden bir çanta satın — ala- rak bombaları çantaya — yerleştir- miş. Bu esnada Mehmet Efendiye Samsundan Zülküfül isminde bi- rinden hususi bir mektup gelmiş. Mehmet Efendi mektupla beraber İbrahim Beye müracaatla bu mek- tup zarfının kendi işlerine yarıya- /|cağını bildirmiş. Orada bulunan Cevat Efendi zarfın üzerinde yazı- İ İr adresi silerek tüccardan Tülek- - — yan Efendiye diye yazmış. Ve içi- ne de bir mektup koymuş. Müteakıben hakkâk Mukbil ve Haydar Efendiler çağrıldı. Bun- larda kendilerine gösterilen zar- fın üzerindeki yazıların t,y.l harflerinden müşabehet gördükle- rini ve binzenaleyh diğer bazı ad- res yazılarının da ayni elden çıktı- #ma dair kat'i kanaatlerini bildi- remiyeceklerini söylediler. Bundan sonra maznun vekille- ri yazı tetkik işinin kâfi olmadığı- — nı, getirilen şahit hâkkâkların be- yanatı kat'i kanaat bahşedemiye - ceğini söyliyerek yeniden tetkikat yapılmasına ve mahkemeden de bir naip tayin edilmesine karar — verilmesini istediler. bulunması, — intihâp edildiği ilk gündenberi, dün de yazdığımız gi- bi daima isıbetli — kararlarla ve temiz mesaisiyle — İstanbul futbo- lundaki keşmekeşin önüne geç- mekte olan futbol — heyetinin bu def'ad da en dürüst ve bitaraf bir — kararla — zaafla değil, bilâkis kendini hiç bir tesire kaptırmıya- rak en doğru bir kararla çok karış- tırılan ve karışık gösterilen bu işi kendine yakışan bir temizlikle — bitirmiş ve bu münasebetle şayar nt takdir bir hareket — yapmıştır. K Bunun için futbol heyeti yerin de bir tebrike hak kazanmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: